Son Dakika:
Mersin'de gece yarısı polisevine düzenlenen silahlı saldırıda 1 polisimiz şehit olurken, 1 polisimiz de yaralandı. Hain saldırının ardından teröristler etkisiz hale getirilirken, 2 teröristten birinin Zozan Tolan kod adlı Dilşah Ercan olduğu tespit edildi. Polisevi saldırısının faili Dilşah Ercan Dilşah Ercan'ın çantasına yerleştirdiği bombalı düzeneği patlatarak olay yerinde öldüğü bildirildi. CHP, TERÖRİSTİ "TUTUKLU GAZETECİ" DİYEREK SAVUNMUŞ CHP'nin 2013 yılında hazırladığı "Tutuklu Gazeteciler, Dünyanın En Büyük Gazeteci Cezaevi: Türkiye" raporunda polisimizi şehit eden canlı bomba Dilşah Ercan'ın da bulunduğu ortaya çıktı. CHP'nin raporunda Ercan'dan "Azadiya Welat muhabiri Dilşah Ercan, kamera ve fotoğraf makinesi gibi gazetecilik faaliyetlerinde kullanılan tüm ekipmanına suç kanıtı olarak el konduğunu belirtti." şeklinde bahsedildi. PKK'lı teröristin adı CHP'nin "tutuklu gazeteciler" listesinde TERÖRİSTİN MEKTUBU CHP RAPORUNDA CHP raporunda mağdur olarak gösterilen PKK'lı terörist Dilşah Ercan'ın gönderdiği mektup da yer alıyor. Raporda Ercan'ın "mektupta yaşadığı hak ihlallerini yazamaması" bir hak ihlali olarak belirtiliyor. TERÖR ÖRGÜTÜ ÜYESİ OLMAKTAN CEZA ALMIŞTI Ercan, 2011 yılında “örgüt üyesi olmak” ve “örgüt propagandası yapmak” iddiasıyla 8 yıl 6 ay hapis cezası almıştı.
Mersin’in Mezitli ilçesi Tece Mahallesi’ndeki polisevine saldırı düzenlendi. Edinilen bilgilere göre araç içinde bulunan kadın polis üniformasıyla polis kılığına girerek polisevine sızmaya çalıştı. Durumu fark eden polisler aracın girmesini engelleyince silahlı çatışma çıktı. Bunun üzerine canlı bomba olduğu öğrenilen kadın aracı patlattı. Olayda 1 polis memuru şehit oldu. CHP’NİN PROVOKATÖR POLİS HESABINDAN SKANDAL PAYLAŞIM CHP İzmir Milletvekili Murat Bakan’ın FETÖ’cü hesaplarla sosyal medyada yürüttüğü kirli provokasyon tüm hızıyla devam ediyor. Türk polisini hedef alan çetenin sözcülüğünü yapan CHP’li Bakan’ın ortaya attığı pek çok iddianın yalan ve FETÖ taktikleri ile hazırlanan kurgular olduğu ortaya çıkmıştı. O hesaplar arasında yer alan Polis Platformu isimli hesaptan Mersin’deki terör saldırısıyla ilgili skandal bir paylaşım yapıldı.
https://twitter.com/bilgiedinelim/status/1574622508585652224?s=46&t=MvBc99xFqbpHQsHNgHhytQ Erden, daha sonra paylaşımını sildi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın bugün gerçekleştirilen Kabine toplantısı sonrasında ulusa seslendi. Vatandaşlara yeni müjdeleri sıralayan Erdoğan, çiftçileri sevindirecek bir haber verdi. Elektrik faturalarındaki KDV oranını yüzde 18'den 8'e düşürdüklerini vurgulayan Başkan Erdoğan, elektrik faturalarıyla ilgili yeni bir düzenleme yapıldığını ve çiftçilerin elektrik borçlarının aylık yerine hasat sonunda ödenebileceğini duyurdu. Erdoğan açıklamasında, "Çiftçilerimizin elektrik faturalarındaki KDV oranını yüzde 18'den 8'e düşürmüştük. Bugün de elektrik faturalarıyla ilgili yeni bir düzenlemenin müjdesini veriyoruz. Elektrik faturaları gelir elde edildiğinde ödenebilecek. Ziraat Bankası elektrik borçları için açacağı kredinin ödemesini hasat sonunda alacak, önceki borçlar için de yine Ziraat Bankası vasıtasıyla 5 yıla varan vadeyle faizsiz geri ödeme imkanıyla kapatabilecek." ifadelerini kullandı. CHP BU PROJEDEN DE ROL ÇALDI Her fırsatta hükümetin projelerini sahiplenen CHP kanadı, saat geçmeden bu projeden de rol çaldı. Geçtiğimiz günlerde hayata geçirilen KYK ve ÖTV düzenlemesi gibi projeleri de sahiplenen CHP'nin kurmayları, söz konusu projenin Kemal Kılıçdaroğlu tarafından vadedildiğini öne sürdü. CHP Bursa Milletvekili Orhan Sarıbal, "Kılıçdaroğlu'nun çiftçilerimize olan bir vaadini daha AK Parti kısmi yerine getiriyor." dedi. Sarıbal Twitter hesabından, "Genel Başkanımız Sn. Kemal Kılıçdaroğlu'nun çiftçilerimize olan bir vaadini daha AK Parti kısmi yerine getiriyor. Elektrik borçlarının faizi silinmeyerek faizsiz kredi ile ödetiliyor. Elektrik faturaları hasattan sonra ödenmesi Elektrik borçları geliri yerine 5 yıl vade ile çözüyor" paylaşımını yaptı. AK PARTİ YAPIYOR, CHP SAHİPLENİYOR Ana muhalefet partisi CHP'nin kurmayları sık sık AK Parti tarafından hayata geçirilen projeleri sahipleniyor. Geçtiğimiz aylarda hayata geçirilen KYK burs/kredi düzenlemesi, ÖTV ödemeleri ve sosyal konut projelerini sahiplenmişti. CHP'Lİ GAZETECİ İTİRAF ETMİŞTİ: BÜROKRATLAR PROJELERİ CHP'YE SIZDIRIYOR CHP'ye yakınlığıyla tanınan gazeteci Özlem Gürses, altılı masa ve Kılıçdaroğlu'na, bürokratlar tarafından hükümetin planlarının sızdırıldığını itiraf etmişti. Gürses, gündeme bomba gibi düşen açıklamasında, "Bürokrasiden CHP'ye ve altılı masaya bilgi geliyor. İktidar bu adımları atmadan muhalefet önceden öğreniyor. KYK borçlarının silinmesi ve ÖTV gelişmeleri buna örnek" diye konuşmuştu.
İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) yönetimi Sultanahmet Meydanı'nın altındaki Antik Roma Hipodromu'nu bin 700 yıl sonra yeniden gün yüzüne çıkarmak için hazırladığı projeyi Koruma Bölge Kurulu'na sundu. İBB yönetiminin üzerinde Sultanahmet Camii, Sultanahmet Endüstri Meslek Lisesi ve Marmara Üniversite binalarının bulunduğu alan üzerinde arkeolojik kazı çalışma yaparak Roma Hipodromu'nu gün yüzüne çıkarmak istemesine karşılık İstanbullulardan ve AK Parti İstanbul İl Başkanı Osman Nuri Kabaktepe'den tepki geldi. 'BAZI HAYALLERİN KURULMASI BİLE İHANETTİR' AK Parti İstanbul İl Başkanı Osman Nuri Kabaktepe, "Bazı hayaller vardır ki kurulması dahi ihanettir. Bu aziz millet, İstanbul'un göbeğine Antik Roma Hipodromu hayali kuranların, rüyalarını kabusa çevirir. Bundan kimsenin şüphesi olmasın" ifadelerine yer verdi. 'HER SİYASİ KURDUĞU PROJE HAYALLERİNDEN DE SORUMLUDUR' AK Parti İstanbul İl Başkan Yardımcısı Fahri Şahin ise "Siyasi zihinlerin de bilinçaltları vardır ve bazı proje hayalleri aslında siyasilerin zihni bilinçaltlarını ortaya çıkarır. Her siyasi zihin sadece yaptığı ya da yapmadığından değil, kurduğu proje hayallerinden de sorumludur. Herkes aklını başına alsın!" diye tepki gösterdi. Vatandaşların konuya ilişkin tepkileri ise şu şekilde: *Şaban Abak: "Ne güzel animasyon hazırlamış Bizanslılar! Ayasofya'nın minareleri yok, Sultanahmet'i de yıkmışlar, Türk-İslâm Eserleri Müzesi İbrahim Paşa Sarayı kalır mı; o da yıkılmış! Ortalıkta hiç Türk görünmüyor; demek ki son ferdine kadar katletmişler! Ne güzel kafa!" *Yusuf Nar: "Doğu Roma'yı diriltmeye çalışıyorlar. Tekrar camiye çevrilmiş Ayasofya ile Sultanahmet Cami arasında Doğu Roma Hipodromu'nu ortaya çıkarmaya çalışmak, tek kelimeyle Ayasofya'nın karşılığını vermeye çalışmaktır." MESCİD-İ AKSA'NIN ALTINI OYAN İSRAİL'E Mİ ÖZENDİK! *Selman Gemuhluoğlu: "Fetihten çok önce duvarları ve locaları bile kalmamış hipodrumun yeniden inşası için çevredeki Osmanlı yapılarını kaldırmak, dahiyane bir fikir: Yunan hayranı grekofil Ekrem İmamoğlu ile grekofil Genel Sekreter Yardımcısı Mahir Polat'dan bu beklenir ancak! Koçum böyle devam edin" *Bünyamin Bezci: "Yıkılsın diye Mescid-i Aksa'nın altını oyan İsrail'e mi özendik!" *Furkan Bölükbaşı: "Zarar görecek yapılar: Sultanahmet Camii, Alman Çeşmesi, İbrahim Paşa Sarayı, İslah-i Sanayi Mektebi, Firuz Ağa Camii, Sultan Ahmet Türbesi. Artık kalıntıları bile kalmamış bir hipodromu ortaya çıkarmak için gözden çıkarılan tarihimiz." *Orhan Aydın: "Bu ne yahu. İstanbul'un adını da Konstantin olarak çevirin rahatlayın. Mirasmış. Memlekette arkeoloji yasaklansın diye boşuna kendimi paralamıyorum." BU PROJENİN HAYALİNİ BİLE GÖRMEYİN *Çetin Kaya Koç: "Bu projenin hayalini bile görmeyin. Devlet size bunu yaptırmaz" *Nuray Türüt: "Animasyonu çalışanlar neden cami minarelerini kamufle etti? Hoş mu? Bir de o bölgede akla gelmeyecek kadar tarihi eser var müzeler var. Hipodrom için kolları sıvarken biraz öngörü ve estetik algısı sermayesi gerekirdi. Pâye yoksa demek ki.. Konstantiniyye değil bir de İstanbul." *İsmail Çağlar: "Asırlar önce yok olup gitmiş bir Roma yapısını üzerinde Müslüman Türk dokusunu ziyan etme pahasına ihya etmenin hayalini kuranın dahi şahsiyeti yoktur!" *Cüneyt Güven: "Fatih Camii'nin altında Havariyun Kilisesi var. Ona ne zaman el atıyorsunuz?" *Ali Yavuz Selim: "Önce metroları, tramvayı otobüsleri falan düzgün çalıştırın da ecnebilerin ajandasına hizmet etmek kenarda kalsın. Şehrin Müslüman kimliğiyle olan derdinizi bu proje çözmez, fazlasına da gücünüz yetmez."ç *Ufuk Coşkun: "Roma kentinin olmazsa olmazlarından olduğu için mi gün yüzüne çıkartacaksınız? İstanbul'u neye hazırlıyorsunuz? *Taha Abdullah: "İstanbul'un onca sorunu varken kalıntıları dahi kalmayan bir yunan hipodromunu yeniden inşa etme hayali çok ilginç. Üstelik hipodromu yapmak için orada bulunan Osmanlı eserlerini de ortadan kaldırmak gerekiyor. Konuşmacı Roma kenti diyor. Burası 1453'ten bu yana Türk-İslam kenti!" HELALLEŞME DERKEN KASTETTİKLERİ BUYMUŞ! *Nevin Meriç: "Helalleşme derken kastettikleri buymuş meğer!" *Serdal Şenol: "Sonra Bizansçı diyorlar, kırılıp üzülüyorsun.Bu nedir yahu? Nereye göz kırpıyorsun? Üstündeki saray, onlarca kültür varlığı ne olacak? Mahir Polat ve İstanbul Büyükşehir Belediyesi kurula sunduğunuz projenin avanını paylaşın, videosunu değil" *Murat Sarıca: "Pandemi döneminde hastanenin yolunu yapmayan adam, Bizans'a sıra gelince icraatçı oluverdi! Acaba kimlerden aldı bu aklı? 'Ayasofya'da golü yiyen Haçlılar, CHP ve İyi Parti eliyle rövanş almaya çalışıyor' diye yorumladım." *Arzu Özmermer: "Ayasofyanın camiye çevrilmesinin rövanşını alıyorlar akıllarınca boşuna uğraşmayın rüyanızda görürsünüz ancak." *Betül Soysal Bozdoğan: "Yunanların hayali animasyonda gerçek olmuş! Ayasofya'nın minareleri yok. Sultanahmet Camii yıkılmış. Türk-İslâm Eserleri Müzesi olan İbrahim Paşa Sarayı da yok olmuş. Soru: İmamoğlu ve ekibinin misyonu, Yunanların hayalini gerçekleştirmek olmasa gerek! Peki bu ne?" *Yusuf Alabarda: "Bu proje Balat'ın ve traş için Atina'ya gidenlerin projesidir. Kökü bu topraklarda olan hiçbir vatan evladı buna müsaade edemez"
CHP Yüksek Disiplin Kurulu, Tanju Bolu Belediye Başkanı Tanju Özcan’a 1 yıl geçici çıkarma cezası verdi. Birçok skandala imza atan CHP’li Bolu Belediye Başkanı Tanju Özcan, geçtiğimiz aylarda meclis toplantısı sırasında çirkin davranışlar sergiledi. Söz hakkı için el kaldıran AK Partili Hacer Çınar’a söylemleri ve devamında kendisine yapılan protestoya dans ederek karşılık vermesi, partisinde tepkiye neden oldu. Daha önce de disiplin kuruluna sevk edilen Özcan, MYK tarafından 14 Haziran tarihinde kesin ihraç talebiyle Yüksek Disiplin Kurulu’na sevk edildi. CHP DİSİPLİN KURULU TOPLANDI CHP Yüksek Disiplin Kurulu, kesin ihraç istemiyle sevk edilen Tanju Özcan için bugün toplandı. 1 YIL GEÇİÇİ İHRAÇ KARARI VERDİ CHP Yüksek Disiplin Kurulu tarafından Bolu Belediye Başkanı Tanju Özcan’a 1 yıl geçici ihraç kararı verildi.
Her fırsatta çevre ve doğa dostu olduğunu iddia eden Tunç Soyer'in başkanlığını yaptığı İzmir Büyükşehir Belediyesi bu sefer de ağaç katliamına imza attı. İzmir'in merkezinde Gazi Bulvarındaki asırlık çınar ağacı büyükşehir belediyesi ekipleri tarafından kesildi. Geçmiş dönemlerde kentin değişik semtlerinde çürüyen ya da yıkılma tehlikesi gösteren simge çınar ağaçlarını restore edip kurtaran büyükşehir belediyesinin, ağacını kesmesi büyük tepki çekti. Belediyenin ağaç katliamı bununla da sınırlı kalmadı. Belediyenin Eşrefpaşa Yağhaneler'de de 10 palmiye ağacını kestiği ortaya çıktı. BUNUN ADI KATLİAM Sabah'ın haberine göre, Ağaç katliamına tepki gösteren AK Parti Konak İlçe Başkanı Sait Başdaş, "Konak sınırları içinde yaklaşık 100'e yakın palmiye ağacı kesildi. Hastalık var bahanesiyle kesilen ağaçları kesmek yerine tedavi edilmesi gerekiyordu. Bu hafta Gıda Çarşısında 17 ağacın kökten kesildiğini gördüm. Esnaflar, göre Konak Belediyesine bu ağaçların budaması için dilekçe verdiklerini ancak sabah işyerlerini açmaya geldiklerinde ağaçların kökten kesildiğini gördüklerini anlattı. İki gün önce de Gazi Bulvarında büyük bir çınar ağacını kesmişler. Bu olay bardağı taşıran son damla oldu. İzmir Büyükşehir Belediyesi 25 yıldır bırakın bir ağaç dikmeyi bir fidan bile dikmesine şahit olmadık. Lafa gelince çevreciyim diye geçineceksin ama gece geç saatlerde ortalıkta kimsenin olmamasını fırsat bilip ağaç katliamı yapacaksın. Yesinler sizin çevreciliğinizi. Bir ağaç için gezi olaylarını başlatan çevreciler neredesiniz? İzmir Büyükşehir'in katlettiği yüzlerce ağaca niye seslerinizi çıkarmıyorsunuz? Bu ağaç katliamlarını yapanların ve ihmalleri olanların cezalandırılmasını talep ediyoruz" diye konuştu. Başdaş konunun sonuna kadar takipçisi olacaklarını sözlerine ekledi.
CHP Milletvekilliğinden istifa ederek Türkiye İşçi Partisi'ne geçen Sera Kadıgil, geçtiğimiz dönemlerde İstanbul Sözleşmesi'nin iptali konusunda AK Parti seçmenlerine 'yobaz' ifadeleriyle hakaret etmişti. Hakareti sonrası yuhalanan Kadıgil, bu kez Tele1 ekranlarında sarf ettiği sözlerle ağır tepki topladı. Enver Aysever'in moderatörlüğündeki programda konuşan Kadıgil, Diyanet İşleri Başkanlığı ve imam hatip liselerinin kapatılması gerektiğini vurguladı. "Diyanet diye bir şey olabilir mi?" Savunmalarına hararetli şekilde devam eden vekil, ''Diyanet diye bir şey olabilir mi? İnançlı var inançsız var, Alevi var, Sünni var, Hristiyan var, Musevi var. Biz bunların hepsinden vergi topluyoruz. Orada Diyanet diye bir kurum var, yalnızca bir mezhebin kara propagandasını yapmak için kullanılan bir kuruma biz milyarlar ödüyoruz ya. https://twitter.com/bugunguncel/status/1574293256627781632?s=46&t=a1BZ7vp93FWPI_Ja8I10zw "Diyanet kapatılmalıdır" Eğitimden kesiyoruz sağlıktan kesiyoruz götürüyoruz imam hatipe veriyoruz. Niye onun başındaki dayılar milyarlık mercedeslere binebilsinler diye. Diyanet bu haliyle bir dini kurum falan değil bir Siyasal İslamcı gereçtir ve kapatılmalıdır.'' şeklinde konuştu. "Her yerde Kur'an kursları açılıyor patır patır" İmam hatip liseleri hakkındaki düşüncesi sorulan Kadıgil, tutumunu devam ettirerek, şu ifadeleri aktardı; ''Sadece AK Parti'nin iktidara geldiği günden bu güne kadar imam hatip sayısı 7 kat artmış. Her yerde Kur'an kursları açılıyor patır patır ki 2012 yılında bir kanun değişikliği yaptılar. Eskiden Kur'an kursları MEB denetimindeydi buradan çıkarttılar. Daha sonra TCK'da bir değişiklik yaptılar. Normalde hapis cezası vardı onu kaldırdılar. Bilerek ve isteyerek kreş açmıyor bunun yerine sübyan mekteplerini destekliyor. "İmam ve hatip olmak isteyen arkadaşlar gidip üniversitede okuyabilirler" Kesinlikle İmam Hatipler kapatılsın. İmam ve hatip olmak isteyen arkadaşlar gidip üniversitede okuyabilirler. Ama dertleri imam ya da hatip yetiştirmek falan değil. Yurt yok yurt. Üniversiteye gidecek öğrenciler bu cemaatçilerin yurtlarına mahkum kalsınlar istiyorlar. Bu olay sistematik bir laiklik meselesi.''
