Son Dakika:
İzmir'in Menemen ilçesinde geçtiğimiz Pazar günü ilçeye bağlı Yahşelli Mahallesi'nde, düğün konvoyu sokağa geldiği esnada sokakta bekleyenler ve konvoyda otomobillerden inen kişiler, ellerindeki pompalı tüfekle havaya ardı ardına ateş açmaya başladı. O anlar bir vatandaş tarafından cep telefonu kamerası ile görüntülenirken, ateş açıldığı esnada yakındaki bir evin balkonunda çocukların bulunması dikkat çekti. Olayda herhangi bir ölen ya da yaralanan olmazken, jandarma ekipleri kimlikleri belirlenen şüphelileri yakalamak için çalışma başlattı. Başlatılan çalışmalar sonucunda, görüntülerden kimlikleri belirlenen Y.T., M.Y. ve M.Ö. olayda kullandıkları silahlarla birlikte gözaltına alındı. "Ruhsatsız tüfek bulundurmak ve taşımak" suçlarından toplam 2570 TL idari para cezası uygulanan şüpheliler hakkında "genel güvenliği tehlikeye sokmak" suçlamasıyla adli işlem başlatıldığı bildirildi. Şüphelilerin jandarmadaki işlemleri sürdüğü öğrenildi.
Çocuklarının dağa kaçırılmasından HDP'yi sorumlu tutan Diyarbakır annelerinin 3 Eylül 2019'da başlattığı oturma eylemi 940. gününde sürüyor. Manisa'dan gelen Sudrettin Yardımcı 2016'da 23 yaşındayken dağa götürülen oğlu Seyithan, Kudret Aslan 2013'te 16 yaşındayken dağa kaçırılan oğlu Ömür, Veysi Doğan 1993'te 15 yaşındayken kaçırılan kardeşi Gülseren, Vahdettin Şenol 1993'te 20 yaşındayken götürülen kardeşi Yasin ve H.A. 22 yaşındayken kaçırılan kardeşi G.A. için oturma eylemine dahil oldu. Yeni katılan aileleri ellerinde pankartlarla karşılayan aileler, "Kahrolsun PKK, iş birlikçi HDP" sloganları attı. Aileler adına açıklama yapan Vahdettin Şenol, eylemi başlatan ve birçok çocuğun dönmesini sağlayan Diyarbakır annelerine teşekkür etti. Ailelerin eyleminin kendilerine cesaret verdiğini söyleyen Şenol, "Kardeşim için buraya geldim. Tüm ailelere, annelere teşekkür ederim. Burada durarak bize yol gösterdiler. Kardeşimi PKK götürdü. Şimdiye kadar haber alamadım. Kahrolsun PKK diyorum. Yandaşları da öyle kahrolsun. Kardeşim için sonuna kadar eylemi sürdüreceğim." ifadelerini kullandı. Şenol, çocuklara örgütten kaçarak güvenlik güçlerine teslim olmaları çağrısında bulundu.
Diktatör Esed’in katliamlarından kaçarak Türkiye’ye sığınan Suriyeli mülteciler, Türkiye’deki ırkçıların ve oy peşinde koşan siyasilerin hedefi olmaya devam ediyor. Siyasi geleceklerini yabancı düşmanlığı üzerine inşa eden Ümit Özdağ gibi isimlerin bu defa hedef tahtasında 7 yaşındaki Suriyeli çocuklar var. FETÖ DESTEĞİYLE ALGI OPERASYONU Geçmişte FETÖ’nün önde gelen medya yüzlerine ‘algı yönetimi ve propaganda’ eğitimi veren Ümit Özdağ ve çetesi, sosyal medya üzerinden açtıkları ‘haber sitesi görünümlü’ hesaplarla Türkiye’de kin ve neftet duygularını körüklemek için yoğun çaba harcıyor. FETÖ mensupları tarafından kurulan bot hesaplarla bir anda geniş bir kitleye ulaştırılan haberlerde bazen akıl ve mantık devre kışı kalıyor; ancak bu defa ahlak da devre dışı kaldı. 7 YAŞINDAKİ SURİYELİ ÇOCUĞU İŞKENCECİ İLAN ETTİLER İlkokul birinci sınıfa giden 7 yaşındaki çocuklar arasındaki kavgayı “Suriyeli çocuk Türk çocuklara şiddet ve işkence uyguladı” başlığıyla veren provokatör hesabı Ümit Özdağ anında alıntılayarak “Bunu yazınca ırkçı mı oluyoruz? Hadi oradan! Zafer Partisi Türk çocuklarının okullarda ve sokaklarda Suriyeli çeteleri tarafından terörize edilmesine son verecek. Hukuk hakimiyseniz ve sokaklarımızda huzur, çocuklarımız İçin emniyet istiyoruz” ifadelerini kullandı.
Cumhuriyet Caddesi'nde bir araya gelen aileler, ellerinde "Hakkari anneleri, Diyarbakır anneleri ile omuz omuza evlat nöbetinde" yazılı pankart, dövizler, Türk bayrakları ve çocuklarının fotoğraflarını taşıdı. HDP ve terör örgütü PKK aleyhine slogan atarak parti binasının önüne kadar yürüyen aileler, çocuklarına seslerini duyurmaya çalıştı. Eşinin kardeşi PKK tarafından dağa kaçırılan Leyla Çiftçi, grup adına yaptığı açıklamada, azimle seslerini yükselten anneler sayesinde terör örgütünün elinde bulunan evlatlarını kurtaracaklarına inandıklarını söyledi. Evlat nöbetindeki tüm annelerle birlikte terörün son bulmasını istediklerini aktaran Çiftçi, şunları kaydetti: "Teröre lanet ediyoruz. Bizler buradan yılmadan, yıkılmadan tüm Türkiye'ye sesleniyoruz, gün birlik, beraberlik günüdür. Başta Hakkari halkı olmak üzere tüm halkımız artık uyansın. Hain PKK'nın ve taşeronlarının gerçek yüzünü görsün. Hakkari anneleri olarak buradan çağrımızdır, bizlere katılın, bu haklı davamızı birlikte büyütelim. Çocuklarımızla mutlu yarınlara kavuşalım. PKK kaybedecek, anneler kazanacak. PKK kaybettiği zaman hiçbir annenin yüreği yanmayacak, kan ve ölümler son bulacaktır." Ailelerin eylemine bazı şehit yakınları da destek verdi.
Çocuklarına kavuşma ümidiyle Diyarbakır annelerinin başlattığı eyleme destek veren aileler, her hafta çarşamba günü yaptıkları eylemi devam ettirdi. Yeni katılan aileyle birlikte HDP il binası önünde bir araya gelen anne ve babalar, "Halk Düşmanı Parti", "Evlatlarımızı vereceksiniz", "Ha HDP ha PKK", "Türk-Kürt kardeştir, HDP kalleştir", "Halkı dolandıran parti" "Yavrumu verin bana", "Anneler direniyor", "Artık yeter yakamızdan düşün" ve "Yeter artık evlatlarımızı bırakın" yazılı pankartlar açtı. Çocuklarının fotoğraflarını ellerinden düşürmeyen aileler, evlatlarına teslim olmaları çağrısında bulundu. Oğluna kavuşma ümidiyle eyleme yeni katılan anne Zübeyde Akkoyun, Erzincan Binali Yıldırım Üniversitesinde eğitim gören oğlundan 7 yıldır haber alamadığını söyledi. Evladına teslim olması için çağrıda bulunan Akkoyun, "Oğlum sabah kahvaltısını yapıp evden çıktı ve bir daha dönmedi. Oğlum sesimi duyuyorsan, nerede olursan ol gel. Seni çok özledim. Ben, baban, kardeşlerin dört gözle seni bekliyoruz. Beni seviyorsan gel." dedi. "KİMSE DERDİMİZİ, ACIMIZI BİLMİYOR" Anne Naciye Sönmez Yıldız ise 53 haftadır HDP önünde evlat nöbeti tuttuklarını belirtti. Çocuğunu HDP'den istediğini dile getiren Yıldız, şunları kaydetti: "Çocuklarımız neredeyse bize geri göndersinler. Biz evlatlarımız için burada bekliyoruz. Kimse derdimizi, acımızı bilmiyor. Bu dert, bu acı artık bitsin. Bir aile daha aramıza katıldı. Herkes evladını istiyor. Evlatlarımızın orada olmasının kimseye bir hayrı yok. Evlat acısı zor. Allah kimseye göstermesin. Biz bu acıyı çekiyoruz. Çocuğum gelinceye kadar eyleme devam edeceğim." Anne Gülbahar Teker de Muş'ta ilk eylemi Özcan ailesiyle başlattıklarını ifade ederek, "Gün geçtikçe ailemiz büyüyor. Biz tek çocuk bile dağda kalmayıncaya kadar beklemeye devam edeceğiz. Biz gitmiyoruz, kimseden de korkmuyoruz." diye konuştu.
23 Nisan kutlamaları kapsamında Ukrayna'dan Sakarya'ya getirilen 113'ü yetim çocuk, 63'ü bakım personelinden oluşan 176 kişilik kafilenin bulunduğu otelde etkinlik düzenlendi. İyilik Melekleri Derneği ve eğitimci Emine Aracı'nın organizasyonunda düzenlenen etkinliğe, İl Göç İdaresi ve Kızılay yetkilileri de katıldı. Saygı duruşunda bulunulmasıyla başlayan programda iki ülkenin milli marşları seslendirildi. Ellerindeki Türk bayraklarını sallayan Ukraynalı çocuklar, etkinlikte şarkı söyledi, dans ve jimnastik gösterileri sundu. İki ülkenin müzikleri eşliğinde dans eden çocuklar, otel bahçesine kurulan şişme oyun parkında gönüllerince eğlendi. İl Göç İdaresince çocuklara içinde boyama kitapları, defter, kalem bulunan "uyum"un tersten yazılışı olan "MUYU" maskotlu çanta ve oyuncak dağıtıldı. "TÜRKİYE'YE MİSAFİRPERVERLİKLERİ İÇİN MİNNETTARIZ Ukrayna Grup Sorumlusu Svetlana Homm, 23 Nisan gününü çocuklarla paylaşmaktan mutluluk duyduklarını söyledi. Homm, Türkiye'ye misafirperverliği dolayısıyla minnettar olduklarını belirterek, "Burada bulunmamızı destekleyen, bizlere yardım eden devlet kuruluşlarına teşekkür etmek istiyorum. Ayrıca bu bayramı bizim için organize eden otel çalışanları ve derneklere teşekkür ederiz. Yaşasın Ukrayna, yaşasın Türkiye." diye konuştu. Otelin genel koordinatörü Kamil Özkan ise 23 Nisan'ın öneminden bahsederek, "23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı dolayısıyla barışın, dostluğun, kardeşliğin, dayanışmanın, birlikteliğin fotoğrafını vermenin sevinci, mutluluğu ve heyecanı içindeyim. Mustafa Kemal Atatürk 'Yurtta barış, dünyada barış' ilkesi içinde 23 Nisan'ı çocuklara bayram olarak armağan etmiştir. Yaşasın Ukrayna ve Türkiye halklarının kardeşliği, yaşasın Ukraynalı ve Türkiyeli çocuklar." ifadelerini kullandı. "ÇOK MUTLU OLDUK" Çocuklardan Aleksandr Kolsov, Türkiye'nin her şeyini çok sevdiğini, doğasını, parklarını ve oyun alanlarını beğendiğini anlattı. Kolsov, 23 Nisan'ı burada öğrendiğini dile getirerek, "Bugün gösteri yaparken, alkış alırken bayramı burada hissettik. Etkinliğe iştirak ettiğim için çok mutluyum. Bütün ülkelerde barış olsun, savaşlar olmasın, çocuklar ağlamasın." diye konuştu. Kamila Babenko, kutlamaların güzel geçtiğini aktararak, "İstiyorum ki bütün dünya çocukları anne ve babalarının yanında olsun, savaş olmasın. O günleri kendi memleketlerinde kendi evlerinde geçirsinler istiyorum. Bugünü Türkiye'de ilk kez kutluyoruz. Çok farklı ilgi gördük. Oyun oynadığımızda, şarkı söylediğimizde herkes çok alkışladı. Çok mutlu olduk." ifadelerini kullandı.
Suriye'deki savaş nedeniyle mağdur olan çocuklar için 49. Komando Tugay Komutanlığının koordinesinde, Mardin Valiliği ve Milli Eğitim Müdürlüğünün desteğiyle 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı kapsamında "Çocuk Şenliği" düzenlendi. Suriye'nin Haseke iline bağlı olan ve Barış Pınarı Harekatı'yla terör örgütü YPG/PKK'dan temizlenen Rasulayn ilçesindeki 5 köyden 100 çocuk, etkinlik kapsamında, öğretmenleri eşliğinde zırhlı araçlarla Mardin'in Kızıltepe ilçesindeki Şehit Çoban Hudut Karakolu bölgesindeki güvenlik noktasına getirildi. Yeni tip koronavirüs tedbirleri kapsamında ateşleri ölçülen çocuklara ilçe merkezinde bir okulda kıyafet ve ayakkabı hediye edildi. Okulda kahvaltı yaptıktan sonra düzenlenen etkinliklere katılan çocuklar, robotik kodlama alıştırmaları ve resim yaptı, basketbol ve masa tenisi oynadı. Mardin'de Aziz Sancar Bilim ve Sanat Merkezindeki planetaryumda İl Milli Eğitim Müdürü Murat Demir'in de katılımıyla uzay deneyimi yaşayan öğrenciler, uzayda gezegenlerin arasında sanal gezintiye çıkarıldı. Merkez Artuklu ilçesinde bir restoranda yemek yiyen çocuklar, daha sonra lunaparkta eğlenceli zaman geçirdi. "TÜRK ASKERİNE TEŞEKKÜR EDİYORUZ" Suriyeli öğretmenlerden Felek Hamdoş, Arapça yaptığı açıklamada, çocuklarla Rasulayn'dan geldiklerini, çocukların Mardin'de çok güzel vakit geçirdiğini söyledi. Sunulan bu fırsat için Türkiye'ye teşekkür eden Hamdoş, "Türk askeri çocuklarımızı Mardin'e getirdi, gezdirdi. Çok mutlu oldular, çok sevindiler. Türk askerine çok çok teşekkür ediyoruz. Allah onlardan razı olsun, onları muvaffak etsin." dedi. Suriyeli çocuklardan Sidra İsmail Hicri, Türk askerleriyle Türkiye'ye geldiklerini ve burada güzel vakit geçirdiklerini belirterek, "Bizleri çok mutlu ettiler. Türk askeri hep yanımızda oldu. Onlara çok teşekkür ediyoruz." diye konuştu. Musap Hamdoş da çok mutlu bir gün geçirdiklerini dile getirerek, "Burada çok mutlu olduk, bayram gibi bir gün geçirdik. Allah Türk devletini ve Türk askerini korusun." ifadelerini kullandı. Etkinliğin ardından çocuklar ve 5 öğretmen, ülkelerine uğurlandı.
Cumhuriyet Halk Partisi'nin (CHP) yönetimindeki İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nde personele verilen yemekte skandal anlar yaşandı. Çocuklarıyla birlikte oruçlarını açmak için gelen 1.500 - 2.000 personel aç kaldı. "ÇOCUKLARIMIZLA GELDİK, HEPİMİZ EKMEK YİYORUZ" Sadece ön masalarda oturanlara iftar menüsü dağıtan İBB, arka masadaki personellerine yemek vermedi. O anları cep telefonu kamerasına alan çalışanlar "Çocuklarımızla geldik. Bir sürü kişiyi çağırdılar ama yemek yok. Herkes ekmek yiyor." dedi. SOSYAL MEDYADAN İMAMOĞLU'NA TEPKİ YAĞDI Sosyal medyada da paylaşılan videoya çok sayıda yorum geldi. Vatandaşlar 2 bin kişiye bile yemek dağıtamayan İBB'yi eleştirdi. İşte İBB'nin skandal iftarına gelen yorumlar... https://twitter.com/sadeceederyaa1/status/1520523852270424067?s=21&t=1mpAqE9aesSO5sRRFTd8vQ https://twitter.com/ozdenligokhan/status/1520683812967096320?s=21&t=B8JwSCQLEZvkawvuG8p_8g https://twitter.com/gundemiinozeti/status/1520727388744826881?s=21&t=45phX-Rz1IbBcBszeUQLeQ
