02 Mayıs Perşembe 2024
2 yıl önce

Yunanlar ölüme terk etti: Türkiye kurtardı

Aydın’ın Kuşadası ilçesi açıklarında Yunan Sahil Güvenlik unsurları tarafından Türk karasularına bırakılarak ölüme terk edilen 39 düzensiz göçmeni, Türk Sahil Güvenlik ekipleri kurtardı. Edinilen bilgilere göre, Kuşadası ilçesi açıklarında lastik bot içerisinde bir grup düzensiz göçmen ihbarı alan Sahil Güvenlik Komutanlığı, bölgeye hareket etti. Görevlendirilen Sahil Güvenlik Botları tarafından Yunanistan unsurlarınca Türk karasularına geri itilen lastik bot içerisindeki 39 düzensiz göçmen, kurtarıldı. Kıyıya çıkarılan göçmenler sağlık kontrolü ardından, İl Göç İdaresi yetkililerine teslim edildi.

2 yıl önce

FETÖ'de taht mücadelesi! Hepsi Gülen'in ölümünü bekliyor

1966'da İzmir Kestanepazarı'nda kurulan FETÖ'de, 17/25 Aralık ve 15 Temmuz'daki darbe girişimlerinden sonra büyük bir çöküş yaşandı. Elebaşı Fetullah Gülen'in sağlık durumunun bozulduğu son dönemde ise artık gizlenemeyen, hatta açık oynanan bir liderlik, güç ve para savaşı var. Yeni Şafak, Gülen sonrası için hazırlanan 5 kliği ve karşılıklı hamleleri araştırdı. Fetullah Gülen'in 1966'da İzmir Kestanepazarı'nda Mehmet Ali Şengül, Abdullah Aymaz, İsmail Büyükçelebi ve Mehmet Özyurt ile birlikte kurduğu terör örgütü FETÖ, çöküşün eşiğinde. 15 Temmuz'dan bu yana 99 bini aşkın operasyonla elaman ve para kaynaklarını kaybeden örgütte iç savaş patlak verdi. Örgütün elebaşı Gülen'in fiziki ve akli melekelerini yitirmesi ile başlayan liderlik kavgası bu savaşı daha da derinleştirdi. FİTİL 17/25'TE ATEŞLENDİ Örgüt içinde yıllardır devam eden örtülü çatışma ve gruplaşmalar 17/25 Aralık kumpasıyla kendini dışa vurdu. Yurt dışına kaçan elebaşları, Gülen hayattayken ölümü sonrasında lider olabilmek için yatırım yapmaya ve gruplaşmalara hız verdi. Örgütün şaşaalı dönemlerinde 'mahrem' olarak adlandırılan TSK, Emniyet, MİT ve yargıdaki kriptolar ile ekonomik kaynakları kontrol eden elebaşları, liderlik yarışında bir adım öne çıktı. Güvenlik birimlerinin hazırladığı raporlara göre örgüt şimdiden Gelenekçiler, Mustafa Özcan Grubu (MÖZ), Barbaros Koca Kurtçu Grubu ve Dengeciler olarak 4 ayrı gruba bölündü. Lideri olmayan ancak örgütün 'kurumsallaşarak yerelleşmesini' isteyen isimlerle birlikte bu sayı 5'e çıktı. VELİAHTI GELENEKÇİLERİN LİDERİ Örgüt içi ayrışmada en dikkat çeken grup, liderini bizzat Gülen'in belirlediği Gelenekçiler. Terörist başı "Bu üç insan hakkında konuşurken dikkat edin" diyerek, 'kadim abiler' Mehmet Ali Şengül, Abdullah Aymaz ve İsmail Büyükçelebi'yi liderlik yarışında öne çıkardı. Gülen, potansiyel 3 lider adayı arasında bölünme olmasın diye de Büyükçelebi'yi veliaht ilan etti. Gülen, 'kara kutusu' olarak bilinen Büyükçelebi'yi "Her fani gibi öleceğiz. Ancak hareketin başında birisinin olması lazım, ben İsmail Efendi'yi(İsmail Büyükçelebi) uygun görüyorum, vasiyetim gibidir bu böyle biline..." ifadeleriyle veliaht ilan etti. Büyükçelebi, örgütün "Başyüceler" denilen karanlık kurul üyeleri arasında yer alırken aynı zamanda örgütün sözde ABD imamı olarak görev yapıyor. Kırmızı listede arananlar arasında yer alan Büyükçelebi, 'himmet' adı altında toplanan paraları da kontrol ediyor. Lidere sadakati savunan ve örgütün kurucu mollalarından oluşan 'Gelenekçi Grup'a destek verenler arasında geçtiğimiz günlerde Almanya'da koronadan ölen Mehmet Ali Şengül ile örgütü kuran çekirdek kadroda yer alan FETÖ'nün Avrupa imamı Abdullah Aymaz da var. KUMPASÇI İÇEL DE BU GRUPTA 17/25 Aralık'ı kumpasının planlayıcısı Necdet İçel, hala tutuklu bulunan Gülen'in hususi kuryesi Yusuf Bekmezci, Akademi imamı Şerif Ali Tekalan, "Kara Süleyman" olarak da bilinen Alevi İmamı Süleyman Uysal ve yardımcısı Ziya Demirel gruptaki isimler. Kaynak Holding'in eski yöneticilerinden olan çekirdek kadroda bulunan Naci Tosun ile FETÖ'nün Emniyet imamı Osman Hilmi Özdemir'i yönettiği iddia edilen İsmet Aksoy da bu grupta. Diğer önemli gelenekçiler ise şöyle: Tuncay Delibaşı, Mustafa Fidan, Necdet Başaran, Nevzat Ayvacı, Recep Uzunallı, Rıdvan Kızıltepe, Sadettin Başer, Suat Yıldırım, Sait Kaya, Hüseyin Kara, İbrahim Kocabıyık, Mehmet Yaşa, Mehmet Çavdar, Mehmet Erdoğan Tüzün, Muammer Türkyılmaz, Çetin Özgür, Ergun Çapan, Faruk İlk, Bahattin Karataş, Abdullatif Tapkan, Abdulkadir Aksoy, Rasim Öz, Aysal Aytaç, Kutbettin Gülen, Taner Nakıboğlu, İlhan İşbilen, Ramazan Çingil. ÖRGÜTÜN EN KARANLIK EKİBİ İkinci grubun lideri ise örgütün en karanlık ismi Mustafa Özcan. Örgüte 1967 yılından sonra giren ikinci kuşakta yer alan Özcan, sıra ile İstanbul, Hava Kuvvetleri ve Türkiye imamlığı yaptı. Gülen ABD'ye gittikten sonra Türkiye'de açıktan liderliğe oynadı. Yakın adamlarına, örgütte sadece Gülen için kullanılan "Efendim" hitabını kendisi içinde kullanmaları yönünde talimat verdi. Örgüt içerisinde "Bir gün gelecek hizmetin başına ben geçeceğim" dediği de biliniyor. Raporlarda, MİT'teki yakın adamlarını kullanarak rakiplerini bir bir devre dışı bıraktığı, örgütün ekonomik kaynaklar ile 'paralel bir yapı' kurduğu belirtiliyor. ADİL ÖKSÜZ DE MÖZ'CÜ Liderlik yarışında Özcan'a destek verenler de en az onun kadar karanlık isimler. Yüksek yargı imamı Fatih Elcik, İstanbul il imamlarından Ahmet Kirmic, Balyoz kumpasının tezgahlandığı 2010'da örgütün yargı imamı olan Ahmet Kara, Karlov suikastinin emrini veren Emniyet İmamı Temel Alsancak, Kimse Yok mu Derneği Başkanı Ali Cingöz, yurt dışında bulunan örgüte ait eğitim kurumlarının sorumlusu Ali Ursavaş, Kırgızistan'da yakalanarak Türkiye'ye getirilen Orhan İnandı, TUSKON'un başkanı Rızanur Meral, Özcan'ın en sadık adamları arasında. 15 Temmuz kalkışmasının karakutusu TSK imamı Adil Öksüz de Özcan'ın safında yer alanlardan. Diğer MÖZ'cüler ise şunlar: Ali Çelik, Celil Yaka, Mustafa Arslan, Erdem Aydın, Ahmet Beyaz, Remzi Meziroğlu, Enver Taner Baltacı, Mustafa Muhammet Günay, Mustafa Fidan, Faruk Güllü, Vehbi Yıldız, Cemal Türk, Mustafa Talat Katırcıoğlu,Sadık Kesmeci, Süleyman Tiftik, Rıdvan Akovalı, Selman Kuzu, Ali Candan. GİZEMLİ HAŞHAŞİLER MÖZ'CÜLERE HASIM Olası bir parçalanmada ayrı bir örgüte dönüşecek gruplardan birisi olan 'Barbaros Kocakurt' ve ekibi örgütün bütün karanlık işlerinde yer aldı. 'Gizemli Haşhaşi' olarak da adlandırılan Kocakurt, örgüt üyesi askeri ve polis öğrencilerin ilk mahrem abisi ve 17/25 Aralık kumpasında polisleri dakika dakika yönlendiren isimdi. Mustafa Özcan'ın hasımlarından ağırlıkta olduğu bu gruptakilerin önemli bir bölümü de örgüt içinde 'mahrem' görevlerde bulunan isimlerden oluşuyor. Grubun en büyük destekçisi ise örgütün İngiltere'de yaşayan 3 ismi olan Gazeteciler ve Yazarlar Vakfı Başkanı Mustafa Yeşil, el konulan Koza Holding yöneticisi Hamdi Akın İpek ve FETÖ'nün Kuzey Irak İmamı Talip Büyük. Örgütün MİT imamı 'Doktor Sinan' kod adlı Murat Karabulut, Hakan Şükür'ün AK Parti'den istifa dilekçesini yazan sözde basın imanı Süleyman Sargın ve Cihan Haber Ajansı eski Genel Müdürü Reşit Haylamaz da Kocakurt'çu. Gruptaki diğer isimler ise şöyle: Osman Karakuş, Suat Yiğit, Mahmut Akdoğan, Bekir Baz, Cemil Koca, Ahmet Çağlayan, Ahmet Yiğit, Ahmet Can, Fetin Kazancı, Mehmet Sungur, Orhan Keskin, Özer Yerkazanoğlu, Ömer Yerkazanoğlu, Ergün Çapan, Hazım Sesli, Hamdullah Bayram Öztürk, Mehmet Ergene, Veysel Ayhan, Sait Aksoy, Said Kaya, Mustafa Muhammet Günay, Mehmet Ali Büyükçelebi. DENGECİLER BEKLEMEDE Örgüt içindeki diğer oluşum ise tüm gruplarla arasını iyi tutan, güç dengesine göre pozisyon belirleme arayışında olanlar. Gülen'in en yakınındaki isimlerden bazıları da bu grupta yer alıyor. Gülen'in özel sekreteri ve örgütün milyonerleri arasında buluna Cevdet Türkyolu ile onun birkaç önce dövdüğü Osman Şimşek bu grupta yer alıyor. Örgütün İsrail İmamı Harun Tokak, FETÖ'nün firari emniyet imamı "Kozanlı Ömer" kod adlı Osman Hilmi Özdil ve MİT kumpası davasında adı geçen Marmara İmamı Ali Rıza Tekinkaya da tarafını seçmek için bekleyenlerden. Diğer 'dengeciler' ise şöyle: Mehmet Hanifi Sözen, Hüseyin Yağmur, Yılmaz Yiğit, Mehmet Enes Ergene, Bayram Murat, Şemsettin Ayyıldız, Ahmet Çiçek, Ahmet Bedir, Ahmet Sait Tunç, Yener Öztürk, Cengiz Tüccar, Ali Rıza Tekinkaya, Mustafa Özkara, Murat Gündüz, Turgut Karabulut, Ahmet Said ve Mehmet Hanefi Sözen... BUNLAR DA YENİLİKÇİLER Örgütte lideri olmayan bir diğer grup ise Yenilikçiler. Örgüt içerisinde gelenekçi grubun tezatı olarak ortaya çıktılar. Örgüte yeni bir ideoloji ve strateji gerektiğini savunuyorlar. Yaşanan sıkıntıları örgüt liderinin yanında bulunan yöneticilere bağlıyorlar. Bu grubun tanınmış isimleri ise şöyle: Önder Aytaç, Özgür Koca, Bülent Keneş, Emrullah Uslu, Gökhan Bacık, Halit Esendir, Ahmet Kurucan, 8. Ahmet Tuba Kuru, Ali Aslan, Ali Selçuk Gültaşlı, Sevgi Akarçeşme, Musa Hub, Ahmet Dönmez, İhsan Yılmaz.

2 yıl önce

Fatma Yasak'ı kaçırıp ölümle tehdit eden Alper Tasalı tutuklandı

Fatma Yasak, eşiyle yaşadığı sıkıntıları ve maruz kaldığını ifade ettiği şiddet olaylarını da paylaşımlarında anlatmıştı. Fatma Yasak'ın ihbarıyla gözaltına alınan Tasalı, soruşturmayı başlatan Büyükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından ifadesi alındıktan sonra tutuklama istemiyle nöbetçi Büyükçekmece Sulh Ceza Hakimliğine sevk edilmiş, nöbetçi hakimlik de adli kontrol tedbiri uyguladığı Tasalı'yı serbest bırakmıştı. Bu karara soruşturma savcılığınca itiraz edildi. İtirazı değerlendiren hakimlik, şüpheli Tasalı hakkında, "kişiyi hürriyetinden yoksun bırakma" suçundan tutuklamaya yönelik yakalama kararı çıkardı. Karar sonrası şüpheli, tekrar yakalanarak gözaltına alındı. Ekipler tarafından Büyükçekmece Adliyesi'ne götürülen Tasalı'nın, çıkarıldığı Büyükçekmece Sulh Ceza Hakimliği'nce, "kişiyi hürriyetinden yoksun kılma" suçundan tutuklanmasına karar verildi. Fatma Yasak, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, İstanbul Esenyurt'ta boşanma aşamasındaki eşi tarafından silah zoruyla araca bindirilip Silivri'ye boş araziye götürülmeye çalışıldığını, şiddet gördüğünü ve tehdit edildiğini öne sürerek, yardım istemişti. Yasak, eşiyle yaşadığı sıkıntıları ve maruz kaldığını ifade ettiği şiddet olaylarını da paylaşımlarında anlatmıştı. Paylaşımlarında, "20 Ağustos'ta iş görüşmesine giderken bir araçla yaklaşan eşi Tasalı'nın elindeki silahla, ateş edip korkutarak kendisini zorla arabaya bindirdiğini ve araca binerken KADES uygulaması üzerinden 3 defa çağrı gönderdiğini" belirten Yasak, "eşinin kendisini Silivri'ye boş bir araziye götürdüğünü ve KADES'ten ihbarını gören ekiplerin kendisini aradığını" aktarmıştı. Şüpheli Tasalı, 20 Ağustos'ta savcılıkça alınan ifadesinde, "eşiyle 35 gündür görüşmedikleri, Doğan Araslı Bulvarı'nda tesadüfen gördüğü, arabayı önüne kırıp indiğinde elindeki silahın yanlışlıkla bir el ateş aldığı, korkup eşini araca binmesini söylediği" şeklinde beyanda bulundu. Tasalı, ifadesinin devamında, yolda eşinin telefonundan konum atmasıyla ilgili mesajları görünce aldattığından şüphelendiği, sinirle telefonu attığı, eşinin silahı merak edip incelediği, kendisinin şarjör ve mermileri çıkarttığı, aracın direksiyonuna eşinin geçtiği, barışmak istediğini söylemesi üzerine eşinin ailesinin evine gittikleri, silahı yanında götürdüğü ve suçlamaları kabul etmediğini beyan etti.

2 yıl önce

Kütahya'da 5 büyüklüğünde deprem! İçişleri Bakanlığı: An itibariyle olumsuz bir ihbar ulaşmamıştır

AFAD verilerine göre, merkez üssü Kütahya Altıntaş olan saat 14.04'te 5,0 büyüklüğünde deprem meydana geldi. Depremin derinliği 7.16 km olarak ölçüldü. Deprem çevre illerden de hissedildi. İçişleri Bakanlığı Sözcüsü İsmail Çataklı, “Kütahya'nın Altıntaş ilçesinde saat 14.04'te 5,0 büyüklüğünde bir deprem meydana gelmiştir. An itibariyle olumsuz bir ihbar ulaşmamıştır. Alanda tarama çalışmalarına devam edilmektedir. Geçmiş olsun.” dedi.

2 yıl önce

Yunanistan’ın ölüme terk ettiği 166 kaçak göçmen kurtarıldı

Sahil Güvenlik Komutanlığı, 28 Ağustos saat 09.20 sıralarında Dikili ilçesi açıklarında içerisinde kaçak göçmenlerin bulunduğu lastik botun makine arızası nedeniyle sürüklendiği ve yardım talebinde bulunulduğu bilgisini aldı. İhbar üzerine bölgeye ulaşan ekipler bahse konu lastik bot içerisindeki 36 kaçak göçmeni kurtardı. Aynı gün içerisinde yine Dikili açıklarında lastik bot içerisinde denizde sürüklenen 33 kaçak göçmen ile Çeşme açıklarında 36 kaçak göçmen ekipler tarafından kurtarılarak, kıyıya çıkarıldı. Sahil Güvenlik Komutanlığı 29 Ağustos günü Dikili açıklarında 8, Seferihisar ilçesi açıklarında 53 kaçak göçmeni kurtardı. Kıyıya çıkarılan kaçak göçmenler, İl Göç İdaresi Müdürlüğü'ne teslim edildi.

2 yıl önce

Taliban duyurdu: Pencşir kontrolümüz altında

Taliban, Afganistan'daki direnişin merkezi konumunda bulunan Pençşir Vadisi'nin tamamen ele geçirildiğini duyurdu. Afganistan'ın büyük bölümünde kontrolü sağlayan Taliban, gözünü Pençşir'e dikmişti. Taliban karşıtı direnişe ev sahipliği yapan bölgeye binlerce militanını gönderen Taliban'dan yeni bir iddia geldi. AFP'de yer alan son dakika gelişmesine göre, Taliban, 'Pençşir Vadisi tamamen ele geçirildi' açıklamasında bulundu. Taliban Sözcüsü Zabihullah Mücahid yaptığı açıklamada, 'Bu zaferle ülkemiz savaş bataklığından tamamen çıktı' dedi. Geçtiğimiz saatlerde Afgan Ulusal Direniş Cephesi lideri Ahmed Mesud, Taliban'a 'barış görüşmelerine başlayalım' çağrısında bulunmuş ancak 'ya teslim olun ya da ölün' cevabı almıştı. Pencşir vilayeti, ABD'nin 2001'deki işgali öncesinde ilçe statüsündeydi. Yaklaşık 170 bin nüfuslu bölgenin büyük bölümü Taciklerden oluşuyor. Sovyetler Birliği'nin 1980’lerdeki işgaline karşı Ahmet Şah Mesut liderliğinde etkili bir direniş gösteren Pencşir’e, 1990’ların sonunda ülke geneline yayılan Taliban güçleri de giremedi ancak söz konusu dönemde Taliban güçleri çok sayıda cepheye yayılmış durumdaydı. Vadiler silsilesinden meydana gelen ve toplam 120 kilometre uzunluğa sahip bölge, binlerce metrelik sarp dağlarla çevrili olması nedeniyle içindekilere doğal koruma sağlıyor. Vadiye giriş çıkışların birer geçitten sağlanması askeri operasyonları oldukça zorlaştırıyor. Kabil’in 2001’de Taliban’dan alınmasında da rol oynayan Pencşirliler, genellikle bölge içinden bir yöneticiyle idare edildikleri için kendilerine fiili bir özerklik atfediyor. Bölgedeki silahlı ve siyasi yapılanmaya, El Kaide militanları tarafından öldürülen Ahmet Şah Mesut’un oğlu Ahmed Mesud liderlik ediyor. Afganistan Ulusal Direniş Cephesi adlı yapı, Rusya ve diğer ülkelerin Taliban’ı ikna ve kendilerine yardım etmesi için girişimlerde bulundu ancak sonuç alamadı

2 yıl önce

Taliban: ABD ile görüşmeden olumlu sonuç umuyoruz

Katar’ın başkenti Doha’da Çatışma ve İnsani Araştırmalar Merkezi'nin düzenlediği bir etkinlikte konuşan Emirhan Muttaki, Afganistan’ın kontrolunun kendilerinde olduğunu, uluslararası toplumun yeni Afgan hükümetiyle çalışması gerektiğini söyledi. Taliban yönetimini temsil eden yetkiliden gelen bu açıklamaların, Afganistan’da olası bir ekonomik krizle karşı karşıya bulunan yeni hükümetin diğer ülkelerle ilişki kurma yönündeki çabalarını yansıttığı yorumu yapıldı. “DEAŞ-H tehdidini kontrol edebiliyoruz” Afganistan’da istikrarsızlığın kimsenin çıkarına olmadığını belirten Muttaki, Talebin güçlerinin ülkede DEAŞ-H’in Horasan kolundan (DEAŞ-H) kaynaklanan tehditleri kontrol edebildiğini söyledi. Muttaki Afganistan’ın başka ülkelere saldırılarda bir üs olmayacağını belirtti. Afganistan’ın Kunduz vilayetinde bir camiye 8 Ekim’de bir terör saldırısı düzenlenmiş, DEAŞ-H’nin üstlendiği saldırıda onlarca kişi ölmüş ve yaralanmıştı. “Afganistan’ın çeşitliliğini kabul ediyoruz” Afganistan Dışişleri Bakan Vekili Muttaki, Taliban yönetiminin Afganistan’da farklı etnik grupların varlığını kabul ettiğini, siyasi çeşitliliğe inandıklarını belirtti. Muttaki, yeni hükümetin ülkenin gençleri dahil olmak üzere tüm Afgan vatandaşlarının yeteneklerinden yararlanmayı amaçladığını söyledi; ülkenin ihtiyaçlarına cevap veren siyasi bir yapı istediklerini kaydetti. Muttaki, insani konuların siyasi baskı uygulamak için kullanılmaması gerektiğini belirtti. ABD ve Taleban arasındaki sorunların Doha anlaşmasıyla çözülebileceğini söyleyen Muttaki, her iki tarafın da bu anlaşmaya bağlı kalmasının önemli olduğunu vurguladı. Dışişleri Bakan Vekili, yeni hükümetin gümrük vergisi gibi çeşitli gelir kaynakları bulunduğunu, devletin resmi gelirlerinin çalınmasına son verildiğini söyledi. ABD ve Taliban ilk kez görüşmüştü ABD heyeti ve Taliban yetkilileri geçen hafta sonunda, Afganistan’ın başkenti Kabil’in düşmesinin ardından Katar’ın başkenti Doha’da ilk kez doğrudan görüşme yapmıştı. ABD Dışişleri Bakanlığı’ndan yapılan açıklamaya göre görüşmede Afganistan’daki güvenlik durumu, terörizm, Afganistan’daki ABD ile diğer ülke vatandaşlarının ve Afganlar’ın tahliyesi, Taleban’ın kapsayıcı bir hükümet kurmasına ilişkin çağrılar, kadın ve azınlık hakları ve ülkedeki insani kriz gibi konular ele alınmıştı. Doha’da yapılan görüşmede ABD heyetine CIA Başkan Yardımcısı David Cohen başkanlık etmiş, görüşmeye ABD Dışişleri Bakanlığı’nın Afganistan temsilcisi yardımcısı Tom West ve ABD Uluslararası Kalkınma Dairesi’nden bir temsilci de katılmıştı. Görüşmede Taliban yönetimini Dışişleri Bakan Vekili Emirhan Muttaki temsil etmiş, görüşmeye Taliban’ın istihbarat yetkilileri de katılmış

2 yıl önce

Ümitcan Uygun soruşturmasında flaş gelişme: Esra Hankulu'nun ölüm nedeni belli oldu

Esra Hankulu'nun evde ölü bulunmasıyla ilgili Ümitcan Uygun'un tutuklandığı soruşturma kapsamında adli tıp kurumu raporunda Hankulu'nun kült kafa travması sonrası meydana gelen iç kanama sonucu hayatını kaybettiği belirtildi

1 2 3 4 5 6 7 8 ... 14 15