28 Nisan Pazar 2024
2 yıl önce

Suriye muhalefeti, savaştırmak için kız çocuklarını kaçıran YPG/PKK'yı kınadı

Suriye muhalefetinin çatı kuruluşu SMDK'den yapılan yazılı açıklamada, PYD/YPG/PKK'nın Suriye'de işgal ettiği bölgelerde silahlı kadrosuna katmak için çocukları kaçırmayı sürdürdüğü bildirildi. Açıklamada, "PYD'li teröristler (21 Kasım'da) Haseke'nin Amuda ilçesinde 3 kız çocuğunu silah altına almak için kaçırdı. Koalisyon olarak terörist milislerin işlediği bu suçu kınıyoruz. Teröristlere sessiz kalan ülkelerin tutumunu da kınadığımızı belirtiriz." ifadeleri kullanıldı. YPG/PKK'lı teröristler, "çocuk savaşçı" kadrosu için 21 Kasım'da Haseke'nin Amuda ilçesinde 2006 doğumlu Hediyye Abdürrahim Anter, Evin Celal Halil ve Ayana İdris İbrahim'i kaçırmıştı. Daha önceki dönemlerde de Haseke'de çok sayıda çocuğu kaçırarak zorla silahlı kadrosuna katan YPG/PKK'lı teröristler, ağustosun başında 13 yaşındaki Simaf Muhammed Salih Osman ile 16 yaşındaki Ahed Abdülgani Emin'i, 23 Ağustos'ta da 16 yaşındaki Muhammed İbrahim Cafer ile 13 yaşındaki Vail Adnan İbrahim'i alıkoymuştu. YPG/PKK, kaçırdığı çocukları Haseke'deki sözde eğitim kamplarına götürüyor. YPG/PKK'NIN, ÇOCUKLARI "SAVAŞÇI" OLARAK KULLANMASI RAPORLARA YANSIMIŞTI Terör örgütü YPG/PKK'nın çocukları savaştırması, ABD Dışişleri Bakanlığının 26 Haziran 2020'de yayımladığı "2020 İnsan Kaçakçılığı Raporu"nda da yer almıştı. Raporda "YPG, Suriye'nin kuzeybatısındaki sığınma kamplarından 12 yaşındaki kız ve erkek çocuklarını bile zorla silah altına almaya ve kullanmaya devam etti." ifadesine yer verilmişti. Birleşmiş Milletler (BM) İnsan Hakları Konseyi, 16 Ocak 2020'de yayımladığı raporda YPG/PKK'lı teröristlerin, Suriye'de çocukları savaşçı olarak kullandığına dair yeni bulguları paylaşmıştı. BM Genel Sekreteri'nin "silahlı çatışmalarda çocuklar" konusundaki özel temsilcisi Virginia Gamba, 29 Haziran 2019'da BM Cenevre Ofisi'nde bir araya geldiği YPG/PKK elebaşılarından "Mazlum Abdi" kod adlı Ferhat Abdi Şahin ile "örgütün bünyesindeki çocuk savaşçıları bırakması için" eylem planına resmi törenle imza atmıştı. Sonrasında bu durumun son bulduğuna ilişkin BM veya diğer uluslararası kurumlarca herhangi bir rapor yayımlanmadı.

2 yıl önce

Diyarbakır annelerinden çocuklarına "teslim ol" çağrısı: “Ne olur geri dön”

Çocuklarının dağa kaçırılmasından HDP'yi sorumlu tutan ailelerin, 3 Eylül 2019'da başlattığı evlat nöbeti 818'inci gününde sürüyor. İzmir'den 7 yıl önce 19 yaşında kandırılarak dağa götürülen oğlu Abdulkadir için Tekirdağ'dan gelerek eylem yapan Esmer Kaman, çocuğunu almadan HDP il binası önünden ayrılmayacağını söyledi. 7 yıldır görmediği ve hiçbir haber alamadığı oğluna hasret kaldığını belirten Kaman, "Kadir oğlum bu yağmurda, çamurda, soğukta buradayım, seni bekliyorum. Ne olur geri dön. Senin yurdun, yerin burası. Babanla, kardeşinle seni bekliyorum. Burada seni bekleyeceğim." dedi. Kızı Zübeyde için oturma eylemi yapan Esmer Koç ise tek isteğinin çocuğuna kavuşmak olduğunu belirtti. Kızından 8 yıldır haber alamadığını dile getiren Koç, "Kızım yaşıyor mu yaşamıyor mu bilmiyorum." ifadesini kullandı. Koç, kızına seslenerek, "Kızım gel, teslim ol. Orası senin yerin değil. Senin yerin benim yanımdır." diye konuştu.

2 yıl önce

Rezaletin belgeleri ortaya çıktı! CIA çalışanları küçük çocukları böyle istismar etmiş

Bilgi Edinme Özgürlüğü Yasası (FOIA) davaları aracılığıyla yüzlerce dahili CIA raporunu elde eden BuzzFeed News, bazı raporlara yansıyan rezaletlerden birini kamuoyuyla paylaştı. 2004'ten 2019'a kadar uzanan belgeler ve bunlara erişim elde etmek yaklaşık on yıl sürdü. Belgelerde en az 10 CIA çalışanının çocuklara yönelik cinsel istismar suçlarına karıştığı, belge ve kanıtlara rağmen yalnızca birinin suçla itham edildiği tespit edildi. CIA REZALETİ GİZLEDİ Belgelere göre, 10 CIA görevlisinden biri "iki yaşında kimliği belirsiz bir kız çocuğunu istismar etti" ve altı yaşındaki bir çocuğu da istismar ettiğini itiraf etti. Çalışan ajanstan kovuldu, ancak hiçbir zaman suçlanmadı. İkinci bir çalışanın, kurbanların anneleri tarafından kaydedilen çocukların videolarını satın aldığı iddia edildi. Bu olay istifasına yol açtı, ancak yine herhangi bir şekilde suçlama yapılmadı. Bir diğer, aslında gizli görevdeki bir çocuğu istismar etmeye çalışırken yakalandı. Yine hiçbir suçlamada bulunulmadı. BuzzFeed'e göre, çocuklara yönelik cinsel suçlardan fiilen suçlanan tek CIA çalışanı da gizli materyalleri yanlış kullanmaktan soruşturma altındaydı. İsmi açıklanmayan eski bir yetkili BuzzFeed'e, CIA'nın olaylarla dahili olarak ilgilenmeyi tercih ettiğini çünkü bir suçla suçlanan çalışanların "kaynakları ve yöntemleri açıklamaya zorlanabileceğini" söyledi. İLK BELGELER DEĞİL Bu, CIA'de çocuklara yönelik cinsel suç sorununun ve teşkilatın bununla dışarıdan ilgilenme konusundaki isteksizliğini gösteren belgelerin ilk yayınlanışı değil. 2015 yılında Vice News, CIA'in personeli tarafından işlendiği iddia edilen çocuk istismarı ve çocuk pornografisi suçları hakkında bilgi sahibi olduğunu gösteren FOIA talepleri aracılığıyla da belgeler elde etti.

2 yıl önce

Evlat nöbetindeki baba: Eylemimizden rahatsız olanlar, çocuklarımıza işkence yapıyor

HDP İl Başkanlığı binası önünde Evlat Nöbeti tutan 247 ailenin, 3 Eylül 2019'da başlattığı oturma eyleminde 824'üncü güne girildi. Eylemi ilk başlatan Hacire Akar ile birlikte 33 aile, çocuklarına kavuştu. 2019'da kaçırılan oğlu Yusuf için nöbetini sürdüren Celil Begdaş, eylemlerinden rahatsız olan terör örgütünün çocuklarına işkence yapmaya başladığını belirtip, “Çocuklarımız kandırıldı. Teslim olan çocuklardan aldığımız bilgilere göre, bizim çocuklarımıza işkence yapıyorlar. Bizim eylemimizden rahatsız oldular. Artık bu binaya bile bakacak halimiz kalmadı” diye konuştu. CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun 'Helallik isteyeceğiz' sözünü hatırlatan Begdaş, “Kılıçdaroğlu ve Akşener’e sesleniyorum. 'Helal edin’ diyor. Biz hiçbir zaman onları helal etmiyoruz. Çocuklarımızı getirsinler. Bizim evlatlarımızdan ellerini çeksinler. Buranın bir kapısı Meclis, bir kapısı Kandil. Benim çocuğum bu binadan götürüldü. Yuvam dağıldı. Bu anaların, babaların evlatlarını versinler. Bunu bize yaşatmaya kimsenin hakkı yok. Çocuklarımıza işkence yapıyorlar, baskı kuruyorlar” dedi.

2 yıl önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan: Çocuklarımızı ve gençlerimizi camilerle ne kadar buluşturabilirsek geleceğimize o denli güvenle bakabiliriz

İşte Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamasından satırbaşları: Osmanlı'dan Cumhuriyet'e Diyanet İşleri Reisliği olarak geçen teşkilatın önemi ortaya çıkmaktadır. Din işlerinin en sağlıklı şekilde yürütülmesini sağlamaktadır. Bu kurumumuzu başkanlık düzeyine yükselterek yetkilerini genişlettik. FETÖ ile mücadelemizde Diyanet, çok önemli bir yere sahiptir. Salgın döneminde teşkilat mensuplarımızın büyük bir gayretle ifa ettiği hizmetler takdire şayandır. Sosyal medyada sıkça karşılaştığımız din görevlilerimize yönelik yalan, iftira amacı taşıyan kampanyaların asla moralinizi bozmamasını istiyorum. Bugün de yakın coğrafyalarımız başta olmak üzere pek çok yerde benzer sancılar yaşanmaya devam ediyor. Her ne kadar birileri epeyce süre milletimizi dininde uzak tutmak için uğramışsa da hamdolsun başarılı olamadılar. İlahiyet fakülteleri, imam hatip okulları ile camilerde verilen hasbi hizmetlerle milletimiz inancına sarılmıştır. Son dönemde Avrupa'da ortaya çıkan Peygamberimize yönelik saygısızlıklara karşı en güçlü tepki yine bizim milletimizden yükselmiştir. Benzer bir hadise beklemediğimiz şekilde bizim de başımıza geldi. Suriye'de kontrolümüzdeki okullarda dağıtılmak üzere hazırlanan kitaplarda peygamberimizin tasviri olarak yorumlanacabilecek kimi resimlerin olduğu tepsit edildi. Kitapların dağıtımı durduruldu, imha edilmek üzere toplatıldı. Henüz basılmamış başka kitaplar olduğu belirlendi. Yaşanan rezalette sorumluluğu olan herkesle ilgili soruşturma başlatıldı.  Sorumlu olduğum yönetimde ortaya çıkmasından dolayı ziyadesiyle üzüntülüyüm. Bu vahim durum karşısında inşallah gereken hızla yerine getirilecek. Camilerimize sahip çıkmak, ihya etmek temel görevlerimizden birisidir. Bunun yolu ise buraları tekrar eğitimin, ilim ve irfanın merkezi haline getirmekten geçmektedir. Çocuklarımızı ve gençlerimizi camilerle ne kadar buluşturabilirsek geleceğimize o denli güvenle bakabiliriz. Aynı durum vatandaşlarımızın yoğun olarak yaşadığı yurtdışındaki yerler için de geçerlidir. Asıl sorumluluğumuz insanların kalbini ve zihnini allah sevgisi ile aydınlatmaktır. Kimi cahil, gafil birilerinin insanlarımızın zihinlerini bulandırmasına da ancak bu şekilde engel olabiliriz.

2 yıl önce

Muş'ta çocuklarını terör örgütünden kurtarmak isteyen ailelerin sayısı artıyor

Çocuklarının dağa kaçırılmasından HDP'yi sorumlu tutan Diyarbakır annelerinin 3 Eylül 2019'da başlattığı evlat nöbetinin ardından Muşlu aileler de 7 Nisan'dan bu yana yaptıkları eylemlerini kararlılıkla sürdürüyor. Evlatlarına kavuşma ümidiyle çarşamba günleri HDP İl Başkanlığı binası önünde bir araya gelen ailelerin sayısı her geçen hafta artıyor. Kentte iki ailenin başlattığı oturma eylemine katılanların sayısı, bu hafta iki ailenin de katılımıyla 23'e yükseldi. Evlatlarına kavuşacakları günün hayaliyle yaşayan aileler, eylemlerinde hem terör örgütüne tepkilerini dile getiriyor hem de teslim olmaları için çocuklarına seslerini duyurmaya çalışıyor. "SAYIMIZIN ARTMASI BİZE MORAL OLUYOR" Oğlu Ersin Koçhan için eylem yapan Ayten Koçhan, AA muhabirine, çocuğunun 7 yıl önce Bursa'dan kaçırıldığını söyledi. Evlatlarına kavuşma ümidiyle her hafta HDP binası önünde ailelerle bir araya geldiklerini anlatan Koçhan, "Her geçen gün aile sayısı artıyor. Bu bizi mutlu ediyor. Oğlum, beni duyuyorsan gel teslim ol. Onların size faydası yok. Burada 23 aile olduk. Kar kış demeden evlatlarımızı burada bekleyeceğiz. Gelin devletimize teslim olun. Bayrak üstüne bayrak, devlet üstüne devlet olmaz yavrum, gel teslim ol. Beni görüyorsan kaç gel. Yolunuz yol değil, onlar sizi kandırıyor." diye konuştu. Naciye Sönmez Yıldız ise oğlunun 15 yaşındayken Bitlis'in Tatvan ilçesinde okurken kaçırıldığını belirtti. Evladını HDP'den isteyen Yıldız, "Burada her geçen gün aile sayımız artıyor. Her gün burada büyüyoruz. Her gün sesimiz artıyor. İki aile daha bize katıldı. Çocuğum orada, günah. Zavallı oğlum orada ne yapıyor? Bizim çocukların orada işi yok. Her gün oğluma dağda işkence yapıyorlar. Oğlumun babası yok." dedi. "KARDEŞİM GELENE KADAR BURADA OTURACAĞIZ" 2014'te kandırılarak dağa götürülen kız kardeşi Gülizar için eyleme yeni katılan Ayhan Karakaya da tepkisini ve talebini dile getirdi. Bulanık ilçesinden eyleme katıldığını belirten Karakaya, "Kardeşim, geri gel. Gelene kadar burada eylemimizi sürdüreceğiz. Kardeşim inşallah sesimi duyar gelir. İstanbul'da terör örgütü PKK tarafından kaçırıldığını biliyoruz. Kardeşimin evi İstanbul'daydı. 27 yaşında kaçırıldı. Burada ilk defa eyleme katıldım. Kardeşim gelene kadar burada oturacağız. Kardeşim sana sesleniyorum, evine gel." ifadesini kullandı. Kardeşi Atilla için eyleme katılan Ümit Özcan da ilk olarak HDP binası önünde Teker ailesiyle eyleme başladıklarını anlattı. O günden bu yana 21 ailenin daha kendilerine destek vererek eyleme katıldığını aktaran Özcan şunları kaydetti: "Kar, çamur yağmur demeden bu eyleme devam edeceğiz. Kardeşimi HDP ve PKK'dan istiyorum. Evlatlarımız gelene kadar eyleme devam edeceğiz. Allah devletimizden, sayın Cumhurbaşkanımızdan ve İçişleri Bakanımızdan razı olsun. İlk günden bu yana bize destek verdiler. Kardeşim, gel orası senin yerin değil. Senin yerin Türkiye Cumhuriyeti'nin yeridir. Devletine ve polisine teslim ol. Orası senin yerin değil. Seni orada kullanıyorlar. Her gün aile sayısı artıyor. Biz de mutlu oluyoruz. Bilsinler ki biz azalmıyoruz, gittikçe çoğalıyoruz."

2 yıl önce

Muş'ta çocuklarını terör örgütünden kurtarmak isteyen ailelerin sayısı 24'e yükseldi

Çocuklarının dağa kaçırılmasından sorumlu tuttukları HDP'nin Muş il binası önünde her hafta çarşamba günü bir araya gelen aileler, bugünkü eylemde "Yavrumu verin bana", "Anneler direniyor", "Artık yeter, yakamızdan düşün", "Yeter artık evlatlarımızı bırakın" ve "Evlatlarımızı vereceksiniz" yazılı pankartlar açtı. Çocuklarının fotoğraflarını taşıyan anne ve babalar, HDP aleyhine slogan attı, tepkilerini dile getirdi. Dağa kaçırılan kardeşi için eyleme yeni katılan Mustafa Çelik, gazetecilere, kardeşinin 27 yaşındayken İstanbul'da kaçırıldığını söyledi. Yıllardır kardeşini aradığını ifade eden Çelik, "22 yıldır kardeşimden haber alamadım. Hayatta ise bana ulaşsın, gelsin devlete sığınsın." dedi. Şemsettin Özcan da 35 haftadır yürüttükleri eyleme bir ailenin daha katılmasıyla sayılarının yükseldiğini belirtti. Kar kış demeden eylemlerini sürdüreceklerini aktaran Özcan, şunları kaydetti: "Biz çocuklarımızı HDP'den istiyoruz. HDP Kürt değil, Kürt olsa o da burada olurdu, gelip derdimizi sorardı. Çocuklarımızı götürüp satıyorlar. Onların çocukları çalışıyor, bizim çocuklarımız dağ başında. Bunu kabul etmiyoruz. Çocuğumuzu HDP'den alıncaya kadar burayı terk etmeyeceğiz. HDP arada bize haber gönderiyor, 'niye oraya gidiyorsunuz' diyor. Sesimizi duyuyorsanız gelin teslim olun. Sizi kandırıp götürmüşler. Türkiye'de tek bir bayrak var. Bunlar bizi Suriye gibi yapmak istiyor." Anne Ayten Koçhan ise "Bu hafta eyleme yeni katılan aile ile sayımız 24'e yükseldi. Oğlum sizleri bekliyoruz. Çocuklarımızı istiyoruz. Siz gelene kadar burada bekleyeceğiz. Gelin, korkmayın, teslim olun. Yeter artık anne ve babalar ağlamasın." diye konuştu. Terör örgütünden kaçan Ö.S, annelere destek verdi İstanbul'da 2014 yılında kandırılarak dağa götürülen ve 2018'de terör örgütünden kaçarak güvenlik güçlerine teslim olan 23 yaşındaki Ö.S. de ailelere destek vererek, teröristlere teslim olmaları için çağrıda bulundu. Çadırı ziyaret eden Ö.S, eyleme katılan annelerin elini öptü. Terör örgütünde bulunduğu dönemde işkence gördüğünü anlatan Ö.S, "Bir sürü şey söylüyorlar 'devlet, işkence yapıyor' gibi. Hiçbiri yok. Ben 3 yıldır dağdan geldim ailemin yanındayım. Dağdaki gençlere sesleniyorum; Annenizin yanına gelin. Anneniz, babanız perişan oluyor. Anne babanızı üzmeyin. Dağdayken gördüğüm işkence nedeniyle psikolojim bozuldu." ifadelerini kullandı. Dağa gittiği ve ailesini üzdüğü için pişman olduğunu dile getiren Ö.S, şunları söyledi: "Sizin için yanan burada gördüğünüz anne ve babalar, başka kimse değil. Dağda ayaklarım zincirdeydi ve 8 kişi beni döverek hücreye soktu. Günde sadece bir defa yemek veriyorlardı. Dağda yanımda 20'den fazla insan vardı ve hepsi geri gelmek istiyordu. Orada cinsel taciz var, ben kendi gözümle gördüm. 10 dakikadır burada anneleri dinliyorum, ciğerim yanıyor."

2 yıl önce

2 pitbullun saldırısına uğrayan çocuk, ağır yaralandı! Valilik: 6 kişi gözaltına alındı

Valilik tarafından yapılan açıklamada, Şahinbey ilçesinde dün bir sitede oturan 5 kişiye ait pitbull cinsi 2 köpeğin, site çalışanının çocuğunu baş ve boğaz bölgesinden hayati tehlike oluşturacak şekilde yaraladığı belirtildi. Söz konusu yaralı çocuğun olayın ardından hastaneye sevk edildiği aktarılan açıklamada, şunlar kaydedildi: "Çocuğun tedavisine devam edilmektedir. Olaya karışan iki köpek, Doğa Koruma ve Milli Parklar Şube Müdürlüğü tarafından Gaziantep Büyükşehir Belediyesi Hayvan Barınağı ve Rehabilitasyon Merkezine teslim edilmiştir. Olayla ilgili 5 şüpheli ve site güvenlikçisi toplam 6 kişi gözaltına alınmıştır. Adli ve idari süreç devam etmekte olup, yaralı çocuğun tedavisi ve sonrası Valiliğimiz tarafından takip edilecektir."

1 2 3 4 5 6 7 8 ... 23 24