06 Mayıs Pazartesi 2024
2 yıl önce

CHP'li Özgür Özel'in görüştüğü ''çiftçi'' çete lideri çıktı

CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel'in ziyareti sırasında çiftçi olduğunu söyleyen bir kişi traktörüne el konulduğunu öne sürdü. Mustafa Şimşek isimli kişinin evlilik çetesi lideri olduğu ve suçunu canlı yayında itiraf ettiği ortaya çıktı. Kütahya'da esnaf ziyareti gerçekleştiren CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel'e çiftçi olduğunu öne süren bir kişi sitemde bulundu. İsminin Mustafa Şimşek olduğu öğrenilen kişi, "Yola çıkaramıyoruz traktörlerimizi. Jandarma polis bizi bekliyor." dedi. TÜRKİYE'Yİ DOLANDIRMIŞ Ancak Özel ile görüşen Şimşek'in Türkiye'nin dört bir yanından birçok kişiyi dolandıran ve Fas'tan evlenme vaadiyle 600 kadını getiren çetenin lideri olduğu ortaya çıktı. MÜGE ANLI'DA TUTUKLANMIŞTI Üstüne üstlük Şimşek, geçen yıl ocak ayında ATV ekranlarında yayınlanan Müge Anlı ile Tatlı Sert programında suçunu itiraf etmiş ve tutuklanmıştı.

2 yıl önce

CHP’li Özgür Özel, terör örgütü PKK’nın yayın organlarına ödül verilen törene katıldı

Çağdaş Gazeteciler Derneği tarafından verilen “Yılın Başarılı Gazetecileri Ödülleri” Ankara'da düzenlenen törenle sahiplerine teslim edildi. Törende PKK yayın organlarından Mezopotamya Ajansı ve Jinnews'e de ödül verildi. CHP'Lİ ÖZEL DE TÖRENDE Çağdaş Sanatlar Merkezi'nde düzenlenen törene, CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel, HDP Sözcüsü Ebru Günay, Türk Tabipleri Birliği Başkanı Şebnem Korur Fincancı ve CHP Çankaya Belediye Başkanı Alper Taşdelen gibi isimler katıldı. Mezopotamya Ajansı'ndan Cemil Uğur'a 'Rafet Genç Haber Ödülü', Jinnews'ten Filiz Zeyrek'e '2020 yılı Röportaj Ödülü' verilirken, TTB Başkanı Fincancı da Dayanışma Ödülü'nü aldı. MİMARLAR ODASI'NIN İZİNDE Öte yandan geçtiğimiz haftalarda da Mimarlar Odası, bu yıl altıncısını düzenlediği "Basın Ödülleri"nde, terör örgütü PKK'nın yayın organı Jin TV'ye 'Uluslararası Televizyon Haberciliği' dalında ödül vermişti.

2 yıl önce

“CHP’nin Frankenstein’ı Özgür Özel”

Son günlerde de, Terör örgütü PKK’nın yayın organlarına ödül verilen törenlerde boy gösteren Özgür Özel, her açıklamasıyla Cumhur İttifakını ve hükümeti hedef alıyor. MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin danışmanı Yıldıray Çiçek, 20 Eylül 2021’deki TürkGün gazetesindeki köşe yazısında CHP Grup Başkan Vekili Özgür Özel'i şöyle tarif etmişti. İşte o yazı: CHP’nin Frankenstein’ı Özgür Özel Türk siyasetinde siz hiç CHP’deki Özgür Özel, Engin Özkoç ve Engin Altay gibi başka itici tip gördünüz mü? CHP’ye bela okusan, başlarına gelmiş en büyük bela sanırım bu tiplerle temsil edilmek ve CHP’nin sözcülüğünü bunların yapıyor olmasıdır. O konuşma tarzları, üslupları, mimikleri, ses tonları, siyasi yorumları bu kadar mı itici olur, bu kadar mı irite eder adamı? Hele o Özgür Özel… Türk siyasetinde onun ayarında siyasete iğrençlik katan bir benzeri yoktur. Onu ekranda konuşurken görünce bizde direkt mide bulantısı etkisi yaratıyor. Bunun yüzünün derisi emin olun utanan, yüzü kızaran insan modelinden değil… Her konuda rezil oluyor ama böyle bir yüz derisi taşıdığı için utanması, yüzünün kızarması olmuyor. Ukala, haddini bilmez, zekâ düzeyi tartışmalı açıklamalarla CHP’yi temsil ediyor. Kemal Kılıçdaroğlu tam kendine yakışan tiplerden kadrosunu oluşturmuş. Eczacı Özgür Özel, boş vakitlerinde her hapı vücudunda denedi de ondan mı bu hale geldi acaba? Bu Özgür Özel’in dil ve zekâ orantısı bir hayli bozulmuş, siyasetin Frankenstein’ı gibi ortada dolanıyor. MHP ve Cumhur İttifakı’na yönelik açıklamalarına bakın bu özelliklerini çok net görürsünüz. Geçen gün CHP’nin Frankenstein’ı olarak kameraların önüne çıkarak nasıl bir rahatsız tip olduğunu MHP Lideri Sayın Devlet Bahçeli’ye saldıran uslüpla yine göstermiştir. MHP Lideri Devlet Bahçeli, CHP’nin Türk-İslam düşmanlıklarına, milli-manevi değerlere saldırılarına karşı en ağır tepkileri göstermektedir. Geçtiğimiz gün de İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin rezaletine “Be hey utanmazlar, yarı çıplak semazen nedir? Bu soysuzluk nasıl gösterilmiştir? 7,5 asırlık Mevlevi kültürüne bu saygısızlık nasıl hazmedilecektir? Bu kepazeliği izleyen belediye başkanını geçtik de Kılıçdaroğlu hiç mi utanmamış, hiç mi vicdanı sızlamamıştır? CHP’li İzmir Belediyesi edepsizlik çukuruna devrilmiştir. Bir de çıkmışlar, yarı çıplak soytarıyı, Türkiye’yi 50’den fazla ülkede temsil etmiş bir modern dans sanatçısı ve koreograf olarak tanıtmışlar. Neymiş, modern bir dans gösteriymiş. Batsın sizin modernliğiniz!” şeklinde tepki göstermişti. Bu rezalet karşısında özür dilemesi gereken CHP’nin Frankenstein’ı, özür dilemek yerine MHP Liderine karşı “Bahçeli’nin semazen ile ilgili sorunu, kendisinin bir siyasi semazen olmasından kaynaklıdır.” şeklinde zekâ düzeyi oldukça düşük bir cevap vermiştir. Tipitip Özgür Özel, CHP’nin İzmir’deki rezilliği yanında bu cevap ne alaka? AK Parti ile 15 Temmuz akşamı Cumhur İttifakı kuruldu diye bu ithamlarda bulunan CHP’nin Frankenstein’ı AKP ile koalisyon kurmak için yalvardıkları günleri unutuyor galiba? CHP’nin Frankenstein’ı Özgür Özel’in çizgi film kılıklı genel başkanı Kemal Kılıçdaroğlu 7 Haziran seçimleri sonrası neler diyordu?: “AKP ile koalisyon kurulmazsa çok üzülürüm”, “AKP ile ön yargısız, kırmızı çizgisiz, 17-25 Aralık’ı dayatmadan, Türkiye için her türlü ödünü vermeye hazırız” “AKP ile ön yargısız bir şekilde görüşeceğiz; 17-25 Aralık konusunda rövanşist olmayacağız’’ Peki dil ve zekâ orantısını kaybetmiş Özgür Özel sen AKP ile koalisyon kurulması noktasında 2015 yılında neler diyordun?: “Eğer yarın bu koalisyon kurulmayacak olursa, Sayın Genel Başkanımız, ‘Davutoğlu’ndan, bu koalisyonun niçin kurulamadığını, bize açıklamasını bekleyeceğiz’ dedi. Biz de onu duyacağız.” 35 gün AKP’nin peşinde koalisyon kurmak için yalvararak koşturan CHP’nin, 15 Temmuz akşamı kurulmuş Cumhur İttifakı’nı yorumlaması pespayeliktir. “15 Temmuz tiyatrodur” diyenlere, terör örgütü PKK’nın siyasi uzantısı HDP ile ittifak kurmuş olanlara 15 Temmuz akşamı kurulmuş Cumhur İttifakı’nı anlatmak beyhude bir çabadır. MHP Lideri Devlet Bahçeli dün PKK açılımına karşıydı, bugün son 6 yılda 18 bin 500 terörist öldürülmesini alkışlıyor. CHP’nin Frankenstein’ı Özgür Özel bu durum sizi çıldırtıyor değil mi? Ortağınız HDP’nin sırtını dayadığı PKK’dan, PYD’den, YPG’den Cumhur İttifakı dönemi leş okyanusu oluşması size çok büyük ruhsal darbe oluyor değil mi? Canınızdan can kopuyor hadi itiraf et? Tipitip Özgür, 2016 yılında “Adalardan, dağlardan talimat alan Demirtaş’ın; CHP üzerinden dedikodu siyaseti ile manşet olma çabası ortadadır!” dediğin terörist Demirtaş için şimdi tüm CHP kadrosu olarak özgürlük narası atmanızın temel sebebi siyasi dansözlük mü yoksa siyasi soysuzluk olarak mı değerlendirilmeli? “CHP’nin Allah belasını versin” diye bedduaya gerek yok, çünkü sizin gibileri o partiye zaten bela etmiş… Özgür Özel ihanet-döneklik CHP’de hangi boyutta iyi incele ve sonra gel sonuçları bize bildir tamam mı? Pervane CHP yavaş dön, bir parçanı Kandil’den, diğer parçanı Pensilvanya’dan toplayacaklar sonra…

2 yıl önce

CHP, HDP'nin talimatına uydu! Özgür Özel açıkladı! "Suriye-Irak tezkeresine "hayır" oyu kullandı

CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel, parti olarak TSK'nın Irak ve Suriye’ye sınır ötesi operasyon yetkisini iki yıl daha uzatan tezkereye 'hayır' oyu vereceklerini açıkladı. Türk Silahlı Kuvvetleri’nin (TSK) Irak ve Suriye’ye sınır ötesi operasyon yetkisini 2 yıl daha uzatan tezkere, TBMM Genel Kurulu’nda oylanacak.

2 yıl önce

MHP'li İsmet Büyükataman'dan CHP'li Özgür Özel'e 'baraj' yanıtı: CHP’nin bagajı, millet düşmanlarının emir ve talimatlarıyla doludur

CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel, TBMM'de düzenlediği basın toplantısında seçim barajını gündeme getirdi. MHP'nin baraj sorunu olduğunu iddia etti. Özel, "İttifakta istikrar için MHP'nin atlayabileceği kadar alçak, yeni partilerin yetişemeyeceği kadar yüksek. Toplum mühendisliği yüzde 7. Ama MHP bu kafada giderse MHP'yi kurtaracak baraj ancak yüzde 1 olacak." ifadelerini kullandı. CHP'li Özgür Özel'in bu açıklamalarına MHP Genel Sekreteri İsmet Büyükataman'dan yanıt geldi. "CHP'NİN BAGAJI MİLLET DÜŞMANLARININ EMİR VE TALİMATLARIYLA DOLUDUR" Büyükataman, Twitter hesabından yaptığı paylaşımlarda, "CHP'nin cazgırı Özgür Özel, tükürükler saçarak yaptığı basın açıklamasında yeniden zamanı israf etmiş, mekânın ağırlığı altında ezilmiş. Lafı döndürüp dolaştırıp partimize getiren Özel, partimizin oy oranı ile seçim barajını ilişkilendirmeye çalışmış. CHP'li Özgür Özel rahat olsun, Milliyetçi Hareket Partisinin baraj sorunu yoktur ancak Cumhuriyet Halk Partisinin bagaj sorunu vardır. HDP'nin bir talimatıyla Irak-Suriye tezkerelerine ret oyu veren CHP'nin bagajı, millet düşmanlarının emir ve talimatlarıyla doludur. "CHP'Lİ KARDEŞLERİME SESLENİYORUM..." CHP sözcüleri; Türk düşmanlarının emir ve talimatlarını yerine getiren bir dış misyon görevlisi gibi hareket eden Kılıçdaroğlu'nu MHP'ye saldırarak aklayamaz. CHP'li kardeşlerime sesleniyorum: Bu Kılıçdaroğlu'nun vatan ve millet aleyhine olan siyasetine alet olmayınız!" ifadelerini kullandı.

2 yıl önce

PKK’yı desteleyen Sezgin Tanrıkulu ve Özgür Özel’in üs bölgesine gitmesi tepki topladı

SİHA'lara karşı çıkmıştı Yeni Şafak’ın haberine göre; Ziyarette, terör örgütü PKK'ya verdiği destekle ismi sık sık anılan Sezgin Tanrkulu'nun da olması tepkilere yol açtı. Tanrıkulu daha önce, teröristlerin vurulmasına karşı çıkıp "Eskiden JİTEM vardı, şimdi aynı görevi SİHA'lar yapıyor. Böyle yöntem hukuk devletinde olmaz ancak savaşta olur; savaşın da kuralları vardır." ifadelerini kullanmıştı. Demirtaş'a 'sevgili dostum' demişti CHP İstanbul vekili Sezgin Tanrıkulu, terör soruşturmalarından cezaevinde bulunan Selahattin Demirtaş'ı ziyaret etmiş, “Edirne’ye niçin geldiğimi tahmin ediyorsunuz. Sevgili dostum Demirtaş’ı ziyaret ettim” sözleriyle duyurmuştu.

2 yıl önce

PKK elebaşı Öcalan'a özgürlük isteyen TTB Başkanı Fincancı'dan HDP'ye ziyaret

TTB Başkanı Şebnem Korur Fincancı, Genel Sekreteri Vedat Bulut, Merkez Konseyi Üyesi Deniz Erdoğdu terör örgütünün siyasi uzantısı HDP'nin Genel Merkezi'ni ziyaret etti. 'Terör örgütü propagandası yapmak' suçundan hapis cezasına çarptırılan, terör örgütü PKK elebaşı Abdullah Öcalan için özgürlük isteyen, Türk askerine dil uzatan ve sözde Ermeni soykırımını savunan TTB Başkanı Şebnem Korur Fincancı, burada HDP eş başkanı Mithat Sancar ile basın toplantısı düzenledi. "SAĞLIK SİSTEMİNİ BİRLİKTE KURGULAYACAĞIZ" Başlattıkları “Emek Bizim Söz Bizim” adlı kampanyaya ilişkin Sancar’a bilgi veren Fincancı, yaptığı basın açıklamasında "Türkiye’nin sağlık sistemini birlikte kurgulayacağız." ifadesini kullandı.

2 yıl önce

Ersin Tatar: Bugün üzerinde devlet kurduğumuz, özgür olarak yaşadığımız bir vatana sahipsek bu, Mücahit ve Mehmetçik sayesindedir

KKTC'nin kuruluşunun 38. yılı, KKTC genelinde kutlanmaya devam ediyor. Başkent Lefkoşa'daki Dr. Fazıl Küçük Bulvarı'nda düzenlenen törene, Cumhurbaşkanı Tatar'ın yanı sıra Türkiye Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, KKTC Cumhuriyet Meclisi Başkanı Önder Sennaroğlu, Başbakan Faiz Sucuoğlu, Türkiye'nin Lefkoşa Büyükelçisi Ali Murat Başçeri, bakanlar, milletvekilleri, KKTC'nin ikinci Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat, üçüncü Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu, Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu, Türkiye Cumhuriyeti Milli Savunma Bakanlığını temsilen Deniz Kuvvetleri Komutanı Oramiral Adnan Özbal, askeri erkan, kurum ve kuruluşların temsilcileri ile çok sayıda vatandaş katıldı. İstiklal Marşı'nın okunmasıyla başlayan tören, Cumhurbaşkanı Tatar'ın tören birliklerini denetlemesi ve halkı selamlamasıyla devam etti. "YÜCE TÜRK ULUSUNUN EŞSİZ DESTEK VE YARDIMI HER ZAMAN BİZİMLE OLMUŞTUR" Cumhurbaşkanı Tatar, burada yaptığı konuşmada, Kıbrıs Türk halkının en mutlu günlerinden birisini 15 Kasım 1983'te yaşadığını belirterek, onurlu bir varoluş mücadelesi ve eşsiz fedakarlıklarla kurdukları KKTC'nin 38. kuruluş yılını büyük bir coşkuyla kutladıklarını söyledi. Kıbrıs Türk halkının milli mücadele lideri Dr. Fazıl Küçük ve KKTC'nin Kurucu Cumhurbaşkanı Rauf Raif Denktaş'ın sık sık "bir halkın ulaşabileceği en yüce ve onurlu mertebe, bağımsız-egemen bir devlete sahip olmasıdır" yönünde açıklamalarda bulunduğunu aktaran Tatar, sözlerini şöyle sürdürdü: "Kıbrıs Türk halkı olarak eğer bugün, başı dik ve onurlu bir biçimde kendi vatanımızda özgürce yaşayabiliyorsak bunu her türlü bedeli gözünü kırpmadan ödeyen kahraman halkımıza, aziz şehitlerimize, gazilerimize, ulusal kahramanlarımıza, Dr. Fazıl Küçük'ten Rauf Raif Denktaş'a uzanan şanlı ecdadımıza ve ana vatanımız Türkiye Cumhuriyeti'ne borçluyuz. Ne mutlu ki bu soylu mücadelenin her aşamasında kopmaz, ayrılmaz bir parçası olduğumuz yüce Türk ulusunun eşsiz destek ve yardımı her zaman bizimle olmuştur." Tatar, Kıbrıs Türk halkının kurucusu ve ortağı olduğu Kıbrıs Cumhuriyeti'nden, 1963 Kanlı Noel saldırılarıyla silah zoruyla atıldığını hatırlatarak, şehitler ve gazilerin destansı bir varoluş mücadelesi verdiğini, bu günlere büyük acılar ve soykırım girişimlerine karşı direnerek geldiklerini vurguladı. 15 Temmuz 1974'te tüm dünyanın gözleri önünde askeri darbe ile Kıbrıs Helen Devleti'ni ilan eden Yunan cuntasını, etkin ve fiili garantörlük hakkını kullanarak durduranın Türkiye olduğunu anımsatan Tatar, şu ifadeleri kullandı: "Çağrımız üzerine, can ve mal güvenliğimiz ve istiklalimiz için 20 Temmuz sabahı Kıbrıs'a bir barış harekatı gerçekleştirilmemiş olsaydı bugün Kıbrıs, bir Yunan Adası'na dönecekti. Bugün üzerinde devlet kurduğumuz, özgür olarak yaşadığımız bir vatana sahipsek bu, Mücahit ve Mehmetçik sayesindedir. 15 Kasım 1983'te KKTC'nin ilanı, Rum tarafının bizim egemen eşitliğimizi kabul etmemesi, bizlerle yetki ve refah paylaşımını reddetmesi ve uluslararası camianın sadece Rum tarafının sesini duymasının bir sonucudur." Rum tarafının, Kıbrıs Türk tarafına, anayasasını talan ettikleri ve bir Rum devletine dönüştürdükleri sözde Kıbrıs Cumhuriyeti'ne dönüş çağrısı yaptığını ve kendilerini zamanla asimile etmeyi hayal ettiğini belirten Tatar, bu hayal nedeniyle 53 yıl süren müzakerelerde Rumların tüm önerileri reddettikleri gibi, Kıbrıs müzakere tarihinde ilk kez eş zamanlı ve ayrı ayrı referanduma götürülen 2004 Annan Planı'nı da reddettiklerini hatırlattı. "EGEMEN EŞİTLİĞİMİZ VE EŞİT ULUSLARARASI STATÜMÜZ KABUL EDİLMEDEN BİR MÜZAKERE SÜRECİNE GİRMEYECEĞİZ" Tatar, yarım asrı aşkın bir süredir müzakerelerde zemin olarak yer alan "federasyon" modelinin tükenmiş olduğunu en üst düzeyde ilgili uluslararası taraflara ilettiklerinin altını çizerek, şunları söyledi: "Egemen eşitliğimiz ve eşit uluslararası statümüz kabul edilmeden bir müzakere sürecine girmeyeceğimiz de resmi pozisyonumuz olarak kayda geçirilmiştir. Kıbrıs'ta adil ve sürdürülebilir bir çözüm sadece halihazırda var olan iki devlet gerçeğine ve iki tarafın eşit uluslararası statüsü ve egemen eşitliğine dayalı olarak gerçekleştirilebilir. Kıbrıs Türk halkının özgür iradesiyle seçilmiş bir Cumhurbaşkanı olarak, Kıbrıs'ta yeni sorunlara ve belirsiz bir geleceğe adım atmak yerine Ada'da ve Ada etrafında olan sorunlara çözüm üretebilecek yeni vizyonumuz ile yeni bir dönemin kapısını açmış bulunmaktayız. İsviçre'nin Cenevre kentinde 27-29 Nisan'da Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri Antonio Guterres öncülüğünde gerçekleşen 5+1 formatındaki gayriresmi Kıbrıs konulu konferansta, BM'ye Kıbrıs'ta kalıcı çözüm için 6 maddeden oluşan bir öneri sundum. Bu önerimle müzakere masasına ilk kez egemen eşit iki ayrı devletin varlığına ve kurumsal iş birliğine dayalı çözüm önerimiz konulmuş oldu. Her daim olduğu gibi Cenevre'de yanımızda olan Türkiye Cumhuriyeti Dışişleri Bakanımız Sayın Mevlüt Çavuşoğlu'na Kıbrıs Türk halkı adına teşekkür ederim." Tatar, yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgını ve tüm sorunların çözümünde KKTC'ye her türlü desteği veren başta Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan olmak üzere Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay'a ve emeği geçen tüm devlet yetkililerine teşekkür etti. Cumhurbaşkanı Tatar, "Kapalı Maraş'ı açma kararımız, Kıbrıs meselesine yeni bir boyut kazandırmıştır. Maraş, bizim egemenliğimizdedir ve KKTC toprağıdır. Yıllardan beridir mallarını ve mülklerini değerlendiremeyen hak sahiplerinin askeri bölge statüsünün kaldırılmasını takiben mülklerine sahip çıkmaları insan hakları bakımından da son derece önemlidir." dedi. Maraş'ın yüzde 3,5'ine tekabül eden bir bölümün "askeri bölge" statüsünden çıkarıldığını kaydeden Tatar, uluslararası hukuk ve insan haklarına uygun olarak mülk ve mal sahiplerine, Taşınmaz Mal Komisyonuna başvurarak mallarını geri alabilme olanağı tanındığını da söyledi. Tatar, Kıbrıs'ta ve bölgede kritik gelişmeler yaşanırken, Doğu Akdeniz'deki jeopolitik durumun hidrokarbon kaynakları üzerinden bir mücadeleye dönüştüğünü belirtti. "ANA VATANIN VERDİĞİ KARARLI DESTEĞE MÜTEŞEKKİRİZ" "Buradaki ana hedef, Doğu Akdeniz'deki Türk egemenliğinin temel noktalarından olan KKTC'yi tasfiye edip, ana vatan Türkiye'yi Doğu Akdeniz'den uzaklaştırmaktır." diyen Tatar, şöyle devam etti: "Bu durum, yoğun ve karmaşık bir siyasi mücadelenin yanı sıra gerginliğin ve askeri faaliyetlerin de yoğunlaşmasına neden olmuştur. Gerginliğin ana nedenlerinin biri de Rum-Yunan ikilisinin olumsuz tutumları ile silahlanma faaliyetlerine devam etmeleridir. Kıbrıs Türk halkı olarak Kıbrıs Ada'sını çevreleyen denizlerdeki haklarımıza sahip çıkma kararlığı içerisindeyiz. Ana vatan Türkiye ile bu yönde yapılan anlaşmalara bağlı olarak ana vatanın verdiği kararlı desteğe müteşekkiriz." Tatar, egemen eşitlik temelinde Kıbrıs Adası etrafındaki hidrokarbon zenginliklerinden yararlanmak konusunda Rum kesimine yaptıkları iş birliği önerilerini bir kez daha tekrarlayarak, Rum tarafının bu iş birliği önerisine kulak asmaması ve Ada çevresinde tek yanlı girişimlere kalkışması halinde bunlara kesinlikle karşılık verileceğini ifade etti. Cumhurbaşkanı Tatar, "Devletimizin ilanı ve kuruluşu, aynı zamanda Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk'ün komutasında silah arkadaşları, kahraman Mehmetçikler ve fedakar, cefakar Anadolu insanının el ele vererek, gerçekleştirdiği zaferlerden, Kurtuluş Savaşı'ndan ilham alınarak taçlandırılan bir eserdir, gurur abidesidir. 15 Kasım 1983 tarihi, Kıbrıs'ta bir dönüm noktasıdır." diye konuştu. Tatar, bu anlamlı günde başta Küçük ve Denktaş ile aziz şehitleri rahmetle yad ederek, gazilere minnetlerini sundu. Konuşmanın ardından halk dansları gösterisi ve resmi geçit töreni yapıldı.

1 2 3 4 5 6 7 8 ... 46 47