15 Mayıs Çarşamba 2024
2 yıl önce

Devlet Bahçeli: Zulüm 1453’de başladı diyenlerin soyu bozuk, sütü lekelidir

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, İstanbul'un fethinin yıldönümü nedeniyle Twitter üzerinden açıklama yaptı. Bahçeli'nin açıklaması şöyle: "Roma İmparatorluğu’nun yıkılmasıyla başlayan uzun Ortaçağ karanlığı İstanbul’un fethi ile sonlanmış, müteakiben Yeniçağ’ın kapıları açılmıştı. Fetihle birlikte yeryüzünün çehresi değişmiş, Türklüğün muzaffer ruhu aklın, adaletin ve ahlakın cihanşümul çağrısı haline gelmişti. Fetih bir istila, bir işgal, bir imha hareketi veya tevarüs edilen bir medeniyet birikimini yağma ve talan harabeliği değildir. Fetih, iman dolu gövdesiyle mücadele eden bir milletin gönül seferi, vicdan seferberliğidir. Çürümeye karşı taptaze ümitlerin dâhiyane sedasıdır. İstanbul’un fethinin yankıları hala devam etmektedir. Görülüyor ki, fethimizin onuruna fetretin ve nefretin zehrini bulaştırmak isteyenler oldukça faaldir. Bizans’ın köhneliğini rehber ve pusula yapanlar 568 yıldır girdikleri şizofren nöbetinde kabuslarla kıvranmaktadır. Ortaçağ alışkanlıklarından kurtulamayan, ilkel dürtülerinden arınamayan, ilkesiz ve iradesiz eğilimlerinden uzaklaşamayan iç ve dış odakların İstanbul’un fethine karşı tahammülsüzlükleri hiç kuşkusuz tedavisi imkansız klinik bir vaka, hatta bir zillet hastalığıdır. Dünyanın en büyük Türk kenti maalesef ehil ve emin olmayan, neye ve kimlere hizmet ettiği meçhul bulunan tehlikeli bir zihniyetin tasallutu altındadır. Kifayetsiz muhterisler İstanbul’un fetih mirasını ileriye taşımayacak kadar takatsiz, yükseltemeyecek kadar da taksirlidir. İstanbul, fethimizin düşmeyecek şehri, büyük Hakanımız Fatih’in dev emanetidir. Konstantinopolis sayfası şehit kanıyla mühürlenip kapatılalı 568 yıl olmuştur. Bu sayfayı tekrar açmaya heveslenmek tasfiye ve telini vatan evlatları için mecburi olan köksüz Bizans komplosudur. Bizans devleti tarihten silinmiş olsa da kokuşmuş hayaleti, zulmet hedefleri dolaşımdadır. İstanbul Türk-İslam medeniyetinin yüz akı, boğazın iki yanına tutunmuş incisi ve Türk milletinin iftiharıdır. İstanbul’suz Türkiye yetim, İstanbul’suz Türk-İslam alemi yalnız ve yuvasızdır. Efendimizin övgüsüne mazhar olmuş güzel komutanları, kutlu hünkarımız Fatih Sultan Mehmet Han’ı, manevi önderlerimizi, fethe memur edilmiş kahraman neferlerimizi rahmetle, minnetle, şükranla yad ediyorum. İstanbul Türk milletinin has bahçesi, coğrafyaların bayraktarıdır. Unutulmasın ki, zulüm 1453’de başladı diyenlerin soyu bozuk, sütü lekelidir. Çünkü 1453’de karadan yürütülen gemilerin, surları döven millet kudretinin eliyle İstanbul çekim alanı, cazibe merkezi olmuş, insaniyetin, merhametin, hakka ve hukuka hürmetin mührüyle sivrilmiştir. İstanbul sevdamızın sancağı, kabul edilmiş dualarımızın mükâfatı, zaferlerimizin kaynağı, umutlarımızın vahası, son yurdumuzun ebedi varlığıdır. Şairin dediği gibi; Bulanık akan sular durulacak yeniden, Gökyüzüne direkler vurulacak yeniden, Saâdet menziline varılacak yeniden, Çağlar üstü bir nizam kurulacak yeniden. Taksim Meydanı, İstiklal Caddesi ve Tarlabaşı Bulvarı’nın kesişim noktasında inşa edilen ve 1,5 asırlık bir hayali hakikatle buluşturan Taksim Camii’nin dün itibariyle resmen açılmasından büyük bir bahtiyarlık duyduğumu özellikle paylaşıyorum. Sembolik temeli 2017 yılının Şubat ayında atılan Taksim Camii’nin açık ve kapalı alanında 4 bin kişinin ibadeti mümkündür. İstanbul’a bir millet eserinin daha kazandırılması, inancımızın itibarına muazzam bir katkı sağlanması milletimizi sevince boğmuştur. Ayrıca bugün yerden yüksekliği 369 metre olan Avrupa’nın en büyük kulesinin hizmete sunulması bir diğer memnuiyet verici gelişmedir. Artık İstanbul’daki tüm radyo vericileri tek elde toplanarak İstanbul’un güzelliğine güzellik eklenecektir. Bu vesileyle Çamlıca Kulesi’yle birlikte Taksim Camii’nin yapımında ve hizmete açılmasında emeği geçen başta Sayın Cumhurbaşkanımız olmak üzere herkese teşekkür ediyor şükranlarımı sunuyorum. Fethimizin 568’inci yıl dönümü kutlu olsun diyorum."

2 yıl önce

4 buçuk yıllık Sedat Peker planı... Biden geldi Peker planı raftan indi

Michael Rubin, 12 Ekim 2016’da 3. darbe iddiasında bulunmuştu. Rubin, Türkiye’deki darbe heveslilerini heyecanlandıran yazısında, 15 Temmuz’u sulandırmaya çalıştı. Darbe girişiminin çok amatörce yapıldığını ve bu darbe girişiminin Erdoğan’a düşmanlarını temizleme imkanı verdiğini söyleyen Rubin, FETÖ’cülerin darbeye katıldığını belirtti ancak Kemalist subayların da darbeye katıldığını öne sürdü. HAYATINA DA MAL OLABİLİR Rubin daha sonra da AK Parti içinde bulunan herkesin ellerinin temiz olmadığını ileri sürdüğü yazısında “Erdoğan’ın durdurulması” gerektiği gibi imalarda da bulunuyor. Rubin, “Ama üçüncü bir darbe en şiddetlisi olabilir; pekâlâ Türk Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın hayatına da mal olabilir” diyor. Rubin’in darbe senaryolu yazısının en dikkat çeken kısmı ise organize suç örgütü soruşturması kapsamında aranan ve bir süredir yaptığı YouTube yayınlarıyla Türkiye’ye operasyon çekmeye çalışan Sedat Peker ile ilgili yaptığı değerlendirmeler. Peker’in durumunun ilginç olduğu ve Türkiye’nin en güçlü mafyası olarak bilindiği aktarılan yazıda, Erdoğan’a yönelik suikast girişimlerinin olacağı da öne sürülüyor. PEKER VE YOLDAŞLARININ HIRSLARI Yazıda şöyle deniliyor: “Genel olarak söylemek gerekirse, Peker ve yoldaşları hırslarını ve ideolojilerini bir kenara bırakmaya uygun değiller. Peker devletin dizginlerini hiçbir zaman eline almak istemese de, kendisini Cumhurbaşkanlığı sarayına bir kukla oturtmak için çok sayıda kıdemli Türk politikacıyla yeterli bağlantıları bulunmaktadır. Erdoğan bir sultan olduğuna inanabilir, ancak gerçekte ise, kendisi aslında sadece idama yürüyen ölü bir adam olabilir.” TRUMP HESAPLARI BOZMUŞTU 2016’da darbe girişiminin mesajını aylar önceden veren Rubin, ABD’deki seçimleri ise hesap edemedi. 15 Temmuz’un arkasındaki ABD’de 2016 Kasım’da yapılan seçimler, senaryonun rafa kalkmasına neden oldu. 15 Temmuz sürecinde ABD Başkanı olan Barack Obama’nın yerine Demokrat Parti’nin adayı Hillary Clinton oldu. ABD seçimlerinde FETÖ, Donald Trump’a karşı Clinton’a destek verdi. Hatta FETÖ yüklü miktarda bağışta bulundu. Farklı isimler üzerinden bağış yapıldığı için FETÖ’nün seçimde Clinton’a ne kadar bağış yaptığı net olarak tespit edilemese de rakamın 2 milyon dolar civarında olduğu belirtiliyor. JOE BIDEN’LA YİNE DEVREDE Ancak başkanlık seçiminin kazananı Trump oldu. Böyle olunca da Obama döneminde hazırlanan darbe senaryosu uygulanamadı. Ancak 2020 Kasım’da Joe Biden’ın ABD Başkanı seçilmesiyle 2016 yılındaki içinde Peker’in de yer aldığı darbe senaryosu devreye sokuldu. Kaçak konumundaki suç örgütü liderinin iddialarını doğru kabul eden CHP de hemen kolları sıvadı ve algı operasyonuna başladı. Kemal Kılıçdaroğlu, “Mafya batağına battılar. Cumhur İttifakı ve mafya iç içe geçmiş. İçişleri Bakanlığı tamamen kirlenmiş” iddiasında bulundu. Ayrıca ana muhalefet Peker ile ilgili birçok iddiayı da ortaya attı.  RUBIN ADIM ADIM YAZMIŞ The American Enterprise Institute’daki yazısının önemli bölümünü bugünleri görür gibi Peker’e ayıran Rubin şu ifadeleri kullanıyor: Gülenciler’in (FETÖ) geniş bir ağı olması karşın, Peker’in bağlantılarının da güçlü olduğu söylenmektedir. Erdoğan, Gülencileri (FETÖ), etnik liberalleri, politik rakiplerini hedef alırken Peker ve Peker’in en yakın müttefiklerini de bertaraf etmektedir. Geriye sadece Erdoğan ve Türk mafyası güç olarak kaldığında ne olacak? Böyle durumda hesaplaşma şiddetli mi olur? Erdoğan suikasta uğrarsa -ki girişimler olacaktır- Türk derin devleti, boşluğu doldurmak konusunda geride kalan en muhtemel güç olacaktır. Peker devletin dizginlerini hiçbir zaman eline almak istemese de, kendisinin Cumhurbaşkanlığı sarayına bir kukla oturtmak için çok sayıda kıdemli Türk politikacıyla yeterli bağlantıları bulunmaktadır. FİTİLİNİ ATEŞLEDİ Peker, yayınladığı 6. videoda Michael Rubin’den bahsetti. Kendisi hakkındaki gelişmelerin fitilini iki gelişmenin tetiklediğini söyleyen Peker, “Fitilin ilk ateşlenmesi Michael Rubin adında Amerikalı bir yazarın, yazdığı yazıyla oldu. ‘Sedat Peker etki alanını bu şekilde geliştirmeye devam ederse, Tayyip Erdoğan sonrasında, Tayyip Erdoğan’a ihanet etmez. PanTürkizm görüşüne sahip bu kişi bu şekilde güçlenmeye devam ederse, Tayyip Erdoğan sonrası oraya simge birinin seçilmesini sağlar. Arka perdeden de ülkeyi o yönetir’ dedi. Buna inanan ruh hastaları oldu, işin kötü yanı bizim arkadaşlarımız da gururlandılar” dedi. Rubin ise sosyal medya hesabından Peker’e yanıt verdi ve “Söylenmekten vazgeç. Türkiye’nin cezaevlerindeki politik esirlerin her biri senden daha şerefli ve onurlu davranıyorlar” dedi. GÜLEN İLE CLİNTON’DAN KARŞILIKLI İLTİFATLAR FETÖ’nün mahrem yapılanmasına ilişkin bir davada üst düzey bir mahrem imam, “Fetullah Gülen ile Hillary Clinton’ın araları iyi. Clinton, Gülen’e ‘Dünyada çok belirgin değilsiniz ancak dengeleri değiştirebilecek güçtesiniz, fark edilmeyecek bir gücünüz var’ diye iltifat ettiğinde, Gülen’in de Clinton’a ‘Asıl dünyadaki tüm dengeleri değiştiren Amerika’dır’ şeklinde iltifatlarda bulundu” ifadelerini kullanmıştı. CIA ile görüştüm Rubin’in 2016’daki yazısında adı Erdoğan’dan sonra en çok geçen isim Sedat Peker, söz konusu yazının ardından bir açıklama yapmıştı. 2000’li yılların başında, Swiss Otel’in kral dairesinde Amerika elçilik görevlileri, CIA ve DEA ajanları ile resmi bir görüşme yaptığını söyleyen Peker, “Bölgenin en büyük mafyası olduğumu belirten bu yazısına karşılık şunu sormak isterim: Sizin büyükelçilik yetkilileriniz ayrıca CIA, DEA ajanlarınız iki yeminli tercüman ile beraber dünyanın her yerindeki mafya babalarıyla görüşme mi yapıyor?  AMERİKA DEVLETİ’NİN RESMİ TALEBİ! O zaman Sayın Rubin sizin kendi devlet yetkililerinize böyle bir görüşmeyi nasıl yaparsınız diye sormanız gerekmez mi? Kıymetli dostlarım, önümüzdeki günlerde Michael Rubin’in merakını gidermek için Swiss Otel’de yapılan ve Amerika Devleti’nin resmi talebiyle gerçekleşen görüşmenin detaylarını sizlerle paylaşacağım. Kendisinin bu bölgenin en büyük mafyası dediği şahsıma Amerika devlet görevlilerinin hangi güzellemeleri yaptıklarını da mutlaka anlatacağım” demişti.

2 yıl önce

Türkiye'nin S-400'leriyle ilgili iddiaya Rusya'dan cevap

Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu'nun "S-400'lerin başında Türk personel bulunacak" sözlerini çarpıtarak "Rus teknikerler ülkelerine gönderildi" iddiasında bulunan Bloomberg'in yalanına Rusya cevap verdi. Kremlin Sözcüsü Dmitriy Peskov, Türkiye'de bulunan S-400 uzmanlarının buradan önceden planlanmış olan takvim doğrultusunda geri dönmekte olduklarını belirtip 'uzmanların gönderildiği' şeklinde ifadeler içeren haberlerin doğru olmadığını kaydetti. Sputnik'in haberine göre, Kremlin Sözcüsü Peskov, medyada yer alan birtakım haberlerin sorulması üstüne, Rusya yapımı savunma sistemi S-400 konusunda uzmanlaşmış personelin Türkiye'den plan dahilinde ayrılmakta olduğunu, Rus uzmanların 'evlerine gönderildiği' şeklindeki yorumların doğru olmadığını söyledi. "Orada (Türkiye) bulunan uzmanlarımızın hepsi, planlı bir biçimde evlerine geri dönüyor, zira Türk personelin eğitimi ve işlerin devri konusundaki görevlerini tamamladılar. Dönüşleri önceden planlanmış olduğu gibi gerçekleşiyor" diyen Kremlin Sözcüsü, "Bunu bir eve gönderme veyahut kovma şeklinde yansıtmak, kesinlikle yanlış, hiç doğru değil" vurgusunu yaptı. Bunun yanında Peskov, Rus uzmanların evlerine dönüşünde ABD'nin bir rolünün olup olmadığı sorusuna, "Burada Amerikalıların herhangi bir etkisi bulunmuyor. İyi biliyorsunuz ki Amerikalılar Türklere (S-400 sistemi hususunda) oldukça baskı yapıyor, fakat Türk tarafı istikrarlı bir biçimde duruşunu koruyor." yanıtını verdi.

2 yıl önce

Beyaz Saray: Biden ile Erdoğan 14 Haziran'da görüşecek

Geçtiğimiz nisan ayında telefonda görüşen Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile ABD Başkanı Joe Biden, NATO Zirvesi'nde görüşmeye karar vermişti. NATO Zirvesi, 14 Haziran'da Belçika'nın başkenti Brüksel'de gerçekleştirilecek. BEYAZ SARAY'DAN AÇIKLAMA Beyaz Saray'dan görüşmeye ilişkin yapılan açıklamada, görüşme tarihinin 14 Haziran olduğu teyit edildi. Beyaz Saray Basın Sözcüsü Jen Psaki, "Başkan Biden, ikili ve bölgesel meselelerin tamamını görüşmek üzere Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile bir araya gelecek." dedi.

2 yıl önce

Leopard 2A4 tanklarına entegre zırh paketinin seri üretimine başlandı

Savunma Sanayi Başkanı İsmail Demir, dünya ordularındaki Leopard 2A4 tanklarında kullanılan zırh paketinin seri üretimine geçildiğini bildirdi. Sosyal medya hesabından paylaşımda bulunan Demir, "En etkin korumaya sahip" olduğunu belirttiği zırh paketine ilişkin şu ifadeleri kaydetti: "KKK envanterindeki Leopard 2A4 tanklarının modern muharebe ortamına uygun olarak yeteneklerini artırma çalışmamız kapsamında Roketsan'daki Balistik Koruma Merkezinde tasarlanıp üretilen zırh paketinin seri üretimine geçtik ve tanklara entegrasyonuna başladık. Kule ve gövde bölmeleri için tehdit analizine göre farklı konfigürasyonlarda geliştirilen zırh paketi, halen dünya ordularındaki Leopard 2A4 tanklarında kullanılan en etkin balistik korumaya sahip. Yerli ve milli sistemlerle modernize edilen tanklar Mehmetçik'in hizmetinde!"

2 yıl önce

150 yıllık hayal Filyos Limanı, 14 bin kişiye istihdam sağlayacak

Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu, Kanuni ve Fatih sondaj gemilerinin Karadeniz'deki durağı Filyos Limanı'nı "Türkiye'nin yeni bereket kapısı" olarak niteledi. Osmanlı Padişahı Sultan 2. Abdülhamit'in 150 yıl sonra gerçekleşen hayali Filyos Limanı'nın, Türkiye'nin "mavi vatan"daki hakimiyetini güçlendireceği ve ülke ticaretinin "kuzeye açılan geçidi" görevini üstleneceği öngörülüyor. Sosyal medya hesabından paylaşımda bulunan Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu ise Karadeniz'in -ve dolayısıyla Türkiye'nin- yeni lojistik üssünün hayırlı vesile olmasını dileyerek şu ifadeleri kullandı: "Hizmete aldığımız Karadeniz'in yeni lojistik üssü, Batı Karadeniz Bölgemizin en önemli sosyo-ekonomik gelişim projesi Filyos Limanı, 14 binden fazla hemşehrimize iş imkanı sunacak. Türkiye'nin yeni bereket kapısı milletimize hayırlı olsun."

2 yıl önce

Şehit Aybüke öğretmen vefatının 4. yıl dönümünde dualarla yad edildi

Dört yıl önce ilk görev yeri Kozluk’ta 7 aylık öğretmenken 9 Haziran’da karne dağıttıktan sonra evine dönüş yolunda Belediye Başkanı Veysi Işık’ın aracına teröristler tarafından açılan ateş sonucu ağır yaralanan ve kaldırıldığı hastanede şehit düşen 22 yaşındaki Aybüke Yalçın için memleketi Çorum’un Osmancık ilçesindeki kabri başında anma töreni düzenlendi. Şehit Öğretmen Şenay Aybüke Yalçın Ortaokulu tarafından düzenlenen törende baba Sadık Yalçın ile beraberindekiler, Aybüke öğretmenin çiçeklerle süslenmiş mezarını ziyaret edip, diğer kabirlere de çiçek bıraktı. Törende Kur’an-ı Kerim okunmasının ardından dualar edildi. "Bu terör saldırısını düzenleyen hainler milletimizin nezdinde tarihin karanlık çöplüğünde yer alacaklar" Programda konuşan Kaymakam Ayhan Akpay, “Aybüke öğretmenimiz öğrencilerine karnesini dağıttığı en mutlu gününde hain terör örgütünün saldırısı sonucu şehit olmuş. Kendisi şehit olduğunda 22 yaşında, 7 aylık bir öğretmendi. Vatanın her karış toprağında görev yapmak için yola çıktı. Bu milletin Anadolu insanına hizmet etme azim ve kararlığında yola çıktı. Bu millete hizmet etme azim ve kararlılığıyla yola çıktı ancak hainler bu idealini gerçekleştirmesine fırsat vermedi. Ben Aybüke öğretmenin ailesine, babası Sadık Bey’e böylesine vatanperver idealist bir evlat yetiştirdikleri için teşekkür ediyorum. Allah onlardan razı olsun. Aybüke öğretmenimiz ve bu vatan uğruna canlarını feda eden tüm şehitlerimize Allah’tan rahmet diliyorum. Türk milleti onları unutmayacaktır, bu vatan asla sahipsiz kalmayacaktır. Bu terör saldırısını düzenleyen hainler milletimizin nezdinde tarihin karanlık çöplüğünde yer alacaklar. Bu dünyada ve ahirette en ağır cezayı alacaklar. Ancak Aybüke öğretmenimiz sonsuza kadar Türk milletinin nezdinde anılacak, Anadolu’nun bağrından çıkan gençlerimize ilham kaynağı olacaktır” dedi. "Onların yetiştirdikleri nesiller de bu bayrağı indirtmeyecek" Çorum İl Milli Eğitim Müdürü Abdullah Kodek ise, “Bir karne günü haince, kalleşçe şehit edilen öğretmenimiz Aybüke’nin ölüm yıl dönümünde onu yâd etmek için bir araya geldik. Öğretmenlerimiz karne günlerinde onu yâd etmeye devam edecek. Eğitim camiamız şehit olan tüm öğretmenlerimizi unutmadı, unutmayacaktır ve inşallah onların yetiştirdikleri nesiller de bu bayrağı indirtmeyecek. Bu vatanı asla ve asla böldürtmeyecek. Bu ezanı asla ve asla susturmayacak” ifadelerini kullandı. Törene baba Sadık Yalçın’ın yanı sıra Belediye Başkanı Ahmet Gelgör, Şehit Öğretmen Şenay Aybüke Yalçın Ortaokulu öğretmenleri ve öğrencileri katıldı. Yalçın ve tüm şehitler için Zeynelabidin Camisinde mevlit okundu. Mevlidin ardından Yalçın'ın öğretmenlik yaptığı okulda anma programı düzenlendi. Görev yaptığı okulda yad edildi Programa katılanlar okul girişindeki deftere şehit öğretmen hakkında duygularını ve düşüncelerini yazdı. Yalçın'ın şehit olmadan kendi emekleriyle yaptığı müzik sınıfında arkadaşları tarafından "Magosa Limanı" türküsü seslendirildi. Türkünün ardından şehit öğretmenin fotoğrafının olduğu masaya karanfiller bırakıldı. Programa, Kozluk Kaymakamı Eyyüp Güngör, İl Emniyet Müdürü Köroğlu Kıraç, İl Jandarma Komutanı Albay İsa Çakmak, İl Milli Eğitim Müdürü Mahmut Kurtaran, Kozluk Belediye Başkanı Ayhan Eren, kurum temsilcileri ve öğretmenler katıldı. Şehit edildiği yerde anma Şenay Aybüke Yalçın için 4 yıl önce şehit düştüğü Tepecik Mahallesindeki Şehit Şenay Aybüke Yalçın Caddesinde anma töreni düzenlendi. Anma programına katılan Batman ve Kozluk ilçesinde görev yapan kurum amirleri, şehit yakınları ve çok sayıda vatandaş, Yalçın’ın 4 yıl önce şehit düştüğü Tepecik Mahallesindeki Şehit Şenay Aybüke Yalçın Caddesinde dua ederek karanfil bıraktı.

2 yıl önce

İstanbul Güngören'de çatlaklar oluşan 4 katlı bina boşaltıldı

İstanbul'da dün olan 3.9 büyüklüğündeki deprem sonrası Güngören Sanayi Mahallesi'nde 16 daire 5 iş yerinin bulduğu 4 katlı binada çatlaklar oluştu. Dairelerden birinin ise balkonunda çökme oldu. Bina sakinleri kendilerini dışarı attı. Olay yerine gelen zabıta ekipleri bina sakinlerinin evlerinden çıkmasını istedi. Bina ekipler tarafından şerit çekilerek mühürlendi. Bina sakinlerinin bir kısmı akrabalarına giderken, bir kısmı ise otellere yerleştirildi. Bina sakini Muammer Erdem, "Dün akşam zabıta ekipleri geldi. Binanın depreme elverişli olmadığını söylediler. Buradaki kişiler otellere yerleştirildi. Toplamda 16 daire var 5 ise iş yeri var" dedi. "Deprem sonrası sesler gelmiş" Remzi Özer ise, "Ben karşı apartmanda oturuyorum. Dün akşam saatlerinde herkes dışardaydı eşyaları ile birlikte. Deprem sonrası sesler gelmiş bir tane de balkonda çökme yaşandı. Test yapıp daha sonra ne olacağına karar verecekler" ifadelerini kullandı.

1 2 ... 8 9 10 11 12 13 14 ... 91 92