03 Mayıs Cuma 2024
2 yıl önce

BioNTech'in kurucuları Özlem Türeci ve Uğur Şahin Atatürkçü Düşünce Derneği'nin 'Yılın Atatürkçüsü Ödülü'nü reddetti

ADD yönetimi ve BioNTech firması arasındaki ödül yazışmalarının açıklanmasının gerektiğini söyleyen Faraç, "Atatürk gibi bir deha adına verilecek ödülün reddedilmesinin, bir bilim kuruluşu açısından ne gerekçesi olabilir acaba?" diye sordu. Faraç yazısının devamında ise, "Bilinen bir şey var ki; iki Türk bilim insanının yılın Atatürkçüsü ödülünü reddetmesi üzerine, ADD  yönetimi, "bilim kategorisi"ni ödül listesinden çıkartmak zorunda kalmış..." ifadelerini kullandı. Mehmet Faraç'ın "Atatürkçülük ödülünü kim reddetti?.." başlıklı yazısının ilgili bölümü şöyle: "Örneğin; Koronaya karşı ürettikleri aşı nedeniyle dünyaca ünlenince, kamuoyunun büyük ilgi ve destek gösterdiği Türk bilim insanları Uğur Şahin ve Özlem Türeci, "yılın Atatürkçüsü" ödülünü reddetmişler... ADD yönetimi ile BioNTech firması arasında, bu konudaki yazışmalar keşke açıklansa da, Türk halkı red gerekçesini öğrenebilse!.. Ne dedi acaba BioNTech, "bu tür ödülleri sadece bilimsel kuruluşlar üzerinden kabul ediyoruz" mu dedi?.. "Benim manevi mirasım ilim ve akıldır. Beni benimsemek isteyenler, akıl ve ilmin rehberliğini kabul ederlerse, manevi mirasçılarım olurlar" diyen Atatürk gibi bir deha adına verilecek ödülün reddedilmesinin, bir bilim kuruluşu açısından ne gerekçesi olabilir acaba?.."

2 yıl önce

Nobel ödüllü Aziz Sancar, kansere ilişkin heyecan verici araştırmasını Türkiye'ye taşıma müjdesi verdi

Milli Eğitim Bakanlığının (MEB) davetiyle Ankara'daki Aziz Sancar Eğitim Kampüsü'nün açılış törenine katılmak üzere Türkiye'ye gelen Aziz Sancar, AA muhabirine, bilimsel çalışmalarına ilişkin açıklama yaptı. Nobel ödülüne konu olan araştırmasının dışında, cüzdanında taşıdığı ve "Piri Reis Haritam" adını verdiği 2015'teki çalışmasına ilişkin Sancar, "O haritayı kullanarak kanserde biyolojik saatin etkisini araştırıyoruz. Kanserli dokularla, normal dokulara hangi zaman diliminde daha fazla zararı oluyor, hangi zaman diliminde daha az zararı olacak onu araştırıyoruz ve kanser tedavisinde saati kullanarak tedaviyi optimize etmeye çalışıyoruz. Bu çalışma devam ediyor." dedi. Sancar, kanser tedavisinde biyolojik saatin etkisine ilişkin son makalelerini geçen yıl aralık ayında yayımladıklarını bildirdi. "BİYOLOJİK SAATLE İLGİLİ BAZI YAYINLAR İNSANLARI ÇOK YANILTTI" Sancar, bu konuda hem ABD hem Fransa'dan çok yayın yapıldığını aktararak, şöyle devam etti: "Bu kanser ilacını şu saatte versen, bu kanser ilacını sabah versen, bunu akşam versen 10 fark daha iyi netice alırsın diye... Ama onlar doğru çıkmadı ve insanları çok yanılttılar. Onlar da bilim adamı fakat bilim adamının da sorumlu olması lazım. Doğru dürüst kontrol yapmadan yani gelişigüzel bilim yapmamaları lazım. 'Bu çalışmalar yanlış ve yaymayın.' dedik. Çünkü bu konuda çalışan insanlar en az 5-6 kişi var, fakat biyolojik saat konusunda çalışan yüzlerce kişi var. Onlar, kanserle ilgili makaleyi okuyor, ayrıntılarını bilmiyor, o adamın söylediğini aynen tekrarlıyor. İyice inceleyip bu doğru mu yanlış mı bakmıyor. Bilim demek bir deneyin tekrarlanabilmesi demektir, bir deney tekrarlanamazsa bilim değildir. O bakımdan Türkiye'den bana çok e-mail, mektup gelir, 'hocam ben bir ilaç buldum, kanseri tedavi ediyor' filan diye. Kardeşim sen bunun kontrolünü yaptın mı? Kaç kişi tedavi edildi, vermezsen kaç kişi öldü, verdiğinde kaç kişi kurtuldu? Bilim budur ve biyolojik saatte o sorun oldu." Bu konudaki bazı yayınlarda, "Bağırsak kanserlerinde sabah şu ilacı versek, akşam şu saatte ilacı versek yüzde 28 tedaviye faydası oluyor." denildiğini aktaran Sancar, "Adam namuslu bir dereceye kadar, bu erkeklerde oluyor, aynı rejimi kadınlarda verince kadınların daha erken ölümüne sebep oluyor ama onu derlemelerde yazmıyor. Derlemelerde herkes, erkeklerdeki pozitif etkiyi söylüyor ama kadınları öldürdüğü söylenmiyor. Bu konuda yaptığımız bir derleme, Science Magazin'de çıktı. Editöre telefon ettim, bu gibi yanlışlıklar var, millete yanlış bilgiler veriliyor, bunu düzeltmemiz lazım dedim." diye konuştu. Sancar, aralıkta yayımladıkları son makalelerinde bağırsak kanserini farelerde büyüttüklerini, sisplatin isimli ilacı verdiklerini ve farelerin normal ve kanserli dokularındaki tahribatı karşılaştırdıklarını belirterek, "Şimdi farelerde tabii normal dokularda, sirkadiyen saat ile onarım gün içinde azalıp yükseliyor fakat farelerde ürettiğimiz insan kanserleri bütün gün aynı şekilde öldürülüyor. O bakımdan onu kullanarak sisplatin ilacının daha etkili saatlerini bulmaya çalışıyoruz." dedi. İnsanda araştırma yapmak için yüzlerce gönüllünün gerektiğine işaret eden Sancar, bunun için izin almanın kolay olmadığının altını çizdi. KANSERE İLİŞKİN SON ÇALIŞMASINI İLK KEZ DUYURDU Aziz Sancar, çok yeni bir çalışmasını da ilk kez duyurarak, "Türkiye'ye gelmeden bir gün önce çok yeni bir şey keşfettik. Bu bilimsel, temel bir araştırma metodu, yani kanseri tedavi edecek değil ama bizim için bir bilim insanı olarak çok heyecan verici bir gelişme." dedi. Çalışmasının kanser tedavisine bir etkisinin olup olmayacağının sorulması üzerine Sancar, "Her şey kanser tedavisinde kullanılabilir. Bu çalışma DNA onarımı ile ilgilidir ve yeni bir metottur ve onu ben Türkiye'ye bir yıl içinde aktarabileceğim." dedi. Yaptığı bu çalışmanın makalesi henüz yayımlanmadığından detaylı bilgi paylaşmasının doğru olmayacağını dile getiren Sancar, "Neticeyi ABD'den ayrıldığım günden bir gün önce aldık. Öğrencim, çocuğu olmuş ve hastaneden çıkmıştı, biliyordu Türkiye'ye gelmeden önce neticeyi görmek isteyeceğimi. Onun için evde oturmuş, bilgisayarla dataları araştırmış ve hemen bana gönderdi. 'Türkiye'ye gideceksin ve merak edeceğini biliyorum, sonuçları bilmeni istiyorum.' dedi." ifadelerini kullandı.

2 yıl önce

Türkiye sınır güvenliğini en üst düzeye çıkarıyor! Modüler beton duvar, devriye yolu 750 PÖH görevlendirildi

Suriye ve Afganistan'daki gelişmeler sürerken Türkiye, düzensiz göçle mücadele kapsamında sınır güvenliğini en üst düzeye çıkarmak için çalışmalarını sürdürüyor. Bu kapsamda bugüne kadar 911 kilometrelik Suriye sınırının 873 kilometrelik bölümü güvenlik duvarlarıyla örüldü. Ayrıca Suriye'den kaçan savaş mağdurlarını sınırların gerisinde güvenli alanlarda tutabilmek için insani yardım kuruluşlarının da desteğiyle Fırat Kalkanı Harekatı bölgesinde 248 farklı noktada briket evler inşa edildi. Afganistan'dan kaçan ve İran sınırı üzerinden Türkiye'ye yasa dışı yollarla geçmek isteyenlerin girişlerinin engellenmesi için de tedbirler en üst seviyeye çıkarıldı. Buna yönelik olarak İran sınırının Ağrı, Hakkari, Iğdır ve Van illerini kapsayan bölümünde bugüne kadar 191 kilometrelik güvenlik duvarı ve devriye yolu yapımı, aydınlatma, kamera ve termal algılayıcıların kurulumları tamamlandı. Hakkari ve Van sınır hattında devam eden 50 kilometrelik güvenlik duvarı ve devriye yolu yapımı devam ediyor. Sınır güvenliğine yönelik aydınlatma sistemi çalışmaları da büyük oranda sonlandırıldı. Bu çerçevede 575 kilometre aydınlatma, 137 kilometre enerji nakil hattı, 101 kilometre tel-çit/panel sisteminin kurulumu bitirildi. Kilis-Suriye sınırının 37 kilometrelik kısmı ile Gaziantep-Suriye sınırının 30 kilometrelik kısmında aydınlatma sistemi kurulumuna yönelik çalışmalar sürüyor. SINIRLAR KAMERALAR VE TERMAL ALGILAYICILARLA İZLENİYOR Ağrı, Ardahan, Hatay, Iğdır ve Şanlıurfa sınır hattında tamamlanan 153 kilometre uzunluğundaki aydınlatma sistemine ilave edilen kamera ve termal algılayıcı sistemler ile hudut birliklerinin gözetleme imkanı ve kabiliyeti artırıldı. Hatay-Suriye sınırının 10 kilometrelik kısmında aydınlatma, kamera ve termal algılayıcılardan oluşan güvenlik sistemlerinin kurulumuna devam ediliyor. Bunların yanı sıra Türkiye'nin doğu sınırlarında kullanılmak üzere 82, batı sınırlarında kullanılmak üzere 57 zırhlı keşif gözetleme aracı hudut birliklerine teslim edildi. Doğu ve batı sınırlarında yapımları tamamlanan 211 gözetleme kulesi ile 130 haberleşme kulesinin aktif kullanılmaya başlanmasıyla 1182 kilometrelik doğu sınırının 740 kilometrelik, 472 kilometrelik batı sınırının ise 350 kilometrelik kısmı kesintisiz ve etkin şekilde gözetlenecek. Bu sayede de yasa dışı geçiş, terör, kaçakçılık gibi suçların önüne geçilecek. Türkiye-İran sınır hattında elektro-optik kule sistemlerinin kurulum çalışmalarında ise sona yaklaşıldı. Yapılan bu çalışmalarla sınır güvenliğini en üst seviyeye çıkarılması ve kaçak göçün engellenmesi amacıyla bugüne kadar 2 bin 949 kilometrelik doğu ve güneydoğu sınırının en riskli 1028 kilometrelik bölümünde modüler beton duvar örülmüş, devriye yolları oluşturulmuş oldu. 750 PERSONELDEN OLUŞAN 35 PÖH TİMİ GÖREVLENDİRİLDİ Afganistan kaynaklı düzensiz göç ihtimaline karşı sınır ötesinde yer alan bölgelerde güvenlik tedbirlerinin ve devriye hizmetlerinin artırılması amacıyla Emniyet Genel Müdürlüğü tarafından Van'da 750 personelden oluşan 35 Polis Özel Harekat (PÖH) timi görevlendirildi. Van-İran sınırında devam eden sınır fiziki güvenlik tedbirlerinin güvenliğinin tesisi ile terör ve düzensiz göçle mücadele amacıyla Van Valiliğince 500 yeni güvenlik korucusu alındı. Van Gölü'nde Sahil Güvenlik Komutanlığı kurularak tekne, bot gibi yüzer unsurlarla yapılabilecek insan/göçmen kaçakçılığı dahil her türlü yasa dışı faaliyete karşı da üst düzey tedbir alındı. 2022'DEKİ BAZI PLANLAMALAR Bu yıl içinde Ağrı-Van sınırından Kapıköy Sınır Kapısı'na kadar yaklaşık 145 kilometre uzunluğunda modüler güvenlik duvarı ve devriye yolu inşası tamamlanacak. Ayrıca sınırlara polis özel harekat görevlendirmelerine, güvenlik korucusu alımlarına devam edilecek. Sınır illerinin valiliklerince sınır ardı bölgelerde jandarma ve emniyet birimleri aracılığıyla devriye ve yol kontrol faaliyetleri kesintisiz ve etkin şekilde yerine getirilecek. Jandarma ve emniyet personeli tarafından sınır hattı gerisindeki devriye faaliyetlerine ağırlık verilmesi ve bu amaçla insansız hava araçları başta olmak üzere havadan keşif/gözetleme araçlarının kullanımı da sürecek.

1 yıl önce

HDP eski Eş Genel Başkanı Sezai Temelli terör örgütünün ödül gecesinde teröristlerle boy gösterdi

Terör örgütü PKK’nın sosyal medya hesapları arasında yer alan “ANHA Kurdi” isimli facebook hesabında paylaşılan haber, büyük bir skandalı ortaya çıkardı. 13 Mayıs 2022 tarihinde “Li Silemaniye xelaten İbrahim Ehmed hatin belavkirin” başlıklı haberde; Irak’ın Süleymaniye kentinde düzenlenen İbrahim Ahmed Ödüllerinin detaylarına ve görüntülerine yer verildi. Kürt yazar ve siyasetçi İbrahim Ahmed' adına düzenlenen törende ödül alanlar arasında YPJ komutanı ve örgütün elebaşlarından Nesrin Abdullah ve eski HDP eş başkanı Selahattin Demirtaş da vardı. Kürdistan Ulusal Birliği (KYB) Politbüro Başkanı Azanaz Ehmedbrahim Ehmed’ın konuşmasıyla başlayan törende terörist Nesrin Abdullah’a 2022 yılı ‘Yılın Kahramanlık Ödülü verildi. Ödülü veren isim ise Sözde Güney Kürdistan Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Bölgesi temsilcisi Evin Siwed ‘di. Selahettin Demirtaş’a verilen ödülü ise HDP Batman Milletvekili Feleknas Uca teslim aldı. TEMELLİ VE UCA ARANAN TERÖRİSTLE AYNI KAREDE Haberde yer alan video görüntülerinde HDP Eski Eş Genel Başkanı Sezai TEMELLİ ve HDP Milletvekili Feleknas UCA ile yapılan röportalara da yer verildi. HDP Eski Eş Genel Başkanı Sezai TEMELLİ ve HDP Milletvekili Feleknas UCA ile yapılan ropörtaj görüntüsünde PKK’lı terörist TAHİR ZERDEŞT kod adlı Mehmet Tahir ÇELİK’in de yer alması dikkat çekti. TEMELLİ, ÖCALAN VE TUTUKLU PKK’LILARA ÖZGÜRLÜK İSTEDİ Sezai Temelli, röportajda skandal ifadeler kullandı. Demirtaş’ın bir tutsak olduğunu iddia eden Temelli, başta Öcalan olmak üzere cezaevlerinde tutuklu PKK’lı teröristlerin özgülüklerine kavuşmasını diledi. KİM BU TAHİR ZERDEŞT? Superhaber’in güvenlik birimlerinden elde ettiği bilgilere göre TAHİR ZERDEŞT kod adını kullanan Mehmet Tahir ÇELİK  2012 yılında Antalya’da PKK/KCK terör örgütüne katıldı. PKK/KCK terör örgütünün Kuzey Irak’ta, özellikle Süleymaniye bölgesinde sözde özel kuvvetler yapılanması içerisinde yer aldı.Örgütün kuryeliğini yaptı, işbirlikçilik faaliyetleriyle teröristlerin Kuzey Irak’a giriş çıkışlarını sağladı. Terörist Çelik’in “Silahlı Terör Örgütüne Üye Olma” suçundan arananlar listesinde olduğu öğrenildi. ÖCALAN’A DA ÖDÜL VERMİŞLER Aynı organizasyonun 2014 yılında düzenlediği törendede “İbrahim Ahmed Barış Ödülü”nün teröristbaşı A. ÖCALAN’a verildiği öğrenildi. HDP ile terör örgütü PKK arasındaki ilişkiyi en net ortaya koyan skandal ise 6 ay önce HDP Diyarbakır Milletvekili Semra Güzel’in dağda terörist sevgilisi ile çekilmiş fotoğraflarının Superhaber tarafından gündeme taşınmasıyla ortaya çıkmış, o fotoğraflar, HDP’nin kapatılması davasına ek delil olarak sunulmuştu. Dokunulmazlığı kaldırılıp Milletvekilliği düşürülen Semra Güzel ise hakkında çıkarılan yakalama kararından önce kayıplara karışmıştı.

1 yıl önce

İçişleri Bakanı Soylu'dan Gaziantep'teki saldırı girişimine anında müdahale eden polislere ödül

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, dün saat 17.10 sularında Gaziantep Emniyet Müdürlüğü önündeki saldırı girişimine anında müdahale ederek saldırgan şahsı etkisiz hale getiren polis memurları ile video konferans yöntemi ile görüşme gerçekleştirdi. Video konferansa Gaziantep Valisi Davut Gül ile birlikte İl Emniyet Müdürü Mustafa Emre Başbuğ, ödüllendirilen polis memurları Yılmaz Ordu, Yılmaz Uyanık, Ali Kurt, Orhan Çelik ve bomba imha uzmanı Sinan Güneş katıldı. Bakan Soylu, olaya müdahale eden polis memurlarını kutlayarak tek tek sohbet etti. "Polislerimizi ortaya koydukları müdahale sebebiyle tebrik ediyorum ve kutluyorum" Bakan Soylu, görüşme esnasında yaptığı konuşmada, "Dünkü olaydan biz MGK toplantısındayken gelen bilgi notu ile öğrendik. Özellikle o anları videodan da izledim. Polis arkadaşlarımızın hem aldıkları eğitim çerçevesinde hem soğukkanlılıkla hem cesaretle hem de görev bilinci ile ortaya koydukları müdahale sebebiyle tebrik ediyorum ve kutluyorum. Üzerinde canlı bomba süsü verilmiş bir düzenekle emniyet müdürlüğü binamızın önüne gelen bu meczubu ve olayın tüm yönlerini araştırıyoruz. O esnada ortaya koyduğu eylem biçimini arkadaşlarımızın tekrar altını çizerek söylüyorum görev bilinci ile aldıkları eğitimle ve aynı zamanda soğukkanlılıkla yaptıkları mukabele takdire şayandır. Ölçülü ve doğru bir mukabele yapıldı. Polis arkadaşlarımızın her birini tebrik ediyor ve kutluyorum" ifadelerini kullandı. Bakan Soylu, olaya hızlı müdahale ederek saldırganı etkisiz hale getiren polis memurlarını başarı belgesi ve altınla ödüllendirdi.

1 yıl önce

Karadeniz Ereğli’de skandal! Sevgi, Barış ve Dostluk ödülü PKK destekçisi TTB Başkanı’na verildi

“Gülşen’i çıplak görmeye alışkınız” sözleriyle eleştirilerin hedefi haline gelen Ereğli Belediye Başkanı Halil Posbıyık’tan aynı festivalde ikinci skandal da geldi. Zonguldak‘ın Ereğli ilçesinde “22. Uluslararası Sevgi, Barış, Dostluk, Kültür ve Sanat Festivali” düzenlendi. Törende; Sevgi, Barış ve Dostluk Ödülü, Türk Tabipleri Birliği (TTB) Genel Başkanı Şebnem Korur Fincancı, TTB konsey üyeleri doktor Aydın Şirin ve Onur Nadir Karahancı’ya verildi. AK Parti Zonguldak İl Başkanı Zeki Tosun ise bu duruma tepki gösterdi. Belediye Başkanı Halil Posbıyık ile CHP‘li yetkilileri kınayan Tosun, şunları söyledi: Tarihe kara bir leke olarak geçmiştir! Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Belediyesi’nin düzenlemiş olduğu, ‘Sevgi, Barış ve Dostluk’ festivalinde skandal bir olay yaşanmıştır. Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Kdz. Ereğli Belediye Başkanı Halil Posbıyık, “Sevgi, Barış ve Dostluk” ödülünü; PKK’nın Suriye’deki uzantısı YPG Terör Örgütü Eş Başkanına ödül veren, TBMM’ye girişi yasağı olan, PKK Terör Örgütü Elebaşı bebek katili Abdullah Öcalan’a özgürlük isteyen derneğin kurucuları arasında yer alan, Türkiye’nin Ermeni Soykırımı yaptığı iddiasını savunan ve bu güzide ülkemizin birliğine, dirliğine faydası olacak her türlü çalışmaya karşı çıkan Türk Tabipler Birliği Başkanı Şebnem Korur Fincancı‘ya vermiştir. ‘HALİS POSBIYIK VE CHP YETKİLİLERİNİ KINIYORUM’ Bu kadar olumsuz sıfatı taşıyan kişinin nasıl “Barış Ödülü” aldığı ve dünden beri gerek siyasi gerek vatandaşlarımız tarafından verilen tepkilere rağmen ısrarla hatalarının peşinden giden başta Belediye Başkanı Halil Posbıyık ve CHP yetkililerini kınıyorum. Alınan kararlar verilen ödül tam bir skandal ve Zonguldak’ımızın tarihinde olmayan kara bir leke olarak yazılmıştır. Zonguldak’ımızın böyle bir konuyla gündeme getirenlerin; haddini, yetki ve sorumluluğunu bilmeyen siyasetçilerin vicdanlarda gidecekleri yerlerin belli olduğunu bildirmek isterim. Bu duygu ve düşüncelerle uyarılarımızı dikkate almayan, halkımızın vicdanı değerleriyle oynayan Ereğli Belediye Başkanı Halil Posbıyık ve bu konuda söz hakkı olan CHP yetkililerini kınıyorum

1 yıl önce

Pentagon eski yetkilisi Zakheim: Erdoğan Nobel Barış Ödülü’ne aday gösterilmeyi hak ediyor

Ukrayna tahılının Karadeniz üzerinden dünya pazarına ulaştırılması için Türkiye'nin girişimleriyle Türkiye, Rusya, Ukrayna ve Birleşmiş Milletler (BM) arasında İstanbul'da imzalanan anlaşmanın yankıları sürüyor. ABD Savunma Bakanlığı'nın (Pentagon) eski Müsteşarı ve Mali İşler Sorumlusu Dov S. Zakheim, The Hill gazetesinde kaleme aldığı yazısında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın, Rusya ve Ukrayna arasındaki savaş nedeniyle Ukrayna'dan sevk edilemeyen tahıl krizini çözme konusundaki başarısından bahsetti. Zakheim, bu anlaşmaya aracı olduğu için Erdoğan'ın Nobel Barış Ödülü'ne aday gösterilmeyi hak ettiğini ifade etti. Zakheim'in, "Türkiye Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın zaferleri" başlıklı yazısında, "Birleşmiş Milletler ile birlikte çalışan Erdoğan, Rusya ile Ukrayna arasında Ukrayna'dan tahıl sevkiyatına izin verecek bir anlaşmaya aracılık etti" ifadeleri yer aldı. "ANLAŞMA TAM ANLAMIYLA BİR CANKURTARAN OLDU" Zakheim, tahıl krizinin çözülmesi için BM, Türkiye, Rusya ve Ukrayna arasında imzalanan anlaşmanın "tam anlamıyla bir cankurtaran" olduğunu ifade etti. Zakheim, Erdoğan'ın, "Uzun süredir gündemde olan küresel gıda krizinin çözümünde büyük rol oynayacak bir girişime vesile olmaktan gurur duyuyoruz" ifadelerine atıfta bulunarak, Erdoğan'ın gıda krizi çözümüne vesile olduğunu söyledi. Zakheim, "Anlaşma, 3 liman için sevkiyatlara olanak sağlamanın yanı sıra, ayrıca Rusya'nın gıda ve gübre ihraç etmesini de mümkün kılacak. Gemilerin mayın döşeli Karadeniz'den geçmesini sağlamak için, Ukraynalı pilotlar onlara 'güvenli kanallar' adı verilen kanallardan rehberlik edecek. Anlaşmanın tüm süreci İstanbul'da denetlenecek. BM burada, Türk, Rus ve Ukraynalı personelin görev yaptığı bir koordinasyon merkezinin kurulmasını da öngörüyor" açıklamasında bulundu. "NOBEL ÖDÜLÜNE ADAY GÖSTERİLMEYİ HAK EDİYOR" Makalesinde Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan övgü dolu sözlerle bahseden Zakheim, "Tahıl anlaşmasının Türkiye Cumhurbaşkanı için büyük bir zafer olduğuna şüphe yok. Erdoğan, İstanbul'daki anlaşmanın imzalanmasına nezaret etti ve BM Genel Sekreteri Antnio Guterres'ten büyük övgü aldı. Bu anlaşmanın mümkün olmasının tek nedeni, savaşan iki tarafla iyi ilişkiler sürdürmeyi başarmasıydı. Bu yüzden Erdoğan Nobel Barış Ödülü'ne aday gösterilmeyi hak ediyor" dedi. "MADRİD NATO ZİRVESİNDE DURUM UZLAŞMAYA DOĞRU İLERLEDİ" Zakheim, Cumhurbaşkanı Erdoğan hakkında yazdığı yazıda ayrıca, NATO üyeliği için adaylıklarını ilan eden İsveç ve Finlandiya'nın, Türkiye'ye verdiği vaatleri yerine getirmedikçe Türkiye tarafından katılımlarının rededileceğinin de altını çizdi. Zakheim, "İsveç ve Finlandiya, Rusya'ya karşı ittifakı güçlendirecek bir hamle olan NATO üyeliği için başvurduğunda Erdoğan, iki ülkenin de terör örgütü PKK üyelerini teslim etmeleri yönündeki taleplerine uymadığı takdirde üyeliklerine muhalefetini açıkladı. Her iki ülkeden de tavizler elde ettikten sonra Madrid NATO zirvesinde durum uzlaşmaya doğru ilerledi" dedi. "MİLYONLARCA İNSAN AÇLIKLA TEHDİT EDİLDİ" Rusya'nın, Karadeniz üzerindeki Odesa, Çornomorsk ve Yuzhne limanlarından yapılan tahıl sevkiyatlarını engellediğini söyleyen Zakheim, bunun sonucunda limandaki silolardan yaklaşık 22 milyon ton tahılın taşınamadığını belirtti. Zakheim, "Rusya, ablukayı ancak Ukrayna'nın Karadeniz'e döşediği tüm mayınları temizlemesi halinde kaldıracağını söyledi. Ukrayna ise bunu yapması durumunda Rusya'nın Ukrayna'ya deniz tabanlı saldırılar başlatacağını belirtti. Çıkmazın bir sonucu olarak, uluslararası gıda fiyatları fırladı ve milyonlarca insan açlıkla tehdit edildi" dedi.

1 yıl önce

Şaka gibi… Merkel Nansen Mülteci Ödülü'ne layık görüldü…

BM Cenevre Ofisinin haftalık basın toplantısında konuşan Komiserlik Sözcüsü Matthew Saltmarsh, 2022 Nansen Mülteci Ödülleri'nin kazananlarını açıkladı. Saltmarsh, 2022 Nansen Mülteci Ödülü'nün, 2015 ve 2016'daki mülteci krizinde Almanya'nın kapılarını 1,2 milyon Suriyeli mülteciye açan Merkel'e verileceğini bildirdi. Bölgesel Nansen Ödülleri'nde ise Afrika ödülünün Moritanya'da 100'ün üzerinde orman yangınını söndüren mülteci Mbera Fire Brigade'e, Amerika kıtası ödülünün Kosta Rika'da 50 yılın üzerinde mültecilere hizmet veren Vincenta Gonzalez'e, Asya Pasifik ödülünün, Myanmar'da çok sayıda yerinden edilen sivile yardımda bulunan Meikswe Myanmar kuruluşuna, Orta Doğu ve Kuzey Afrika ödülünün ise Irak'ta DEAŞ'ın baskılarından kaçan kadınlara tıbbi yardım sağlayan Dr. Nagham Hasan'a verileceği kaydedildi. Ödül töreninin 10 Ekim'de, Cenevre'de düzenlenmesinin planlandığı ve Merkel'e verilecek ödülün değerinin 150 bin ABD doları olduğu belirtildi. Merkel 24 Ağustos'ta da BM Eğitim, Bilim ve Kültür Örgütünün (UNESCO) barış ödülüne layık görülmüştü.

1 2 3 4 5