26 Nisan Cuma 2024
2 yıl önce

Ekşi Sözlük hakkında soruşturma başlatıldı

Sitede yer alan "Halkın ayaklanması için daha ne olması gerekiyor" başlıklı içerik hakkında "Suç işlemeye tahrik" ve "Halkı kin ve düşmanlığa tahrik" suçlarından re'sen soruşturma başlatıldı.

2 yıl önce

Ekşi Sözlük’ün kapatılması talep ediliyor

Sözlük’te, Daha önce de "turkish state of israel" adlı başlıkta Türkiye’yi İsrail'in eyaleti olarak gösterilmişti. Twitter kullanıcıları Sözlük’ün bu tutumuna olan tepkilerini “Ekşi Sözlük kapatılsın” şeklinde dile getirdi:

2 yıl önce

'Help Turkey' etiketiyle yapılan ve suç unsuru teşkil eden paylaşımlara ilişkin soruşturma başlatıldı

Başsavcılıktan yapılan açıklamada bazı illerde orman yangınlarının çıktığı 28 Temmuz 2021 tarihinden bu yana bir kısım haber ve sosyal medya sitesi üzerinden yapılan paylaşımlarla ilgili teknik inceleme ve araştırma yaptırıldığı belirtildi. Bu inceleme ve araştırma neticesinde bazı kişi ve grupların gerçek veya bot hesaplar üzerinden organize bir şekilde halk arasında endişe, korku ve panik yaratmaya, Türkiye Cumhuriyeti devleti ve hükümetini aşağılamaya çalıştıklarının saptandığı belirtilerek, "Söz konusu hesaplar ile yangın olayına ilişkin bilgi kirliliğine yol açan gerçek dışı içeriklerin dolaşıma sokulduğu, konuya hassasiyeti olan sosyal medya kullanıcılarının tahrik edilmesiyle kaos ortamı yaratılmaya çalışıldığı, daha önce de bu hesaplar üzerinden benzer yöntemlerle terör örgütlerinin propagandalarının yapıldığı, dezenformasyon ve yıpratma haberlerinin ön planda tutularak çoklu bir strateji belirlendiği, araç olarak ise Twitter isimli sosyal medya platformunun aktif kullanıldığı (#helpturkey ana başlığı altında yapılan paylaşımlar, Militer Doktrin ve News Page Turkish isimli Twitter hesaplarında yapılan paylaşım ve yorumlar) tespit edilmiştir" denildi. Açıklamada "Paylaşımların içeriklerinin tetkiki neticesinde; teknik düzlemde bir manipülasyonla birlikte asılsız iddia ve haberlerin dolaşıma sokulması gibi stratejiler izlenerek yangınla mücadele eden ilgili kamu görevlilerinin ve gönüllülerin yangının söndürülmesine yönelik çalışmalardaki moral ve motivasyonunu olumsuz yönde etkileyen, bölge halkını ümitsizliğe sevk eden, yangınla mücadelede devletin acziyet içerisinde olduğunu gösteren görsel ve yazılı içeriklerin suç oluşturduğu değerlendirilmiştir. Bu değerlendirmenin sonucunda Türk Ceza Kanunu’nda düzenlenen 'kamu görevlisine görevinden dolayı hakaret', 'Cumhurbaşkanına hakaret', 'Türkiye Cumhuriyeti devleti ve hükümetini aşağılama', 'halk arasında endişe, korku ve panik yaratma', 'toplumun belli bir kesimini diğer bir kesimi aleyhine kin ve düşmanlığa tahrik etme' gibi suçların işlendiği kanaatine varılmıştır" ifadeleri kullanıldı. Bu itibarla Ankara Cumhuriyet Başsavcılığınca suç unsuru içerdiği tespit edilen paylaşımlarla ilgili re’sen soruşturma başlatıldığı kaydedildi.

2 yıl önce

Help Turkey etiketinde paylaşım yapan hesapların çoğunun sahte ve bot olduğunu tespit edildi

Katar Hamad Bin Halife Üniversitesi'nde öğretim üyesi olarak da görev yapan Mark Owen Jones, "Help Turkey" ve "Global Call" etiketleriyle yapılan paylaşımların gerçek insanlar ve ünlüler tarafından kullanılmakla birlikte, sahte ve bot hesaplar üzerinden yapay olarak yayıldığını ve bu yönüyle bir manipülasyon kampanyasının ürünü olduğunu açıkladı. https://twitter.com/marcowenjones/status/1422275280891269124?s=21 Görünürde Türkiye'de devam eden orman yangınlarına dikkati çekmek üzere uluslararası yardım çağrısı yapan İngilizce ve farklı dillerdeki mesajlar, çok sayıda hesap tarafından yinelenerek paylaşılmıştı. Jones, söz konusu etiketleri Twitter hesabında yaptığı seri paylaşımlarla analiz etti. Bot ve sahte hesaplar Jones, "Help Turkey" etiketi için dünya genelinde 46 bin hesaptan yapılan 160 bin etkileşim üzerine yaptığı ağ analizinde, etiketle en fazla paylaşım yapanların sahte ve bot hesaplar olduğunu tespit etti. Bu tür hesaplardan örnekler veren Jones, etiket ile en fazla paylaşım yapan "@ege20281770" adlı hesabın, aynı gün (2 Ağustos) içinde yaratılan bir hesap olduğuna ve etiket belirli bir yaygınlığa ulaştıktan sonra tüm paylaşımlarını sildiğine dikkat çekti. Jones ayrıca "Badboy2147" adlı mevcut bir hesabın da etiketi kullanarak yoğun paylaşımlar yaptıktan sonra kullanıcı adını değiştirdiğini ve tüm paylaşımlarını sildiğini belirledi. Etiketle en fazla paylaşım yapan 7 bin 400 hesaptan en az 70'inin isim değiştirdiğini veya kapatıldığını belirten Jones, tam rakamın belirlenebilmesi için daha detaylı inceleme yapılması gerektiğini vurguladı. Kopyala ve yapıştır Jones, etiket aracılığıyla yürütülen kampanyada bir diğer dikkat çekici noktanın, hazır mesajların kopyala yapıştır yöntemiyle paylaşılarak yayılması olduğuna işaret etti. Mevcut paylaşımı yeniden paylaşmak yerine içeriğini yeni bir "twit"e kopyalayarak paylaşmanın anlamsızlığına değinen Jones, bu yönteme başvuran 35 bin tekil paylaşım yapıldığının ve bu paylaşımların Türkiye'de gece yarısını geçen bir saatte yoğunlaştığının altını çizdi ve mesajların belirli bir merkezden yapay olarak üretilerek yayılmış olabileceği değerlendirmesinde bulundu. Jones, Koreli pop müzik gruplarının hayran hesapları üzerinden yapılan destek paylaşımlarının da manipülasyon amaçlı kullanılmış olabileceğine vurgu yaparak "Help Turkey etiketinin çok fazla manipülasyon içerdiği açık. Gerçek insanlar ve ünlüler tarafından yayılmakla birlikte binlerce sahte hesap tarafından yapay olarak yönlendirilen bir etiket bu." dedi. "Help Turkey" bir manipülasyon kampanyası örneği Jones, "Help Turkey" etiketiyle yapılan paylaşımların "manipülasyon" kategorisinde değerlendirilmesi gerektiğini belirterek, "Bu türden kampanyalarda etiketlerde birden çok şey bir arada bulunur. Gerçek, meşru kullanıcılar vardır, bu etiketleri teşvik eden ve yayan influencer'lar vardır ve özellikle bu örnekte gördüğümüz gibi manipülasyon vardır. Tek bir kişinin veya merkezin yönettiği çok sayıda bot ve sahte hesap etkileşimi arttırmaya ve etiketi trendler içine sokmaya çalışır. Mümkün olduğunca çok paylaşım yaparak etiketi Trend Topic (TT) haline getirmeye çalışırlar. 'Help Turkey' etiketinde bu manipülasyonun varlığını tespit edebiliyoruz." ifadelerini kullandı. Jones, böyle bir manipülasyonu kimin, neden yapmış olabileceği sorusuna, "Bunun manipülasyon olduğunu biliyoruz ama neden başladığını bilmiyoruz. Bu yöntemin zaman zaman reklam ve pazarlama amacıyla kullanıldığını biliyoruz. Ama burada amacın bu olduğunu söylemek mümkün değil. Bu sistematik manipülasyonun arkasında kimin olduğu belli değil. Genelde kişiler ve organizasyonlar bu türden operasyonları o ülkelerdeki hükümetleri zor duruma sokmak için yaparlar. Bunları yapan organizasyonların çok sayıda adı olabilir; PR ajansı, reklam ajansı vs. ama asıl amaçları budur; hükümeti zayıf göstermek." değerlendirmesinde bulundu. "İnsanları öfkeye, endişeye ve paniğe sürüklemek istiyorlar" Bu türden siber saldırıların insanların bilgiye erişimini engellemeyi ve algısını etkilemeyi amaçladığını vurgulayan Jones, "Bu manipülasyonu yapanlar, 'Help Turkey' etiketine tıklayan insanları öfkeye, endişeye ve paniğe sürüklemek istiyorlar. Onları mevcut hükümetin işlevini yerine getiremediğine ikna etmeye çalışıyorlar. Saldırının amacı bu. Bu türden bir operasyonu yürütmek son derece geniş ve maliyetli bir çaba, bunu yalnızca paylaşımların sayısında gözlemlemek mümkün." şeklinde konuştu. Gençler kaynağını bilmedikleri içerikleri paylaşmamalı Jones, sosyal medya kullanıcılarının bu türden sistematik saldırılara karşı korunmak için kaynağını bilmedikleri içerikleri paylaşmaktan kaçınmaları gerektiğini vurgulayarak, "Genç kullanıcılar kendilerini sosyal medya manipülasyonuna karşı eğitmeli. Kim olduklarını bilmedikleri, daha önce paylaşımlarını görmedikleri kaynakların içeriklerini paylaşmaktan kaçınmalı." ifadelerini kullandı.

2 yıl önce

“Sosyal Medya Düzenlemesi İhtiyacını Almanya ve Fransa da Hissetti”

Hürriyet yazarı Abdulkadir Selvi, bir haftadır devam eden yangınlarla ilgili olarak yapılan bazı sosyal medya paylaşımlarını örnek göstererek, "Deprem oluyor, sel geliyor, ormanlarımız yanıyor, insanlarımız ölüyor, cinayet işleniyor. Biz o derdimizi bırakıp sosyal medya terörü ile uğraşmak zorunda kalıyoruz. Bu durum artık bir sosyal medya sorunu olmaktan çıktı. Tam olarak adını koyacak olursak bu durum artık bir milli güvenlik sorununa dönüştü" dedi.  Selvi, "Bu olay artık beşinci kol faaliyetlerinin boyutlarını aştı. Küresel bir özellik kazandı. Amaç Türkiye’nin içinde bir kaos ortamı oluşturmak. O nedenle her olayı istismar ediyorlar, Türkiye’yi ayağa kaldıracak sinir uçlarını seçip, onlara dokunuyorlar. Çok tehlikeli bir oyun oynuyorlar. Bunlar yabancı istihbarat servislerinin ve terör örgütlerinin desteği olmadan yürütülemez" düşüncesini dile getirdi.  Selvi, Almanya ve Fransa’nın sosyal medyayla ilgili kapsamlı bir düzenleme yaptığını belirterek, "İleri demokrasi ülkeleri olan Almanya ve Fransa bu ihtiyacı hissetti de bizim böyle bir sorunumuz yok mu? Onlarda belki sosyal medya istismarı düzeyinde ama bizde ise bu iş artık “Milli Güvenlik” sorununa dönüştü" dedi. Konuyla ilgili olarak İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ile görüştüğünü söyleyen Selvi, Soylu'nun şu sözlerini aktardı: “Geçmiş dönemlerde ülkeleri istikrarsızlaştırmak ve kendi istikametinden ayırmak için kullanılan yöntemler şimdi sosyal medya üzerinden servis ediliyor. Yabancı istihbarat örgütleri, siyasi muhalefet, terör örgütleri ve ideolojik yapılanmalar var bunun içinde. Ve bunu takip eden masum halk var. Nefreti başka bir marjinal etki haline dönüştürmek istiyorlar. Üst akıl yalanı algı diye yutturmaya çalışıyor. Bu düpedüz yalan. Yabancı istihbarat servislerini, terör örgütlerini anlıyorum da demokrasinin vazgeçilmez unsuru olan muhalefet partilerimiz bunlara niye alet olur? Mesele Erdoğan’a muhalefetse bunun demokratik kanalları var. Mesele Erdoğan’ı tasfiye etmekse seçim sandığı var. “Erdoğan’ı tasfiye edeceğiz” diye yabancı istihbarat servislerinin planlarına alet olunur mu? “Erdoğan nefreti” yüzünden ülke kaos ortamına sürüklenir mi? İstihbarat servisleri, terör örgütlerini, terör örgütleri ideolojik yapılanmaları besliyor. Böylece birbirini besleyen hormonlu bir yapı ortaya çıkıyor."

2 yıl önce

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu: Toplum vicdanını istismar edenlerin oyunlarına gelmeyiz

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, sosyal medya hesabı üzerinden açıklama yaparak, yangınlar nedeniyle oluşan toplumsal duyarlılığı yönlendirmek isteyenlere dikkati çekti. "85 milyon vatandaşımızın birlik ve beraberlik günüdür" Bakan Soylu, açıklamasında şunları söyledi: "Kötülükten, kaostan beslenenler, özellikle sosyal medyada zehir saçıyor. Biz her insanın olduğu gibi, her ağacın, her hayvanın, her börtü böceğin hayat hakkını son nefesimize kadar koruruz. Kaos isteyenlerin, nefret tohumu ekenlerin, toplumun vicdanını istismar edenlerin oyunlarına gelmeyiz. Dezenformasyonla, yalan haberlerle toplumun moral durumunu bozmak isteyenler amaçlarına kavuşamayacaklar. Orman yangınları üzerinden kardeşliğimizi hedef alarak daha büyük yangınları tutuşturmak isteyenleri tanıyoruz. Gün kaos isteyen, gerilim isteyen, kavga ve şiddet isteyenlerin emellerini boşa çıkaracak, 85 milyon vatandaşımızın birlik ve beraberlik günüdür. Bütün yangınları birlik ve beraberlik ruhuyla söndüreceğiz ve inşallah sonsuza kadar bir olacağız."

2 yıl önce

Clubhouse kullanıcısı yaklaşık 4 milyon kişinin verileri sızdırıldı

Ruef, Twitter hesabından yaptığı paylaşımda, Clubhouse kullanıcılarına ait 3 milyon 800 binden fazla telefon numarasının Darknet'te satışa sunulduğunu yazdı. Telefon numaralarını 4 Eylül’e kadar 'tek bir ciddi alıcıya' satma niyetinde olduğunu duyuran hackerler, ellerinde gerçekten de telefon numaralarının olduğunu kanıtlamak için bir kısmını yayınladı. Ruef, uygulamayı kullananların yanı sıra, rehbere erişim iznini verenlerin kişi listesindeki herkesin telefon numarasının sızdırılmış durumda olduğunu belirterek, “Muhtemelen Clubhouse kullanıcısı olmadığınız halde bu listede yer alıyorsunuz” diye yazdı.

2 yıl önce

Norveç'te sosyal medyadaki filtreyle mücadele düzenlemesi

Norveç’te, sosyal medya platformlarında, büyük takipçi sayılarına sahip ve 'fenomen' olarak bilinen kişilere yönelik yeni bir düzenlemeye gidildi. Pazarlama Faaliyetleri yasasındaki değişiklik kapsamında gerçekleştirilen düzenleme, gerçekçi olmayan güzellik standartlarıyla mücadele etme çabalarının bir parçası olarak yapıldı. Çocuk ve Aile İşleri Bakanlığı'nın tarafından hazırlanan yasanın bir parçası olarak sunulan düzenleme, kişi vücut görünümünü manipüle eden sosyal medya paylaşımları ve reklamlarının kesin bir şekilde işaretlenmesi sağlayacak. Düzenleme yürürlüğe girdiğinde, sosyal medyada yaptıkları paylaşımlardan para kazanan fenomenler,  'dokunulan' ya da üzerine oynama yapılan gönderilerini yasal olarak hükümet tarafından tasarlanan bir işaretle etiketlemek zorunda olacak. 11 Haziran'da Norveç parlamentosu tarafından onaylanan yasayla birlikte, işaretleme uygulaması, basit filtrelerin kullanımı da dahil olmak üzere birinin vücut boyutunu, şeklini veya cildinin görünümünü etkileyen herhangi bir değişikliğin olduğu fotoğraflar için geçerli olacak. 15'e karşı 72 gibi net bir çoğunlukla kabul edilen yasa, Kral'ın onaylamasının ardından geçerli kılınacak. Düzenleme sadece sosyal medya fenomenlerini değil, aynı zamanda fotoğraflarda değişiklik ya da oynama yapan tüm şirketleri etkileyecek.  'Kroppspress' olarak bilinen 'vücut baskısı' son zamanalarda ülkede en çok tartışlan konulardan biri

1 2 ... 7 8 9 10 11 12 13 ... 15 16