05 Mayıs Pazar 2024
2 yıl önce

İçişleri Bakanı Soylu, 'Aile İçi ve Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele Toplantısı'nda konuştu: Her gayrete, desteğe açığız

Bazı dönemlerde "Biz getiriyoruz, hakimler ve savcılar serbest bırakıyor." eleştirisinin yapıldığını söyleyen Soylu, "Öyle değil arkadaşlar, dosyayı tamamlamak zorundayız. Herkes görevini yapacak. Cezaevindeki uyuşturucudan tutuklu sayısı 35-36 bindi, bugün 100 bini aştı. Dosyamızı en iyi anlamda oluşturacağız, sonra yargının önüne getireceğiz. O yukarıdan aşağıya bakacak." dedi. Süleyman Soylu, çok sayıda kulvarda aynı anda koşmak durumunda bulunduklarını, karşı karşıya kalınan suçlarla ilgili analiz çalışmalarının yapıldığını ifade etti. Suç Önleme Ofislerinin kurulacağını bildiren Soylu, önleyiciliğin nasıl olacağının ortaya konulduğunda Türkiye'de huzurun ve sükunun sürekli millet lehine geliştiği tablonun elde edileceğini vurguladı. Telefon üzerinden yapılan dolandırıcılık suçlarının üzerinde çalışıldığını kaydeden İçişleri Bakanı Soylu, Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumunun (BTK) bu konuda 1 Mart'ta yeni bir karar alacağını ve bu kararın herkesi rahatlatacağını dile getirdi. "Ben şikayetçi değilim diyenleri de takip ediyoruz" Kadına yönelik şiddet konusunda önemli adımlar atıldığının altını çizen Soylu, kolluk birimlerine gecikmesi sakınca bulunan durumlarda koruyucu ve önleyici tedbir alma yetkisi verildiğini hatırlattı. Halen 499 kişinin elektronik kelepçeyle izlendiğini aktaran Bakan Soylu, Kadın Acil Destek (KADES) Uygulaması'nı cep telefonuna yükleyen kadın sayısının 3 milyonu aştığını açıkladı. KADES'in birçok olayın yaşanmadan önlenmesini sağladığını bildiren Soylu, "Sadece bize intikal eden değil, intikal edip de 'Ben şikayetçi değilim.' diyenleri de takip ediyoruz. Bunu bir hukuki, idari prosedür olarak görüyor değiliz. Bunu bir insanlık meselesi olarak görüyoruz. Buna belki korkmuştur, endişe etmiştir, kendisine o anda bir şey söylenmiştir anlayışıyla bakıyoruz." diye konuştu. Süleyman Soylu, KADES üzerinden yapılan 169 bin ihbarın asıllı olduğunu, tehlike fark edilerek olaylara müdahale edildiğini anlattı. Kadına yönelik şiddetin önlenmesi için adımların atılmasına devam edileceğine işaret eden Soylu, "Meselenin her yönüyle ilgileniyoruz, her aracı kullanmaya çalışıyoruz. Tüm aktörlerle, tüm paydaşlarla sürekli yeni çözümler üretmeye çalışıyoruz. Sonuç almak için büyük gayret gösteriyoruz. Bizim sonucumuz şu, sıfır tolerans, sıfır şiddet. Buna biz ulaşmak zorundayız." dedi. Soylu, 2017'de kadın cinayeti sayısının 353 olduğunu, 2021'de bu rakamın 307 olduğunu bildirdi. "Her gayrete, desteğe açığız" İhbarların daha kolay yapılabilmesi için yeni uygulamaların hayata geçirildiğini hatırlatan Bakan Soylu, şöyle devam etti: "Bu konuda ne kadar adım atmak gerekiyorsa o kadar adım atılacaktır. Bir kadının şiddet görmesine, eziyet çekmesine, can güvenliğinden endişe etmesine gönlümüz de razı değil, sorumluluğumuz da buna imkan vermez. Buradaki samimi her gayrete, desteğe, istişareye kapımızın açık olduğunu ifade etmek isterim." Yaşanan olaylara ilişkin hazırlanan haberlerde kullanılan dilin önemine değinen Soylu, bu konuda gazetecilerin de sorumlu olduğunu, tahrik edici değil problemleri ortadan kaldırıcı bir dil kullanılması gerektiğini söyledi. Soylu, "Failin yakalanmış görüntüsü verilirken, kendini haklı gösteren, hatta sanki asıl mağdur kendisiymiş, haksızlığa uğramış gibi yaptığı açıklamaları vermek doğru değildir." dedi. "Karı kocayı barıştırmak en büyük sevaptır ama cinayet en büyük günahtır." diyen Soylu, şiddetin tekrarlanabileceğini, tedbirin alınması ve mağdurun korunması gerektiğini vurguladı. Kadına yönelik şiddetle mücadelenin uzmanlık gerektirdiğine dikkati çeken Soylu, emniyet ve jandarma birimlerinde bu alanda görev yapanların belli dönem süresince görev yerlerinin değiştirilmemesi gerektiğini kaydetti.

2 yıl önce

Sığınmacı söylemleri yeniden şiddetlendi! Muhalefete zor soru: Suriyelileri ölüme mi göndereceksiniz?

Star’ın haberine göre; Muhalefetin iç siyasette malzeme olarak kullandığı emperyalist müdahale ve işgallerin ürünü olan zorunlu göç, güncelliğini koruyarak dünya genelinde büyük bir mesele olmaya devam ediyor. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, geçtiğimiz haftalarda yaptığı açıklamada "Dün Afganistan'dan, Irak'tan, Suriye'den geldiler. Bugün Ukrayna'dan geliyorlar. Mazlumların sığınağı olmaya devam edeceğiz" dedi. Erdoğan, "Muhalefet, seçimi kazanırsak Suriyelileri göndereceğiz diyor. Biz göndermeyeceğiz. Ensarın ne olduğunu biliyoruz." ifadelerini kullandı. Bu açıklamaların ardından muhalefet kanadından mülteciler konusunda yükselen sesler şiddetlendi. Suriyelileri davulla, zurnayla ülkelerine göndereceklerini söyleyen muhalefet, rejimden kaçan sığınmacıları Beşşar Esed'e emanet edeceğini dile getiriyor. Her fırsatta iktidara geldiğinde mültecilerin gönderilmesi için referandum yapacağını söyleyen Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) lideri Kemal Kılıçdaroğlu, DEVA Partisi ile bu konuda ters düştü. Kılıçdaroğlu'na kimseyi kandırmayın diyen DEVA Partisi lideri Ali Babacan, mültecilerin gönderilmesinin mümkün olmayacağı ve uluslararası hukukun buna müsaade etmeyeceğini ifade etti. İyi Parti Genel Başkanı Meral Akşener de, sığınmacıların bir 'beka sorunu' olduğunu belirtmişti. MUHALEFET MAZLUMLARI İÇ SİYASET MALZEMESİ YAPIYOR Konuya herhangi bir uyruk, etnik köken, din ve mezhep farkı gözetmeden yaklaşan AK Parti, 2011 yılından beri kitlesel olarak yaşanan göç meselesini "Suriyeliler meselesi" olarak değil, "Göç Yönetimi" olarak ele aldı. Göç konusunu iç siyaset malzemesi yapan muhalefet ise, meseleyi göçe kaynaklık eden toplumlar bazında ele alma kolaycılığını tercih ettikleri yönünde sık sık eleştirilerin hedefi oldu. Muhalefet partileriyle benzer bir söylemle Suriyelilerin zorla geri gönderileceğini ve sıfır sığınmacı politikası uygulayacağını dile getiren Danimarka Hükümeti'nin, bugüne kadar herhangi bir Suriyeliyi sınır dışı edemediği biliniyor. 500 BİN SURİYELİ GÖNÜLLÜ OLARAK ÜLKESİNE DÖNDÜ Göç meselesinin kalp kırmadan da çözülebileceğinin altını çizen uzmanlar, ülkesini terk eden Suriyelilerin gerekli şartlar sağlandığında gönüllü olarak ülkelerine döneceğini ifade ediyor. Suriye'nin genelinde barış ve istikrar sağlanmadığı sürece ülkesinden uzakta yaşayan tüm Suriyelilerin dönemeyeceği, dönseler bile hayati tehlikelerinin devam edeceği belirtiliyor. Suriyelilerin de kendi yurtlarında barış ve huzur içerisinde yaşamak istedikleri belirtilirken, Türkiye'nin muhalefetin bütün itirazlarına rağmen Suriye'nin kuzey bölgesinde barış operasyonları başlatarak oluşturduğu güvenli alanlar, Batılı ülkelerden de takdir topluyor. Son açıklanan verilerde, altyapı çalışmalarından eğitim hizmetlerine, sağlık hizmetlerinden yerel idari hizmetlere kadar gündelik hayatın normalleşmesine yönelik atılan adımlar sonucunda Türkiye'den 500 bine yakın mültecinin Suriye'deki güvenli bölgelere gönüllü olarak döndüğü belirtiliyor. TÜRKİYE'NİN İNSAN EKSENLİ GÖÇ POLİTİKASI Bugün yaşanan Ukrayna-Rusya savaşı sonucunda ortaya çıkan kitlesel hareketlilik sonrasında da, Türkiye'nin izlediği göç politikasının, insan eksenli olduğu bir kez daha görülmüş oldu. Türkiye, Suriye ve Ortadoğu kaynaklı göçe nasıl yaklaştıysa, bugün Ukrayna'daki savaşa ve göçe de aynı hissiyatla yaklaşıyor. Ayrıca Türkiye, yüksek göç yönetimi tecrübesi ve bilgisini, dünya ile paylaşmaya da devam ediyor.

2 yıl önce

KADES seferberliği! İçişleri Bakanlığı, kadına yönelik şiddetle mücadele için rekora gidiyor

KADES, şiddet mağduru kadınların tek tuşla emniyet teşkilatına ulaşmasını sağlayan ve Türkiye’nin kadına yönelik şiddetle mücadelede en önemli silahı haline gelen bir uygulama. Geçtiğimiz 4 yılda 3,5 milyon kadın tarafından indirilen ve 360 binden fazla ihbar yapılan KADES, başarısı ile Avrupa ülkelerinin de dikkatini çekti. Fransa ve İngiltere dahil olmak üzere pek çok Avrupa ülkesi, İçişleri Bakanlığı Emniyet Genel Müdürlüğü tarafından geliştirilen KADES uygulamasının benzerlerini faaliyete geçirdi ya da geçirmeye hazırlanıyor. TARİHİ SEFERBERLİK 2021-2025 yılları arasını kapsayan Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele IV. Ulusal Eylem Planı doğrultusunda hazırlanan genelgeyle kadına yönelik şiddetle mücadelede kalıcı ve etkin başarının elde edilmesini hedefleyen İçişleri Bakanlığı, kadın personelleri ile tarihi bir seferberlik başlattı. Türkiye’nin 81 ilinde pazardan fabrikaya, tarladan markete kadar kadınların olduğu her yeri ziyaret eden polis ve jandarma ekipleri, kadınlara KADES uygulamasını anlatıyor. Hazırlanan bilgilendirme broşürlerini kadınlara dağıtan jandarma ve polis ekipleri, kadınlara cep telefonları üzerinden de KADES uygulamasını nasıl indireceklerini ve kullanacaklarını anlatıyor. Ekipler sokak sokak dolaşarak temel bir insan hakkı ihlali olan kadına yönelik şiddetin ortadan kaldırılması için şiddete karşı sıfır tolerans ilkesi çerçevesinde, şiddete maruz kalan kadınların tedbir kararlarından nasıl yararlanabilecekleri ve nerelere başvuru yapabilecekleri konusunda bilgi veriyor. KADINLAR YOĞUN İLGİ GÖSTERİYOR Evlerinde, iş yerlerinde, pazar ve market alışverişlerinde ve hatta tarlada çalışırken karşılarında kadın güvenlik güçlerini gören hemcinsleri ise yapılan bilgilendirmeden gayet memnun. Uygulama hakkında detaylı bilgi alan ve merak ettiklerini polis ve jandarma ekiplerine soran kadınlar, kadına yönelik şiddet konusunda daha da bilinçli hale geliyor. Dünyada bir ilk olan projenin ülke çapında daha da yaygınlaşması için ise tam bir seferberlik hali hakim. Türkiye’nin 81 ilinde en uzak dağ köylerine kadar ulaşan güvenlik güçleri, kadınlara her yerde KADES uygulamasını ve nasıl kullanılacağını anlatıyor. KADES NEDİR? KADES, kadınların ve çocukların maruz kaldığı şiddet, taciz gibi kötü eylemleri biraz da olsun engellemek adına kullanıcılara sunulmuş resmi bir uygulamadır. Emniyet Genel Müdürlüğü tarafından hazırlanmış ve acil durumlarda ilk aklınıza gelecek acil müdahale uygulamasıdır. KADES uygulaması, son yıllarda giderek artan kadına şiddet olaylarının önüne geçebilmek ve kadınlara yardım edebilmek amacıyla geliştirilmiş. Eşinden veya bir başkasından şiddet gören ya da şiddete maruz kalma ihtimali olan kadınlar, akıllı telefonları üzerinden yapacakları ihbarlarda hızlı bir şekilde bu iş için kurulan Kadın Acil Destek İhbar Sistemi’ne ulaşabiliyorlar. Akıllı telefon kullanıcısı bir kadının, Google Play Store ve Apple Store uygulamasından indireceği “Kadın Destek Uygulamasını (KADES)”, T.C. Kimlik Numarasını girerek ve sonrasından EGM serverlarından gelen aktivasyon kodu ile aktif hale getirebileceği uygulama ile aile içi ve kadına yönelik şiddet mağduru kadınların acil durumlarda cihaz konum bilgisini açarak bir tuşla 155 Polis İmdat Acil Çağrı Merkezine ulaşarak, yardım çağrısının yapıldığı olay yerine en yakın ekip veya devriyenin sevk edilerek olaya müdahalesi sağlanacaktır.

1 yıl önce

Hasköy Yahudi Mezarlığı'nda mezar taşlarını kırdılar. Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın: Bu menfur saldırıyı şiddetle kınıyoruz

Hasköy Mezarlığı'na gece yarısı giren saldırganlar mezar taşlarını kırdı. Polis olay yerine gelerek mezarlıkta incelemelerde bulundu. Türkiye Hahambaşılığı Vakfı sosyal medya hesaplarından, "Hasköy Mezarlığımıza gece yarısı girilmiş, 36 tane mezar taşımız tahrip edilmiştir. https://twitter.com/tyahuditoplumu/status/1547811179891814401?s=21&t=x35XxVEP0kn2pxKBuMBnAw Konu tüm resim ve gece kayıtları ile ilgili makamlara iletilmiş olup, bu vandalizmi yapanların bir an evvel yakalanmasını beklemekteyiz" açıklamasını yaptı. Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın da, "Bu menfur saldırıyı şiddetle kınıyoruz.  Faillerin bulunması için ilgili birimler harekete geçti. Kutsal değerlere saldıran ve toplumumuzda fitne ve husumet tohumları ekmeye çalışanlara asla müsaade etmeyeceğiz" açıklamasında bulundu. https://twitter.com/ikalin1/status/1547831538254942217?s=21&t=x35XxVEP0kn2pxKBuMBnAw

1 yıl önce

Bakan Soylu'dan kadına yönelik şiddetle mücadele açıklaması

Soylu, sosyal medya hesabından kadına yönelik şiddetle mücadeleye ilişkin paylaşımda bulundu. Soylu, paylaşımında, "Bir kadın cinayetine dahi tahammülümüz yok. Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığının koordinasyonunda aile içi ve kadına yönelik şiddetle mücadelemizi kararlılıkla sürdürüyoruz. 2021'in ilk 7 ayında maalesef 166 olan kadın cinayeti, 2022 ilk 7 ayında 158 oldu. Bir sayısının bile fazla olduğunun bilinci ile aile içi ve kadına şiddetle mücadelede 'sıfır tolerans' ilkesiyle toplumun tüm kesimleriyle birlikte şiddetle mücadeleye devam ediyoruz." ifadelerini kullandı. KADES'İ 3 MİLYON 856 BİNE YAKIN KİŞİ İNDİRDİ Bakan Soylu'nun paylaştığı, İçişleri Bakanlığının "Aile içi ve kadına şiddetle mücadelede sıfır tolerans" başlıklı açıklamasında da 2022'nin 7 aylık döneminde geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 3 artışla 120 bin 645 kişiye 425 bin 709 önleyici tedbir, 38 bin 863 kişiye 44 bin 140 koruyucu tedbir kararı verildiği aktarıldı. Bu yıl 63 bin 374 kolluk personeline 6284 sayılı kanun kapsamında eğitimler verildiği belirtilen açıklamada, şunlar kaydedildi: "2021 yılının ilk 7 ayında 166 kadın cinayeti meydana gelirken, 2022'nin aynı döneminde yüzde 5 azalarak 158 kadın cinayeti meydana geldi. Türkçe dahil İngilizce, Fransızca, Farsça, Arapça, Rusça, İspanyolca, Almanca, Özbekçe, Kırgızca ve Kürtçe dillerinde hizmet verilen KADES uygulamasını 3 milyon 855 bin 777 kişi indirdi. 459 bin 478 ihbara müdahale edildi. Bakanlığımızca kurulan 1000 kapasiteli Elektronik Kelepçe Merkezi'nde 61 ilde 636 vakanın anlık takibi yapılıyor." https://twitter.com/suleymansoylu/status/1554428146778345473?s=21&t=SbgG1eIO82gSA1rb2PIdEg

1 yıl önce

Türkiye ABD'nin GKRY'ye yönelik silah ambargosu kararının kapsamını genişletmesini şiddetle kınadı

Bakanlıktan yapılan yazılı açıklamada, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) makamlarının söz konusu karara ilişkin tepkisinin tümüyle desteklendiği vurgulandı. ABD’nin GKRY’ye yönelik silah ambargosunu kaldırma yönündeki Eylül 2020'de aldığı kararın kapsamının genişletmesini şiddetle kınandığı ifade edilen açıklamada, söz konusu kararın Kıbrıs meselesinin çözümünü olumsuz etkileyeceği belirtildi. Açıklamada şunlar kaydedildi: "Ada’daki iki tarafın eşitliği ilkesiyle çelişen ve Rum tarafını daha uzlaşmaz kılacak bu karar, Kıbrıs meselesinin çözülmesi yönündeki çabaları olumsuz etkileyecek; Ada’da bir silahlanma yarışına yol açacak ve Doğu Akdeniz’de barış ve istikrara zarar verecektir. ABD’yi bu kararı gözden geçirmeye ve Ada’daki iki tarafa karşı dengeli bir politika izlemeye davet ediyoruz. ABD dahil uluslararası toplum Kıbrıs Türk halkının 1959-1960 Antlaşmalarıyla da teyit edilen egemen eşitliği ve eşit uluslararası statüsünü tescil etmeli ve buna göre hareket etmelidir." Açıklamada, her halükarda Türkiye'nin garantör ülke sıfatıyla Kıbrıs Türkü'nün varlığını, güvenliğini ve huzurunu sağlamak amacıyla, tarihi ve hukuki sorumlulukları çerçevesinde, gerekli adımları atmaya devam edeceği vurgulandı. ABD Dışişleri Bakanlığı, GKRY'ye yönelik silah ambargosunu 2023 mali yılı için kaldırdıklarını açıklamıştı.

1 yıl önce

Bakan Soylu'dan aile içi ve kadına yönelik şiddetle mücadele paylaşımı: “Kadına el kal-ka-maz”

Bakan Soylu, sosyal medya hesabından yaptığı videolu paylaşımda, aile içi ve kadına yönelik şiddetle mücadeleye ilişkin açıklamalarda bulundu. Bakan Soylu, aslında pek çok sorunu dünya ile yaşadıklarını ifade ederek, problemlerin içlerinden özellikle kadına şiddetin asla Türk milletine yakışmadığını söyledi. "Cennet annelerin ayakları altındadır" diyen, "kadına el kalkmaz" diyen bir medeniyete kadına şiddet uygulamanın hiç ama hiç yakışmadığını vurgulayan Soylu, "Bir kadına, bir çocuğa, bir anneye, ayrılmak isteyen eşe, ayrıldığı eşine, nişanlıya şiddet göstermek sırf kadın ve çocuk olduğu için zulmetmek. Bunlar bize yakışmıyor. Bu ne haktır, bu ne insanlıktır, ne de erkeklik. Dinde de vicdanda da yeri yoktur" ifadesini kullandı. Dünyanın olduğu gibi Türkiye'nin de aile içi ve kadına yönelik şiddetle mücadele ettiğini belirten Soylu, şöyle devam etti: "21. yüzyılın başında Recep Tayyip Erdoğan'ın liderliğinde bu alanda ülkemizde devrim niteliğinde adımlar atıldı. Her şeyden önce anayasa değiştirerek kadınlara yönelik pozitif ayrımcılık yapmayı ilk defa bir anayasa kuralı haline getirdik. Aile içi ve kadına yönelik şiddeti engellemek için kanunlar, yönetmelikler ve uygulamalar yapıldı. Namus cinayeti ve töre cinayetlerinde yapılan ceza indirimleri, mahkemedeki iyi hal indirimleri de kaldırıldı. Diğer konularda olduğu gibi bu konuda da bizim stratejilerimiz var." https://twitter.com/suleymansoylu/status/1588596475163947008?s=46&t=ezTKiuRK73PZfkSusLxPbQ Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın talimatlarıyla Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı koordinesinde Milli Eğitim, Adalet, Sağlık ve İçişleri bakanlıkları ve Diyanet İşleri Başkanlığınca kadına yönelik şiddetle mücadelede IV. Ulusal Eylem Planı'nın (2021-2025) hazırlandığını hatırlatan Soylu, bu plana ek olarak 2022'de her birimin sorumlu olduğu faaliyet planının da yayınlandığını ifade etti. "KADES uygulamasını 4 milyon 105 bin kadın telefonuna indirdi" Bakanlık olarak kendilerine düşen görevler çerçevesinde pek çok uygulamayı hayata geçirdiklerini anlatan Soylu, şunları söyledi: "Tedbirlerin bir kısmı, önleyici olmaya yönelik, modern teknolojinin tüm imkanlarını sahaya öncelikle sürdük. Mesela 2018'de KADES adlı uygulamayı devreye aldık. Kadınlarımız bunu cep telefonlarına indiriyorlar. Bir panik butonu gibi çalışıyor. Acil durumda tek dokunuşta 112 Acil Çağrı Merkezimize ihbar düşüyor. En yakın ekibi yönlendiriyoruz. 27 Ekim itibariyle 4 milyon 105 bin kadın bu uygulamayı telefonuna indirdi. 536 bin ihbar aldık. Ekiplerimiz hepsine gitti. Bunların 318 bini gerçek ve tehlike içeren ihbarlardı ve hepsine müdahale edildi. Küçük bir not, başarısından dolayı KADES uluslararası ödül aldı. Fransa ve Belçika da uygulamayı örnek aldı." Bakanlık olarak aldıkları tedbirlerden bir diğerinin GAMER'deki Elektronik Kelepçe İzleme Merkezi olduğunu söyleyen Soylu, "Riski yüksek vakalarda mahkeme kararıyla takılan elektronik kelepçeler, söz konusu merkezden 7 gün 24 saat izlenmektedir. Aynı anda 1500 vakayı takip edebiliyoruz. Uzaklaştırma kararı olan erkek, kadına yaklaştığında sistem uyarıyor ve ekiplerimiz anında müdahale ediyor. Şu ana kadar 1950 vaka izledik. Halen 747 vakanın izlemesi de devam ediyor." diye konuştu. Kadınların şikayet imkanlarını ve şikayet takip kapasitesini artırmak için çalışmalar yaptıklarını ifade eden Soylu, şu bilgileri paylaştı: "Emniyet Genel Müdürlüğü bünyesinde 1005, Jandarma Genel Komutanlığı bünyesinde 242 olmak üzere 1247 yerde Aile İçi ve Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele Büro Amirliği kurduk ve her ilçede ulaşılabilir oldu. 100 bin nüfusun üzerindeki kadın konuk evi olmayan belediyeler, konuk evi açmaları konusunda uyarıldı ve süre verildi. Ayrıca Polis Merkezi amirlikleri ve jandarma karakollarındaki Güven Masaları'na 3 bin kadın personel görevlendirerek kadınlarımızın kendilerini daha rahat ifade etmelerini sağladık. Öte yandan valilik ve ilçelerimizde bulunan Açık Kapı birimlerimizde de bu şikayetlerin alınmasını ve ŞÖNİM'lere yönlendirilmesini sağladık. Bu kanalları açtıkça alınan şikayetler de elbette ki tedbir kararları da ulaşılabilirlikle arttı." Kadına yönelik şiddet olaylarında temel yaklaşımlarının önleyici olduğunun altını çizen Soylu, işin risk analizi boyutuna ayrı bir önem verdiklerini belirtti. Dünyada kullanılan risk analiz formlarını ve yöntemlerini de kullandıklarını ifade eden Soylu, "Her olayda, olaya özel bir kayıt ve risk değerlendirme formu doldurup analiz ediyoruz. Bu formlarımızı sürekli yeni kriterlerle güncelliyoruz. Şimdi de yeni bir projeyle bu analizleri yapay zeka algoritmalarıyla yapmak için çalışma başlattık. Şu an test aşamasındayız. İnşallah çok kısa bir süre içerisinde her olay için daha isabetli, daha erken uyarı veren ve daha önleyici bir sisteme hep birlikte kavuşmuş olacağız" dedi. Her konuda olduğu gibi aile içi ve kadına yönelik şiddetle mücadelede de işin en önemli unsurunun insan, uzman personel ve toplumsal farkındalık olduğunu ifade eden Soylu, şöyle devam etti: "Son 3 yılda toplam 327 bin kolluk personelimize bu konuda eğitim verdik. Ayrıca son 2 yılda 38 bin erbaş ve ere, Polis Akademisi ile Jandarma Sahil Güvenlik Akademisinde öğrenim gören yaklaşık 24 bin öğrenciye, 1327 mülki idare amirine yani kaymakamlarımıza, valilerimize, 18 bin muhtarımıza bu konuda eğitim verdik." 'Kadına el kalkamaz' projesi hayata geçirildi Yepyeni bir projeye başladıklarını duyuran Soylu, buna ilişkin şu bilgileri paylaştı: "'Kadına el kalkamaz' adını verdiğimiz bu projeyle erkek odaklı yaygın bir bilgilendirme çalışması yapıyoruz. Şu ana kadar tam 5 milyon erkeğe ulaşıldı. 100 binden fazla afiş ve pankart hazırlandı. Bir buçuk milyondan fazla broşür dağıtıldı. Tüm bu çalışmalar sonucunda geldiğimiz nokta şudur, 2015'de yıllık maalesef 360 kadın cinayeti yaşanmıştı. Nüfusumuz yüzde 7 buçuk artmasına rağmen geçen yıl 309'a indi. Bu yıl da geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 8'lik bir azalış var. Yani bir iniş trendi var. 2015'de şüpheliye yönelik verilen önleyici tedbir kararı sayısı 295 bin, 2021 yılının sonunda bu sayı 726 bin olmuştur. Bu yıl ise halen 608 bin yani devletin bütün organları, aile içi ve kadına yönelik şiddetle mücadele konusunda tam bir seferberlik halindedir." Dünyada yaşanan olaylarla Türkiye'dekilerin verilerini de paylaşan Soylu, şunları söyledi: "Aile içi ve kadına yönelik şiddette ölüm oranı Türkiye'de milyonda 5 ve hala düşüyorken Amerika'da milyonda 22, yani 4 katımız. Ukrayna'da milyonda 21, Belçika, Avustralya ve Romanya'da milyonda 8, İsrail, Hırvatistan milyonda 7, Finlandiya, Avusturya, Çek Cumhuriyeti milyonda 6, Almanya, Hollanda, İsveç, İspanya, Norveç bizimle aynı yani milyonda 5. Birçok ülkede bu ölüm oranları sadece eşi, ayrıldığı eşi ve kız arkadaşını kapsamasına rağmen bizde aile içi anne, kız kardeş gibi bireyleri de kapsamaktadır. Elbette bir sayısına bile tahammülümüz yoktur. Bir aile içi şiddete, bir kadına şiddete bir ölüme dahi tahammülümüz yoktur. Hedefimiz sıfır şiddet. Bu sayıların tamamı sıfır olana kadar şiddet sıfır, can kaybımız sıfır, gözyaşı sıfır olana kadar tüm kadınlarımız kendini her zaman güvende hissedene kadar çalışmaya, çalışmaya ve çalışmaya devam. Aile içi şiddet ve kadına şiddet insanlık dışıdır. Kadına el kalkamaz."

1 yıl önce

Kadına yönelik şiddetle mücadelede “sıfır tolerans"

2022 yılı Nisan ayında başlatılan "KADINA EL KAL-KA-MAZ" projesi kapsamında 5 milyon erkeğe planlanan bilinçlendirme ve farkındalık eğitiminde hedef aşıldı. Proje kapsamında bugüne kadar 6 milyon 377 bin 116 erkek vatandaşa ulaşıldı. Ayrıca bilinçlendirme ve farkındalık eğitimi çalışmaları kapsamında; 109 bin afiş/pankart asıldı, 2 milyon 82 bin broşür dağıtıldı. 775 ELEKTRONİK KELEPÇE TAKİBİ YAPILDI İçişleri Bakanlığı Güvenlik ve Acil Durum Koordinasyon Merkezi Başkanlığı (GAMER) bünyesinde oluşturulan elektronik kelepçe merkezi ile hakkında tedbir kararı bulunan kişiler 7 gün 24 saat esasına göre takip edilerek olası şiddet olaylarının önüne geçiliyor. Elektronik Kelepçe Merkezinde aktif olarak 775 takip yapılırken, izlenmesi tamamlanan 2 bin 95 vaka ile toplam 2 bin 870 kişinin takibi yapılmış oldu. KADIN CİNAYETLERİ YÜZDE 11 AZALDI Aile içi ve kadına yönelik şiddetle mücadelede 'sıfır tolerans' ve sıfır can kaybının amaçlandığı çalışmalar neticesinde, bu yıl hayatını kaybeden kadın sayısı bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 11 oranında azalış gösterdi.

1 2 3