02 Mayıs Perşembe 2024
2 yıl önce

PKK'nın çocukları zengin olma vaadiyle kandırdığı emniyet raporunda

Emniyet Genel Müdürlüğü’nün (EGM) "PKK-KCK/PYD-YPG Terör Örgütü Kadın ve Çocuk İstismarı" raporunda, terör örgütünün hukuki ehliyetsizliklerinden faydalandığı çocukları, sabıkalı ve aranır duruma gelmeleri halinde örgütün dağ kadrosuna gönderdiği tespitine yer verildi. Terörle Mücadele Daire Başkanlığınca hazırlanan raporda terör örgütü PKK/KCK'nın çocukları istismar faaliyetlerinin, kuruluş yıllarından itibaren sürdürdüğü stratejinin bir parçası olduğu belirtildi. Raporda, çocukların eylemlerde kullanılmasının, örgütün silahlı faaliyetlerinin artış gösterdiği 1990'lı yıllarda en üst seviyeye çıktığı ve bugün de bu tutumun devam ettiği kaydedildi. ÖRGÜTÜN SÖZDE ÜST DÜZEY YÖNETİCİLERİ AÇISINDAN TEHDİT GÖRÜLMÜYOR PKK/KCK'nın eleman temini konusunda yaş sınırı gözetmediği aktarılan raporda, Irak'ın kuzeyinde çocuklara silahlı eğitim verilen kampların olduğu, Gara'da bulunan "Tabura Zaroken" adındaki sözde çocuk taburunun sorumluluğunu terörist elebaşlarından Duran Kalkan'ın yaptığı ve sözde örgüt yöneticilerinden Murat Karayılan'ın, çocuk örgüt mensuplarının eğitimleriyle özel olarak ilgilendiği bilgisine yer verildi. Terör örgütünün, çocukları eylemlerde yoğun olarak kullandığı belirtilen raporda, "Yasal statüleri istismar edilen çocuklar, bilinçli şekilde örgüt içerisine çekilmekte ve kara propaganda amacıyla başta illegal gösteriler olmak üzere sokak eylemlerinde ön saflara itilmektedir. Bu tarz eylemlerle hukuki ehliyetsizliklerinden faydalanılan çocuklar, sabıkalı ve aranır duruma gelmeleri halinde ise örgütün dağ kadrosuna aktarılmaktadır." denildi. PYD/YPG'NİN ÇOCUK İSTİSMARI Terör örgütü PKK/KCK'nın Suriye kolu PYD/YPG'nin, 2012'den itibaren Suriye'nin kuzeyini işgal etmeye başlamasıyla eleman temini noktasında da PKK/KCK ile aynı stratejiyi izlediğine vurgu yapılan raporda, Suriye'deki varlığını sağlamlaştırmak amacıyla militan sayısını artırma ihtiyacı duyan PYD/YPG'nin, tehdit, kaçırma, kandırma, maaş bağlama gibi yöntemlerle veya kimsesiz olmasından yararlanarak küçük yaştaki çocukları sistematik şekilde örgüt saflarına kattığına işaret edildi. Raporda, sözde çocuk taburlarında silahlı/ideolojik eğitimler verilen çocukların, daha sonra çatışma bölgelerine gönderildiği, çatışmalarda hayatını kaybeden çocukların fotoğraf ve videolarının kara propaganda amacıyla bazı basın-yayın organlarına servis edildiği aktarıldı. Çocuk örgüt mensuplarına eğitim sonrası teröristbaşının kitapları üzerine yemin ettirildiği tespitine yer verilen raporda, PYD/YPG'nin sözde çocuk taburunda eğitim veren PKK/KCK mensuplarının, terör örgütleri arasındaki bağı gizlemek amacıyla üzerlerine PYD/YPG'nin sözde üniformalarını giydikleri kaydedildi. Raporda, "Gençlik taburu isimli PKK/KCK-PYD/YPG kamplarında kırsal alana ve terör örgütüne adapte olmaları için 12 yaşındaki çocuklara dahi silahlı ve ideolojik eğitim verilerek örgüte bağlılıklarının artırılmaya çalışıldığı tespit edilmiştir." vurgusu yapıldı. PKK'DA ÇOCUKLARA VERİLEN SİLAHLI/İDEOLOJİK EĞİTİMLER TERÖRİST İFADELERİNDE Raporda, örgütten kaçarak güvenlik güçlerine teslim olan teröristlerin ifadelerine de yer verildi. 7 Aralık 2018'de teslim olan bir örgüt mensubu, kendisi gibi örgüt içinde faaliyetlerde bulunan çocuklara ilişkin şu aktardı: "PKK/KCK-PYD/YPG içerisinde 18 yaş altı çocuklar bulunmaktadır. Ben de 17 yaşında gitmiştim. 12-13 yaşlarında çocukların örgüt içerisinde olduğunu bizzat gördüm. Bu çocuklar, ayrı bölgelerde eğitilmektedir. Gara bölgesinde çocuk kampının olduğunu duydum ancak yerini bilmiyorum. Suriye'de Şeddadi bölgesinde 40 kişilik 18 yaş altı çocuğun eğitim gördüğünü biliyorum. Genelde intihar eylemi yapacak kişileri çocuk yaşlarda alarak eğitmektedirler." 23 Şubat 2020'de teslim olan bir başka terörist ise örgüte katılımını "Okulu bırakıp işe başladıktan sonra ara sıra HDP binasına gidiyordum. Burada tanıştığım bir örgüt mensubu, 'Eğer örgüte katılırsan zengin olursun ve rahat yaşarsın' diyerek beni kandırdı. Daha sonra 2 örgüt mensubuyla gelerek beni aldı ve kırsal alana götürdü. Bu şekilde örgüte katıldım." sözleriyle anlattı. 13 Ağustos 2018'de teslim olan bir örgüt mensubu, örgütsel faaliyetlere dair, "2014 yılının başında Zap kampına bölük komutanı olarak geldim. Burada 12-16 yaşlarında örgüt mensubu şahıslar vardı. Ben bu şahıslara ideolojik ve silahlı olarak eğitimler vermekteydim." bilgisini verdi. 11 Mart 2020'de teslim olan bir örgüt mensubu, çocuk teröristlere ilişkin şu ifadeleri kullandı: "Jiyan Garzan kod adlı örgüt mensubu Suriye'nin Kobani (Aynularap) şehrinde bulunan çocuk bölümünde görevlendirildiğimi söyledi. Burası Kobani merkezde bulunan iki katlı iki binadan oluşuyordu. Aileleri ölen ya da ailesi olmayan çocuklara örgütün ideolojisi benimsetiliyor ve bu çocuklar maddi durumu iyi olan örgüt destekçisi ailelere evlatlık olarak veriliyordu."

2 yıl önce

Dünya’nın en zengin iki iş insanı Bill Gates ve Jeff Bezos’un, Bodrum’a gelme nedenleri ortaya çıktı

Yaklaşık 10 gündür milyon dolarlık yatlarıyla İzmir, Aydın ve Muğla kıyılarını gezen Bill Gates ve Jeff Bezos yatlarıyla tekrar Bodrum’a dönüş yaptı. Bill Gates İzmir’de buluna Efes antik kentini gezdikten sonra Bodrum’a gelmiş, Bodrum kalesini ziyaret etmiş daha sonrada mavi yolculuğa açılmıştı. Dünyanın en zengin iş insanları arasında yer alan Microsoft’un kurucu ortağı Bill Gates, süper yatıyla neredeyse Muğla’nın tüm kıyı şeridini gezdi. 107 metre uzunluk, 16 metre genişliğe sahip Cayman Adaları bayraklı ’Lana’ isimli süper yat ile yaklaşık 10 gündür mavi yolculukta olan Gates tekrar Bodrum’a döndü. Dünya’nın 2 zengini Bodrum’da Bill Gates’i Bodrum’a geldikten 2 gün sonra ise Amazon teknoloji şirketinin kurucusu Jeff Bezos’un 136 metre uzunluğundaki süper lüks yatı Bodrum’a demirledi. 10 Ekim’de Yunanistan’dan Bodrum’a gelen Jeff Bezos’un ‘Flying Fox’ isimli ultra lüks yatı, Bodrum’dan sonra Gökova Körfezine açılarak mavi tura çıktı. Bill Gates geldikten 2 gün sonra ‘Flying Fox’ yatına gelen Jeff Bezos Bodrum başta olmak üzere Muğla’nın tüm kıyılarını gezdi. Bill Gates’in doğum günü kutlaması 28 Ekim 1955 doğumlu olan Bill Gates “Lana” isimli yatıyla mavi yolculuğa çıktıktan sonra Bodrum’a geri döndü. Göltürkbükün’de ultra lüks bir villada Doğum günü partisi veren Bill Gates’in 66’cı yaş gününü Bodrum’da kutladı. Yaş gününe Jeff Bezos başta olmak üzere dünyaca ünlü yıldızların, iş insanlarının katıldığı öğrenildi. Bodrum’dan ayrılmıyorlar Doğum günü kutlamasının ardından Bill Gates ‘in bulunduğu milyon dolarlık “Lana” isimli ultra lüks yat Göltürbükü açıklarında demirlerken, Jeff Bezos’un bulunduğu ‘Flying Fox’ isimli ultra lüks yat ise Yalıçikfik açıklarında demirlediği görüldü. Milyarderleri taşıyan yatlarda ki hareketlilik ise dikkatlerden kaçmadı.

2 yıl önce

ABD'yi geride bıraktı... Çin dünyanın en zengin ülkesi

McKinsey & Co.'nun yaptığı araştırmada, dünya gelirinin yüzde 60'ından fazlasına sahip 10 ülkenin bilanço rakamları incelendi. Sputnik'in haberine göre, Araştırmaya göre, dünya çapındaki net servet 2000 yılında 156 trilyon dolarken, bu rakam 2020 yılında 514 trilyon dolara yükseldi. Çin, bu artışın yaklaşık üçte birinde pay sahibi oldu. Çin'in serveti, 2001'de Dünya Ticaret Örgütü'ne (DTÖ) katıldığı sıralarda 7 trilyon dolardı; bugün ise 120 trilyon dolara yükseldi. Böylelikle Çin, ABD'yi geçerek dünyanın en zengin ülkesi haline geldi. Araştırmada, dünyanın en büyük ekonomileri olan hem ABD hem de Çin'de, servetin üçte ikisinden fazlasının en zengin yüzde 10'un elinde olduğu ve bu zenginlerin paylarını artırmayı sürdürdükleri belirtildi. McKinsey Global Enstitüsü'nün ortaklarından Jan Mischke, yaptığı açıklamada, "Artık hiç olmadığımız kadar zenginiz" dedi. McKinsey'in hesaplamalarına göre küresel servetin yüzde 68'i gayrimenkulde depolanıyor. Araştırmaya göre, küresel servette son 20 yılda yaşanan bu keskin artış, küresel gayri safi yurtiçi hasıladaki artışı geride bıraktı ve düşen faiz oranlarıyla emlak fiyatlarının yükselmesiyle körüklendi.

2 yıl önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan: Faiz zengini daha zengin, fakiri daha fakir yapar

İşte Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamasından satırbaşları: Görüyorum ki 2023'ün ışıkları ufukta... İstanbul bizim medeniyetimizde de, tarihimizde de, kendi davamızda da ayrı bir yere, hikayeye sahiptir. İstanbul'u sevmek demek 81 vilayetinin tamamıyla Türkiye'yi sevmek demektir. İstanbul'u sevmek demek her rengiyle, inancıyla tüm insanlığı sevmek demektir.   Bu şehre hizmet etmek demek; 84 milyonun tamamının gönlüne girmek demektir. Bizim gecemizi gündümüze kaarak çalışmamızın gerisinde işte bu aşk vardır.  AYASOFYA'NIN CAMİ OLARAK İBADETE AÇILMASI BİZİM İÇİN ÇOK KIYMETLİ Dün Gaziantep'te hem kapalı salon toplantısında hem miting alanında on binlerin olduğu o meydanda bu coşkuyu gördük. Fabrikaya gittik, işçilerimizle beraber olduk, orada da bu heyecanı gördük. Elbette her dava bizim davamızın da sembolleri vardır. Ezanımızla, bayrağımızla, camilerimizle bu sembollere sıkı sıkıya sarılmamızın gerisinde davaya olan inancımız bulunuyor. İstanbul'un 1453 yılındaki fethi çok önemli bir dönüm noktasıdır. Ayasofya'nın yeniden cami olarak ibadete açılması bizim için çok kıymetlidir. Çamlıca Camii bizim için çok ama çok değerlidir. Anadolu Yakası'ndaki en büyük semboldür. Barbaros Hayrettin Paşa Camii Levent'te dikiliyor. Bunlar bize nasip oluyor. Demek ki iş bilenin, kılıç kuşananın. Verdiğimiz mücadele Ayasofya'yı minarelerden kurtaracağız diyenlere karşı inancımıza sahip çıkma mücadelesidir. Verdiğimiz mücadele; Gezi olaylarında 'Zulüm 1453'te başladı' diyenlere karşı, CHP'nin artıklarına, atıklarına karşı bu toprakların ebedi vatanımız olduğunu gösterme mücadelesidir. Şu anda bu salonda 3 bini aşkın kardeşim var. Size olan sevdam sebebiyle unutmayın davası olmayanın sevdası olmaz, sevdası olmayanın öfkesi olmaz. Şayet bazen öfkeli gözüküyorsak tek sebebi sevdamızdır, davamızdır.  BU DAVADA İHANETE YER OLMAZ Her dönemde bu kutlu davanın vefakar, cefakar, azimli erleri olmuştur. AK Parti'yi kurduğumuzda teşkilatlarımızı bu dava erlerinin gayretiyle oluşturduk. AK Parti'nin inşasında, yaşatılmasında emeği geçen kardeşlerimizin öyle hikayeleri var ki bunlar bile omuzlarımızdaki yükün ağırlığını göstermeye yeter. Geçtiğimiz günlerde bir şehrimizde kadın kolları ilçe başkanı olan hanımefendi kardeşimiz teşkilat toplantısından ayrılıyor. Bir saat içinde geri dönüp işine devam ediyor. İlçe başkanımız, hanımefendinin 4 aylık evladı olduğunu, arada çocuğunu emzirmek için 24 km uzaktaki evine gidip hemen geri geldiğini anlatıyor. İstanbul'da da benzer pek çok hikaye var.  Nafakasını çıkarmak için gece fabrikada temizlik işi yapıp tüm gün teşkialtın işini yapanlar gibi nice örnekler var. Bu dava işte böyle bir davadır. Bu nedenle bu davada bencilliğe, kibre, nobranlığa, ihanete yer olmaz diyoruz. Hesabi değil, hasbi insanların omuzlarında yükselene bu davayı ileriye taşıyarak 2023'e de 2053'e de zaferle ulaştırmak bizlerin sorumluluğudur.  Teşkilat genel merkeziyle, illeriyle, ilçeleriyle partinin gövdesidir. İstanbul en büyük teşkilatımıza da sahiptir. İstanbul'daki 31 bin 124 sandık için 166 bin arkadaşımız görevlendirildi. 39 ilçede yapılan toplantılar 17 bin 834 kardeşimizin iştirakiyle gerçekleştirildi. İstanbul'daki 962 mahalle başkanımızdan 899'u il yönetimi tarafından bizzat evlerinde ziyaret edildi. Seçim takvimi başlayana kadar partimizin kuruluşundan bu yana görev almış tüm sandık kurulu üyelerimizle de inşallah bir araya gelinecek. 39 BELEDİYEMİZE  SESLENİYORUM: HAYVAN BARINAKLARINI İHMAL ETMEYİN Engelli, yaşlı, yetim, öksüz, şehit yakını, gazi ve dar gelirli vatandaşlarımıza ulaşmaya ayrı bir önem veriyoruz. İstanbul gibi iş insanlarımız, STK'lar başta olmak üzere kentin ana dinamiklerini oluşturan kesimi de unutmayız. Kadınlara şiddet, hayvanların korunması gibi konularda da ayrıca özel çalışmalar yürütüyoruz.  39 belediyemize sesleniyorum. Hayvan barınaklarını ihmal etmeyiniz. Bu barınaklarla birlikte Osmanlı'nın yaptıklarını unutmayınız. Ağaçlardaki meyveler, o meyvelerden hayvanların gelip nasiplenmesini temin ediyorlardı. Gaziantep'te yavru Asiye, pitbull köpekleriyle nasıl oynuyordu, oynarken o Asiyemiz paramparça edilir hale geldi. Aradık Ömer Bey'i, Allah razı olsun ambulans uçakla Antalya'ya gönderdik, tedavisi orada yapılıyor. Siyaset hayatın her alanını kucaklaşmayı gerektiren bir uğraştır. İhmal ettiğimiz her kesimin vebalinin boynumuzda olduğunu unutmamalıyız. Başkaları şöyle davranıyor olabilir, bizi ilgilendirmez.  BAY KEMAL SEN NE YAPTIN? İlk günden beri AK Parti'yi iktdarda tutacak olan millettir diyoruz. Bu millete sadece teşekkür değil 15 Temmuz'da olduğu gibi can borcumuz da var. Bunlarda yalan, afedersiniz hal binasını hastane takdim edecek kadar bunlar yalancı. İncelendi ki böyle bir hastane yok. Arnavutköy'de tarihi kışlayı hastaneye çevirdik mi? Çevirdik. Şu anda 81 vilayetimizin tamamında üniversitelerimiz var mı? İstedik ki Hakkari'deki yavrumuz Hakkari'den İstanbul'a gelmesin. Onun ayağına üniversiteyi getirelim. İşte bu erdemliler hareketinin en önemli başarısıdır. İstanbul - İzmir arasını 3.5 saate indirdik mi? İzmir Milletvekili Bay Kemal sen ne yaptın? İzmir'de felaket yaşandı. O felaketin yaşandığı yerde 750 konut inşa edip vatandaşlarımıza dağıttık. Biz buyuz. Milletimiz kendi hayatında bu kazanımları görüyor. Antalya'da Muğla'da felaket yaşadık. Belediyeler sende. Bay Kemal sen ne yaptın? Yapmaz. Öyle bir derdi yok.  FAİZ SEBEP, ENFLASYON NETİCEDİR Eğitimden sağlığa, güvenlikten adalete, ulaşımdan enerjiye kadar her alanda ülkemize kazandırdığımız eser ve hizmetleri bıkmadan, usanmadan anlatmayı sürdürmeliyiz. Yeni ekonomi programımızı bu güçlü altyapının üzerinde inşa ettiğimizi vurgulamalıyız. Son yıllarda artan siyasi kaos çıkarma denemelerinin, FETÖ ihanet çetesi ile ülkemizi ele geçirme oyunlarının Türkiye'yi bu hedeflerinden uzaklaştırma gayesi taşıdığını tekrar tekrar anlatmalıyız. Faiz zengini daha zengin, fakiri daha fakir yapar. Faiz sebep, enflasyon neticedir. Biz bu çarkı da inşallah bozacak ve milletimi asli noktadaki hedeflerine ulaştıracağız. Büyük ve güçlü Türkiye'nin hızla inşasından rahatsız olanların ülkemizi iç siyasette istikrarsızlığa sürüklemek için yaptıkları fütursuz adımları ortaya koymalıyız.  CHP Genel Başkanı geçtiğimiz günlerde Şanlıurfa'da belediyeleri kendilerine vermeleri halinde çiftçilere elektriği bedava kullandıracakları sözünü verdi. Elektriğin belediyelerin görev alanında olmamasına rağmen neymiş Şanlıurfa'daki taşlık araziye enerji üretim sistemi kuracakmış, elektriği çiftçiye bedava verecekmiş. Bay Kemal, Millet İttifakı olarak siz daha cumhurbaşkanı adayını bile belirlemediniz. Adana'da niye yapmadınız diyenlere yeteri kadar taşlık arazi olmadığını söylemiş. Her bir megavat güneş enerjisi üretimi için 15 dönüm arazi gerekiyor Bay Kemal. Türkiye'nin 3'te 2'sinin 99 yıllık cumhuriyet tarihi boyunca kurabildiği kurulu enerji gücü ne kadar? 150 bin megavat. Bu zat Şanlıurfa'nın taşlı tarlalarında 99 yıllık birikimizi 1.5 kat fazla enerji üretiminden bahsediyor. Ne kadarlık yatırım gerekiyor. Tam 125 milyon dolar gerekiyor. Adana topraklarının yarısı tarıma uygun olmayan taşlıka raziymiş. Aynı uygulamayı orada yapmasında hiç bir mahsur yokmuş. Yalanı rakamlarla söyleyince hesap kitap devreye giriyor. Gerçekler gelip yüzüne tokat gibi çarpıyor. İBB'DE 15 BİN KİŞİYİ İŞTEN ÇIKARIP ARALARINDA TERÖRLE İLTİSAKLI KİŞİLERİN DE OLDUĞU 45 BİN KİŞİYİ İŞE ALDILAR Mahalli seçimler öncesi kazandıkları belediyelerde tek bir kişinin işinden çıkarılmayacağına dair namus sözü verdiğini hatırlıyorsunuz. Bu namus sözü de diğer vaatleri gibi yalan oldu. Bir hesaba göre 13 bin 500, bir hesaba göre 15 bin kişiyi işten çıkarıp aralarında terörle iltisaklı kişilerin de olduğu 45 bin kişiyi işe aldılar. Şimdi utanmadan sıkılmadan bana mektup gönderiyor, böyle bir şey yok diye. İBB önünde hanımlarıyla beraber ağlayan insanların gözyaşlarını sen bana anlatma. Senin yalanların orada tutuluyor Bay Kemal... Yenikapı'ya sıra sıra dizdikleri araçların daha fazlasını üç beş kat daha fazla fiyatla belediyeye doldurdular. Belediyenin borcunu hiç bir iş yapmadan 23.5 milyar liradan 61 milyar liraya çıkardılar. Bunun adı İstanbul'a, İstanbulluya, Türkiye'ye ihanettir. Devam eden işleri bile yürütemiyorlar. İstanbul 2023 seçimlerinde de AK Parti'nin lokomotifliğini yapacaktır. Karşımızdakiler her seçimde olduğundan daha büyük bir kinle 2023'e hazırlanıyor. Bizim de bu tabloya uygun şekilde hazırlığımızı yapmamız gerekiyor.

2 yıl önce

İslam'ı hedef alan HDP'li Ersoy'a AK Parti'li Zengin'den tepki: "Haince konuştu! Masaya vurmaktan elim şişti!"

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Özlem Zengin, düzenlediği basın toplantısında, Tokat'ta yapılan yatırımlarla ilgili bilgi verdi. "DEVLET VE MİLLET DÜŞMANLIĞI VAR" Bir gazetecinin HDP vekili Ersoy'un Meclis'teki konuşmasıyla ilgili görüşlerini sorması üzerine Zengin, "HDP kadın milletvekillerinin farklı bir misyonu var. Konuşmalarına dikkat edin. Bu ifadelerin ortak bir başlığı var. Kesinlikle İslam düşmanlığı var. Devamında da bunu tamamlayan devlet ve millet düşmanlığı var. Çünkü bunları birbirinden ayıramazsınız. Din, devlet ve millet düşmanlığı." ifadelerini kullandı. "1500 SENE ÖNCEDEN GELEN DİNİMİZLE İFTİHAR EDİYORUZ" Ersoy'un konuşma yaptığı gün Meclis'i HDP'li başkanın yönettiğini anlatan Zengin, şöyle devam etti: "Bizim itirazlarımızı duymadı. Masalara vurduk vurduk, elim şişti. Genel Kurul'a ara verildi. 'Onu kastetmemiştim' konuşması yapıldı. Bunlara zinhar fırsat vermemeliyiz. Onlarla siyaset yapmayı normalleştirenlere, seçim kazanmak adına açıkta ya da gizlide yan yana yürümeyi tercih edenlere karşı da daha fazla çalışmamız lazım. Devletin değerlerine, milletin değerlerine Meclis'in kürsüsünden böyle haince konuşan insanlar karşısında bizim hukuken engellemekten başka çaremiz yok. HDP kadın vekillerin üstlendiği rolün ne kadar onlar açısından stratejik rol olduğunu görmenizi rica ediyorum. Biz 1500 sene önceden gelen dinimizle iftihar ediyoruz. Hayatımızı onun değerleri üzerine geçirmeyi planlıyoruz."

1 yıl önce

CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu'ndan bir gaf daha: Konya zengin bir ülke

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğu Konya ziyareti kapsamında şehrin yerel kanallarından tv42'ye konuk oldu. Burada açıklamalarda bulunan CHP lideri Kılıçdaroğlu, bir gafa imza atarak, 'Konya zengin bir ülke.' ifadelerini kullandı.

1 yıl önce

TTB’nin sokak eylemlerine katılan PKK’lı isimler, İstanbul Güvenlik Şube Müdürü Hanifi Zengin’i hedef gösterdi

PKK’ya yakınlığı ile bilinen Türk Tabipler Birliği tarafından İstanbul’da düzenlenmek istenen yasa dışı gösteriye müdahale eden Türk polisi, yine PKK’lı isimlerin hedef tahtasında yer aldı. LGBT GÖSTERİSİNDE TACİZCİ İFTİRASI ATMIŞLARDI İstanbul İl Emniyet Müdürlüğü’nde Güvenlik Şube Müdürü olarak görev yapan Emniyet Müdürü Hanifi Zengin, geçtiğimiz haftalarda İstanbul Beyoğlu’nda LGBT’lilere yönelik müdahalede Çevik Kuvvet Polisleri’yle birlikte bir gruba gözaltı yapmak için müdahale etti. Grup içerisindeki kişileri tutmaya çalışan ve o esnada kaçmaya çalışan bir kadını tutan Emniyet Müdürü Hanifi Zengin ile ilgili sosyal medyadan iftirayla bir “Linç Kampanyası” başlatıldı. Siber Zorbalar, linç kampanyasında Hanifi Zengin’in yaptığı müdahaleye “Taciz” iftirası attı. Görüntülerde herhangi bir taciz olayına rastlanmamasına rağmen “Tacizci Polis” başlığıyla adeta linç edilen Emniyet Müdürü Hanifi Zengin’in fotoğrafları da kullanıldı ve Emniyet Müdürü Zengin hedef gösterildi. PKK’NIN KADIKÖY YÜRÜYÜŞÜNE DE MÜSAADE ETMEMİŞTİ PKK terör örgütü yandaşları tarafından geçtiğimiz ay Kadıköy’de toplanan bir grup bebek katili Öcalan’ı destekleyen sloganlarla yürüyüşe geçmiş, gruba polisin müdahale etmesiyle birlikte terör yandaşları polise saldırmıştı. PKK’LILAR BUGÜN DE HEDEF GÖSTERDİ PKK yandaşlarına göz açtırmayan İstanbul Güvenlik Şube Müdürü Hanifi Zengin bugün de hedef gösterildi. TTB yürüyüşüne katılan terör örgütü yandaşları, Zengin’i sosyal medyada linç etmeye çalıştı. TÜRK MİLETİ SOSYAL MEDYADA DESTEK ÇIKTI PKK yandaşları tarafından hedef gösterilen Hanifi Zengin’e sahip çıkan sosyal medya kullanıcıları Türk polisine destek veren paylaşımlar yaptılar.

1 yıl önce

TOBB Başkanı Hisarcıklıoğlu: Zenginleşmenin yolu ticaret, ticaretin de ilacı huzurdur

Muş’tan Bitlis’e gelen TOBB Başkanı Hisarcıklıoğlu, ilk olarak Ahlat Selçuklu Mezarlığı, Ahlat Müzesi, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi ve 1071 Sultan Alparslan Otağını gezdi. Selçuklu Mezarlığında gazetecilere kısa bir açıklamada yapan Hisarcıklıoğlu, “Bizler için çok büyük mana ve manevi değeri olan Ahlat’ta olmaktan büyük gurur duyuyorum. İlk defa geliyorum buraya, çok etkilendim. Başkanımıza, kaymakamımıza çok teşekkür ediyorum. Güzel izahatlar verdiler. Özellikle Anadolu’da yaşayan herkesin bir Ahlatlı olduğunu söylediler. Aslında hepimizin giriş yeri Ahlat. Ahlat’ın hemşehrisiyiz. Burada yatanların hepsinin ruhlarına Fatiha okuyoruz. Mekânları cennet olsun, Allah hepsinden razı olsun. Eğer bugün burada Müslümanlar bu topraklarda, Anadolu’da yaşıyorsa, bunların hepsinin çok katkısı var. Allah hepsinden razı olsun. Buraya ilk defa geldik. Bundan sonra da buranın tanıtımına zaten devlet en üst noktada sahip çıkıyor. İnşallah biz de iş dünyamızın gerek Ahlat gerek krater gölü dahil olmak üzere buranın tanıtımına katkı vereceğiz” dedi. BİTLİS VALİSİ, HİSARCIKOĞLU'NUN KATILIMIYLA GERÇEKLEŞEN TÖRENDE KONUŞTU Ardından Tatvan’a geçen Hisarcıklıoğlu ve beraberindekiler, Tatvan Kültür Merkezinde düzenlenen plaket törenine katıldı. Saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasının ardından programda bir konuşma yapan Bitlis Valisi Oktay Çağatay, Bitlis’in en önemli zenginliğinin insan varlığı olduğunu, 350 bin nüfusunun yüzde 62’sinin ise 0-30 yaş aralığında olduğunu söyledi. Vali Çağatay, “Biz bir marka olmaya çalışıyoruz. Bölgenin terör belasını def etmesiyle beraber huzur geldi. Başkanımızda huzurun önemini vurguladı. Huzur olmayınca hiçbir şey olmuyor. Çok şükür huzura kavuştuk, Allah eksik etmesin. Çok kıymetli değerlerimiz ve muhteşem bir tarihi alt yapımız var. Sahip olduğumuz tescilli eser sayısı turizmde bir marka haline gelmiş. Mardin’in aşağı yukarı iki katına yakın. Müthiş bir doğal yapımız var. Ormanlarımız, Van Gölü’müz, Nemrut Krater Gölümüz ve kışımız var. Tarihi alt yapımız var. Muhteşem bir yolda ilerliyoruz. Ama en önemli zenginliğimiz insan varlığımız. 350 bin nüfusun yüzde 62’si, yani 217 bin kişi 0-30 yaş arasında. Bundan 3-5 yıl önce Bitlis’te en büyük sorun terör denilecekti. Ama artık işsizlik. Gönül isterdi o denilmesin ama Türkiye ortalaması ile aynı cümle sarf ediliyor. Bu huzuru bulduğumuzun bir göstergesidir. Bu bize büyük görev yüklüyor. Huzura kavuşmamızla sahip olduğumuz insan potansiyelini gören yatırımcılar buraya hücum etti. Birkaç yıl önce ineklerin otladığı OSB’de dün itibariyle arsa kalmadı. Elimde yüzlerce başvuru dilekçesi var. Yer istiyorlar. Dün itibariyle 3 bin 100 kişi çalışıyor. Allah nasip ederse inşaatı devam eden yerlerde Eren ve Kiler Holding ve diğer yatırımcılarla 2024 yılında orada 10 bin kişi çalıştıracağız” diye konuştu. ''BİR YERDE BİRLİK VARSA KESİNLİKLE SIRTINIZ YERE GELMEZ''

TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu ise ticarette zengin olmanın yolunun ticaret ve sanayiden geçtiğini belirterek, “TATSO’nun 50. kuruluş yıl dönümü vesilesiyle burada bulunmaktan şeref duyuyorum. Burada gördüğüm çok güzel bir tablo var. Bundan gururlandım. Bütün Türkiye’yi gezen bir kardeşiniz olarak söylüyorum, markalaşan şehirlerde birlik beraberlik var. Birlik ve beraberliğin olduğu yerde rahmet bereket oluyor. Bunu yapan iller hep marka şehirler oluyor. Bunu Gaziantep, Kahramanmaraş, Kayseri, Konya ve Denizli’de görürsünüz. Bunu yapan şehirler markalaşıyor. Tatvan tek yürek, tek bilek olmuş. Gelişmeye kenetlenmiş. Bir yerde birlik varsa kesinlikle sırtınız yere gelmez” diye konuştu. “Tatvan Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Bilal Adabağ, Tatvan’ın gelişmesi ve zenginleşmesi için çok çaba gösteriyor” diyen Hisarcıklıoğlu, şöyle devam etti: “TATSO bu son dönemlerde akredite oldu. Otellerde, ülkemizde ve dünyada yıldızlama sistemi var. En üstün hizmet veren 5 yıldızlı otellerdir. Dünyada da odalarda bu şekilde yıldızlama sistemi var. Buna akreditasyon diyoruz. Bunu uluslararası bağımsız oda sistemini denetleyen kuruluş gelir denetler. Tatvan da hazırız dedikten sonra gelip denetlendi. Tatvan Ticaret ve Sanayi Odamız vermiş olduğu hizmet kalitesi standardı itibarıyla tam 5 yıldızlı. 5 yıldız ne anlama geliyor. Türkiye ile mukayese etmiyorum Paris, Londra, Berlin ticaret ve sanayi odaları da 5 yıldızlı. Tatvan’da hizmet alan üyelerimizin aldığı hizmetin kalite ve standardı Parisli tüccardan, İngiliz ve Berlin’deki, Alman tüccarından daha az kaliteli hizmet almıyor. Tatvan’ımızı böyle bir dünya şehri haline getirdiği için ve hizmet kalitesini dünya standardına getirdiği için yönetimine ve tüm çalışanlarına teşekkür ediyorum.” ''TOGG İÇİN 1 MİLYON 800 BİN TÜCCAR VE SANAYİCİNİN ADINA GÖREVİ ÜSTLENDİM'' TOBB Başkanı Hisarcıklıoğlu, Türkiye’nin 120 yıllık hayali ve 60 yıl önce yarıda kalmış rüyası olan TOGG için 1 milyon 800 bin tüccar ve sanayicinin adına görevi üstlendiğini belirterek, “Buraya Bursa Gemlik’ten geldim. Orada TOGG var. 1 milyon 800 tüccar ve sanayi adına bu görevi üstlendim. İnsanımızın 120 yıllık hayali ve 60 yıl önce yarıda kalmış bir rüyaydı. Cumhurbaşkanı ‘yapar mısın’ deyince ben Türk iş dünyasına güvendim. Allah’a şükürler olsun ilk defa Türkiye’nin markası olan, her şeyi yerli olan dünya otomobil teknolojisiyle aynı anda yarışa çıkacağımız yüzde 100 elektrikli otomobili ve yüzde 51 yerli ve milli olmak üzere 29 Ekim’de fabrikanın açılışını Gemlik’te yapacağız. İnşallah mart ayında Bitlis ve Tatvan yollarında TOGG arabasını göreceğiz” ifadelerini kullandı. ''SORUNLAR ORTAK AKIL VE DİYALOGLA ÇÖZÜLÜR''

Hisarcıklıoğlu, zengin olmanın yolunun ticaret ve sanayiden geçtiğini ifade ederek, “Ticaret olmadan, malını satmadan zengin olmak mümkün değil. Üretmeden zengin olabilmek mümkün değil. İnsanların en hayırlısı insanlara faydalı olandır. İnsanlara en faydalı olacak işi yapıyorsunuz. Hepimiz çok şanslıyız. Hepimizde altın anahtar var. Ama bunun olabilmesi için önce evinde, şehrinde, ülkeden ve komşularında huzur olması lazım. Huzur olmadan ticaret olmaz. Ticaret ürkektir. Zenginleşmenin yolu ticaret, ticaretin de tek bir ilacı var o da huzurdur. Bunları bir araya getirdiğimizde başaramayacağımız şey yoktur. Birlikte rahmet, ayrılıkta gazap vardır. Yeter ki birbirimizi fikrinden, inancından, etkin kökeninden, mezhebinden, aklınıza ne gelirse farklı siyasi görüşünden dolayı ötekileştirmeyelim. Ötekileştirmezsek hep beraber kazanırız. Yoksa hep beraber kaybederiz. Sorunlar ortak akıl ve diyalogla çözülür. İleriye taşımanın yolu da ortak akıldır. Tatvan ekonomisine sağladıkları katkılardan dolayı ödül alacak tüm kardeşlerimiz kutluyorum” şeklinde konuştu. TATVAN TSO BAŞAKANI TEŞEKKÜR KONUŞMASI YAPTI Programda teşekkür konuşması yapan Tatvan TSO Başkanı Bilal Adabağ da, yarım asırlık dönemde tek hedeflerinin bölge insanına kaliteli bir şekilde hizmet vermek olduğunu belirterek, “Geçmişte başkanlık yapmış yönetimde bulunmuş oda mensuplarımızı kutuluyorum. Son 3 dönem kendisi ile gururu duyduğum Rifat Hisacıklıoğlu ile onu cebimizde çek olarak arkamızda dağ gibi görerek çözüm için uğraştık. Bizden önce devraldığımız görevi bir çıta yukarı çıkmak için çalışıyoruz. Tek düsturumuz bölge insanına hizmet ve kalitesini artırmak adına kendimize şiar edindik. Bu uğurda da çalışıyoruz. TOBB ailesi büyük bir aile, bu gücü her zaman yanımızda hissettik” dedi. PROGRAM, KAYITLI ESNAFLARA PLAKET VERİLMESİNDEN SONRA SON ERDİ Program, konuşmaların ardından Tatvan Ticaret ve Sanayi Odasına kayıtlı esnafa plaket verilmesinin ardından sona erdi.

1 2 3