26 Nisan Cuma 2024
3 yıl önce

İBB'nin yardım etmeyi reddettiği çöp dağları krizine Çevre ve Şehircilik Bakanlığı el attı

Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum, İstanbul'un bazı ilçelerinde çöp dağları oluşmasıyla ilgili yardımı istenen İBB'nin ret cevabıyla ilgili konuştu. Kurum, "İstanbul'umuzu yeşil alanları, parkları millet bahçeleriyle yaşanılabilir bir şehir haline getirdik. Ama bugün görüyor ve çokta üzülüyoruz ki, artık İstanbul'da yeniden çöp dağları, çamurlar, çukurlar oluşmaya başladı ve belediyelerimiz bu noktada acziyet içerisindeyse ben arkadaşlarıma talimat verdim. Çöp toplama işlemlerine de çöp toplanmasına da bakanlık olarak destek verebiliriz" dedi. Kırşehir'deki temaslarına Valilik ziyaretiyle başlayan Kurum, ardından AK Parti Kırşehir Teşkilatı'nda Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın doğum günü için hazırlanan pastayı kesti. Bakan Kurum daha sonra Ahi Evran Üniversitesi'nde STK temsilcileri ve ilçe belediye başkanlarıyla görüştü. "KANAL İstanbul PROJESİ İÇİN HAZIRLIKLAR YAPILDI" Kırşehir Ahi Evran Üniversitesinde düzenlenen basın toplantısında Kanal İstanbul Projesi ile ilgili sorusu üzerine Bakan Kurum, "Cumhurbaşkanlığımızın liderliğinde ve talimatlarıyla hazırlıklarımızı yaptık. 2021 yılı Kanal İstanbul projesine başlayacağımız bir yıl olacaktır. Üniversitelerden ve vatandaşlardan gelen rapor doğrultusunda ÇED raporu tamamlandı. 3 etap planımızı Kanal İstanbul üzerinde onayladık. Yüzde 52'si yeşil alan İstanbul Boğazımızı koruma kurtarma projesi depremle ilgili rezerv alanımızın oluştuğu örnek bir şehircilik anlayışıyla Deprem şehri İstanbul'umuzda riskli gördüğümüz binaların dönüşümü için çok önemli bir alanı inşallah inşa edeceğiz. 2021 yılı içerisinde projemizin ihalesini yapacak kararlı bir şekilde de Kanal İstanbul Projesi'ni İstanbul'umuza Türkiye'mize kazandıracağız. Kanal İstanbul Projesi gerçekten vizyon bir proje Türkiye'yi dünyada lider ülke yapacak İstanbul'umuzun marka değerine marka katacak bir projedir. Bu noktada ise her türlü ayrıntı ve detay düşünülmektedir" dedi. "BİZ HAYIRDA YARIŞMAYA DEVAM EDECEĞİZ" "Depremsellikle ilgili İstanbul'a zarar verir dediler bunu yine raporlarımızla zarar vermediğini ispat ettik" diyen Bakan Kurum, "Raporlarla herhangi bir yoğunluk getirmediğini de gösterdik. Planlama içerisinde yeşil alanları, sosyal donatıları ayırarak İstanbul'un ihtiyaçlarına cevap verecek şekilde projemizi yürütüyoruz. Türkiye'nin marka değerine marka katacak ve dünyada lider ülke yapacak projeye sadece karşı çıkmak adına bir duruş var. Bu tabi CHP duruşu ve zihniyetidir. Kör bir bakıştır. Ama biz hayırda yarışmaya devam edeceğiz, onlar şerde yarışmaya devam etsinler" diye konuştu. "İSTANBUL'DA YENİDEN ÇÖP DAĞLARI, ÇAMURLAR, ÇUKURLAR OLUŞMAYA BAŞLADI" "Cumhurbaşkanımız 1994 yılında İBB'yi aldığında yine biz çöp, çamur ve çukurla mücadele ettik" diyen Bakan Kurum, "İstanbul'umuzu yeşil alanları, parkları millet bahçeleriyle yaşanılabilir bir şehir haline getirdik. Ama bugün görüyor ve çokta üzülüyoruz ki, artık İstanbul'da yeniden çöp dağları, çamurlar, çukurlar oluşmaya başladı ve belediyelerimiz bu noktada acziyet içerisindeyse ben arkadaşlarıma talimat verdim. Çöp toplama işlemlerine de çöp toplanmasına da bakanlık olarak destek verebiliriz" diye konuştu. MALTEPE'DE ÇÖP DAĞLARI OLUŞTU Maltepe'de belediyede çalışan bin 500 işçiyi kapsayan toplu iş sözleşmelerinde anlaşma sağlanamaması üzerine önceki günden itibaren grev başlamış, Maltepe'de sokaklarda çöp yığınları oluşmuştu. Dün akşam ve bu gece saatlerinde çöplerin daha da arttığı görüldü. DİSK'e bağlı Genel-İş ile Maltepe Belediyesi arasında toplu iş sözleşmesi görüşmelerinde anlaşma sağlanamaması üzerine grev kararı alındı. Grev kararı sonrası Maltepe'deki bazı sokaklarda çöp konteynerleri doldu taştı. Taşan çöpler, yerlerde birikti. Saatler geçtikçe çöp birikintilerinin daha da arttığı görüldü. Zümrütevler Mahallesi'nin cadde ve sokaklarında gece saatlerinde yol üzerinde bulunan çöp konteynerleri ve yeraltı konteynerlerinde birikmeye devam eden çöpler görüntülendi. Bağlarbaşı semt pazarı sonrası yerdeki çöplerin toplanmadığı da görüldü. Meyve sebze artıkları yerde kaldı.

2 yıl önce

Çevre ve Şehircilik Bakanlığından "Boğaziçi" ve "Patara" açıklaması

Bakanlıktan yapılan açıklamada, Türkiye'de doğal korunan alanların statülerinin 2011'de başlatılan "Ekolojik Temelli Bilimsel Araştırmalar" ile bilim insanlarının ve alanında uzman kişilerin katıldığı çalışmalarla titizlikle incelendiği ve yeniden ele alındığı belirtildi.       Boğaziçi Üniversitesi ve kampüsünün bulunduğu alanın doğal sit statüsünün yanında Boğaziçi Kanunu hükümleri gereği ayrı bir koruma statüsüne de sahip olduğu bildirilen açıklamada, şunlar kaydedildi:  "Söz konusu alanda, Boğaziçi Kanunu'na aykırı hiçbir uygulama ve faaliyetin gerçekleştirilmesi, yapılaşmaya açılması mümkün değildir. Ayrıca yapılan ekolojik temelli bilimsel çalışma kapsamında, alanda mevcut yapı ve yerleşimler dışındaki yapılaşmaya izin verecek bir düzenleme söz konusu değildir."       "PATARA'NIN DÜNYACA ÜNLÜ KUMSALINDAN KUM ÇALINMASI SÖZ KONUSU DEĞİLDİR" Açıklamada, "Patara'ya yeni kılıf" başlığıyla gündeme getirilen iddiayla ilgili daha önce kapsamlı açıklama yapılmasına rağmen bu bilginin bilinçli şekilde okuyucuya sunulmadığı belirtilerek, "Patara'nın dünyaca ünlü kumsalından kum çalınması söz konusu değildir. İddiaya konu alan, bu kumsalın dışındadır. Konuyla ilgili Bakanlığımızın da müdahil olduğu yargı süreci devam etmekte ve süreç yakından takip edilmektedir." ifadeleri kullanıldı.

2 yıl önce

Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'ndan 'Boğaziçi Üniversitesi' açıklaması: Yapılaşmaya açılması kesinlikle mümkün değil

Bakanlıktan yapılan yazılı açıklamada, Türkiye'de doğal korunan alanların statülerinin 2011'de başlatılan 'Ekolojik Temelli Bilimsel Araştırmalar' ile bilim insanlarının da yer aldığı ve alanında uzman kişilerin katıldığı çalışmalarla titizlikle incelendiği ve yeniden ele alındığı bildirildi. Açıklamada şu ifadelere yer verildi:  "Boğaziçi Alanı, 2960 sayılı Boğaziçi Kanunu kapsamındaki imar planı kararlarıyla korunmakta olup bu alanda mevcut eski sit statülerinin de herhangi bir derecesi bulunmamaktadır. Bakanlığımızca Ekolojik Temelli Bilimsel Araştırma Raporlarındaki öneriler de göz önüne alınarak yapılan tescil işleminde 2960 sayılı Boğaziçi Kanuna göre yapılaşmanın bulunduğu alanlar 'Sürdürülebilir Koruma ve Kontrollü Kullanım Alanı' olarak tescillenmiştir. Diğer taraftan yapılaşma kısıtlaması getirilen alanların yanı sıra doğal yapısını kaybetmemiş veya az kaybetmiş özellikte olan alanlar da 'Nitelikli Doğal Koruma Alanı' olarak tescil edilerek, koruma kararı güçlendirilmiştir"  ''Boğaziçi Üniversitesi arazisine yönelik herhangi bir planlama bulunmamaktadır'' Açıklamada, Boğaziçi Üniversitesi ve kampüsünün bulunduğu alanın, doğal sit statüsünün yanında 'Boğaziçi Kanunu' hükümleri gereği ayrı bir koruma statüsüne de sahip olduğu belirtilerek, şunlar kaydedildi: "Söz konusu alanda Boğaziçi Kanunu'na aykırı hiçbir uygulama ve faaliyetin gerçekleştirilmesi, yapılaşmaya açılması kesinlikle mümkün değildir. Ayrıca yapılan ekolojik temelli bilimsel çalışmalar kapsamında; alanda mevcut yapı ve yerleşimler dışındaki yapılaşmaya izin verecek bir düzenleme asla söz konusu değildir. Söz konusu haberde Boğaziçi Üniversitesi'ndeki bir grubun yaptığı eylemler de hatırlatılarak 'Boğaziçi üniversitesi imara açılacak, turizm yapıları inşa edilecek' şeklinde spekülatif başlıklar kullanılarak alanın imara açılacağını iddia etmek tamamen asılsızdır, yalandır. Kamuoyunu yanıltmaya yönelik kasıtlı, bilinçli ve art niyetli bir yaklaşımdır. Sonuç olarak, Boğaziçi öngörünüm alanı ve sahil şeritlerinde koruma esasları ve yapılanma şartları, Boğaziçi Kanunu ve imar planı kapsamında belirlenmekte olup, bu alanlarda Boğaziçi Kanunu'na aykırı hiçbir uygulama ve faaliyetin gerçekleştirilmesi mümkün değildir. Ayrıca Bakanlığımız bünyesinde Boğaziçi Üniversitesi arazisine yönelik herhangi bir planlama çalışması bulunmamaktadır."