01 Mayıs Çarşamba 2024
2 yıl önce

Öğrencileri yurttan çıkaran İBB'ye ret: Mahkeme TÜRGEV'i haklı buldu

İstanbul Bölge İdare Mahkemesi 6. İdare Dava Dairesi, İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin (İBB), TÜRGEV yurtlarına ilişkin aldığı "sözleşmenin feshedilmesi" kararını iptal eden yerel mahkeme kararını hukuka uygun buldu. TÜRGEV ile İBB arasında, orta ve yükseköğrenim öğrenci yurtlarına ilişkin "ortak hizmet projesi" oluşturmak üzere 2015'te hizmet protokolü imzalandı. Protokol kapsamında İBB'ye ait 4 ayrı taşınmaz, yurt hizmetlerinde kullanılmak üzere TÜRGEV'e verildi. İBB Başkanlığı, 23 Ağustos 2019'da süresinin dolduğunu ileri sürerek protokolü feshetti ve TÜRGEV'den yurt olarak faaliyet gösteren binaların verilen tefrişat malzemeleriyle iade edilmesini istedi. TÜRGEV avukatları da İBB'nin aldığı bu kararın hukuka aykırı olduğunu belirterek, iptali istemiyle İstanbul Bölge İdare Mahkemesine dava açtı. Davayı karara bağlayan İstanbul 14. İdare Mahkemesi, 25 Mart'ta verdiği kararında dava konusu işlemin iptaline karar verdi. İBB'nin, iptal kararının kaldırılması talebiyle yaptığı istinaf başvurusu reddedildi İstanbul 14. İdare Mahkemesi'nin, TÜRGEV yurtlarına ilişkin aldığı "sözleşmenin feshedilmesi" karanını iptal etmesi üzerine İBB, dava konusu taşınmazların davacı tarafından teslim edildiği ve davanın konusuz kaldığı iddialarıyla istinaf kanun yoluna başvurdu. Başvurusunda yerel mahkeme kararının incelenerek kaldırılmasını isteyen İBB, yeniden bir karar verilmesini talep etti. Dava dosyasına ilişkin incelemesini tamamlayan İstanbul Bölge İdare Mahkemesi Altıncı İdare Dava Dairesi, İBB'nin istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü iddiaların, İstanbul 14. İdare Mahkemesi'nin verdiği iptal kararının kaldırılmasını gerektirecek nitelikte bulunmadığına karar verdi. Bu nedenle İBB'nin istinaf talebinin reddine karar veren İstanbul Bölge İdare Mahkemesi Altıncı İdare Dava Dairesi, istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerini de davalı İBB'ye bıraktı. İstanbul Bölge İdare Mahkemesi Altıncı İdare Dava Dairesi kararını kesin olmak üzere aldı. TÜRGEV'den açıklama Mahkemenin kararına ilişkin TÜRGEV'den yapılan yazılı açıklamada, 2019 yılının Haziran ayında yapılan İstanbul Belediye Başkanlığı seçiminden sonra göreve gelen yeni yönetimin ilk icraatlarından birinin belediyenin vakıfla yürüttüğü "İBB Ortak Hizmet Protokolünü" iptal etmek olduğu hatırlatıldı. Açıklamada, şunlar kaydedildi: "Bilindiği üzere bu protokol kapsamında kiraladığımız üç binada üniversite öğrencilerine yurt hizmeti sağlıyorduk. 23 Ağustos 2019 tarihinde İstanbul Büyükşehir Belediyesi, vakfımıza hiçbir geçerli gerekçe olmadan protokolün iptalini içeren bir yazıyla bildirimde bulundu ve neticede öğrencilerimiz yurt binalarını terk etmek, öğretim yılının ortasında kalacak başka yerler bulmak durumunda kaldılar. Şişli, Mecidiyeköy ve Avcılar'da tahliye edilen üç yurdumuzdaki, önemli bir kısmı barınma bursu alan 14 farklı üniversiteden toplam 427 öğrencimiz maalesef hem bu hukuksuz kararın maddi, manevi yükünü çekmek zorunda kaldılar hem de temiz, güvenli, sağlıklı barınma ve eğitim alma imkanlarından mahrum bırakıldılar." TÜRGEV olarak yüzlerce öğrenciyi ve ailelerini mağdur eden bu kararın iptali için hızlıca mahkeme sürecini başlattıkları ve sürecin takipçisi oldukları kaydedilen açıklamada, "Yerel mahkeme tarafından yapılan yargılama neticesinde 25 Mart'ta haklı davamızın kabulü ile dava konusu idari işlemin iptaline karar verildi. 22 Eylül'de ise istinaf talebinin reddi ile dava vakfımızın lehine sonuçlandı. Yüzlerce öğrencimizin eğitim hayatını sekteye uğratan karara karşı verdiğimiz iki yıllık hukuk mücadelesinin nihayetlendiğini kamuoyunun bilgisine sunarız." ifadelerine yer verildi. İdare mahkemesi, hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle kararı iptal etmişti İstanbul 14. İdare Mahkemesi'nin 25 Mart'ta açıkladığı kararında, davalı İBB ile davacı TÜRGEV arasında 12 Kasım 2015 tarih ve 1772 sayılı meclis kararı ile yürürlüğe giren protokolün süresinin, protokolün 6.1 maddesi hükmü uyarınca, yine protokolün 4.1, 4.2, 4.3, 4.4 maddelerinin yürürlüğünü müteakip kiralamaların devam ettiği sürece yürürlükte olacağı belirtilmişti. Dava konusu işlem tarihi itibarıyla, TÜRGEV'in kullanımında olan taşınmazların kira sözleşmelerinin devam ettiği, bununla birlikte taşınmazlara ilişkin kira sözleşmelerinin feshedildiğine ya da sona erdirildiğine veya sözleşmeye konu taşınmazların tahliye edildiğine dair dava dosyasına herhangi bir bilgi veya belgenin sunulmadığı kaydedilmişti. Kararda, bahse konu protokolün süresinin kiralamaların devam ettiği müddet olarak belirlenmesi karşısında, dava konusu işlem tarihi itibariyle protokolün süresinin henüz dolmadığı ifade edilerek, süre dolduğu belirtilerek feshedilmesine ve protokol kapsamında yurt olarak faaliyet gösteren binaların tefrişat malzemeleriyle iade edilmesinin istenilmesine ilişkin dava konusu işlemde hukuka uyarlık bulunmadığı vurgulanmıştı. Bu kapsamda İstanbul 14. İdare Mahkemesi, dava konusu işlemin iptaline karar vermişti.

2 yıl önce

Boğaziçi'nde öğrenciler rektör Naci İnci'nin aracının üstüne çıktı

Boğaziçi Üniversitesi'nde rektör olarak atanan Prof. Dr. Melih Bulu'nun görevden alınmasına rağmen hem akademisyenlerden hem de öğrencilerden karşıt eylemler devam ediyor. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın kararıyla atanan rektör Prof. Dr. Melih Bulu’nun ardından üniversiteye önce vekaleten, sonra yeni rektör olarak atanan Prof. Dr. Naci İnci'ye de öğrenciler protesto başlattı. REKTÖRÜN ÖNÜNÜ KESTİLER Protestoların bugün 274. gününe girilirken üniversitede öğrenciler şiddet olaylarını artırdı. Rektör Naci İnci rektörlük binasından çıkarken öğrencilerin tepkisiyle karşılaştı. Bazı öğrenciler Naci İnci'nin bindiği makam aracının önünde durarak geçmesine izin vermedi. ARACIN ÜSTÜNE ÇIKTILAR Aracın üzerine daha sonra yarı çıplak bir öğrenci çıkarak Naci İnci'ye tacizde bulundu. Özel güvenlik ekiplerinin olayı engellemeye çalışmasıyla da arbede yaşandı.

2 yıl önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan: Rektörünün arabasının üstüne çıkıp, orada tepinen öğrencilerin olduğu bir Türkiye'yi ben kabullenemiyorum

Açılışta konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları söyledi: Saygıdeğer hocalarım, sevgili öğrenciler sizleri en kalbi duygularımla selamlıyorum. Üniversitelerimizin 2021-2022 yılının hayırlara vesile olmasını diliyorum. Uzaktan da olsa eğitimin devam ettirilmesi elbette önemlidir ancak bunun yüz yüze eğitim tecrübesinin yerini tutmayacağı açıktır. Her türlü tedbiri aldık, eylül ayı başından itibaren okulları açtık. Şu ana kadar sadece 2 okulumuzda karantina uygulamasına gidilmiştir. Vaka durumlarına göre bazı sınıflar karantinaya alınabilir ama okul, ilçe veya il çapında bir kapanma kesinlikle düşünmüyoruz. Üniversitelerimizde de eğitim-öğretimin kesintisiz sürmesi konusunda kararlıyız. 1990'lı yılların sonunda dahi Türkiye'de 18-22 yaşlarındaki gençlerin okullaşma oranı yüzde 15'lerin altındaydı. 1990'lı yılların ortasından itibaren anti demokratik uygulamalarda toplumsal gerilimlerin merkezine yerleşmişti. Hükümete geldiğimiz andan itibaren üzerine en kararlılıkla gittiğimiz alanlardan bir tanesi de gençlerimizin çalışmasını artıracak çalışmalar olmuştur. Türkiye'de her ilimizin kendi üniversitesinin olmasını sağladık. Akademik personel sayımız 70 binden 180 binin üzerine çıktı. Artık 18-22 yaş aralığındaki gençlerimizin yüzde 44'ü yükseköğretime ulaşabiliyor. Bir zamanlar üniversite kapılarından içeri alınmayan kızlarımızın, erkeklerin önüne geçmesi hak ve özgürlüklerin geldiği noktanın göstergesidir. Bugün Türkiye kendi evlatları yanında 230 bin uluslararası öğrenciye de ev sahipliği yapıyor. Bu yıl 3 bin 500 burs için 165 bin başvuru aldık. Yeni kurulan üniversitelerle ilgili zaman zaman haksız değerlendirmeler yapıldığını görüyorum. Bunlar da zamanla arzu ettiğimiz seviyelere çıkacaklardır. OECD ülkeleri arasındaki ortalaması yüzde 1,4 olan yükseköğretim harcamalarına olan oranı 1,7'ye çıkardık. İnsanlarımızın eğitim seviyesi yükseldikçe ülkemizin siyasi, ekonomik gelişmesi de aynı oranda hızlanmaktadır. Yükseköğretim kurumlarının ülke geneline yayılması, refahın da adil yayılması anlamını taşımaktadır. TEKNOFEST'te ülkemizin dört bir yanından gençlerimizin kendilerine fırsat verildiğinde ne büyük başarılara imza attıklarını görüyoruz. Anadolu'daki evlatlarımızın önünü tekrar kesmek isteyenlere izin vermeyeceğiz. Tam tersine tüm gençlerimizin yapacağı her çalışmaya destek olmayı sürdüreceğiz. Yatırımlara devam edeceğiz. Son dönemde yükseköğretim sisteminde yapısal değişiklikler getiren önemli adımlar attık. 11 asıl ve 5 aday üniversitemiz araştırma üniversitesi, 15 üniversitemiz bölgesel kalkınma üniversitesi olarak belirlenmiştir. Tematik ve mesleki ağırlıklı üniversitelerle ilgili de çalışmalar yürütülmektedir. Buna rağmen doktoralı insan kaynağımızın halen hedeflerimizin çok gerisinde olduğunu görüyoruz. Doktora mezunu sayısını daha da yükseltmemiz gerekiyor. Ekonomiye daha çok katkı yapmamız için de doktora mezunu sayısını da artırmamız gerekiyor. Özel müfredatla ve özel hocalarla üstün nitelikli bilim insanları yetiştirmek için öğrencilerimizi destekliyoruz. Gençlerimizin sosyal ve beşeri yönlerini güçlendirmelerine katkı sunuyoruz. Bu yıl taban puanları düşürerek daha fazla sayıda gencimizin üniversite programlarına yerleşmelerini sağladık. Son yıllarda atılan bir diğer önemli adım geleceğin meslekleri projesiyle, ön lisans, lisans programlarının yükseköğretim sistemine kazandırılmasıdır. Staj programının ocak ayında başlayacak 2022 başvurularına tüm gençlerimizi davet ediyoruz. Vakıf üniversiteleriyle ilgili yeni düzenlemelere giderek sorunların çözümü konusunda adımlar attık. Türkiye yükseköğretimde kapasite sorunu olmayan bir ülke konumuna gelmiştir. Elbette temel bilimlere ve ileri teknolojiye dayalı araştırma alanlarına özel önem vereceğiz ama önümüzdeki gerçeklere de gözlerimizi kapatmayacağız. Üniversite kampüslerini toplumdan kopuk alanlardan çıkarmalıyız. Sadece devletten gelen destekle bu hedeflere ulaşılamayacağı açıktır. Ülkemizde de yapmamız gereken işte budur. Bizim gözümüzde başarılı üniversite yöneticisi, bu tür büyük sıçramaları yapabilen kişi demektir. Dünyadaki gelişmeleri yakından izleyerek, potansiyelini harekete geçiren üniversitelerimizin önünde hiçbir engel göremiyorum. Salgın döneminde pek çok alanda gereken altyapıya sahip olduğumuzu hep birlikte gördük. Artık belirleyici konuma gelmemiz gereken bir döneme geldik. Bazılarının her konuda olduğu gibi yükseköğretim konusunda da yapılanları takdir etmek gibi bir derdi olmadığını üzüntüyle takip ediyoruz. Hele hele rektörünün arabasının üstüne çıkıp orada tepinen öğrencilerin olduğu bir Türkiye'yi ben kabullenemiyorum. Böyle öğrenciler bize gerekmez. Rektörünüz aracın içinde, siz önünü kesiyorsunuz ve daha sonra da aracın üzerine çıkıp tepinmeye başlıyorsunuz. Böyle bir öğrenci olamaz. Bunlar olsa olsa ancak üniversitelerin içine sızmış teröristlerdir. Gelişmiş ülkeleri geride bıraktığımız bir kapasite var. Ülkemizde üniversite eğitimi almak isteyen hiçbir gencimizin maddi kaynak sıkıntısı çekmemesi için eşi benzeri görülmemiş adımlar attık. Yurt sayımızı 190'dan 794'e çıkardık. Yurtlarımızın fiziki şartlarını iyileştirdik. Eskiden 30-40 kişilik koğuşlarda kalan öğrencilerimiz artık 3-4 kişilik otel standardında odalara sahiptir. Türkiye'de 1 milyonun üzerindeki yurt yatak kapasitesiyle en fazla barınma imkanı sağlayan ülkedir. Nedir o Allah aşkına? Parklarda bankların üzerinde yatanlar... Bunlar öğrenci mi? Bunlar aynı Gezi'de olduğu gibi teröristler... Biz öğrenciye en büyük saygıyı gösteren bir iktidarız. Göreve geldiğimizde verilen burs 45 liracıktı... Şu an 650 liraya çıktık. Nereden nereye...

2 yıl önce

KYK’nın 5 yıldızlı otel ayarında öğrenci yurdu: Öğrencileri ağırlamak için gün sayıyor

KYK eski ve küçük kapasiteli öğrenci yurtlarını yenileyerek öğrencilere 5 yıldızlı otel konforunda yeni yurtlar yapmaya devam ediyor. Bu kapsamda Ankara’nın Mamak ilçesinde bulunan ve yaklaşık 60 senedir öğrencilere hizmet vererek ömrünü dolduran Atatürk Öğrenci Yurdu yıkılarak yerine çok kısa bir süre içerisinde modern ve günümüz ihtiyaçlarını karşılayan yeni yurt yapıldı. Yıkıldığı zaman bin 840 kapasiteye sahip olan Atatürk Öğrenci Yurdu, yeni ve modern haliyle 3 bin 784 kız öğrenciye ev sahipliği yapacak. Beş bloktan oluşan yurtta dörder kişilik odalar yer alırken özel banyo ve tuvaletin yanı sıra çalışma odaları da bulunuyor. Öğrencilerin her türlü ihtiyacının düşünüldüğü yurtta son model makinelerin bulunduğu çamaşırhane, ayrı bir blok olarak tasarlanan yemekhane, modern şartlara uygun konferans solonu, çok amaçlı salon, valiz depoları ve mescit yer alıyor. Ayrıca öğrencilerin boş vakitlerini değerlendireceği spor sahaları için de son hazırlıklar tamamlanıyor. Her detayın ayrı ayrı düşünüldüğü Atatürk Kız Öğrenci Yurdu’nda engelli öğrencilerde unutulmadı. 3 blokta 72 yatak kapasitesi ile engelli öğrencilerin yaşam standartlarını en üst düzeyde tutmak için özen gösterilecek.

2 yıl önce

Amasya Valiliği, barınma sorunu yaşayan üniversiteli kız öğrencilere Yeşilırmak Nehri kıyısında bulunan 3 yıldızlı bir otel tahsis etti

Yeşilırmak nehri kıyısında seyrine doyumsuz manzaraya sahip otele yerleşen yaklaşık 150 öğrenci, yıl sonunda yapımı tamamlanacak yurtlara geçecek. Öğrenciler otele devlet yurtlarında ödedikleri ücreti ödüyor. Kentte merkezinde bin, Merzifon'da 500, Gümüşhacıköy'de ise 300 kişi kapasiteli yurt binası inşaatlarının devam ettiği bildirildi. Amasya Valisi Mustafa Masatlı, eğitim-öğretim yılı başında kısmi olarak yurtla ilgili sorunlar oluştuğunu belirterek, "Yurt sorunu ortaya çıkıca şehrin en güzel yerindeki oteli, kız öğrencilerimize açtık. Otel şehrin en güzel yerindedir ve öğrencilerimiz kalmaya devam ediyor. Tabii bu geçici bir süre ile olacak. Kesin çözüm yıl sonunda olacak. İl merkezimizde bin kişilik yurdumuzu hizmete açıyoruz. Merzifon'da 500, Gümüşhacıköy'de 300 kişilik yurdumuzu hizmete alacağız. İnşallah önümüzdeki yıl da ilimizde öğrencilerin barınması ile ilgili herhangi bir sorun yaşamayacağız" dedi. Yurt sıkıntısı yaşadığından dolayı 2 hafta okula gelemediğini belirten Naile Şen, "Yurdu aradım 'misafir olarak kalabilir miyim?' diye. Onlar da bana burayı tavsiye ettiler 'biz sizi arayacağız' dediler. Buraya yerleştim ve çok güzel burası. 3 yıldızlı otelde kalmaktan çok mutluyum. Emeği geçen herkese teşekkür ederiz" diye konuştu. Zeynep Alpsoy ise, "Mardin'den geliyorum. Burada bir yurt problemi yaşıyorduk. Yurt probleminden dolayı sağ olsun valimiz ilgilendi. Şu anda 3 yıldızlı otelde kalıyoruz. Bizim için gayet ideal şartlara sahip bir otel" ifadelerini kullandı.

2 yıl önce

CHP Genel Başkan Yardımcıları Karaca ve Taşkın, genel merkezde FETÖ’den tutuklu askeri öğrencilerin aileleriyle görüştü

15 Temmuz sonrasında KHK ile ihraç edilenleri yeniden kamuya alma sözü veren CHP bir adım daha attı. CHP Genel Başkan Yardımcıları Gülizar Biçer Karaca ve Yüksel Taşkın, tutuklu askeri öğrencilerin ailelerini CHP Genel Merkezi'nde ağırladı. Basın kapalı yapılan toplantıyı Karaca sosyal medyadan duyurdu. 15 Temmuz darbe girişiminden sonra FETÖ'cüleri devletten temizlemek için çıkarılan Kanun Hükmünde Kararnameleri (KHK) "sivil darbe" olarak niteleyen CHP, kamudan ihraç edilenlerle toplantılar düzenleyip yeniden yargılama sözü veriyor. CHP Genel Başkan Yardımcıları son olarak geçtiğimiz hafta Konya'da KHK'lılarla buluştu. KHK'lılarla yaptıkları toplantıları raporlaştıran CHP'den yeni bir hamle daha geldi. Yeni Şafak'ın haberine göre, CHP, şimdi de tutuklu askeri öğrencilerin aileleriyle buluştu. Genel Başkan Yardımcısı Gülizar Biçer Karaca ve KHK ile ihraç edilen Genel Başkan Yardımcısı Yüksel Taşkın, genel merkezde tutuklu askeri öğrencilerin aileleriyle bir araya geldi. Basına kapalı yapılan toplantıyı Karaca sosyal medya hesabından, "Genel Başkan Yardımcımız Yüksel Taşkın'la birlikte, tutuklu kursiyer ve askeri öğrenci ailelerinin adil yargılanma hakkı, adalet taleplerini dinledik" mesajıyla duyurdu.

2 yıl önce

Emine Erdoğan: Yerli ve millî antijen kiti üreten meslek lisesi öğrencilerimiz, sizler ülkemizin umudu ve gururusunuz

Erdoğan, "Yerli ve millî antijen kiti üreten meslek lisesi öğrencilerimiz, sizler ülkemizin umudu ve gururusunuz. Sağlık Bakanlığı onayının ardından bu kitlerin ayda 30 milyon üretim kapasitesine ulaşacağını da memnuniyetle öğrendim. Başarılarınızın devamını diliyor, tebrik ediyorum" mesajını yazdı. Erdoğan ayrıca Milli Eğitim Bakanlığı'nın (MEB) konuya ilişkin sosyal medya paylaşımına da yer verdi. Paylaşımda Kovid-19 hızlı antijen test kitinin yerli ve millî üretim, 15 dakikada sonuç ve düşük maliyet özellikleriyle ayda 5 milyon üretim kapasitesine dikkat çekildi.

2 yıl önce

İYİ Parti’li Aytun Çıray’ın “THY Ukraynadan dönmek isteyen öğrencilerden 500 euro istiyor” yalanı

Rusya ve Ukrayna arasında tarihi günler yaşanırken, öğrenim hayatlarına Ukrayna'da devam eden Türk öğrenciler de bir anda savaşın ortasında kaldı. https://twitter.com/tcaytunciray/status/1496891110114816001?s=21 DİKKAT ÇEKEN İDDİA ORTAYA ATILDI Ukrayna'daki Türk öğrencilerle ilgili ortaya atılan iddia da dikkat çekti. İYİ Parti Genel Başkan Başdanışmanı Aytun Çıray, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, Türk Hava Yolları'nın Ukrayna'dan Türkiye'ye dönmek isteyen öğrencilerden 500 Euro uçuş ücreti talep ettiğini öne sürdü. Çıray, diğer ülkelerin öğrencilerini ise bedavaya taşıdığını belirtti. ÇIRAY'IN İDDİASI YALAN ÇIKTI Bu iddianın bir süre sonra yalan olduğu ortaya çıktı. Ukrayna hava sahasının yüksek risk nedeniyle sivil uçaklara kapalı olduğu belirtilirken, Hiçbir ülkenin Ukrayna hava sahasını vatandaşlarını tahliye etmek için kullanamadığı anlaşıldı.

1 2 3 4 5 6 7 8