Son Dakika:
Austin, Senato Silahlı Kuvvetler Komitesi Kıdemli üyesi Cumhuriyetçi Jim Inhofe'un ABD'nin tahliye ettiği mültecilere ilişkin soru önergesine yanıt verdi. Wall Street Journal'ın ulaştığı mektupta, Asutin, ABD topraklarındaki üslerde işlem için bekletilen 53 binden fazla Afgan mültecinin yüzde 22'sinin kadın, yüzde 34'ünün ise erkek yetişkin olduğunu kaydetti. Austin, mektupta Afganların kalan yüzde 44'ünün ise çocuk olduğuna dikkati çekerken, bunlardan kaçının ebeveynsiz olduğu konusunda detay vermedi. ABD'nin toplam 124 bini aşkın kişiyi Afganistan'dan tahliye ettiğini kaydeden Austin, bunların yaklaşık 104 bininin Afgan olduğunu belirtti. ABD, Afganistan'dan çekilme sürecinde tahliye ettiği 124 bin kişinin sadece 53 binini Amerikan topraklarına getirirken geri kalanını Avrupa ve Orta Doğu'daki askeri üslerde tutuyor.
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Uluslararası Valday Tartışma Kulübü'nün Soçi'deki toplantısında yaptığı açıklamalarla dünya gündemine oturdu. Daha önce de LGBT propagandalarına karşı yaptığı sert çıkışlarla bilinen Putin, bu kez de Batılı ülkeleri topa tuttu. Günümüzde özellikle sosyal medya ve eğlence platformlarında sık sık körüklenen cinsiyetsizlik akımlarına tepki gösteren Putin, bunun sorumlusunun Batılı ülkeler olduğunu söyledi. "İnsanlığa karşı işlenmiş bir suç" Batı toplumunda yaşayan gençlere ve çocuklara, cinsiyet değiştirmenin son derece normal olduğunun empoze edilmesinin korkunç olduğunu söyleyen Putin, bu düşünceyi çocuklara aşılayan zihniyetin hastalıklı olduğunu savundu. Soçi'de yaptığı açıklamalarda Rus lider, "Batı'nın çocuklara cinsiyet değiştirmenin normal olduğunu empoze etmesinin insanlığa karşı işlenmiş bir suç olduğunu düşünüyorum" ifadelerini kullandı. LGBT derneklerinin faaliyetlerini yasaklamıştı "Batı, küçük bir erkek çocuğuna, kıza dönüşmesinin son derece normal olduğunu söylüyor. Bu gerçekten iğrenç bir şey" yorumunda bulunan Putin'in bu sözleri, büyük yankı uyandırdı. Rus lider, daha önce de Rusya'daki LGBT derneklerinin faaliyetlerine tepki göstermiş ve bu derneklerin eşcinsel evliliğin propaganda yapmalarını yasaklamıştı.
Facebook’un eski çalışanı Frances Haugen tarafından sızdırılan şirket içi belgeler sonrası ABD’li sosyal medya devine yönelik eleştiriler çığ gibi büyürken, platformun 6 yaşına kadar çocukları ürün olarak gördüğü ve hedefine koyduğu ortaya çıktı. ABD merkezli televizyon kanalı NBC News’in, Facebook’un iç kaynaklarına dayandırarak hazırladığı rapora göre şirket, 6 ila 17 yaş arasındaki çocuklar ve gençleri platforma dahil etmek üzere proje geliştirmek için birim kurdu. Facebook’un daha önce de algoritmalar aracılığıyla yalan haberler ve nefret söylemlerini ön plana çıkararak gelir elde ettiği kanıtlanmıştı AMAÇ KULLANICIYI ARTIRMAK Rapora göre Facebook, kullanıcı tabanını genişletmek üzere, küçük çocukları hedefleyen ürünler oluşturmaları için çok sayıda çalışan işe aldı. Belgelerde şirketin hedef kitlesini 6-9 yaş grubu, 10-12 yaş grubu, 13-15 yaş grubu, 16-18 yaş grubu ve yetişkinler olmak üzere 5 kısma ayırdığı görüldü. Araştırmacılar, ortaya çıkan belgelerin, Facebook’un genç kullanıcıları olabildiğince erken yaşta platforma çekmek için uzun süredir üzerinde çalıştığı projenin bir parçası olduğunu belirtiyor. SKANDALI SAVUNDU Olayın ortaya çıkmasının ardından şirketten yapılan yazılı açıklamada, medyaya sızan belgelerin bağlamından koparıldığı öne sürüldü. Facebook’un (yeni ismi Meta) resmi internet sitesinde yayımlanan metinde, “Rekabetçi bir alanda faaliyet gösteren şirketler, genç nesillere hitap etmek için çaba sarf ediyor. Rakiplerimizin de aynı şeyi yaptığını düşünürsek, Facebook bu işi yapmasaydı asıl o zaman haber değeri olurdu” sözleriyle skandalı savundu. TEPKİLER DİNMİYOR Mark Zuckerberg’ün kurucusu olduğu sosyal medya devinin, okul çağına henüz ulaşmış çocukları hedefe koymasına tepki yağdı. Çocukların ticari meta haline gelmesine karşı çalışmalar yürüten sivil toplum kuruluşu Fairplay’in yönetici direktörü Josh Golin, “Facebook, platformlarını gençler için daha az zararlı hale getirmek yerine, küçük çocukları tuzağa düşürmeye çalışıyor” derken, çocuklar için güvenli teknoloji çalışmalarıyla bilinen Common Sense Media’nın kurucusu James Steyer ise “Facebook ile Instagram, çocuklar ve gençler konusunda güvenilmez olduklarını defalarca gösterdi” ifadelerini kullandı.
Ziyaretlerde bulunmak üzere Muş'a gelen İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, kentteki bir otelde kanaat önderleriyle buluştu, ardından esnafı ziyaret etti. Bir iş yerinin açılışını gerçekleştiren Soylu, daha sonra terör örgütü PKK tarafından dağa götürülen çocukları için her hafta çarşamba günleri HDP önünde eylem yapan ailelerle Porsor Ana Kadın Kültür Merkezi'nde bir araya geldi. Ailelere, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın selamını ileten Soylu, yaptıkları işin, attıkları adımların ve sahip çıktıkları meselenin bir memleket ve millet meselesi olduğunu vurguladı. Ortaya koydukları iradeden dolayı ailelere minnettar olduklarını belirten Soylu, şunları kaydetti: "Hem kendi hem de başkalarının çocuklarına sahip çıkıyorsunuz. Burada attığınız adımlar, yaptığınız direnç ve ortaya koyduğunuz irade, önünde saygıyla eğilecek bir iradedir. Bunu ancak ana yüreği yapar. Evlatlarınıza sahip çıkıyorsunuz. Sağ olun, var olun. Sonuna kadar sizinleyiz. Bunun için büyük bir gayret ortaya koyuyoruz. Sizi mutlu bir buluşmayla bir araya getirebilmek için tüm arkadaşlarımızla çok çalışıyoruz. Valimize, belediye başkanımıza ve tüm arkadaşlarımıza çok teşekkür ediyorum. Sizlerle beraberler." Ailelerle sürekli yapmak istedikleri görüşmenin bugüne nasip olduğunu aktaran Soylu, "Muş'ta yaktığınız meşale ve ateş, inanın ülkenin geleceği ve huzuru içindir. Çocuklarımızın geleceği ve kaybettiklerimizi kazanmak içindir. Allah bize, sizlere bunu nasip eder. Bir taraftan kazanmaya çalışacağız. Bu konuda devletin bütün gücünü ortaya koyacağız. Siz de gayret göstereceksiniz, bu irade ve direnişi ortaya koyacaksınız. Allah da mükafatını verir. İnancımız odur. Allah sizlerden razı olsun." ifadesini kullandı. Soylu, ailelerle görüştükten sonra AK Parti Muş İl Başkanlığı Genişletilmiş Danışma Meclisi toplantısında konuştu.
Çocuklarının dağa kaçırılmasından HDP'yi sorumlu tutan ailelerin, 3 Eylül 2019'da başlattığı evlat nöbeti 790'ıncı gününde sürüyor. Ellerinde çocuklarının fotoğrafı ile bekleyişini sürdüren annelerden Ayten Elhaman, oğlu Bayram'dan 4 yıldır haber alamadığını söyledi. Evlatlarının ellerinden alındığını ifade eden Elhaman, "Doğru yoldayız. Evladımızı kaybettiğimiz yerde arıyoruz. Oğlum Bayram gel, burada güçlü devletimiz var. Kaçıp, gelin." dedi. Hakkari'nin Şemdinli ilçesinden Diyarbakır'a gelerek, 6 yıl önce 16 yaşında dağa kaçırılan oğlu Roşhat için eylem yapan Necibe Çiftçi de çocuğuna kavuşmak istediğini belirtti. Çiftçi, "İçimiz yanıyor, içimiz parçalanıyor. Duygularımız çocuklarımızla beraber. Çocuklarımız rüyalarımıza giriyor." diye konuştu. Oğluna seslenen Çiftçi, "Oğlum Roşhat ya öleceksin ya da döneceksin, yeter artık dön." ifadesini kullandı.
Son yıllarda çeşitli bakanlıkların hayata geçirdiği projeler sayesinde adeta altın çağını yaşayan Hakkari'de, yapılan yatırımlar vatandaşların yaşam standardını da yükseltti. Spor, kültür, sağlık ve turizm başta olmak üzere birçok alanda önemli tesislerin inşa edildiği kentte, sosyal hayatın canlanması, çocuk ve gençlerin zaman geçirebileceği alanların oluşturulmasına yönelik çalışmalar devam ediyor. Kırsal alandaki yerleşim yerlerinde yol, sulama kanalı, istinat duvarı, içme suyu hattı çalışmalarını sürdüren İl Özel İdaresi, oyun parkı bulunmayan köylerdeki çocukların keyifli vakit geçirmeleri sağlamak için Valilik koordinesinde "90 Köye 90 Park" projesini başlattı. Bu kapsamda, il merkezi ve ilçelere bağlı 90 köyde, çoğu okul bahçelerinde olmak üzere salıncak, kaydırak ve tahterevalliden oluşan oyun parkları kuruldu. Oyun alanlarına kavuşmanın mutluluğunu yaşayan çocuklar, parklarda eğlenceli zaman geçiriyor. "KÖYLERDE YAŞAM STANDARDI İYİYE GİDİYOR" Vali ve Belediye Başkan Vekili İdris Akbıyık, kentte alt ve üst yapı çalışmalarının yanı sıra organize sanayi bölgesi, doğal gaz, TOKİ konutları, eğitim ve sağlığa yönelik projelerin sürdüğünü söyledi. Bu planlamaları yaparken çocukları ve gençleri ihmal etmediklerini vurgulayan Akbıyık, "Valilik, belediye, İl Özel İdaresi ve kaymakamlıklar olarak çocuklara dönük birçok etkinlik ve yatırım yapıyoruz. Valilik ve İl Özel İdaresi olarak '90 Köye 90 Park' projemiz var. Özellikle oyun grubu ve park olmayan 90 köyümüze 90 park yaptık. Köylerdeki çocuklarımız da bu parklarda gönüllerince zaman geçirebilecek." dedi. Kentteki mevcut park ve oyun gruplarını da onardıklarını belirten Akbıyık, her alanda büyük değişim ve dönüşümün yaşandığını vurguladı. Depin bölgesinde yürüme yolları, rekreasyon alanı ve seyir terasına yönelik çalışmaların da sürdüğünü aktaran Akbıyık, şunları kaydetti: "Gola Züryan Sosyal Tesisini bitirdik. Orada yine çocuklarımıza oyun grubu kurduk. Yürüyüş yolları, kafesi ve çevre düzenlemesiyle güzel bir alan oldu. Daha yaşanabilir, daha iyi bir Hakkari için var gücümüzle çalışıyoruz. Projeyi kısa sürede tamamlamayı planlıyoruz. Köylerimizde ayrıca yol, kanalizasyon, içme suyu çalışmaları da yürütülüyor. Köylerimizde yaşam şartları daha iyiye gidiyor. Vatandaşlarımızın rahat yaşam sürmesi için tüm kurumlarımızla imkanlarımızı seferber ediyoruz. Kentte tam bir yatırım seferberliği var. Köylerine park kurulan çocuklar da oyun alanlarına kavuştu. Emeği geçenlere teşekkür ederiz." "PARKLAR ÇOCUKLARIMIZIN EĞLENCE MEKANI OLDU" Şemdinli'ye bağlı Korgan Köyü Muhtarı Necmettin Fırat ise köylerde çocukların eğlenceli zaman geçirebileceği alanların olmadığını belirtti. Parklar sayesinde bu eksikliğin giderildiğini dile getiren Fırat, "Köylerde kurulan parklar çocukların eğlenebilmesi açısından iyi oldu. Oyun alanında güzel zaman geçiriyorlar. Bizim köyde de Üzümkıran İlkokulu bahçesine yapılan park için Valiliğimize şükranlarımızı sunuyorum. Çocuklarımız buraya gelerek oyun oynuyorlar. Güzel zaman geçiriyorlar." diye konuştu. Çocuklardan Zeynep Taşçı da yeni yapılan park sayesinde oyun alanına kavuştuklarını belirterek, "Bizim köyümüzde artık park var. Çok mutlu olduk. Parkta arkadaşlarımızla oyun oynayarak eğleniyoruz. Parkımızı yapanlara teşekkür ederim." dedi. Azam Aksoy da parka kavuştukları için mutlu olduklarını dile getirdi.
1 Şubat 2019’da, Hakkari Belediyesi Çocuk Oyun ve Kültür Merkezi ziyaretinden bir video paylaşan Soylu, "Bu toprağın çocuklarıyla birlikte, bu toprağın çocukları için... #DünyaÇocukHaklarıGünü Şubat 2019 - Hakkari” dedi.
Diyarbakır annelerinin dağa kaçırılan çocuklarına kavuşmak için HDP İl Başkanlığı binası önündeki oturma eylemi 816'ncı günde kararlılıkla devam ediyor. Ellerinde çocuklarının fotoğrafıyla bekleyişlerini sürdüren anneler, evlatlarını terörün pençesinden kurtarıncaya kadar eylemi sürdürmekte kararlı. Annelerden Pınar Biçer ve Ayten Elhamam, her sabah engelli çocuklarıyla HDP İl Başkanlığı binası önüne gelerek eylemi gün kararıncaya kadar sürdürüyor. Eylem çadırında dağa kaçırılan ve hasret kaldıkları çocuklarının yolunu gözleyen anneler, bir yandan da zihinsel engelli çocuklarıyla ilgileniyor. "ÇOK ZOR GÜNLER GEÇİYORUZ" Van'dan gelen Pınar Biçer, 6 yıl önce 18 yaşındayken Adana'dan kandırılarak dağa kaçırılan kızı Gülcan için evlat nöbetinde yer aldığını belirterek, kızının HDP tarafından terör örgütü PKK'ya teslim edildiğini söyledi. Kızı kandırılarak dağa götürüldükten sonra hastalandığını, rahatsızlığına rağmen 26 yaşındaki zihinsel engelli kızı Mihriban ile eyleme katıldığını kaydeden Biçer, kar kış demeden eylemi sürdürdüklerini dile getirdi. Mihriban'ın da kız kardeşini kurtarmak için eylemde yer aldığını ifade eden Biçer, şöyle konuştu: "Zihinsel engelli kızım, sabah uyanır uyanmaz, 'Çadıra gidelim, Gülcan'ın fotoğrafını göreceğim.' diyor. Kız kardeşi için sürekli dua ediyor. Sürekli bize 'Kardeşim ne zaman gelecek?' diye soruyor. Kızım Gülcan, ablan engelli, ben de hastayım. Çok zor günler geçiriyoruz. Ablan senin için sürekli dua ediyor. Seni sayıklıyor. Kızım neredeysen sesimizi duy, gel." "SÜREKLİ KIZ KARDEŞİNİ SAYIKLIYOR" Baba Necmettin Biçer de kızının dağa kaçırılmasından sonra eşinin de rahatsızlandığını, hasta eşi ve engelli kızıyla eylemi sürdürdüklerini anlattı. Eşinin, engelli kızını evde yalnız bırakamadığını, bu nedenle eyleme birlikte geldiklerini belirten Biçer, şunları dile getirdi: "Çok zorluk çekiyorum. Dağa kaçırılan kızımın yanımızda olması gerekiyordu. Annesi ve ablası hasta. Engelli kızım, sürekli kız kardeşini sayıklıyor. 'Kardeşim gelmeden burada ayrılmayacağım, sen öldüğünde kim bana bakacak baba?' diyor. O kadar özlüyor ki sürekli dua ediyor. 'Bugün dua ettim, Gülcan kardeşim gelecek. Rüyamda kardeşimin geldiğini gördüm baba.' diyor. Ne olursa olsun buradan ayrılmayacağız. Çocuklarımız için eylemi sonuna kadar sürdüreceğiz." DOWN SENDROMLU OĞLUYLA NÖBETTE Anne Ayten Elhamam da 7 yaşındaki down sendromlu oğlu Ömer ile 4 yıl önce kandırılarak dağa kaçırılan evladı Bayram'a kavuşmak için eylemini sürdürüyor. Çok zorluk yaşadıklarını ifade eden Elhamam, çocuğunu haftanın belirli günlerinde devletin yardımıyla özel okula gönderdiğini söyledi. Ömer'i okula gitmediği günlerde evde kimse olmadığı için mecburen kendisiyle eylem yerine getirdiğini anlatan Elhamam, "Dağa kaçırılan oğlum, engelli kardeşine çok düşkündü. Ne suçumuz vardı, evlatlarımızdan ne istediler? 4 yıldır evladıma, kokusuna hasret kaldım. Engelli çocuğumla burada bekliyorum." ifadelerini kullandı. Ömer'in evde ağabeyinin fotoğraflarını görünce dönmesi için dua ettiğini dile getiren Elhamam, hem Ömer ile ilgilendiğini hem de evlat mücadelesi verdiğini kaydetti. Elhamam, "O zalimlerin elinden inşallah evladımı kurtaracağım. Onların hiç mi vicdanı yok? Evlatlarımızı versinler." dedi.
