08 Mayıs Çarşamba 2024
1 yıl önce

Bakan Çavuşoğlu: Terör örgütüne destek veren ülkeden müttefik olur mu?

Yüksek Hızlı Tren (YHT) ile kente gelen Çavuşoğlu, Eskişehir Valisi Erol Ayyıldız, AK Parti Eskişehir milletvekilleri Harun Karacan ve Emine Nur Günay, AK Parti İl Başkanı Zihni Çalışkan ve diğer ilgililer tarafından karşılandı. Daha sonra Vali Ayyıldız'ın makamına geçen Çavuşoğlu, basına kapalı görüşmenin ardından Eskişehir Osmangazi Üniversitesi (ESOGÜ) Rektörü Prof. Dr. Kemal Şenocak'ı ziyaret etti. Çavuşoğlu, daha sonra ESOGÜ Kongre Merkezi'nde düzenlenen "Girişimci ve İnsani Türk Dış Politikası Öğrenci Buluşması"nda yaptığı konuşmada, Eskişehir'de bulunmaktan mutluluk duyduğunu söyledi. Dünyada önemli değişimlerin yaşandığını belirten Çavuşoğlu, dünya üzerinde dengelerin de hızla değiştiğini vurguladı. Çavuşoğlu, "Doğu bloku" yıkıldıktan sonra ABD'nin merkezinde olduğu tek kutuplu bir dünya oluşmaya başladığını anlatarak, şöyle konuştu: "Peki bu tek gücün uyguladığı politikalar bu tek kutupluluğu güçlendirdi mi? Zayıflattı mı? Özellikle 11 Eylül'den bu yana ki hepimizin kınadığı bir terör saldırısından sonra izlenen politika, diğer taraftan dünyada yükselen diğer ülkeler, 'ben de varım' demeye başlayan ülkeler sayesinde tek kutupluluktan çok taraflılığa geçmeye başladı. İşte Çin, Rusya, Brezilya, Hindistan ve şimdi bu sahnede dünya sistemini eleştirip yeni bir dünya sisteminin kurulması gerektiğini ya da mevcut sistemin reforma tabi tutulması gerektiğini söyleyen Türkiye gibi ülkeler var." "Türkiye'nin gelişmeleri, seyretme lüksü yok" Yeni sistemin farklı coğrafyalarda yatay, farklı tematik alanlarda dikey mücadeleleri getirdiğini vurgulayan Çavuşoğlu, şöyle devam etti: "Bu mücadelenin içinde nerede yer alacağız? Ne kadar güçlü olmamız gerekiyor? İşte bu yeni paradigmaya biz Türkiye olarak hazırlanıyoruz. Küresel vizyonu olan Türkiye'nin, gelişmeleri seyretme lüksü yok. Yani dünyada bu gelişmeler oluyor. 'Bunları izleyelim, görelim bakalım bize etkisi ne olacak' olmaz. Ekonominin güç dengesi nereye doğru kayıyorsa ekonomik ilişkilerimizde o bölgelere ağırlık vermemiz gerekiyor. Çünkü çıkarımız orada. Bugün uyanan Afrika'yı görmezsek, yarın çok geç kalmış sayılır. Bugün yeniden Asya diyorsak köklerimizin Asya'da olduğu bir yere yeniden dönüyorsak ilk defa orada değiliz. Bunun bir sebebi var." Çavuşoğlu, ekonominin güç dengesinin Asya'ya doğru kaydığını belirterek, "Yatay düzlemde coğrafi etkimizi arttırıyoruz. Afrika açılımımız, Afrika ortaklığına dönüştü. Türkiye Afrika ortaklığı. Latin Amerika açılımımız her geçen gün gelişiyor, her alanda ticaret dahil. Aynı şekilde Balkanlar'daki gelişmelere duyarsız kalamayız. Burada etkinliğimizi artırmamız lazım. İşte Orta Doğu, tekrar ilişkilerimizi normalleştirme çabalarımızı sizler de izliyorsunuz. Kafkaslar'da Azerbaycan'ın Karabağ zaferi, yeni dinamikler ortaya çıkardı. Avrupa Birliği politikamız da devam ediyor. Dolayısıyla yatay olarak biz tüm bu coğrafyalarda etkin görünen ve çıkarlarını arayan, bayrağımızı dalgalandıran bir ülke olmak durumundayız. Yine dikey düzleme baktığımız zaman da tematik etkinliğimizi derinleştiriyoruz." değerlendirmesini yaptı. "Uzun vadeli büyük stratejiyi gözden kaçırmamak gerekiyor" Bakan Çavuşoğlu, geçmiş dönemlerde Libya'daki, Suriye'deki savaşlardan bahsedildiğini anımsatarak, şunları kaydetti: "Şimdi Avrupa'nın göbeğinde savaş var. Bu savaşın etkileri ne? İnsani dramları görüyorsunuz. Her şeyden önce insani etkilerine odaklanmak lazım. Nasıl ateşkes olacak? Ekonomiye etkisi ne? Artan fahiş enerji fiyatlarının hepimize etkisi ne? Ne kadar sürdürülebilir? Şu anda ciddi krizler yaşamaya başlayan ülkeler var. Açlık, kıtlık tehdidiyle karşı karşıya olan ülkeler var. Bunlara nasıl çözümler bulacağız? Yani her şey işte. 2-3 yıl içinde üç tane önemli krizden bahsediyorum. Siz daha fazla örnekler verebilirsiniz. Sonuçta bir yandan anlık, gerçek zamanlı dönüşüme uygun tepkiler geliştirmeniz gerekiyor dış politikada. Diğer yandan da bu krizler gelir geçer. O nedenle uzun vadeli büyük stratejiyi gözden kaçırmamak gerekiyor. " "Herhangi gizli bir gündemimiz yok" İsveç ve Finlandiya'nın NATO üyelikleri konusuna değinen Çavuşoğlu, şöyle devam etti: "İsveç ve Finlandiya'nın NATO üyelikleri konusunda teröre destek veren, ülkemize kısıtlama uygulayan ülkelerle müttefiklik yapılamayacağını söylüyoruz. Herhangi gizli bir gündemimiz yok. Biz NATO'nun genişlemesini destekleyen bir ülkeyiz ama bize saldıran, terör örgütüne destek veren ülkeden müttefik olur mu? Siz müttefik olacaksanız biz sizin kaygılarınızı anlıyoruz. Sizin de müttefiklerin kaygılarını anlamanız lazım, anlamak yetmez, gidermek lazım. Türkiye'ye karşı savunma sanayi ürünlerinde kısıtlama getireceksiniz. Kısıtlamanın gerekçesi ne? PKK ve YPG'ye yönelik operasyonlarımız. Yani terörle mücadelemiz. Kısıtlama, ürün satmama kararı kime karşı alınır? Düşmana karşı değil mi? İlişkilerinizin hiç olmadığı ülkelere karşı olur. Dünyada herkesin ilişkilerini aşağı yukarı minimumda tuttuğu ülkeler de var ama siz Türkiye gibi Avrupa'ya çok önemli katkı sağlayan bir ülkeye kısıtlama getiriyorsunuz. Açıkça bunu söylüyoruz. Bu kaygılarımızın giderilmesi gerektiğini ve bu ülkelerin de bu yönde somut adımlar atması gerektiğini söyledik. Kendilerine belgeyle de verdik." "Her coğrafyada barış için çalışıyoruz" Türkiye olarak barış için diplomasi yürüttüklerini dile getiren Çavuşoğlu, "Rusya ve Ukrayna'yı aynı masada bizden başka bir araya getirebilen bir ülke oldu mu? Biz gerçekten Afrika'dan Latin Amerika'ya, Orta Asya'dan Balkanlar'a her coğrafyada barış için çalışıyoruz." dedi. Çavuşoğlu, Balkanlar'da ciddi bir kırılganlığın olduğuna değinerek "Önümüzdeki günlerde dört Balkan ülkesini ziyaret edeceğim ve bu ülkelerde önemli görüşmeler de gerçekleştireceğiz. Sayın Cumhurbaşkanımızın da ziyaretleri olacak. O bölgedeki ülkelerin hepsinin aynı anda güvendiği ülke Türkiye. Biz ayrım yapmadan bu ülkelerin Bosna Hersek'in ve Balkan ülkelerinin istikrarını destekliyoruz." açıklamasında bulundu. "Irkçılık içeren saldırıları, söylem ve eylemleri rapor ediyoruz" İnsanların karşı karşıya kaldığı başka sorunların da olduğunu vurgulayan Çavuşoğlu, "Ayrımcılık, nefret, kendisinden olmaya yönelik nefret, İslam düşmanlığı, yabancı düşmanlığı bunlara karşı da mücadele etmek lazım. Şimdi ilk defa Dışişleri Bakanlığı olarak ilgili kurumlarımızda da çalışıyoruz. Dünyada İslam düşmanlığı ve ırkçılık içeren saldırıları, söylem ve eylemleri rapor ediyoruz. Raporumuz bitmek üzere. Tüm uluslararası kuruluşlarla BM İnsan Hakları Komiserliği, Avrupa Konseyi ve Avrupa Birliği dahil herkesle paylaşacağız. Dünya kamuoyuyla da paylaşacağız." diye konuştu. Çavuşoğlu, Ukrayna'daki savaştan dolayı gıda güvenliği konusunun ön planda olduğunu vurgulayarak, şunları kaydetti: "Şimdi bir taraftan tekrar tarafları masaya getirmeye çalışıyoruz, barış için çalışıyoruz. Diğer taraftan da güvenli bir koridor açarak gemiler için Ukrayna'daki buğday ve tahılın tüm dünyaya taşınması, ihtiyaç duyan ülkelere ihraç edilmesiyle ilgili çalışıyoruz. Birleşmiş Milletler, Türkiye, Rusya ve Ukrayna olarak. Şimdi ülkeler arıyor bizi sürekli, 'bizi de dahil edin, bu sisteme' diye. Biz tabii herkesin katkısına açığız. Bu konularda rekabet olmaz, 'iş birliği yapmak lazım' diyoruz ama burada kilit bir ülke olarak herkes Türkiye'yi görüyor. Çünkü başından beri bu yönde her iki tarafın da güvenini kazanan sadece savaş döneminde değil önce izlediğimiz hep denge politikası sayesinde güvenini kazanan bir ülkeyiz. İnşallah İstanbul'da bir merkez de kuracağız bununla ilgili." Çavuşoğlu, 8 Haziran'da Rus Dışişleri Bakanı Lavrov'un Türkiye'ye geleceğini belirterek, "Lavrov'la beraber askeri bir heyet de gelecek. İkili görüşmelerimizin dışında ayrıca bu oluşacak koridor güvenliği ve Rus ve Ukrayna ürünlerinin ihracatı konusunda birlikte bir çalışma yapacağız." dedi. Bugün Ermeni teröristlerin Madrid Büyükelçisi Zeki Kuneralp'in eşi Necla Kuneralp ile emekli büyükelçi Beşir Balcıoğlu'yu katletmelerinin 44'üncü yıl dönümü olduğunu hatırlatan Çavuşoğlu, bu vesileyle vatan için en büyük fedakarlığı yapmış olan tüm şehitleri saygıyla, minnetle andığını sözlerine ekledi. Toplantı, soru-cevap bölümüyle basına kapalı olarak devam etti.

1 yıl önce

Çavuşoğlu: Türkiye'nin dünyadaki gelişmeleri yönlendiren ülke olması, izlediği politikalar sayesinde

Buluşmada, Çavuşoğlu'nun yanı sıra, Kuzey Kıbrıs İçişleri Bakanı Ziya Öztürkler, Bakan Yardımcısı Sedat Önal, Türkiye'nin Lefkoşa Büyükelçisi Ali Murat Başçeri, Milletvekili Ali Şan, Lapta Belediye Başkanı Mustafa Aktuğ da yer aldı. Çavuşoğlu, Tatar ile görüşecek "Kıbrıs Türk halkı, bizim canımız, her şeyimiz, kıymetlimizdir" diyen Çavuşoğlu, bugüne kadar KKTC ve Kıbrıs Türkü'nü hiç yalnız bırakmadıklarını, bundan sonra da yalnız olmayacağını söyledi. Çavuşoğlu, KKTC temasları kapsamında sivil toplum kuruluşu (STK) temsilcileri ile buluştuklarını ve faydalı bir görüşme yaptıklarını vurgulayarak, yarın KKTC Dışişleri Bakanı Tahsin Ertuğruloğlu, Cumhurbaşkanı Ersin Tatar ve müzakere heyetiyle bir araya geleceklerini, Kıbrıs konusundaki son gelişmeleri değerlendireceklerini söyledi. "Rum tarafı, müzakereleri sulandırmaya çalıştıkları konuları yeniden ambalajlayıp satmaya çalışıyor" Bakan Çavuşoğlu, "Rum tarafı, 'güven artırıcı adımlar ya da tedbirler' diye eski gündeme getirdikleri, müzakereleri sulandırmaya çalıştıkları konuları yeniden ambalajlayıp satmaya çalışıyor. Bizim tutumumuz belli ama her zaman beraber karar veriyoruz" dedi. Başbakan Ünal Üstel ve koalisyon hükümetinin içerisindeki siyasi parti başkanlarını da ziyaret edeceklerini belirten Çavuşoğlu, yoğun bir tempoda olmasına rağmen halkla buluşmak istediğini, KKTC'ye her geldiğinde farklı kesimden insanlarla buluşmaktan keyif aldığını söyledi. "Türkiye, dünyadaki gelişmeleri yönlendiren ülkelerden" Çavuşoğlu, dünya genelinde önemli gelişmelerin olduğunu, dengelerin değiştiğini, krizler ve savaşların olduğuna değinerek, Türkiye'nin "gelişmeleri yönlendiren" ülkeler arasında olduğunu, bütün dünyanın da bunu böyle gördüğünü aktardı. Bakan Çavuşoğlu, "(Türkiye'nin dünyada gelişmeleri yönlendiren ülke olması) Bu da durup dururken olmaz. İzlediğin ilkeli, dengeli, adil ve objektif politikalar sayesinde olur. Bu aynı zamanda gücünüzle orantılıdır. Oyunu kurabilmek için de güçlü olacaksınız, size karşı kurulan oyunları bozmak için de güçlü olacaksınız. Sahada da masada da güçlü olacaksınız. Cumhurbaşkanımız Erdoğan'ın liderliğinde, sahada ve masada güçlü bir Türkiye için çalışıyoruz. Güçlü bir Türkiye demek, güçlü bir KKTC demektir" dedi. Türkiye'de de birtakım sıkıntılar yaşandığını kaydeden Çavuşoğlu, bunların aşılabileceğini, millet olarak çok zor badireler atlattıklarını söyledi. "Bundan sonra egemen eşitlik var, siyasi eşitlik değil" Çavuşoğlu, Kıbrıs'ta kurulan oyunları bozabilmenin önemine değinerek, şöyle devam etti: "Biz artık Kıbrıs'ta da ezberleri bozduk. Yıllardır federasyon için müzakere yaptık fakat malumunuz, Rum tarafı, sizlerle hiçbir şey paylaşmak istemediği için federasyonla ilgili ortaya çıkan tüm planları, modelleri, çalışmaları ve projeleri reddetti. Masayı da her seferinde devirdi. Crans Montana öncesinde 'son kez federasyon için müzakere ediyoruz' demiştik. Bundan sonra egemen eşitlik var, siyasi eşitlik değil. Yani iki devletli çözüm. Yan yana yaşayacak iki devlet kendi arasında her türlü iş birliğine gidebilir, bu gayet doğaldır. Kıbrıs Türkü'nün egemenliğini herkese kabul ettirmek için çalışıyoruz." Geçen yıl Cenevre'de yapılan 5 1 gayriresmi Kıbrıs toplantısını kendilerinin önerdiğini hatırlatan Çavuşoğlu, bu görüşmede de düşüncelerini (iki devletli çözüm) net bir şekilde ifade ettiklerini vurguladı. Çavuşoğlu, düşüncelerinin yanı sıra çözüm önerilerini de masaya koyduklarını vurgulayarak, Maraş açılımı gibi hamleler yaptıklarını kaydetti.

1 yıl önce

Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ‘Diyarbakır Anneleri'ni ziyaret etti

Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ile Vali Ali İhsan Su Diyarbakır annelerini ziyaret etti. Ziyaret sonrası Bakan Çavuşoğlu Diyarbakır'da basın toplantısı düzenledi. Bakan Çavuşoğlu'nun açıklamalarından öne çıkanlar şöyle: PKK kaçırdıkları evlatlarımızı Suriye'ye de götürüyor. PKK ile YPG arasında hiçbir fark yoktur Alman yetkililere de çok rica ettim. Bu aileleri dinleyin. Kürt kardeşlerimize en çok zarar veren PKK'dır.

1 yıl önce

Bakan Çavuşoğlu'ndan Kosova'ya FETÖ uyarısı: 'İlişkilerimizi zedeliyor'

Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Kosova Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri ve Diaspora Bakanı Donika Gervalla-Schwarz ile yüz yüze ve heyetler arası görüşmelerinin ardından düzenlenen ortak basın toplantısında konuştu. Bakan Çavuşoğlu, Kosova'da bulunmaktan duyduğu memnuniyeti dile getirerek, beş ülkeyi kapsayan Balkan turunun son noktasında olduklarını, yaptıkları görüşmelerden son derece memnun kaldığını, dün akşam çalışma yemeğinde bir araya geldiklerini anımsattı. KOSOVA'YA FETÖ UYARISI Çavuşoğlu, Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) ile ilgili yaptığı dikkat çeken açıklamada ise "Tek sınama diyebiliriz, onun dışında bizim hiçbir problemimiz yok. Çünkü bu FETÖ varlığı ilişkilerimizi zehirlemek için her türlü olumsuz çalışmayı sürdürüyor. Türkiye'de darbe girişiminde bulunan FETÖ'nün Kosova'daki varlığı bizleri ve Türk halkını derinden üzüyor. Bunu burada söylemeden geçemeyeceğim. Geçmişte ülkemizde uyguladığı stratejinin benzerini, aynısını Kosova'da da uyguluyor, bunları görüyoruz." ifadelerini kullandı.  İki ülke arasındaki ekonomik ilişkilerin hızla ilerlediğini vurgulayan Çavuşoğlu, "Serbest ticaret anlaşmamız 2019 yılında yürürlüğe girdi. Bazı art niyetli çevreler bu serbest ticaret anlaşması aleyhine kampanyalar yaptılar, bunu gördük. Ama bu anlaşmaların ekonomik ilişkilerimize katkısı ortada. Geçen sene ticaretimiz yaklaşık yüzde 53 artış gösterdi. Kosova'nın da Türkiye'ye ihracatı ikiye katlandı. Bu sene ilk çeyrekte de yaklaşık yüzde 21 artış var Kosova'nın Türkiye'ye ihracatında. Ama biz bu rakamı yetersiz buluyoruz. Kosova'nın Türkiye'ye satabileceği daha fazla ürün olduğuna inanıyoruz. Türkiye'nin Kosova'ya ihracatı artarken, Kosova'nın da Türkiye'ye ihracatının artırmak için beraber çalışmamız lazım." ifadelerini kullandı. Çavuşoğlu, bu doğrultuda Karma Ekonomik Komisyonu toplantısını bir an önce gerçekleştirmeleri, İş forumlarını düzenli bir şekilde toplayıp iş insanlarını bir araya getirmeleri gerektiğine işaret etti. KOSOVA'DAKİ TÜRK YATIRIMLARI 10 BİNDEN FAZLA KOSOVALIYA İŞ İMKANI SAĞLIYOR Bunu dengelemek için Kosova'daki Türk yatırımlarının artırılması gerektiğini kaydeden Çavuşoğlu, "Buradaki Türk yatırımları bir taraftan istihdam sağlıyor, 10 binden fazla Kosovalıya iş imkanı sağlıyor. 410 milyon dolarlık bir yatırım var şu ana kadar. Ayrıca Kosova'nın üçüncü ülkelere ihracatını da artırıyor. Dolayısıyla elbette Kosova'nın iş insanlarımıza yatırım imkanlarını, şartlarını artırdıkça ve geliştirdikçe firmalarımız daha da fazla yatırım yapacaktır. Bu konularda da birlikte çalışmaya devam edeceğiz. İş insanlarımızı biz de ticaretimizi ve yatırımları artırmak için teşvik ediyoruz. Bir kahve firmasının da Türkiye'de yatırım yaptığını öğrendim buraya gelirken. Ondan da memnuniyet duydum. Kosova'nın Türkiye'de görünürlüğü bakımından da bu anlamda firma olarak, özel sektör olarak önemli." dedi. "FETÖ VARLIĞI İLİŞKİLERİMİZİ ZEHİRLEMEK İÇİN HER TÜRLÜ OLUMSUZ ÇALIŞMAYI SÜRDÜRÜYOR" Çavuşoğlu, Kosova'daki Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) varlığının ilişkilerin önündeki en büyük sıkıntı olduğunu vurgulayarak, şu ifadeleri kullandı: "Tek sınama diyebiliriz, onun dışında bizim hiçbir problemimiz yok. Çünkü bu FETÖ varlığı ilişkilerimizi zehirlemek için her türlü olumsuz çalışmayı sürdürüyor. Türkiye'de darbe girişiminde bulunan FETÖ'nün Kosova'daki varlığı bizleri ve Türk halkını derinden üzüyor. Bunu burada söylemeden geçemeyeceğim. Geçmişte ülkemizde uyguladığı stratejinin benzerini, aynısını Kosova'da da uyguluyor, bunları görüyoruz. Bir taraftan gençleri zehirlemeye devam ediyorlar, bir taraftan medyaya yatırımlarını artırıyorlar. Diğer taraftan devlet kurumlarına sızma çalışmaları aynı şekilde devam ediyor. Yani Türkiye'de ve diğer ülkelerde yaptıklarını yapıyorlar. O nedenle bizim için Türkiye olarak, dost ve kardeş Kosova'da bunları görmek üzüntü verici. Kosova'nın kendi güvenliği ve geleceği bakımından da bunların tehlikeli olduğunu görüyoruz. Siz bakmayın bazı ülkelerin size işte bu FETÖ örgütüne destek verin ya da Türkiye'yi dinlemeyin gibi telkinlerine. Yarın hiçbirisinin size bir faydası olmaz. Dolayısıyla kendi güvenliğiniz bakımından da bu önemli." "TÜRKİYE OLARAK BU BÖLGENİN 90'LARIN KARANLIK GÜNLERİNE DÖNMESİNE İZİN VERMEYECEĞİZ" Beş Balkan ülkesine ziyaretine de değinen Çavuşoğlu, şunları kaydetti: "Belgrad'da başladık. Orada da aynı mesajları verdik. Biz Priştine-Belgrad yani Kosova ile Sırbistan arasındaki diyaloğu destekliyoruz. Ve diplomasi yoluyla anlaşmaya varılması gerektiğini düşünüyoruz. Ayrıca Bosna Hersek'teki gelişmeler, bölgedeki gelişmeler, Ukrayna savaşının bölgeye olumsuz yansımaları da var, alınacak dersler de var. Bölgede gerginliğin arttığını gördük. Türkiye olarak bu bölgenin 90'ların karanlık günlerine dönmesine izin vermeyeceğimizi defalarca söyledik. Bunun için de her türlü çalışmayı yapıyoruz. Bölgede tüm ülkelerle iyi ilişkileri olan ve herkesle konuşabilen bir ülke olarak bu doğrultuda çabalarımızı sürdüreceğiz. Diplomasiyi ön plana çıkaracağız. Dolayısıyla diyalog bölgedeki kalıcı barış ve istikrar için son derece önemlidir." Bu arada, basın toplantısı öncesinde Bakan Çavuşoğlu ve Kosova Çevre, Alan Planlama ve Altyapı Bakanı Liburn Aliu arasında Uçuş Frekanslarının Arttırılmasını Öngören Sivil Havacılık Mutabakat Zaptı imzalandı.

1 yıl önce

Bakan Çavuşoğlu'ndan tahıl koridoru açıklaması: İstanbul'da anlaşma olursa kontrol merkezi kurulacak!

Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Ankara’da İngiltere Dışişleri Bakanı Elizabeth Truss ile ortak basın toplantısı düzenledi.  Bakan Çavuşoğlu'nun açıklamaları şu şekilde: Karadeniz'deki tahıl koridoru için Türkiye olarak yapıcı bir rol üstleniyoruz. Rusya'dan İstanbul'da planlanan toplantı için olumlu cevap veriyoruz. İsveç ve Finlandiya'dan heyetler geldi biz beklentilerimizi yazılı olarak kendileriyle paylaştık. İbrahim Bey ve Sedat Bey NATO'dan beklentilerimizi açıkça söyledi. Bu iki ülke müttefik olmak istiyorsa NATO içinde güvenlik endişelerini karşılamalıdır. Özellikle NATO Zirvesi'nde terörizme odaklanacak bir oturum düzenlenmesini önemli buluyoruz.

1 yıl önce

Bakan Çavuşoğlu, kaleme aldığı makaleyle FETÖ tehdidini uluslararası medyada anlattı

Bakan Çavuşoğlu'nun 15 Temmuz darbe girişiminin 6. yıl dönümü dolasıyla kaleme aldığı "FETÖ tüm insanlığı tehdit ediyor" başlıklı makale çeşitli ülkelerde toplamda 100'den fazla basın yayın organında yayımlandı. Fethullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz 2016'da Türk milletine ve hükümetine karşı kanlı darbe girişimi başlattığını anımsatan Çavuşoğlu, bu darbe girişimiyle yalnızca FETÖ elebaşı Fethullah Gülen'e sadık, radikal ve köktenci bir rejim kurmanın amaçlandığını belirtti. Çavuşoğlu, 15 Temmuz'da FETÖ iltisaklı ordu birliklerinin İstanbul'daki Boğaziçi Köprüsü gibi önemli noktaları ele geçirmek için kışlalarından çıktıklarına, savaş uçakları ve taarruz helikopterlerinin Türkiye Büyük Millet Meclisi, Cumhurbaşkanlığı yerleşkesi, Genelkurmay Başkanlığı ve Emniyet Müdürlüğü gibi stratejik hedefleri bombaladığına dikkati çekti. "O GECE TÜRK HALKI DEMOKRASİYİ CANI PAHASINA SAVUNDU" Binlerce sivilin o gece darbe girişimine önlemek için sokaklara döküldüğünü ifade eden Çavuşoğlu, "Darbeciler 251 masum sivili öldürdü ve binlerce kişiyi yaraladı. O gece Türk halkı demokrasiyi canı pahasına savundu. Bu kahramanca tepki, darbecilerin öngörmediği bir şeydi." değerlendirmesinde bulundu. Yaşananların idrak edilmesi için FETÖ'nün gerçek yüzünün anlaşılması gerektiğini dile getiren Çavuşoğlu, örgütün 1960'ların sonlarında sözde "dini hareket" olarak kurulduğunu, eğitimi ve dinler arası diyalogu teşvik etme kisvesi altında, kötü niyetlerini örtbas etmeyi başardığını kaydetti. Çavuşoğlu, FETÖ mensuplarının orduya, kolluk kuvvetlerine, yargının yanı sıra Dışişleri Bakanlığının da aralarında bulunduğu birçok devlet kurumuna onlarca yıl boyunca iyi hesaplı ve geniş çaplı biçimde sızmalarının, son aşaması 15 Temmuz 2016'da yapılan kapsayıcı bir plan dahilinde gerçekleştiğini ifade etti. "DARBE GİRİŞİMİ BAŞARILI OLSAYDI TÜRKİYE'DE DEMOKRASİ VAR OLMAZDI" FETÖ darbe girişimine değinen Çavuşoğlu, "Eğer darbe girişimi başarılı olsaydı, bugün çok farklı bir Türkiye olurdu. Demokrasi var olmazdı ve temel hak ve özgürlükler süresiz olarak askıya alınırdı. Halk, aşırılık yanlısı bir hükümetin tahakkümü altına girerdi." ifadesini kullandı. "NE YAZIK Kİ, BU İSTEKLER HENÜZ KARŞILANMADI" FETÖ'nün eğitim kurumlarının önemli bölümünü kontrol etmenin yanı sıra çok sayıda finans kurumuna da sahip olduğuna dikkati çeken Çavuşoğlu, şöyle devam etti: "Banka hesapları, FETÖ'nün sanayi ve ticaret alanlarındaki önde gelen isimlerinin yanı sıra kamu ve halkın içindeki mensupları tarafından da beslendi. Dini duyguları istismar edilen birçok masum sivil de FETÖ'nün mali kaynaklarına katkıda bulunmak için tuzağa düşürüldü. Nihai hamlelerini gizlice beklerken dünyanın dört bir yanındaki okullarından elde edilen muazzam gelir bu hesaplara kanalize edildi." Çavuşoğlu, 15 Temmuz'daki kanlı darbe girişiminin ardından devlet kurumlarının ve ordunun yanı sıra özel sektörden de FETÖ iltisaklı tüm kişi ve şirketlerin kararlı şekilde temizlenmeye başlandığına dile getirdi. Darbe girişimini planlayan bazı önde gelen isimlerin yakalandığını, bir kısmının adaletten kaçarak yabancı ülkelere sığındığını aktaran Çavuşoğlu, "FETÖ terör örgütünün elebaşı Fethullah Gülen halen ABD'de yaşıyor. Hükümetimiz yıllardır ABD'den Gülen'in Türkiye'ye iadesini ve Avrupa ülkelerinden de FETÖ mensuplarının iadesini talep ediyor. Ne yazık ki, bu istekler henüz karşılanmadı." ifadesini kullandı. "BİRÇOK ÜLKEDE FETÖ MENSUPLARI KAMU VE ÖZEL SEKTÖRDEN TEMİZLENİYOR" Çavuşoğlu, öte yandan dünyanın başka yerlerinde giderek artan sayıda hükümetin bu terör örgütünün kendileri için de oluşturduğu tehlikeyi anladığını ve gerekli adımları attığını kaydetti. FETÖ'nün vize dolandırıcılığı, kara para aklama ve silah kaçakçılığı gibi yasa dışı faaliyetlerde de bulunduğunu aktaran Çavuşoğlu makalesinde, "Sonuç olarak birçok ülkede FETÖ mensupları kamu ve özel sektörden temizleniyor. Yurt dışında bu terör örgütüne bağlı birçok okul 2016 yılından sonra Türkiye Maarif Vakfı'na devredilmiştir. Bugün Maarif Okulları birçok ülkede faaliyet göstermekte ve dünya çapında mükemmel bir eğitim sunmaktadır." ifadesine yer verdi. Çavuşoğlu, Türkiye'nin FETÖ ile mücadelesine ilişkin değerlendirmesinde şunları kaydetti: "Türkiye'nin FETÖ'ye karşı yürüttüğü mücadelenin niteliği ve kapsamı, diğer ülkelerin yetkilileri ve sivilleri terörize eden, demokratik değerleri, temel hak ve özgürlükleri tehlikeye atan örgütlere karşı yürüttüğü mücadeleden farksızdır. Türkiye, terörle mücadelede ilgili ülkelerin geçmişte yaptıklarını yapıyor. Yapılan tüm işlemler yasalara uygundur." "ULUSLARARASI TOPLUMDAN TERÖRLE MÜCADELEDE TÜRKİYE İLE DAYANIŞMA İÇİNDE OLMASINI BEKLİYORUZ" Terör tehdidine dikkati çeken Çavuşoğlu, "Terörün milliyeti, etnik kökeni veya dini yoktur. Bu tehdit insanlığın tamamını tehdit etmektedir. Bu nedenle, bu tehdide yanıt da müşterek ve kararlı olmalıdır. Hiçbir devletin teröristler arasında ayrım yapma lüksü yoktur ve hiçbir terör örgütü tercihe göre 'faydalı' olarak sınıflandırılamaz." değerlendirmesinde bulundu. FETÖ'nün yüzlerce can kaybından ve Türk halkına karşı işlenen diğer ağır suçlardan sorumlu olduğunun altını çizen Çavuşoğlu, "15 Temmuz 2016'dan altı yıl sonra bugün, Türkiye FETÖ'ye karşı kararlı mücadelesini sürdürdüğü gibi, PKK, PYD/YPG, DHKP-C ve DEAŞ gibi diğer terör örgütleriyle mücadele etmeye de devam ediyor. Uluslararası toplumdan terörle mücadelede Türkiye ile dayanışma içinde olmasını bekliyoruz." ifadesini kullandı.

1 yıl önce

Bakan Çavuşoğlu: Kavala konusunu Türkiye aleyhine kullanıyorsunuz

Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Almanya Dışişleri Bakanı Annalena Baerbock ile ortak basın toplantısı düzenledi. Çavuşoğlu'nun açıklamalarından öne çıkanlar şu şekilde: NATO'da iki müttefik ülkeyiz. Almanya Türkiye'nin en büyük ticaret ortağı. Terörle mücadeleye ilişkin bugün kaygılarımızı kendilerine aktardık. Almanya'da PKK faaliyetlerinde artış görüyoruz. Savunma sanayide kısıtlama devam ediyor. Müttefiklik anlayışına uygun olmadığını ilettik. İkili meseleleri ve bölgesel konuları mekanizmalarla birlikte ele alabilmeliyiz. Türkiye AB ilişkileri de masada. Türkiye olarak siyasi engellerin kaldırılmasını istiyoruz. AB'nin somut adımlar atması gerekiyor. Vize serbestisinin hayata geçmesi bizim haklı taleplerimizdir. Ukrayna meselesinde sürekli yaptığımız çalışmalar ve gelişmeler hakkında kendilerini bilgilendiriyorum. İş birliğimiz bölgede sorunların çözülmesi için fark yaratabilir. Bugünkü görüşmemizde Ukrayna savaşı ve tahıl ihracatı hakkında fikir alışverişinde bulunduk. Türkiye olarak Ukrayna ve Rusya ile temaslarımız devam ediyor. Anlaşmanın sorunsuz şekilde devam etmesi için üzerimize düşeni yapacağız. Ateşkese vesile olmasını umut ediyoruz. Almanya dengeli tutumunu korumalı. Meselelerin diplomasiyle çözülmesine inanıyoruz. Avrupa'da ırkçılık ve İslam karşılığının artmasından endişe duyuyoruz. Bu konuda Almanya'yla işbirliğine hazırız. Avrupa'da ırkçılık ve İslam karşılığının artmasından endişe duyuyoruz. Suriye'de Türkiye olarak tüm terör örgütlerine karşı şehitler verdik. PKK/YPG bize tehdit oluşturuyor. Müttefiklerimizden destek vermesini bekleriz.DAEŞ'le mücadele diyorsanız bizimle sahaya inersiniz. Yunanistan'ın geri itmelerini ölüme terk etmeleri AB sınırlarını korumak anlamına gelmez. AİHM, Avrupa Konseyi ortak değerleri var. Ama sorunsuz bir ülke yok. AİHM KARARLARI TARTIŞMASI Kavala yorumları kendi yorumudur. Yunanistan'dan geldi, 14 yıldır uygulanmayan kararları anlatsa saygı duyardım. Türk azınlıkların hakları uygulanmıyor. Fransa'da 11 yıldır uygulanmayan haklar var. Norveç, çocuk haklarıyla ilgili AİHM kararları uygulanmıyor. Almanya'da AİHM kararı var. Hapishanede işkenceyle ilgili. 6 yıl önce alındı. 'Benim ülkemde uygulanmıyor' dese saygı duyarım. Yunanistan'a hatırlatmazken niye sürekli Kavala konusunu gündeme getiriyorsunuz? Çünkü Kavala'yı Türkiye aleyhine kullanıyorsunuz. TÜRKİYE YUNANİSTAN GERİLİMİ Yunanistan anlaşmaları ihlal ediyor ve (adaları) silahlandırıyor. Uluslararası hukuktan bahsediyorsak Yunanistan AB ülkesi diye sahip çıkmak doğru bir şey değil.

1 yıl önce

Bakan Çavuşoğlu'ndan komşuya net mesaj: Tekrardan uyarıyoruz

Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, 13. Büyükelçiler Konferansı'nın açılış konuşmasında önemli açıklamalarda bulundu. Bakan Çavuşoğlu'nun açıklamalarından öne çıkan başlıklar şöyle: Daha adil bir dünya düzeninin bayraktarlığını yapıyoruz. Gıda kirizinin çözümünde Ukrayna tahılının ihracatı için İstanbul mutabakatı küresel diplomasimizin vitrini oldu. Farklı coğrafyalarda olumsuz gidişe dur diyebiliyoruz. "ERMENİSTAN'I TEKRAR UYARIYORUZ" Ermenistan'ı yeni provokasyonlara girmemesi konusunda tekrar uyarıyoruz. Dış politikamızı, Cumhuriyetin kurucusu Atatürk'ün misarısı "Yurtta sulh, Cihanda sulh" sözleri şekillendirdi. Girişimci ve insani dış politikamızla kalıcı barışa hizmet edecek bir diplomasi için çözümler üretmek gerekiyor. Gücümüzü iyilikten yana kullanabilmeliyiz. Bu vizyona ihtiyaç var, dünya yeni çalkantıların arifesinde. Dünya huzursuz. Kalkınmanın önüne set çekilen bir ortamdayız. Büyük güçler kafa tokuşturuyor. Bunların nedeninde çok çeşitli etkenler aranabilir. "TARİHİN AKIŞI TÜRKİYE'NİN DOSTLUĞUNU ÖĞRETTİ" Tek başına başardıklarımızı AB ile yapıyor olsaydık AB tüm dünyada küresel aktör olurdu. Ukrayna krizi türkiyenin değerini yeniden gözler önüne serdi. Tarihin akışı Türkiye'nin dostluğunu öğretti. Türkiye mecburen faal. Her krizde Türkiye yanınızda olmasını isteyeceğiniz ülkedir. Türkiye, doğal ve güçlü bir ortaktır. "AVRUPA'NIN TÜRKİYE'YE İHTİYACI VAR" Avrupa Birliği'nden somut adımlar atmasını bekliyoruz. Türkiye'nin nasıl vazgeçilmez bir ülke olduğunu oluşturduğumuz bir programla yeniden anlatacağız. Türkiye, Avrupa'dır ve Avrupa'nın Türkiye'ye ihtiyacı var. Avrupa güvenliğinin Türkiye'ye ihtiyacı var. 360 derece bakışla çevremizdeki her bölgede sürdürülebilir barış lisanıyla devam etmeyi diliyoruz. Terörizmin kökünün kazınamamasının en önemli sebebi dış ülkelerin örgüte desteğidir. Türkiye, Ukrayna'da başlayan savaşın adil bir barışla sona erdirilmesini istiyor. Ukrayna'ya güçlü destekler verdik ve müzakereler için Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde devreye girdik. Tarafları Antalya ve İstanbul'da bir araya getirdik. Bu savaş bir gün sona erecek fakat ortak çıkarlarımızı koruma çalışmalarımız sürecek. Avrupa güvenlik mimarisi yeniden kurmak için soğukkanlılıkla düşünmek gerekir. Türkiye şimdiden hazırlık yapıyor. Dostta düşman da bilsin ki can Azerbaycan içbir zaman yalnız değildir. Orta Doğu'da değişen dinamikler dolayısıyla iş birliği odaklı yeni dostluklar kuruyoruz. "İSRAİL'İN GAZZE'YE SALDIRILARI KABUL EDİLEMEZ" Filistin davasına güçlü desteğimiz sürüyor. İsrail'in Gazze'ye yönelik saldırıları ve İsrailli fanatik Yahudi grupların Mescid-i Aksa'ya girme girişimleri kabul edilemez. İsrail'i şiddetle kınıyor, dün gece ilan edilen ateşkesin kalıcı olmasını istiyoruz. Yarın Abdülhamit Han sondaj gemisi ilk görevi için Aldeniz'e açılacak. Milyonlarca Suriyelinin güvenliğine katkı sağlayan ülkemizin, bu saldırılar (YPG/PKK) karşısında hareketsiz kalması beklenemez. Komşumuz Irak'ta yaşanan gelişmeleri de yakından takip ediyoruz. PKK'nın bu ülkedeki mevcudiyeti için de somut adımlar atılmasını bekliyoruz. Asya kıtası ile kültürü tarihe dayanan bağlarımız var. Terör örgütleri konusunda ABD'den beklenen desteği göremedik. ABD'nin meşru beklentilerimiz doğrultusunda hareket etmesi gerektiğini düşünüyoruz. Paris Anlaşması'nı onaylayarak iklim değişikliği konusundaki duruşumuzu ortaya koyduk. Yıllardır ülkemizin talebi olan 'Türkiye' kullanımıyla dünyada daha görünür olacağız.

1 2 ... 5 6 7 8 9 10 11 12 13