05 Mayıs Pazar 2024
2 yıl önce

Van'da geri gönderme merkezinde göçmenler Avrupa’ya ders verecek koşullarda misafir ediliyor

Sınır güvenliğini en üst noktaya taşıyan Türkiye’nin yakaladığı göçmenleri ülkelerine iade süreci de Avrupa’ya fark atıyor. Van’ın İran sınırında ve kent merkezinde güvenlik güçlerince yakalanan düzensiz göçmenler, ilk olarak Van İl Emniyet Müdürlüğü Göçmen Kaçakçılığı ile Mücadele ve Hudut Kapıları Şube Müdürlüğü’ne getiriliyor. Burada, yüz tarama sistemi ve parmak izleriyle kontrol ediliyorlar. Terör bağlantısı veya bir suça karıştığı tespit edilenler hakkında işlem yapılıyor. Göçmenler, ülkelerine iade edilmeden önce Avrupa’ya ders verecek koşullarda misafir ediliyor. Ön kabulün ardından 48 saat içinde Van’da bulunan 750 kişi kapasiteli Geri Gönderme Merkezi’ne sevk edilen göçmenlere 24 saat sağlık hizmeti veriliyor. Merkezde bunun yanısıra psikososyal destek, 3 öğün yemek hizmeti, çocuk oyun alanları, spor salonu bulunuyor. Göçmenlere Türkçe dil kursu ve el sanatları kursu da veriliyor. Ayrıca ülkelerine geri dönüşlerinde meslek sahibi olmaları için meslek eğitimi sağlanıyor. MAKSİMUM 12 AY Merkezde maksimum 12 ay süreyle misafir edilen göçmenler için ilgili ülke konsolosluklarıyla irtibata geçiliyor. Ardından göçmenlerle mülakat yapılıyor. Seyahat planı belirlenen göçmenler önce İstanbul’a ardından da uçaklarla ülkelerine gönderiliyor. Halen 7 bin 500 Afgan göçmenin Kabil Havaalanı’nın rutin faaliyetine başlamasıyla gönderilmesi bekleniyor. YÜRÜYEREK 2 AYDA GELDİK Göçmenler, Afganistan’dan İran’a, İran’dan da Türkiye’ye içler acısı geliş hikayelerini anlattı. Taliban zulmünden kaçan anne Benevşe Mirzai, eşi Gulan Kadr Mirzai, çocukları 4 yaşındaki Reyhan ve 2 yaşındaki Rehimullah ile zorlu yolculuklarını şu sözlerle anlattı: “Ormanlardan, dağlık alanlardan geçerek 2 ayda Türkiye’ye geldik. Can güvenliğimiz tehlikede olduğu için Afganistan’dan kaçtık. Türkiye’nin Müslüman bir ülke olması ve güvenli olması nedeniyle buraya geldik. Avrupa’ya gitme gibi bir niyetimiz yoktu. İran’dan geçiş çok zordu. Yolda hırsızlarla karşılaştık, paramızı çaldılar.” GÖÇÜN TARİFESİ BİN DOLAR Fehim Musevi, “2014’ten 2016 yıllarına kadar Afganistan’da ABD’lilerin ve Türklerin şoförlüğünü yapıyordum. Taliban’ın kara listesindeydim o yüzden kaçtım. Afganistan’da kaçakçılarla 4 kişi için toplam 4 bin dolara anlaştım” ifadelerini kullandı.

2 yıl önce

İçişleri Bakanlığı 81 İl Valiliğine “2021-2022 Eğitim Öğretim Yılında Alınacak Trafik Tedbirleri” konulu genelge gönderdi

Bakanlıktan yapılan açıklama şöyle; İçişleri Bakanlığı 81 İl Valiliğine “2021-2022 Eğitim Öğretim Yılında Alınacak Trafik Tedbirleri” konulu genelge gönderdi. 5 başlık altında gönderilen genelgede, yeni dönemde okul servislerinde ve okul çevrelerinde alınacak tedbirler ile yürütülecek denetimler ve bilgilendirme/ farkındalık çalışmaları anlatıldı. Genelgede, yeni eğitim öğretim yılına ilişkin tedbirler şu şekilde sıralandı:   SALGINLA MÜCADELE AMAÇLI ALINACAK TEDBİRLER Okul servis araçlarında Milli Eğitim Bakanlığı, Sağlık Bakanlığı ve Koronavirüs Bilim Kurulu tarafından hazırlanan rehberler esas alınacak. Bu kapsamda; Servis şoförleri, rehber personel, öğrenciler ve servisle ulaşım sağlayan öğretmen/çalışanların kişisel temizlik kurallarına uygun şekilde hareket edecek ve aracın içinde mutlaka tıbbi maske kullanılacak. Araçlarda giriş kapısının yanına el antiseptiği konulması ve araç içinde öğrenciler için tıbbi maske bulundurulacak. Servislerde oturma listesi oluşturulacak Servislerde koltuklara numara verilecek ve oturma listesi oluşturulacak. Bu liste serviste görünür yerde asılı olacak, böylelikle servis kullananlar aynı yerde oturması sağlanacak. Her servis turu tamamlandıktan sonra, sık dokunulan yüzeyler (kapı kolları, kol dayama/kolçaklar, tutacaklar, cam açma düğmeleri, emniyet kemeri tokaları) önce su ve deterjanlı bezle silinecek, daha sonra 1/100 oranında sulandırılmış çamaşır suyu veya %70’lik alkol ile dezenfekte edilecek. Servisin genel iç temizliği gün sonunda su ve deterjan ile yapılacak. Ayrıca servislerde Sağlık Bakanlığı “COVID-19 Kapsamında Personel Servis Araçlarıyla İlgili Alınması Gereken Önlemler”e de titizlikle uyulacak.   EĞİTİM FAALİYETLERİ Taşımalı eğitimlerde kullanılan araçlar dahil, tüm okul servis araçları, şoförleri ve rehber personeline yönelik trafik güvenliği farkındalığının artırılması sağlanacak. “Okul Servis Araçları Şoförleri ve Rehber Personeline Yönelik Bilgilendirme Eğitimleri”nin her gruba bir gün olacak şekilde düzenlenecek. Milli Eğitim Müdürlükleriyle işbirliği içerisinde, öğretmen, öğrenci ve velilerden tespit edilen gönüllü kişilerin müracaatları okul idarelerince alınacak. Bu kişilere “Okul Geçidi Görevlisi Eğitimleri”nin Karayolları Trafik Kanunu ve Karayolları Trafik Yönetmeliği’nin ilgili maddeleri doğrultusunda “Hatalı Sürücüye Kırmızı Düdük” kampanyası ile birlikte düzenlenecek. Tüm okul geçidi görevlilerine kırmızı düdük verilecek. Okullarda trafik güvenliği konusunda uygulamalı ve teorik dersler verilecek. “Çocuklar İçin Trafik Eğitimi (Trafik Dedektifleri) Projesi” kapsamında trafik kuruluşları eğiticileri tarafından okullarda 2021-2022 eğitim-öğretim yılı eğitim dönemleri boyunca trafik güvenliği konusunda öğrencilere uygulamalı ve teorik dersler verilecek. Yol kullanıcılarına yönelik sürücü, yaya eğitimleri yıl boyunca verilecek. Mobil Trafik Eğitim Tırı ile okullarda verilecek eğitimler İl Milli Eğitim Müdürlükleri ile koordine edilerek önceden planlanacak ve eğitimler mevsim şartlarına göre düzenlenecek. İçişleri Bakanlığınca mevcut çocuk trafik eğitim parkları modernize edilecek ve bu parklarda verilen uygulamalı eğitimlerin il ve ilçelerde verilmesine devam edilecek. Yıl içerisinde kurulması planlanan çocuk trafik eğitim parklarına yönelik çalışmalara gerekli destek verilecek. “Umuma Açık Yerlerde Verilen Trafik Eğitimleri” kapsamında vatandaşlara yönelik verilen eğitimlere aralıksız devam edilecek.  DENETİM FAALİYETLERİ Eğitim kurumlarının açılış tarihleri esan alınarak okul servis araçlarına yönelik denetimler hafta boyunca kesintisiz yapılacak. Eğitim öğretim yılı süresince planlı denetimlere devam edilecek. Okul idareleri ile irtibat kurularak, okul giriş ve çıkış saatlerinde, okul önlerinde, çevresinde ve güzergahlarında gerekli trafik tedbirlerinin alınması için ekip/personel görevlendirilecek. “Rehber personel” ve “Okul Geçidi Görevlileri”nce tespit edilen trafik kural ihlallerine ilişkin olarak düzenlenen Trafik Kural İhlali Tespit/İhbar Tutanaklarının trafik birimlerince kontrolü yapılarak trafik idari para cezası karar tutanağına dönüştürülecek. Yaya veya okul geçitlerinden geçen veya geçmek üzere bulunan öğrencilere ve diğer yayalara ilk geçiş hakkını vermeyen sürücüler hakkında gerekli cezai işlem uygulanacak. Okul ve çevresinde; yatay ve düşey trafik işaretlemeleri, hız kontrol elemanları, indirme bindirme cepleri, aydınlatma, okul önü bariyerleri, butonlu sinyalizasyon sistemleri vb. fiziki tedbirler kontrol edilecek. Eksiklik görülmesi halinde yolun yapım ve bakımından sorumlu olan kurum ve kuruluşlar ile irtibata geçilerek eksikliklerin giderilmesi sağlanacak. Okul servis araçlarının denetiminde; Karayolları Trafik Kanunu ve Yönetmeliği ile Okul Servis Araçları Yönetmeliği hükümlerine uygun hareket edilecek. Belediyelerce düzenlenen “Okul Servis Aracı Özel İzin Belgesi” ve “Okul Servis Aracı Bakım ve Onarım Takip Formu”bulundurulacak. Yönetmelikte belirtildiği şekilde standartlara uygun “OKUL TAŞITI” yazısının ve “DUR” kırmızı ışık veren lambanın araç üzerinde ve çalışır vaziyette olacak. Araç ön ve arka tarafında kalan alanları gösteren görüş ve sesli ikaz sistemi ile geri vites lambaları ve bağlı sesli ikaz sistemleri, oturacak yer adedini gösteren etiket donanımları kullanılır ve çalışır durumda olacak. Araç kapıları şoför tarafından açılıp kapatılabilecek şekilde otomatik veya araç şoförü tarafından elle kumanda edilebilir şekilde (mekanik) olacak. Araçlarda en az otuz gün süreli kayıt yapabilen araç takip sistemi bulundurulacak. Okul servis aracının camlarının sabit olacak ve camların üzerine renkli film tabakası yapıştırılmayacak. Aracın her koltuğunda emniyet kemeri bulunacak ve bu kemerler kullanılacak. Taşıtlar temiz, bakımlı ve güvenli durumda olacak. Okul öncesi ve ilköğretim öğrencilerinin taşınması sırasında araçlarda rehber personel bulundurulacak. Şoför ve rehber personelin Okul Servis Araçları Yönetmeliği’nde belirtilen şartları taşıyacak. Şoför araçta sigara içmeyecek ve içilmesine müsaade etmeyecek. Taşıma hizmeti sırasında görüntü ve müzik sistemleri kullanılmayacak. Taşıma sınırının üzerinde öğrenci taşınmayacak. Servis şoförleri, indirme ve bindirme kuralları başta olmak üzere diğer tüm trafik kurallarına ve yükümlülüklerine uyacak. Her araç için “Okul Servis Araçları Denetim Formu”nda yer alan hususlar titizlikle kontrol edilecek ve eksikliği veya kural ihlali tespit edilenlere mevzuatın öngördüğü cezai işlemler uygulanacak. Servis şoförü ve rehber personel; “Okul Servis Araçları Yönetmeliği”nde belirtilen şoför ve rehber personel bölümünde yer alan şart, görev ve sorumluluklarını yerine getirilmediğinin tespit edilmesi durumunda, mülki idare amirleri vasıtasıyla ilgili belediyeye bildirimde bulunacak, özel izin belgesi iptal edilecek ve gerekli tedbirler alınacak. Okul Servis Araçları Yönetmeliği hükümlerine göre eksiklik tespit edilmesi veya cezai müeyyide uygulanması halinde, doldurulan formlar İl ve İlçe Milli Eğitim Müdürlükleri kanalıyla ilgili okul müdürlüğüne, bir suretinin de servis aracının bağlı olduğu odaya en geç yedi (7) iş günü içerisinde gönderilecek. TRAFİK GÜVENLİĞİ İLE İLGİLİ DİĞER HUSUSLAR Okul çevrelerinde yaşanan kazalara ilişkin risk analiz değerlendirilerek, bu bölgelerde ilave tedbirler planlanacak. Sürücülerin yaya ve okul geçitleri öncesinde dikkatlerini daha üst düzeye çıkarılarak yavaşlamaları ve yayalara ilk geçiş hakkını vermelerini sağlamak için tüm ışıksız okul ve yaya geçitlerine araçların yaklaşım yönünde “Önce Yaya” görsellerinin çizdirilmesinin ivedilikle tamamlanacak. Okul, hastane, alışveriş merkezi gibi yayaların yoğun olduğu ya da trafik akımının yayalara risk oluşturduğu yerlerde ve bu yerlerin çevresindeki cadde, sokak ve güzergâhlarda azami hız sınırının 30 km/s hıza düşürülmesi sağlanacak. Okul servis taşımacılığı faaliyetlerinin düzenli ve güvenli olarak yürütülmesi amacıyla; okul servis araçlarının çalışma şartları ve karşılaşılan sorunların çözümüne yönelik eğitim öğretim dönemi başlamadan önce Vali ve Kaymakamların başkanlığında ilgili paydaşların katılımıyla toplantı düzenlenecek. Rehber personel ve okul geçidi görevlilerince düzenlenen ihlal tespit tutanakları, tespit tarihinden itibaren üç iş günü içerisinde okul yönetimlerince teslim alınacak. Bu tutanaklar takip eden üç iş günü içerisinde de trafik denetleme birimine veya ekiplerine tutanak karşılığı teslim edilecek. Rehber personel veya okul geçidi görevlileri yalnız “DUR” veya “GEÇ” işareti verebileceğinden, görevlilerce hazırlanan ihlal tespit tutanaklarına istinaden 2918 sayılı Kanun’un 47/1-a maddesine göre Trafik İdari Para Cezası Karar Tutanağı tanzim edilecek. Tespit tutanağında yer alan bilgilerin PolNet veri tabanındaki araç bilgileriyle karşılaştırılacak. GENEL EMNİYET VE ASAYİŞE İLİŞKİN TEDBİRLER Öncelik dereceli okullar başta olmak üzere okullarda güvenliğin azami ölçüye çıkarılması, okullarda kurulan güvenlik kameralarının çalışabilirliğinin kontrol edilecek ve Kent Güvenlik Yönetim Sistemine (KGYS) entegrasyonu tamamlanacak. Diğer okullarda ise KGYS’ye entegre şartı aranmaksızın öncelik derecelerine ayrılan okullardan başlanarak okul güvenlik kamera sistemleri tamamlanacak. Okul çevrelerinde metruk olduğu tespit edilen binalara ilişkin alınacak tedbirler gözden geçirilecek. Hassas olduğu belirlenen okulların bulunduğu yerlerde uyuşturucu ve uyarıcı maddelerle mücadele konusu başta olmak üzere açık sigara satışının önlenecek. Okul çevrelerinde bulunan internet cafe/oyun salonları vb. yerleri denetlenecek.

2 yıl önce

İçişleri'nden göçmen kararı: Ankara'daki Suriyeliler kayıtlı illere gönderilecek

İçişleri Bakanlığı Göç İdaresi Genel Müdürlüğü’nden yapılan açıklama şöyle; Ülkemizde bulunan yabancıların ikamet izni, uluslararası koruma ve geçici koruma iş ve işlemlerini düzenleme ile yetkili ve görevli olan Bakanlığımız koordinasyonunda Ankara Valiliği, Göç İdaresi, Jandarma ve Emniyet birimlerimizin katılımlarıyla yapılan değerlendirmeler sonucunda aşağıdaki kararlar alınmıştır;   1. 2 Eylül 2021 tarihinden geçerli olmak üzere Ankara ili mülki sınırları geçici koruma kaydına kapatılmıştır. 2. Ülkemizin başka illerinde kayıtlı olup fiilen Ankara ilinde ikamet eden geçici koruma statü sahibi Suriyeliler tespit edilerek kayıtlı olduğu illere geri gönderilecek ve kayıtlı oldukları illerde ikamet süreçleri bildirim yükümlülüğü getirilerek takip edilecektir. 3. Ankara ilindeki göç, uyuşturucu ve asayiş olaylarına kaynaklık eden metruk binalar ve bu binalarda ikamet eden yabancılar tespit edilerek yıkım ve tahliye işlemleri tamamlanacak ve söz konusu yabancılar kayıtlı oldukları illere gönderilecektir. 4. Herhangi bir koruma statüsü ya da ikamet izni bulunmayan düzensiz göçmenlerin kolluk birimlerince yakalanarak geri gönderme prosedürlerinin yerine getirilmesi amacıyla Geri Gönderme Merkezlerinde idari gözetim altına alınmalarına kararlılıkla devam edilecektir. 5. Yabancılara ait vergi levhası olmayan işyerleri ile ilgili olarak gerekli mevzuat çerçevesinde her türlü yaptırım ivedilikle uygulanacaktır.

2 yıl önce

“Kabil Havalimanı’na ekip gönderdik”

Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, NTV canlı yayınında gündeme dair önemli açıklamalarda bulundu. Çavuşoğlu'nun açıklamalarından satır başlıkları şöyle: Afganistan’da Taliban’ın hükümet kurma çalışmaları var. Taliban Pençşir hariç bölgeye hakim oldu. Buradaki çatışmaların iç savaşa neden olmamasını umuyoruz. Ülkede ekonomik sıkıntı ve açlık var. BM’in gıda stokunun bitmek üzere olduğunu görüyoruz. Bizim de Kızılay’ımız bölgeye yardımlarını yapıyor. Bölgede terör sorunu da var. DAEŞ Horasan orada. Kabil Havalimanı ile ilgili Katar ve ABD ile birlikte çalışıyoruz. AFGANİSTAN HAVALİMANI "Şu anda havalimanına uçaklar inip kalkabiliyor. Bazı uçuşlar yenden başladı. Bazı ülkelerin vatandaşları orada kaldı. Bizim de orada vatandaşlarımız var. Bin 400’den fazla kişiyi tahliye ettik. Bin 60 tanesi bizim vatandaşımız. Sonuçta Kabil Havalimanı yeniden uluslararası uçuşlara açılabilir, pist yenilenebilir, terminal yenilenebilir. Şu an orada 19 teknisyenimiz çalışmalarını sürdürüyor. Ama en önemli konu güvenliği kim sağlayacak? Güvenliği havalimanı dışında Taliban sağlayabilir ancak içerde uluslararası toplumun güvenebileceği bir güvenlik şirketi ya da bir ya da iki devlet sağlamalı. Askeri güç istenmiyorsa, bu işi yapan şirketler var. Orada güvenlik sağlanmalı. Uçaklar uçmak istese bile sigorta şirketleri izin vermez. AFGANİSTAN’DA TÜRKİYE’NİN KONUMU Biz Afganistan’a çok yatırım yaptık, eğitimine yatırım yaptık. Kadınlara çocuklara yatırım yaptık. Sonuçta bizim Afganistan gibi bir ülkeden tamamen çıkmamız yanlış bir karar olur. Birçok ülke büyükelçiliğini geri çekerken, biz de ayrılsaydık doğru olmazdı. Biz ‘her şeyi yönetelim’ demiyoruz, ‘bağlarımızı koparmayalım’ diyoruz. TÜRKİYE TALİBAN'I TANIYACAK MI? Bu konuda aceleci olmamak gerekir. Dünyanın da acele etmemesi gerekiyor. Burada dengeli hareket etmek gerekiyor. Biz Türkiye olarak bu şekilde hareket ediyoruz. Hükümetin kapsayıcı olması gerekiyor. Hükümette sadece Taliban olursa, diğer etnik gruplardan insanlar olmazsa olmaz. Kadınlara yer verilmesi gerekiyor. Sonuçta yarın bir kriz olduğu zaman ülkenin iç savaşa sürüklenmemesi için kapsayıcı bir hükümet gerekir, tüm dünyanın kabul etmesi için de kapsayıcı olması gerekir. Biz bu düşüncelerimizi Taliban’a da doğrudan iletiyoruz. Şu ana kadar atanan kişiler sadece Taliban’a yakın kişiler. Şartlara ve gelişmelere göre hareket edeceğiz” dedi. Hükümet kurma talebine Türkiye’nin davet edildiği sorusuna Çavuşoğlu, “Şu anda bir tutumumuz yok, hükümet kurulmadı ve bize bir davet gelmedi” dedi.

2 yıl önce

Türkiye'nin gönderdiği Kovid-19 aşı ve ilaçları Özbekistan'a ulaştı

Türk Hava Yolları'na ait tarifeli uçakla İstanbul'dan Taşkent'e ulaştırılan aşıların tesliminde, Özbekistan Sağlık Bakanı 1. Yardımcısı Amrulla İnayatov, Epidemiyolojik Refah ve Halk Sağlığı Kurumu Başkan Yardımcısı Batır Kurbanov ile Türkiye'nin Taşkent Büyükelçisi Olgan Bekar ve diğer yetkililer hazır bulundu. Büyükelçi Bekar ve Büyükelçilik mensupları tarafından karşılanan uçaktan indirilen 200 bin doz Sinovac aşısı ve 20 bin Favipiravir ilacı, Özbekistan Sağlık Bakanlığı yetkililerine teslim edildi. Kurbanov, burada yaptığı konuşmada, ülkeye şimdiye kadar 28,5 milyon doz aşının getirildiğini, bunun 22,7 milyon dozunun kullanıldığını belirtti. Türkiye'nin hibe ettiği 200 bin doz Kovid-19 aşısı ve 20 bin ilacın salgınla mücadeleye önemli katkı sağlayacağını belirten Kurbanov, söz konusu yardım için Türk halkı ve hükümetine teşekkür etti. Büyükelçi Bekar da bu yardımın iki halk arasındaki karşılıklı dayanışmanın göstergesi olarak gönderildiğini belirtti. Türkiye ile Özbekistan arasındaki karşılıklı dayanışma ve desteğin salgın döneminde de devam ettiğine dikkat çeken Bekar, "Türkiye, bu aşıları göndererek Özbekistan'ın Kovid-19'la mücadelesine yardım sağlamayı amaçladı. Bu da iki ülke arasındaki stratejik ortaklığın ulaştığı seviyeyi gösteriyor. Daha önce Özbekistan, Kovid-19'la mücadele için Türkiye'ye malzeme göndermişti. Bugün de Türkiye gönderdi. Bu şekilde iki kardeş halk arasındaki iş birliğinin sürdürülmesini sağlamaya çalışacağız ve iki ülke cumhurbaşkanlarının açtığı yolda ilerlemeye devam edeceğiz." dedi. İnayatov da son dönemde Özbekistan ile Türkiye arasındaki iş birliğinin hızla geliştiğini kaydederek Türkiye hükümetinin gönderdiği Kovid-19 aşısı ve ilacının iki ülke arasındaki ilişkilerin daha da gelişmesine ve karşılıklı dayanışmanın artmasına katkı sağlayacağını vurguladı. Türkiye'nin Özbekistan'a sağladığı aşı desteğinin iki ülke arasındaki iş birliğinin göstergesi olduğunu dile getiren İnayatov, yardım için teşekkür etti.

2 yıl önce

Alman basınından Merkel'e gönderme: Kışın yükselen fiyatlarla bizi yalnız mı bırakacak?

Avrupa, artan enerji fiyatlarıyla konuşuluyor. Kıtada doğalgaz fiyatlarında yükselişler yaşanırken, Almanya'ya gaz aktaran enerji şirketi Uniper'in CEO'su Klaus-Dieter Maubach, geride bıraktığımız haftalarda yaptığı açıklamada, "Fiyatlar tarihi zirvede" dedi. "MERKEL EN SOĞUK KIŞTA BİZİ YALNIZ MI BIRAKACAK" SORUSU "Buzla kaplı Şansölye" başlığını atan Alman basınından Bild gazetesi, "Merkel, en soğuk kışta yükselen fiyatlarla bizi yalnız mı bırakacak?" sorusunu yöneltti. "FİYATLAR REKORA KOŞUYOR" Haberde, "Almanya'nın tamamı rekor bir kışa doğru titriyor. Akaryakıt, elektrik ve doğalgaz fiyatları rekora koşuyor" denildi. "MERKEL DURUMU GÖRMEZDEN GELİYOR" Yaşananlar karşısında Almanya Başbakanı Angela Merkel'in "durumu tamamen görmezden geldiği" belirtilerek, planlanmış bir önlem olmadığı kaydedildi.

2 yıl önce

Le Monde: “Fransa'nın Mağrip'te Türkiye takıntısı"

Orta Doğu uzmanı Fransız tarihçi Jean-Pierre Filiu, Le Monde gazetesinde "Fransa'nın Mağrip'te Türkiye'ye yönelik garip takıntısı" başlıklı blog yazısı yayımladı. "Cumhurbaşkanı Macron, Mağrip hakkındaki açıklamalarında sadece Türkiye'yi hedef alıyor. Halbuki Rusya ve BAE, Mağrip'te Fransız etkisini baltalamaya çalışıyor." ifadesini kullanan Filiu, Macron'un Cezayir ve Türkiye'ye yönelik açıklamalarını hatırlattı. Filiu, Macron'un özellikle Ekim 2020'de Hazreti Muhammed'e yönelik karikatürlerle ilgili yaşanan tartışmalar sırasında "Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'dan ilham alan" Fransa'ya yönelik karalama kampanyaları konusunda endişe duymasının "meşru" olduğunu kaydetti. Cezayir Cumhurbaşkanı Abdulmecid Tebbun'un Ankara'ya gerçekleştireceği ziyaretle Cezayir ile Türkiye arasındaki ilişkilerde zirve noktaya ulaşılacağını ifade eden Filiu, "Macron, Erdoğan'a çok fazla odaklanarak Mağrip'te Fransız etkisine yönelik en ciddi tehditlerin daha çok Rusya ve BAE'den geldiğini unutuyor. Fransız Cumhurbaşkanının Mağrip'teki basiretsizliği, görev süresinin ilk üç yılında Libya'da izlediği hatalı politikadan kaynaklanıyor." değerlendirmesinde bulundu. Filiu, Macron'un Libya'nın doğusundaki gayrimeşru güçlerin lideri Halife Hafter'e verdiği desteğin, ülkede 2019'da "sivil savaşın" yeniden başlamasına ve Birleşmiş Milletlerin (BM) arabulucu çalışmalarının baltalanmasına neden olduğunu belirtti. Fransa'nın böylece "gizlice" Rusya, BAE, Mısır ve Suudi Arabistan'ın yanında yer aldığını kaydeden Filiu, "Hafter'in saldırısı Trablus hükümetini Türkiye'nin kollarına atmakla sonuçlandı. Türkiye'nin müdahalesi askeri durumu tersine çevirdi ve Hafter'in safında yer alan Rus 'paralı askerleri' dağıttı." ifadesini kullandı. Filiu, bu bağlamda Fransa'nın Rusya'nın Mağrip'e yönelik hedeflerine "hoşgörü" ile bakarken Türkiye'nin amaçlarını "düşmanca" değerlendirdiğine dikkati çekti. Ayrıca Cezayir'in açık ara ilk askeri ortağının Moskova olduğunu ifade eden Filiu, "Fransız Cumhurbaşkanının, böyle bir sistemin ana müttefiki Rusya'yı zikretmeden Cezayir'deki Fransa karşıtı, hafıza rantı üzerine inşa edilmiş siyasi-askeri sistemi kınadığını duymak paradoksaldır. Macron, Rus 'paralı askerlerine' başvurmayı istediklerinde Malili yetkilileri azarlamaktan çekinmediği için (Cezayir-Rusya askeri ortaklığı konusundaki) sessizlik daha da rahatsız edici." yorumunda bulundu. Filiu, Macron'un BAE Veliaht Prensi Muhammed Bin Zayed Al Nahyan ile yakınlığını, hatta "ortaklığını" açık şekilde dile getirdiğini aktardı. BAE'nin İsrail ile Eylül 2020'de "barış anlaşmasını" imzalamasıyla Fransa'nın Abu Dabi'ye yönelik çekincelerinin ortadan kalktığını anlatan Filiu, "Ancak Muhammed Bin Zayed'in kendisinin, Çeçen Kadirov başta olmak üzere Fransa'nın belli olan düşmanlarıyla açık ilişkiler sürdürdüğü unutuldu." ifadesine yer verdi. Filiu, Nahyan'ın Hafter'in Libya'da aldığı yenilginin "intikamını" Tunus'ta "demokratik tecrübeyi" sabote ederek aldığına işaret etti. BAE ve Mısır'ın Tunus Cumhurbaşkanı Kays Said'in ülkesinde "anayasal süreci askıya alma" kararında önemli rol oynadığını savunan Filiu, BAE'nin Cezayir ile Fas arasındaki gerginliğinin tırmanmasına da katkı sağladığını aktardı. Filiu, "Macron'un Cezayir rejimine kısa süre önce gösterdiği açıklığın, BAE'nin bölgedeki hedefleri için de gecikmeden geleceğini umuyoruz. Aksi halde, Fransa-Mağrip ilişkileri, Türkiye'nin sebep olmadığı ancak doğal olarak faydalanacağı, artan türbülans alanına girecektir." yorumunda bulundu. Macron'un Cezayir ve Türkiye'ye yönelik açıklamaları Macron, yaptığı açıklamada, "Cezayir'in bir ulus olarak inşası, izlenmesi gereken bir fenomendir. Fransız sömürgesinden önce Cezayir ulusu var mıydı? Soru bu. (Cezayir'de) Daha önce sömürgeler vardı. Türkiye'nin Cezayir'de oynadığı rolü ve kurduğu hakimiyeti tamamen unutturabilmesi beni büyüledi ve tek sömürgecinin biz olduğumuzu açıklamak, bu harika. Cezayirliler buna inanıyor." ifadesini kullanmıştı. Fransa'nın Cezayir'deki sömürge faaliyetlerine ilişkin "resmi tarihin gerçeklere dayanmayan şekilde yeniden yazılmasına" tepki gösteren Macron, bu tarih yazımının "Fransa nefreti üzerine bir söyleme" dayandığını iddia etmişti. "1962 sonrası Cezayir ulusu bir hafıza rantı üzerine inşa edildi. Tüm sorun Fransa gibi gösteriliyor." yorumunu yapan Macron, Mağripte "daha çok Türkler tarafından yapılan dezenformasyon ve propaganda" ile "yeniden yazılan tarihe" karşı Arapça ve Berberice yayınlar üretmek istediklerini belirtmişti.

2 yıl önce

Organize suç örgütü elebaşı Sedat Peker hakkında hazırlanan iddianame, gönderildiği ağır ceza mahkemesince kabul edildi

Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığınca, elebaşılığını Sedat Peker'in yaptığı suç örgütüne yönelik "tasarlayarak kasten öldürmeye azmettirme", "suç işlemek amacıyla silahlı örgüt kurma ve yönetme", "suç işlemek amacıyla kurulan silahlı örgüte üye olma", "var olan suç örgütünün korkutucu gücünden faydalanarak silahla yağma suçuna azmettirme", "tefecilik", "silahla kasten yaralama" suçlarından yürütülen soruşturma sonucunda hazırlanan iddianame gönderildiği mahkemece değerlendirildi. İddianamenin kabulüne karar veren Anadolu 16. Ağır Ceza Mahkemesi, hazırladığı tensip zaptında 26 sanığın tutukluk halinin devamına karar verdi. Mahkeme, iddianamede suç örgütü lideri olarak değerlendirilen firari sanık Sedat Peker ile şoförü U.Y. hakkında yokluğunda tutuklama kararı çıkarılmasına hükmetti. Mahkeme, davanın ilk duruşmasının 29 Aralık'ta yapılmasını kararlaştırdı. İddianameden Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı Anayasal Düzene Karşı İşlenen ve Örgütlü Suçlar Soruşturma Bürosunca, elebaşılığını Sedat Peker'in yaptığı suç örgütüne yönelik yürütülen soruşturma sonucunda hazırlanan iddianamede, 30 kişi mağdur, Çekmeköy'de 31 Ağustos 2017'de silahlı saldırı sonucu öldürülen Cahit Çetin ise maktul olarak yer alıyor. İddianamede, 26'sı tutuklu 92 şüpheliden Sedat Peker'in örgüt lideri, 9 şüphelinin örgüt yöneticisi, 82 şüphelinin bir kısmının örgüt üyesi, bir kısmının da örgüt üyesi olmamakla birlikte örgüt adına suç işleyen kişiler olduğu belirtiliyor. İddianamede, suç örgütü lideri Sedat Peker'in Çekmeköy'de 31 Ağustos 2017'de Cahit Çetin'in silahlı saldırı sonucu ölümüne ilişkin "tasarlayarak kasten öldürmeye azmettirme" suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapisle cezalandırılması isteniyor. Sedat Peker'in ayrıca 19 ayrı eylemde birçok müştekiye karşı "var olan suç örgütünün korkutucu gücünden faydalanarak silahla yağma suçuna azmettirme" suçundan 250 yıldan 360 yıla kadar, "suç işlemek amacıyla silahlı örgüt kurma ve yönetme" suçundan 5 yıldan 10 yıla kadar, 3 mağdura yönelik "tefecilik" suçundan 6 yıldan 18 yıla, 2 kişiye karşı silahla kasten yaralama" suçundan da 1 yıl 8 aydan 4 yıl 2 aya kadar olmak üzere toplamda 262 yıl 8 aydan, 392 yıl 4 aya kadar hapisle cezalandırılması talep ediliyor. İddianamede, örgüt yöneticisi 9 şüphelinin "suç işlemek amacıyla silahlı örgüt kurma ve yönetme" suçundan 5'er yıldan 10'ar yıla kadar, örgüt üyesi 46 şüphelinin "suç işlemek amacıyla kurulan silahlı örgüte üye olma" suçundan 2 yıl 6'şar aydan 6'şar yıla kadar hapsi istenen iddianamede, 22 şüphelinin de "suç işlemek amacıyla kurulan örgüte üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işleme" suçundan 2'şer yıldan 4'er yıla kadar hapisle cezalandırılması istendi. Diğer şüphelilerin de çeşitli suçlardan cezalandırılması talep ediliyor. Öte yandan iddianamede örgüt yöneticisi, üyesi ve örgüt adına suç işleyen şüphelilerin, ayrıca "kasten öldürmeye azmettirme", "var olan suç örgütünün korkutucu gücünden faydalanarak silahla yağma suçuna azmettirme", "tefecilik" ve "silahla kasten yaralama" suçlarından da değişik oranlarda hapisle cezalandırılmaları öngörülüyor.

1 2 3 4 5 6 7 8 ... 31 32