08 Mayıs Çarşamba 2024
2 yıl önce

Çavuşoğlu Afganistan’dan getirilenlerin sayısını açıkladı 

Çavuşoğlu birçok ülke ile sivil toplum örgütü ve yardım kuruluşlarının tahliyeler için Türkiye’den yardım istediklerini, ABD ve İngiltere ile birlikte bu ülkelere yardım ettiklerini kaydetti. Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, bu açıklamaları, Uruguay Dışişleri Bakanı Francisco Bustillo ile görüşmesinin ardından düzenlediği basın toplantısında yaptı. Afganistan’daki Türk vatandaşlarının sayısının 4 bin 500 olduğunu belirten Bakan, bu kişilerin hepsine tek tek telefonla ulaşıldığını kaydetti. Çavuşoğlu Afganistan’dan dönmek isteyen Türk vatandaşlarının şu anki sayısının ise yaklaşık 200 olduğunu ifade etti. Çavuşoğlu, Afganistan'da barış ve istikrarın demokrasi içinde ve insan hakları çerçevesinde kalıcı olarak tesis edilmesini umduklarını da kaydetti. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın birçok ülke lideriyle Afganistan konusunda temasta olduğunu belirten Çavuşoğlu kendisinin de NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg ve NATO ülkeleri dışişleri bakanlarıyla görüştüğünü kaydetti. Çavuşoğlu, ‘‘Belirli bir grupla değil, tüm taraflarla temas içindeyiz’’ diye konuştu.

2 yıl önce

Bakan Çavuşoğlu: İlave bir mülteci yükü kaldırmamız söz konusu değil

Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu'nun açıklamalarından satır başları şöyle: Biz Türkiye olarak göç konusunda ahlaki ve insani sorumluluklarımızı yeterince yerine getirdik. Bizim artık ilave bir mülteci yükü kaldırmamız söz konusu değildir. Kabil havaalanının güvenliğinin sağlanması Havaalanı konusu gerçekten ciddi bir konu, bunu titizlikle değerlendiriyoruz. Taliban havaalanı içinde de dışında da güvenliği kendisinin sağlayacağını söylüyor. Bunun mümkün olmayacağını onlara söylüyoruz. Herkesin güvenlik konusunda emin olması gerekiyor. Bu ülkede DEAŞ terör örgütü var. Riskler var. 'Türkiye'de mülteci merkezi' iddiası Almanya ve İngiltere'nin Afganları ülkeden çıkardıktan sonra Türkiye'de tutacağı yönündeki dezenformasyonlar ortaya çıktı. Bu her iki ülke tarafından da yalanlandı. Böyle bir teklif ne Almanya'dan ne de başka bir ülkeden Türkiye'ye yapılmamıştır. Bunu bir kez daha buradan açıklığa kavuşturmak isteriz. Tahliyelerle ilgili sınır geçişlerinde Taliban ile mutabakat sağlanmalı. Tahliyelerin büyük bir bölümü havayolu ile gerçekleşti. Bazı ülkeler doğrudan kendi ülkesine, bazıları da komşu ülkeler üzerinden gerçekleştirdi. Biz de tahliyelerimizi özellikle Kabil ve İslamabad arasında gerçekleştirdik. 'Tahliyeler sırasında Taliban'dan destek gördük' Vatandaşlarımız kalabalık nedeniyle havaalanı kapısına yaklaşamıyordu. Biz de bir noktada vatandaşlarımızı toplayarak oradan otobüslerle vatandaşlarımızın tahliyelerini gerçekleştirdik. Orada da Taliban'ın desteğini gördük.

2 yıl önce

Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu: Türkiye, Yeni Pazar’da Başkonsolosluk açan ilk ülke olacak

Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Sırbistan'ın Politika gazetesine verdiği mülakatta, Türkiye-Sırbistan ilişkileri, Afganistan'da Taliban'ın ülke genelinde kontrolü ele almasının ardından yaşanan gelişmeler, Türkiye'nin Avrupa Birliği'ne (AB) üyelik süreci, İstanbul Sözleşmesi, ABD ve Rusya ile ilişkiler hakkında değerlendirmelerde bulundu. Sırbistan ile ilişkilerin her alanda hızla geliştiğine dikkati çeken Çavuşoğlu, "İkili ilişkilerimiz açısından tarihimizin en iyi dönemini yaşıyoruz. Sayın Cumhurbaşkanımızla Sırbistan Cumhurbaşkanı Sayın Aleksandar Vucic arasında samimi bir dostluk mevcut. İki ülke cumhurbaşkanlarının vizyoner tutumlarının ve aralarındaki güven ve dostluğun ilişkilerimizin bu düzeye ulaşmasında büyük rolü var" ifadelerini kullandı. Çavuşoğlu, üst düzey ziyaretlerin yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgınının beraberinde getirdiği koşullara rağmen devam ettiğini kaydederek, şunları söyledi: "Bu yıl Başbakan (Ana) Brnabic ve mevkidaşım (Nikola) Selakovic’i Güneydoğu Avrupa İşBirliği Süreci (GDAÜ) Zirvesi ve Dışişleri Bakanları Toplantısı vesilesiyle ülkemizde ağırladık. İnşaat, Altyapı ve Ulaştırma Bakanı (Tomislav) Momiroviç yine geçen haziran ayında ülkemizi ziyaret etti. Temmuz ayında Kültür ve Turizm Bakanımız Mehmet Nuri Ersoy Belgrad’ı ziyaret etti. Önümüzdeki dönemde de Sırbistan Meclis Başkanı Ivica Dacic ülkemizi ziyaret edecek. 2021 yılı bitmeden Sayın Vucic’i Yüksek Düzeyli İşbirliği Konseyinin üçüncü toplantısı vesilesiyle ülkemizde ağırlamak istiyoruz. Ziyaretim büyük önem verdiğimiz bu toplantıya da hazırlık niteliği taşıyor." 'Türkiye, Yeni Pazar’da Başkonsolosluk açan ilk ülke olacak' İki ülke arasındaki işbirliğinin geliştirilmesi adına bir Mutabakat Muhtırası imzalandığını anımsatan Çavuşoğlu, "İkili ilişkilerimizi tüm boyutlarıyla ele aldık. Bölgesel gelişmeleri değerlendirdik. Bu vesileyle, Yeni Pazar Başkonsolosluğumuzun resmi açılışını yarın değerli dostum Nikola Selakovic ile birlikte yapacağız. Böylece Türkiye, Yeni Pazar’da Başkonsolosluk açan ilk ülke olacak. Başkonsolosluğumuzun aramızdaki kültürel ve insani bağları güçlendirerek ilişkilerimize son derece olumlu katkıları olacağına inanıyorum" dedi. Çavuşoğlu, Balkanların barış, istikrar ve refahının Türkiye için çok önemli olduğunu belirterek, "Sırbistan Güneydoğu Avrupa’nın barış ve istikrarı bakımından anahtar ülkelerinden biri. Sırbistan ile mükemmel düzeydeki ilişkilerimizin bölgesel barış ve refaha katkıda bulunduğunu görüyoruz ve bundan memnuniyet duyuyoruz" değerlendirmesinde bulundu. Ekonomik ve ticari faaliyetlerin ilişkilerin lokomotifini oluşturduğunu vurgulayan Çavuşoğlu, 2019 yılında güncellenerek yürürlüğe giren Serbest Ticaret Anlaşması'nın, ticaretin daha da gelişmesini sağladığını ve ikili ticaret hacminin geçen yıl salgına rağmen 1.5 milyar dolara ulaştığını söyledi. Çavuşoğlu, ticaret hacminin, bu yılki hedefi olan 2 milyar doları yakalayacak gibi göründüğüne işaret ederek, "Orta vadedeki amacımız, Sayın Cumhurbaşkanlarımız tarafından konulan 5 milyar dolar hedefine ulaşmak." dedi. Tekstil, otomotiv yan sanayi, müteahhitlik, bankacılık, turizm, toptan ve perakende satış gibi alanlarda faaliyet gösteren Türk iş adamlarının Sırbistan’daki yatırımlarının büyüklüğünün yaklaşık 250 milyon dolara ulaştığını aktaran Çavuşoğlu, "Bu rakamın yalnızca 10 yıl önce 1 milyon dolar olduğunu hatırlatmak isterim. Bugün şirketlerimiz binlerce kişiyi istihdam ediyor. Çok önemli projeleri üstleniyorlar. Taşyapı firmamız, Sayın Cumhurbaşkanlarımızın Barış Projesi olarak tanımladıkları Belgrad-Saraybosna Otoyolu'nun Sırbistan bölümünü üstlendi. Çalışmalar başarıyla devam ediyor. ENKA ise bir Amerikalı firmayla birlikte Morova koridorunu yapıyor. Diğer projeler ile birlikte bugün, müteahhitlik firmalarımız 820 milyon dolara ulaşan 40 proje üstlenmiş durumda" şeklinde konuştu. Çavuşoğlu, Türk firmalarının, Sırbistan’ın Cuprija, Kraljevo, Leskovac, Smederevo, Vladicin Han, Velika Plana, Pirot, Stara Pazova, Sremska Mitrovica dahil farklı yerlerinde yatırım yaparak faaliyet gösterdiğini belirterek, "Sağlık sektörüne önemli bir yatırımla adım attık. Bir firmamız ikinci büyük yatırımını Vranje’de yapma kararı aldı ve bu nedenle Cumhurbaşkanı Vuçiç, bu firmamızın CEO’suna devlet nişanı verileceğini duyurdu. Halkbank Sırbistan’ın pek çok yerinde şubeler açtı. Şirketlerimizin bu başarısı göğsümüzü kabarttığı gibi aramızdaki ekonomik işbirliğinin derinleşmesine de katkı sağlıyor" ifadelerini kullandı. İki ülke arasındaki ekonomik ve ticari ilişkilerin gidişatından son derece memnun olduklarını dile getiren Çavuşoğlu, ulaşılan seviyenin daha ileriye götürebileceğini ve bunun için hukuki altyapının mevcut olduğunu, iki tarafta da istek, kararlılık ve imkan olduğunu kaydetti. 'Afganistan’da artık yeni bir gerçeklik var' Afganistan'da Taliban'ın iktidara gelişine de değinen Çavuşoğlu, "Afganistan’da artık yeni bir gerçeklik var. Ancak şimdi Afganistan’da barış, huzur ve istikrarın tesis edilmesine odaklanmalıyız. Öncelikli olarak halkın can ve mal güvenliğinin korunması için otorite boşluğuna meydan verilmemesi gerekiyor. Bu çerçevede, tüm Afganların kendini ait hissettiği kapsayıcı bir yönetim kurulmasını arzuluyoruz. Geçmişteki hatalardan ders çıkarılarak kapsayıcı anlayışla hareket edilmesi, Afganistan’da sürdürülebilir barışın tesisine katkı sağlayacak" açıklamasında bulundu. Çavuşoğlu, Afganistan’da başta El Kaide ve IŞİD olmak üzere terör gruplarının yeniden sığınak bulmaması gerektiğini vurgulayarak, Taliban tarafından daha önce verilen taahhütlerin yerine getirilmesinin bu bağlamda önemli olduğunu söyledi. Afganistan’daki terör gruplarının çoğalmasının bölgesel istikrar için de ciddi yansımaları olacağını belirten Çavuşoğlu, "Güvensiz bir ortam yeni bir göç dalgasını tetikleyebilir. Dolayısıyla uluslararası toplum Afganistan konusunda birlik ve dayanışma içinde hareket etmeli. Nüfusun yarısı acil insani yardıma ihtiyaç duyuyor. Uluslararası toplumun yardım ve destek çabalarını arttırması gerekiyor. Yardımların halka ulaştırılması için BM ve diğer yardım kuruluşlarının çalışmalarının kesintisiz sürdürülmesi şart" diye konuştu. Çavuşoğlu, Türkiye'nin Afganistan’da kapsayıcı bir hükümet kurulmasına, ülkede barış ve huzur ortamının tesis edilmesine katkı sağlamaya hazır olduğunun altını çizerek, "Bu mülahazalarla Kabil'de Büyükelçiliğimizin faaliyetlerine devam etmesi öngörülüyor. Ayrıca, Taliban'ın talebi doğrultusunda Kabil havaalanının açık kalabilmesi için teknik destek verilmesine yönelik görüşmeler yürütüyoruz" dedi. 'ABD ile fikir ayrılığı yaşadığımız tüm başlıkları yapıcı ve gerçekçi bir şekilde ele almayı amaçlıyoruz' Türkiye'nin ABD ve Rusya ile ilişkilerini değerlendiren Çavuşoğlu, Türkiye'nin ABD ile ilişkilerinde hassas bir dönemden geçtiğini ancak ilişkilerin tarihi boyunca zaman zaman iniş çıkışların yaşandığını ve buna rağmen, ABD ile müttefiklik ilişkilerinin her zaman gelişmeye devam ettiğini anımsattı. Çavuşoğlu, bugün de çeşitli görüş ayrılıkları bulunmasına rağmen, ABD ile ikili ilişkilerin zengin işbirliği potansiyeline sahip olduğuna dikkati çekerek, "Çıkarlarımızın önemli bölgesel ve küresel meselede örtüştüğü ve çok boyutlu ortaklığımızın başta Avrupa-Atlantik bölgesi olmak üzere geniş bir coğrafyanın barış ve istikrarına geçmişte olduğu gibi önemli katkılar yapabilecek bir niteliğe sahip olduğu açık. Bu itibarla, başta PKK/PYD/YPG ve FETÖ gibi terör örgütlerine yaklaşım ve S-400 tedarikimizle bağlantılı tek taraflı yaptırımlar olmak üzere fikir ayrılığı yaşadığımız tüm başlıkları yapıcı ve gerçekçi bir şekilde ele almayı ve ikili ilişkilerimizi olumlu gündemimiz çerçevesinde geliştirmeyi amaçlıyoruz" değerlendirmesinde bulundu. 'S-400 konusuyla ilgili görüşlerimizi ABD’li muhataplarımıza anlatmaya devam ediyoruz' Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın, ABD Başkanı Joe Biden’la 14 Haziran NATO Liderler Zirvesi marjında Brüksel’de yapıcı bir ortamda gerçekleştirdiği görüşmede, ilişkilerin tüm boyutlarının kapsamlı bir şekilde değerlendirildiğini aktaran Çavuşoğlu, "S-400 konusuyla ilgili görüşlerimizi ABD’li muhataplarımıza anlatmaya devam ediyoruz. Bu meseleyi ve diğer tüm konuları diyalog ve diplomasi yoluyla ele alarak çözüme kavuşturmak istiyoruz" ifadesini kullandı. Çavuşoğlu, Rusya ile ilişkilerin de ikili ve bölgesel düzeyde yoğun bir içeriğe sahip olduğunu belirterek, karşılıklı saygı temelinde ikili işbirliğini olumlu bir seyirde tutmaya önem verdiklerini söyledi. Türkiye'nin bölgesel planda, Avrupa-Atlantik güvenliği için de önem taşıyan birçok sorunda Rusya ile diyalog halinde olduğunu kaydeden Çavuşoğlu, bölgesel konularda bazı farklı yaklaşımların bulunduğunu ancak diyalog yoluyla ortak paydalarda buluşmaya, sorunlara çözüm bulmaya gayret ettiklerini vurguladı. 'Rusya’nın yapıcı katkısını sağlamak bölgemizdeki sorunların çözümü açısından gerekli' Çavuşoğlu, "Sınırımızın hemen ötesindeki sorunların çözümü için olumlu katkı sağlayacak tüm aktörlerle işbirliği içindeyiz. Rusya, bu bölgelerde sahadaki etkili bir aktör konumunda. Rusya’nın yapıcı katkısını sağlamak bölgemizdeki sorunların çözümü açısından gerekli. Türkiye’nin Rusya ile olumlu ilişkileri, uluslararası ve bölgesel güvenlik açısından önemli katkılar sunuyor. Bunun daha iyi anlaşılması gerektiğini düşünüyoruz" diye konuştu. 'Reformlarımızı sürdürmek konusunda irademiz tam' AB'nin Türkiye'ye insan haklarına saygı duyulması noktasında sık sık çağrıda bulunmasını nasıl yorumladığı sorusuna cevaben Çavuşoğlu, "Ülkemizin, insan hakları, demokrasi ve hukukun üstünlüğü alanında uluslararası yükümlülüklerine bağlılığı tamdır. Reform çalışmalarımız dahil attığımız tüm adımlarda bu ilkeleri gözetiyoruz. Yapıcı ve iyi niyetli olması kaydıyla tüm eleştirilere açık olduğumuzu her zaman belirtiyoruz. Bununla beraber, 2005 yılında başlayan katılım müzakerelerimizde toplam 35 müzakere faslından 14’ünün üyelik sürecimizle ilgisi olmayan siyasi nedenlerle müzakereye dahi açılamamış olması, AB'nin inandırıcılığı ve üyelik müzakerelerindeki samimiyeti konusunda Türkiye’nin genelinde bir güven bunalımına yol açtı" değerlendirmesinde bulundu. Çavuşoğlu, Türkiye'nin Cumhurbaşkanı Erdoğan liderliğinde başta yargı olmak üzere farklı alanlardaki reform çalışmalarını hız kesmeden sürdürdüğünün altını çizdi. AB’nin genişleme politikası kapsamında yer alan ülkeler arasında en eskisi olan Türkiye'nin, üyelik müzakereleri sürecinde siyasi blokaja tabi olmayan fasılların hemen hemen tamamını müzakereye açtığını hatırlatan Çavuşoğlu, bununla birlikte, her aday ülke için katılım müzakereleri bakımından temel fasıllar olarak nitelendirilen 23. (Yargı ve Temel Haklar) ile 24. (Adalet, Özgürlük ve Güvenlik) fasılların, siyasi nedenlerle, bazı üye ülkelerin vetosu nedeniyle bloke edilmiş olmasının, AB’nin bu konudaki eleştirileri açısından ciddi bir çelişki olduğunu belirtti. Çavuşoğlu, Türkiye'nin reformları sürdürme konusunda iradesinin tam olduğuna dikkati çekerek, "AB'nin de benzer bir iradeyi, Türkiye’nin AB üyeliği önündeki siyasi engelleri kaldırması konusunda sergilemesini bekliyoruz" dedi. 'Kadına karşı şiddet ve aile içi şiddetle mücadele hepimizin görevi ve amacıdır' Türkiye'nin kadın haklarını koruyan İstanbul Sözleşmesi'nden çekilmesi konusuna da değinen Çavuşoğlu, "Kadına karşı şiddet insan hakları ihlalidir. Dünyanın neresinde vuku bulursa bulsun kadına karşı şiddet ve aile içi şiddetle mücadele hepimizin görevi ve amacıdır" diye konuştu. Çavuşoğlu, Kadınlara Yönelik Şiddet ve Aile İçi Şiddetin Önlenmesi ve Bunlarla Mücadeleye İlişkin Avrupa Konseyi Sözleşmesi'nin, kadına karşı şiddetle mücadele etme temel amacıyla hazırlandığını aktararak, "Bununla birlikte, Sözleşme içeriğindeki bazı unsurlar ve çeşitli uygulamalar sadece ülkemizde değil, Avrupa Konseyi ve AB üyesi pek çok ülkede hassasiyet yaratmış ve eleştirilere neden olmuştur. 47 üyeli Avrupa Konseyinde anılan sözleşmeye herhangi bir çekince koymadan taraf olan ülke sayısı 10 ile sınırlı kalmıştır. Ülkemizin kapsamlı değerlendirmeler neticesinde Sözleşmeden çekilmesi, kadına karşı şiddetle mücadeleden ödün verme olarak yorumlanmamalı" ifadesini kullandı. Türkiye'nin 2012 yılından bu yana yürürlükte bulunan Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanun başta olmak üzere gerek yasal çerçeve gerek uygulama bakımından son derece ileri konumda ve önemli bir deneyime sahip ülke olduğuna işaret eden Çavuşoğlu, bugüne kadar kadına yönelik şiddetle mücadele konulu üç ulusal eylem planının uygulandığını, dördüncü eylem planının ise 1 Temmuz 2021 tarihinde açıklandığını aktardı. Çavuşoğlu, Türkiye'nin, kadınların yaşam standartları ve haklarının iyileştirilmesi, toplumsal konumlarının güçlendirilmesi ve yaşamın her alanına tam ve eşit katılım sağlamalarına yönelik kararlı tutumundan kimsenin şüphesi olmaması gerektiğini sözlerine ekledi.

2 yıl önce

Çavuşoğlu: Afganistan'da 4 bin civarında vatandaşımız kendi istekleriyle kaldı

Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu, çeşitli ziyaretlerde bulunmak üzere Eskişehir'e geldi. Valilik bahçesinde Vali Erol Ayyıldız, AK Parti Eskişehir Milletvekili Nabi Avcı ve Emine Nur Günay ile diğer yetkililer tarafından karşılanan Bakan Çavuşoğlu, Vali Ayyıldız'ı makamında ziyaret etti. Cuma namazını Reşadiye Camii'nde kılan Çavuşoğlu, esnafı dolaşarak sohbet etti. Bakan Çavuşoğlu, ziyaretlerinin ardından otelde sivil toplum kuruluşlarının temsilcileriyle bir araya geldi. Dış politika değerlendirmesi yapan Çavuşoğlu, Afganistan'da bu yıl 570 bin kişinin yerinden edildiğini söyledi. Çatışmalar nedeniyle birçoğunun komşu ülke sınırlarında olduğunu anlatan Çavuşoğlu, "Afganistan şu ana kadar bu yıl için 570 bin kişi yerinden edilmiş durumda. Birçoğu komşu ülke sınırlarında şu anda. Çatışmalar maalesef giderek artıyor. Bugün dünyada 2 milyon insan çatışma bölgelerinde yaşıyor. Bir çatışmanın yansımalarının neler olduğunu yanı başımızda birçok ülkede yaşandığı için en iyi biz biliriz" dedi. '4 BİN VADANDAŞIMIZ HALA AFGANİSTAN'DA' Türkiye'nin Afganistan'dan çekilme sürecini anlatan Bakan Çavuşoğlu, 4 bin kadar Türk vatandaşının kendi istediğiyle Afganistan'da yaşamaya devam ettiğini belirtip, şöyle konuştu: "Rusya, Çin gibi birçok ülkenin komşu ülkelerin, bazı körfez ülkelerinin kaldığı yerde, bu kadar firmamızın hala aktif olduğu yerde, o kadar okulumuzun olduğu yerde bizim pılımızı pırtımızı toplayıp çıkmamız doğru mu? Doğru değil. Havaalanını biz işletmek istedik, sadece NATO'nun veya başka ülkelerin değil o günkü hükümetin bizden talebi vardı. Ülkenin kendisi yazılı bir şekilde talep etti. Meclis'teki süreci tam işletecektik, ondan sonra Taliban ülkeyi ele geçirdi. Şimdi tahliyelerimiz de yaptık, yeni durumda askerlerimizin kalması için bir sebep kalmadı Biz de çekildik, şimdi havaalanının işletilmesi için bu sabah Katar Dışişleri Bakanı da Ankara'da misafirimdi. Katar ile beraber hangi şartlarda olacağını konuşuyoruz ama burada şartlarında oluşması gerekiyor. Daha orada 4 bin civarında vatandaşımız var, bazı işçilerimiz ve firmalarımız kalmak istedi. Biz bunlara riskleri samimi ve şeffaf bir şekilde anlattık. Yarın gelmek isterseler onları getiririz. Nasıl salgının ilk aylarında bütün dünyada 100 bin vatandaşımızı hiç şova dönüştürmeden ülkemize getirdiysek Afganistan'daki vatandaşlarımızda dönmek isterse getiririz. Yarın bir tahliye ihtiyacı olursa, havaalanı şu anda, tahliye uçuşları ve insani yardımlar için bazı uçuşların olduğu ama her şeyin tam yoluna girmediğin söylemek isterim. Her ülkenin gücü olduğu gibi bizim de gücümüz var. Ülkemizin gücünü hafife almayalım. Askeri gücümüz de var, yumuşak gücümüz de var ama bunun harmanlanmasını çok iyi yapmamız gerekiyor." 'TÜRKİYE ARTIK OYUN KURUCU BİR ÜLKE' Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu, artık Türkiye'nin 'oyun kurucu' bir ülke haline geldiğini söyledi. Türkiye'nin olmadığı hiçbir platformun gerçekçi olmadığını belirten Çavuşoğlu, "Biz şu anda çok farklı bölgelerde artık oyun kurucu bir ülkeyiz. Oyun kurucu olmak önemlidir, başkalarının kurduğu masada değil, bizim de içinde olduğumuz masada oyunların kurulması lazım. Oyun kurmak kadar oyunu bozmak da önemlidir. Özellikle menfaatlerimize yönelik oyunlar kuruluyorsa, Doğu Akdeniz'de denediler, şimdi değişik platformlardan bahsediyorlar. Bu platformların hiçbirinin geçerliliği yok. Türkiye'nin olmadığı hiçbir platform gerçekçi değildir. Hangi projeden bahsederseniz, bahsedin. Türkiye'nin iş birliği şarttır. Türkiye üzerinden geçmeyen hiçbir proje gerçekçi değildir. Bizim bu kurulan oyunları da Doğu Akdeniz ve Ege'de nasıl bozduğumuzu tüm dünya gördü" diye konuştu. 'TÜRKİYE, KIRIM TATARLARININ YANINDA' Bakan Çavuşoğlu, her zaman Kırım Tatarlarının yanında olduklarını ve bunu eylem ile söylemle de gösterdiklerini söyledi. Türkiye olarak Kırım ilhakını hiçbir zaman tanımadıklarını kaydeden Çavuşoğlu, "Kırım meselesinde öncü ülkelerden bir tanesiyiz. En son Kırım Konferansı'na katılarak, Türkiye olarak Kırım Tatarlarının yanında olduğumuzu bir kere daha söylem ve eylemlerimizle gösterdik. Kırım ilhakını hiçbir zaman tanımadık, bundan sonra da tanımayacağız. Kırım tatarlarının haklarını sonuna kadar savunmaya devam edeceğiz" dedi. Bakan Çavuşoğlu'nun sivil toplum kuruluşlarının temsilcileriyle bir araya geldiği toplantı soru-cevap olarak basına kapalı devam etti.

2 yıl önce

Çavuşoğlu'ndan Afganistan açıklaması: Kapsayıcı bir yapı kurulmasını umuyoruz

Çavuşoğlu, Birleşmiş Milletler (BM) tarafından çevrimiçi olarak düzenlenen "Afganistan’daki İnsani Durum" konulu Yüksek Düzeyli Bakanlar Toplantısında konuşma yaptı. Toplantının kritik bir zamanda gerçekleştiğini kaydeden Çavuşoğlu, Afganistan'daki geçiş sürecinin tüm etkilerinin izlenmeye devam edileceğini söyledi. Afgan halkına krizin yönetilebilmesi için her türlü desteğin verilmesi gerektiğine vurgu yapan Çavuşoğlu, "Şimdilik insani alan önceliğimiz olmalı. Endişe verici rakamları hepimiz duyduk. Afgan halkının üçte biri açlıkla karşı karşıya, neredeyse yarısının acil insani yardıma ihtiyacı var." dedi. Çavuşoğlu, bu durumun alarm veren ekonomik krize işaret ettiğine de dikkati çekerek, "Türkiye, 1920'lerden beri kız çocuklarının eğitimi, kadınların güçlendirilmesi de dahil olmak üzere Afganistan'ın istikrar ve kalkınma çabalarına destek veriyor. Bugün de Türk Kızılay aracılığıyla insani yardımlara devam ediyoruz. Sahadaki durum iyileştikçe bu desteğimizi de sürdüreceğiz." diye konuştu. Türkiye'nin Kabil Büyükelçiliğinin insani alanda çalışmalarını sürdürdüğünü belirten Çavuşoğlu, atılacak adımların toplu şekilde atılması gerektiğini söyledi. BM Genel Sekreterinin etkili müdahale çağrısına destek verdiklerini de aktaran Çavuşoğlu, "Bunun ise ön koşulu güvenliktir. İnsani yardım kuruluşları çalışmalarını güven içinde ve ihtiyaç sahibine sorunsuz ulaşacak şekilde yürütebilmelidir. Umarız Afganistan'daki mevcut yönetim de bu konuda üzerine düşen rolü oynar." ifadesini kullandı. Çavuşoğlu, Kabil Hamit Karzai Uluslararası Havalimanının işlemesinin de yardım çalışmaları için hayati olduğuna değinerek, "6 yıldır yaptığımız gibi, bu konuda tecrübemizi ve uzmanlığımızı Katar'la birlikte sunmaya hazırız." dedi. Gerçekçi ve uzun vadeli bir bakış açısına sahip olmak gerektiğine vurgu yapan Çavuşoğlu, "Sürdürülebilir bir çözüm için işleyen devlet kurumları gerekir. Yakın zamanda geçici hükümet açıklandı. Taliban, bunun bir geçiş hükümeti olduğunu belirtti. Toplumun tüm kesimlerini temsil eden, gerçekten kapsayıcı bir yapı kurulmasını umuyoruz." değerlendirmesinde bulundu. Afgan halkına insani yardımın ahlaki bir görev olduğunu söyleyen Çavuşoğlu, "Ülkelerimiz ile Afganistan arasındaki mesafe bizi yanıltmamalı. Afganistan'daki bir insani ve güvenlik krizi dünyaya doğrudan etki edecektir. Bu yüzden şimdi birlikte hareket etmeliyiz." diye konuştu.

2 yıl önce

Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu: PKK ile YPG arasında hiçbir farkın olmadığını çok iyi biliyorlar

Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu, Venezuela Dışişleri Bakanı Felix Plasencia ile gerçekleştirdiği görüşme sonrası ortak basın toplantısı düzenledi. Bakan Çavuşoğlu, ABD'nin Suriye kararnamesini uzatması ve Biden'ın Türkiye açıklamalarıyla ilgili dikkat çeken açıklamalarda bulundu. Bakan Çavuşoğlu'nun açıklamalarından satır başları şöyle: "ABD yönetimi kongreye mektup yollarken de halkına bilgi verirken de doğruyu söylemiyor. Bu mektup kopyala yapıştır bir mektup olmuş. Bu cümleleri ABD yönetimi daha önce de kulandı. PKK ile YPG arasında hiçbir farkın olmadığını çok iyi biliyorlar. ABD KANUNLARINA GÖRE SUÇ Terör örgütüne çok iyi destek veriyorlar. Bu ABD kanunlarına göre suç. Burada bulunma amacının da DEAŞ ile mücadele olmadığını biliyoruz. DEAŞ ile mücadele eden dünyadaki tek ordu bizim ordumuz. ABD Türkiye'yi suçlamak yerine kendi yanlış politikalarından vazgeçsin. Ayrıca Amerikan halkına da kongresine de daha dürüst davransın. TÜRKİYE'NİN NAVTEX KARARI Kıta sahanlığımızı ihlal etmek isteyen her girişime karşı tedbirlerimizi alıyoruz. En son Yunanistan 1 km bizim kıta sahamıza girmiş. Biz gerekli NAVTEX'i yayınladık ve gerekli uyarıları yaptık. Buradan engellenince bu sefer Kıbrıs tarafından tekrar girmek istediler aynı muamele ile orada da karşılaştılar. Türkiye'yi sürekli uluslararası camiaya şikayet ediyorlar bunun ne faydası var bilmiyorum belki iç siyasette işlerine yarıyordur." BIDEN'IN SKANDAL MEKTUBU Suriye’de PKK/PYD’ye yardıma hiç ara vermeyen ABD Başkanı Biden, hesap vermek yerine Türkiye’yi tehdit etti. Suriye hakkındaki ‘Ulusal Acil Durum’ halini bir yıl uzatan Biden, Kongre’ye gönderdiği mektupta, “Türkiye’nin (Suriye’deki) eylemleri, IŞİD’i yenilgiye uğratma çabasına zarar veriyor. ABD’nin ulusal güvenliği ve dış politikasına karşı alışılmadık ve olağanüstü bir tehdit oluşturmayı sürdürüyor” ifadelerini kullandı.

2 yıl önce

Çavuşoğlu'ndan Suriye açıklaması: Son derece kararlıyız, gerekeni yaparız!

Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Nikaragua Dışişleri Bakanı Denis Moncada Colindres ile bir araya geldi. İki bakan görüşme sonrası düzenledikleri ortak basın toplantısında konuştu. Bakan Çavuşoğlu CUmhurbaşkanı Erdoğan'ın Suriye açıklaması ile ilgili olarak, "Son dönemde PKK/YPG saldırılarını artırdı. Bu bölgeden teröristlerin temizlenmesi için son derece kararlıyız, ne gerekiyorsa yapacağız." dedi. Çavuuşoğlu'nun konuşmasından satır başları şöyle;

ERDOĞAN'IN SURİYE AÇIKLAMASI Suriye'de anayasa komisyonunun tekrara canlandırılması için yoğun çaba sarf ediyoruz. 6. tur görüşmeler Cenevre'de başlayacak. Son dönemde rejimin muhaliflere ve sivillere saldırısı oldu o zaman da söyledik, kalıcı barış için siyasi çözüm şart. ABD VE RUSYA SÖZ VERMİŞTİ PKK/YPG'nin Suriye'nin kuzeyinde saldırılarını artırdığını görüyoruz. Bizim askerlerimize ve polisimize de saldırdılar 7 Ekim'de bir askerimiz 10 Ekim'de 2 polisimiz şehit oldu. PKK/YPG'nin Türkiye'ye roket atma menzili 30 km. Biz sınır ötesi harekatlarımızdan sonra ABD ve Rusya ile bir mütabakata varmıştık. Her iki ülke de teröristleri 30 km uzaklaştıracaktı. Bu sözler tutulmadı. NE GEREKİYORSA YAPACAĞIZ Son yapılan saldırılarda Rusya ve ABD'nin de sorumluluğu var çünkü sözlerinde durmadılar. Bizim burada yapmamız gereken şey yine kendi göbeğimizi kesmek. Bu bölgeden teröristlerin temizlenmesi için ne gerekiyorsa yapacağız. ABD göstermelik kınama açıklaması yapıyor. Ama silahları sen veriyorsun. Burada samimiyetsizlik had safhada. Bizim operasyonlarımız Suriye'nin sınır bütünlüğü için de önemli. PKK/YPG'nin gündemi de Suriye'yi bölmek. Bu konuda kararlıyız elimizden geleni yapmaya devam edeceğiz. AFGANİSTAN'A İNSANİ YARDIMLAR Afganistan'daki durumu sizler de görüyorsunuz. İnsani yardıma ihtiyaçları var. Biz en son 33 tonluk bir gıda yardımı gönderdik. Ülke ekonomik olarak da iyi değil. Ülkenin sisteminin çökmemesi gerekiyor. Türkiye olarak yardımlarımızı sürdüreceğiz. ERDOĞAN 'BARDAK TAŞTI' DEMİŞTİ Cumhurbaşkanı Erdoğan, Suriye'den Türkiye'ye yönelik terör saldırılarına ilişkin, "Suriye'den ülkemize yönelik terör saldırıları konusunda artık tahammülümüz kalmamıştır. Buralardan kaynaklanan tehditleri ya oralarda etkin olan güçlerle birlikte ya da kendi imkanlarımızla bertaraf etmekte kararlıyız. Polislerimize yönelik son saldırı ve topraklarımızı hedef alan tacizler artık bardağı taşırmıştır. En kısa sürede bu sorunların çözümü için gereken adımları atacağız." ifadelerini kullanmıştı

2 yıl önce

Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu: Kabil Havalimanı işletmesi ve düzenli uçuşların başlaması için güvenlik konusundaki beklentilerimizi bir kez daha anlattık

Dışişleri Bakanlığında, Bakan Çavuşoğlu ve Afganistan'dan gelen Taliban heyetiyle görüştü. Görüşme sonrası Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu basın açıklaması yaptı. Çavuşoğlu'nun açıklamalarının satır başları şöyle... "İlgili kurumlarımızla beraber bir görüşme gerçekleştirdik. Bu görüşmede Afganistan'daki son durumla alakalı bilgiler aldık. Acil ihtiyaç olan insanı yardımların ulaştırılması gerekiyor. Şimdi kapsamlı bir yardım paketi için çalışıyoruz. Afganistan ekonomisinin çökmemesi gerekiyor. Bu konuda son gelişmeler hakkında kendilerinden bilgi aldık. Ayrıca terörle mücadele önemli. DAEŞ'in saldırılarını gördük. TALİBAN yönetimine tavsiyelerde bulunduk. Batılılar gibi üstten bakarak emirler değil tavsiyeler verdik. Etnik ve dini gruplardan kişilerinde yönetime dahil edilmesi gerektiğini anlattık. KADINLARIN SOSYAL HAYATTAKİ YERLERİ Kızların eğitimi ve kadınların iş hayatında çalışabilmesi konusundaki tavsiyelerimizi bugün bir kere daha paylaştık. Kadınların, çocukların ve kızların eğitimi konusunda, kadınların iş hayatına katılması konusunda tavsiyeler verdik. Bunları batılı bir ülkenin tavsiyesi olarak görmeyin dedik. İNSANİ YARDIMLAR VE KALKINMA Bizim orada yaşayan vatandaşlarımızla, dönmek isteyen vatandaşlarımızla ilgili konuştuk. TİKA'nın orada ofisi var. Havaalanlarının işletilmesi için özellikle düzenli uçuşların başlatılabilmesi tüm gerekli önlemleri kendilerine anlattık. Şimdi Diyanet İşleri Başkanlığımıza ve diğer kurumlara gidip görüşmeler gerçekleştirecekler. Afganistan'a dönmek isteyen Afgan göçmenler için ellerinden gelen desteği de vereceklerini söylediler. Bundan sonra göç akımı olmaması içinde kendileriyle görüştük." Ayrıntılar birazdan…

1 2 3 4 5 6 7 8 ... 12 13