08 Mayıs Çarşamba 2024
2 yıl önce

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'dan önemli açıklamalar

ştırılmak istendiğini hep beraber gördük. Hakikaten bu meselelerin hangi siyasal sonuçlar doğurduğunu da bütün Türkiye gördü. Ben teşkilat başkanıydım. Sayın Davutoğlu ile çalıştım da. O dönem de çok iyi olmadığımız süreçler yaşadık. Biz 6-7 arkadaş biraraya geldik, 'bu mesele tehlikeyi bir noktaya gidiyor' dedik. 'Bunun geri dönüşü olmayacak' dedik. CHP ile kurulacak koalisyon 1 Kasım'dan sonra butlan oldu. Bir Recep Tayyip Erdoğan varlığı var. Siyaset bilgisi var, Türkiye'de yaptıkları var. Bir de dışarının eliyle onun sıkıştırılmaya çalışıldığı bir süreç var. Burada ortaya çıkan süreç tam anlamıyla, biz arkadaşımızla mücadele başlattık, 3-4 arkadaşımız ve o zaman da büyüklerimiz vardı. İsimlerini vermeyeyim. Sayın Davutoğlu'nun partinin içerisinde, partinin genel kuruluş kodlarını, yürüyüşünü, vizyonunu, sayın Cumhurbaşkanımızın vizyonuna uygun hareket etmediği kanaatini bir vesileyle gördük. Bir MKY öncesinde imzalar toplandı. Bunda benim de dahlim var. Arkadaşlarımızın da dahlim var. Ben burada olduğum için söylüyorum. Netice itibariyle HDP, Kuzey Suriye veya Apo veya başka bir şey meselesini kendi siyasal anlayışımızdan uzaklaştırmık olduk. Yıl 2015 ve 2016. Sonra Binali Bey genel başkan oldu. Bugün bir Kuzey Suriye'de bir devlet kurulmaya çalışılıyor. Suriye'nin içerisinde ABD'nin üsleri 6'dan 14'e çıktı. 2020 ve 2021'de. Bir taraftan bütün bunlar sağlanırken Türkiye'ye karşı bir ekonomik saldırı var. Bunu hep berebar yaşadık. Türkiye dağılsın, ekonomik olarak küçülsün, hareket kabiliyeti olmasın. Bizim istediğimiz bir anayasası olsun. Türkiye, Suriye, Lübnan, Irak gibi ülkelerin konumuna düşsün. 17-25, 6-7 Ekim, 15 Temmuz. Bütün süreçlerin içerisinde Türkiye bir operasyona tabi tutuluyor. Dikkat ederseniz Türkiye'nin faizi 4-4,5'tu. Bugün 20 seviyelerinde. Burada Türkiye'nin üzerine getirilmeye çalışılan tam da budur. Burada hedef Türkiye. Çok basit bir operasyon var; Türkiye'de bugün siyasal istikrarı nasıl sağlıyor? İçeride bir problem gözükmüyor. Dün Cudi'de, Cudi Tenis Turnuvası yapıldı. Kimle sağlıyor? MHP ile Meclis'teki işbirliği ile. Tartışılmayacak siyasi üstünlük var. Başkanlık hükümet sistemi var. Siyasi istikrarsızlık yok. Peki ne yapmak lazım? Terörden bir şey yapılıyor mu? Hepimiz terörü unuttuk. Sultanahmet, Dolmabahçe, Ankara saldırıları, Gaziantep'e kadar DEAŞ, PKK her şey. Her gün bir bombanın patladığı, İstanbul'da kapanmayı göze alan alışveriş merkezleri vardı. Burada öznelikle benim alakam yok. Ben olayın tamamen fotoğrafını görüp, eski Türkiye'nin sol kalıntılarını süpürmeye geldiği andan itibaren birileri devreye girdiler. Özel Harp ne zaman kuruldu? Parasını kim verdi? Bunu rahmetli Ecevit söyledi. 6-7 Eylül olaylarını kontrgerilla örgütledi. Paşa kitapta 'biz yaptık' diyor. Sabri Yirmibeşoğlu. Bugünün işi mi? Erhan Tuncel ile Sedat Peker'i kim ortak yapar? Bu sorunun cevabını bana verir. Erhan Tuncel kim? Sedat Peker'e Erhan Tuncel'i kim emanet eder? Bireylerden değil bir sistemden bahsediyorum. Erhan Tuncel yıllardan beri bu ülkenin en önemli meselelerinden birisi olan Hrant Dink cinayetinin azmettiricisi gözükmüyor mu? Hangi anlayış emanet eder? Bu kadar cürümün içerisinde olan bir kişi tecavüz etmiş bir kıza. Karakola gidiyor, emniyette teşhis ediyor 'budur' diyor. Dosya orada kapanıyor. Benim iddiam yok, belge var. Ben bir iddianın sahibi değilim. Tecavüzden dolayı karakola götürülüyor. Netice itibariyle orada herşey kapanıyor. Oradaki iki kişi, 'Biz Bilecik'ten aldık' diyor. Neyi alıyor? Silah ruhsatlarını. 'Bilecik'e hiç gitmedik' diyor. Bilecik'te kim var? Veli Küçük var. Doğru mu? Meselenin hangi iklimde oluştuğunu ifade etmek için anlatıyorum bunu. Genellemek çok yanlış bir şey olur. AK Parti siyasi hayatı içerisinde 2002'ye kadar eğer varsa, 2002'deki notları çok açık bir şekilde gösterebilirse arkadaşlar. O zamanın manşetlerinde 'Türkiye'yi mafya teslim aldı' başlığı var. Türkiye mafyaya teslim oldu. Ben AK Parti'de değilim o dönem. AK Parti'nin ilk meselesi budur. Avukatlar, iş adamları ve Türkiye'deki herkes bilir. AK Parti Türkiye'de ilk kez ekonomiyi sıçratmadı, mafyayı bitirdi. Özne seçilmemin sebebi şu; bir, ben hükümetin bir üyesiyim. AK Parti'nin yöneticiliğini de yaptım. Yalın kılıç mücadelemize devam ediyoruz. Terörle mücadelemize devam ediyoruz. Türkiye'de 15 Temmuz civarında 5550 kişi terör örgütüne katılıyordu. Şu anda, 12 kişi, üçü veya dördü yurt dışında. Bu katılmıyor demektir. Türkiye'de organize suç örgütleri açısından, ben Ankara'dan geliyorum, İzmirliler söylesinler, 355 suç şebekesini çökerttik, 393 uyuşturucu çetesi çökerttik. Eğer siz buna yalan derseniz ben herşeyi kabul edeceğim. Okulların önünde uyuşturucu çeteleri çocuklarımıza uyuşturucu satıyorlardı. Banzai içen çocuklar zombi gibi her tarafta duruyorladı. Bana İstanbul'da üç örneği göstersinler, Ankara'da göstersinler. AK Parti iktidarı dedi ki, 'Bunu yapmakla sen mükellefsin' . Ortaya konulan iradeyle bunu sağladık. Bu bir başarı mı? Bana göre başarı. Bu topyekün bir başarı. Sadece benim başarım değil. Bir de FETÖ ile mücadele yapıyoruz. Bizim üzerimizde FETÖ ile ilgili az gidiyorlardan tam tersi sert gidiyor diye eleştirenler var mı, yok mu? Her gün bir DEAŞ operasyonu yapılıyor mu? Türkiye'nin içinde istikrarsızlık sağlayamayacaklarsa, hükümetin uyguladığı politikalar ve aynı zamanda İçişleri Bakanlığı'nın müktesebatı. Benim İçişleri Bakanlığımı teslim aldığında 6500-7000 kişi kalmıştı. Kaymakamların üçte biri gitmişti. FETÖ'den dolayı gitmişti. Hiçbir mazeret ortaya koymadan Türkiye'de operasyonları yürüten, çocukları rahat rahat sokağa çıkartan bir anlayış. Ben açık söyleyeyim, bu operasyonun Türkiye'nin üzerine gelen operasyon olarak gördüm, bizim de kendimizi ifade edeceğimizi anladım ve ortaya çıktım.