03 Mayıs Cuma 2024
2 yıl önce

Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum, TOKİ konutlarında mart ayında yeni bir indirim kampanyası düzenleyeceklerinin müjdesini verdi

Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı'nın Antalya'nın Serik ilçesi Belek turizm bölgesindeki bir otelde düzenlenen 'Yeşil Kalkınma Yolunda Türkiye' temalı istişare toplantısı, Bakan Murat Kurum ve bakan yardımcıları ile üst düzey yöneticilerin katılımıyla başladı. İki gün sürecek toplantının açılışında konuşan Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum, bakanlık çalışmalarıyla ilgili genel değerlendirmede bulundu. 300 MİLYAR LİRALIK YATIRIM Bakanlığın 50 bin personeliyle, pandemi, sel, yangın, afet demeden gösterdiği fedakarlıklar nedeniyle gurur duyduğunu belirten Bakan Kurum, “3.5 yılık süreçte birçok afet yaşadık. Sizlerle birlikte, ülkemizin kuzeyinde sellerle, taşkınlarla mücadele ettik. Ülkemizin güneyinde yangınla, diğer bölgelerinde kuraklık sonucu ortaya çıkan afetlerle, sorunlarla mücadele ettik. Hiçbir ayrım gözetmeksizin, 81 ilimizin tamamındaydık. 350'yi aşkın ziyaret gerçekleştirdik. Yatırım değeri 300 milyar lirayı aşan, 13 bin kalem çevre ve şehircilik yatırımını hep birlikte başlattık" dedi. AFET SAYISINDA 3 KAT ARTIŞ Toplantının teması olarak belirlenen vizyonun, '2053 Net Sıfır Emisyon Hedefi' ve 'Yeşil Kalkınma Devrimi' olduğunu açıklayan Kurum, iklim değişikliğinin olumsuz sonuçlarının, hayatımızda ve şehirlerde derin etkiler bırakmaya başlayıp, küresel bir krize dönüştüğünü söyledi. Artık görülmemiş seller, yüzlerce farklı noktada orman yangınları, dev tayfunlar, kasırgalar, hortumların can almaya başladığını anlatan Kurum, “Ülkemizde 2000'li yıllarda meydana gelen meteorolojik afetlerin sayısında, 60'lı yıllara göre 3 kat artış yaşandı" dedi. İKLİM KRİZİNİN ÖRNEKLERİ Konya'daki obruk sayısının her gün arttığını, Ordu, Giresun, Rize, Kastamonu, Bartın ve Sinop'ta yaşanan seller, Antalya ve Muğla'da çıkan yangınlar, Marmara Denizi'ndeki müsilaj problemini örnek gösteren Bakan Kurum, “İklim değişikliğinin ülkemizdeki olumsuz etkilerinden sadece birkaçı. İklim değişikliği sadece bir çevre meselesi değil, aynı zamanda bir kalkınma meselesi. Çünkü iklim krizi, balıkçılıktan tarıma, şehir yaşantısından tedarik zincirlerine kadar her alanda etkilerini göstermektedir" diye konuştu. YEŞİL KALKINMADA 12 HEDEF 2053 Net Sıfır Emisyon Hedefi ve Yeşil Kalkınma Devrimi noktasında adımların kararlılıkla atıldığını belirten Bakan Kurum, önümüzdeki dönemde hedeflenen 12 maddeyi şöyle sıraladı: “Ekolojik, doğal sermayemizi koruyarak güçlendireceğiz. Yeşil inovasyonu, yeşil teknolojilerin kullanımını yaygınlaştıracağız. Bilim ve sanayide, düşük emisyonlu, yeşil endüstriyel üretimi artıracağız. Enerjide, temiz enerji tekniklerini ve yenilenebilir enerji sistemlerini var gücümüzle destekleyeceğiz. Şehircilikte, arazi kullanımı noktasında titiz davranacağız. Yani bir gayrimenkul geliştirmede, öncelikle daha önce imara açılmış alanların kullanım oranını artıracağız. Tarım alanlarını koruyacağız. Sürdürülebilir tarım uygulamalarını her zamankinden daha da yüksek noktaya taşıyacağız. Şehircilikte, tüm imar planlarında yeşil alan kullanımını maksimum seviyeye çıkaracağız. Kentsel tüketimin ve atıkların azaltılmasını sağlayacağız. Üretimde; geri dönüşümlü malzeme kullanımını teşvik edeceğiz. Evsel katı atıkların kaynağında ayrıştırılması ve atık suların yeniden kullanılmasına yönelik teşvik mekanizmaları oluşturacağız. Mevcut binaların yeşile dönüştürülmesi çok önemli. Yeşil çözümlü yeni bina tasarımları geliştirilmesi çok değerli. Özellikle bina yer seçiminde etkinliği, verimliliği geliştireceğiz. Binalarda su verimliliği çözümlerini, yeşil inşaat malzeme ve teknolojilerinin kullanımını en yüksek seviyeye çıkaracağız. Cumhurbaşkanımızın liderliğinde yaptığımız etkin müzakereler sonucunda, uluslararası kuruluşlarla bir mutabakata vardık." 3 MİLYAR 157 MİLYON DOLARLIK KAYNAK Açıklanan 3 milyar 157 milyon dolarlık iklim destek paketini hatırlatan Bakan Kurum, “Bu kaynağı, yeşil kalkınmayı destekleyen tüm sektörlerde, 3 yıl içinde kullanacağız. Bu ay Konya'da, İklim Şurası'nı gerçekleştireceğiz. Orada yenilenebilir enerjideki başarılarımızı artırmanın yollarını arayacak, tarım, sanayi ve ticaretten sağlık ve kültüre, ar-ge yatırımlarına kadar her alanda yeni kararlarımızı alacağız" diye konuştu. SIFIR ATIKTA 24.2 MİLYON TON GERİ DÖNÜŞÜM Emine Erdoğan'ın himayesinde başlatılan 'Sıfır Atık Projesi'nin son verilerini açıklayan Bakan Kurum, “24.2 milyon ton geri kazanılabilir atığı işleyerek ekonomiye kazandırdık. Toplanan atıklardan 30 milyar lira ekonomik kazanç sağladık. Yani ülkemize en az 2 bin tam donanımlı okul kazandırdık. 265 milyon ağacımızı kesilmekten kurtardık. Türkiye Çevre Ajansı'mız Depozito Yönetim Sistemi uygulamalarımızı 1 Ocak 2022 itibarıyla başlattık. Vatandaşımızın depozito iade makinelerine bıraktığı her bir dönüştürülebilir atık, ülkemize ekonomi olarak, istihdam olarak geri dönecek" dedi TÜM GAZLARDA YÜZDE 25 AZALMA Ülke genelinde, havayı kirleten tüm gazlarda yüzde 25'i aşan oranda azalma sağladıklarını açıklayan Bakan Kurum, buna göre Türkiye'nin havasının geçen yıllara göre yüzde 25 daha temiz olduğunu ifade etti. Şu ana kadar 68 milyon metrekare büyüklüğe sahip 423 millet bahçesini projelendirdiklerini ve 125'ini tamamlandıklarını kaydeden Kurum, millet bahçelerini iklim değişikliğiyle mücadeledeki en değerli çalışmalardan biri olarak gösterdi. Kurum, korunan alan büyüklüğünü ise yüzde 9.6'dan yüzde 11.9'a çıkardıklarını ve OECD ortalaması olan yüzde 17'nin hedeflendiğini söyledi. SALDA VE DİĞER GÖLLERDEKİ ÇALIŞMALAR Burdur'un Yeşilova ilçesindeki Salda Gölü'nden örnek veren Bakan Kurum, “Dünya Harikası Salda Gölü ve çevresinde tıpkı Marmara Denizi gibi çevre koruma projesi başlattık, ÖÇK alanı ilan ettik. Artık bugün araçlar Salda'da gölün kıyısına inemiyor. Çöp yığınları artık yok. Göl çevresinde bütün kaçak yapıları yıktık. Gölümüzün su kalitesini iyileştirecek adımlarımızı attık. Salda Gölü'ne hiçbir atık su bırakılmamasını sağlayacak yatırımları yapıyoruz ve Salda çevresinde ahşap yapılarla vatandaşlarımızın günlük ihtiyaçlarını yine oradaki halkımızın yöresel ürünlerini sergileyebileceği satış ünitelerini yapmak suretiyle Salda'mızı eskisinden çok daha güzel hale getirdik" dedi. Bakan Kurum, bu tür çalışmaların şimdi Beyşehir, Mogan ve Van göllerinde de yapıldığını, dip çamuru ve hayalet ağların temizlendiğini, su seviyesi, kalitesi ve balık sayısının artırıldığını dile getirdi. Kurum, Ayder ve Uzungöl'ün ve tüm doğal alanların güzelliğini koruyacak adımları da tek tek attıklarını kaydetti. 1.1 MİLYON SAĞLIKLI YUVA Kentsel Dönüşüm Seferberliği'nde 2.8 milyon konutun dönüşümünü tamamladıklarını, sahada inşası devam eden 350 bin dönüşüm konutu ve sosyal konut olduğunu da anlatan Bakan Kurum, "Bundan tam 20 yıl önce, istedik ki bu ülkede kimse evsiz, okulsuz, hastanesiz, yolsuz, susuz, elektriksiz kalmasın. Kimse umutsuz ve çaresiz olmasın. Yıllarca ihmal edilmiş bu milleti biz mutlu edelim. Evini yapıp, yuvasını kurup, anahtarlarını verelim. TOKİ'mizle yaklaşık 5 bin şantiyemizde, dünyada eşi benzeri olmayan bir konut sayısına ulaştık, milletimize tam 1.1 milyon sağlıklı yuva kazandırdık" dedi. TOKİ KONUTLARINDA YENİ İNDİRİM MÜJDESİ Sadece 2021 yılında 810 şantiyede yaklaşık 70 bin kişiye istihdam sağladıklarını açıklayan Bakan Kurum, 2021 yılında Türkiye genelinde birinci el konut satışlarında TOKİ'nin payını yüzde 14'e yükselttiklerini kaydetti. Vatandaştan gelen talep doğrultusunda yıl içinde 2 ayrı indirim yaptıklarını belirten Kurum, "Düzenlediğimiz kampanyalarla yüzde 20 oranında indirim imkanı sağladık. Kampanyalardan toplam 28 bin vatandaşımız faydalandı. Buradan vatandaşımıza bir de müjde vermek istiyorum. Mart 2022'de TOKİ konutlarımıza dair yeni bir indirim kampanyası daha düzenleyeceğiz" dedi. 81 İLE TARİHİ MEYDAN PROJESİ Yüzlerce yıllık tarihi ve yüksek mimari değer taşıyan evler, dükkanlar ve meydanlarla ilgili de bugün 45 il ve ilçelerinde 80 tarihi meydan ihya projelerinin başlatıldığını açıklayan Bakan Kurum, bu kapsamda 81 il ve ilçelerinde bir meydan oluşturulacağını söyledi. Kurum, Konya'da Yeni Mevlana Meydanı, Bursa'da Ulu Cami'yi de içine alan Tarihi Çarşı ve Hanlar Bölgesi, Edirne'de Mimar Sinan'ın emaneti Selimiye ve çevresi, Ankara Hergelen Meydanı, Erzurum Tarihi Meydanı, Yozgat Çapanoğlu Cami, Kastamonu Nasrullah Cami çevresi, Zonguldak, Bitlis, Muş, Kütahya, Isparta, Bingöl ve Kayseri'de yenileme projelerinin sürdüğünü anlattı.

2 yıl önce

Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum iklim Şurası’nda konuştu: “Bu çalışmalarımız bütün dünya için referans olacaktır”

Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum İklim Şurası'nda konuşma yaptı.  Bakan Kurum konuşmasında, "İnanıyorum ki bu çalışmalarımız bütün dünya için referans olacaktır." dedi.  Bakan Kurum, "Türkiye’nin kapsamlı bir iklim kanununa ihtiyacı var. Elde edeceğimiz verilerle birlikte bu süreci yürütüp bir an önce bu kanunu hazırlayacağız. Hazırlıkları sürdürülen kanunun Türkiye’nin önümüzdeki 100 yılını şekillendirecek ve damga vuracak çerçeve de bir belge olacağına inanıyorum." ifadelerini kullandı. Bakanı Kurum'un açıklamalarından satır başları; Türkiye son 20 yılda her şart altında yükselmeyi, değişimin dönüşümün merkezi olmayı başarmış ender ülkelerden biridir. Sayısı bini aşkın her bir katılımcımıza şükranlarımı sunuyorum. Türkiye’nin ilk iklim şurasını ülkemiz, milletimiz ve doğamız için hayırlı olmasını diliyorum. Bizim medeniyetimiz tabiat ahlakını bütün insanlık alemine örnek olmuş bir medeniyettir. Biz ağaç kesmekle baş kesmeyi bir tutan bir milletin torunlarıyız. SON 10 YILIMIZ VAR Sadece biz değil aslında bütün insanlık hep bu incelikte yaşamıştır. Fakat o zarafet köprülerinin altından çok azgın sular geçti. Son 200 yılda insanı doğa ile barışıklığı maalesef sona erdi. İnsanın milyonlarca yıl süren doğa anlayışı yerini mekanik bencil bir doğa düşüncesine terk etti. Geçtiğimiz günlerde bir gencimiz gökyüzünün bu kadar güzel kalmasının sebebi insanlardan uzak durması mıdır? diye sordu. Ben haklısın demekle yetindim. Bu sorunun içerdiği manadan yola çıkarak insanoğlunun bu suçları önlemek için elini taşın altına koymayan kişi suçu işleyen kişi kadar suçludur diyorum. Gidişatı değiştirebileceğimiz son 10 yılımız var. Bu fırsatı değerlendirebilecek son nesil biziz. Peki ağaçlarımızın akarsularımızın yok oluşunu kim kurtaracak.  BU ÇALIŞMALARIMIZ BÜTÜN DÜNYA İÇİN REFERANS OLACAKTIR İnanıyorum ki bu çalışmalarımız bütün dünya için referans olacaktır. Türkiye’nin sözü ne kadar yükselirse sözü küresel düzeyde yükselecektir. Gençler bu konunun öncüsü olacaklar. İklim değişikliği ile mücadelemizin en büyük paydası olacaklar. Biz görüyoruz ki genler her şeyin farkındalar ve geleceğimize dair atacağımız her adımda bizim yanımızdalar. Hiçbir devlet tek başına bu sosyal patlamaları bu dev afetleri durdurabilme gücüne sahip değildir. Şu an sıcaklık artışı 1.2 santigrat derece olmuş. Hiçbir tedbir alınmazsa 2’nin üzerine çıkma beklentisi var. Küresel emisyonların 10 yılında yüzde 45 azaltılması 1050 yılında da sıfıra ulaşması gerekiyor.  Bu hedefe ulaşmanın yolu da 2030’a kadar tüm ülkelerin yılda ortalama yüzde 7.6 azaltım yapması gerekiyor. MÜCADELEMİZ DÜNYA ÜLKELERİ TARAFINDAN ALKIŞLANIYOR Akdeniz havzasında yer almamız sebebiyle yüksek risk taşıyan ülkeler arasında yer almaktayız. Geçtiğimiz yıl seller heyelanlar afetler yangınlar yaşandı. Konyamızda 600’ün üzerinde dev obruklardan görebilirisiniz. Marmara’da müsilaj riski devam ediyor. Bu süreçten en az etkilenmek adına bu mücadeleyi vermek zorundayız. Söz veriyoruz ve sözlerimizi bir yıl içerisinde tutarak örnek bir mücadele veriyoruz. Bu mücadelemiz dünya ülkeleri tarafından alkışlanıyor. Vatandaşımızın gülen yüzünü görmek bizim için her şeyden daha kıymetli.  Vakti gelmiş bir fikrinin önünde kimse duramaz. Türkiye Cumhurbaşkanımızın liderliğinde ülkemizin lehine olgunlaşmış fikri hayata geçirmiş ve fırsatlarla dolu yeni bir sosyal dönüşüm sürecine sokmasını bilmiştir. İkim değişikliğinde geniş görevler yüklendik. Herkesi bu sürecin içine dahil etmeye gayret gösterdik. Her fikri her projeyi kıymetli bulmak suretiyle bu süreci yönetmeye gayret gösteriyoruz ZAMAN YOL HARİTAMIZI BELİRLEME ZAMANI Zaman yol haritamızı ve öncelikli politikamızı belirleme zamanı. Bundan sonraki süreçte bu şura, burada alınacak kararlar bu sürecin kanuna birlikte desteklemesi ve yapacağımız uygulamalar ile birlikte ülkemizin gelecek 100 yılına damga vuracak kararları alacağız. Önümüzdeki süreçte depolama batarya ve akıllı şebekelerin kurulumunu daha da artıracağız. OECD verilerine göre 2030 yılına kadar enerji ulaştırma, su ve telekomünikasyon alt yapısı için yılda 6.3 trilyon Dolar tutarında yatırım yapılması gerekmektedir. Artık tüm meslekler iklim değişikliğini önceliklendirmek zorundadır. TÜRKİYE’NİN KAPSAMLI BİR İKLİM KANUNUNA İHTİYACI VAR Türkiye’nin kapsamlı bir iklim kanununa ihtiyacı var. Elde edeceğimiz verilerle birlikte bu süreci yürütüp bir an önce bu kanunu hazırlayacağız. İkim değişikliğin topyekün bir seferberliği ortaya koymamız şarttır. Biz doğamızı dünyamızı çok seviyoruz ve yer yüzünde her ley bir denge ve nizam içerisindedir Biz bugün neye sahipsek bunu doğaya borçluyuz. Her şeyin ana kaynağı doğadır. Yegane gayemiz doğal kaynaklarımızı en güzel en temiz haliyle koruyarak ülkemizi daha ileri noktalara taşımaktır.

2 yıl önce

Her konuda görüş beyan eden çevre dernekleri ve odalar, İBB'nin Çırağan'daki tarihi 112 çınar ağacını kesmesine sessiz kaldı: Bilgimiz yok!

İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) tarafından Beşiktaş Çırağan Caddesi'nde 112 çınar ağacının kesilmesi kamuoyunda tepki çekerken çevre derneklerinden çıt çıkmıyor. Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB), Mimarlar Odası, Taksim Dayanışma Platformu, Türkiye Erozyonla Mücadele, Ağaçlandırma ve Doğal Varlıkları Koruma Vakfı (TEMA), tarihi çınarların kesilmesinden 7 gün geçmesine rağmen açıklamada bulunmadı. Sabah'a konuşan çevre dernekleri temsilcileri, Çırağan Caddesi'nde 112 çınar ağacının kesilmesinden bilgi sahibi olmadıklarını, açıklama yapmalarının gündemde olmadığını söyledi. 'BENİM BİLGİM YOK' Konuyla ilgili ulaşılan Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) Yönetim Kurulu Başkanı Emin Korkmaz, "Benim bilgim yok. İstanbul'da olan bir olay, gerçekten bilgim yok. Bilmediğim şey hakkında ne konuşayım? Nerede olduğunu bile bilmiyorum" dedi. 'GÜNDEMİMİZDE DEĞİL' Türkiye Erozyonla Mücadele, Ağaçlandırma ve Doğal Varlıkları Koruma Vakfı (TEMA) ise "Şu an açıklama gündemimizde değil. Yönetim Kurulumuz da bu konuyu gündemine almadı" açıklamasında bulundu. Taksim Dayanışma Platformu Sözcüsü Tayfun Kahraman ise, "Bizim değil İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin ya da ilgili meslek odalarının açıklama yapması gerekir. Ziraat Mühendisleri Odası ve Orman Mühendisleri Odası'dır. Şu an o sıfatla açıklama yapmam doğru olmaz. Bunun açıklamasını yapmam çok doğru olmayacaktır" dedi. TEPKİ YAĞIYOR: MESELE HİÇBİR ZAMAN AĞAÇ OLMADI İSTANBUL Büyükşehir Belediyesi (İBB) yönetiminin Beşiktaş Çırağan Caddesi'nde kestiği çınar ağaçları için İstanbul Orman Bölge Müdürlüğü'nden izin almamasına uzmanlar, siyasiler ve belediye başkanlarından tepkiler sürüyor. Orman Mühendisleri Odası İstanbul Şube Başkanı Nejdet Balcı: Ağaçların kesilerek alandan uzaklaştırılması bizim için son çaredir. En son başvurulması gereken yöntemdir. Yapılması gereken bu mantarı izole edebiliyorsak, ağaçlardan uzaklaştırabiliyorsak uzaklaştırmak. Bu işi uzmanlarıyla oturup değerlendirip, yol haritasını ortaya çıkarıp kamuoyuyla paylaştıktan sonra adım adım yürütmek lazımdı. Tuzla Belediye Başkanı Dr. Şadi Yazıcı: Mesele ağaç değil! Hiçbir zaman da ağaç olmadı. Ağaç kesiliyor diye Gezi'de memleketi ayağa kaldıran, kamuya zarar verenler; Dolmabahçe'de kesilen ağaçlara neden sessiz? Talimat mı gelmedi? Asırlık çınarları keserek İstanbul'un 'ağaçlı yolunu' çıplak bıraktınız AK Parti Genel Başkanvekili Yardımcısı ve İstanbul Milletvekili Hasan Turan: İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin Çırağan Caddesi'ndeki 112 adet çınar ağacını hastalık bahanesiyle kesmesi çevre katliamıdır. Medeniyet katliamıdır. İstanbul'umuzun tarihine şahitlik eden çınar ağaçlarının kesilmesi tarih katliamıdır. Buna tepkisiz kalan sözüm ona çevre derneklerini, STK'ları ve çevrecileri ibretle izliyoruz. Bu zihniyet, nobran bir zihniyettir.

2 yıl önce

Eski CHP'li Sinan Aygün: Çevresindekiler Kılıçdaroğlu'nu devirmeye çalışıyor

CHP'li eski milletvekili ve Ankara Ticaret Odası eski Başkanı Sinan Aygün Atatürk'ün kurduğu CHP ile bugünün CHP'si arasında büyük farklar olduğunun altını çizdi. Atatürk'e hakaret edenlerin CHP'li olduğuna dikkat çeken Aygün, bazı kişilerin Kılıçdaroğlu'nu devirmeye çalıştığını söyledi. Sabah gazetesinden Tuğba Kalçık'ın sorularını yanıtlayan Sinan Aygün şunları söyledi: Hangi CHP? Atatürk'ün CHP'si ile bugünün CHP'si arasında çok fark var. Benim vekil olduğum zamanki parti ile bugünkü arasında bile büyük fark var. CHP içerisindeki gerçek partililer, partiye emek vermiş birçok değerli isim ayrılmak zorunda kaldı. Bunların yerine ise ömür boyu Atatürk'e, CHP'liye düşmanlık yapmış isimleri partiye aldılar. Anıtkabir'e laf söyleyenler, Dersim'e katliam diyenler, Ermeni soykırımı diyenler, PYD'ye güzelleme yapanlar, Atatürk'e hakaret edenler; CHP'li oldu. Bu tabloyu gördükçe çok üzülüyorum. CHP'nin bu haline isyan eden o kadar çok insan var ki. Maalesef CHP'ye yazık oldu. Benim dedemin, babamın partisi bu değildi. PYD'ye arkadaşlar diyen, Demirtaş'ın orada ne işi var diyen bir genel başkan var CHP'de. Partidekiler bunları nasıl içine sindiriyor bilemiyorum ama ben asla böyle bir partide olmak istemezdim. 2019 seçimlerinde hem HDP hem de FETÖ'cüler, CHP adaylarına destek verdi. Rakamlar ortada... ÇEVRESİNDEKİLER KILIÇDAROĞLU'NU DEVİRMEYE ÇALIŞIYOR 10 Aralık Hareketi partiyi ele geçirdi maalesef. CHP'nin içinde Kılıçdaroğlu sonrası için hazırlanan benim bildiğim 6-7 tane aday var. Bunlar şimdiden hazırlanıyorlar. Kılıçdaroğlu'na hakaret edenlere, hatta küfür edenlere bakıyorum; şimdi sağına soluna sıralanmışlar genel başkanın. Aslında bu isimler Kılıçdaroğlu'nun altını oyuyorlar. Bana gelip "Kılıçdaroğlu'nu devirelim" diyenler bile oldu. Bence Kemal Bey dikkat etsin çevresine.

2 yıl önce

Ekrem İmamoğlu'nun, eve gidip gelmek için kullandığı Çevre 1 teknesini aylık 377 bin 783 liraya kiraladığı ortaya çıktı

https://twitter.com/genelgundem/status/1508339174620946434?s=21&t=ozhpbcBST4T8A9xyZr5AZg İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun, İBB iştiraki İstanbul Çevre Yönetimi Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi'ne (İSTAÇ) bağlı Çevre 1 isimli tekneyi kendisine 'makam aracı' olarak tahsis etmesiyle ilgili yeni detaylar ortaya çıktı. SABAH, İBB ile İSTAÇ arasında yapılan kira sözleşmesine ulaştı. İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun her gün işe gidip gelmek için kullandığı Çevre 1 teknesini aylık 377 bin 783 liraya kiraladığı ortaya çıktı. DENETLEME YAPIYORDU "Temiz ve yaşanılabilir bir İstanbul" sloganıyla Çevre 1 gemisi, 2013'ün Temmuz ayında İBB'nin hizmetine girdi. Gemi kaynaklı kirliliği minimize etmek için Marmara Denizi'nde denetçi olarak görev alan Çevre 1, 23 Haziran 2019'a kadar aralıksız çalıştı. Haziran 2019 seçimlerinden sonra Çevre 1 gemisi, Ekrem İmamoğlu'nun özel ulaşım aracına dönüştü. 2021'in ekim ayına kadar yani 2 yıl 4 ay boyunca Çevre 1, İmamoğlu'nun hususi makam aracı haline geldi. İMAMOĞLU'NA ÖZEL Denizleri korumakla görevli olan Çevre 1 teknesi, Beylikdüzü-Yenikapı arasında mekik dokumaya başladı. İmamoğlu'nu evden işe götürmek için toplam 256 kez sefer yapan Çevre 1, günlük 700 litre yakıt harcadı. Yani İmamoğlu'nun Çevre 1 teknesiyle işe gitmek için yaptığı seyahatlerde; günlük yakıt maliyeti 12 bin 600 lira, toplamda ise 1 milyon 612 bin 800 liraya ulaştı. KİRASI 10 MİLYON Yakıtın yanı sıra makam aracına dönüştürülen Çevre 1 teknesi için her ay kamu bütçesinden kira ücreti verildi. İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun her gün işe gidip gelmek için kullandığı Çevre 1 teknesini aylık 377 bin 783 liraya kiraladığı ortaya çıktı. Göreve geldiğinden bu yana 256 kez Çevre 1 teknesini kullanan İmamoğlu'nun toplam 10 milyon 577 bin lira kira ödediği bildirildi. DENİZ İÇİN ÇALIŞIYORDU Ekrem İmamoğlu'nun makam aracı olarak kullandığı çevre denetim teknesi, 6 yıl boyunca İstanbul'da deniz sahasında aralıksız 7/24 denetimlerde bulundu. Deniz sakinlerimizin yaşam alanlarına zarar verenlere göz açtırmayan Çevre 1, denizdeki hareketlilik ve gemilerden salınan atıkları sürekli takip ediyordu. AK PARTİ, SKANDALI MECLİSE TAŞIYOR İBB Meclisi AK Parti Grup Sözcüsü Faruk Gökkuş: Biliyorsunuz tekne, kıyı temizliğinin, denizlerin temizliğinin yapılması için kullanılan bir tekne. Ama bu Belediye Başkanımız tutmuş bunu ulaşım aracı olarak kullanmış. İBB Meclisi'nde yüzde 90 gündeme getireceğiz. Maliyetini soracağız. Bizim tespitimize göre bir sefer maliyeti 12 bin lira. Toplamda da 1 küsur milyon lira belediyenin zarara uğratılması söz konusu. AK PARTİ KAĞITHANE İBB MECLİS ÜYESİ ERDEM KERTİŞÇİ: Sürekli "İETT'ye para lazım, masraflarımız arttı" derken kamu malını kendi şahsı için kullanabiliyor. Normalde o araçlar çevre temizliği için kullanılması gerekirken, beyefendi kendi evinden gelmek, gezmek ve balıkçıya gitmek için, trafiği kullanmayıp deniz yoluyla gitmeye çalışıyor. Bu kamu vicdanını zedeleyen bir durum. Belediye Meclisi'nde konuyu gündeme getireceğiz.

2 yıl önce

Kılıçdaroğlu ile İmamoğlu arasındaki gergin görüşme: İmamoğlu paraları akıttıkça…Kılıçdaroğlu'nun çevresinde kimse yok.

Övür’ün yazısı şöyle; “Önce İmamoğlu herkesi şaşırtan bir açıklama yaptı: "Ekrem İmamoğlu burada kendini taca ya da auta atmıyor." Birileri farklı yorumlasa da sözün hedefindeki kişi CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'ydu ve ilk cevap da ondan geldi: "Ya bana katılın ya da önümden çekilin." Onun da kimi kastettiği çok açıktı: İmamoğlu ve parti içindeki Ekremciler... Parti içi derken de öyle sıradan partililer değil, bizzat yardımcıları, milletvekilleri ve Parti Meclisi içindeki "Kılıçdaroğlu kazanamaz" diyenler. İmamoğlu paraları akıttıkça o sayılar giderek artıyor. Rüzgâra göre yön değiştirenlerin sayısı da hiç az değil. Grup ve MYK'dan Engin Özkoç ve Veli Ağbaba gibi birkaç isimden başka Kılıçdaroğlu'nun çevresinde kimse yok. Parti içinde adı "Çakma Pavarotti"ye çıkan Özgür Özel ise açık açık "Adayımız genel başkan" diyemediği gibi açık açık genel başkanlık peşinde koşuyor. Kılıçdaroğlu'nu asıl çılgına döndüren bu tablo... Kendi eliyle Beylikdüzü'nden çıkarıp aday yaptığı kişi şimdi onun önüne çıkıyor. Bu yüzden sertleşti ve sadece iktidara karşı değil, parti içine yönelik de "kavgayı" yükselteceğinin işaretini verdi. İlk kavga edeceği kişi de İmamoğlu... Onun ilk adımını da dün attı. Dün normalde saat 10.00'da İstanbul CHP İl'in bir toplantısı vardı. Kılıçdaroğlu, saat 09.00'da kaldığı lüks otelin odasına İmamoğlu'nu çağırdı ve izlenimlere göre 1 saat 5 dakika süren gergin bir görüşme yaptı. Gerginlik de İmamoğlu'nun gelirken ve çıkarken yüzünden okunuyordu. Şimdi herkes o toplantı sonrası İmamoğlu'nun ne tepki vereceğini bekliyor. Karadeniz gezisinin seyri, bu açıdan bir işaret olacak.”

2 yıl önce

Pınarhisar ve Çakıllı Çevre Yolları Açılışı… Cumhurbaşkanı Erdoğan: “Ülkemiz ve Trakya için hayırlı bir açılış yapıyoruz”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Dolmabahçe Ofisi'nden, Pınarhisar ve Çakıllı Çevre Yolları Açılış Töreni'ne canlı bağlantıyla katıldı. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın konuşmasından satır başları şöyle: Rabbimden bu mübarek günleri affımıza, ferahımıza, refahımıza vesile kılmasını niyaz ediyorum. Pınarhisar ve Çakıllı Çevreyollarının hayırlı olmasını diliyorum. Projenin toplamda 22 kilometrelik kısmını hizmete vermiş oluyoruz. Hizmete açtığımız çevre yolları Trakya genelinde trafiğin rahatlamasına katkıda bulunacaktır. Taşımacılık yapan şoförlerimiz ve vatandaşlarımız konforlu ve hızlı seyahate ulaşabilecektir. Vakitten yılda 93 milyon lira, akaryakıttan 35 milyon lira tasarruf edilecektir. Karbon emisyon miktarı da 7 bin tondan fazla alacaktır. Saray ve Kırklareli arasındaki ulaşımın kısalması etkileşimi artıracaktır. Ülkemiz ve Trakya için hayırlı bir açılış yapıyoruz. Benim dünyamda Pınarhisar'ın ayrı bir yeri var, hayatımın dönüm noktalarından biriydi. Cezaevleri zalimler için hapishane mazlumlar için taş medresedir.

1 yıl önce

Irkçı Ümit Özdağ’ı, Çevre, Doğa ve Hayvanları Koruma ekipleri karşıladı

Kendisine "Hayvandan aşağı biridir. Soros çocuğudur" diyen İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'ya meydan okuyan Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ, İçişleri Bakanlığı önüne yürüdü. Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ, Ankara’ya, İstanbul’dan Çevik Kuvvet geldiğini iddia etmişti. Özdağ’ı İçişler Bakanlığı önünde Çevre, Doğa ve Hayvanları Koruma (HAYDİ) ekipleri karşıladı.

1 2 3 4 5 6 7 8