08 Mayıs Çarşamba 2024
2 yıl önce

Belediye hesabında tutarsızlık tespit eden meclis üyesi Mehmet Dündar Tıraş'a CHP'den ihraç

İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Meclis Üyesi ve Adalar Belediyesi Meclis Üyesi Mehmet Dündar Tıraş, Kemal Kılıçdaroğlu'nun talimatıyla mecliste muhalefet yaptığı gerekçesiyle üyesi olduğu CHP'den ihraç edildi. 'İLLEGAL İŞLERİ ORTAYA ÇIKARDIĞIM İÇİN BU KARAR ALINDI' İBB ve Adalar Meclis Üyesi M.Dündar Tıraş "Partiye zarar gelmemesi ve yapılan illegal işleri ortaya çıkardığım için böyle bir kararın alınmasını yok hükmünde sayıyorum. Bununla ilgili gerekli itirazları Yüksek Disiplin Kurulu'na yapacağım. Bir sonuç alamazsam mahkemeye gideceğim. Kısaca bütün kanuni haklarımı kullanacağım" dedi. Sabah'tan Barış Savaş'ın haberine göre; Daha önce Adalar Belediyesinin "2020 Yılı Gelir Gider Kesin Hesabı ve Taşınır Kesin Hesabı", meclis toplantısında hesaplarda tutarsızlık olduğunun anlaşılması üzerine 2. kez oy çokluğu ile reddedilmişti. Ret kararı verenler arasında CHP'den M.Dündar Tıraş, Nesrin Karanfil ve Fatma Bucak bulunuyordu. M. Dündar Tıraş'a partiden ihraç kararı çıkarken, Nesrin Karanfil ve Fatma Bucak'a uyarı verildiği dikkat çekti. Oylamada CHP grubu içinde ret veren 3 kişi olmasına rağmen sadece M. Dündar Tıraş ihraç edilmesi diğer üyelerden Nesrin Karanfil ve Fatma Bucak'a uyarı verilmesi manidar bulundu. İhraç kararını ise Adalar'da atların kaybolmasından ve hukuksuz bir şekilde ilçe dışına çıkarılmasını İBB adına organize eden CHP Adalar İlçe Başkanı Ali Ercan Akpolat'ın istediği öğrenildi. Akpolat'ın ayrıca kaçak otelini de imar affıyla yasallaştırdığı öğrenildi

2 yıl önce

Hatice annenin ördüğü çoraplar Şırnak'ta Mehmetçiklere ulaştı

Valilikten yapılan açıklamada, Rize yaşayan Kalpakoğlu'nun ördüğü 55 çift çorabı Şırnak İl Jandarma Komutanlığına gönderdiği bildirildi. Açıklamada, 55 çift çorabı teslim alan İl Jandarma Komutanlığının, Şırnak'ta görev yapan Mehmetçiklere ulaştırdığı kaydedilen açıklamada, "Çorapları alan Mehmetçik, Hatice anneye gösterdiği duyarlılık ve desteklerinden dolayı teşekkür etti." ifadesi kullanıldı.

2 yıl önce

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’dan ‘Mehmet Barlas’ paylaşımı

Soylu’nun tweeti şöyle; Mehmet Barlas; Kazakistan Cumhurbaşkanı Tokayev’in, Menderes döneminde binlerce Kazak ailenin bu topraklarda karşılandığı ve Türk halkına şükranlarını ifade ettiğini yazdı. Bu Büyük Milletin karakteri sorumluluğumuz ve yüz akımızdır. Bu Milletin ferdi olmak, bizim için şereftir. Soylu’nun tweetinde bahsettiği Mehmet Barlas’ın o yazısı: “Tokayev, Menderes’i hatırlattı Olaylar akıp giderken bazen gözleri yaşartan, yürekleri titreten hadiseler de yaşanır. Bunlardan birine geçen gün tanık olduk. Eski adıyla Yassıada, yeni adıyla Demokrasi ve Özgürlükler Adası'nda toplanan Türk liderlerden Kazakistan Cumhurbaşkanı Tokayev şöyle konuştu: "Geçen yüzyılın ortasında kader sürgünüyle yollara düşen binlerce Kazak ailesini Anadolu topraklarında kucaklayarak karşılayan Adnan Menderes'i anmadan geçemem. Kazakların burada yerleşmesine, işlerini kurarak köklerini derinleştirmesine imkân sağlayan Adnan Menderes'e Kazakistan halkı adına Allah'tan rahmet, tüm Türk halkına da içten şükranlarımı iletmek istiyorum." SIĞINILACAK LİMAN Anadolu, bir Türk toprağı olduktan sonra dünyadaki bütün Türkler için sığınılacak bir anavatan da olmuştur. Sadece yaşadıklarımızı hatırlayalım... İkinci Dünya Savaşı'nda Sırpların zulmünden kaçan Boşnaklar, Soğuk Savaş'ta Bulgar zulmünden kaçan Türkler, İkinci Dünya Savaşı'ndan sonra Stalin'in sürgüne mahkûm ettiği Tatarlar, Çarlık Rusya'sı genişlerken kendilerine hayat hakkı tanınmayan Çerkezler hep Anadolu'da nefes almışlardır. Kırgız lider Tokayev'in Demokrasi ve Özgürlükler Adası'nda Adnan Menderes'i hatırlaması, rahmetli Başbakan'ı idama mahkûm edenlerin yüzlerini bir kere daha kızartmış mıdır acaba? KIYMETİNİ BİLELİM Hepimiz buralıyız, hepimiz bir yerlerden buraya geldik. Benim baba tarafından ailem 13'üncü yüzyılda Antep'e gelmiş. Anne tarafım Şahingiray, yani onlar da Kırım'dan gelmişler. Ailemde Çerkezler de var ama hepimiz Anadolu Türk'üyüz. Bunun kıymetini bilelim ve birbirimizin kuyusunu kazmayalım. Geçmişte bıraktığımız binlerce yıl, önümüzdeki binlerce yılın sağlıklı ve güvenli geçeceğinin teminatıdır. Bu gerçekleri hatırlatan Tokayev'e kendim ve milletim adına teşekkür ediyorum.”

2 yıl önce

Ersin Tatar: Bugün üzerinde devlet kurduğumuz, özgür olarak yaşadığımız bir vatana sahipsek bu, Mücahit ve Mehmetçik sayesindedir

KKTC'nin kuruluşunun 38. yılı, KKTC genelinde kutlanmaya devam ediyor. Başkent Lefkoşa'daki Dr. Fazıl Küçük Bulvarı'nda düzenlenen törene, Cumhurbaşkanı Tatar'ın yanı sıra Türkiye Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, KKTC Cumhuriyet Meclisi Başkanı Önder Sennaroğlu, Başbakan Faiz Sucuoğlu, Türkiye'nin Lefkoşa Büyükelçisi Ali Murat Başçeri, bakanlar, milletvekilleri, KKTC'nin ikinci Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat, üçüncü Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu, Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu, Türkiye Cumhuriyeti Milli Savunma Bakanlığını temsilen Deniz Kuvvetleri Komutanı Oramiral Adnan Özbal, askeri erkan, kurum ve kuruluşların temsilcileri ile çok sayıda vatandaş katıldı. İstiklal Marşı'nın okunmasıyla başlayan tören, Cumhurbaşkanı Tatar'ın tören birliklerini denetlemesi ve halkı selamlamasıyla devam etti. "YÜCE TÜRK ULUSUNUN EŞSİZ DESTEK VE YARDIMI HER ZAMAN BİZİMLE OLMUŞTUR" Cumhurbaşkanı Tatar, burada yaptığı konuşmada, Kıbrıs Türk halkının en mutlu günlerinden birisini 15 Kasım 1983'te yaşadığını belirterek, onurlu bir varoluş mücadelesi ve eşsiz fedakarlıklarla kurdukları KKTC'nin 38. kuruluş yılını büyük bir coşkuyla kutladıklarını söyledi. Kıbrıs Türk halkının milli mücadele lideri Dr. Fazıl Küçük ve KKTC'nin Kurucu Cumhurbaşkanı Rauf Raif Denktaş'ın sık sık "bir halkın ulaşabileceği en yüce ve onurlu mertebe, bağımsız-egemen bir devlete sahip olmasıdır" yönünde açıklamalarda bulunduğunu aktaran Tatar, sözlerini şöyle sürdürdü: "Kıbrıs Türk halkı olarak eğer bugün, başı dik ve onurlu bir biçimde kendi vatanımızda özgürce yaşayabiliyorsak bunu her türlü bedeli gözünü kırpmadan ödeyen kahraman halkımıza, aziz şehitlerimize, gazilerimize, ulusal kahramanlarımıza, Dr. Fazıl Küçük'ten Rauf Raif Denktaş'a uzanan şanlı ecdadımıza ve ana vatanımız Türkiye Cumhuriyeti'ne borçluyuz. Ne mutlu ki bu soylu mücadelenin her aşamasında kopmaz, ayrılmaz bir parçası olduğumuz yüce Türk ulusunun eşsiz destek ve yardımı her zaman bizimle olmuştur." Tatar, Kıbrıs Türk halkının kurucusu ve ortağı olduğu Kıbrıs Cumhuriyeti'nden, 1963 Kanlı Noel saldırılarıyla silah zoruyla atıldığını hatırlatarak, şehitler ve gazilerin destansı bir varoluş mücadelesi verdiğini, bu günlere büyük acılar ve soykırım girişimlerine karşı direnerek geldiklerini vurguladı. 15 Temmuz 1974'te tüm dünyanın gözleri önünde askeri darbe ile Kıbrıs Helen Devleti'ni ilan eden Yunan cuntasını, etkin ve fiili garantörlük hakkını kullanarak durduranın Türkiye olduğunu anımsatan Tatar, şu ifadeleri kullandı: "Çağrımız üzerine, can ve mal güvenliğimiz ve istiklalimiz için 20 Temmuz sabahı Kıbrıs'a bir barış harekatı gerçekleştirilmemiş olsaydı bugün Kıbrıs, bir Yunan Adası'na dönecekti. Bugün üzerinde devlet kurduğumuz, özgür olarak yaşadığımız bir vatana sahipsek bu, Mücahit ve Mehmetçik sayesindedir. 15 Kasım 1983'te KKTC'nin ilanı, Rum tarafının bizim egemen eşitliğimizi kabul etmemesi, bizlerle yetki ve refah paylaşımını reddetmesi ve uluslararası camianın sadece Rum tarafının sesini duymasının bir sonucudur." Rum tarafının, Kıbrıs Türk tarafına, anayasasını talan ettikleri ve bir Rum devletine dönüştürdükleri sözde Kıbrıs Cumhuriyeti'ne dönüş çağrısı yaptığını ve kendilerini zamanla asimile etmeyi hayal ettiğini belirten Tatar, bu hayal nedeniyle 53 yıl süren müzakerelerde Rumların tüm önerileri reddettikleri gibi, Kıbrıs müzakere tarihinde ilk kez eş zamanlı ve ayrı ayrı referanduma götürülen 2004 Annan Planı'nı da reddettiklerini hatırlattı. "EGEMEN EŞİTLİĞİMİZ VE EŞİT ULUSLARARASI STATÜMÜZ KABUL EDİLMEDEN BİR MÜZAKERE SÜRECİNE GİRMEYECEĞİZ" Tatar, yarım asrı aşkın bir süredir müzakerelerde zemin olarak yer alan "federasyon" modelinin tükenmiş olduğunu en üst düzeyde ilgili uluslararası taraflara ilettiklerinin altını çizerek, şunları söyledi: "Egemen eşitliğimiz ve eşit uluslararası statümüz kabul edilmeden bir müzakere sürecine girmeyeceğimiz de resmi pozisyonumuz olarak kayda geçirilmiştir. Kıbrıs'ta adil ve sürdürülebilir bir çözüm sadece halihazırda var olan iki devlet gerçeğine ve iki tarafın eşit uluslararası statüsü ve egemen eşitliğine dayalı olarak gerçekleştirilebilir. Kıbrıs Türk halkının özgür iradesiyle seçilmiş bir Cumhurbaşkanı olarak, Kıbrıs'ta yeni sorunlara ve belirsiz bir geleceğe adım atmak yerine Ada'da ve Ada etrafında olan sorunlara çözüm üretebilecek yeni vizyonumuz ile yeni bir dönemin kapısını açmış bulunmaktayız. İsviçre'nin Cenevre kentinde 27-29 Nisan'da Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri Antonio Guterres öncülüğünde gerçekleşen 5+1 formatındaki gayriresmi Kıbrıs konulu konferansta, BM'ye Kıbrıs'ta kalıcı çözüm için 6 maddeden oluşan bir öneri sundum. Bu önerimle müzakere masasına ilk kez egemen eşit iki ayrı devletin varlığına ve kurumsal iş birliğine dayalı çözüm önerimiz konulmuş oldu. Her daim olduğu gibi Cenevre'de yanımızda olan Türkiye Cumhuriyeti Dışişleri Bakanımız Sayın Mevlüt Çavuşoğlu'na Kıbrıs Türk halkı adına teşekkür ederim." Tatar, yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgını ve tüm sorunların çözümünde KKTC'ye her türlü desteği veren başta Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan olmak üzere Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay'a ve emeği geçen tüm devlet yetkililerine teşekkür etti. Cumhurbaşkanı Tatar, "Kapalı Maraş'ı açma kararımız, Kıbrıs meselesine yeni bir boyut kazandırmıştır. Maraş, bizim egemenliğimizdedir ve KKTC toprağıdır. Yıllardan beridir mallarını ve mülklerini değerlendiremeyen hak sahiplerinin askeri bölge statüsünün kaldırılmasını takiben mülklerine sahip çıkmaları insan hakları bakımından da son derece önemlidir." dedi. Maraş'ın yüzde 3,5'ine tekabül eden bir bölümün "askeri bölge" statüsünden çıkarıldığını kaydeden Tatar, uluslararası hukuk ve insan haklarına uygun olarak mülk ve mal sahiplerine, Taşınmaz Mal Komisyonuna başvurarak mallarını geri alabilme olanağı tanındığını da söyledi. Tatar, Kıbrıs'ta ve bölgede kritik gelişmeler yaşanırken, Doğu Akdeniz'deki jeopolitik durumun hidrokarbon kaynakları üzerinden bir mücadeleye dönüştüğünü belirtti. "ANA VATANIN VERDİĞİ KARARLI DESTEĞE MÜTEŞEKKİRİZ" "Buradaki ana hedef, Doğu Akdeniz'deki Türk egemenliğinin temel noktalarından olan KKTC'yi tasfiye edip, ana vatan Türkiye'yi Doğu Akdeniz'den uzaklaştırmaktır." diyen Tatar, şöyle devam etti: "Bu durum, yoğun ve karmaşık bir siyasi mücadelenin yanı sıra gerginliğin ve askeri faaliyetlerin de yoğunlaşmasına neden olmuştur. Gerginliğin ana nedenlerinin biri de Rum-Yunan ikilisinin olumsuz tutumları ile silahlanma faaliyetlerine devam etmeleridir. Kıbrıs Türk halkı olarak Kıbrıs Ada'sını çevreleyen denizlerdeki haklarımıza sahip çıkma kararlığı içerisindeyiz. Ana vatan Türkiye ile bu yönde yapılan anlaşmalara bağlı olarak ana vatanın verdiği kararlı desteğe müteşekkiriz." Tatar, egemen eşitlik temelinde Kıbrıs Adası etrafındaki hidrokarbon zenginliklerinden yararlanmak konusunda Rum kesimine yaptıkları iş birliği önerilerini bir kez daha tekrarlayarak, Rum tarafının bu iş birliği önerisine kulak asmaması ve Ada çevresinde tek yanlı girişimlere kalkışması halinde bunlara kesinlikle karşılık verileceğini ifade etti. Cumhurbaşkanı Tatar, "Devletimizin ilanı ve kuruluşu, aynı zamanda Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk'ün komutasında silah arkadaşları, kahraman Mehmetçikler ve fedakar, cefakar Anadolu insanının el ele vererek, gerçekleştirdiği zaferlerden, Kurtuluş Savaşı'ndan ilham alınarak taçlandırılan bir eserdir, gurur abidesidir. 15 Kasım 1983 tarihi, Kıbrıs'ta bir dönüm noktasıdır." diye konuştu. Tatar, bu anlamlı günde başta Küçük ve Denktaş ile aziz şehitleri rahmetle yad ederek, gazilere minnetlerini sundu. Konuşmanın ardından halk dansları gösterisi ve resmi geçit töreni yapıldı.

2 yıl önce

Ticaret Bakanı Mehmet Muş'tan büyüme açıklaması

Ticaret Bakanı Mehmet Muş, TBMM Plan ve bütçe Komisyonu'nda bakanlığının 2022 bütçesi üzerinde konuştu. Ticaret Bakanı Mehmet Muş, "Nitekim IMF Ekim Görünüm Raporu'nda 2021 yılı büyüme tahminlerinde, nisan raporuna göre 2.9 puan artış ile G-20 ülkeleri içerisinde en yüksek artışın olduğu ülke Türkiye'dir." dedi. Bakan Muş, "Benzer şekilde eylül ayında OECD tarafından açıklanan güncel projeksiyonlarda da 2021 yılına ilişkin büyüme oranında 2020 haziran ara raporuna göre 4.1 puan artışla en fazla yukarı yönlü revizyon Türkiye için yapılmıştır" ifadelerini kullandı." ifadelerini kullandı. 1.6 MİLYON İLAVE İSTİHDAM SAĞLANDI Bakan Muş, pandemi öncesine göre Türkiye ekonomisinin 2021 eylül ayı itibarıyla 1 milyon 600 binin üzerinde ilave istihdam yarattığına dikkat çekerek, "Yaratılan bu ilave istihdamın yaklaşık yarısı sanayi sektöründen kaynaklanmıştır. Pandeminin etkisiyle yüzde 61.9 düzeyine kadar gerileyen imalat sanayi kapasite kullanım oranı, ihracat artışından aldığı önemli destekle pandemi öncesi düzeyini de aşarak ekim ayı itibarıyla yüzde 77.5 seviyesinde gerçekleşmiştir. Bu durum, üreten ve dış ticaret fazlası veren Türkiye hedefine ulaşma noktasında ne kadar doğru adımlar attığımızın en önemli göstergelerinden biridir" dedi. İHRACAT YÜZDE 34 ARTTI Bakan Muş, 2021 yılı ocak-ekim döneminde bir önceki yılın aynı dönemine göre ihracatın yüzde 33.9 oranında artarak 181.8 milyar dolara ulaştığını ifade ederek, ithalatın ise yüzde 22.5 oranında atarak 215.6 milyar dolar olarak gerçekleştiğini söyledi. Muş, "2021 yılının ilk 10 ayındaki ihracat rakamımızla, 2019'da ulaşış olduğumuz 180.8 milyar dolar yıllık ihracat rekoru aşılmıştır. Ayrıca son 12 ayın 10'unda ihracat rekoru kırılmıştır" dedi.

2 yıl önce

Kılıçdaroğlu’nu eleştiren Mehmet Sevigen CHP’den ihraç edildi

CHP’de Yüksek Disiplin Kurulu (YDK) partiyi ve yönetimi katıldığı televizyon programlarında ve yazılı basında eleştiren eski CHP milletvekili Mehmet Sevigen’in partiden ihraç edilmesine karar verdi. Sevigen, geçen günlerde bir gazetede yer alan açıklamasında, “Kemal Bey’in kafası çok bulanık ve Atatürk Cumhuriyetinden öç almayı hedefliyor. Bu kadar yenilgiye rağmen Atatürk’ten fazla genel başkanlık yaptı” ifadelerini kullanmıştı. Sevigen, CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun ‘helalleşme’ çağrısı için de “Açıkça FETÖ ve PKK’ya göz kırpıyor” diyerek Kılıçdaroğlu’nun CHP’den ihraç edilmesi gerektiğini savunmuştu.

2 yıl önce

Oğulları uyuşturucu taciri olan CHP Osmaniye İl Başkanı Mehmet Aşık ile Kemal Kılıçdaroğlu’nun fotoğrafları ortaya çıktı

Osmaniye İstihbarat Şube Müdürlüğü ile Narkotik Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri, uyuşturucuyla mücadele çalışmaları kapsamında 80 HH 100 plakalı aracı şüphe üzerine durdurdu.    Aracın CHP Osmaniye il teşkilatına ait olduğunu tespit eden ekipler, araç içinde bulunan şahısların uyuşturucu kullanmak ve ticaretini yapmaktan suç kayıtları olduğunu belirledi.   Durdurulan aracın içinde bulunan ve uyuşturucu ticaretinden kaydı bulunan Metin Tamer Aşık ile uyuşturucu kullanmaktan kaydı bulunan Çetin Aşık'ın CHP Osmaniye İl Başkanı Mehmet Aşık'ın oğulları olduğu ortaya çıktı.   Araç içinde yapılan aramada iki kardeşe ait 158.54 gram metamfetamin maddesi ele geçirilirken Metin Tamer ve Çetin Aşık, 'Uyuşturucu veya uyarıcı madde imal ve ticareti' suçundan gözaltına alındı. Gözaltına alınan şahısların babası CHP Osmaniye İl Başkanı Mehmet Aşık ile Kemal Kılıçdaroğlu’nun fotoğrafları ortaya çıktı.

2 yıl önce

Oğulları uyuşturucu ile yakalanan CHP Osmaniye İl Başkanı Mehmet Aşık il başkanlığı görevinden istifa etti

Baba Aşık, yaptığı yazılı açıklamada, il başkanlığına ait minibüsü, parti binasının yakınlarında park yeri olmadığı için kendi evlerinin önüne park ettiklerini belirtti. Olayın yaşandığı gün, iki oğlunun minibüsün anahtarını kendinden izinsiz alıp yaşanan çirkin olaya sebebiyet verdiklerini ifade eden Aşık, şunları kaydetti: Çocuklarım, ifadelerinin alınmasının ardından serbest bırakılmıştır. Bu olayın sorumluluğunu alarak siyasi ahlakım, ilkeli duruşum ve en ufak bir hatayı kabul edemeyeceğimden, makamdan güç alarak siyaset yapan bir kişi değil tam tersine bulunduğum makamın sorumluluğunu taşıyan bir yönetici olarak CHP İl Başkanlığı görevimden 31 Aralık 2021 cuma gününden itibaren istifa etmiş bulunuyorum. Bugüne kadar birlikte çalıştığım benden desteğini esirgemeyen il yönetim kurulu üyelerine, ilçe başkanları ve yöneticilerine, disiplin kurulu üyelerine, il, ilçe kadın ve gençlik kollarına, İl Genel Meclis, Belediye Meclis Üyelerine, yol arkadaşlarıma, partililerimize, yerel basın dürüst ve namuslu temsilcilerimize ve Osmaniyeli hemşerilerime çok teşekkür ediyorum. Bundan sonra da her zaman olduğu gibi partimin bir neferi olarak çalışmalarına katılacağım. Aşık’ın CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ile fotoğrafları çıktı. Ne olmuştu? 30 Aralık günü polis ekiplerince şüphe üzerine durdurulan CHP Osmaniye İl Başkanlığına kayıtlı 80 HH 110 plakalı minibüste sentetik uyuşturucu ele geçirilmiş, araçta bulunan CHP Osmaniye İl Başkanı Mehmet Aşık'ın oğulları Ç.A. ve kardeşi M.T.A, gözaltına alınmış, emniyetteki işlemlerinin adliyeye sevk edilen zanlılar, adli kontrol şartıyla serbest bırakılmıştı.

1 2 3 4 5 6 7 8 ... 24 25