27 Nisan Cumartesi 2024

Naif Analiz - Ali Naif Çakar | Bir Anne, Bir Evlat ve Bir Millet  

Naif Analiz - Ali Naif Çakar | Bir Anne, Bir Evlat ve Bir Millet  

Türkiye gündem yoğun bir ülkedir. Gündem sizi bir anda A noktasından Z noktasına kadar sürüklerken siz sürüklendiğinizi M noktasında fark etmeye başlarsınız.

 

Dinamik bir toplum olmak zordur. Gündemden gündeme sürüklenip durursunuz.

Öylesine nadir bir gündem konusu vardır ki, o gündem maddesi söz konusu olduğunda akan sular durur. Gündemden gündeme sürüklenmekten sizi kurtarır o madde.

O gündem maddesinin adı anne’dir. Madde dediysem yanlış anlaşılmasının gündeme takı olsun diye demiş bulundum.

 

Söz konusu anneyse, gerisi teferruattır!

 

Vatanı ana bilen bir toplumda “anne” vatan gibi kutsal ve su gibi azizdir.

 

Geçen hafta sonu gündemine düşen haberler İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun annesinin vefatından bizleri haberdar etti. Haberlerden, sosyal medyadan takip ettiğimiz kadarıyla Süleyman Soylu’nun acısına aziz bir milletin vakur bir şekilde nasılda ortak olduğunu ve o acıyı dindirmek için gönüllerinden dökülenleri yansıttığına şahitlik ettik.  

 

Her bayram yaklaştığında televizyon reklamlarında eli öpülesi yaşlıların yalnızlığını ve bayram sabahında evlatlarının yollarını gözlemelerini ve evlatlarına kavuştuklarında gözlerindeki ışıltıların yansımalarını senaryolaştırıp, ticari beklentilerine aracı yaparlar.

Bu reklamlar gerçekliğin de dışında değil aslında.

Bakan Soylu’nun annesinin vefatını ilk okuduğum an aklıma bayram sabahlarında evlatlarını bekleyen anneler geldi.

 

Kato’da, Cudi,’de, Gabar’da, Şırnak’ta, Çatak’ta bayram sabahının ilk ışıklarıyla analarına, babalarına, evlatlarına hasret olma fedakârlığıyla nöbet bekleyen, vatanı bekleyen bu milletin evlatlarının yanında bayramı karşılayan bir adam düşünün.

 

Başka annelerin gönülleri rahat olsun, müsterih olsun diye kendi annesinden, babasından, evladından uzak bayram karşılayan bir adam düşünün.

 

İşte biz o adamı geçtiğimiz hafta sonu kaç bayramı birlikte karşılamaktan feragat ettiği cennet kokulu annesinin tabutuna omuz verirken gördük.

 

Bizler cenaze namazını kıldıran imamın arkasında durup, helallik veremedik belki de ama Bakan Soylu’nun annesini tanımasak da merhume Servet Hanım teyzenin hepimizin üzerinde büyük hakkı olduğunun bilincindeyiz.

 

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın kararlılığı ve liderliğiyle terörle mücadele eden, kelle koltukta, geceli gündüzlü Türkiye’nin düşmanlarına ve şer odaklarına fırsat vermemek için bu vatan ve millet uğruna çırpınan Bakan Soylu’nun annesi hepimizin annesidir.

 

O nedenle başın sağolsun Türkiye!

 

“Analar ne yiğitler doğuruyor” veciz yakıştırmasındaki asıl sır olan yiğitliğin bir yiğidi doğuran annede gizli olduğudur.

 

Diyarbakır Anneleri olarak terör örgütü PKK’ya meydan okuyan ve evlatlarını terör örgütünün elinden kurtarma çabasında olan annelerin Servet Soylu hanım teyzenin vefatıyla ilgili yaptığı açıklama bu toprakların ferasetinin ve acıda buluşabilmenin, ortaklaşmanın anlamlı bir yansımasıdır; “Bugün bizim için çok acı bir gün. Hepimiz annemizi kaybettik. İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'nun başı sağ olsun. Her ana böyle yiğit doğurmuyor.”

Vefat haberinin gündeme gelmesiyle Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın yaptığı açıklamalar, cenaze ve defin törenlerine bizzat katılarak merhumenin namazına, duasına, ve helalliğine iştirak ederek Bakan Soylu ile yiğit bir annenin tabutuna omuz vermesi Türkiye’nin yükünü sırtlanan bir liderin ve yakın çalışma arkadaşının kader ortaklığının da anlamlı bir işareti oldu.

 

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın yol ve dava arkadaşlarından İçişleri Bakanı Soylu’nun annesinin cenaze töreninde yaptığı konuşma ise bu millete böylesine bir evlat yetiştiren fedakar bir anneye karşı duygularımıza ve yüreğimize tercüman oldu;

 

"Rabb'im cennetiyle cemaliyle müşerref kılsın bizleri. Sevgili Habibi'nin Livaü'l hamd ismiyle müsemma sancağı altında toplanmayı nasip eylesin. Servet Annemiz, şu anda bu millete, bu memlekete, bu vatana hizmet eden bir evladı da yetiştirmiş olmanın bahtiyarlığı, mutluluğu içerisinde. Ben böyle inanıyorum. Zira sevgili Peygamberimizin hadis-i şerifinde de buyurduğu gibi insanlar ölür, ondan sonra hayırlı bir evlat, yaptığı bu dünyadaki hizmetler onun için hep kalıcıdır ve bu hizmetler devam ettiği sürece de onlarla hayırla yad edilirler, anılırlar. Şimdi Servet Annemiz de hem böyle bir evlat, evlatlar yetiştirmiş olmanın inanıyorum ki bahtiyarlığı, güzelliği içinde Hakk'a yürüdü, yürüyor. Hep birlikte şu anda onun cenaze namazında biz de diyoruz ki ya Rab bizleri sevgili Habibinin Livaü'l hamd ismiyle müsemma sancağı altında buluştur, bir araya getir.".

 

Bu dünyada helalleşmek nasip olmadı Servet Anne, hepimizde hakkın var ama biz sana sadece dualarımızla erişebiliyoruz, mekânın cennet kabrin nur olsun…

Yeni Yorum