06 Mayıs Pazartesi 2024
1 yıl önce

Özlem Gürses: Muhalefet iktidarın adımlarını önceden öğreniyor

Son dönemde iktidarın farkılı kesimlere yönelik hayata geçirdiği iyileştirmeler tartışma konusu. Tartışmanın sebebi ise bu adımları muhalefetin sahiplenmesi. Muhalefet, iktidarın attığı adımları kendisine mal ederek propaganda yapıyor. Konuyu gazeteci Özlem Gürses de YouTube kanalında masaya yatırdı. Gürses, iktidarın farklı konularda atacağı adımlarını muhalefetin önceden öğrendiğini ve buna göre hareket ettiğini söyledi. "Muhalefet iktidarın adımlarını önceden öğreniyor" Gürses programında konuya ilişkin şu ifadeleri kullandı: "Bürokrasiden CHP'ye ve 6'lı masaya bilgi geliyor. Seçim ekonomisine geçti iktidar bir süredir. Biliyorsunuz kesenin ağzı açıldı ve bir takım kesimlere iyileştirici tedbirler alınıyor. Bu kapsamda birtakım adımlar atıyor iktidar ve muhalefet bunları önceden öğreniyor. https://twitter.com/bugunguncel/status/1553119692537184260?s=21&t=lKo9w6i27b5ph-yxNMKngg "KYK meselesi önceden öğrelinip adım atıldı" Örneğin KYK borçlarının faizlerinin silinmesiyle ilgili adımını muhalefet önceden öğrendi ve hafta sonu bir etiket çalışması yapıp KYK meselesini gündeme getirdi ve tweet attı Kılıçdaroğlu. Hemen o pazartesi günü hem üniversite sınavı sonuçları açıklandı hem kabine toplandı ve KYK faizlerinin silineceği açıklandı. "Otomotivde vergi indirimi konusu da önceden öğrenildi" Benzer şekilde otomotivde büyük sıkıntı olduğunu biliyorduk. Bu sıkıntının önüne geçmek için iktidarın bir vergi düzenlemesi yapması adımı vardı iktidarın, muhalefet bunu da önceden öğrendi muhalefet ve dün akşam apar topar saat 22.00'de o mutfak videosu çekildi ve ekrana geldi. Dolayısıyla bir süredir gündemi muhalefet belirliyor ve iktidarın önünde gidiyor ve bu enteresan."

1 yıl önce

İçişleri Bakanı Soylu: Bir gecede geriye döndürürler

Soylu, AK Parti Bayburt İl Başkanlığını ziyaretinde, güçlü adımlarını, geleceğin güçlü Türkiye'si için atan AK Parti teşkilatında bulunmaktan onur duyduğunu söyledi. Bundan 100 yıl sonra dönüp bakıldığında AK Parti'nin kuruluşundan itibaren Türkiye'de neler yapıldığının, neler gerçekleştirildiğinin, hangi büyük devrimlerin altına imza atıldığının görüleceğini belirten Soylu, "Yapamazsınız, beceremezsiniz, gerçekleştiremezsiniz" denilen her şeyi kimsenin hakkına girmeden, gasp etmeden nasıl gerçekleştirildiğinin de görüleceğini anlattı. Sadece bugüne ait bir hizmetin yapılmadığını, geçmişte Türkiye'nin karşı karşıya kaldığı sıkıntılardan dolayı yapılamayanların da bugün yapıldığını aktaran Soylu, gelecek 100 yılın altyapı yaptırımlarının tamamlandığını, Türkiye'nin etrafındaki coğrafyaya da umut olduğunu dile getirdi. Soylu, dünyaya, sıkıntıya ve dara düştüğü zaman da umut olduğunu gösteren bir teşkilatın mensubu olduklarını vurgulayarak, "Bunu burnu büyüklük yapıp, 'Biz yaparız, biz ederiz' diyenlerden ziyade, 'Biz milletin emrine amadeyiz, millet ne derse onu yaparız' diyen anlayışı gerçekleştirdiğiniz için 100 yıl sonra bu milletin dualarıyla karşı karşıya kalacaksınız. Bunu bilmenizi istiyorum, büyük iş başardınız, büyük iş gerçekleştirdiniz." diye konuştu. Bakan Soylu, teşkilat mensuplarının bunları sadece Türkiye'deki birtakım sıkıntılara, kısıtlara, geçmişten kalan, yollarını daraltmaya çalışan anlayışlara rağmen değil, Amerika'ya, Avrupa'ya rağmen, "Eğer bunlar güçlenirse doğu ve batı arasındaki köprüyü tam anlamıyla kurarlar" diyenlerin çelmelerine rağmen gerçekleştirdiklerini dile getirdi. Soylu, şöyle konuştu: "O kadar büyük iş yaptınız, gerçekleştirdiniz ki. Elbette ki Allah'ın nasibiyle, takdiriyle, inayetiyle, onun izin vermesiyle o kadar büyük iş gerçekleştirdiniz ki. Daha işin, yolun başındayız. Ancak bu ülkeye kaybettirdiklerini yerine koyan bir iktidarız. Cumhur İttifakı ile birlikte yapacak çok işimiz var. Bir, AK Parti'nin yapacak çok işi var. İki, bu büyük milletin yapacak çok işi var. Üç, Cumhur İttifakı'nın yapacak çok işi var. Dört, Recep Tayyip Erdoğan'ın yapacağı çok iş var. Hakikaten yapacak çok işimiz var. Etrafımızdaki coğrafyaya huzur getireceğiz, medeniyetimizi dünyaya nakşedeceğiz, kişi başına gelir seviyesini Türkiye'nin, etrafımızdaki coğrafyanın ve dünyanın en güçlü ve zengin ülkeleri arasına getireceğiz. Elbette ki otomobilimizi üreteceğiz ama biz ufku açıyoruz, otomobiller üreten bir Türkiye'nin yolunu açıyoruz. Yapacağımız çok iş var. Hep birlikte kendi uçağımızı, helikopterimizi, tankımızı ve bu ülkede kendi yerli milli sermayemizi, bizim yolumuzdan geçen ülkelere örnek olabilecek bir anlayışı gerçekleştireceğimiz için yapacak çok işimiz var." "ŞU AYASOFYA'NIN 'ALLAHUEKBER' DİYEN MİNARESİ KADAR DİK OLUN" Bayburt dahil 81 ilde üniversite, bir çok ilde 5 yıldızlı hastane diyebilecekleri şehir hastaneleri ve dünyanın en büyük havalimanının olduğunu, bunları AK Parti kadrolarının gerçekleştirdiğini belirten Soylu, şöyle devam etti: "Bunu bize ulufe vermediler. Bunu siz büyük bir gayretle, mücadeleyle, birtakım noktalara giden paraları bu ülkenin yatırımlarına döndürerek gerçekleştirdiniz. Başınız göğe değecek kadar dik olun. Şu Ayasofya'nın 'Allahuekber' diyen minaresi kadar dik olun. Biz sadece bugün kendi ülkemize, kendi milletimize hizmet eden bir anlayışı ortaya koymuyoruz. Bizim burnumuzu mu sokarlardı Doğu Akdeniz'e, Libya'ya? Kağıtlar çiziyoruz, cetveller çiziyoruz. Bizim burnumuzu mu sokardı Amerika, terör örgütünün terör koridoru kurmak istediği yere? Kapatır bizi karanlıkta bırakırdı. Ama Türkiye 21. asrın başından itibaren öyle bir akıl ortaya koydu ki bugün savunma sanayinde yüzde 20'lerden yüzde 80'lere çıktık. Sadece üretmiyoruz, aynı zamanda hakkımızı müdafaa edebilecek kendi milli ve yerli üretimimizi ortaya koyabilecek adımları atabilme kabiliyetine sahip oluyoruz. Öyle kolay işler değil. Bunları Türkiye başardı, hazmedemedikleri de budur. Hepsi bir araya gelecekler altı masada, yedi masada, sekiz masada, on masada, gölgeli masada hep beraber bir araya gelecekler. Sonuç ne olacak biliyor musunuz? Sonuç, başladığımız noktadayız hak ve batılın mücadelesindeyiz. Allah'ın izniyle hak yine galip gelecek." Soylu, "batıl cephesinin" neleri ihtiva ettiğini, neleri içerdiğini bildiklerini, yaşadıklarını dile getirerek, "Ellerine fırsat gelse Apo'yu dışarı çıkaracaklar. Ellerine fırsat gelse Selo'yu dışarı çıkaracaklar. Ellerine fırsat gelse Amerika'nın talimat verdiği adamları dışarı çıkaracaklar. Ellerine fırsat gelse PKK'nın, PYD'nin ellerini kollarını sallayarak bu bölgede gezmesini sağlayacaklar. Ellerine fırsat gelse 'KHK'lı' deyip FETÖ'den bu ülkeye zarar verenleri, kamudan bizim dışarı çıkardıklarımızı, attıklarımızı bu ülkenin rahat rahat adım atabilmesi için temin ettiklerimizi birer birer yine devletin içerisine yerleştirecekler. Ellerine fırsat gelse Türkiye'nin savunma sanayisini tarumar edecekler, bizi Batı'ya mahkum edecekler. Ellerine fırsat gelse 'S400'ü göndeririz, yerine teslim ederiz' deyip Türkiye'yi savunmasız bir noktada bırakacaklar. Ellerine fırsat gelse gidecekler Türkiye'yi öbür taraflarda temsil ederken aynen geçmişte olduğu manzaralar gibi, bizim karşımızda ayak ayak üstüne atarken bizi süklüm püklüm bir halde bırakacaklar. Buna fırsat vermeyelim. Doğru, AK Parti büyük işler yaptı, büyük devrimler gerçekleştirdi ama şunu sakın unutmayın, 28 Şubat'ı bir gecede Türkiye için karanlık bir gece haline getirdiler. Bunların, yapmak diye bir kabiliyeti yoktur. Ama bunların bir anda yıkmak diye bir kabiliyetleri söz konusudur." ifadelerini kullandı. "BELEDİYELERİ TERÖR ÖRGÜTÜ YUVASI MI YAPTIRAYIM?" Sadece kendi dönemlerinden değil, gelecek nesillerden de mesul olduklarına işaret eden Soylu, "Siz çok sıkıntılar çektiniz. Darbeler gördünüz, bu ülkede değerlerinizle ötekileştirildiğinizi gördünüz. Bu ülkede, 'Ben Müslümanım' diyebilmenin sıkıntılı olduğu bir dönemi hep beraber yaşadınız, gördünüz. İnsanların etnik kökenlerine, mezheplerine, inanışlarına göre, hatta namaz kılanın 'Acaba şuralarında izleri var mı?' diye tespit edilip ötekileştirildiğini gördük." dedi. Soylu, "Bir gecede geriye döndürürler." ifadesini kullanarak, "Bırakın o bugünkü mavralarını, tafralarını. Yani helalleşme üzerinden millete yeni bir tezgah kurma ayaklarının hepsi samimiyetsizlik fotoğrafıdır. Bir günde açığa çıkıyor. Onun için genç nesillerimizi bunlar teslim alırlarsa sadece bu coğrafya değil, etrafımızdaki coğrafyada da hüzün olur. Türkiye bu aldığı istikameti, Türkiye bu yürüdüğü yolu, Türkiye kazandığı bu anlayışı bunlar sayesinde dumura uğratır." diye konuştu. "Bunlar üç koyunu güdemezler." diyen Bakan Soylu, sözlerini şöyle tamamladı: "Hangi belediyesine el atsak içerisinden terör örgütü mensubu, terör örgütü iltisaklısı çıkıyor. Attırıyoruz, adamlar Yunanistan'a kaçıyorlar. Yunanistan'dan, 'Beni İstanbul Büyükşehir Belediyesinden attırdılar' diyorlar. Bana kızıyorlar, 'Niye bu soruşturmaları yapıyorsunuz?' Belediyeleri terör örgütü yuvası mı yaptırayım? Bizim görevimiz nedir? Bu ülkeyi terörden muhafaza etmek değil mi? Kalkıp, 'Allah razı olsun, bizi uyandırdınız, size teşekkür ediyoruz, bir eksiklik yapmışız hatamızdan geri dönüyoruz' diyeceğine meseleyi siyasallaştırıp, 'Acaba biz buradan nasıl kurtuluruz?' çaresi içerisindesiniz. Bana vurduğunuz kadar terörü vursaydınız, belki milletin gönlünde yer edebilme fırsatına sahip olabilirdiniz. Onun için onlar ne derse desin, biz yolumuza hep birlikte devam edeceğiz. Çünkü bizim yolumuz sıratı müstakimdir. Çok çalışmalıyız, birlik içerisinde olmalıyız, omuz omuza olmalıyız, aramızdan, şu omuzlarımızdan bir tek nefes bile geçmemeli. Bunu hep birlikte sağlamalıyız." MHP Bayburt İl Başkanı Bekir Kasap'ı da parti binasında ziyaret eden Soylu, bir süre partililerle görüştü.

1 yıl önce

RND: Erdoğan, Rusya ve Ukrayna arasındaki savaş tehlikesini önceden gördü

Alman medya kurumu RedaktionsNetzwerk Deutschland (RND), internet sayfasına yer alan yorumda, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, perşembe günü Lviv’de BM Genel Sekreteri Antonio Guterres ve Ukrayna Devlet Başkanı Vladimir Zelenskiy ile ortak basın toplantısında savaşın en nihayetinde müzakere masasında sonuçlanacağına inandığını söylediğine işaret edildi. “Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan kendisinin yıldırılmasına izin vermiyor: Savaşı müzakere masasında bitirmek için Rusya ve Ukrayna arasında arabulucu olmak istiyor. Ancak arabulucu Erdoğan, kendi çıkarlarını da takip ediyor." “Erdoğan savaş tehlikesini Batı'nın geri kalanından daha önce gördü” Rusya birliklerini geçen sonbaharda Ukrayna sınırına çıkardığında Erdoğan’ın arabuluculuk yapmayı teklif ettiği ve ihtilafın diplomatik çözülmesi konusunda ikazda bulunduğu vurgulandı. “O dönemde Batı'da çok azı yakın zamanda olacak bir Rus işgaline inanıyordu. Oysa Erdoğan açık bir şekilde yaklaşan savaş tehlikesini gördü." Yorumda, Erdoğan’ın o dönemde ve bugün de hala Zelenskiy ve (Rusya Devlet Başkanı Vladimir) Putin ile iyi kişisel bağları olan çok az yabancı devlet ve hükümet başkanı arasında yer aldığına dikkat çekildi. "Türkiye Devlet Başkanı ikisini de memnun etmeye çalışıyor: Türkiye, Ukrayna'ya insansız hava araçları tedarik ediyor. Ancak aynı zamanda Türkiye Batı’nın Rusya’ya karşı yaptırımlarını tek NATO ülkesi olarak uygulamıyor." Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Moskova ile iyi bir bağlantısı olduğunu ve Putin'in son aylarda başka hiçbir Batılı politikacıyla Türk Devlet Başkanı kadar sık görüşmediğine işaret edildi. “Yakın ekonomik ilişkiler var. Geçen sene Türkiye, petrol ithalatının 4’te 1’ini ve doğal gazı ihtiyacının yarısını Rusya’dan aldı. Ayrıca Rus devlet şirketi Rosatom Akdeniz kıyısında Mersin yakınlarında Türkiye’nin ilk nükleer santralini inşa ediyor." Yorumda, Erdoğan’ın son aylarda savaşın iki tarafını masaya getirmek için sürekli girişimde bulunduğu belirtilerek, Erdoğan’ın, arabulucu olarak başarılı olmasıyla sadece uluslararası olarak takdir edilmeyi değil, aynı zamanda gelecek ilkbaharda yapılacak seçimlerde ihtiyaç duyduğu iç politikadaki rüzgarı da arkasına alabileceği bilgisi paylaşıldı. Fransız basını da Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı yakın takipte

Fransız Le Figaro gazetesi, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın 'göz kamaştıran' bir dış siyaset izlediğini yazdı. Makale, "Erdoğan'ın diplomasisi Türkiye'yi uluslararası sahnede nasıl vazgeçilmez kıldı?" başlığı ile verildi. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın, Ukrayna'da barışın tesisi için harcadığı yoğun mesaiye dikkat çekildi. Yazıda, "Ukrayna'daki savaş, artık hem Doğu'da hem Batı'da hem de Arap dünyasında göz kamaştıran Türk dış politikasının yeniden konuşlandırılmasının altını çizdi" denildi.

1 yıl önce

Bakanı Soylu açıkladı: İstanbul'da 8 ilçede yeni yabancı kaydı yapılmayacak

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, İstanbul Valiliği İl Göç İdaresi Müdürlüğü’nde düzenlenen Göç Değerlendirme Toplantısı'na katıldı. Toplantıda Bakan Soylu’nun yanı sıra, İçişleri Bakan Yardımcısı İsmail Çataklı, İstanbul Valisi Ali Yerlikaya, İstanbul İl Emniyet Müdürü Zafer Aktaş, İstanbul İl Jandarma Komutanı Tümgeneral Yusuf Kenan Topcu, Göç İdaresi Başkanı Savaş Ünlü ve birim amirleri yer aldı. Yaklaşık 3 saat süren toplantının ardından İçişleri Bakan Süleyman Soylu basın mensuplarına açıklamalarda bulundu. Bakan Soylu, İstanbul ve Türkiye’de bulunan mülteci sayılarından ve alınan tedbirlerden söz etti. “10 MİLYON DEĞİL, 20 MİLYON DEĞİL, 25 MİLYON DEĞİL” Toplantının ardından açıklamalarda bulunan İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, “Bu rakamlar üzerinden spekülasyon ve bu rakamlar üzerinden aziz milletimizi tahrik, bu konularda maalesef yabancı düşmanlığına kadar varan süreçler oluşturmaya çalışıyorlar. Türkiye'deki toplam Suriyeli kardeşimizin, geçici koruma altında olarak nitelendirdiğimiz, Suriye'deki iç karışıklıktan dolayı Türkiye'ye gelen ve geçici koruma belgesi altında bulunan kardeşimizin toplam sayısı 3 milyon 646 bin 278. Açık açık söyleyeyim. 10 milyon değil, 20 milyon değil, 25 milyon değil. Türkiye Cumhuriyeti Devleti ciddi bir devlettir. Belgesini, yazısını, ortaya koyabilen devlettir” dedi. “DOĞRU KENDİNİ ANLATANA KADAR YALAN DAĞLARI DEVİRİYOR” Bakan Soylu, “İkamet izniyle, yani düzenli bir şekilde Türkiye'de kalan öğrenci ikameti, çalışma ikameti, aile ikameti, yabancı şirketlerde çalışanlar, yabancı olup Türkiye'de çalışanlar, tarım alanında çalışanlar da dahil olmak üzere toplam kalanların sayısı 1 milyon 363 bin 980. Yani. Bunlar da ikamet. Bir de uluslararası koruma kapsamında olan çeşitli statülerde mülteci. O da toplam 321 bin 52. Yani tekrardan ifade ediyorum. 3 milyon 646 bin 278 geçici koruma statüsünde Suriyeli var. 10 milyon değil, 15 milyon değil. Yani bunu niçin söylüyorum? Geçen gün ziyaretime gelen arkadaşlarla İsmail Bey ile gittiler. Yaptığımız değerlendirmede onlar hakikaten Türkiye'de 15 milyon yabancı olduğunu söylediler. Demek ki, doğru kendini anlatana kadar yalan dağları deviriyor” dedi. “1 MİLYON 271 BİN 279 İSTANBUL'DAKİ TOPLAM SURİYELİ SAYISI” İstanbul’daki Suriyeli sayısını açıklayan Bakan Soylu, “İstanbul'da, Suriyeli geçici koruma statüsü kapsamında 551 bin 829 kişi. Tekrar söylüyorum. 3 milyon 646 binin 551 bin 829’i İstanbul’da. Gerek çalışma izni olsun, gerek öğrenci izni olsun, gerek aile izni olsun, gerek kısa süreli turizm ikameti olsun, bunlarla ilgili kalan kişi 715 bin 651 kişi İstanbul. İstanbul'daki iltica mülteci sayısı azdır. 3 bin 799. 1 milyon 271 bin 279 İstanbul'daki toplam Suriyeli sayısı. Yani geçici koruma statüsü, artı düzenli olarak kalan ikametli sayısı, 3 bin 799 mülteci, 1 milyon 271 bin toplam İstanbul'daki sayı” dedi.  “İSTANBUL’DAKİ SAYI 1 MİLYON 309 BİN 394’DEN 1 MİLYON 271 BİN 279’A DÜŞMÜŞTÜR” İstanbul’un geçici koruma statüsüne kapalı olduğu olduğunu söyleyen Bakan Soylu, “Suriyelilerin tekrar kaydına kapalıdır. İstanbul’da bazı mahalleler ve bazı ilçeler sadece Suriyeli değil yani bütün yabancılara kapalıdır. İstisnası var. Nedir istisnası? Eğer öğrenci o ilçede okuyorsa, üniversite öğrencisi oluyor. Bir çalışma belgesi varsa orada kalabiliyor. Yani eğer yatırımcıysa, ev almışsa orada kalabilir. Böyle birkaç istisna var. Çocuğu başka bir ildedir. Oraya intikal etmek zorundadır. Aile bütünlüğü açısından, çekirdek aile açısından orada kalabilir. Türkiye'de yaptığımız kısıtlamalardan, gerek İstanbul'da yaptıklarımızdan bir sonuç elde ettik mi? Yani bir sonuç oldu mu? Oldu. Nisan ayında İstanbul’daki yabancı miktarı 1 milyon 309 bin 394 iken son aylarda Rusya ve Ukraynalı gelmesine rağmen rakam 1 milyon 271 bin 279’a düşmüştür” dedi. “10 İLÇE YABANCI OTURUMUNA KAPALIDIR” Esenyurt ve Fatih ilçelerinin tüm yabancılara daha önceden kapalı olduğunu hatırlatan Bakan Soylu, “Küçükçekmece, Başakşehir, Bağcılar, Avcılar, Bahçelievler, Sultangazi, Esenler ve Zeytinburnu, İstanbul’da geçici korumaya zaten kapalıydı. Tüm ikamet izinlerine kapandı. Bu ilçelerde yeni bir yabancı kaydı yapılmayacak. İstisnası nedir? Öğrenciyse, kazandığı üniversite o ilçedeyse olabilir. Yatırımcı olarak ev almışsa olabilir. Hastalık meselesi var. Esenyurt ve Fatih ile beraber 10 ilçe yabancı oturumuna kapalıdır” dedi. “İSTANBUL’DA 143 BİN 450 YABANCI YAKALADIK” Alınan tedbirlerden söz eden Bakan Soylu, “En önemli aldığımız tedbir, Şubat ayı itibariyle başladığımız turizm izniyle, turizm vizesiyle Türkiye’ye gelen kimseye ikamet vermiyoruz. Ve bütün bunu kapattık. İstanbul'da çok süredir bir tarama yapıyoruz. Yani bu insanlar nerede oturuyorlar? Nasıl duruyorlar? Hepsini teyit ettik. Aynı zamanda İstanbul'da yılbaşından bugüne kadar 143 bin 450 İstanbul'da oturmaması gereken veya Türkiye'ye kaçak yollarla girmiş yabancı yakaladık. Bunların bir kısmı başka illerde oturması gerekiyor. Oraya gönderdik. Bunların yine bir kısmı Türkiye'ye kaçak yollarla girmişti. Toplam 83 bin 605 Türkiye'ye kaçak yollarla giren kaçak göçmen, yabancı yakaladık. Bunların 68 bin 210’unu da sınır dışı ettik ve bu işlerimiz hala devam etmektedir. Yani kendi ülkelerine gönderdik. Bu neredeyse yani yüzde seksenin üzerindeki bir rakamdır” dedi. “GERİ GÖNDERME MERKEZİ KAPASİTEMİZİ İSTANBUL'DA 3 BİN 200’E ÇIKARTIYORUZ” Geri gönderme merkezi kapasiteleri hakkında bilgi veren Bakan Soylu, “İstanbul'da geri gönderme merkezi kapasitemizi yılsonuna kadar 700, altı ay içerisinde ise bin daha ilaveyle bin 700, bin 500 de elimizde kapasite var. Toplam 3 bin 200’e çıkartıyoruz. Yani geri gönderme merkezi kapasitemizi İstanbul'da 3 bin 200’e çıkartıyoruz. Zaten Türkiye genelinde Avrupa'nın tamamından fazladır. Geri gönderme merkezi kapasitemiz Avrupa standartlarına göre 18 bin olarak nitelendirilmektedir. Bizde 20-22 binlik bir geri gönderme merkezi kapasitemiz var” diye konuştu.

1 yıl önce

81 il ve 694 ilçede dar gelirliler için geliştirilecek olan 1 milyon arsaya vatandaşlar büyük ilgi gösterdi

Cumhuriyet tarihinin en büyük sosyal konut hamlesi kapsamında vatandaşa sunulan arsa ve işyeri projelerine yüksek bir talep geldi. 10 Ekim akşamı başlayan başvurularda arsada 464 bin, işyerinde 41 bin rakamına ulaşıldı. Başvurular 7 Kasım'a kadar sürecek, sorasında kura çekimi ile hak sahipleri belirlenecek. 81 il ve 694 ilçede, 1 milyon arsa dar gelirli vatandaş için geliştirilecek. Hak sahibi olan kişiler, altyapısı kamu tarafından hazırlanan arsalarda evini yaptıracak. Yüzde 10 peşinat ödeyen hak sahibi, 10 yıl vadeli ve faizsiz ödeme yapabilecek. TOKİ DESTEK VERECEK Arsalar için imar planı çalışmaları başladı. Bu kapsamda yoğunluğa izin verilmeyeceği açıklandı. Müstakil arsada emsalin 0.30; katlı konutlarda ortalama 1.20-1.30 olması planlanıyor. Arsa almaya hak kazanan vatandaşlara kamu tarafından teknik ve hukuki destek verilecek. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından her bölge için hazırlanan örnek projeler vatandaşa sunulacak. Müstakil arsa sahibi dilerse bu projelerden faydalanacak ya da imar şartlarına uymak koşuluyla kendi projesini hazırlatacak. Hisseli arsalarda da vatandaş kendi arasında anlaşırsa, TOKİ yapım desteği verecek. İstenirse, özel sektörden müteahhitlerle kat karşılığı anlaşma yapılacak. 25 EKİM'DE TEMEL ATILACAK İlk Evim İlk İşyerim projesinde ilk etapta 17 ilde 5 bin 615 konutun temeli atılacak. 25 Ekim Salı günü Ankara-Sincan ilçesinde düzenlenecek törende Başkan Tayyip Erdoğan 17 ille eş zamanlı olarak canlı yayın bağlantılarıyla temel atmaları gerçekleştirecek. Ankara'da 2 bin 171, Zonguldak'ta 595, Kırşehir'de 458, Kahramanmaraş'ta 210, Aydın'da 265, Bolu'da 206, Konya'da 206, Afyonkarahisar'da 364, Diyarbakır'da 158, Uşak'ta 158, Erzurum'da 158, Muğla'da 154, Yozgat'ta 141, Manisa'da 78, Amasya'da 87, Tunceli'de 118 ve Elazığ'da 88 konutun temeli atılacak. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum, yüzyılın projesi kapsamında şu ana kadar 7.5 milyonluk başvuru olduğunu belirterek, "Dev projeyle 500 bin sosyal konut yapılacak" dedi. 350 BİN LİRAYA İŞYERİ Proje kapsamında ilk etapta 29 ilde 10 bin işyeri satışa sunulacak. İşyerleri, 350 bin liradan başlayan fiyat ve 2 bin 633 liradan başlayan taksitlerle sahibini bulacak. İşyerleri, 50, 100, 150 ve 200 metrekare olarak 4 kategoride satışa sunulacak. Ankara'ya 1.000, İzmir'de 700, Bursa, Konya, Adana, Malatya, Gaziantep ve Şanlıurfa'da 500 adet işyeri yapılması planlanıyor. TOKİ'NİN SOSYAL KONUT BAŞVURUSUNDA SON HAFTAYA GİRİLDİ 13 Eylül'de Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın detaylarını paylaşmasıyla başlayan konut başvuruları, 31 Ekim'de sona erecek. Cumhuriyet tarihinin en büyük sosyal konut hamlesi olan 500 bin konutun 250 bini iki yıl içerisinde tamamlanacak. Vatandaşın büyük ilgisiyle karşılayan sosyal konuta şimdiye kadar 7,5 milyon kişi başvurdu. Bir hafta daha devam edecek başvurularda sayının 8 milyonu aşması bekleniyor. SMS İLE İPTAL BİLGİSİ VERİLİYOR Başvuruda bulunanlardan 4,8 milyon kişinin gerekli şartları yerine getirdiği belirlendi. Tapu ve gelir kayıtlarını gösteren sistem üzerinden denetleyen Toplu Konut İdaresi (TOKİ), başvuruda bulunan vatandaşların şartları yerine getirip getirmediğini sistemden denetliyor. Şimdiye kadar yapılan denetimlerde şartları uymadığı için 2,7 milyon kişinin başvurusu geçersiz sayıldı. Şartları karşılamadığı için elenen ve kuraya dahil edilmeyecek başvuru sahiplerine SMS ile bilgi veriliyor. BUNDAN SONRAKİ AŞAMA KURA HAZIRLIĞI 81 ilde inşa edilecek 500 bin sosyal konutun 250 bini iki yılda tamamlanacak. Beş yılda ise tamamı bitirilerek hak sahiplerine teslim edilecek konutlar, Türkiye'nin yıllık 800 bin konut ihtiyacının önemli bir kısmını karşılayarak piyasayı rahatlatması bekleniyor. Bir milyon arsanın 250 bini ve 50 bin iş yerinin ise ilk 10 bininin iki yıl içerisinde tamamlanması hedefleniyor. İki yılda tamamlanması hedeflenen sosyal konut ve iş yeri ile tahsis edilecek sosyal konut arsası kuraları bu yıl başlayacak ve önümüzdeki yılın ilk üç ayında tamamlanacak. ARSA BAŞVURULARI 464 BİNİ BULDU "İlk Evim İlk İş Yerim" hamlesinin önemli bir yanını ise arsa ve iş yeri oluşturuyor. 'İlk Evim Arsa' ve 'İlk İş Yerim' kampanyasına başvurular, 10 Ekim tarihinde başladı ve 7 Kasım tarihine kadar devam edecek. Yaklaşık iki haftada ev arsasına 464 bin kişi, iş yeri için ise 41 bin kişinin başvurduğu öğrenildi.

1 yıl önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan: Her yıl olduğu gibi bu yıl da bütçede aslan payını eğitime ayırdık

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın açıklamalarından satır başlıkları; Bizim varlık sebebimiz öğretmenlerimizdir. Teröre kurban verdiğimiz tüm öğretmenlerimizi rahmetle yad ediyorum. Ülkemize yönelik terör tehdidi tamamen sona erene kadar sınır içinde ve dışında mücadele sürecek. Öğretmenimize eli kalkanın biz her şeyini darmadağın ederiz. Ülkemize yönelik terör tehdidi tamamen sona erene kadar bu mücadelemizi sürdüreceğiz. Türkiye büyüdükçe bunu öğretmenlerimize yansıtmayı görev bildik. Derslik sayımızı ikiye katladık. Okullarımızı her alanda en modern imkanlarla donattık. Her yıl olduğu gibi bu yıl da bütçede aslan payını eğitime ayırdık.

1 yıl önce

ABD'li arama kurtarma ekibi üyesi: Türkiye inanılmaz derecede dayanıklı bir ülke

Merkez üssü Kahramanmaraş olan 7.7 ve 7.6'lık depremlerin ardından yaralar sarılmaya çalışılıyor. Enkaz altındaki depremzedelerin kurtarılması için arama kurtarma ekiplerinin canhıraş çalışmaları 8. günde de sürüyor. Yurt dışından gelen arama kurtarma ekipleri de deprem bölgelerinde emek sarf ediyor. "Hayatta kalanları bulmaya çalışan birkaç keşif ekibimiz var" ABD’li arama kurtarma ekibi de bölgede çalışmalarını sürdürüyor. Ekibin üyesi olan John Morrison, NBC kanalında yayınlanan The Today Show’da Türkiye’de devam eden arama kurtarma çalışmalarını değerlendirdi. Pek çok teknik gereç ile enkazlarda arama yaptıklarını ifade eden Morrison şöyle konuştu: “Çökmüş binaları inceleyen hem kameralar ve dinleme cihazları gibi teknik arama öğeleri hem de arama köpeklerimizle hayatta kalanları bulmaya çalışan birkaç keşif ekibimiz var” "Bu ülkenin inanılmaz derecede dayanıklı olduğunu biliyorsunuz" Morrison, enkaz altında mahsur kalan insanları bulmaları durumunda ne kadar sürerse sürsün o insanları kurtarmak için ellerinden geleni yaptıklarını belirtti. Sunucunun “Gördüklerini kelimelere dökebilir misin?” sorusuna cevap veren Morrison şunları ifade etti: “Bu kesinlikle geniş alana yayılmış bir yıkım. Bu ülkenin inanılmaz derecede dayanıklı olduğunu biliyorsunuz. Karşılaştığımız insanlar burada olduğumuz için çok memnun ve burada yaşayanlar adına minnettarlar. Ancak bunun tam olarak bizim eğitildiğimiz şey olduğunu biliyorsunuz. Çünkü dünyanın dört bir yanındaki felaketlerde bulunduk ve bu yüzden bunun için eğitim aldık”

1 yıl önce

Gökteki yıldızı vaad etti! Ekrem İmamoğlu: Depremin yeri, zamanı büyüklüğü önceden belirlenecek

https://twitter.com/genelgundem/status/1625839741055774724?s=46&t=7O34kuHJojBZffSviJWClg Reklam bütçesi deprem bütçesinin 4 katı olan İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun Beylikdüzü belediye başkanı olduğu dönemde attığı bir tweet yeniden gündem oldu. https://twitter.com/genelgundem/status/1625736670141198336?s=46&t=7O34kuHJojBZffSviJWClg Yüzyılın en büyük depremi olan Kahramanmaraş merkezli depremin üzerinden henüz 3 gün geçmesine rağmen deprem bölgesinde de pr çalışmalarına aralıksız devem eden, eleştirilerin odağındaki isim Ekrem İmamoğlu’nun Beylikdüzü belediye başkanı olduğu dönemde de icraatten çok boş vaatleriyle vatandaşı oyaladığı görüldü. https://twitter.com/genelgundem/status/1625735836963594240?s=46&t=7O34kuHJojBZffSviJWClg AFAD koordinasyonunda Kahramanmaraş depreminden en çok etkilenen illerden biri olan Hatay’a görevlendirilen CHP’li İmamoğlu’nun Konya Büyükşehir Belediyesi ve AFAD’ın yaptığı icraatlara çöktüğü ve bu icraatları kendi icraatları gibi sattığına kamuoyu şahit olmuştu. https://twitter.com/genelgundem/status/1625483264977764352?s=46&t=7O34kuHJojBZffSviJWClg GÖKTEKİ YILDIZI VAAD ETMİŞ! Beylikdüzü Belediye Başkanı olduğu dönemde de İBB Başkanı olduğu dönemdeki gibi boş vaadler ve icraatsız reklam çalışmalarıyla gündeme gelen CHP’li İmamoğlu’nun 2014 yılında ‘depremin yeri, zamanı büyüklüğü önceden belirlenecek’ içerikli tweet attığı, tweette paylaştığı linkin içeriğinin ise kaldırıldığı ortaya çıktı.

1 2 3 4 5