27 Nisan Cumartesi 2024
3 yıl önce

CHP, HDP ve sol örgütler terörist Mahir Çayan’ın mezarında buluştu

Sabah Gazetesi’nde Halit Turan’ın haberine göre; THKP/C terör örgütü elebaşı Mahir Çayan ve beraberindeki örgüt mensuplarının Tokat'ta etkisiz hale getirilmesinin yıldönümünde marjinal sol yapılar organizesinde düzenlenen etkinliklerde CHP ile HDP buluştu. Terör örgütlerinin görüşlerini benimseyen sol yapılanmaların da katıldığı eylemlerde iki kişi gözaltına alındı. 49 yıl önce THKP/C terör örgütü elebaşı Mahir Çayan ve beraberindeki örgüt mensuplarının Tokat'ın Kızıldere ilçesinde 30 Mart'ta etkisiz hale getirilmesinin yıldönümünde marjinal ve sol yapılar organizesinde 4 ilde 267 kişinin katılımıyla eylem ve etkinlikler düzenlendi. Türkiye genelinde kitle katılımlı sokak eylemleri gerçekleştirmek amacıyla, kamuoyunun gündemindeki konuların yanı sıra örgütler için önem atfedilen gün ve haftaları zemin olarak kullandığı bilinen sol terör örgütleri ve açık alan yapılanmaları güvenlik güçleri tarafından yakın takibe alındı. Bu kapsamda Tokat'ın Niksar ilçesinde eylemlere katılan 2 kişi gözaltına alındı. CHP-HDP İLE ÇAYAN'IN MEZARINDA BULUŞTU 30 Mart'ta Ankara Yenimahalle Karşıyaka Mezarlığında Mahir Çayan'ı mezarı başında CHP'den 100, HDP'den 10, Türkiye İşçi Partisi'nden 5, THKP/C Dev-Yol Devrimci Gençlik terör örgütünün görüşlerini benimseyen Halkevleri Derneklerinden 25 kişi olmak üzere Türkiye İhtilalci Komünistler Birliği, Devrimci Sosyalist İşçi Hareketi ve DEV-YOL terör örgütü yapılanmasının öğrencilerinin de aralarında bulunduğu 200 kişi anma etkinlikleri gerçekleştirdi. Ankara'da 200, Antalya'da 30 Ordu'da 12, Rize'de ise 25 kişinin katıldığı etkinlik ve eylemler olaysız sonuçlandı.

2 yıl önce

İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener Rize'deki ikinci durağı Çayeli'nde de protesto edildi

İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener Rize'deki ikinci durağı Çayeli'nde de protesto edildi. İkizdere'deki protesto nedeniyle ilçedeki programını yarıda kesen Akşener Çayeli'nde yuhalandı.

2 yıl önce

Cumhuriyet yazarı Tuncay Mollaveisoğlu CHP'nin paralı tetikçisi çıktı! Valilik soruşturma başlattı

CHP'nin finanse ettiği bilinen medya organlarından bir tanesi olan Cumhuriyet Gazetesi'nin köşe yazarı Tuncay Mollaveisoğlu, önce organize suç örgütü lideri Sedat Peker'in sözcülüğüne soyunmuş, daha sonra da kara para aklamakla suçlanan Sezgin Baran Korkmaz'ın Artı1 kanalını finanse ettiği haberiyle gündeme gelmişti. CHP'nin tetikçisi Cumhuriyet'te bugün de "Bakan Soylu, iddiaya göre Korkmaz'ın uçan sarayını seçim döneminde özel taksisi gibi kullanmış" başlıklı köşe yazısıyla piyasaya çıktı. CHP'Lİ BELEDİYELERE YIKAMA YAĞLAMA Mollaveisoğlu'nun Yeniçağ gazetesinde yazar olduğu dönemde de köşesinde sürekli CHP güzellemesi yaptığı, 6 Mart tarihli köşe yazısında Muğla Büyükşehir Belediye Başkanı ve CHP Muğla Büyükşehir adayı Osman Gürün'e övgü dolu kelimeler sarf ettiği görüldü. MOLLAVEİSOĞLU'NU CHP'NİN FONLADIĞI ORTAYA ÇIKTI Bağımsız Büyükşehir Adayı Behçet Saatcı ile Demokrat Parti Büyükşehir Adayı Mehmet Kocadon'u hedef alarak, bu ikisine verilecek oyun AK Parti'ye yarayacağını ifade eden Tuncay Mollavesioğlu'nun Muğla Büyükşehir Belediyesi tarafından, "Danışman" olarak işe alındığı ortaya çıktı. BÜYÜKŞEHİR'İN BELGESİ DOĞRULADI Mollavesioğlu'nun işe alındığı ile ilgili Büyükşehirce yayınlanan bir yazı tartışmalara da beraberinde getirdi. 02 Mart 2018 tarihli Muğla Büyükşehir Belediye Başkanlığı, İnsan Kaynakları ve Eğitim Dairesi Başkanlığı'na ait Büyükşehir Belediye Başkan Vekili Cumhur Çoban imzası ile yayınlanan yazıya göre, Tuncay Mollavesioğlu 15 Şubat 2018 tarihi itibariyle Muğla Büyükşehir Belediyesi'nde "Danışman" olarak işe alındı.

SORUŞTURMA BAŞLATILDI Cumhuriyet Gazetesi'nde bir takım manipülatif haberlere imza atan ve aynı zamanda Muğla Büyükşehir Belediyesinde danışman kadrosunda görev yapan ve belediyeye uğramadan maaş aldığı bilinen Tuncay Mollaveisoğlu hakkında Muğla Valiliğince soruşturma başlatıldı. KİŞİYE ÖZEL KÖŞE YAZISI Bu olayla birlikte Muğla Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Gürün'ün büyük bir seçim skandalına imza attığı ortaya çıkmış ve "Muğla Büyükşehir Belediyesi'nin bütçesi ile maaşı ödenen Tuncay Mollavesioğlu, seçim sürecinde Muğla Büyükşehir Belediye Başkanı'na özel köşe yazısı yazsın diye mi işe alındı?" sorusunu gündeme getirmişti. Osman Gürün ise bu hamlesiyle siyasi rakipleri tarafından da etik olmamakla eleştirilmişti. ORGANİZE SUÇ LİDERİ SEDAT PEKER, DOLANDIRICI SBK, SOYLU OPERASYONU... Tuncay Mollaveisoğlu şimdi de organize suç örgütü elebaşı Sedat Peker'le ilgili algı operasyonlarına Cumhuriyet gazetesindeki köşesinde devam ediyor. Mollaveisoğlu'nun "Peker'in sırları ve tek partide 5 ton kokain", "Peker, iktidarın Susutluk Kamyonu mu?" gibi köşe yazılarıyla suç örgütü lideri Sedat Peker'in tetikçiliğini yaptığı görülüyor. CHP'nin medya yapılanması içinde yer alan Mollaveisoğlu, daha sonra kara para aklamakla suçlanan Sezgin Baran Korkmaz'ın tetikçilik yapmak üzere kurdurduğu ve finanse ettiği Artı1 kanalıyla gündeme geldi. Sözcü Gazetesi Yazarı Yılmaz Özdil, sosyal medya hesabından kara para aklamakla suçlanan Sezgin Baran Korkmaz'ın kanalı finanse ettiğini iddia etmiş, Özdil'in bu iddiasına gazeteci Uğur Dündar sert tepki göstermişti. Mollaveisoğlu, yine aynı yazıda "Sonra Gezi olayları oldu... Artı 1'de, Gezi'yi baştan sona yayımlama kararı aldık..." ifadeleriyle Türkiye'ye diz çöktürme operasyonu olan Gezi teröründe kendisinin ve satılık medyanın nasıl bir rol aldığını adeta itiraf ediyor. KARA PARAYLA SATI ALINAN GAZETECİLERDEN! Tuncay Mollaveisoğlu, Artı 1 kanalının kara parayla kurdurulması operasyonunun da merkezindeki isimlerden bir tanesi. Yılmaz Özdil'in hakkında kara para aklama ve dolandırıcılık suçlamalarıyla kırmızı bülten olan ve Avusturya'da tutuklanan SBK Holding'in sahibi Sezgin Baran Korkmaz'ın Uğur Dündar'ın da kuruluş döneminde yorumculuk yaptığı Artı 1 TV'yi kurdurduğu iddiası ortalığı karıştırmıştı. Bu iddiaların ardından Uğur Dündar, "Sen nasıl olur da benim namusuma şerefime ima yollu laf söylersin ayıp be utan utan yazıklar olsun sana yerin dibine gir! Karşıma çıkarsan çok fena yaparım..." ifadeleriyle Yılmaz Özdil'e çok sert tepki göstermişti. "SORMAYAYIM O HALDE..." Özdil, "SBK iddianamesinde yazılanları sordum, Tele1'de değerli ağabeyim Uğur Dündar'la Tuncay Mollaveisoğlu beni eleştiriyor, sormayayım o halde..." ifadeleriyle bir paylaşımda daha bulundu. 40 MİLYONLUK SKANDAL! "PARAYI ERDOĞAN TOPRAK TOPLADI" CHP yandaşı yazarların ifşaları CHP'deki milyonluk vurgunu da gün yüzüne çıkardı. Can Ataklı'nın kanalın kurulması için toplanan 40 milyon liranın CHP'li bir yönetici tarafından buharlaştırıldığını açıklamasının ardından CHP'li eski Maltepe Belediye Başkanı Mustafa Zengin de iddiaları doğruladı. Dönemin CHP'li Bakırköy Belediye Başkanı Ateş Ünal Erzen ise o paraların CHP Milletvekili Erdoğan Toprak tarafından toplandığını açıkladı. BELEDİYELER HARACA BAĞLANDI CHP'li eski Maltepe Belediye Başkanı Mustafa Zengin, sürecin Gezi'den sonra başladığını anlattı. Buna göre Halk TV'nin yanında yeni kanal için düğmeye basıldı. "Kanalın başına da Uğur Dündar gelecek" denildi. Bir otelde toplantı yapıldı. Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu, Erdoğan Toprak'a düşüncesini sorduğunda Toprak, "10 belediye 300 bin dolar verirse yeterli destek sağlanmış olur" yanıtını verdi. Böylece para toplamaya başladılar. CHP'nin kurmak isteği kanal için CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, küçük belediyelerden 300'er bin, Maltepe ve Sarıyer'den 2'şer milyon dolar istedi. TOPRAK'A PARAYI ELDEN VERDİM Dönemin CHP'li Bakırköy Belediye Başkanı Ateş Ünal Erzen de Toprak'ın kendisinden televizyon kanalı kurulmak için para istediğini söyledi. Toprak'ın Levent'teki ofisine gittiğini belirten Erzen, "Param yoktu, oğlumun düğünündeki altınlarını kuruş kuruş hesap ederek, bir kâğıda yazarak Erdoğan Toprak'a bürosunda verdim ve para yetmedi. Üzerine 48 milyar verdim" dedi. KANAL BATTI, PARA BUHAR OLDU CHP'li başkanların çoğu, genel başkan yardımcısı Erdoğan Toprak'ın Levent'teki ofisinde paraları ödedi. İddiaya göre kanal, ABD'de kara para aklamasıyla tutuklanan Sezgin Baran Korkmaz'ın parasıyla kuruldu. Toplanan 40 milyon lira ise hiçbir zaman kanala gitmedi. Kanal battı, 40 milyon lira ise sırra kadem bastı. Partililer kayıp paranın peşine düşerken Toprak, olayı yalanladı. "Tüm iddialar, aday olamayan bazı kişilerin intikam çabalarının sonucu" diyerek eski belediye başkanlarını suçladı. BUGÜN DE SOYLU OPERASYONUYLA GÜNDEMDE CHP'nin tetikçisi bugün de yine Cumhuriyet'te "Bakan Soylu, iddiaya göre Korkmaz'ın uçan sarayını seçim döneminde özel taksisi gibi kullanmış" şeklinde algı kokan bir habere imza attı. Cumhuriyet'in iddiasına jet hızıyla yanıt veren Bakanlık, "Faturası ekte paylaşılan uçak kiralama hadisesi; 2017 yılında Ankara'daki bir sivil havacılık şirketinden ücreti mukabilinde yapılmış bir uçak kiralama işlemidir. Seçim yasakları sebebiyle 16 Nisan 2017 Anayasa Referandumu çalışmaları sırasında son bir haftada, esasen İçişleri Bakanlığı'na ait uçak ve helikopterler olmasına rağmen siyasi etik gereği bu araçlar kullanılmamış, seçim çalışmalarında daha önce de zaman zaman yapıldığı gibi, bedeli bizzat İçişleri Bakanı Sayın Süleyman Soylu tarafından karşılanmak suretiyle, en uygun fiyatı veren Söğüt Havacılık A.Ş. adlı ticari işletmeden uçak kiralama yoluna gidilmiştir." ifadelerini kullandı.

2 yıl önce

MHP'li Akçay'dan ağır sözler: PKK destekçisi CHP’li Özgür Özel

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, milli ve manevi değerler ekseninde kutuplaşmanın milli birlik ve dayanışma ruhuna zarar vereceğini ifade ederek, “Türkiye laik, sosyal ve hukuk devletidir. Millet, Müslümandır. Ne dinimize laf söyletiriz, ne de Cumhuriyet’in Laiklik sütununu kırdırırız.” demişti. MHP Liderinin bu açıklamasından rahatsızlığını dile getirerek “Devlet Bey kimlerle beraber?” diye soran CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel'e MHP Grup Başkanvekili Erkan Akçay'dan yanıt geldi. CHP’li Özgür Özel'in PKK destekçisi olduğunu öne süren Akçay, "Siyasi ikiyüzlülük ve yalan görmek istiyorsa genel başkanı Kılıçdaroğlu’na bakmalıdır." diye konuştu. MHP'li Erkan Akçay'ın Twitter hesabından yaptığı açıklaması şu şekilde; "HER MESELEYİ BAHANE EDEREK ÜLKEMİZİ KAOSA SÜRÜKLEMEYE ÇALIŞMAKTALAR" "Gezi olayları, 6-8 Ekim kalkışması, hendek terörü, 15 Temmuz hain darbe girişimi ile Türkiye’yi ele geçiremeyen küresel güçler, şimdi de ekonomik operasyonlar ve kuşatma politikalarıyla milli çıkarlarına sahip çıkan Türkiye’ye diz çöktürmeye çalışmaktadır. Cumhur İttifakı bu ekonomik operasyonlar ve kuşatma politikalarıyla mücadele ederken zillet ittifakı; Türkiye düşmanları ve terör örgütleriyle işbirliği yapmakta, küresel güçlerin taşeronluğunu yaparak Türkiye’nin milli meselelerine muhalefet etmektedir. Küresel güçlerin taşeronluğunu yapan zillet ittifakı, covid 19 salgınından mülteci meselesine, ekonomik sorunlardan doğal afetlere kadar her meseleyi bahane ederek ülkemizi istikrarsızlaştırmaya, kaosa sürüklemeye çalışmaktadır. İnanç, mezhep, etnik aidiyet, dil ve köken üzerinden gerilim yaratarak Türk Milletini bölmeye ve buradan siyasi rant elde etmeye çalışan zillet ittifakı, Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluş değerlerine ve Türk Milletinin milli ve manevi değerlerine açıkça savaş açmıştır. Değil mi? "TÜRKİYE LAİK, SOSYAL VE HUKUK DEVLETİDİR" Liderimiz, Milli ve manevi değerler ekseninde kutuplaşmanın milli birlik ve dayanışma ruhuna zarar vereceğini ifade ederek, “Türkiye laik, sosyal ve hukuk devletidir. Millet, Müslümandır. Ne dinimize laf söyletiriz, ne de Cumhuriyet’in Laiklik sütununu kırdırırız.” demiştir. Terör örgütleri ve Türkiye düşmanlarıyla işbirliği deşifre olan, taciz, tecavüz skandallarıyla çalkalanan ve politika üretemeyen CHP, her sıkıştığında yalan, iftira ve çarpıtmalarla MHP’ye ve Liderimize saldırmaktadır. PKK destekçisi CHP’li Özgür Özel, Liderimiz Sayın Devlet Bahçeli’nin bu açıklamasından rahatsızlığını dile getirerek “Devlet Bey kimlerle beraber?” diye sorabilme gafletinde bulunmuştur. "CHP'NİN YİNE DİN DÜŞMANLIĞI MI HORTLADI?" Yalan, iftira ve çarpıtmada sınır tanımayan CHP’li Özgür Özel’e sormak gerekir: Liderimizin bu açıklamasından neden rahatsız oldunuz? Milli ve manevi değerler ekseninde kutuplaşmanın milli birlik ve dayanışma ruhuna zarar vereceğini ifade etmesinden mi? Yoksa “ Türkiye laik, sosyal ve hukuk devletidir. Millet, Müslümandır. Ne dinimize laf söyletiriz, ne de Cumhuriyet’in Laiklik sütununu kırdırırız.” sözünden mi? Hayrola ne oldu? Yine CHP’nin din düşmanlığı mı hortladı? “Önce ülkem ve milletim” diyen Liderimiz Sayın Devlet Bahçeli’nin ve partimiz MHP’nin safı belli, tarafı belirgindir. Sevdamız millettir. Ne istiyorsak Türk Milleti içindir! Ne amaçlıyorsak Türk Milletinin lehinedir. CHP ise; PKK, YPG, FETÖ, HDP ve Türkiye düşmanları ile birlikte saf tutmuştur. HDP ile yatıp PKK ile kalkan, FETÖ’yü sahiplenip Türkiye düşmanlarının taşeronluğunu yapan CHP, Kandil, Pensilvanya ve Beyaz Saray’dan iktidar dilenmektedir. Atatürk’e hakaret eden, Yunan kazansaydı diyen zihniyet ile terör örgütleriyle işbirliği yapan, Cumhuriyetin değerlerine savaş açan, Atatürk düşmanlarını milletvekili ve il başkanı yapan CHP arasında ne fark vardır? CHP bu haliyle fesli deli Kadir’in siyasetteki Fes’siz uzantısıdır. "ZİLLET İTTİFAKI, TERÖR ÖRGÜTLERİNİN UMUDUDUR" CHP’li Özel, Liderimizin zillet ittifakına ilişkin eleştirilerine “milletin umudu bu ittifakta” demiş. Evet, zillet ittifakı birilerinin umududur. Ama bu Türk Milleti değildir. Zillet ittifakı; küresel güçlerin, Türkiye düşmanlarının ve terör örgütlerinin umududur. Türkiye’ye diz çöktürmeye çalışan küresel güçler ve terör örgütleri dört gözle zillet ittifakını iktidara getirmeye çalışmaktadır. Çünkü zillet ittifakı bunların son umududur. CHP’li Özel siyasette ikiyüzlülük görmek istiyorsa önce aynaya sonra da Kılıçdaroğlu’na bakmalıdır. CHP’li Özel’e sormak gerekir: CHP’yi Atatürk kurdu diyeceksin, bu partiden milletvekili olacaksın, her sıkıştığında Atatürk’ün arkasına saklanacaksın, sonra da Atatürk’ün annesine küfreden haini ölüm yıl dönümünde rahmetle anacaksın. Bu ne riyakarlıktır? CHP’yi Atatürk kurdu diyeceksin, bu partiden milletvekili olacaksın, sonra da “Biz Kılıçdaroğlu’nu genel başkan yaparak Dersim ile helalleştik, yüzleştik.” diyerek isyancı hainlere sahip çıkıp Atatürk’ü katliam yapmakla suçlayacaksın. Bu ne ikiyüzlülüktür! "GÖNLÜNÜN HDP'DE OLDUĞUNU BİLİYORUZ" PKK terör örgütünün taleplerini kanun teklifi olarak Meclise taşıyan, İmralı Canisinin açılım sürecine hukuki zemin kazandırmaya yönelik talebi doğrultusunda TBMM İçtüzük Değişiklik Teklifi veren CHP’li Özel, sahil kesimlerinde milliyetçilikten dem vurmaktadır. Türk Milletinin tepki göstermesi üzerine HDP ile ittifakı yapmadıkları yalanını söyleyen CHP’li Özel, CHP ile HDP’nin ittifakı deşifre olunca da “biz gönül ittifakı yaptık” demektedir. Gerçi biz senin gönlünün aslında HDP’de olduğunu zaten biliyoruz. CHP’li Özgür Özel siyasi ikiyüzlülük ve yalan görmek istiyorsa genel başkanı Kılıçdaroğlu’na bakmalıdır. Kimse siyasi ikiyüzlülükte ve yalan söylemekte Kılıçdaroğlu’nun eline su dökemez. Atatürkçülük ve ulusalcılık konusunda mangalda kül bırakmayacaksınız, sonra da CHP’deki Atatürkçüleri ve ulusalcıları tasfiye edip, terör yandaşları ve Türkiye düşmanlarını CHP yönetimine getireceksiniz. Atatürkçülükten bahsederken Atatürk’e en ağır hakaretleri yapanları CHP’den genel başkan yardımcısı, milletvekili ve il başkanı yapacaksınız. Odasındaki Atatürk resmini indiren milletvekiline sahip çıkaksınız. EMPERYALİSTLERİN UŞAKLIĞINI YAPMAKTADIR CHP Atatürk’ün partisidir diyeceksiniz, ancak, 11 yıldır CHP genel başkanlığı koltuğunda oturup milyonlarca kelime kuracaksınız ama bir kez bile Atatürk'ün 'Ne Mutlu Türküm Diyene' sözünü söylemeyeceksiniz. Sıkışınca CHP Atatürk’ün partisi diyeceksiniz sonra da “Atatürk'ün CHP'si ile bugünkü CHP arasında dünya kadar fark var." diyeceksiniz. Atatürk’'ün CHP’si emperyalistlere savaş açarken Kılıçdaroğlu’nun CHP’si emperyalistlerin uşaklığını yapmaktadır. Atatürk’ün CHP’si Türkiye’nin ve Türk Milletinin birliği ve beraberliği için yedi düvele meydan okurken Kılıçdaroğlu yönetimindeki CHP, Türkiye’yi bölmek için çalışan emperyalistlerle ve bunların uşakları HDP, pkk ve fetö ile işbirliği yapmaktadır. Kuvayi Milliye geleneğinden geliyorum, diyeceksiniz sonra da Türkiye düşmanları ve terör örgütleriyle işbirliği yapacaksınız, mandacı zihniyetle yabancı başkentlerden iktidar dileneceksiniz. CHP bugün dünün İngiliz uşağı kuvvayı inzibatiyesine dönüşmüştür. "İKİYÜZLÜLÜKTE KİMSE, KILIÇDAROĞLU VE ÖZGÜR ÖZEL'İN ELİNE SU DÖKEMEZ!" Görüldüğü üzere bugünkü CHP yönetimi ile Atatürk’ün kurduğu Halk Fırkası arasında hiçbir bağ kalmamıştır. Bugünkü CHP, terör destekçileri, Atatürk ve Türkiye düşmanları tarafından işgal edilmiştir. Artık CHP Türkiye düşmanlarının safındadır. “Darbelere karşıyım, darbe olursa tankın önüne ilk ben çıkarım” diyeceksiniz, 15 Temmuz hain darbe girişimi esnasında İstanbul’da Atatürk Havalimanında tankların arasından elini kolunu sallayarak geçip televizyonun karşısında keyif kahvesi içeceksiniz! Darbelere karşıyız diyeceksiniz, 15 Temmuz darbe girişimine 'tiyatro, kontrollü darbe' diyerek fetö terör örgütünü meşrulaştırmaya çalışacaksınız, fetöcüleri meydanlarda alkışlatıp ihraç edilen fetöcüleri görevlerine iade edeceğinizi söyleyeceksiniz. Bu ne yaman çelişkidir! Demokrasiden bahsedip darbe tellallığı yapacaksınız, kadın haklarından bahsedip CHP’deki tacizcilere sahip çıkacaksınız. Görüldüğü gibi siyasi ikiyüzlülükte kimse Kılıçdaroğlu’nun ve CHP’li Özgür Özel’in eline su dökemez!"

2 yıl önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan Sarıyer'de kıraathane ziyareti: Vatandaşlarla çay içip sohbet etti

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Sarıyer’de AK Parti Kısırkaya Mahallesi Kadın Kolları Başkanı Hatem Kurt'u ziyaretinin ardından Sarıyer Gümüşdere’de bir kıraathaneye uğradı. Cumhurbaşkanı Erdoğan burada çay içti ve vatandaşlarla sohbet etti. Cumhurbaşkanı Erdoğan’a ziyaretinde AK Parti İstanbul İl Başkanı Osman Nuri Kabaktepe de eşlik etti.

2 yıl önce

Ekrem İmamoğlu’nu parlatmak için reklama kim para harcayacak? İBB'den yıllık enflasyon oranı altında ücret zammı kararı

İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB), çalışanlarına TÜİK tarafından Aralık ayında belirlenen yüzde 36 yerine Kasım ayında belirlenen 21,31 oranında ücret zammı yaptı. İnsan Kaynakları ve Eğitim Dairesi Başkanlığı'nın yazısına göre, Genel Sekreter Yardımcısı Murat Yazıcı imzalı belgede şöyle denildi:  "24 Aralık 2017 tarihli ve 30280 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 696 sayılı Kanun Hükmünde Kararname gereği 1 Nisan 2018 tarihinde şirket bünyesinde işçi statüsüne geçirilmiştir. Bu kapsamda çalışan personelin '2021 yılı içerisinde fiyatlar genel seviyesinde gerçekleşen olağandışı artışlar ve aşırı kur hareketliliği göz önünde bulundurularak, çalışanların alım gücünün enflasyon karşısında geriletilmemesi' için Türkiye İstatistik Kurumu tarafından 3 Aralık 2021 tarihinde yayımlanan 'Tüketici fiyat Endeksi, Kasım 2021' bültenine göre, 'bir önceki yılın aynı ayına göre değişim oranı' yüzde 21,31 olarak açıklandığından, günlük  ücretlerine ve (yol ve yemek ücreti hariç) sair ödemelere, 1 Ocak 2022 tarihinden geçerli olmak üzere yüzde 21,31 artış yapılarak ve 1 Ocak 2022 yılından geçerli olmak üzere yemek ücretinin brüt 30 TL ve yol ücretinin aylık mavi akbil bedeli olarak maliyet cetvellerine işlenmesi hususunu olurlarınıza arz ederim." Böylelikle çalışanlara ücret zammı yıllık enflasyon yüzde 36'dan değil, Kasım ayında açıklanan yüzde 21 üzerinden yapılmış oldu.

2 yıl önce

İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun “Günde 40-50 bin araç geçecek diye ben niye para harcayayım” dediği, Dolmabahçe-Levazım Tüneli inşaat alanı, harabeye döndü

Önceki dönemde İstanbul Büyükşehir Belediyesi tarafından yapımına başlanan Dolmabahçe-Levazım Tüneli’yle, Taksim, Kabataş ve Kağıthane yönünden gelen araçların; Zincirlikuyu, Levent, Etiler ve Ortaköy yönüne kesintisiz bir şekilde ulaşabilmesi ve 70 dakikalık yolun 5 dakikaya düşürülmesi amaçlanıyordu. İMAMOĞLU DURDURDU Ancak hızlı bir şekilde ilerleyen inşaat çalışmaları, İBB yönetiminin değişmesinin ardından durduruldu. Aradan geçen 3 yılda tünelde hiçbir çalışma yapılmadı. Ekrem İmamoğlu da projeyi durdurmasını, “Günde 40-50 bin araç geçecek diye ben niye para harcayayım?” sözleriyle savunmuştu. KADERİNE TERK EDİLDİ Tünelin inşaat alanı harabeye dönmüş halde. Hafriyat yığınları alanda öylece bırakılmış durumda. Sahadaki beton mikserleri de kullanılamaz vaziyette. İnşaat malzemeleri de yol ortasına bırakılmış. İBB'NİN RAPOR OYUNU Atıl şekilde bekletilen Dolmabahçe-Levazım Tüneli, İBB tarafından İstanbul’un Atılım Yılları (Faaliyet Raporu 2020) kitabında "Tamamlanmış Tünel Projesi" olarak gösterilmişti.

1 2 3 4 5 6 7