03 Mayıs Cuma 2024
1 yıl önce

FETÖ ve PKK savunucularının hak aradığı Muhammed İsa Abdullah’ın sınır dışı kararı geçen sene verilmiş

FETÖ ve PKK destekçilerinin savunduğu Somalili Muhammed İsa Abdullah’ın sınır dışı kararının 2021 yılında verildiği ve şu an kaçak olarak Türkiye’de bulunduğu ortaya çıktı. Ankara’da geçtiğimiz aylarda Somalili Muhammed İsa Abdullah’ın işlettiği restoranın tabelasına, Türk Standartları Enstitüsü standartlarına aykırı olması sebebiyle kolluk kuvvetlerince müdahale edilmişti. Bu olayı çarpıtan ve Somalili olduğu için ayrımcı uygulamaya maruz kaldığını iddia eden Muhammed İsa Abdullah, PKK yanlısı Ömer Faruk Gergerliğioğlu ve FETÖ savunucusu Mustafa Yeneroğlu’nu da arkasına almıştı. Muhammed İsa Abdullah, son olarak hakkındaki sınır dışı kararıyla gündeme geldi. HDP Kocaeli Milletvekili Ömer Faruk Gergerlioğlu, sosyal medya hesabından “Suçu Kızılay’da yasalara uygun “Saab” lokantasını işletmekti! Polisler “Kapat burayı”dedi, ırkçı ve ayrımcı her muameleye uğradı. Bugün Somalili Mohamed ABDULLAHI için sınır dışı kararı çıktı. Ülkesine dönerse ölüm tehlikesi var!” ifadeleriyle bir paylaşım yaparak Muhammed İsa Abdullah’ın ayrımcı politikaya uğradığını iddia etti. Ancak durumun Gergerlioğlu’nun iddia ettiği gibi olmadığı ortaya çıktı. Somalili Abdullah’ın 2021’in eylül ayında kaçak çalışmadan dolayı idari gözetim altına alındığı ve sınır dışı kararının da o zaman verildiği anlaşıldı. Abdullah’ın Türkiye’yi terke davet edilip serbest bırakıldığı ancak buna rağmen kaçak şekilde Türkiye’de kalmaya devam ettiği belirti

1 yıl önce

Ahmet Şık’ın eşi Yonca Verdioğlu, HDP/PKK destekçisi Alman vakfını yönetiyor!

Devlet düşmanlığı yaparak Gezi darbesini savunan, 15 Temmuz Şehitler Köprüsü’nde polise saldıran Ahmet Şık’ın eşi Yonca Verdioğlu’nun terör destekçisi Alman vakfında çalışması, yeniden sosyal medyanın gündemine oturdu… Alman Yeşiller Partisi ile doğrudan bağı bulunan dernek partinin Türkiye’deki kolu olarak faaliyetler yürütüyor. Alman Yeşiller Partisi ise son dönemlerdeki tüm seçimlerde Avrupa’da HDP’ye oy toplamak için gösterdiği çaba ve attığı adımlarla biliniyor. Alman istihbaratıyla ilişkili olan ve özellikle Almanya’da yaşayan Türk kökenli Kürt vatandaşlarla da yakından ilgilenen Heinrich Böll Derneği’nin sorumlularından biri de Ahmet Şık’ın eşi Yonca Verdioğlu. HDP ile olan ilişkisi aşikâr olan vakıf, HDP ve PKK hakkında belli dönemlerde detaylı çalışmalar yaptı. Vakfın yaptığı bazı yayınlar ve organizasyonlar: -2014 Gezi ve Türkiye konferansı – 2014 Kadınlar Barış İstiyor Projesi -2015 Soykırımın Yüzüncü Yıldönümü Sonrası Ermeni-Türk İlişkileri Konferansı
-2019 Diyarbakır’da LGBTI’liler Projesi.
-2019 Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi deneyimi
-2014 Vahşi Kürdistan Klişeleri. -2017 Trans Anma Günü.
-2014 PKK, terör örgütü listesinden çıkarılabilir açıklaması 2016’da yine Heinrich Böll Vakfı desteği ile İstanbul’da, sözde Ermeni soykırımı temalı bir fotoğraf sergisi düzenlendi. Serginin sahibi Aris Nalcı. Aynı Aris Nalcı, Asala mensubu olan ve Esenboğa havalimanında terör saldırısı sonucu 9 kişiyi öldüren Levon Ekmekçiyan anmasına destek veriyor.

1 yıl önce

Kandil'e çıkan vekil oldu! 12'si hala Meclis'te

Gri listede aranırken PKK'dan kaçan Merdan Rüştü Ovalıoğlu, ifadesinde, 7 Haziran 2015 seçimlerinde HDP'nin milletvekili listesinin Kandil'de hazırlandığını, adaylarla burada tek tek görüşüldüğünü söyledi. Ovalıoğlu, 12'si halen milletvekili 17 kişiyle ilgili tanıklıklarını ayrıntılarıyla anlattı. 2015 seçimleri öncesinde Kandil'in para gönderdiği ortaya çıkan HDP'nin listelerinin de burada hazırlandığı, çok sayıda partilinin terör merkezini aşındırdığı kaydedildi. Buna ilişkin iddialar PKK'lı Merdan Rüştü Ovalıoğlu tarafından dile getirildi. Gri listede aranırken PKK'dan kaçıp güvenlik güçlerine teslim olan "Leheng Dersim Adil" kod adlı Merdan Rüştü Ovalıoğlu, PKK ile HDP'nin bağını anlattı. Ovalıoğlu'nun Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'na verdiği ifadeye göre, HDP'li isimler, 2015 seçimleri öncesi Kandil'in yolunu tutmuş. Seçim kampını Kandil'de gerçekleştiren partililer, örgüt tarafından mülakata alınmış. 12 İSİM HALA MECLİS'TE Yeni Şafak'ın haberine göre, Ovalıoğlu, buna ilişkin şu bilgiyi verdi: "O dönem 7 Haziran 2015 tarihinde yapılacak olan milletvekilliği seçim süreci öncesinde KCK/TM Karargahı'nda yoğun faaliyetlerin yürütüldüğünü ve başta Türkiye'den olmak üzere farklı alanlardan gelen kadro örgüt mensupları ve sivil şahıslar ile görüşmeler yapıldığını net olarak biliyorum. 2014-2016 yıllarında Kandil'de şoförlük yaptığını söyleyen Ovalıoğlu, Türkiye'den terör kamplarına giden tüm isimleri tek tek sıraladı. KARDEŞİ DAĞDA Ovalıoğlu, 12'si hala aktif milletvekili 17 kişiyle ilgili bildiklerini şu sözlerle anlattı: HDP Mersin Milletvekili Fatma Kurtulan'ı 2015'te Kandil'de gördüğünü belirten Ovalıoğlu, Kurtalan'ı Kandil'e getiren kişinin HDP Erbil temsilciliğinde çalışan "Şilan" kod adlı örgüt mensubunun olduğunu söyledi. Kurtalan'ın kardeşinin de örgüt mensubu olduğunu kaydeden Ovalıoğlu, "Kandil alanında KCK Yürütme Konseyi'nde yer alan Rotinda Sarız kod adlı kişi bana 'Fatma Adır koda söyle Fatma Kurtalan'ın kardeşinin tedavi olması lazım. Bu notu ilet' dedi" ifadelerini kullandı. ÖCALAN'DAN İZİN ÇIKTI Ovalıoğlu, HDP Grup Başkanvekili Meral Danış Beştaş'ın milletvekilliği adaylığı konusundaki durumunun terörist başı Abdullah Öcalan'a İmralı heyeti içerisinde yer alanlar aracılığıyla sorulduğunu söyledi. Öcalan'ın, "Benim hakkımda konuşmuş. Kendisini affediyorum. Ben, size her zaman birisi bataklığa bir saç teli dışarıda kalacak kadar batmışsa da o telden tutup çıkarın derim" yanıtını verdiğini anlatan Ovalıoğlu, "Bu beyanları KCK Eş Başkanlığı'na ve KCK/TM Karargahı'na ulaştıktan sonra kendisinin HDP'den milletvekili seçilmesi önünde bir engel kalmadı. Görüşmeler yapmak amacıyla örgüt tarafından 2015 yılı başlarında Kandil alanına çağırıldığını ve görüşmeler yaptıktan sonra milletvekili seçilmesi için izin verildiğini biliyorum. Kendisini bizzat Kandil alanında farklı noktalara götürmüştüm" dedi. SALDIRGAN VEKİL KANDİL'DE İstanbul'da PKK'ya destek için yapılan eylemde polise yumruk atan DBP Eş Genel Başkanı Salihe Aydeniz de Kandil'in yolunu tutan isimlerden. Ovalıoğlu, Aydeniz'le ilgili, "Kendisini Kandil alanına getiren örgüt mensubunun HDP Erbil temsilciliğinde çalışan Şilan kod olduğunu biliyorum" bilgisini verdi. HDP İstanbul Milletvekili Hüda Kaya ile ilgili şu bilgileri verdi: "Kendisini 2015 yılı ilkbahar aylarında Kandil alanında gördüm. O dönem Kandil alanında KCK/TM Karargahı'nda şoför olarak faaliyet yürüttüğüm süreçte bu alana Türkiye'den gelen yüzlerce sivil şahıstan birisi olduğunu net olarak hatırlamaktayım. Kandil Balayan alanında bulunan Halklar ve İnançlar Komitesi içerisinde faaliyet yürüten örgüt mensupları ile bir arada bulunduğunu da net olarak hatırlıyorum." SEÇİLDİĞİNİ KENDİ SÖYLEMİŞ HDP Tunceli Milletvekili Alican Önlü: Kırsal alanda ilk defa 2015 başlarında Irak-Kandil alanında bulunan misafirhanenin yanındaki teknik birimin kullandığı evde gördüm. Örgüt kadroları tarafından milletvekili olması için aday gösterildiğini ve görüşmeler yapmak amacıyla KCK Eş Başkanlığı'na geldiğini anlatmıştı. Kendisini KCK Eş Başkanlığı'nın irtibat bürosuna götürdüm. HDP Şırnak Milletvekili Hüseyin Kaçmaz: Ben kendilerini Metina alanına bağlı Miska köyü yakınlarındaki kuzey sevk idare komutanlığına bağlı misafirhane yakınlarında gördüm. HDP İzmir Milletvekili Murat Çepni: 2015 ilkbahar aylarında Kandil'de gördüm. KCK Türkiye yapılanması içerisinde hangi alanda olduğunu bilmiyorum. HDP eski Eş Genel Başkanı Figen Yüksekdağ: 2015 yılında Irak Kandil alanında KJK Bakur (Türkiye) karargahında üst düzey kadın örgüt mensupları ile görüşmeler yapması amacıyla gördüm. Ayrıca aynı süreçte KCK/TM Karargahı'nda üst düzey örgüt mensupları ile görüşmeler yaptığı esnada görmüştüm. HDP eski Milletvekili Ertuğrul Kürkçü: Barış sürecinde çok defalar Kandil'e gelip giderken kendisini görmüştüm. Bu süreçte yanında o dönemin KCK Türkiye sözcülerinden Kamuran Yüksek ve Yahya Figan da bulunmaktaydı.

1 yıl önce

Kandil'den Selahattin Demirtaş'a 16 milyon dolar

Gri listede aranırken teslim olan PKK'lı Merdan Rüştü Ovalıoğlu, Selahattin Demirtaş ve onlarca HDP'li vekili zora sokacak yeni bilgiler verdi. Ovalıoğlu, PKK elebaşı Cemil Bayık'ın Demirtaş'a, HDP Eş Başkanı olduğu dönemde, seçim çalışmasında kullanılmak üzere para gönderdiğini söyledi. Ovalıoğlu miktarın 16 milyon, para cinsinin ise dolar ya da euro olduğu bilgisini verdi. PKK'dan kaçarak güvenlik güçlerine teslim olan "Leheng Dersim Adil" kod adlı Merdan Rüştü Ovalıoğlu, terör örgütünün HDP'yi finansmanı ve elebaşı Cemil Bayık-Selahattin Demirtaş ilişkilerine dair yeni bilgiler verdi. 2014-2016 yılında Kandil'de şoförlük yaptığı ve o tarihlerde Türkiye'den terör kamplarına giden tüm isimleri bizzat gördüğü için kritik bilgilere sahip olan Ovalıoğlu, Demirtaş için, "Kendisini birkaç defa Kandil alanında gördüm" dedi. YÜKSEK VE FİGAN ÜZERİNDEN Yeni Şafak'ın haberine göre, Gri listede aranırken PKK'dan kaçarak teslim olan Ovalıoğlu, 25 Haziran 2022'de Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'nca alınan ifadesinde Demirtaş ile ilgili bildiklerini şöyle anlattı: "Kendisi (Demirtaş) KCK/TM (KCK Türkiye Meclisi) karargahında üst düzey örgüt mensupları Kamuran Yüksek ve Yahya Figan ile görüştü. Kobani olayları sürecinde Kamuran Yüksek ve Yahya Figan ile irtibatlıdır. O dönem üst düzey örgüt mensupları tarafından çok fazla sevilmediğini biliyorum. HDP Eş Genel Başkanlığı yaptığı süreçte Cemil Bayık seçim çalışmaları için 16 milyon dolar ya da Euro parayı Kamuran Yüksek ve Yahya Figan üzerinden gönderdi." KANDİL'İN YAZDIĞI METİN OKUNDU Ovalıoğlu, Kandil'in 35 kişinin öldüğü ve onlarca şehrin savaş alanına çevrildiği Kobani olaylarını nasıl başlattığı ve HDP'ye giden talimatlarının da tanığı: "6 Ekim 2014 günü HDP Genel Merkezi tarafından yapılan çağrıyı biliyorum. Bu çağrının yapıldığı gün Irak'ta Metina alanında üst düzey örgüt mensuplarının katılımı ile KCK/TM Karargahında bir toplantı yapılmıştı. Kararlara ilişkin Zerrin (Kod adı) tarafından hızlı şekilde bilgisayar ortamında yazılan metin taslağı hafıza kartlarına atılarak kuryeler aracılığı ile Kamuran Yüksek ya da Yahya Figan'a iletildi. HDP Genel Merkezi'nce 6 Ekim 2014 günü yapılan çağrı metinde geçen cümleler Zerrin'in dokümanı yazarken tekrarladığı cümlelerdi." GÖRDÜĞÜ TÜM HDP'LİLERİ ANLATTI Merdan Rüştü Ovalıoğlu, 2 Eylül 2018'de Irak'ta teslim olan dört teröristten biriydi. Özel Kuvvetler'e bağlı birlikler, Ovalıoğlu ile diğer 3 teröristi Habur sınırından görevlilere teslim etti. Ovalıoğlu geçen ay Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'na Demirtaş'ın da aralarında olduğu onlarca HDP'li Kandil'i ziyaretleri ve elebaşlarıyla ilgili ifade verdi. Savcılığa yansıyan bilgilerin birçok HDP'li zor durumda bırakacağı belirtiliyor.

1 yıl önce

Kirli siyasetin son örneği: Selahattin Demirtaş Çanakkale Şehitliği'ni ziyaret etmek istediğini söyledi

37 kişinin katledildiği 6-8 Ekim olaylarının azmettiricisi olarak tutuklu bulunan HDP'li Selahattin Demirtaş avukatları aracılığıyla CHP'nin kanalı Halk TV'nin sorularını yanıtladı. "'Eğer diğer muhalefetten Kürt açılımı bekliyorsak biz de HDP olarak Türkiye Açılımı yapmak zorundayız… Özgüvenle tüm Türkiye'yi kucaklamak zorundayız' dediniz? Türkiye Açılımı önerinizi daha detaylı ve somut örneklerle anlatabilir misiniz?" sorusuna yanıt veren Selahattin Demirtaş bu soruya şu sözlerle yanıt verdi: "Türkiye toplumunun bölünme korkusunu, silah, şiddet, terör korkusunu ortadan kaldıracak barış politikaları, birlik söylemleri üretmeliyiz. Daha fazla üretmeliyiz. Çünkü buna gerçekten inanıyoruz. Dolayısıyla gerçekten inandığımız şeyi daha somut ve cesurca gösterebilmeliyiz. "ÇANAKKALE ŞEHİTLİĞİ'NDE DUA ETMEYİ İSTERİM" Örneğin, Çanakkale Şehitliğini ziyaret ederek çiçek bırakmayı, dua etmeyi, orada yatanlar gibi yan yana durmamız gerektiğini göstermek isterim. Bunun gibi somut bazı mesajlar toplumu rahatlatır ve toplumun tüm kesimleri derdimizi, çözümlerimizi daha içten dinlemeye başlar. Biz bu silah, şiddet, savaş meselesini kalıcı olarak ve diyalogla, ikna yoluyla çözebiliriz. HDP'nin buna gücü var ve bunu Türkiye toplumunu daha fazla kucaklayarak yapmalıyız ki, demokrasiyi büyütecek toplumsal zemini ve desteği yakalayabilelim" ÖCALAN'IN HEYKELİNİ DİKECEKTİ Geçtiğimiz yıllarda PKK elebaşı Abdullah Öcalan'a özgürlük isteyen bununla da yetinmeyip "Daha heykelini dikeceğiz" ifadesini kullanan Demirtaş'ın, Çanakkale Şehitliği'ni ziyaret etmek istediğini söylemesi, HDP'nin misyonunu bir kez daha ortaya koydu. Kirli siyasetine şehitleri alet eden Demirtaş'ın "PKK'lı cenazesine gitmeyen vekile soruşturma açarım" açıklaması da unutulmadı.

1 yıl önce

Demirtaş'ın o sözlerinin arkasındaki kirli senaryo ortaya çıktı: 'Açılım' mı hedefliyorlar?

HDP'nin eski Eş Başkanı Selahattin Demirtaş'ın HDP'nin terör örgütü PKK'nın siyasi ayağı olmadığını iddia ettiği açıklamasının arkasındaki gerçek neden ortaya çıktı. Hürriyet gazetesi yazarı Nedim Şener, 6'lı masanın HDP'nin desteğini almak için parti tabanlarını yumuşatması gerektiğini belirterek kirli bir planın devreye sokulduğunu yazdı. Şener, 6'lı masanın HDP ve Demirtaş'tan PKK ile aralarında ilişki olmadığına dair açıklamalar istediğini söyledi. Şener, 6'lı masadan bir Kürt açılımı' duyulmasının olası olduğunun altını çizerek, "Merak ettiğim, 6’lı masa ve seçmenleriyle bir plan yapıyorsunuz fakat bu kadar kötü, bu kadar acemice, bu kadar gülünç, bu kadar utanmazcası kimin aklına geldi acaba" ifadelerini kullandı. Nedim Şener'in "Utanmazca bir açılım senaryosu" başlıklı yazısının ilgili bölümü şöyle: 6’lı masa için olmazsa olmaz koşul; PKK’nın siyasi ayağı HDP’nin desteği. Ama PKK ile ilişkisi masada tartışmalara yol açıyor. O yüzden bir plan devreye sokuldu. Plan, CHP ile Ahmet Türk, HDP ve Demirtaş’ın aralarında yaptıkları işbölümü çerçevesinde yürüyor. 6’lı masadaki partilerin tabanlarındaki itirazları da yumuşatacak bir strateji ortaya kondu. Demirtaş’tan ve HDP’den PKK ile aralarında ilişki olmadığına dair açıklamalar istendi. Bunun karşılığında 6’lı masa HDP’lilerin istediği “Kürt açılımı”nı, HDP’liler de “Türkiye açılımı”nı yapacaklar. 6’lı masayı yumuşatma işi de CHP’de. ‘KÜRT AÇILIMI’ YAKINDA Formülü PKK/HDP’li Selahattin Demirtaş daha önce şöyle ifade etti:“Eğer diğer muhalefetten Kürt açılımı bekliyorsak biz de HDP olarak Türkiye açılımı yapmak zorundayız.” PKK/HDP’nin “Türkiye açılımı” PKK ile ilişkisinin olmadığını söylemesi hatta terör örgütüne silah bırakması yönündeki çağrıdan oluşuyor. Bir süre sonra 6’lı masanın ‘Kürt açılımı’nı duyacağız sanırım. Bazı maddelerini daha önceki yazılarımda yazmıştım; PKK’ya yardım yataklık ettiği için kayyum atanan belediye yönetimlerinin geri iadesi, bir daha kayyum atanmasına imkân vermeyecek yasal düzenleme, PKK ile ilişkisinden dolayı KHK ile kamudan çıkarılanların geri iadesi ve PKK elebaşına yeniden yargılama yolu açmak için AİHM kararlarına uyma açıklaması... İKİ EŞ BAŞKAN, İKİ EŞ YALANCI HDP Eş Başkanı Mithat Sancar’ın, “Bizim başka bir örgüt, PKK ile bir bağımız yok, bunu defalarca söyledik” açıklamasından sonra, Demirtaş’ın, “HDP, PKK’nin uzantısı, sözcüsü ya da destekçisi değildir. PKK ile bir bağı yoktur. Bunu Türkiye kamuoyuna anlatabilmemiz gerekir. Demokratik siyaset yürüten bir partinin silahlı bir örgütle bağı olamaz” sözleri işte bu planın bir parçası. Demirtaş kendince önemli şeyler söylüyormuş gibi yapıyor. Biletleri bedava diye böylesine berbat bir tiyatroyu seyredecek değiliz. Merak ettiğim, 6’lı masa ve seçmenleriyle bir plan yapıyorsunuz fakat bu kadar kötü, bu kadar acemice, bu kadar gülünç, bu kadar utanmazcası kimin aklına geldi acaba? Bırakın başkalarını, karşımıza çıkan ilk HDP seçmenine soralım bakalım; ne Mithat Sancar’ın ne de Demirtaş’ın söylediği yalanlara inanıyor mu?

1 yıl önce

Teslim olan PKK'lı örgüte nasıl katıldığını anlattı: HDP’nin piknik organizasyonundan PKK’ya

Terör örgütü PKK’nın sözde gençlik yapılanması olan DGH içinde faaliyet yürüten 14 şüpheli hakkında terör örgütü üyeliğinden iddianame hazırlandı. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Bürosu tarafından yürütülen ve HDP’nin gerçek yüzünü ortaya çıkaran soruşturma, 21 Ocak 2020 akşamı İstanbul Arnavutköy’de bir markete atılan molotofkokteyli ile başladı. İlçede çok sayıda eyleme katılıp PKK’ya eleman temin eden Ayhan E., Barış K., Cahit A., Cesur Y., Emrah E., Erdoğan Ö., Halil İ.B., Mahmut Ç., Merve Y., Murat M., Ramazan Ö., Ruken G., Sibel G. ve Zehra Y. güvenlik güçlerince takibe alındı. İstanbul İl Jandarma Komutanlığı’nca ikna edilerek teslim olan PKK’lı N.Ç. itirafçı olup DGH’nin Arnavutköy yapılanmasını deşifre etti. KANCAYI TAKTILAR Yeni Şafak’ın haberine göre iddianamenin detaylarında, PKK’nın siyasi uzantısı olan HDP’nin 2020 yılında İstanbul’dan kırsala eleman götürdüğü anlatılıyor. 14 Eylül 2020’de PKK’nın dağ kadrosuna katılan N.Ç., “18-19 Temmuz 2020’de İmrahor’a pikniğe gittik. Diğer partililerle 35 kişi olduk. Piknikte tanıştığım Barış K. ‘Örgüte katılmak istiyormuşsun. Kararın kesinse sana yardımcı olacağım’ dedi. PKK’ya katılana kadar her hafta ‘Örgüte katılmaya kararlı mısın’ diye mesaj attı” dedi. N.Ç.’nin anlattıkları, pikniğin örgüte eleman kazandırmak için yapıldığını ortaya koydu. Gitmeye karar verince Barış K.’ya ulaştığını anlatan N.Ç. uçakla Batman’a gittiğini, şehir milislerinin kendisini Cizre’ye, oradan da Suriye’nin Derik bölgesine götürdüğü bilgisini verdi.

1 yıl önce

Terör destekçisi HDP, travestilerin hormon ilaçlarını dert etti!

Terör örgütü PKK’nın siyasi uzantısı HDP’nin gündeminde transların hormon ilaçları var. HDP İstanbul Milletvekili Züleyha Gülüm, Meclis’e verdiği önergede, transların ilaçlara fahiş zamlar yüzünden erişemediğini ve bu konu hakkında bakanlığın görmezden gelip gelmediğini sordu. “HORMAN İLAÇLARINA ERİŞMEKTE GÜÇLÜK ÇEKİYORLAR” “Bir grup trans aktivist, hormon ilaçlarına erişememe sorunlarına dikkat çekmek amacıyla örgütlenip Hormona Erişim Kampanyası başlatmıştır. Transların sağlık alanında maruz kaldıkları hak ihlallerinden biri, hormona erişimde karşılaştıkları zorluklardır.” diyen Gülüm, sözlerini şöyle sürdürdü: “Translar özellikle cinsiyet uyum sürecinde son derece elzem olan hormona ulaşmakta büyük güçlük çekmektedirler. Bir yandan fahiş zamlar diğer yandan hormonların uzun süredir ne eczanelerde ne de ecza depolarında bulunmuyor oluşu, hormon tedavisini sürdüren veya hormon tedavisine başlayacak olan translar için kaygı verici bir durumdur. “İLAÇLARA YÜZDE 200’E VARAN ZAMLAR YAPILDI” Zira yapılan araştırmalar, hormona erişimin yaşam kalitesini artırdığını, depresyon, kaygı, stres ve öfke duygusunu azalttığını ortaya koymaktadır. Hormon stoklarının daralması ve derinleşen ekonomik krizle birlikte hormon ilaçlarına %200’e varan zamlar yapılmıştır. Artan enflasyon ve yoksulluk hormon ilaçlarına erişimi engellerken daralan stoklara çözüm üretilmemesi, transların temel özgürlük ve sağlık haklarının ihlaline yol açmaktadır. “TRANSLARIN SORUNLARI GÖRMEZDEN Mİ GELİNİYOR” Bu bağlamda; Hormon ilaçlarına yapılan fahiş zamlar temel sağlık hakkı ve ruh sağlığı hakkının ihlali değil midir? Yoksullukla mücadele eden translar, her geçen gün artan hormon fiyatlarını nasıl karşılayacaktır? Temel sağlık ihtiyacı olan hormon ilaçlarının ücretsiz erişimi için bir planlamanız olacak mıdır? Translar için hayati önemi bulunan hormon ilaçlarının temini konusunda yaşanan sorunlar görmezden mi gelinmektedir? Bulunmayan hormon ilaçların temini konusunda ne yapacaksınız? Sistemli bir ayrımcılık ve dışlanma olgusuyla ile mücadele etmek zorunda kalan transların sağlık sistemi içerisinde karşılaştıkları hak ihlallerinden ve bu ihlallerin yaşamları üzerindeki olumsuz etkilerinden haberdar mısınız? Ayrımcı sağlık politikalarının yarattığı sorunların çözümüne ilişkin somut adımlar atacak mısınız?”

1 2 ... 48 49 50 51 52 53 54 ... 89 90
Server Error
500
Server Error