07 Mayıs Salı 2024
2 yıl önce

AB Yüksek Temsilcisi: Yeterince caydırıcı olamadık

Avrupa Birliği Yüksel Temsilcisi Josep Borrell, Avrupa Parlamentosu'nda açıklamalarda bulundu. Borrell, "Caydırıcılığı artırmamız gerekiyor. Caydırıcılığımız demekki yeterli olmadı Putin'i durduramadık" ifadesinde bulundu. İşte Borrell'in konuşmasından satır başları: Avrupa yeni bir döneme giriyor. Tarihi bir takım benzetmeler ortaya konuyor. Kendimize hatırlatmamız gerekiyor, geçtiğimiz yıllarda yaşadığımız zorlukları hatırlayalım. Acaba Avrupa ne yapabilir diye konuştuk. Rusya'nın Ukrayna'yı işgali bize şunu gösterdi, Avrupa'nın kendisi ve etrafıyla ilgili olarak stratejik olarak düşünmesi gerekiyor. Avrupa Parlamentosu'nun bu noktada çok önemli bir rol oynayacağını düşünüyorum. Barışı elde edebilmek için aslında iki kişiyle oluyor ama tek kişiyle de oluyor. Putin bize bunu gösteriyor. Caydırıcılığı artırmamız gerekiyor. Caydırıcılığımız demek ki yeterli olmadı Putin'i durduramadık. Rusya'da enerji bağımlılığı konusunda gerekli adımları atmaya başladık.

2 yıl önce

ABD'li uzman Richard Outzen: Türkiye Rusya ile iletişimi olan, aynı zamanda Rusya'yı caydırma yeteneği olan tek NATO üyesi

NATO'nun tarihi olağanüstü zirvesi, savaşın gölgesinde, Brüksel'de gerçekleşiyor. NATO'nun en büyük ikinci ordusuna sahip olan, Ukrayna ile ilişkileri iyi olan ve Rusya ile görüşebilen tek NATO üyesi Türkiye'nin söyleyecekleri ise hayati önemde. TRT Haber'in sorularını cevaplandıran ABD'li ve Avrupalı uzmanlar, Türkiye'nin konumunu değerlendirdi. George Mason Üniversitesi'nde Jeopolitika Danışmanı olan Richard Outzen'e göre Türkiye hem Rusya hem de Ukrayna ile iyi ilişkilere sahip. Türkiye Rusya ile iletişimi olan, aynı zamanda Rusya'yı caydırma yeteneği olan tek NATO üyesi. "ZELENSKİ ARABULUCU OLMASI İÇİN BİRKAÇ KEZ TÜRKİYE'YE BAŞVURDU" ABD ve Batı Rusya'yı caydıramadı. Rusya, Ukrayna'ya saldırdı. Batı ağır yaptırımlarla uluslararası toplumdan dışladığı Rusya'ya, diplomasi masasına dönüş çağrısını yineliyor. Bu konuda da Türkiye'nin önemine vurgu yapılıyor. German Marshall Fund'dan Alexandra De Hoop Scheefer "Türkiye gerek askeri gerek siyasi destek anlamında önemli bir role sahip. Eğer bir nihai anlaşmaya varılacaksa bu Türkiye'yi arabulucu pozisyonunu kullanmaya zorlayacaktır. Zira Türk yapımı SİHA'lar çok önemli rol oynuyor ama bence daha da önemlisi Zelenski arabulucu olması için birkaç kez Türkiye'ye başvurdu." diyor. Endişelerin gerçekleşmemesi noktasında Türkiye'nin ittifak içerisindeki kritik önemi sıklıkla dile getiriliyor. ABD yönetimi Türkiye'nin bu rolüne her fırsatta atıfta bulunuyor.

2 yıl önce

Kartal'da İBB zabıtları çaycıyı darp etmişti! Şikayetçi oldu…

Kartal'da 4 yıldır seyyar olarak çay satan Yusuf Susuz, polis merkezine şikayetçi olarak verdiği ifadede, 29 Mart'ta Kartal sahilinde eşi ve oğluyla çay içerken İBB'ye zabıta ekiplerinin yanlarına geldiğini kaydetti. Zabıtalar arasında bulunan ve daha önceki bir şikayetinden dolayı mahkemelik oldukları zabıta memurunun elindeki çayı dökerek kendisini ittiğini ifade eden Susuz, bu kişinin çaydanlık ve tüpünü de aldığını anlattı. Bunun üzerine Cevizli Mahallesi'ndeki İBB ek hizmet binasına giderek müdürle görüşmek istediğini söylediğini aktaran Susuz, burada zabıta kıyafetli bir kişinin de aralarında bulunduğu bir grup tarafından darbedildiğini öne sürdü. Hastaneye gidip darp raporu aldığını anlatan Susuz, kendisini darbedenlerden şikayetçi olduğunu belirtti. Emniyetin, saldırganların kimliklerinin tespiti için İBB'den olayın yaşandığı bölgede görev yapan zabıtalarla ilgili bilgi istediği ancak İBB'nin henüz bir bilgi göndermediği öğrenildi. Yusuf Susuz, yaklaşık 10 yıl önce açık kalp ameliyatı olduğunu ve iş bulamadığı için sahilde seyyar çaycılık yaptığını söyledi. Susuz, "Ev geçindiriyorum, iki çocuğum var. Sahile girdiğimden beri zabıtalar beni sıkıştırıyor, malımı alıyorlar. Birkaç defa arabama, özel mülküme girdiler, malzemelerimi aldılar. Balık tutuyordum, geldiler motoruma girdiler, bana saldırdılar." dedi.

2 yıl önce

Aykırı’nın GYY’ni Batuhan Çolak yalan ve provokasyona tam gaz devam ediyor: Bu defa Arapça ile Farsçayı karıştırdı

Daha önce de defalarca asılsız görüntüler paylaşan ve özür dilemek zorunda kalan Batuhan Çolak, şehit MİT mensuplarının kimliğini deşifre ettiği için yargılanmış ve çalıştığı Yeniçağ gazetesinden de ‘dolandırıcılık’ iddiasıyla kovulmuştu. Gazeteci kılığındaki provokatör Batuhan Çolak, bu defa Iğdır’da bulunan Migros’taki afişlere tepki gösterdi. Çolak Twitter üzerinden şunları yazdı: “Watsons’tan sonra Migros da Arapça’ya geçmiş. Fotoğraflar, Iğdır merkezden. Duvarlara Migros’un kampanya broşürleri asılmış ve tamamı Arapça. Broşürler, Migros operasyon merkezi tarafından tasarlanıp ilgili bölgelere gönderilmiş. 2. fotoğrafta ışığı yanan yer de Valilik binası.” FARSÇA AFİŞLERİ ARAPÇA DİYE SERVİS ETTİ Fakat gerçek çok geçmeden bir sosyal medya kullanıcısının paylaşımı ile gerçek ortaya çıktı. Buse adlı kullanıcı, “Farsça ‘Iğdır’a hoş geldiniz’ yazıyor. İran sınırındaki bir şehir Iğdır, Edirne’de de Bulgarca ve Yunanca tabelalar vs görebilirsiniz giderseniz. Ama Arap mülteci düşmanlığından kafayı yediğiniz için her şeyi buna bükmeye çalışıyorsunuz” ifadelerini kullandı. Yani broşürlerin Arapça değil, Farsça olduğu görüldü. FARSÇA DİYE UYARAN KİŞİYİ HEDEF GÖSTERDİ Provokatör gazeteci Çolak, yaptığı yalan haberle ilgili kendisini uyaran bir sosyal medya kullanıcısını ise ırkçı çeteye hedef gösterdi. Hatasını düzeltip özür dileyeceği yerde kendisine hakaret edildiğini söyleyerek provokasyona devam eden Çolak, şahsın kimlik bilgilerini sosyal medyada ifşa etti. HER YIL 2 MİLYON İRANLI TÜRKİYE’Yİ ZİYARET EDİYOR Savaş ve iş savaş nedeniyle tüm dünyada göçmen sayısı artarken, sadece Türkiye’de göçmen varmış gibi algı yaratmaya çalışan Batuhan Çolak ve benzerlerinin en büyük ortak özelliği, yalan bilgileri yayarak algı operasyonu yapmaları… Türkiye her yıl, günübirlik ticaret amacıyla 2 milyon İranlı turist ağırlıyor ve bu durum ülke ekonomisine büyük katkı sunuyor. EDİRNE’DE YUNANCA VE BULGARCA AFİŞLER İran sınırındaki illerde olduğu gibi Bulgaristan sınırındaki Edirne’de de günübirlik ticaret turizmi için pek çok mağaza yabancı dillerde afişler ve reklamlar hazırlıyor.

2 yıl önce

CHP'li eski Belediye Başkanı'ndan CHP İzmir Milletvekili Tuncay Özkan'a skandal suçlamalar!

Eski CHP’li Menemen Belediye Başkanı Serdar Aksoy‘un Veryansın Tv’ye yaptığı açıklamalar Türkiye'nin gündemine oturmuştu.  BAŞINA GELENLERDEN TUNCAY ÖZKAN'I SORUMLU TUTTU 2020’de partisi kendisini disipline verince CHP’den istifa eden ve ardından “yolsuzluk” iddiasıyla 8 ay tutuklu kalan Aksoy, başına gelenlerden kendi partisinden bazı isimleri sorumlu tutmuştu. https://twitter.com/atuncayozkan/status/1516434000562339847?s=21&t=NZhRKC0R0oy3cKTrb0b9qQ Açıklamalar ses getirince CHP’nin iki İzmir Milletvekili Tuncay Özkan ve Atilla Sertel geçen günlerde bir video mesajla Aksoy’a yanıt verdi. Özkan ve Sertel, Aksoy’un iddialarını reddettiler ve ispatlamaya çağırdılar. Özkan, şantaja devam etmesi halinde Aksoy hakkında suç duyurusunda bulunacaklarını da ekledi. Ancak iki CHP milletvekilinin verdiği yanıt tartışmayı bitirmediği gibi daha da alevlendirdi. Aksoy, Özkan ve Sertel’e yeni bir video mesajla karşılık verdi. Aksoy, sosyal medya hesabından “Birkaç gün önce Kanaltürk’ü Fetöye satan milletvekili ile Atilla Sertel’in yaptığı açıklamaya verdiğim cevabı sizler ile paylaşmak istiyorum” diyerek bir video yayınladı. Videoda çarpıcı suçlamalar yer aldı. Özkan ve Sertel’in çok kötü bir üslupla yanıt verdiğini belirten Aksoy, “Bir defa ben isim kullanmamıştım. Ben isim vermeme rağmen neden Kanaltürk’ü FETÖ’ye satan Özkan bu kadar üzerine alındı? Demek ki yarası vardı” dedi. Kendisi için “eski belediye başkanı” olarak nitelemelerine de tepki gösteren Aksoy, hukuken hâlâ belediye başkanı olduğunu söyledi. Şantaj iddialarını da reddeden Aksoy, CHP’li vekillerin “Genel başkana söyleyeceğim” demesinden sonra panikle böyle bir açıklama yapma gereği duyduklarını iddia etti. Aksoy’un iddiaları şöyle: “31 Mart seçimlerinden sonra Tuncay Özkan ve bir milletvekiliyle birlikte Menemen Belediyesi’ne geldi. İstanbul’un eski il başkanı olduğunu söyleyen biri de vardı. Belediyede makam katına çıkarken Özkan, ‘Makam katında konuşmayalım, başka bir odada konuşalım’ dedi. Ayrıca telefonların da içeriye alınmamasını ya da uçak moduna alınmasını istedi. Bir genel başkan yardımcısı neden bunları ister? Biz bunları yaptık. Odaya girdikten sonra da bana söylenen şu oldu: ‘AND adında bir asansör firması var. Bu firmayla sözleşme yapacaksınız. 2- Güneş adında bir medya şirketi var bunlarla sözleşme yapacaksınız. Bunlar genel başkanın talimatı.’ Bir genel başkan böyle bir talimat verir mi? Benim tanıdığım başkan vermez. Bu konuşma sırasında da Seyrek’teki yerlerle alakalı sorular sordu. Bundan sonra da devreye bir takım adamlar sokularak, rezidanslara davet edilerek, orada açık ihaleyle değil pazarlık usulüyle 6-7 firmaya bunların dağıtılması yönünde dayatmalarda bulundu. Ben bunların hiçbirini kabul etmedim. Benim hapse girmemin temel unsurlarından biri budur. Belediyeler rant kapısı değildir. Bunun temel felsefesi sen beni gör bir sonraki seçimlerde ben seni aday göstereyim…’ Eğer mahkemeye gidilirse o kayıtları mahkemeye sunarım. Ben cezaevine girip çıktıktan sonra ilk mahkemede, o medya patronu benim hakkımda haber yaptırırken kullandığı fotoğraf, tutuklanırken çekilen fotoğraftır. Haysiyet cellatlığı yapmıştır. Biz Menemen’in AKP’den 10 bin oy farkla kazandık. Mücadeleyle kazandık. Sonra ne oldu? Serdar Aksoy belediye başkanı olarak size rant kapısı açmak zorunda mı? Şimdi Menemen’de durum nedir hiç vicdanın sızladı mı? 15 Temmuz’da darbe yapmak isteyen, pilot olan, terörist olarak müebbet hapis cezası almış birinin biraderi şimdi vekil olarak oturuyor. Sizin vicdanınız sızlamıyor. Siz sadece Atatürkçülüğü banknotların arkasındaki Atatürk zannediyorsunuz.”

1 yıl önce

Canan Kaftancıoğlu paçayı yırttı: Hapis yatmayacak! CHP’de büyük provokasyon

CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu‘nun almış olduğu hapis cezasının yatarının olmadığı anlaşıldı. Ancak buna rağmen CHP yönetimi, ‘’Canan Kaftancıoğlu hapse girecek’’ şeklinde yeni bir provokasyona imza attı. 5 ayrı suçtan yargılandığı dosyası ile ilgili karar verildi. Yargıtay, Kaftancıoğlu’na 3 ayrı suçtan verilen 4 yıl 11 ay hapis cezasını onarken, 2 ayrı dosyayı ise düşürdü. CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu’na, sosyal medya paylaşımları nedeniyle “kamu görevlisine karşı görevinden dolayı hakaret”, “Türkiye Cumhuriyeti Devletini alenen aşağılamak” ve “Cumhurbaşkanına hakaret” suçlarından 4 yıl 11 ay 20 gün hapis cezası Yargıtay tarafından onandı. Yargıtay 3. Ceza Dairesi, Kaftancıoğlu’nun İstanbul 37. Ağır Ceza Mahkemesinde yargılanarak 6 Eylül 2019’da mahkûmiyetine karar verilen davanın temyiz incelemesini tamamladı. Daire, Kaftancıoğlu’na “kamu görevlisine karşı görevinden dolayı hakaret”ten verilen 1 yıl 6 ay 20 gün ile “Türkiye Cumhuriyeti Devletini alenen aşağılamak”tan verilen 1 yıl 8 ay hapis cezalarını kanunda öngörülen suç tiplerine uyduğu gerekçesiyle onadı. Kaftancıoğlu’na, “Cumhurbaşkanına hakaret” suçundan verilen 2 yıl 4 ay hapis cezası ise 1 yıl 9 ay olarak düzeltilerek onandı. Kaftancıoğlu’na, “PKK/KCK silahlı terör örgütü propagandası yapmak” suçundan verilen 1 yıl 6 ay hapis ile “halkı kin ve düşmanlığa alenen tahrik etmek” suçundan verilen 2 yıl 8 hapis cezaları ise daire tarafından bozuldu. ‘’CANAN KAFTANCIOĞLU HAPİS YATACAK’’ ALGISI Yeni infaz kanununa göre 5 yıldan az ceza aldığı için hapis yatmayacak. CHP yönetimi ise, ‘’Canan Kaftancıoğlu hapis yatacak’’ algısı oluşturarak yeni bir provokasyon başlattı. Ancak TCK’de yer alan maddeye göre; ilgili suçtan dolayı 5 yıldan az ceza alanlar, hapse girmiyor. Kaftancıoğlu da 4 yıl 11 ay ceza aldığı için hapisten kurtulmuş oldu.

1 yıl önce

Tek tek tespit edildiler: Pahalı satan da satıştan cayan da yandı

Konut kredisi indirimi sonrası satılık konut ilanlarındaki ikinci el evlerle ilgili fahiş artışlar gündeme gelmişti. Hükümet bu artışları mercek altına alarak yeni adımlar geliştirdi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın ilk defa ve tek konut sahibi olacak vatandaşlara düşük faizli kredi açıklamasının ardından bazı fırsatçılar konutlara bir gecede yüz binlerce lira zam yaptı. Hazine ve Maliye Bakanlığı paket açıklandıktan sonra fiyatları artıranları tek tek tespit etti. Bu kapsamda fahiş ev fiyatı artışı yapan bireyseller de dâhil 60 bin vurguncu tespiti yapıldı. Vurguncu listesindekiler tüketici hakları ve vergi boyutuyla incelemeye alındı. O GÜN BİNLERCE KİŞİ SATIŞTAN CAYMIŞ İstanbul'da sadece bir tapu dairesinde 3500 harç işleminin iptal edildiği ortaya çıktı. Gelir İdaresi Başkanlığı koordinasyonunda 81 ilde vergi dairesi başkanları da emlak odaları ile işbirliği yaparak fahiş fiyatlara karşı inceleme başlattı. VERGİ DAİRELERİ SEFERBER Hükümet, konut sektörüne yönelin açıklanan 3 destekle hem konut arzını artırmayı hem de vatandaşların uygun finansman olanaklarıyla ev sahibi olmalarını sağlamayı hedefliyor. Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati de bugün inşaat, konut sektörü temsilcileriyle bir araya gelerek fiyatları indirmeleri, enflasyonla mücadeleye destek vermelerini istedi. TEK TEK TESPİT EDİLDİLER Sabah'ın haberine göre, Hazine ve Maliye Bakanlığı, gayrimenkulde "düşük faizli" krediyi fırsatçılığa çevirip fiyatı artıranları tek tek tespit etti. Ucuz kredi paketi açıklanmadan önceki bireysel olanlar da dâhil bütün satış fiyatları tek tek çıkarıldı. 0,99 ve 0,89'LUK KONUT KERDİSİ İNDİRİMİ SONRASI ARTIŞLAR ALGORİTMAYLA TESPİT EDİLDİ Tüzel kişiler de dâhil fiyatları kim artırdıysa algoritmayla ortaya kondu. Paket sonrası aykırı işlem yapanlar tespit edildi. İlk etapta bireysel de dâhil 60 bin usulsüz işlem belirlendi. Ticaret Bakanlığı ve ilgili kurumlara iletildi. Gelir İdaresi Başkanlığı koordinasyonunda 81 ildeki vergi dairesi başkanları, emlakçı odaları ve komiteleriyle ile işbirliği yaparak saha çalışmalarına başladı. Fahiş fiyat artışları tüketici hakları ihlali, vergi boyutu ile incelemeye alındı. "TEK BİR DAİREDE 3 BİN 500 KİŞİ SÖZ VERDİĞİ SATIŞTAN VAZGEÇTİ" İstanbul Emlakçılar Odası Başkanı Nizameddin Aşa, İstanbul'da sadece bir tapu dairesinde 3500 harç işleminin iptal edildiğine dikkat çekerek, "Tüketici kanunlarına alım satım konusunda koruyucu hükümler konulmalı. Bu hâkim durumu kötüye kullanmak, fırsatçılıktır. Hukukçular bir araya gelip bunun adını koymalı, yasal düzenleme yapılmalı" dedi. Aşa, "Vatandaşın mülküne kimse müdahale edemez. Evim beş milyon lira dediğinde kimse bir şey diyemez. Ancak sabah 1.5 milyon olan daireyi öğlen 2 milyon liraya çıkarmak ahlaki değil. Faizlerin düşürüldüğü sabah bu tabloyla karşılaştık. Aynı gün yüzlerce emlakçı arkadaşımız aradı. Tapudayken 300-500 bin lira fazla isteyen, imza atmayan satıcılarla karşılaşıldı. Harç yatırılmış, tapuda imzaya gidilmiyor, işlemler iptal ediyor. Alıcı mağdur oluyor. Ekonomiyi baltalamaya kimsenin hakkı yok. Biz de oda olarak vergi daireleri ile işbirliği yaparak kamuoyunu bilgilendireceğiz. Fahiş fiyat artışına gidenleri portföyümüze almayacağız. Müteahhitler, ev sahipleri ile bir araya geleceğiz" dedi. "SÖZLEŞMELERE ŞERH KONMALI" Emlakçı odaları, Tapu Kadastro Genel Müdürlüğü'ne gönderdiği yazıda, satış sözleşmesi yapıldıktan sonra vazgeçilemeyeceği yönünde şerh konulması yönünde düzenlemeye gidilmesini talep etti. Ankara Emlakçılar Odası Başkanı Hakan Akçam, "Vergi dairesiyle işbirliğiyle yapıyoruz. Biz de Ankara'da fahiş fiyata giden müteahhitleri, ev sahiplerini tespit ediyoruz. Müteahhit 1.5 ay önce 1 milyon daireyi 3 milyon liraya çıkardıysa bunun vergilendirme tarafına da bakılacak" dedi. Akçam, Ankara'da tapu dairelerinde de ciddi caymalar olduğunu ifade ederek, "Gayrimenkul danışmanlarının satışları sözleşme yapıyor, tapuda bozuluyor. Resmi emlak danışmanları sözleşme yaptıktan sonra şerh konulursa, vazgeçilmeyecek diye şerh konursa yükselişin önüne geçilebilir. Tapu Kadastro Genel Müdürlüğü'ne bunu yazdık. Yanıt bekliyoruz" değerlendirmesini yaptı.

1 yıl önce

Kılıçdaroğlu’na ‘yalancı’ diyen İçişleri Bakanı Soylu’ya misilleme yapan Engin Özkoç, Ali Mahir Başarır ve Tuncay Özkan neye uğradığını şaşırdı

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, geçtiğimiz gün Cumhurbaşkanı Erdoğan ve yakın çevresinin bir kaçış planında olduğunu öne sürerek tepki çeken açıklamalara imza attı. Kılıçdaroğlu'nun açıklamalarına AK Parti'den sert tepki gelirken İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Kılıçdaroğlu'nun fotoğrafını paylaşarak tepkisini tek kelimeyle gösterdi. Bakan Soylu, paylaşımına 'Yalancı' notunu düştü. Bakan Soylu’nun bu paylaşımına misilleme yapmak isteyen CHP’li vekiller Tuncay Özkan, Engin Özkoç ve Ali Mahir Başarır ne uğradığını şaşırdı. İşte sosyal medya kullanıcılarının CHP’li vekillere gösterdiği tepkiler:

1 2 3 4 5 6 7