Son Dakika:
Ümit Özdağ’ın başını çektiği sosyal medyadaki ırkçı yapılanmanın sürekli tekrar ettiği “Kilis’te Suriyeli nüfusu Türk nüfusu geçti” yalanına ilişkin Kilis Valiliği açıklama yaptı. “Kilis ilinde yaşayan Suriyeli sayısı Kilis’te yaşayan toplam kişi sayısının %38,47’sine karşılık gelmektedir.” denilen açıklamada net rakamlarla ırkçı sosyal medya yapılanmasının algı oyunu da çökertilmiş oldu. İşte o açıklama: “Son dönemde belirli çevrelerce Kilis’te Suriyeli nüfusun Türk nüfusunu geçtiği yönündeki gerçeği yansıtmayan iddialarda bulunulmaktadır. Söz konusu bu iddialara ilişkin aşağıdaki açıklamanın yapılmasına gerek duyulmuştur. İl nüfusu 145.826 olan Kilis ilinde ayrıca 109.687 geçici koruma kapsamında kayıtlı Suriyeli yabancı bulunmaktadır. Geçici korumaları iki yıldan fazla bir süredir pasif halde bulunan 18.504 yabancının kayıtları düşüldüğünde Kilis ilinde bulunan geçici koruma kapsamındaki Suriyeli sayısı 91.183’tür. Dolayısıyla nüfusu 145.826 olan Kilis ilinde geçici koruma altındaki Suriyelilerle beraber toplam 237.009 kişi yaşamaktadır. Bu kapsamda Kilis ilinde yaşayan Suriyeli sayısı Kilis’te yaşayan toplam kişi sayısının %38,47’sine karşılık gelmektedir.”
İngiltere merkezli Guardian, Fransa merkezli Le Monde, Almanya merkezli Der Siegel ile ARD Report München medya kuruluşları ve Hollandalı bilgi edinme üzerine faaliyet gösteren sivil toplum kuruluşu Lighthouse Reports; Yunanistan'a geçmeye çalışan mültecilerin uğradığı eziyeti ortaya koyan soruşturma raporunu açıkladı. Buna göre, Yunanistan polisi bazı çetelerle işbirliği yaparak mültecilerden bazılarını alı koyup bu kişilere Türkiye'den Meriç Nehri'ni geçen diğer mültecileri zorla dövdürdüğü, soydurduğu ve lastik botlarla yasadışı bir şekilde nehrin karşı kıyısına geri gönderdiği belirtildi. Bugün yayınlanan basın açıklamasında "Sığınmacılar, gözaltı yerlerinden polis kamyonlarıyla nehir kıyısına götürülüyor ve burada Yunan polisinin gözü önünde kar maskesi giyen adamlar tarafından zorla lastik botlara bindiriliyorlar. Sonra bu maskeli adamlar onları diğer tarafa taşıyor" denildi. '25 GÜNLÜK VİZE KARŞILIĞINDA DİĞER MÜLTECİLERE SALDIRMAK ZORUNDA KALIYORLAR' Mültecilerin ifadelerine, fotoğraflara ve videolara dayandırılan soruşturmada; 'bazı mültecilerin', alı konularak zorla Yunanistan polisiyle çalıştırılıp 25 günlük geçici vize karşılığında diğer mültecileri soydukları, dövdükleri ve saldırdıkları ifade edildi. Kendilerine 'köle' diyen bir mültecinin ifadesine göre, bu kişiler operasyonlar arasında Meriç Nehri çevresindeki üç farklı Yunanistan polis karakolunda gözetim altına tutulduğu belirtildi. Raporda bu karakollardan iki tanesinin Tychero ve Neo Cheimonio olduğu vurgulandı. 'YA POLİSLE ÇALIŞACAK YA DA HAPSE GİRECEKTİ' Soruşturma raporunda "Görüştüğümüz altı adamın, geri gönderme operasyonları sırasında telefonlarını yanlarında bulundurmalarına izin verilmedi. Ancak bazıları Tychero'daki karakolun içinden bazı fotoğraflar çekmeyi başardı ve diğerleri polisle birlikte çalışan Suriyeli gangsterin fotoğraflarını çekti. Bu görseller, eski kölelerin bize anlattığı hikayeleri doğrulamamıza yardımcı oldu" ifadelerine yer verildi. Raporda "Bassel, korkunç bir seçimle karşı karşıya kaldığında yarı çıplak, yaralanmış ve dövülmüştü. Ya kendisini kaçıranlar için, Yunan polisi için çalışmayı kabul edecekti ya da insan kaçakçılığıyla suçlanıp hapse girecekti" denildi. HERKESİN BİLDİĞİ BARİZ SIR Mültecilerin Yunanistan'a geçmek için insan kaçakçılarına 5 bin Euro ödedikleri belirtilen raporda ayrıca "Sınıra yakın Rum köylerinin sakinleri de kaçakların polis adına geri itmeler yapmasının bölgede 'bariz bir sır' olduğunu ifade etti. Meriç'teki yasak bölgeye girmelerine izin verilen çiftçiler ve balıkçılar, mültecilerin işlerini yaparken defalarca gözlemledi" ifadeleri yer aldı.
Olay 8 Temmuz 2022 gece yarısı saat 00:15 sıralarında Şanlıurfa’nın Haliliye ilçesinde meydana geldi. Atatürk Bulvarında lüks araçların yer aldığı bir araç konvoyunun geçişi esnasında iki grup arasında tartışma çıktı. Aşireti temsil eden flamayı sosyal medyada yayınlayarak, ‘’Suriyeliler, araç konvoyunda Suriye bayrağı açtı.’’ yalanını yayan ırkçı çete, aşiret düğününde çıkan olayları, ‘’Suriyelilere saldırı’’ olarak paylaşarak, yeni bir provokasyona imza attı. ÖZDAĞ YİNE ÇUVALLADI Yalandan yüzü artık kızarmayan ve geçtiğimiz günlerde, ”Esenler’de Afganlar genç kıza tecavüz etti.” yalanını yayan, dün de Karaman’da, ”Afganlar bir genci bıçakladı” dediği şahsın gaspçı çıkmasının ardından Şanlıurfa üzerinden provokasyona kalkışan ırkçı provokatör Ümit Özdağ, Şanlıurfa’da yaşanan olayı da çarpıtmaya kalktı. Özdağ, ”Şanlıurfa’da yaşanan basit bir konvoy hadisesi değil bir gövde gösterisi idi. Bu gövde gösterisinin amacı Suriyelilerin artık şehre ORTAK olduklarını göstermekti. Bunu Şanlıurfa BİZİM gösterileri izleyecektir. FETÖ cemaat, PKK silah bırakır diyenler Sığınmacılar sorun değil diyor.” diyerek, yeni bir provokasyona daha kalkıştı. Her gün yaydığı yalan ve iftira dolu provokasyonlar nedeniyle çuvallayan Özdağ, Şanlıurfa’da aşiret arasında yaşanan olayın aslının ortaya çıkmasıyla yine çuvallamış oldu.
Her yıl milyonlarca Arap turist ağırlayan Türkiye’nin turizm gelirlerine darbe vurmak isteyen FETÖ’cü hainler, Ümit Özdağ ve Sinan Oğan başta olmak üzere ırkçı çeteyi kullanmaya başladı. Ortadoğu ve Arap ülkelerinden Türkiye’ye gelen turistler her yıl milyarlarca dolar gelir bırakıyor. Yunanistan başta olmak üzere Avrupa ülkelerinin çekmek için uğraştığı Arap turistler ise Türkiye’den vazgeçmiyor. Türkiye’nin en önemli turizm merkezlerinden biri olan Trabzon’un Çaykara ilçesindeki Uzungöl‘de, Kurban Bayramı’nda oteller, kafeler ve restoranlar yüzde 90’ın üzerinde doluluk oranı yaşarken, Suudi Arabistan’ın Türkiye’ye uyguladığı koronavirüs kaynaklı seyahat yasağını 1 Temmuz’dan itibaren kaldırmasının ardından bu ülkeden gelen turistler, Uzungöl’de yer bulmakta zorluk çekiyor. Uzungöl Turizmciler Derneği Başkanı Mehmet Keleş, pandeminin ardından bu sezon son yılların en yoğun dönemini yaşadıklarını belirterek, özellikle Suudi Arabistan’dan gelen turistlerin yer sıkıntısını gidermek için yoğun çaba harcadıklarını söyledi. Uzungöl’e rezervasyonların önceden yapıldığını, Suudi Arabistanlı turistlerin de 1 Temmuz’da yasakların kalkmasının ardından Uzungöl’e yoğun rezervasyon talebinde bulunduklarını kaydeden Keleş, bu talepleri yerine getirebilmek için yoğun şekilde çalıştıklarını söyledi. “GELENLERİ GERİ ÇEVİRMEK İSTEMİYORUZ” Özellikle Suudi Arabistan’dan gelen turistlerin bölgede yer sıkıntısı yaşadıklarını, bunu da çözmek için arayışlara girdiklerini kaydeden Uzungöl Turizmciler Derneği Başkanı Mehmet Keleş, en hareketli günleri yaşamaya başladıklarını söyledi. Keleş’in açıklamasının devamı şöyle; “2022 yılının en hareketli dönemine girmiş bulunmaktayız. Uzungöl 2 yıl pandemiden sonra hem gelen misafirlerimiz hem de işletmecilerimiz için 2022 yılı hepimize hayırlı olsun. İnşallah çok iyi geçeceğini düşündüğümüz bir yıl olacaktır. Hem ülkemiz hem de bölgemiz açısından çok ümitliyiz. Zaten mevcut rezervasyonlara baktığımızda çok iyi durumdayız. Şu anda yüzde 90’nın üzerinde doluluk oranındayız. Daha önceki senelerde 2019 yılı öncesinde turizmin tam başlamadığı bir döneme gelmiş olmasına rağmen biz bu dönemde çok hareketli durumdayız. İnşallah daha hızlı gececiğini ümit ediyoruz. İki yıl hem pandemi hem de Suudilerin ülkemize gelişiyle alakalı sıkıntı yaşanıyordu bu anlaşmayla sonuçlandı” “Uzungöl’de müşteri potansiyeli daha fazla Ortadoğu ağırlıklı. Şu anda mevcut rezervasyonlarımız yüzde 90’a geldik. Dolayısıyla Suudi müşterilerimizin yer bulmakta sıkıntı çektiklerini görüyoruz. Otellerin yanında pansiyonlarla inşallah bu sıkıntıyı gidermeye çalışacağız. Çünkü gelen müşterilerimizi geri çevirmek istemiyoruz. Uzungöl’ümüzü sadece para kazanma değil aynı zamanda gelen misafirlerimizi memnun bir şekilde göndermek istiyoruz. Uzungöl sadece doğasıyla tercih edilen bir yer değil aynı zamanda güvenle alakalı bir yerimiz. Ortadoğu insanının eşlerini tek başına herhangi bir yere göndermediğini ancak Uzungöl’de çok rahatlıkla serbestçe gece ve gündüz tek başına gezmeye gönderebiliyor. Bu bizim için aslında çok önemli bir güç önemli bir kazanımdır. Ortadoğu müşterilerimizin Karadeniz bölgesini özellikle Uzungöl’ü tercih etmesindeki en büyük sebep güvendir. Dolayısıyla Uzungöl hem doğasıyla hem havasıyla bana göre doğanın öncesinde güvendir bu güven bizim için çok önemli bir etkidir. İnşallah bu böyle devam edecek zaten münferit olaylar da sadece gelen misafirlerden kaynaklanan münferit olaylar olmuştur. Uzungöl’de yerel insanların meydana getirdiği bir olay bugüne kadar vuku bulmamıştır”
FETÖ’cüler tarafından açılan ve daha sonra dönüştürüldüğü ortaya çıkan ”bellshaber” kullanıcı isimli Twitter hesabı, ”AKP Maltepe İlçe Teşkilatı yönetimine Suriyeli Muaz Barudi getirildi.” yalanıyla algı yapmaya kalkıştı. Sözde gazeteci kimliği altında sosyal medyada paylaşımlar yapan ırkçı Bircan Yıldırım ve Deniz Büstani ise yüksek takipçili hesaplarından FETÖ’cülerin yalanına ortak olarak, provokasyon yaptı. Tokat doğumlu Türk vatandaşı olan Muaz Barudi’nin AK Parti Maltepe İlçe Yönetim kurulunda hiçbir görevi olmadığı ortaya çıktı. AK Parti Maltepe İlçe Başkanı Erdoğan Akkaya ise yaptığı açıklama ile iddiaları yalanladı. Akkaya’nın yaptığı açıklama şöyle; ‘’Kamuoyunun dikkatine. Her gün yeni bir yalan ve iftira ile karşılaşıyoruz. Biz her zaman olduğu gibi doğruyu söyleyerek yolumuza devam edeceğiz. Yalan haberlerde adı geçen Muaz Barutçu aslen Tokatlı bir hemşehrimizdir. Türk vatandaşıdır ve her Türk vatandaşının sahip olduğu tüm haklara sahiptir. Muaz Barutçu’nun şuanda Başkanı olduğum ilçe Yönetim Kurulunda görevi bulunmamaktadır. Irkçı hezeyanlarla kirli siyaset oyunlarına yeltenenlere en iyi cevabı milletimiz verecektir.’’
5 Haziran 2022’de Konya’nın Meram ilçesinde Yusuf İsmail Candan, parkta oynadığı 12 yaşındaki arkadaşı G.E.H. ile tartıştı. G.E.H., elindeki sıvıyı Yusuf İsmail Candan’ın yüzüne fırlattı. Olayı çarpıtıp sığınmacı düşmanlığı yapmaya kalkışan Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ ve ırkçı çetesi, ‘’Suriyeliler bir çocuğun yüzüne kezzap attı’’ diyerek yeni bir provokasyona imza attı. Parti politikasını ırkçılık üzerine kurgulayan Özdağ’ın bu yalanı çok geçmeden ortaya çıktı. İLK YALANI TUTMAYAN ÖZDAĞ’DAN AYNI OLAY ÜZERİNDEN BİR YALAN DAHA İki çocuk arasında yaşanan bu olayla ilgili yeniden bir açıklama daha yapan Özdağ, bu kez de çocuğun ihtiyacı olan medikal elbisenin Konya Valiliği tarafından temin edilmesi gerektiğini söyledi. Devlet için, ‘’Hiçbir şey yapmıyor’’ algısı yaratmaya çalışarak düşmanca tavırlar sergileyen Özdağ, valiliğin söz konusu medikal elbiseyi karşıladığını bile bile yeni bir provokasyona daha kalkıştı. https://twitter.com/umitozdag/status/1549673733341806594?s=21&t=Hf_Re-iJFxZR4gdEIrH_xQ VALİLİKTEN AÇIKLAMA! Konya Valiliği ise Özdağ’ın provokasyonuna karşı şu açıklamayı yaparak, gerekli tüm ihtiyaçların karşılandığını vurguladı; ‘’Şehir Hastanesi’nde ilk günden beri tedavisi devam eden yavrumuzun ileri tedavisi için gerekli tüm hususlar aile ile birlikte titizlikle takip edilmektedir. Yavrumuzun hukuki ve sosyal hakları, ilgili birimlerimizce korunmakta ve takip edilmektedir. İhtiyaç duyulan her konuda devletimiz; yavrumuzun ve ailesinin yanındadır. Kamuoyuna saygıyla duyurulur.’’ https://twitter.com/goc_haberleri/status/1549698698912960512?s=21&t=Hf_Re-iJFxZR4gdEIrH_xQ
Türkiye’de bulunan sığınmacılar ile Arap turistleri ayırt edemeyen ırkçı çetenin Uzungöl üzerinden başlayan “Arap turistleri kovun” propagandası vatan hainliği boyutuna ulaştı. Türkiye’ye en fazla gelen turist grubu olan Arapları aşağılayan, küfür ve hakaretler eden ırkçı çetenin yaptıkları, terör örgütü PKK’nın yapmaya çalıştığı algıya hizmet ediyor. TÜRKİYE’NİN TURİZM GELİRİNE DARBE VURMAK İSTİYORLAR 2022 yılının ilk 6 ayında 8 bin uçağın indiği Trabzon’un Arap turistler tarafından bu kadar rağbet görmesi, başta konaklama, gıda ve ulaşım alanları başta olmak üzere pek çok sektörde yeni istihdam ve yatırımları da beraberinde getiriyor. Dünyadaki pek çok ülkenin çekmek için uğraş verdiği Arap turistlerin en önemli özelliği ise gittikleri bölgelerde bolca para harcamaları… Ancak, Türkiye’nin turizmdeki yükselen gelirleri, Ümit Özdağ elebaşılığındaki ırkçı çeteyi rahatsız etti. Türkiye’ye Arap turist gelmesini istemeyen ırkçı çete, başta Trabzon olmak üzere pek çok bölgede yöre halkını Arap turistlere karşı kışkırtmaya çalışıyor. AVRUPA VE AMERİKA’DAN HELAL TURİZM ATAĞI Başta İtalya ve Yunanistan olmak üzere pek çok Avrupa ülkesi Arap turistleri ülkelerine çekmek için ‘helal turizm’ reklamları yapmaya başladı. Arap turistlerin ise bu konuda tartışmasız tercihi Türkiye. Türkiye’de ortalama Batılı bir aile geldiğinde 700 dolar harcarken Arap bir aile en az 3 bin dolar harcıyor. İLK 6 AYDA 1.7 MİLYON ARAP TURİST Kültür ve Turizm Bakanlığı, yılın ilk üç ayında 6 milyon 311 bin 453 ziyaretçi rakamına ulaşan Türkiye’nin, 5 milyar 454 milyon 488 bin dolar turizm geliri elde ettiğini açıkladı. Türkiye’nin turizm gelirlerinde Körfez ülkelerinden gelen turistler önemli bir rol oynuyor. Salgın öncesi bu bölgeden yılda 5 milyon turist Türkiye’ye gelirken, salgında normalleşme ile birlikte ziyaretçi sayısı tekrar yükselişe geçti. Arap turistler tatil planlarını tekrardan Türkiye’ye yönlendirirken, yoğun talebin eylül ayına kadar sürmesi bekleniyor. TURİZMCİNİN YÜZÜ GÜLÜYOR Özellikle yüksek harcama potansiyeline sahip körfez ülkelerinden gelen turistler, turizmcinin yüzünü güldürüyor. Arap coğrafyasından gelen turistlerin Türkiye’ye olan ilgisinden turizmciler oldukça memnun. Arap turistler, diğer ülke vatandaşlarına göre daha yüksek harcama yapması sebebiyle turizm gelirlerinde de büyük pay sahibi durumunda. Ortadoğu’dan ülkemize gelen turist sayısı salgının öncesindeki 2019 yılında 5 milyonu aşmıştı. ZİYARETÇİ SAYISI %171 ARTIŞ GÖSTERDİ Salgın sürecinde yaşanan kısıtlamalar sebebiyle düşüş yaşanırken, 2021’in ilk 6 ayında Ortadoğu ülkelerinden Türkiye’ye, yaklaşık 650 bin turist geldi. Bölgeden gelen turist sayısı 2022’nin ilk 6 aylık periyodunda ise yüzde 171,54 artışla 1,7 milyonu aştı. 2022’nin ilk çeyreğinde ise Türkiye’ye gelen Arap turist sayısı 580 binin üzerinde gerçekleşmişti. Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy da daha önce yaptığı açıklamada, uçak ve rezervasyon taleplerini incelediklerinde Körfez ülkelerinden gelecek turistlerde çok ciddi, hızlı bir artış öngördüklerini belirtmişti. TRABZON REVAÇTA Körfez ülkesinden gelen turistlerin uğrak noktası haline gelen Trabzon’da bölgeden gelen turist sayısı son bir ayda 160 bini geçti. Şehirdeki yoğunluğun eylül ayına kadar sürmesi bekleniyor. Yaşanan ilgiden memnun olduklarını dile getiren Trabzon Valisi İsmail Ustaoğlu, “Bu uçaklar 10 farklı Körfez ülkesinden gelen turistleri kapsıyor. 25 Temmuz itibariyle bu şekilde kentimize gelen turist sayısı 160 bini geçti. Başta Uzungöl olmak üzere farklı destinasyonlarda binlerce turistimizi ağırlıyoruz. Özellikle pandemiden sonra Trabzon, turizm açısından tarihi günler yaşıyor. Bu ilgiden esnafımız ve vatandaşımız ziyadesiyle memnun” dedi. YÜKSEK DÖVİZ BIRAKIYOR TUSAD Başkanı Hasan Bayram, Arap turistlerin Türkiye’de çok fazla harcama yaptığını vurgulayarak, esnafın da Arap turistleri dört gözle beklediğini belirtti. Bayram, “Bize gelen fişler var. Bir turist tek kalemde 500 bin liralık giyim alışverişi yapmış. Bir diğeri 180 bin liralık alışveriş yapmış” diye konuştu. Körfez ülkelerinde Türkiye’ye başka bir gözle bakıldığını ifade eden Bayram, esnafın Avrupalı turistten kazandığının çok daha fazlasını Arap turistlerden kazandığını vurguladı. IRKÇI ÇETE PKK’NIN AMACINA HİZMET EDİYOR Türkiye’de sığınmacılar üzerinden başlattıkları nefret söylemini Arap turistlere çeviren Ümit Özdağ’ın elebaşılığını yaptığı ırkçı çete ise Türkiye’nin turizm gelirlerine darbe vurmak için PKK ile aynı çizgide buluştu. Türkiye’ye Arap turist gelmemesini isteyen ırkçı çete, Arap turistleri hedef gösteren paylaşımları ile PKK’nın yarım bıraktığı işi tamamlamak istiyor. Hain terör örgütünün Türkiye’nin turizm gelirini baltalamak için turizm bölgelerinde yaptığı bombalı saldırılar sonuç vermemiş, devletin kararlı tutumu ve operasyonları ile terör örgütünün kökü kazınmıştı. İşte PKK’nın 1993-2016 yılları arasında ormanlarımızı ve turistleri hedef alan terör saldırıları: 1993: Sekiz değişik olayda PKK tarafından Güneydoğu Anadolu bölgesinde 19 Avrupalı turist kaçırıldı. Antalya’da bombalı saldırı sonucu 26 turist yaralandı. 1994: İstanbul Sultanahmet Meydanı’nda turistlere yönelik bombalı saldırı yapıldı. Ayrıca aynı yıl içinde PKK tarafından Kapalıçarşı’ya bombalı saldırı düzenlendi: iki ölü, 17 yaralı. 29 Haziran 1994: Marmaris’te İngiliz turist John Kettel, PKK’nın düzenlediği saldırı sonucu öldürüldü. 10 Nisan 1998: Sultanahmet Meydanı’na bomba atılması sonucu iki Hintli, bir Yeni Zelandalı turist ve altı Türk vatandaşı yaralandı. 30 Nisan 2005: Kuşadası kent meydanına bırakılan bir bombayı etkisiz hale getirmek isteyen Başkomiser Yaşar Aykaç hayatını kaybetti. 10 Temmuz 2005: Çeşme’de bırakılan bombanın patlaması sonucu çoğu turist 20 kişi yaralandı. 16 Temmuz 2005: Kuşadası Kadınlar Denizi’ne giden minibüste patlama meydana geldi. Bombalı saldırıda, 21 yaşındaki Deniz Tutum, 23 yaşındaki Ufuk Yücedeniz, 24 yaşındaki Eda Okyay, 17 yaşındaki İrlandalı turist Tana Whalen ve 21 yaşındaki İngiliz turist Helyn Bennett hayatını kaybetti. Bombalı saldırıda ayrıca 13 kişi de yaralandı. Eylemi yapan PKK-TAK üyesi M.S.K., saldırıdan yaklaşık dokuz ay sonra Elazığ’da yakalandı. İzmir 8’inci Ağır Ceza Mahkemesi’nde yargılanan M.S.K.’ye, beş kez ağırlaştırılmış ömür boyu hapis cezası verildi. Saldırının PKK-TAK’ın yaptığı açıklandı. 28 Nisan 2006: Marmaris’te bir otele yönelik PKK’nın yan kuruluşu TAK’ın yaptığı saldırıda iki kişi hayatını kaybetti. 28 Ağustos 2006: Antalya’nın en işlek caddesi Kalekapısı Mevkii’nde meydana gelen patlamada, dört kişi hayatını kaybetti, 14’ü yabancı turist 87 kişi ise yaralandı. Patlamaya Belediye İşhanı binasının önündeki park edilmiş çok sayıda motosikletten birine bırakılan yaklaşık iki kiloluk A-4 patlayıcısının cep telefonuyla uzaktan patlatılmasının neden olduğu açıklandı. 30 Eylül 2011: Antalya’nın Kemer ilçesindeki Göynük Beldesi’ndeki jandarma asayiş kontrol noktası yakınlarında canlı bomba üzerindeki bombayı infilak ettirdi. Canlı bomba olay yerinde ölürken, bir uzman çavuş ve bir vatandaşımız yaralandı. 27 Nisan 2016: Bursa Ulu Cami bahçesinde kendini patlatan canlı bomba, 13 kişinin yaralanmasına neden oldu. Saldırıyı PKK-TAK üstlendi. 7 Haziran 2016: İstanbul Vezneciler’de çevik kuvvet otobüsüne, bombalı araçla saldırı düzenlendi. 6 polis şehit oldu, 5 vatandaş hayatını kaybetti, 36 kişi de yaralandı. Saldırıyı PKK-TAK üstlendi. 24 Ağustos 2016: Antalya Kemer karayolu üzerinde jandarmaya ait minibüsün geçtiği sırada, daha önceden yol kenarına konulan bomba patlatıldı. Cam kırıkları nedeniyle hafif yaralanan rütbeli iki asker, hastanede tedaviye alındı. Saldırı, Antalya il merkezine 10 kilometre mesafede meydana geldi. 14 Ekim 2016: Antalya’da, teröristlerin Kemer kara yolu üzerinde düzenledikleri saldırının asıl hedefinin akaryakıt tankerleri olduğu ortaya çıktı. Roketli saldırıda, balıkçı barınağı isabet aldı. Şans eseri ölen ve yaralanan olmadı, bir balıkçılık şirketinin deposu hasar gördü. Teröristler, yoldan geçen bir tankere de el yapımı patlayıcı attı. 25 Ekim 2016: Antalya ATSO otoparkında park edilen bir otomobilde meydana gelen patlamada 21 kişi yaralandı, 38 araçta ve ATSO binasında maddi hasar meydana geldi. Saldırıyı PKK militanı Hatice Çırğanış’ın yaptığı açıklandı.
Yeşilliği ve doğasıyla tüm herkesi kendine hayran bırakan Karadeniz bölgesine akın eden Arap turistler üzerinden algı yaparak, Türkiye’nin en önemli gelir kaynadığına darbe vurmak isteyen ırkçı çetenin provokasyonları, bölge halkı ve esnafı tarafından hiçbir zaman karşılık bulmuyor. ‘’Mekke’den geldik’’ Medine hurması hediye eden Arap turistlere, ‘’Allah razı olsun. Allah yormasın.’’ diyerek dua eden ve sarılan Trabzonlu teyzenin görüntüleri, sosyal medyada paylaşım rekoru kırdı. İşte o içleri ısıtan görüntüler; https://twitter.com/bugunguncel/status/1554084587118141442?s=21&t=qBpPun98PfgI7M8EUvXeog
