04 Mayıs Cumartesi 2024
2 yıl önce

ABD'li uzman Richard Outzen: Türkiye Rusya ile iletişimi olan, aynı zamanda Rusya'yı caydırma yeteneği olan tek NATO üyesi

NATO'nun tarihi olağanüstü zirvesi, savaşın gölgesinde, Brüksel'de gerçekleşiyor. NATO'nun en büyük ikinci ordusuna sahip olan, Ukrayna ile ilişkileri iyi olan ve Rusya ile görüşebilen tek NATO üyesi Türkiye'nin söyleyecekleri ise hayati önemde. TRT Haber'in sorularını cevaplandıran ABD'li ve Avrupalı uzmanlar, Türkiye'nin konumunu değerlendirdi. George Mason Üniversitesi'nde Jeopolitika Danışmanı olan Richard Outzen'e göre Türkiye hem Rusya hem de Ukrayna ile iyi ilişkilere sahip. Türkiye Rusya ile iletişimi olan, aynı zamanda Rusya'yı caydırma yeteneği olan tek NATO üyesi. "ZELENSKİ ARABULUCU OLMASI İÇİN BİRKAÇ KEZ TÜRKİYE'YE BAŞVURDU" ABD ve Batı Rusya'yı caydıramadı. Rusya, Ukrayna'ya saldırdı. Batı ağır yaptırımlarla uluslararası toplumdan dışladığı Rusya'ya, diplomasi masasına dönüş çağrısını yineliyor. Bu konuda da Türkiye'nin önemine vurgu yapılıyor. German Marshall Fund'dan Alexandra De Hoop Scheefer "Türkiye gerek askeri gerek siyasi destek anlamında önemli bir role sahip. Eğer bir nihai anlaşmaya varılacaksa bu Türkiye'yi arabulucu pozisyonunu kullanmaya zorlayacaktır. Zira Türk yapımı SİHA'lar çok önemli rol oynuyor ama bence daha da önemlisi Zelenski arabulucu olması için birkaç kez Türkiye'ye başvurdu." diyor. Endişelerin gerçekleşmemesi noktasında Türkiye'nin ittifak içerisindeki kritik önemi sıklıkla dile getiriliyor. ABD yönetimi Türkiye'nin bu rolüne her fırsatta atıfta bulunuyor.

2 yıl önce

İçişleri Bakanı Soylu'dan ABD'ye tepki: Sizin bizim hakkımızda rapor yazmanız değil, biz sizin hakkınızda rapor yazarsak esas o zaman yandı gülüm keten helva

Gaziosmanpaşa'da Trabzon Dernekleri Federasyonu Gençlik Kollarının düzenlediği sahur programına katılan Bakan Soylu, "Bu ülkede 15 Temmuz oldu. Anneler çocuklarını sakındılar. 'Çıkmayın' dediler ama onlar aynı hızla bayraklarını ellerine aldılar. Yaş grubu olarak diğer bütün gruplardan önce sokağa çıkarak çıplak elleriyle tanklara, F-16'lara meydan okudular. Herkes şunu unutmuştu. Bu gençler de bu ülkede beş vakit ezan kulaklarına dokunarak bu hayatı yaşıyorlar." diye konuştu. Gençlik yıllarında çok maça gittiğini ve şampiyonluk gördüğünü dile getiren Soylu, "Bu sene o sene inşallah. Çocukluğumuzda çok maça gittik, gençliğimizde de çok maça gittik. Biz şampiyonluklar gören bir nesiliz. Siz de inşallah şampiyonluk göreceksiniz. Rahmetli annemin okuldan, öğretmenimden izin alırken nasıl zorlandığını bilirim maçlarda. Hem milli maçlarda hem de Trabzonspor maçlarında tembih ederdim; 'aman ha şu saatten önce gel, okuldan izin al' diye. Hep böyle geçti hayatımız. Bizim yaştaki arkadaşlarımız bilirler belki. Ayrı bir heyecan, ayrı bir tutkudur. İnşallah bu sene o sene, bekliyoruz ama bunu yaparken de tekrar örnek bir şekilde yapılması lazım geldiğini biraz önce başkanımızın söylediği sözlerle Trabzon'un hemen her yerinde donatılacak, Türkiye'nin hemen her yerinde donatılacak. Sadece maçlarda değil, aslen askere uğurlarken düğünlerde de mutluluğa kurşun sıkmamak lazım. Bunu hep beraber yapabileceğimize inanıyorum." dedi. Amerika Birleşik Devletleri Dışişleri Bakanlığının yayımladığı dış politika raporuna ilişkin de konuşan Soylu, şunları söyledi: "Orada diyor ki Türkiye, FETÖ ve PKK'ya haşin davranıyor. Onlar terörist değil. Onlar siyasi tutuklu. Yani biz onları siyaset sebebiyle tutuklu hale getirmişiz diyor. Yetmedi. İçişleri Bakanlığını eleştiren büyük bir paragraf açıyor. Biz PKK'ya ve FETÖ'ye karşı şiddetle mukabele ediyormuşuz. Amerika şöyle istiyor; dünyanın her yerinde erkeklerle erkekler evlensin. Kadınlar da kadınlarla evlensin. Ya siz evleneceksiniz, Lut kavmi gibi olacaksınız, haşr olacaksınız. Ben size ne diyeyim? Biz neymiş, buna müsamaha göstermiyormuşuz. FETÖ'ye müsamaha göstermiyormuşuz. PKK'ya müsamaha göstermiyormuşuz. LGBT'ye müsamaha göstermiyormuşuz. Türkiye huzurlu bir hale gelmiş ve bu huzurlu hale gelmelerinden de bunlar rahatsızlanmış. Sizin bizim hakkımızda rapor yazmanız değil, biz sizin hakkınızda rapor yazarsak esas o zaman yandı gülüm keten helva. Sen daha dün kendi generalini PYD/PKK terör örgütünün bir sözde yöneticisine göndermedin mi binlerce tır silahla beraber? Onlar Türkiye'nin huzurunu ve birliğini bozsun diye göndermedin mi? Sen vakıfların vasıtasıyla Türkiye'deki birtakım sözde gazetecilere paralar yağdırıp bu ülkede 15 Temmuz darbesi dahil olmak üzere bu ülkenin birliğini ve beraberliğini bozabilmek için her türlü iftiralar attırmadın mı? Sen 15 Temmuz darbesinde Sayın Cumhurbaşkanımızın uçağı havadayken birilerine nerede olduğunu göstermek için yayınlar yapmadın mı?" Yazılan raporun hiçbir anlam ifade etmediğini kaydeden Soylu, "Burada birtakım muhabirlerin ileri geri ortaya koydukları süreçlerin dışında hiçbir şey ifade etmiyor. Ne kadar çatlarsan çatla. Biz PKK'yı gömdük, gömmeye devam edeceğiz. Biz FETÖ'yü gömdük, gömmeye devam ediyoruz. Batı'da ne kadar muhafaza etmeye çalışırsanız çalışın. Bize hangi musallatları ortaya koymaya çalışırsanız çalışın. Herhangi bir başarı elde edemezsiniz. Bizim ahlakımıza, aile yapımıza bizim birliğimize inancımıza ve değerlerimize saldırdınız. Bu ülkenin Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan'ın liderliğindeki Türkiye buna prim vermedi vermeyecek." ifadelerini kullandı. Bakan Soylu, dünyanın en sıkıntılı döneminde Türkiye'nin attığı adımlara işaret ederek, şöyle devam etti: "Biz dünyanın en sıkıntılı döneminde, sahurlarda, iftarlarda bile bir araya gelemediğimiz dönemlerde biz neler yaptık biliyor musunuz? Bu coğrafyada on yıllardır konuşulan Azerbaycan ile Karabağ'ı birleştirdik. Biz sahurda, iftarda pandemiden bir araya gelemediğimiz dönemde neler yaptık biliyor musunuz? Doğu Akdeniz'de eğer doğal gaz varsa biz onun da sahibiyiz diye bütün dünyaya kendi gücümüzü gösterebilecek bir adımı kimseden korkmadan attık. Biz ne yaptık biliyor musun? Pandemide herkes nasıl kurtuluruz diye düşünürken biz hem onunla uğraştık hem de döndük Libya'yı dünyanın gelişmiş ülkelerinin ezmelerine fırsat vermeden orada 100-150 yıl önce nasıl bir kardeşlik tesis etmişsek bugün de bizi çağırdılar. Dünyanın o büyük devlerini elimizin, dirseklerimizin bir soluyla, bir sağıyla iterek 'o insanların huzurunu size ezdirmeyiz' dedik. Sadece öyle mi? Siz yapamazsınız dedikleri için yine Sayın Cumhurbaşkanımızın ortaya koyduğu iradeyle Kıbrıs'ta kapalı Maraş'ı açık Maraş haline döndürdük. Yıllardır demokrasi kılıcı gibi kafamızda salladıkları 'açamazsınız, açtırmayız, huzurunuzu bozarız' dedikleri Ayasofya'yı açtık." Türkiye'nin altyapısıyla ilgili hiçbir tereddüde yer olmadığına işaret eden Soylu, konuşmasını şöyle sonlandırdı: "Hesabımız, hedefimiz şu, Cumhuriyetin birinci asrını inşallah önümüzdeki yıl bu ülke kucaklayacak. Buraya hazırlıklı gidiyoruz, elbette hazırlıksız değil. Dünyadaki birtakım şeylerden bizler de etkileniyoruz. Elbette dönemsel zorluklarımız oluyor ama o dönemsel zorluklarımızı da buradan fırsat üreterek, buradan fırsat yöneterek inşallah etrafımızdaki coğrafyaya, dünyaya faydalı geçireceğimize olan inancımız tamdır. Üreten bir Türkiye olmalıyız. Sadece ekonomi üreten değil, aynı zamanda onunla birlikte değer üreten ve değer veren bir Türkiye olmalıyız. 120 ülkeye bugün eğitim veriyoruz. Emniyet Genel Müdürlüğümüzde, Jandarma Genel Komutanlığımızda ve Sahil Güvenlik Komutanlığımızda eğitim veriyoruz. Birçok ülkeyle güvenlik iş birliğimiz söz konusu. Doğu'nun altı zengin, Batı'nın üstü zengin. Doğu'nun üstü fakir vatanın altına gir. Bütün dünya tarihini özetleyebilecek dört tane kelimedir. Bu tezgahı biz bozmalıyız. Bu tezgahı Türkiye'nin dışında bozabilecek inanın ki başka bir ülke söz konusu değil. Yavaş yavaş gidiyoruz ve inancımızla, inadımızla, kararlılığımızla bunu sağlayabileceğimize olan inancım tamdır. Ha 'bunu bugün sağlayabilir miyiz' derseniz, inşallah sağlarız ama biz beceremezsek, biz yapamazsak sizlerin başaracağına inanıyorum. Ve dünyanın sizin önünüzde saf tutacağına ben inanıyorum." Sahur programına Gaziosmanpaşa Belediye Başkanı Hasan Tahsin Usta, Trabzon Dernekleri Federasyonu Başkanı İsmail Şatıroğlu ve dernek üyeleri katıldı.

2 yıl önce

Putin'den barış çağrısına cevap: 'Hayır, şimdi zamanı değil'

Rusya ile Ukrayna arasında barış sağlanması ümitleri son günlerde yerini hüsrana bıraktı. Buça'daki sivil katliamı ve Rusya'nın amiral gemisinin batırılması her iki tarafta da soru işaretlerine neden olurken Bloomberg Rus oligark Roman Abramovich'in iki ülke arasındaki müzakereleri yeniden alevlendirmeye çalıştığını yazdı. Ukrayna lideri Zelenski ise verdiği bir röportajda barışa kapısını kapatmayarak "Rusya ile en azından diyalog kurmalıyız" dedi. Ancak iddialara göre Rusya Devlet Başkanı Putin aynı fikirde değil. PUTİN BARIŞ ARAYIŞI İÇİNDE DEĞİL İngilizce yayın yapan Il Corriere della Sera'ya konuşan İtalya Başbakanı Mario Draghi Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile yaptığı telefon görüşmesinin detaylarını anlattı. Draghi, Rus liderle ilişki kurma girişimlerinin 'zaman kaybı' gibi gelmeye başladığını söyleyerek Putin'e karşı hayal kırıklığını dile getirdi. Putin'in barış arayışı içinde olmadığının altını çizen Draghi,"Şimdiye kadar tek amacı Ukrayna direnişini yok etmek ve ülkeyi işgal etmek oldu" dedi. BARIŞ ÇAĞRISINA CEVAP: "ŞİMDİ ZAMANI DEĞİL" Yaptıkları telefon görüşmesinde Putin'e Zelenski'yi ne zaman görmeyi planladığını soran Draghi ona sorunların ancak ikisi arasında çözülebileceğini söyledi. Ancak Putin'in cevabı 'Şimdi zamanı değil' oldu. Draghi bu cevaptan sonra bile ısrarcı olduğunu ve 'Ateşkese karar verin' dediğini ancak Putin'in cevabının yine 'Hayır, şimdi zamanı değil' olduğunu belirtti. SİLAH GÖNDERME KARARINI SAVUNDU İtalyan Başbakan konuşmasında İtalya'nın Ukrayna'ya askeri teçhizat ve silah tedarik etme kararını savunarak "Saldırganı zayıflatmak için yaptırımlar şart ancak yaptırımlar kısa vadede askerleri durduramıyor. Bunu yapmak için Ukraynalılara doğrudan yardım etmemiz gerekiyor. Bizim yaptığımız da bu." dedi. AVRUPA'YA GAZ VE PETROL ÇAĞRISI Draghi şimdilerde Cezayir ile yaptığı anlaşmayla gaz ithalatını çeşitlendirerek İtalya'nın Rusya'ya olan bağımlılığını azaltmaya çalışıyor. Avrupa'yı alternatif gaz ve petrol kaynakları bulmaya çağıran başbakan "Avrupa petrol ve gaz satın alarak Rusya'yı finanse etmeye devam ediyor" dedi.

2 yıl önce

Batman ve Diyarbakır’da 1735 personelin katılımıyla eş Zamanlı Eren Abluka-3 ve Eren Abluka-4 Operasyonları başlatıldı

PKK terör örgütünü ülke gündeminden çıkarmak ve bölgede barındığı değerlendirilen teröristleri etkisiz hale getirmek maksadıyla, Batman ilinde; “EREN ABLUKA-3 ŞEHİT JANDARMA UZMAN ÇAVUŞ CEMİL TURAN” ve Diyarbakır ili Yaylak bölgesinde; “EREN ABLUKA-4 ŞEHİT JANDARMA ER MUSTAFA ÖZKAN” operasyonları başlatıldı. Diyarbakır Jandarma Bölge Komutanlığı koordinesinde eş zamanlı başlatılan EREN ABLUKA-3 operasyonunda; Jandarma Özel Harekat (JÖH), Jandarma Komando ve Güvenlik Korucu timlerinden oluşan (1053) personel (84) operasyonel tim, EREN ABLUKA-4 operasyonunda, Jandarma Özel Harekat (JÖH), Jandarma Komando ve Güvenlik Korucu timlerinden (682) personel (44) operasyonel tim olmak üzere toplam (1735) personel (128) operasyonel tim görev alıyor. Operasyonun 1’inci gününde; Diyarbakır ili Yaylak bölgesinde yapılan arama ve tarama faaliyetlerinde; - Patlayıcı yapımında kullanılan 1000 kg. amonyum nitrat, - (1) adet 60 mm. aydınlatma havan mühimmatı, - (1) adet K413 tipi el bombası ile çok sayıda yaşam ve sağlık malzemesi ele geçirildi. Yurt içinde terörün tamamen ortadan kaldırılmasına yönelik yürütülen ABLUKA OPERASYONLARI, halkımızın desteği ile İNANÇLI ve KARARLI bir şekilde başarıyla devam ediyor.

2 yıl önce

İçişleri Bakanı Soylu, Jandarma Genel Komutanlığı personeliyle iftar yaptı: “Türk Devleti tarihinin en güçlü zamanındadır”

Soylu, Jandarma Genel Komutanlığı Güvercinlik Kışlası Jandarma Özel Asayiş Komutanlığı (JÖAK) yemekhanesinde düzenlenen iftara katıldı. Jandarma personelinin ramazanını tebrik eden ve tutulan oruçların kabul olmasını dileyen Soylu, jandarmanın görevini içten, samimi, millete sadakat ve vatana sevgiyle yaptığını belirtti. Soylu, Şırnak'taki Eren Abluka-5 Operasyonu kapsamında Bestler Dereler bölgesinde bugün 3 teröristin etkisiz hale getirildiğini hatırlatarak, vatandaşın dinlenme saati olduğunu ancak güvenlik güçlerinin olmadığını söyledi. Türkiye'nin yaklaşık yarım asırdır terörle mücadele ettiğine, her geçen gün kapasitesini çok üst noktaya getirdiğine işaret eden Soylu, "Bir taraftan teröriste şahin diğer taraftan vatandaşımızın emrine hizmetkar bir yere oturdunuz." diye konuştu. "TEKNOLOJİK DONANIMIMIZLA EN ÜST NOKTADAYIZ" Soylu, kendi nesillerinin terörle büyüdüğünü ve gelecek neslin terörü görmemelerini ve düşünmemelerini arzu ettiklerini belirterek, konuşmasını şöyle sürdürdü: "Terör sadece bu toprakların neşet ettiği bir olay değildir. Bize müttefik oldukları iddia edilenler, terör örgütlerine binlerce tır yardım yaparken, onlara havacılık dersleri verirken, hastaneler kurmaya çalışırken, biz kimin nerede olduğunu, hangi sudan içtiğini, hangi suyla yıkandığını biliyoruz. Bu coğrafyayı hepimiz biliyoruz. Bildiğimiz için hem tedbirliyiz hem de temkinliyiz. Allah'a hamdolsun onlar galip gelemediler, biz galip geliyoruz. Türk jandarması, tarihinin en güçlü, 187 yılının en güçlü en kuvvetli zamanındadır. Eğitimi, araç ve gereci, mühimmatı, profesyonelliği, ATAK helikopterleri, insanlı keşif uçakları, İHA/SİHA, elde ettiğimiz mühimmat, üs bölgeleri, teknolojik donanımımızla en üst en güçlü noktasındayız. Nasıl Türk jandarması en güçlü noktasındaysa Türk Devleti de en güçlü zaman dilimi içerisindedir, tarihinin en güçlü zamanındadır." Havalimanı, hastane, yol, savunma sanayi alanlarında önemli mesafeler alındığını vurgulayan Soylu, jandarma personelinin Ramazan Bayramı'nı tebrik etti. Programa, Bakan Yardımcısı Mehmet Ersoy, Jandarma Genel Komutanı Orgeneral Arif Çetin ve Jandarma Genel Komutanlığı personeli katıldı. Programda Soylu, İstanbul Gaziosmanpaşa'da yaşayan şehit ve gazi aileleriyle de telefonda konuştu.

1 yıl önce

Adnan Oktar suç örgütünün kritik ismi 4 yıldır aranıyor: Aynı zamanda Ümit Özdağ'ın kayınbiraderi

superhaber.tv’den Mevlüt Yüksel’in haberine göre; Adnan Oktar suç örgütünün firari isimlerinden ve Oktar'ın İsrail'deki ilişkilerini kuran kişi olduğu iddia edilen Ali Sadun Engin 4 yıldır aranıyor. Engin'in 2018 yılında düzenlenen operasyon sırasında örgüt evinden kaçarak kayıplara karıştığı öğrenildi. Ali Sadun Engin polis kayıtlarına göre, örgüt içinde “İsrail İmamı” olarak biliniyor. Bu isimle anılmasının nedeni ise Adnan Oktar'ın örgütü ile ile İsrail arasındaki bağlantıyı sağlaması olarak görülüyor. İddialara göre Engin sık sık İsrail’e giderek Türkiye düşmanı İsrailli siyasetçilerle iletişim kuruyor. Bunun dışında Eren, iletişim kurduğu İsrailli siyasetçileri Adnan Oktar’ın A9 TV’deki programına çıkaran kişi olarak gösteriliyor. ERDOĞAN DÜŞMANI İSRAİLLİ SİYASETÇİ İLE SAMİMİ! Ali Sadun Engin’in irtibatta olduğu İsrailli siyasetçilerin başında Yehuda Glick geliyor. Glick, Ortodoks bir haham ve siyonist bir aktivist ve politikacı olarak tanınıyor. Likud Partisi’nin Knesset üyesi olan Yehuda Blick, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a yaptırım uygulanması için İsrail meclisine önerge vermişti. 2015 yılında Ali Sadun Engin tarafından İstanbul’a getirilerek Adnan Oktar ile görüşen Yehuda Blick’in bu toplantılar sırasında neler konuştuğu ise tam olarak bilinmiyor. ENGİN "CİNSEL İSTİSMAR SUÇU" İLE ARANIYOR! Polisin 2018'de düzenlediği operasyonda kayıplara karışan Engin hakkında, "çocuğa cinsel istismar", "cinsel saldırı" ve "uluslararası casusluk" başta olmak üzere, birçok suçlama bulunuyor. Mahkeme tarafından gıyabi tutuklama kararı bulunan ve polis tarafından 4 yıldır aranan Ali Sadun Engin'i gizli bir elin koruyup korumadığı merak ediliyor. ARANAN ALİ SADUN ENGİN’İ ÜMİT ÖZDAĞ MI KORUYOR? Polisin tüm aramalarına rağmen yakalanamayan Ali Sadun Engin’i kimin koruduğunun ise araştırıldığı ifade edildi.Hakkında çeşitli suçlamakta bulunan Adnan Oktar Suç Örgütü’nün İsrail İmamı Ali Sadun Engin’in, Ümit Özdağ’ın kayınbiraderi olduğu biliniyor. ÜMİT ÖZDAĞ İSRAİL’DE KİMLERLE GÖRÜŞTÜ? Geçtiğimiz günlerde İçişleri Bakanı Süleyman Soylu bir TV programına konuk olmuş ve Ümit Özdağ için “İstihbarat elemanı olduğu apaçık bellidir” demişti. Bakan Soylu'nun bu önemli açıklamasının ardından ne demek istediği gündeme gelmişti. Bu sorunun cevabını Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ’ın bir röportajda kendinin verdiği ortaya çıktı. Özdağ 15 Aralık 2020 tarihinde bir televizyon kanalında sunucu Jülide Ateş’in konuğu oluyor ve İsrail ile ilişkilerin yanı sıra MOSSAD ile ilgili sorulara bakın nasıl cevap veriyor. "MOSSAD İLE GÖRÜŞMÜŞ OLABİLİRİM!" “İsrail’e gittiğimiz zaman, hiçbirine tek başıma gitmedim, hep kadro olarak gittik. Belirli bir düşünce kuruluşu görüşmesi çevresinde yani… Giderken yanımda Türkiye’nin eski hava kuvvetleri komutanı, kuvvet komutanları vardı, eski helikopter filoları komutanı vardı. Eski MGK genel sekreteri vardı. Yani tek başıma gidip turistik tatil yapmadım. Mescid-i Aksa’ya gittim, dua da ettim. Ama MOSSAD’a gidip MOSSAD ile görüşmedim. MOSSAD’cılarla görüşmüş olabilir miyim? Tabii görüşmüş olabilirim, toplantılara geliyorlar ve mesela askeri istihbaratın, İsrail askeri istihbaratının şefi tuğgeneral geldi bir brifing verdi."

1 yıl önce

71 ilde eş zamanlı "MAHSUL" operasyonu: 494 adrese baskın düzenlendi

Emniyet Genel Müdürlüğü Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele (KOM) Daire Başkanlığı, sahte bitki koruma ve besleme ürünlerini yasa dışı yollarla piyasaya süren, bu yolla insan sağlığını tehlikeye atan ve çevreyi olumsuz etkileyenlere yönelik 71 ilde 494 adreste eş zamanlı “MAHSUL” operasyonu gerçekleştirdi. KOM Daire Başkanlığı, Tarım ve Orman Bakanlığının tarımsal faaliyetlerde kullanılan ve içeriğindeki zararlı maddeler nedeniyle toplum sağlığını tehdit eden sahte bitki koruma ve besleme ürünlerini yasa dışı yollarla üreterek piyasaya sürenleri şikayet etmesi üzerine harekete geçti. Öncelikle Tarım Bakanlığı’nın yasakladığı etken maddeleri içeren tarım ilaçlarını satışa sunan internet siteleri ve işyerleri tespit edildi. Tespitin ardından operasyonun düğmesine basılarak, 71 ilde eş zamanlı 494 adreste “MAHSUL” kod isimli operasyon gerçekleştirildi.

1 yıl önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan engelliler ve ailelerine seslendi: AK Parti her zaman yanınızda

Başakşehir Şamlar Ormanı'nda gerçekleştirilen pikniğe, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakan Yardımcısı İsmail Ergüneş, AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Jülide Sarıeroğlu, AK Parti İstanbul İl Başkanı Osman Nuri Kabaktepe ile engelliler ve aileleri katıldı. Ergüneş, Sarıeroğlu ve Kabaktepe, piknik alanında kurulan masaları gezerek, engelliler ve aileleriyle sohbet etti. Pikniğe katılanlar müzik eşliğinde eğlendi. Etkinliğin açılışında Jülide Sarıeroğlu, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı telefonla aradı. Telefondan katılımcılara hitap eden Erdoğan, aileleri ve engellileri selamladı, pikniğin hayırlara vesile olması temennisinde bulundu. Pikniğe katılanların, sağlık, sıhhat ve afiyet içinde bir hayat sürmelerini dileyen Erdoğan, "Bu konuyla ilgili AK Parti her zaman yanınızda, bundan sonra da yanınızda olmaya devam edecektir. Hizmet yolculuğunda her zaman sizlerle beraber el ele yürümekte kararlı olduğumuzu ifade etmek istiyorum. Sizleri Allah'a emanet ediyorum." ifadelerini kullandı. Erdoğan'ın konuşması sırasında vatandaşlar tezahüratta bulundu. "Engelli kardeşlerimizle gönül gönüle bir yolculuk yapıyoruz" Etkinlikle ilgili basın mensuplarına açıklama yapan Jülide Sarıeroğlu, Engelliler Haftası dolayısıyla 39 ilçeden gelen engelliler ve aileleriyle gönül birlikteliği kurulan bir organizasyon yapıldığını söyledi. Engellilerle ilgili olarak yapılan hizmetleri anlatan Sarıeroğlu, şunları kaydetti: "AK Parti olarak iktidara geldiğimiz ilk günden itibaren engelli kardeşlerimizle gönül gönüle bir yolculuk yapıyoruz. Sayın Cumhurbaşkanı'mız liderliğinde yaklaşık 20 yıldır engelli vatandaşlarımızla ilgili devrim niteliğinde düzenlemeler yaptık. Bugün geldiğimiz aşamada bu düzenlemeler sayesinde engellilerimizin artık hayatın her alanında aktif ve etkin olduğunu görmek bizler için çok gurur verici." Sarıeroğlu, Türkiye genelinde engellilere yönelik hizmetlerin ve çalışmaların devam edeceğini dile getirdi. AK Parti İstanbul İl Başkanı Osman Nuri Kabaktepe de 20 yıllık süreçte yaptıklarının temel felsefesinin engellilere yönelik farkındalığın hayatın tamamına yayılması olduğunu belirterek, "Felsefemiz, Türkiye'de hem bireysel hem toplumsal olarak hem de kamu kurumlarında ve sivil toplum kuruluşlarımızda vatandaşlarımızın hayatında, bu haftalarımızın ve günlerimizin yaşanabilir kılınmasıydı." dedi.

1 2 ... 4 5 6 7 8 9 10 ... 16 17