07 Mayıs Salı 2024
2 yıl önce

The Economist: Türkiye, denizaltılar ile Ege Denizi'nde Yunanistan'a karşı üstünlük elde etti

İngiliz The Economist dergisi Türk donanma gücü ile ilgili makalesinde "İzmit Körfezi'nin güney kıyısında, Gölcük tersanesinde, Türkiye'nin denizcilik geleceği yavaş yavaş şekilleniyor" cümlesine yer verdi. Yazıda, 6 TCG Piri Reis denizaltının da etkisiyle Türk donanmasının Akdeniz'de günden güne güç kazandığına dikkat çekildi. "Bu, Türkiye donanması için bir zafer, Yunanistan için de bir baş ağrısı" ifadesi kullanıldı. "Türkiye'nin donanması daha büyük ve daha yeni" Makalede, Yunanistan'ın bir dizi Fransız savaş uçağı satın aldığı, savunma harcamalarını ikiye katlayarak 5,5 milyar euroya çıkardığı hatırlatıldı. Ancak bunun yine de Türkiye'nin sahip olduğu gücün yarısından daha azı olduğuna işaret edilerek,  "Türkiye'nin donanması daha büyük ve daha yeni" denildi. Alman tasarımı TCG Piri Reis adlı denizaltıların, havadan bağımsız tahrik gücüne sahip olduğu, bunun da yakıt ikmal sorunu olmaksızın hareket etmesini sağladığı vurgulandı. "Su altında 3 hafta kalabiliyor" Geleneksel bir dizel-elektrikli denizaltının iki ya da üç gün su altında kalabileceği ancak Türk donanmasındaki 6 denizaltı için bu sürenin üç hafta olduğu belirtildi. Dergide yer alan makalede, "Bu, sığ sular için mükemmel bir özellik" yorumu yapıldı.

2 yıl önce

'Tosuncuk' Türkiye'ye getiriliyor

İçişleri Bakan Yardımcısı ve Bakanlık Sözcüsü İsmail Çataklı, Çiftlik Bank Kurucusu Mehmet Aydın'ın bugün sabah 09.50 sıralarında Türkiye'ye getirilmek üzere yola çıkarıldığını açıkladı. Uçak 22.30 gibi Türkiye’de olacak.

2 yıl önce

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu: Ne sentetik uyuşturucunun, ne esrarın, eroinin, kokainin ana vatanı Türkiye değildir

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Kırıkkale'de, Huzur Köy Bağımlılıkla Mücadele Merkezi'nde düzenlenen "En İyi Narkotik Polisi Anne ve STK Buluşmaları"nda yaptığı konuşmada, büyük ve zengin bir medeniyetin evlatları olduklarını söyledi. Bazılarının, Türkiye'yi musibetlerle karşı karşıya bırakmak isteyebileceklerini belirten Soylu, şöyle konuştu: "Elbette ayağa kalkmayalım, dünyaya sözümüzü söylemeyelim, medeniyetimizi anlatmayalım, iyilikleri önermeyelim, kötülüklerden sakındırmayalım, etrafımızdaki coğrafyada kavgaya, husumete, kadınlara, çocuklara ve yaşlılara yapılanlara 'dur, ne yapıyorsunuz' demeyelim diye, Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'ın liderliğinde bütün dünyaya bu ülkenin, Anadolu'nun medeniyetini, güçlülüğümüzü anlatmayalım diye elbette ki hep bizi ayağımızın önüne baktırmak isteyebilirler. Biz bu tuzağa düşmeyelim, düşmeyeceğiz. Onun için biz 9-5'çi değiliz." Bakan Soylu, bu neslin çok sıkıntılar çektiğini, darbeleri, ekonomik saldırıları, ABD'den parmak sallamaları, Avrupa'dan tehditleri görüldüğünü aktardı. Türkiye'nin her tarafının teröre bulaştırılmak istenildiği ve birçok meseleyle karşı karşıya kaldıklarını anlatan Soylu, şöyle devam etti: "İnançlarımızla, değerlerimizle, kültürümüzle, örfümüzle ve adetimizle bizi sınamak istediler. Biz bunun hepsini yaşadık. Ne yapalım? Bizden sonraki nesiller bu sıkıntıları yaşasın diye bırakalım mı? Eğer biz şu neslin yaşadıklarını yeniden onlara tecrübe ettirmek istiyorsak, elbette ki bırakalım, istediklerini yapsınlar. Ama Türkiye'den 21. asırdan önce elde ettiğimiz tüm tecrübe ve kazanımlarla birlikte bambaşka bir yolculuğa başladık. İşte onlardan, oralardan daha farklı yapmalıyız. Eğer daha farklı yapmaz ve rutine ayak uydurursak, aynı musibet, bela, tezgah ve oyunlarla hep beraber karşı karşıya kalırız. Son eyvah para etmez." "Ne sentetik uyuşturucunun, ne esrarın, eroinin, kokainin ana vatanı Türkiye değildir" Soylu, uyuşturucu ile mücadeleye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Cumhurbaşkanı olarak değil, bir baba yüreğiyle sahip çıktığını vurguladı. Uyuşturucu ile mücadeleyi bırakmayacaklarını çünkü tehlike altındakilerin çocuklar ve gelecekleri olduğunu dile getiren Soylu, "Onlardan vazgeçemeyiz. Çünkü biz bu meseleyi sadece narkotik raporlarından takip ediyor değiliz. Arkadaşlarımız şahittirler, Bana gelen bir mesaj, karşılaşacağım birisi olacak da ben sırtımı döneceğim... O annenin veya babanın söylediği 'evladımı bu illetten kurtarın' dediğini başarana kadar inatla bu işi takip ediyoruz. Çünkü onların bir duası bizim doğru yolda gitmemizi sağlar, bir ahı da bizi tepe taklak eder. Biz bunun bilinci içerisindeyiz." diye konuştu. Bakan Soylu, bu işin önünü arkasını boş bırakamayacaklarını ve kenardan seyredemeyeceklerini belirtti. Bazı batılı ülkelerin baktığı gibi farklı pencerelerden de bakamayacaklarını vurgulayan Soylu, şöyle devam etti: "Bakın, uyuşturucu meselesi, Türkiye'ye iki farklı kanaldan zarar vermektedir. Birincisi gençlerimizi zehirliyor, ikincisi PKK terör örgütü başta olmak üzere tüm suç örgütlerini besliyor. Göçmen kaçakçılığının uyuşturucuyla ilgisi var. Terör örgütlerinin ilgisi var. Mafyatik yapıların, suç örgütlerinin bu işle ilgisi var. Dolayısıyla biz uyuşturucu mücadelesini sağlıklı vermeden, ne ülkemizde huzuru ve sükunu tam olarak sağlayabiliriz ne de evlatlarımızı koruyabiliriz. Türkiye olarak bu meselede, küresel bir baskı ve sorumluluk altındayız. Bu problem, ithal bir problemdir. Dünyaca bilinen önemli hiçbir uyuşturucu maddenin ana üreticisi Türkiye değildir. Hiçbir uluslararası raporda böyle bir kayda rastlayamazsınız. Ne sentetik uyuşturucunun, ne esrarın, eroinin, kokainin ana vatanı Türkiye değildir. Ama bütün bunlar birtakım karanlık yapılarla bizim kapımıza dayanan zehirlerdir." "Sadece geçen yıl yakaladığımız uyuşturucunun piyasa değeri 165 milyar lira" Soylu, "Orta Doğu'dan Avrupa'ya doğal uyuşturucu gider, Avrupa'dan Orta Doğu'ya sentetik uyuşturucu gider. PKK bunun en büyük sevkiyatçısıdır ve ne yazık ki bu zehirlerin bir kısmı da bizim ülkemizde bizim gençlerimize sunulmaya çalışır. İşte onun için biz bu işi oluruna bırakamayız. Bu işin hem arzıyla hem bağımlılık tarafıyla mücadele etmek zorundayız. Bizim bir tarzımız var. Yaptıklarımızı anlatırız, başarımızı ortaya koyarız ama 'sıfır kayıp' rakamına ulaşana kadar da işimiz bitti demeyiz." dedi. Türkiye'nin, uyuşturucu meselesinde coğrafi konumu dolayısıyla riski yüksek ülke olduğuna dikkati çeken Soylu, şunları kaydetti: "Sadece geçen yıl yakaladığımız uyuşturucunun piyasa değeri 165 milyar liradır. Bunun 2011'deki piyasa değeri yaklaşık 2 milyar liraydı. 2017 ve 2018'de bu rakam 20 milyar lira seviyesindeydi. Bunu yapmasaydık ne olacaktı? Bu, birilerinin kazancı haline gelecekti. Bu sadece bizim ülkemizde değil, dünyada da birçok genci zehirleyecekti. Bunun kazananı bizler ve insanlık. Kaybedeni de uyuşturucu tacirleri, baronları, sevkİyatçıları ve uyuşturucu üretenler. Biz her hafta 4 bin uyuşturucu satıcısını gözaltına alıyoruz. Çünkü bunun da oluşturduğu öyle veya böyle ekonomisi var. Alıyorsun, içeri atıyorsun. Uyuşturucu baronları, yerine yeni satıcılar bulmaya çalışıyor. 2016'da 7 bin 600 kişi tutuklanmış, 2017'de 21 bin, 2018'de 23 bin, 2019'da 25 bin kişi, geçen yıl salgın olmasına rağmen tüm yıl boşunca yine aynı rakam 23 bin 693. Bir taraftan uyuşturucu yakalıyoruz, bir taraftan satıcıları yakalıyoruz. Rakam belli, 92 bin 665 kişi var şu anda uyuşturucu satıcısı. Bunların yüzde 97-98'i uyuşturucu satıcısı ve baronudur. Bu rakam az bir rakam değil." "Kamu kaynaklarını yüzde 35,3 oranında arttırdık" Soylu, Kırıkkale'de, Huzur Köy Bağımlılıkla Mücadele Merkezi'nde düzenlenen "En İyi Narkotik Polisi Anne ve STK Buluşmaları"nda yaptığı konuşmada, şu anda meydanlarda, camilerde, sokak başlarında "zombi" gibi durup, kendini kaybetmiş, ne olacağını bilmeyen ve çaresiz durumda olanlarla ilgili tablolarla karşı karşıya kalmadıklarını söyledi. Uyuşturucuya karşı büyük bir mücadele ortaya koyduklarına dikkati çeken Soylu, şöyle devam etti: "Peki sonuç ne olmuş. 920 kişiymiş, 941 kişiymiş uyuşturucuya bağlı ölen. Bunu biz belirlemiyoruz, adli tıp belirliyor. 657'ymiş, 342'ymiş, şimdi de 314. Bu rakamı gittikçe aşağı indirmeye çalışıyoruz. 15-64 yaş aralığında ömründe 1 kez uyuşturucu kullananların yüzde olarak oranı, Fransa'da 5,6, Almanya'da 4,1, İtalya'da 6,9 ve Türkiye'de ise 1,2'dir. Sentetik hap için Fransa ve Almanya'da 3,9, Hollanda'da 10,8, Türkiye'de 1,4'tür. Ben rakamlarla ve uluslararası ölçeklerle konuşuyorum. Esrarda Fransa'da 44,8, Almanya'da 28,2, Türkiye'de ise 2,7'dir. 15-64 yaş aralığında madde bağlantılı ölümlerde milyon kişi başına ölüm oranı Fransa'da 9, Hollanda'da 20, İsveç ve Norveç'te 77, İngiltere'de 76, Türkiye'de ise 5,55'tir ki bu 2018'in rakamı. Yani bunun yarısına inmiş durumdayız. Uyuşturucuya bağlı ölümlerdeki sayı, 2017'de 941'di, 2020 sonu itibarıyla 314'e düştü." Bakan Soylu, 2021 atık su analizi raporuna göre, 37 Avrupa şehri karşılaştırmasında günlük ortalama esrar tüketiminde Amsterdam'ın birinci, Paris'in dördüncü, Zürih'in sekizinci sırada olduğunu belirterek, Türkiye'de sadece İstanbul'un 29, Adana'nın 35. sırada olduğunu bildirdi. Bu rakamların, 2021 Avrupa Uyuşturucu Raporu'nda ve Avrupa Uyuşturucu Madde Bağımlılığı İzleme Merkezi Raporu'ndaki rakamlar olduğunu anlatan Soylu, şöyle devam etti: "Yani uluslararası verilerdir, bizim verilerimiz değildir. Bizden de veriler vereyim. 2016'da uyuşturucu suçundan tutuklamaların sayısı 7 bin 601'di. 2020'de bu sayı 23 bin 693 oldu. 2016'da 81 bin olan operasyon sayımız, 2020'de 158 bin 960'a ulaştı. Daha önce paylaşmadığım bir detay daha vereyim. Sadece 2018-2020 arasında uyuşturucu ile mücadeleye ayırdığımız kamu kaynaklarını yüzde 35,3 oranında arttırdık. Yine bir uluslararası veri, Birleşmiş Milletler verilerine göre, 2019 yılında dünyada küresel düzeyde en fazla eroin yakalaması gerçekleştiren ülke Türkiye'dir. Dünyanın tamamında yakalanan miktar 96 tondur. Bunun 20 tonu, Türkiye tarafından ele geçirilmiştir. Anlatmak istediğim şudur, Türkiye bir yandan ciddi bir arz baskısı altındadır, AB ülkelerinin uyuşturucu madde yakalamalarının toplamından fazlasını, hatta bazı başlıklarda iki, üç katını tek başına yakalamaktadır. Bir yandan da küresel bir terör örgütünün kurduğu küresel bir uyuşturucu ticareti ağıyla mücadele etmektedir. Bir yandan terörle ve düzensiz göçle mücadele etmektedir." Soylu, 2020'nin sonunda "En İyi Narkotik Anne" projesine başladıklarını belirterek, şu ana kadar 90 bin anneye ulaştıklarını ve eğitim verdiklerini söyledi. Şimdi gaza bastıklarını ve yıl sonuna kadar hedeflerinin 500 bin anneye ulaşmak olduğunu vurgulayan Soylu, "500 bin anneye 'En İyi Narkotik Polisi Anne' projesini anlatacağız. İnşallah seneye hedefimizi daha çok yükseltme gayretinde olacağız. Biz bu işi sadece kolluk çalışması olarak ele alıyor değiliz. Bir yandan kolluk çalışması yapıyoruz, diğer yandan tedavi süreçlerinde bağımlılıkla mücadelede Sağlık Bakanlığımız, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığımız, Yeşilay, tüm kurumlarımız ve sivil toplum örgütlerimizle koordinasyon içerisinde olmaya çalışıyoruz." diye konuştu. Bakan Soylu ve beraberindekiler, Huzur Köy Bağımlılıkla Mücadele Merkezi'ni gezerek, bilardo bulunan salonda gençlerle oyun oynadı. Tedavi amaçlı serayı da gezen Soylu, Huzur Köy Sanat Atölyesi'nde "Merdo" türküsünü söyleyen gençlere eşlik etti. Daha sonra merkezdeki halı sahada penaltı atışı yaparak, gençlerle bir süre zaman geçiren Soylu, basına kapalı gerçekleştirilen toplantıda, anneler ve sivil toplum kuruluşu temsilcileriyle bir araya geldi.

2 yıl önce

Yunan basını Türkiye'nin yükselişini tehlikeli buldu: Önlem almalıyız!

Türkiye, özellikle son zamanda geliştirdiği ULAQ isimli silahlı insansız deniz araçları, HİSAR isimli hava savunma sistemleri ve tabii SİHA'ları ile dostlara güven, dost olmayanlara ise korku salmaya devam ediyor.  Yakın zaman önce Kıbrıs'ta, Geçitkale'de bir SİHA üssü açan Türkiye, Güney Kıbrıs ve Yunanistan'ı derinden sarstı.  YUNAN BASINININ KIBRIS PANİĞİ Daha önce de 'çözüm arıyoruz' itirafında bulunan Güney Kıbrıs Rum kesiminden sonra şimdi de Yunan basını ne yapacağını şaşırmış durumda.  Atina merkezli ENOPLOS'da şu ifadelere yer verildi:  'TÜRKİYE İSTİHBARAT AĞI KURDU, ASKERİ ÜSLERİ GENİŞLEDİ' Türkiye'nin bölgesel güç unsuru olarak hızla yükseldiğinin ve bunun Yunanistan için bir tehdit olduğunu ifade eden Enoplos'daki analiz'de 'Türkiye, Trakya'dan Doğu Akdeniz'e ve diğer bölgelere insansız hava araçlarıyla bir istihbarat ağı kurarken, Libya, Somali ve Katar'daki askeri üslerini genişletti. Türkiye tehlikeli bir şekilde bölgedeki varlığını yükseltiyor.' ifadelerine yer verildi. KIBRIS'A ACİL ASKERİ YIĞINAK YAPILMALI TAVSİYESİ: 'ZIRHLI YUNAN TÜMENİ, TAARRUZ HELİKOPTERLERİ, FIRKATEYN VE DENİZALTI GÖNDERİLMELİ' Neredeyse savaşa hazırlanırcasına tavsiyelerde bulunulan analizde, Kıbrıs'a adeta askeri yığınak yapılması talep edildi. Açıklamada 'Yunanistan, (Kıbrıs'ta) acil kararlar almalı ve Kıbrıs'a zırhlı bir Yunan Tümeni göndermelidir. Baf'taki, Papandreu hava üssüne taarruz helikopterleri de taşınmalıdır. Bir fırkateyn ve bir denizaltının daimi mevcudiyetini planlamalıyız.' cümleleri kullanıldı. 

2 yıl önce

Yunanlar ölüme terk etti: Türkiye kurtardı

Aydın’ın Kuşadası ilçesi açıklarında Yunan Sahil Güvenlik unsurları tarafından Türk karasularına bırakılarak ölüme terk edilen 39 düzensiz göçmeni, Türk Sahil Güvenlik ekipleri kurtardı. Edinilen bilgilere göre, Kuşadası ilçesi açıklarında lastik bot içerisinde bir grup düzensiz göçmen ihbarı alan Sahil Güvenlik Komutanlığı, bölgeye hareket etti. Görevlendirilen Sahil Güvenlik Botları tarafından Yunanistan unsurlarınca Türk karasularına geri itilen lastik bot içerisindeki 39 düzensiz göçmen, kurtarıldı. Kıyıya çıkarılan göçmenler sağlık kontrolü ardından, İl Göç İdaresi yetkililerine teslim edildi.

2 yıl önce

Ukrayna Devlet Başkanı Zelenskiy: Yeni savaş gemisinin üretimine Türkiye'de başlandı

Zelenskiy, Odesa kentinde Ukrayna Deniz Kuvvetleri Günü nedeniyle düzenlenen törende yaptığı konuşmada, "Türk dostlarımız Ukrayna Donanması'nın gemi envanterinin gelişimini de aktif olarak destekliyor. İlk modern korvetimizin gövdesinin inşası Türkiye'de başladı ve 2023'ün sonunda Ukrayna'da tamamlanacak" dedi. Ukrayna'nın yakında Bayraktar İHA'ların sevkiyatını da beklediğini belirten Zelenskiy, "Deniz havacılığımız başarıyla güçlendiriliyor. Yakın zamanda modern ve etkili Bayraktar insansız hava araçlarını teslim almayı bekliyoruz" diye konuştu. Türkiye ile Ukrayna arasında, Ukrayna donanmasının ihtiyaçlarının karşılanmasına yönelik ADA sınıfı korvet ve insansız hava araçları alanında anlaşmalar imzalanmıştı.

2 yıl önce

Fransızlar Türkiye'yi örnek gösterdi: İHA savaşlarına hazırlanmalıyız

Fransız Senatosu bünyesindeki Savunma Komitesi, Fransa'nın İHA savaşlarına hazır olması ve drone'lara karşı mücadelenin bir öncelik haline getirilmesine yönelik bir rapor hazırladı. Fransa'da yayımlanan Ouest-France'nin haberine göre, raporda, ülkede 2019'dan bu yana bir kapasite yakalamanın sürdüğü ve Fransa Silahlı Kuvvetleri'nin 2025 yılına kadar birkaç bin uçağı olacağı belirtiliyor. Türk SİHA'larının kullanımından bahsedildi Raporda Türk İHA/SİHA'larının savaş bölgelerinde kullanımına da değinildi. Karabağ, Libya ve Suriye örnekleri üzerinde durularak "Savaş alanında drone'ların artan önemi göz önüne alındığında, riskler yüksek" ifadelerine yer verildi. Habere göre, İsrail ve Çin gibi, Türkiye'nin de drone'ların büyük ölçekli üretimine ve ihracatına başladığı hatırlatılıyor. "Drone'larla mücadele öncelik olmalı" Çoğu sivil olan insansız hava araçlarının sayısının 2017'de 400 bin iken bugün 2,5 milyona yükseldiğine değinilerek "Ulusal topraklar da dahil olmak üzere, insansız hava araçlarına karşı mücadele bir öncelik haline getirilmelidir" deniliyor.

2 yıl önce

Delta plus varyantı Türkiye'de...

Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, dünkü Kabine toplantısı sonrasında gazetecilerin sorularını yanıtladı. Bakan Koca, delta plus varyantının Türkiye'de görüldüğünü duyurdu. İşte Bakan Koca'nın açıklamaları: Delta plus varyantı 3 kişide, 3 farklı ilde görüldü. Bunlardan birisi İstanbul'da... Bu kişiler aşılı değil birbiriyle temaslı kişiler değil. 8 milyona yakın aşımız var. Perşembe günü 1,5 milyon, Temmuz'da 26 milyon doz aşı gelecek. 3. DOZ AŞI AÇIKLAMASI Delta varyantı sayıları giderek artıyor, 284’lere kadar çıktı. İl sayımız da artıyor, 30’u buldu. Yakında kritik görev almış olan kişiler de belediye başkanları dahil olmak üzere üçüncü dozu açmış olacağız. "BAYRAMDA EK TEDBİR DÜŞÜNMÜYORUZ" Hedef bayrama yüzde 70 aşılama. Bayramda ek tedbir düşünmüyoruz. VAKA SAYISI EN ÇOK AZALAN İLLER Son bir haftada vaka sayısı en çok azalan illerimiz; Gümüşhane, Eskişehir, Artvin, Denizli ve Bartın. Salgının sonu aşı ile geliyor. Yarına bugünden daha güvenli bakabilmek için aşınızı olun. İşte Bakan Koca'nın paylaşımı: İllerimizde 100.000 nüfusa karşılık gelen bir haftalık toplam vaka sayısını gösteren insidans haritasının güncel halini ekte görebilirsiniz. Salgının sonu aşı ile geliyor. Yarına bugünden daha güvenli bakabilmek için aşınızı olun. https://twitter.com/drfahrettinkoca/status/1412334518917337089?s=21 DELTA PLUS VARYANTI NEDİR? Delta varyantı yaygınlaşmaya devam ederken aşı üreticilerinden dikkat çeken açıklamalar geldi. Tüm dünya Delta varyantının yankılarını konuşurken Delta varyantı şimdi de 'Delta plus' olarak yeniden mutasyona uğradı ve yeni bir endişeye yol açtı. Bilim dünyası uyarılarına devam ederken, BioNTech aşısının Delta varyantına karşı yüzde 90 etkili olduğu bildirildi. Sinovac aşısında ise Delta varyantına karşı nötralize edici etkide üç kat azalma gözlemlendiği açıklandı. Koronavirüsün pençesindeki dünya yeni bir mutasyon ile tanıştı. Adres yine 'virüsün yeni merkezi' olarak da anılan Hindistan. Kovid-19'un Hindistan'da ortaya çıkan "Delta" varyantının kendi içinde mutasyona uğramasıyla oluşan "Delta Plus" varyantının 22 kişide tespit edildiği bildirildi.

1 2 ... 29 30 31 32 33 34 35 ... 186 187