17 Mayıs Cuma 2024
2 yıl önce

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu: 10 tane yuvarlak masanın etrafında bir araya gelseniz de bu millet size imkan vermeyecek

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Samsun'da AK Parti il yönetimi ve teşkilat üyeleri ile kahvaltıda bir araya geldi. Bakan Soylu, daha sonra Büyükşehir Belediyesi Sanat Merkezi'nde düzenlenen AK Parti Samsun İl Danışma Meclisi Toplantısı'na katıldı. Toplantının başında Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, Genel Başkan Yardımcısı Çiğdem Karaaslan'ın cep telefonundan partililere hitap etti. 'ÖNÜMÜZDEKİ 16 AYI FIRSATA DÖNÜŞTÜRECEĞİZ' Cumhurbaşkanı Erdoğan "Biliyorum ki; Samsun teşkilatımız gerek üye kayıtlarında gerekse şimdiden 2023 seçimlerine hazırlıkta çok çok büyük bir gayretin içerisinde. Rabbi'm gayretinizi ziyade etsin. Dirliğinizi, beraberliğinizi daim eylesin diyorum. Tüm teşkilatımıza; aman birliğinizin, beraberliğinizin zerre kadar zedelenmesine fırsat vermeyin. Tabii birileri birçok şey söyleyebilir, ama biz çalışmamıza, gayretimize bakacağız ve çok daha büyük bir gayretle önümüzdeki 16 ayı fırsata dönüştüreceğiz. Burada yapmamız gereken en önemli şey şu; 20 yıl içinde ülkemize neler kazandırdık, neler yaptık bunları duymayanlara duyurmaktır" dedi. 'BİR ŞEY YAPILACAKSA BUNU AK PARTİ YAPAR' Teşkilatına güvendiğini kaydeden Erdoğan "Bizim anlatmamız gereken yaptıklarımızdır. Bizim fitneyle, fesatla, dedikoduyla bunlarla hiçbir alakamızın olmaması gerekir. Teşkilatıma bu noktada güveniyorum. Dışımızdakiler zaten hiçbir şey yapmış değiller ama bizim yaptığımız çok şeyler var. Bu yaptıklarımızı duymayanlara duyuralım, bilmeyenlere bildirelim. Bildirelim ki; bu ülkede eğer bir şey yapılacaksa, bunu AK Parti yapar, bir yatırım olacaksa bunu AK Parti yapar. Bunu bütün vatandaşımız bilsin ve böylece de emaneti ehli olan AK Parti kadrolarına teslim etsinler. Sizleri bu duygular içinde selamlıyorum" diye konuştu. 'COĞRAFYAMIZIN ÖNCELİĞİ ÖNCE İNSANDIR' Toplantıda konuşan Bakan Soylu ise şunları kaydetti: "Bilmenizi istiyorum ki; Recep Tayyip Erdoğan'ın ortaya koyduğu strateji, Türkiye'nin yönettiği strateji, ülkemizi ayakta tutmaktadır. Salgın dönemini geçirdik hiçbir ülkeden hiçbir destek görmedik. Aşıyı ürettiler ve insanların ölmesini beklediler. Aşıyı vermediler, kıskandılar, imtina ettiler. Aşıyı bir güç olarak kullanmaya çalıştılar. Her zaman para hesabı yaptılar. 'Nasıl para kazanırız' diye yaptılar. Dünyadan paralar topladılar, topladıklarının yüzde 50'sini yüzde 60'ını kendi yöneticilerine verdiler. Bunları görmüyor muyuz? Hayır görüyoruz, suratlarına söylüyoruz. Söylemeye de devam edeceğiz. Sınırlarımızdaki olan meseleleri sadece bizim meselemiz olarak gördüler. Oradaki insanların hizmete, adalete, sağlığa olan ihtiyaçlarına karşın hiçbir şey yapmadılar. Hiçbir çözüm ortaya koymadılar. Afganistan'da işin başından itibaren evlatlarımız orada. Bu coğrafyanın önceliği önce insandır, önce insan." 'BAŞINIZ MİNARELER KADAR DİK OLSUN' Partililerine 'Ey dava arkadaşlarım' diyerek seslenen Bakan Soylu, sözlerine şöyle devam etti: "20 yıldır bütün dünyanın, kızanların da takip edenlerin de hayranlıkla izlediği bir davayı yürütüyorsunuz. Allah'ınızı severseniz, başınız minareler kadar dik olsun. Ve yine buraya Sayın Başkanımız davet ettiğinde, bir tek şey için geldim; burada büyük bir devrim gerçekleşti. Sadece yollar yapmadınız, sadece barajlar yapmadınız, sadece şehir hastaneleri yapmadınız, sadece statlar ve spor tesisleri yapmadınız. Bunlar yapılabilir. Sizler bir zihniyet devrimi gerçekleştirdiniz. Bu devrim bilesiniz ki; sadece Anadolu coğrafyasına ait bir devrim değildir. İçişleri Bakanı olarak dünyada şu an 123 ülkeyle temas halindeyiz. Dünyada zengin ülkeler var, orta ülkeler var ve fukara ülkeler var. Zengin ülkeler, çok uzun yıllardan beri bu ülkeleri sömürdüler. Dikkat edin, batının altı fakir. Doğunun üstü fakir. Batının üstü zengin, doğunun altı fakir. Yıllardır sömürüyorlar. Alt ve orta gelir sınıfındaki tüm ülkeleri sömürüyorlar." 'AK PARTİ ANADOLU COĞRAFYASINA IŞIK SAÇIYOR' Recep Tayyip Erdoğan'ın bir dünya lideri olduğunu belirten Soylu, "Dünyada bir enerji krizi var. Avrupa ülkeleri, enerjiyi 'Rusya'dan mı alalım, İran'dan mı alalım?' diye düşündüler. Hiçbir çözüm önerisi ortaya koyamadılar. Çünkü basiretsizler, vizyonsuzlar, yönsüzler. Çünkü artık ne yapacaklarını şaşırmış durumdalar. Tüm bunların getirdiği ekonomik bir kriz var. Bu sorunu herkes yaşıyor. Doğal gaz, elektrik, her şey almış başını gitmiş. Kim ne yapmaya, ne üretmeye çalışıyor? AK Parti tam zamanında dünyanın içine, bu ülkeyi ve Anadolu coğrafyasına ışık saçıyor. Hem de güçlü bir liderle. Tecrübeli bir liderle. Dünyayı avucunun içi gibi bilen bir liderle. Hangi taşın nerede olacağını ve nereye konulacağını bilen bir liderle. Kime, hangi hareketi ne şekilde yapılacağını bilen bir liderle. Avrupa'dan, Amerika'dan bize yüklenmelerinin bir tek sebebi var; 'Eğer bunlar 2023'ten sonra Türkiye'yi yönetmeye devam ederlerse, 'Eyvah biz yandık' korkusudur. O korkularıyla onları yüzleştirmek bizim boynumuzun borcudur" diye konuştu. 'ŞİMDİ DE DIŞARIDAN SALDIRIYORLAR Bakan Soylu "Geçmişte, değerlerimize ve aile yapımıza yönelik içeriden yaptıkları saldırıları şimdi de dışarıdan yapmaya çalışıyorlar. Ben İçişleri Bakanı'yım. Hangi sivil toplum örgütlerine, hangi yardımları yaptıklarını bilmiyor muyum? On milyon dolarlarca. Neymiş? Erkeklerle erkekler evlensin, kadınlarla kadınlar evlensin. Yuvarlak masa değil; 10 tane yuvarlak masanın etrafında bir araya gelseniz de bu millet size imkan vermeyecek" dedi. 

2 yıl önce

Altı muhalefet partinin katıldığı yuvarlak masadan, Türkiye'nin egemenlik haklarını tartışmaya açacak taahhütler çıktı

Ankara'da CHP öncülüğünde bir araya gelen 6 partinin 'yuvarlak masa' toplantısından Türkiye'nin egemenlik haklarını tartışmaya açacak taahhütler çıktı. 6 partinin yayınladığı bildiride, Ayasofya'dan, Ege adalarına, Doğu Akdeniz'den Libya'ya kadar Türkiye'ye birçok konuda dayatmada bulunan Avrupa Konseyi ve Avrupa Birliği kararlarının uygulanacağı ilan edildi. ORTAK BİLDİRİ YAYINLADILAR Yeni Şafak'ın haberine göre; Pazar günü Ankara'da yuvarlak masada bir araya gelen CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu, Demokrat Parti Genel Başkanı Gültekin Uysal, Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu ve Deva Partisi Ali Babacan'ın zirve sonrasında ortak bir bildiri yayınladı. 6 muhalefet lideri iktidara gelmeleri durumda izleyecekleri yol haritasını açıkladı. Liderler bildiride, Avrupa Konseyi (AK) ve Avrupa Birliği (AB) karar ve normlarına uymayı taahhüt etti. Muhalefetin sözde 'demokratik ülke inşa etmek için" hayata geçirmeyi vaat ettiği AK ve AB kararlarında Türkiye'nin egemenlik haklarından tavizler isteniyor. İşte o kararlardan bazıları: 1- AYASOFYA YENİDEN MÜZE OLSUN Ayasofya'nın statüsünün camiye dönüştürülmesi üzüntü verici. Karardan vazgeçin. Ayasofya'yı yeniden müzeye dönüştürün. 2- ADALARI YUNANİSTAN'A VERİN Yunanistan'ın Ege adalarındaki egemenliği sorgulanamaz. Türkiye buna saygı duymalı, bu bağlamda provokatif ifade ve eylemlerden kaçınmalı, net bir biçimde iyi komşuluk ilişkilerini taahhüt etmeli ve her türlü ihtilafı barışçıl biçimde çözmek için çaba göstermeli. 3- AKDENİZ'DE SONDAJI DURDURUN Sondaj ve sismik arama gemilerini Akdeniz'den çekin. Doğu Akdeniz'de doğal gaz arama faaliyetlerine derhal son verin. Avrupa Birliği ile kapsamlı bir diyaloğa tam ve iyi niyetle katılın. 4- TERÖR OPERASYONLARI BİTSİN Suriye'nin kuzeydoğusunda PKK/YPG'ye karşı başlatılan askeri operasyon/ harekata son verin. Suriye'den askerinizi çekin. 5-LİBYA'DAN ÇEKİLİN Türkiye'nin Libya Ulusal Mutabakat Hükumeti ile yaptığı deniz yetki alanlarının sınırlandırılmasına ilişkin anlaşma geçersizdir. Türkiye diğer yabancı güçler gibi Libya'dan çekilmelidir. 6-KAVALA VE DEMİRTAŞ'A ÖZGÜRLÜK AİHM kararları uygulanarak Osman Kavala ve Selahattin Demirtaş derhal serbest bırakılsın. Kararların gereği yerine getirilmezse Türkiye'ye yaptırım uygulansın. 7- MARAŞ YENİDEN KAPATILSIN Kapalı Maraş'ın yeniden açılmasına karşıyız. Maraş'ta atılan tüm adımların derhal geri alınsın. Aksi halde tüm araç ve seçenekler kullanılacak. 8-İSTANBUL SÖZLEŞMESİ GERİ GELMELİ Türkiye'yi İstanbul Sözleşmesi'nden çekilme kararını yeniden gözden geçirmeli. 9-ÖCALAN'A 'UMUT HAKKI' VERİN AİHM kararı uyarınca ömür boyu hapis cezası alan Abdullah Öcalan'a ve diğer mahkumlara "umut hakkı" verilsin.

2 yıl önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan Millet İttifakı'na sert eleştiri: Yuvarlak masada yer beğenmeyenlere milletim yerini gösterecek

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın konuşmasından satır başları şu şekilde; Rabbime bana sizler gibi dava ve yol arkadaşları verdiği için hamd ediyorum. Kuruluşundan bugüne AK Parti Ankara teşkilatlarının her kademesinde görev almış tüm kardeşlerimizi gönülden tebrik ediyorum. Sizler Selçuklu'nun ve Osmanlı'nın emaneti bu şehrin günümüzdeki bayraktarlarısınız. Darbecilerin attıkları bombalara, kurşunlara, araçların üzerinden geçirdikleri tanklara cesaretle karşı koyan Ankaralılara bir kez daha şükranlarımı sunuyorum. Ankara sadece devletimizin başkenti değil, aynı zamanda ülkemizin tüm zenginliklerini, birikimini, umudunu toplayan mazi ve atiye arasındaki köprünün kilit taşı arasındaki şehirdir. Bizim için de Ankara, daima özel ve kritik bir yer olmuştur. Hamd olsun Ankara ilk günden beri bize sahip çıkmış, destek vermiş, dağ gibi yanımızda durmuştur. Ankara'daki varlığımızı, birliğimizi, gücümüzü ne kadar üst düzeyde tutarsak tüm Türkiye'deki hareket alanımız o kadar genişler. Ankara teşkilatımız geçtiğimiz yıl yaptığı 83 bin 600 yeni üye ve toplamda ulaştığı 788 bin üye ile şehirdeki siyasi partilerin toplamının katbekat üstünde bir başarıya imza atmıştır. Bu ilk 2 ayındaki üye sayısı 18 bin 500'e ulaşmış olması yükselişin sürdüğüne işaret ediyor. Sevgili gençler sizleri anlıyorum. Sizleri biliyorum. "YUVARLAK MASADA YER BEĞENMEYENLERE MİLLETİM YER GÖSTERECEKTİR" İnşallah 2023'te bu şehrin sokakları gözleri umut ve sevinçle parlayan başkentlilerin coşkulu sloganları ile çınlatacaktır. Gönlü kazanılmadık tek bir insanımızı bırakmayacak şekilde Ankara'yı kucaklamanızı istiyorum. Sizlerdeki bu azim, bu kararlılık bu birlik ve beraberlik daim olduğu sürece ne bu davanın ne de AK Parti'nin önünü kesmeye kimsenin gücü yetmez. Yuvarlak masa etrafında yer beğenmeyenlere milletim yeri gösterecektir. "BİZ MİLLETİMİZLE YÜRÜDÜK" Ülkenin milli iradenin en güçlü sürdüğü dönem bizim dönemimizdir. Uzun süre bunalan milletimiz, AK Parti ile çıkış yolu gözetmiştir. AK Parti'yi millet kurmuş, iktidara millet taşımıştır. AK Parti'nin vesayetle, darbecilerle mücadelesi hep milletin desteğiyle başarıya ulaşmıştır. Yürüyeceksin, milletin arkandan yürüyecek. Biz milletle yürüdük. O malum çevrelerle değil. Ülkemizi 2023 hedeflerine ulaştırma, gençlerimize 2053 vizyonunu miras bırakma ve bu mücadelemizi milletimizin desteğiyle sonuca ulaştıracağız. Diyorlar ki; "AK Parti'de gençlik yok" Siz arayın bulursunuz. Gençlik burada. AK gençlik, AK kadınlar gümbür gümbür geleceğe yürüyor. AK Parti'nin hiç bir yöneticisi mensubu millete sırtını dönemez, kopuk olamaz. Partimizi mensubu olduğu davanın şuurunda, birikimi ve gayretiyle kendini adamış teşkilat mensuplarıyla birlikte bugünlere getirdik. Beraber yol yürüdüğümüz, nice sınamaların üstesinden geldiğimiz kardeşlerimizin her birine teşekkür ediyorum. Teşkilatımızdan önümüzdeki seçimlere yönelik çok daha fazla gayret, çok daha fazla çalışma bekliyoruz. İşte Rusya-Ukrayna arasındaki gelişmeleri görüyorsunuz dimi. Düştükleri durumu görüyorsunuz değil mi? Bizler bunlardan ibret alarak yolumuza devam edeceğiz. Türkiye'nin önünde 2 yol vardır. Birincisi ülkemizin büyük emekler, gayretlerle geldiği yeri, dünyanın en büyük ekonomileri, askeri güçleri arasına girerek taçlandırmaktır. İkincisi 1990'lı yılların siyasi istikrarsızlık, sosyal kaos dönemlerine geri dönmektir.  "28 ŞUBAT İTTİFAKININ TEK DERDİ KENDİLERİNE VERİLEN GÜNDEMİ UYGULAMAKTIR" 28 Şubat ittifakı çatısı altında bir araya gelenler, o masaya oturtma cesareti bulamadıkları ortaklarıyla birlikte ülkenin meseleleri konusunda dişe dokunur tek bir şey ortaya koyamıyorlar. Bunların bir araya gelme gayreti ülkenin sorunları çözmek, kalkınmayı hızlandırmak değildir. Bunların tek derdi kendilerine ajanslar vasıtasıyla verilen gündemi uygulamaktır. Ama siyasette proje milli iradeye saygısızlıktır, hatta tehdittir. Bunların tanımı bu. Milletimiz bulduğu her fırsatta bu projeleri çöpe atmış, beklentilerine hedeflerine uygun istikamete çevirmiştir. İnşallah bu sefer ki proje de milletimiz tarafından sandığa gömülecektir. Gezi olaylarıyla, 15-25 Aralık, darbe girişimiyle ekonomik tuzakla başaramadıklarını, 28 Şubat ittifak projesiyle elde edemeyecekler, edemezler. Türkiye'nin virüs siyasetiyle, uzaktan kumandayla yönetilemeyecek bir ülke olduğunu dost, düşman bir kez daha herkes görecektir. "BU MİLLET SİZİ GÖMER, NEYİ YIKIYORSUNUZ" Hastanesinden yoluna, sanayisinden dış politikasına yapılan her şeyi kötülemenin adı siyaset değil, köksüzlüğün dışa vurumudur. Biz devletimizin binlerce yıllık tarihine, ecdadımızın emanetlerine bunun için dört elle sarılıyoruz. Bu 6'lılardan bir şey dudunuz mu_? Deseler ki "bunlar milli geliri 3 katına çıkardı, 5 katına çıkaracağız. Bunlar ülkeyi yılda %5 büyüttü, biz %6 büyüteceğiz. "eyvallah. Ama bunlar diyorlar ki biz AK Parti'nin yaptığı her eseri yıkacağız. Bunlarda utanma yok. 18 Mart Çanakkale Köprüsü'yle ilgili adımı atıyoruz. Ellerinden gelse "bu köprüyü yıkacağız" derler. Bu millet sizi gömer gömer, neyi yıkıyorsun. Boğaz'ın altından Marmaray'ı geçirdik ne oldu. Kullanıyorlar mı? Kullanıyorlar. Osmangazi Köprüsü'nü yaptık. Bay Kemal buradan İzmir'e gidiyordur. Biz kıskanmadık. Geçerlerse geçsinler. Hangi alana elinizi atarsanız atın. Bir yanda AK Parti'nin yaptığı devasal işleri, bir yanda bunların kısır hesaplarını görürsünüz. 2023 seçimleri, ülkemizde bu çalışmadan, üretmeden, sadece yalan ve iftirayla siyaset yapan partilerin devrinin sona ereceği yıl olacaktır. Bugüne kadar kendi partilerinin içindeki, taciz, yolsuzluk, tecavüzlerin üstünü örtenlerin yarın öbür gün iktidara geldiğinde yapacaklarını düşünmek istemiyoruz. Türkiye siyasetiyle ekonomisiyle, askeriyle, sosyal yapısıyla güçlü olmak zorundadır. Bölgemizde hiçbir hadisenin hiçbir krizin Türkiye'den bağımsız olamadığı inkar edilemeyecek bir gerçektir. Geçtiğimiz yıl kendimiz yeni anayasa çalışması başlatmıştık. Muhalefetten kendi metinlerini hazırlaması çağrısında bulunmuştuk. Aradan 1 yıl geçti. Ne CHP'den ne de diğerlerinden bir ses çıkmadı. Şimdi bir şeyler hazırlamışlar. Hazırladıkları geriye dönüş. Düşünün Suriye, Doğu Akdeniz, Libya krizi çıkıyor. O ara bunlar kendi arayla hangi sırayla yürüyeceğinin kavgasını verdiği için ülke perişan oluyor. Ülkemizin bir köşesinde sel, bir köşesinden yangın bir köşesinde deprem felaketi yaşanıyor, bunlar kimin ayağını önce atacağının kararını veremediği için ülke perişan oluyor. Biz ülkeyi bu hastalıktan, çarpıklıktan kurtarmak için 20 yılımızı harcadık. Şimdi bunlar filmi geriye sardırıp eskiye dönmek istiyorlar. Daha kendi aralarındaki sıralamanın içinden çıkamayanların, ülkenin meselelerini anlayabilmeleri, çözüm üretebilmeleri ve en önemlisi hayata geçirmeleri zaten mümkün değildir. Neyi nasıl yapacaklarına dair tek bir teklif olmadığı gibi pek çok meseleye dahil üstün körü olsa da bir teklif yoktur. Hazırladıkları program vizyondan yoksundur. Cumhurbaşkanlığı'ndaki adaylarının adını koyabilmiş değiller. Teklif ettikleri sistem bile Cumhurbaşkanını ifade edemeyecek kadar pespaye bir çalışmadır. Geçmişteki sorunları nasıl çözdüysek gelecekteki sorunların çözümünün adresi yine biziz. AK Parti teşkilatları olarak sizlere düşen görev, tüm bu hakikatleri insanlara anlatmak. Onlarla aramızdaki gönül köprüsünü güçlendirmektir.