05 Mayıs Pazar 2024

Cumhur İttifakı, olağanüstü toplanan Meclis'te 'Akbelen' gerçeğini muhalefetin yüzüne vurdu

Cumhur İttifakı, olağanüstü toplanan Meclis'te 'Akbelen' gerçeğini muhalefetin yüzüne vurdu

MHP Grup Başkanvekili Erkan Akçay, 'Sandıktan umudunu yitiren ve kendi iç kavgalarını örtbas etmek isteyenler; sokakları karıştırarak, toplumsal konuları kaşıyarak kaos oluşturmaya, Akbelen'den bir Gezi Parkı kalkışması çıkarmaya çalıştıklarını görüyoruz. Bunların asıl amacının ağaç olmadığı açık ve nettir.' dedi.

 

Akçay, TBMM Genel Kurulunda, CHP listelerinden seçilen milletvekillerinin verdiği "Muğla'nın Milas ilçesi İkizköy Mevkiindeki Akbelen Ormanında yaşanan olaylar hakkında genel görüşme yapılması" önerisi üzerinde partisi adına yaptığı konuşmada, enerjinin bütün insanların ihtiyacı olduğu kadar, ülkelerin ekonomik kalkınması ve sosyal refahı için çok önemli bir faktör olduğunu belirtti.

 

Türkiye'nin enerjide büyük ölçüde dışa bağımlı olduğunu bildiren Akçay, Türkiye'de 2022 yılında elektrik üretiminin yüzde 34,6'sının kömürden, yüzde 22,2'sinin doğal gazdan elde edildiğini anımsattı. Akçay, enerjide dışa bağımlılığın önlenmesinde yerli kömürün payının büyük olduğunu vurguladı.

 

Ukrayna-Rusya savaşı nedeniyle başta Avrupa olmak üzere birçok ülkede enerji arz güvenliği sorununun gündeme geldiğini anımsatan Akçay, kömür ve madencilik faaliyetlerinin yeniden hız kazandığını, kömür kaynaklı elektrik üretiminin arttığını söyledi.

 

"CARİ AÇIĞIN AZALTILMASINA HER YIL ORTALAMA 1 MİLYAR DOLAR KATKI SAĞLAMAKTA"

 

3 bin 100 kişinin istihdam edildiği Yeniköy Kemerköy Santrallerinde yerli kömür kullanıldığının bilgisini veren Akçay, bu santrallerin Türkiye'nin elektrik ihtiyacının ortalama yüzde 2,5'ini sağladığının, 2 milyondan fazla hanenin elektrik ihtiyacını karşıladığının altını çizdi.

 

Akçay, "Santrallerde elektrik üretimi yerli linyitten yapıldığı için cari açığın azaltılmasına her yıl ortalama 1 milyar dolar katkı sağlamaktadır. 

 

Yeniköy Kemerköy Santralleri enerji arz güvenliğimiz için stratejik bir öneme sahiptir. 

 

Ancak bu santraller ne kadar stratejik olursa olsun kanunlara uygun hareket edilmesi, insan sağlığı, doğa ve çevreye zarar vermemesi gerekmektedir. 

 

Gerekli önlemler alınmadığı takdirde termik santrallerin insan sağlığına, doğaya ve çevreye bazı zararları olmaktadır. Termik santralleri bu açılardan değerlendirmek gerekir." diye konuştu.

 

Üretimin sona erdiği maden sahalarının rehabilite edilerek yeniden ekosisteme kazandırılmasının yasal bir zorunluluk olduğunu anımsatan Akçay, Yeniköy Kemerköy Termik Santralleri tarafından üretimin sonlandırıldığı 920 dönüm maden sahasına, rehabilitasyon kapsamında 415 binin üzerinde ağaç dikildiğini söyledi. Akbelen'de maden üretimi sonrası için rehabilitasyon projesi hazırlandığını bildiren Akçay, bu kapsamda on binlerce ağacın toprakla buluşacağı bilgisini verdi.

 

Yeniköy Kemerköy Termik Santrallerinin 2014 yılında özelleştirildiğini, firmanın 2014 yılından bu yana yeni maden sahası açmadığını, devlet tarafından açılan maden sahalarını işlettiğini vurgulayan Akçay, şöyle konuştu:

 

"Akbelen'de 780 dönümlük alana maden ruhsatı verilmiştir. Akbelen, orman niteliği bulunmayan endüstriyel plantasyon alanıdır. Akbelen'deki bu alan Orman Genel Müdürlüğü tarafından yüzde 93'ü endüstriyel odun üretimi fonksiyonlu, yüzde 7'si odun dışı ürün olarak planlanmış ve kesime tabi ekonomik fonksiyonlu plantasyon yani ağaçlandırma alanı olarak tanımlanmıştır."

 

"ASIL AMAÇLARININ AĞAÇ OLMADIĞI AÇIK VE NET"

 

Genel görüşme önergesinin gerekçesinde Yeniköy Kemerköy Termik Santrallerini işleten firmanın orman kesim izninin 2021'de dolmasına rağmen Akbelen'de ağaç kesimi yapıldığının iddia edildiğini belirten Akçay, "Firmanın maden arama ruhsatı 2041 yılına, orman izni ise 2033 yılına kadar devam etmektedir. Akbelen'deki protestoyu organize eden grubun avukatları bile bu bilgilere sahip olduklarını itiraf etmektedir." ifadelerini kullandı.

 

Önergenin gerekçesinde ağaç kesimini protesto eden vatandaşlara orantısız güç kullanıldığının ve bunun infiale neden olduğunun iddia edildiğini kaydeden Akçay, "Sadece saha çalışmalarını engellemeye çalışan ve önleyici tedbirleri engellemek için kolluk kuvvetlerine saldıran bir grup provokatör gözaltına alınmıştır. Sandıktan umudunu yitiren ve kendi iç kavgalarını örtbas etmek isteyenler sokakları karıştırarak, toplumsal konuları kaşıyarak kaos oluşturmaya, Akbelen'den bir Gezi Parkı kalkışması çıkarmaya çalıştıklarını görüyoruz. Bunların asıl amacının ağaç olmadığı açık ve nettir." ifadelerini kullandı.

 

MHP'nin çevre politikasının esasının herkesin temiz ve sağlıklı bir çevrede yaşama hakkının sağlanmasına dayandığını vurgulayan Akçay, bu doğrultuda çevre sorunlarını kalkınma ve çevre ikilemi yerine, akılcı bir koruma ve akılcı kullanma olarak öngördüklerini söyledi.

 

Türkiye'de yapılan "sözde çevreci eylemlerin" genellikle stratejik madenleri, nükleer enerji santrallerini, jeotermal ve termik enerji santrallerini hedef aldığını vurgulayan Akçay, "Enerji, milli güvenlik ile yakından ilgilidir. Bu nedenle ülkemizin yeraltı kaynakları ekonomiye kazandırılmalıdır. Ancak bu madenler çıkarılırken çevreye zarar verilmemeli, verilen zarar giderilmeli, doğayı koruyacak önlemler alınmalı, maden sahaları ve çalışmalar denetlenmelidir. 

 

ÇED raporları denetlenmeli, ekolojik tahribatlar engellenmeli ve maden çıkarıldıktan sonra maden sahasının rehabilitasyonu dikkatle takip edilmelidir. Madenin çıkartılması en uygun yönteme göre planlanmalı ve her aşamada çevre hassasiyeti dikkate alınmalıdır. " şeklinde konuştu.

 

Akçay, konuşmasının sonunda genel görüşme önergesinin gerekçesinde yer alan iddiaların yerinde ve doğru olmadığının anlaşıldığını bu yüzden genel görüşme açılmasına gerek bulunmadığını değerlendirdiklerini söyledi.

Yeni Yorum