19 Mayıs Pazar 2024
2 yıl önce

Kılıçdaroğlu, Samsun’a bereketiyle geldi! CHP’li Atakum Belediyesi’ne haciz şoku

Sabah saatlerinde uçakla Samsun’a gelen CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ilde çeşitli temaslarda bulundu; bazı programlara katıldı. Kılıçdaroğlu programında yer alan Atakum Belediyesini ziyareti sırasında çok ilginç bir olay yaşandı. 150 BİN LİRALIK BORCA HACİZ superhaber.tv’nin haberine göre; Kılıçdaroğlu binada olduğu sırada belediyeye ait, Atakum Sanat Kültür Turizm Yönetim Organizasyon Gıda Sanayi ve Ticaret Limited Şirketine haciz yetkilileri geldi. Mustafa Yontar İnşaat Makine Kalıp Sanayii Şirketi yetkilileri bugün 150 bin liralık borcunu ödemeyen belediyeye gelerek haciz işlemi başlattı. Belediye yetkilisinin borca itiraz etmeyip, teminat vermesi üzerine alacaklı şirketin yetkilileri anlaşmaya vardı. Alacaklı şirketin yetkilileri haciz işlemine son vererek binadan ayrıldı.

2 yıl önce

Turkovac'ın Faz 3 aşaması gönüllülere uygulanmaya başlandı

TURKOVAC aşısının Faz 3 aşaması gönüllülere uygulanmaya başlandı. Başakşehir Çam ve Sakura Hastanesi'nden yerli aşı Turkovac gönüllülere vuruldu. İnaktif Kovid-19 aşısı "TURKOVAC"ın Faz 3 çalışması için belirlenen şartları taşıyan 43 bin 74 gönüllü aşılanacaktı ama kısa sürede 883 bin 384 gönüllü rekor başvuru yaptı. Rekor başvuru gelmişti Gönüllülere ilk dozlar Ankara Şehir Hastanesi'nde uygulandı. Faz-3 çalışması İstanbul'da Başakşehir Çam ve Sakura, Yeşilköy Prof. Dr. Murat Dilmener ve Ümraniye Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde, Ankara'da ise Gazi Üniversitesi ve Hacettepe Tıp Fakültesi'nde başlatılacak. Hafta başında yerli ve milli aşımızla ilgili Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Sağlık Bakanı Fahrettin Koca'nın görüşmesinde ismine ilişkin Erdoğan'ın Turkovac önerisi üzerine harekete geçildi ve Faz-3 çalışması ile birlikte ismi de belirlenmiş oldu.

2 yıl önce

'Şöhretler Maçı'nda Şampiyonlar Ligi gibi kadro

Kıbrıs Türklerinin uğradığı baskı ve zulmü ortadan kaldırmak, adaya barış getirmek amacıyla gerçekleştirilen Kıbrıs Barış Harekatı'nın 47. yıl dönümü, Uluslararası Kuzey Kıbrıs Kültür ve Spor Festivali ile kutlanıyor. Festival kapsamda 19 Temmuz akşamı Lefkoşa Atatürk Stadı’nda "Şöhretler Karması Maçı" yapılacak. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve KKTC Cumhurbaşkanı Ersin Tatar'ın maçın başlama vuruşunu yapacağı maçta; Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, Gençlik ve Spor Bakanı Mehmet Muharrem Kasapoğlu, Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum'un yanı sıra birçok ünlü isim ve eski futbolcu forma giyecek. İşte 'Şöhretler Karması Maçı'nın kadroları: Beyaz Takım 1- Serdar Kulbilge, 6-Hamit Altıntop 34-Haydar Ali Yıldız 57-Hakan Ünsal 14-Faruk Atalay 25-Acun Ilıcalı 17-Tuncay Şanlı 61-Süleyman Soylu 11-Saffet Akyüz 5-Mehmet Nuri Ersoy 4-Hüseyin Sertoğlu 42-Murat Kurum 7-Mevlüt Çavuşoğlu 20-Başak Ruso Kırmızı takım 1- Cengiz Uzun 2-Emre Aşık 55-Sabri Sarıoğlu 3-Mehmet Muharrem Kasapoğlu 7-Mehmet Aurelio 8-Aycan Yanaç 9-Chris Forsberg 2-Hüseyin Amcaoğlu 10-Ersan Saner 61-Mustafa Varank 10-Erhan Arıklı 12-Bülent Akın 6-Musa Suiçmez

2 yıl önce

Diyarbakır Anneleri Kurban Bayramı'nda 'çifte bayram' yaşamak istiyor

Çocuklarının dağa kaçırılmasından HDP'yi sorumlu tutan ailelerin 3 Eylül 2019'da başlattığı oturma eylemi 688'inci gününde devam ediyor. Van'dan 5 yıl önce 15 yaşında dağa kaçırılan oğlu Baran için eylemi sürdüren anne Solmaz Öğrünç, evladına hasret olduğunu söyledi. "10 bayramdır oğlumdan ayrıyım. Ateş düştüğü yeri yakıyor. Kirli ellerini çocuklarımızın üzerinden çeksinler. İnşallah oğlum gelir çifte bayram yaşarım." diyen Öğrünç, evladına kavuşana kadar eylemi sürdüreceğini belirtti. Oğlu Özkan için evlat nöbeti tutan baba Süleyman Aydın ise Kurban Bayramı'nda bile eylemlerini sürdürdüklerini anımsattı. "Herkes bayramlaşırken biz çocuklarımızın yolunu gözlüyoruz." ifadesini kullanan Aydın, bu mücadeleden vazgeçmeyeceklerini dile getirdi. Aydın, "Çocuklarımızı HDP'liler getirsin. Devletimiz de çocuklarımız için büyük mücadele veriyor. 10 bayramdır oğlumdan haber alamıyorum. Oğlum şu an gelmiş olsaydı çifte bayram yaşardım. Maalesef bayramlarımız buruk geçiyor." dedi. Oğluna seslenen Aydın, "Oğlum, güvenlik güçlerimize teslim olun, bu hasretlik artık bitsin." diye konuştu.

2 yıl önce

Süleyman Soylu: “Dünyada bizim gibi kapsamlı göç yönetimi olan ülke göstersinler, ben de adımı değiştireyim”

Alçı'nın yazısı şöyle: Salı günü yayınlanan “Yükselen faşizme inat insanlığı savunmak” başlıklı yazımda İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’ya bir çağrı yapmıştım… Dediğim şuydu: “ABD’deki Yeşil Kart benzeri bir Turkuaz Kart projesiyle bu ülkede yaşayan ve üreten, kriminal işlere bulaşmamış tüm göçmenler kayıt altına alınsın.” Bu yazım üzerine Süleyman Soylu aradı. “Turkuaz Kart var zaten Nagehan Hanım, 5 yıl önce çıktı. Adı da tam yazdığınız gibi Turkuaz Kart” diyerek girdi söze. Şaşırdım, ismini bile tutturmuşum ama kesinlikle daha önce böyle bir teşebbüsü duymamıştım. “Duymamamış olabilirsiniz' dedi Bakan. İsmi Turkuaz Kart olan bir kart 2016 yılında, Soylu’nun Çalışma Bakanlığı döneminde oluşturulmuş. Bizzat kendi hazırlamış projeyi Süleyman Soylu. Kanuni altyapısı ve tüm hazırlıkları tamammış ancak kanun çıkmasına rağmen henüz uygulamaya geçilmemiş, yani proje olarak hazır ama bu kartlar dolaşımda değil. Bilmeden çok önemli bir noktaya parmak basmışım. Madem 5 yıldır hazır bekleyen, ABD’deki Green Card gibi Turkuaz Kart projesi var. Tam da şimdi, göçmenler meselesi bu kadar tartışılırken neden hayata geçirilmesin? “Evet, kartların her şeyi hazır, bu süreçte aktive edilebilir. Ancak son günlerde yapılmaya çalışılan başka bir şey var. Size rakamları da vereyim Nagehan Hanım zira tamamen algılar üzerinden bir operasyon yapılıyor şu sıra Türkiye’de” dedi ve şunları ekledi: “Ülkemizdeki yabancı sayısı tam 5.5 milyon. Bunun 3 milyon 650 bini Suriye kökenli. Suriyelilerin 1 milyon 150 bini ikametli, 400 bini mülteci, geri kalanı da geçici koruma statüsünde. Toplam sayı içinde kayıtsız yani yasadışı göçmen sayısı sadece 200 bin civarında. Bunların içinde vize vs gibi normal yollarla gelip kalmış olanlar da var." Suriyeliler üzerinden başlayan ama son günlerde Afgan mülteciler üzerinden alevlenen göçmen karşıtlığı dalgası hakkında ne düşündüğünü sordum Soylu’ya. “Afganistan ve Pakistan meselesi son 6 ayın meselesi değil. Yıllardır oradaki kaos ve terörden kaçan insanların oluşturduğu göç dalgaları var. Ancak ABD’nin çekilmesinden sonra Taliban’dan dolayı yeni, ciddi bir göç dalgası henüz oluşmuş değil.” (Bu noktada "Bekliyor musunuz böyle bir dalga?" diye sordum, "Gelişmelere bağlı" diye yanıtladı Soylu-dan) Afgan göçmenlerle ilgili son günlerde giderek artan olumsuz haber ve yorumlarla ilgili; “Afganistan ve Pakistan’dan gelenler bizim insanlarımız Nagehan Hanım. Bize hep kardeş olmuş iki ülkeden bahsediyoruz. Kaldı ki şu sıra oradan gelen büyük bir dalga da yok. 2019’da düzensiz göç kapsamında ülkeye girmeye çalışan 201 bin Afganlı yakalamıştık o yıl yakalanan kayıtsız ve yasadışı göçmenlerin toplamı 400 bindi. Bu yıl ise yasa dışı yollardan girmeye çalışan 70 bin kişi tespit ettik, bunların içinde Afganların rakamı 25 bin. 201 bine 2019’da ses çıkarmayanlar bu gün 25 bin ile ortalığı inletiyorlar. Bu tamamen algılar üzerinden bir operasyon” dedi Soylu. SURİYELİLERİN MİTİNG YAPACAĞI YALANI SİYASİ BİR PROVOKASYON Süleyman Soylu’ya Suriyelilerin bir ‘karşı miting’ düzenleyeceği yönündeki yalan haberleri de sordum. “Maalesef siyasi bir provokasyon ve tamamen asparagas” diye yanıtladı. Sonrasında bana “yazılmamak kaydıyla” bazı bilgiler iletti. Şimdilik, Bakan’ın izni olmadan onları yazmıyorum. Bana göre de bu sahte miting ve sahte afiş işi çok ciddi bir kötülük organizasyonu. Ülke içi bir çatışma ortamı yaratılmak isteniyor. Devletin bu sahte afişi hazırlayıp yayanlarla ilgili acil işlem yapması gerekir. Son yazılarımda göçmen karşıtlığının ırkçılığa varan tedirgin edici yükselişinden bahsediyor ve bu dalganın tehlikesine dikkat çekiyorum. Önceki gün Bolu Belediye Başkanı Tanju Özcan bu dalganın somut bir göstergesi niteliğinde bir öneri attı ortaya. "İNSANLAR KÖTÜLÜĞÜN GÜCÜNÜ GÖRSÜNLER İSTEDİM" Özcan’ın Bolu’da yaşayan göçmenlerden 10 kat elektrik, su faturası alınsın, çağrısını İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’ya sordum. “Nagehan Hanım siz de yazınızda bu tavrın insanlıkdışı olduğunu belirtmişsiniz. Ben bu insanlığa aykırı çağrıya özellikle sessiz kaldım. İnsanlar kötülüğün gücünü görsün istedim” dedi ve şunları ekledi: “Yabancı düşmanlığı ya da göçmen düşmanlığı bizim özümüzde yoktur. Batı’daki ırkçı akımlardan kaynaklıdır bu. Bizim geleneğimiz, inancımız, kültürümüz din, dil, ırk ayrımı yapmadan insanı sevmeyi öğretir. Türk töresi bunu gerektirir.” DÜNYADA BU POLİTİKAYI UYGULAYAN TEK LİDER ERDOĞAN, ANLAYAN TEK LİDER MERKEL Bu noktada İçişleri Bakanı’na; "Bugün göçmen karşıtlığı yapanlar biz iktidarın düzensiz, başıboş göç politikasına karşıyız, diyorlar, onlara ne dersiniz?" diye sordum. “Bakın Afrin’de Şifa Hastanesini bombaladılar, yatan hastaları öldürdüler. Bu uluslararası literatürde bir insanlık suçudur. Şimdi Suriyelileri geri gönderelim diyenlere soruyorum: Nereye dönecek bu insanlar? Evleri yıkılmış, yaşam şartları yok, hastaneler dahi bombalanıyor. Böyle bir şey olabilir mi? Kaldı ki Türkiye İdlib’de milletimizin bağışları ile 50 bin briket ev yaptı, önümüzdeki süreçte 50 bin daha yapılacak. Orada yaşam koşulları oluşturmaya çalışan da yine biziz. Düzensiz göç iddialarına yönelik de rakamlar vereyim Nagehan Hanım: Bakın Avrupa’da toplam geri gönderme merkezi sayısı 21 bin. Bizde ise bu rakam 20 bin. Yani neredeyse Avrupa’nın tamamı kadar geri gönderme merkezimiz var. Bizim göç kurulumuz var. Türkiye insani göç politikaları izliyor. Hem kendini düzensiz göçten koruyor hem de hayatını kurtarmak için bize sığınanlara yönelik insani vazifesini yapıyor. Bu konuda çok iddialıyım Nagehan Hanım, dünyada bizim kadar kapsamlı ve sağlıklı işleyen bir göç yönetimi göstersinler adımı değiştireyim. Bu politikayı yapan ve uygulayan tek lider var: Recep Tayyip Erdoğan. Yapılanın önemini tek anlayan lider ise Angela Merkel.”

2 yıl önce

Boksa “Horoz dövüşü” benzetmesi yapan İYİ Partili Lütfü Türkkan’dan olimpiyat şampiyonu Busenaz Sürmeneli’ye büyük ayıp!

İYİ Parti TBMM Grup Başkanvekili Lütfü Türkkan, geçtiğimiz yıl sosyal medya hesabı üzerinden, “Horoz dövüşünü yasaklayan zihniyetin boks ve kickboks gibi spor adıyla insanların dövüşmesini halen serbest bırakmasını anlayan beri gelsin” sözlerini kullanmıştı. Türkkan’ın bu açıklaması boks camiasının tepkisini çekmişti.

2 yıl önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan: "Yanan ormanlarımız, Anayasamızın 169. maddesine uygun şekilde tekrar canlandırılacak, tarım ve turizm dahil kesinlikle başka amaç için kullanılmayacaktır."

Toplantıda Fahrettin Koca, artan yeni vaka, can kaybı ve aşılama süreci hakkında sunum yaparken toplantıya ilk kez katılan Milli Eğitim Bakanı Mahmut Özer ise yüz yüze eğitimde alınacak tedbirler hakkında bilgi verdi. Öte yandan Afganistan'daki sıcak gelişmeler takip edilirken Türkiye'nin Taliban'a karşı nasıl adımlar atacağı da toplantının önemli konularından biriydi. İşte Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın konuşmasından satır başları şöyle; Bir ayı aşkın bir sürenin ardından bugün yaptığımız Kabine toplantısında sağlıktan tabii afetlere, ekonomiden eğitime ve dış gelişmelere kadar ülkemizin gündemindeki birçok meseleyi görüştük. Bir süredir maruz kaldığımız kuraklık, yangın ve sel felaketleri nedeniyle üzüntülü günler geçiriyoruz. ORMAN YANGINLARI Neredeyse 4 haftadır gündemimizde olan büyük çaplı orman yangınları da küresel bir sorun haline dönüşmüştür. 2021'de 54 farklı ilimizde çıkan yangınlar yaklaşık 150 bin hektarlık alanı etkilemiştir. Tarihimizin en büyük yangınlarında zarar gören alanların 82 bin hektarı Antalya'da, 62 bin hektarı Muğla'dadır. Rusya'da 3 milyon, Amerika'da 3 milyonu aşkın, Kanada'da 3 milyona yakın, Meksika'da 600 bin hektarlık alan yanmıştır. Ülkemizdeki yangınların en azından bir kısmında terör örgütlerinde sabotaj şüphesi olmakla birlikte genel bir afet haliyle karşı karşıya kaldığımız açıktır. Manavgat'ta başlayan ve giderek yayılan yangınlara karşı devletimiz ilk andan itibaren tüm imkanlarıyla mücadelesini vermiştir. Böylesine bir felaketid ahi istismar edenlere rağmen bu büyük afetin üstesinden gelmeyi başardık. Yangınlara 18 uçak, 68 helikopter, 9 İHA, binin üzerinde arazöz, 680 iş makinesi, 6 binden fazla personel ve binlerce gönüllüyle müdahale edilmiştir. Köyceğiz'le birlikte büyük yangınların tamamı kontrol altına alınmıştır, soğutma çalışmaları sürdürmektedir. Sadece 28 Temmuz'dan sonra başlayan yangınlarda ormanların yanı sıra 72 bin dekar ekili ve dikili alan, 2 bin 580 ton depolu ürün zarar görmüştür. Bunun yanında yangınlarda 395 büyükbaş hayvan, 4 bin 505 küçükbaş hayvan, 29 bin 600 kanatlı hayvan itlaf olmuştur. Yangınlarda maddi zarar gören vatandaşlarımızın kayıplarının telafisi için gereken her türlü çalışma yürütülmektedir. Yıkık, acil yıkılacak ve ağır hasarlı olarak sadece Antalya ve Muğla'da 2 bin 486 bağımsız bölüm belirlenmiştir. Evleri tamamen kullanılamaz hale gelen vatandaşlarımıza en geç 1 yıl içinde yeni konutları teslim edilecektir. Tüm hayvan kayıpları hibe olarak karşılanacaktır. İhtiyaç duyulan fide, tohum, fidan gibi ürünler bedelsiz olarak verilecektir. Yanan ormanlarımız Anayasa'mızın 169. maddesine uygun şekilde tekrar canlandırılacak, tarım ve turizm dahil kesinlikle başka bir amaç için kullanılmayacaktır. İlk etapta 84 milyon vatandaşımızın her biri için 3 adet hesabıyla 252 milyon fidan yıl bitmeden toprakla buluşturulacaktır. Bugüne kadar 5.5 milyar fidanı, ağacı toprakla buluşturmuş, ülkesinin orman alanını 2 milyon hektar artırmış bir hükümetiz. Yangınların ilk başladığı andan itibaren bakanlarımız sürekli bölgede bulunmuşlardır. Diğer bakanlarımız da zaman zaman bölgeye giderek kendi alanlarıyla ilgili çalışmalara katılmışlardır. Kızılay, AFAD gibi kuruluşlarımız buralarda sürekli görev icra etmişlerdir. Silahlı kuvvetlerimiz, kara kuvvetlerimiz, jandarma bütün imkanlarıyla seferber olmuştur. Afet bölgesi ilan ettiğimiz yerlerdeki vatandaşlarımıza pek çok destek ve erteleme imkanı sağladık. Orman yangınlarıyla mücadele konusundaki planlar ve uygulamaları gözden geçirerek böylesine büyük afetlere karşı daha hazırlık olunmasını sağlayacağız. Bu çerçevede, sorumlu kurumların kapasitelerinin genişletilmesi konusunda kapsamlı bir çalışma yapılacak. Afetlerde daha güçlü, etkin ve kapsayıcı bir koordinasyon için de gereken adımlar atılacak. SEL FELAKETLERİ Rize ve Artvin'de, Bartın, Sinop ve Kastamonu'da kısa sürede yağan büyük yağışların yol açtığı sel afetleri yaşanmıştır. Böylesine büyük bir yağışa hiçbir altyapının dayanması mümkün değildir. Ülkemizin hemen her şehrinde olduğu gibi buralarda da imar ve yapıdan kaynaklanan sorunlar vardır. Ama karşımızda tarihte ender rastlanan bir afet olduğu gerçeğini de göz ardı edemeyiz. Halihazırda bölgede 10 bin 245 arama, tarama ve kurtarma personeli, 1208 araç, 1 sahil güvenlik korveti, 4 sahil güvenlik botu, 48 bot, 22 helikopter, 2 İHA, 83 ambulans, 54 UMKE aracı, 18 itfaiye aracı, mobil enerji ve haberleşme araçları görev yapmaktadır. Evleri, işyerleri, araçları su ve moloz yığınları altında kalan vatandaşlarımız için gereken tedbirler alınmıştır. 3 ilde toplam 970 konut ve 100 köy evinin yıkık, acil yıkılacak ve ağır hasarlı olduğu belirlendi. Hasar gören 4 ayrı sanayi sitesi de tekrar inşa edilecek. Yeniden yapılacak evlerin projeleri hazır, inşasına yakında başlıyoruz. Afet bölgesi ilan ettiğimiz ve mücbir sebep uygulamasını devreye aldığımız yerlerde vergi ertelemelerinden kredi desteğine kadar pek çok imkanı vatandaşlarımızın hizmetine sunduk. Acil ihtiyaçlar için 3 ilimize 73 milyon TL ödenek gönderdik. Kabinemizdeki bakanlarımız ve diğer çalışma arkadaşlarımızla 7 milyon 430 bin bir katkıyla bu kampanyaya bizler de Kabine üyeleri olarak iştirak etme kararı aldık. Şu ana kadar sele kapılan 78 vatandaşımızın cenazesine ulaşılmıştır. VATANDAŞLARA TEDBİR ÇAĞRISI Yağışların Karadeniz'in farklı bölgelerinde devam edeceği görülüyor. Vatandaşlarımızı sele karşı tedbirli olmaya davet ediyorum. Esasen ülkemizin deprem, sel, heyelan, yangın, kuraklık dahil her türlü tabii afete karşı müdahale konusunda iyi bir birikimi vardır. Yaşadığımız hadiseler bu konudaki kapasitemizi daha da geliştirmemiz gerektiğine işaret ediyor. Deprem hazırlıkları konusunda kapsamlı bir çalışma zaten yürütüyoruz. İlaveten orman yangınları, sel baskınları ve heyelan afetleriyle kuraklığa karşı planlarımızı gözden geçirip yenileyeceğiz. Afetler konusundaki ihtisas kurumumuz AFAD'ı daha da güçlendireceğiz. Ayrıca TSK, jandarma, emniyet gibi altyapısı güçlü birimlerimizin mevcut imkanlarını daha etkin değerlendirecek bir sistem kuracağız. Milletimizi nasıl istiklalimize ve istikbalimize göz diken alçakların tasarrufuna bırakmadıysak tabii afetler konusunda da yalnız bırakmayacağız. Türkiye'yi 1999 depreminin ardından şahit olduğumuz çaresizlik görüntülerine mahkum etmemek için her türlü tedbiri alıyoruz. SOSYAL MEDYA DÜZENLEMESİ Siyasetçisinden gazetecisine ve sosyal medya 'trol'üne kadar ülkesine husumet dolu nice figürün yalan, çarpıtma, tahrikle milletimizin acısını nasıl istismara yeltendiğini unutmayacağız. Meclisin açılmasıyla Avrupa'dakine benzer bir sosyal medya düzenlemesini gündeme getirerek bu alandaki kirliliğin önüne geçmekte kararlıyız. KORONAVİRÜSLE MÜCADELE Türkiye salgının ilk gününden itibaren halkına sunduğu sağlık hizmetleri ve destek programlarıyla farkını ortaya koymuştur. Pek çok ülkenin aksine maskeden teste kadar hiçbir konuda eksiklik çekmedik. Üretimin kesintisiz sürmesini temin ederek istihdamda dramatik bir düşüşle karşılaşmadık, tam tersine son dönemde ciddi bir sıçrama yaşadık. Salgına karşı en güçlü mücadele aracı olan aşılamada dünyada ilk sıralarda yer alıyoruz. Aşı tedariki konusunda oldukça iyi bir noktadayız. Birden fazla kanaldan temin ettiğimiz aşıları hızla vatandaşlarımızın istifadesine sunuyoruz. Yerli aşı geliştirme çalışmalarında da inşallah yıl sonuna kadar yaygın kullanım ve üretim safhasına geçmeyi ümit ediyoruz. İlk dozda 46, ikinci dozda da 35 milyon kişiye doğru gidiyoruz. Bu sayıyla birinci doz aşıda nüfusumuzun yüzde 73'üne yaklaşırken ikinci doz aşıda ise yüzde 55'ine ulaştık.

2 yıl önce

Eren-13 operasyonları kapsamında 3 terörist etkisiz hale getirildi

Bakanlıktan yapılan açıklama şöyle; Eren-13 operasyonları kapsamında, Şırnak-Merkez İlçe Gabar Dağı Güleşli bölgesinde, Şırnak Jandarma Bölge Komutanlığı koordinesinde, İl Jandarma Komutanlığına bağlı Jandarma Komando birliklerince J-SİHA ve Hava Kuvvetlerinin desteğinde gerçekleştirilen operasyonda, 3 bölücü örgüt mensubu silahlarıyla birlikte etkisiz hale getirilmiştir. Bölgede operasyonlara devam edilmektedir.

1 2 3 4 5 6 7 8 ... 24 25