18 Mayıs Cumartesi 2024
2 yıl önce

İlim Yayma Vakfı: Süleymaniye’nin ruhuna zarar verebilecek herhangi bir girişimi önce biz kabul etmeyiz

İlim Yayma Vakfı'ndan yapılan açıklamada, "Vatana ve millete faydalı olabilecek iyi insanlar yetiştirmek” misyonuyla yaklaşık yarım asırdır faaliyet gösteren İlim Yayma Vakfı, İstanbul İli Fatih İlçesi Demirtaş Mahallesi Fetva Yokuşu’nda yurt yapılması koşuluyla iki hayırsever tarafından bağışlanan Fetva Han isimli iş hanını, bağış amacına uygun olarak inşa etmek için Nisan 2020 tarihi itibariyle yıkarak yurt inşaatına başlamıştır. Söz konusu bina, yıkılmadan önce tek kütle halinde ticari amaçla kullanılan binadan yaklaşık yüzde 20 daha küçük inşa edilmiştir. Vakfımız, ticari olarak kullanılması halinde yüksek tutarda gelir elde edilebilecek bir taşınmazı yıkıp yerine yurt projesiyle bölgedeki olumsuz sosyal yapıyı nispeten azaltmayı amaçlamıştır" denildi. Açıklamada, "Yurt inşaatının yapıldığı alan Süleymaniye Camii ve Çevresi Dünya Miras Alanı’nda kalması nedeniyle, yurt uygulama projemiz Fatih İlçesi Demirtaş Mahallesi 494 ada tescilsiz 1 parsele ilişkin İstanbul 1 Numaralı Yenileme Alanları Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu’nun 18.7.2019 tarihli 4134 sayılı kararı ile yürürlüğe giren yenileme ve onaylı avan projesi doğrultusunda hazırlanmıştır. Projenin, kurul tarafından 4135 sayılı karar ile uygun bulunarak ilgili belediyenin denetiminde inşaatın gerçekleştirilmesine karar verilmiştir" ifadeleri kullanıldı. Açıklamaya şöyle devam edildi: "Yurt inşaatı, hukuk sınırları çerçevesinde, Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu ve ilgili belediye tarafından belirlenmiş imar planına ve kararlara uygun olarak gerçekleştirilmekte iken sosyal medya ve mecralarda söz konusu yurt inşaatına ilişkin bazı resimler paylaşılmıştır. İnşaatın, Süleymaniye Camii’nin siluetini kapattığı yorumları ve tartışmaları yapılmıştır. Vakfımız, kapalı alan ve yükseklik itibariyle yapının eski haline ve çevresindeki binalara göre daha yatay, Süleymaniye mimarî siluetine uygun bir çalışma yapmıştır. Bu bağlamda kamuoyundaki tartışmaları gidermek amacıyla ilgili kurum ve kuruluşlara çağrımızdır: “Süleymaniye, İstanbul’un ruhudur. İlim Yayma Vakfı’nın varlık sebebi bu ruhun korunmasıdır. Süleymaniye’nin ruhuna zarar verebilecek herhangi bir girişimi önce biz kabul etmeyiz. Süleymaniye’nin silüetinin korunması için üzerimize düşen her tür fedakârlığı yapmaya hazır olduğumuzu beyan ediyoruz. İlgili kurum ve kuruluşları, üzerine düşen sorumlulukları yerine getirmeye davet ediyoruz.” Vakfımızın bu çağrısının Süleymaniye Külliyesi ve çevresine ilişkin imar planı ve yenileme avan projelerinin tadilatına öncülük yapması ve Süleymaniye bölgesinde üçüncü kişilerce yapılacak yeni inşaatlara iyi bir örnek olması temennisiyle…"

2 yıl önce

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez, Isparta il ve ilçe merkezlerinde enerjisiz şebeke kalmadığını açıkladı

Dönmez, Isparta'daki elektrik kesintilerinin giderilmesi ve karla mücadele çalışmalarını gün boyunca sahada takip etti. İl genelinde arıza yaşanan bölgelere giden Dönmez, gazetecilere yaptığı açıklamada, 3 Şubat Perşembe günü Isparta ve çevresinde yoğun kar yağışı yaşandığını ve buna bağlı olarak şebekelerde buz yüküne dayalı ciddi hasarlar oluştuğunu belirtti. Gerek iletken kopmaları gerek direk hasarları gerekse trafo merkezlerindeki arızalar nedeniyle elektrik sıkıntıları yaşandığını aktaran Dönmez, ilk etapta Akdeniz Elektrik Dağıtım Şirketi'nin Isparta'daki bakım onarım ve acil müdahale ekiplerinin çalışmalara başladığını ancak olayın büyüklüğü karşısında çevre illerden takviye personel ve ekipman sağlandığını bildirdi. Sahada 600'e yakın personel, 200'e aşkın iş makinesi ile çalışmaların devam ettiğini dile getiren Dönmez, şunları söyledi: "Sivas'tan, Yozgat'tan, Kastamonu'dan, İstanbul'dan, Bursa, İzmir, Konya, Adana, Hatay, Denizli gibi birçok ilimizden buraya olaya müdahale etmek üzere teknik personel çağrıldı. Onların 7/24 durmaksızın gece gündüz çalışarak yapmış oldukları mücadele sonunda Isparta il merkezinde ve ilçe merkezlerinde an itibarıyla enerjisiz şebekemiz kalmamıştır. Şu anda son olayın, son arızanın bulunduğu yerdeyiz." Tüm ekiplerin fedakarca çalıştığını belirten Dönmez, çalışmaları sabırla, anlayışla, sağduyu ile karşılayan Ispartalılara da teşekkür etti. Kırsaldaki çalışmaların devam ettiğini aktaran Dönmez, "İlk etapta 113 bin abonemiz bu bölgede enerjisiz kalmıştı, şu anda ekiplerimizi merkezdeki işlerini bitirir bitirmez kırsala, köylere doğru yönlendiriyoruz. İnşallah yarın, büyük oranda kırsaldaki arızaları da gidermiş olacağız." dedi. Sosyal medyada ciddi bilgi kirliliği yaşandığını dile getiren Dönmez, "(Özellikle vatandaşların sayaçları okunuyor, faturalar gönderiliyor) şeklinde bilgi kirliliği var. Bunların aslı yok, kesinlikle böyle bir şey söz konusu değil. Bu zorlu süreçte bizlere duasını esirgemeyen tüm vatandaşlarımıza da teşekkür ediyorum." diye konuştu. Dönmez, Isparta başta olmak üzere çevre illere de afetten dolayı geçmiş olsun dileğinde bulundu.

2 yıl önce

CHP’li Perşembe Belediye Başkanı İsmail İnam'ın cevabı ağızları açık bıraktı: Evet bir büyük rakıya sattım!

Çaycuma ilçesine bağlı Perşembe beldesi yakınlarına kurulan Organize Sanayi Bölgesi'nin doğuya bakan bölümündeki 230 dönüm araziye bir firma tarafından hurda eritme tesisi yapılmak istendi. Keçecioğlu Mahallesi yakınlarına yapılmak istenen tesisin kurulmasına karşı çıkan mahalle sakinleri imza topladı. Kimyasal ve çevreye zarar verecek hiçbir şey istemediklerini söyleyen vatandaşlar, beldede 500 adet arı kovanı olduğunu anlattılar. YÜRÜTMEYİ DURDURMA KARARI ALACAKLAR Davet üzerine gelerek bilgi veren CHP'li Perşembe Belediye Başkanı İsmail İnam da kalabalığa hitap ederek OSB'nın büyümesini ve beldesinin kalkınmasını istediğini söyledi. Mahalle sakinlerinin itirazları üzerine "Perşembe'nin gelişmesini istiyor musunuz" diye soran Başkan İnam, "Hayır istemiyoruz, gelişmesin" yanıtını alınca "Bu söyledikleriniz bir gün karşınıza çıkar. OSB'de buradan insanlar çalışıyor. Bartın, Zonguldak, Karabük, Kdz. Ereğli yatırımlarla büyüdü. Her gün köylerden insanlar İstanbul'a göç ediyor" diye tepki gösterdi. Yeşil Çaycuma'nın korunacağı hatırlatılınca vatandaşlar adına konuşan Ecder Dombaycı, "Ben bu topraklarda fabrika istemiyorum. Gelişmeyecekse de gelişmesin. Bu tarlalar var. Olacağı da söylüyorum. Belki biz göremeyiz ama 20 sene sonra bu mahalle de gidecek" dedi. Dombaycı ilk iş olarak yürütmeyi durdurma kararı alacaklarını söyledi. BAŞKANDAN "BİR BÜYÜK RAKIYA SATTIM" TEPKİSİ Tartışmaların devam etmesi üzerine bir vatandaş, "O zaman o toprakları siz vermediniz mi? Sen verdin" diye tepki gösterdi. Bunun üzerine Başkan İnam da "Evet ben verdim. Bir büyük rakıya sattım" diye cevap verdi. Belediye meclisinde 50 metre uzağa ev yapılamayacağı yönünde meclis kararı alındığını hatırlatan vatandaş, "Nasıl böyle bir karar alıyorsun? 50 metre evin altına ev yapılamayacak. 500 metre al" dedi. Bunun üzerine Başkan İnam da "Belediye meclisinde alındı o karar. Başka şansım yok sana iyilik yaptım daha ne istiyorsun? Bilip bilmeden konuşma. 50 metreye kadar hakkım var. Mustafa bey bilmeden konuşma. Belediye meclisi kararı o kadar belediye başkanlığı mı yaptın da biliyorsun" diyerek tepkisini sürdürdü. 1993 yılında Ticaret ve Sanayi Bakanlığınca kamulaştırmanın yapıldığını söyleyen Başkan İnam, tartışmalar büyüyünce "Ben mi kamulaştırdım. Belediye mi kamulaştırıyor. Beni niye muhatap alıyorsunuz. Ben sadece bilgi veriyorum" dedi. Başkan İnam, beldenin gelişmesini istemediğini söyleyen vatandaşlara "O zaman gidin arazilerinizi geri alın" yanıtını verdi.

2 yıl önce

ABD'nin 'karakutusu' James Jeffrey: Ancak Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Biden çözebilir

CNN Türk'e konuşan ABD'nin eski Suriye Özel Temsilcisi James Jeffrey bölgede kalıcı çözüm için Türkiye'nin katkısının yadsınamayacağını söyledi. Jeffrey'nin açıklamalarından satır başları şöyle: "Ben ve diğerlerinin yıllarca söylediği gibi Türkiye ve ABD'nin dış politikalarını koordine edilmesi bu dönem çok daha büyük önem taşıyor. İki ülke de DAEŞ, Rusya ve yakında nükleer silah üretebilecek İran tarafından tehdit altında. Bunlar Türkiye için de ciddi tehditler. Türkiye olmadan bu tehditlerin hiçbirine karşı iyi bir politika gerçekleştirilemez, bu kadar basit. "SORUN ANCAK ERDOĞAN-BİDEN DÜZEYİNDE ÇÖZÜLEBİLİR" Çatışmalara bakalım, Suriye'de mücadeleler, Afganistan'daki durum, Kosova Ukrayna'daki faaliyetlerimiz bu noktalarda Türkiye ve ABD buralarda hep aynı tarafta. İki ülkenin toplam günü NATO'nun büyük bir kısmını oluşturuyor. İki taraftan da kaynaklı yanlış anlaşılmalar ve kötü diplomasiden dolayı ilişkilerde zorluk yaşanıyor ve bunun çözülmesi gerekli. Bu da ancak Cumhurbaşkanı Erdoğan ve ABD Başkanı Biden seviyesinde çözülebilir. Görüşme olur, telefon olur önemli olan iki liderin ikincil meseleleri bir kenara bırakması. S-400 alımı gözardı edilip lafa değil eyleme bakın denilebilir. "PUTİN 19. YÜZYILDA YAŞIYOR" Sayın Putin 19. yüzyılda yaşıyor. Türkler bunu iyi anlar çünkü siz de o zamanın büyük güçlerinden biriydiniz. O dönemin kurallarının daha farklı olduğunu biliyorsunuz. Putin o günlere geri dönmek istiyor. Biden yönetimi Putin'e iyi bir teklif yaptı. İkinci olarak Biden Ukrayna'ya sınırı olan ülkelere asker gönderdi. Bu NATO birliğini vurgulamak ve ABD'nin tüm müttefikleri korumak adına adım atmaya hazır olduğunu gösteren önemli bir hamleydi. Putin bir işgalle tüm uluslararası sistemi bozmaya kararlıysa bunu engelleyemeyiz. Ancak bedelini artırarak burayı işgal edeceği son yer haline getirebiliriz. Çin 2 gün önce Putin'i Pekin'de ağırladı. Ancak ortak açıklamada Ukrayna'nın adı bile geçmedi. Çin bile Rusya'nın adımlarını endişe ile izliyor. Neler olacağını bekleyip göreceğiz. Biz elimizden geleni yaptık artık top Putin'de. "BİDEN'IN NET BİR POLİTİKASI YOK" DEAŞ lideri ölmüş olabilir ama hala askeri varlıkları devam ediyor. Hem Suriye hem Irak hem de Türkiye ve Avrupa açısından büyük bir tehdit. Esad kontrolündeki bölgelerde aktifler, Esad onları kontrol edemiyor bu nedenden dolayı Suriye'de ABD varlığı sürecek. Bu ve Suriye ile ilgili noktalarda Türkiye ile beraber çalışıyoruz. Ancak Biden hükümetinin Suriye konusunda net bir politikası yok. Türkiye'nin güvenlik endişelerini, DAEŞ sorununu, kimyasal silah sorununu ve mülteci sorununu genel bir Suriye politikası olmadan çözemezsiniz. Biden hükümetinde de bu yok. "ABD TEHLİKENİN FARKINDA DEĞİL" Türkiye'nin az önce bahsettiğim tehditlere karşı kendi topraklarını koruyabilmesi için ABD ile iyi bir ilişkisi olmalı. Buradaki temel sorun bu sürecin ABD dış politika sistemine takılmış olması. Şu an soğuk savaş kadar tehlikeli bir süreçteyiz ve ABD hükümeti tehlikenin farkında değil. 30 yıllık bir gereksiz dış politika yükü altında olduklarını söyleyebilirim. Soğuk Savaş döneminde yaptığımız gibi Japonya, Almanya Türkiye ve Fransa gibi kilit müttefiklere ilişkilerimize öncelik verilmeli.

2 yıl önce

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez: Isparta'da elektrik faturalarının tahsilatını 1 ay süreyle erteliyoruz

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez, Isparta’daki elektrik kesintilerine ilişkin açıklama yaptı.  Bakan Dönmez'in açıklamalarından öne çıkanlar: Yaşanan arıza sayısına baktığımızda 10 yıllık arıza 1 günde oluştu. 13 ilden buraya bakım-onarım ekibi sevk edildi. Şu anda sadece 7 köyümüzde kesinti söz konusu. Faturaların tahsilatını da 1 ay erteliyoruz.

2 yıl önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan Sedef Kabaş'a 250 bin liralık tazminat davası

Bir televizyon programında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a yönelik söylediği sözleri nedeniyle Sedef Kabaş hakkında soruşturma başlatılmıştı. Sedef Kabaş hakkında İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca 'Cumhurbaşkanına hakaret' suçundan yürütülen soruşturma kapsamında tutuklanmıştı. Başkan Erdoğan, avukatları aracılığıyla mahkemeye başvurarak Kabaş ve televizyon kanalının bağlı olduğu şirket adına Yönetim Kurulu Başkanı Fırat Sakar hakkında tazminat davası açtı. "TELEVİZYON PROGRAMINDAKİ İFADELER ÖZGÜRLÜĞÜNÜN SINIRLARI AŞMAKTADIR" İstanbul Asliye Hukuk Mahkemesine sunulan dava dilekçesinde, "Davalı çıkmış olduğu televizyon programında kullanmış olduğu ifadelerle, Recep Tayyip Erdoğan'ın kişilik haklarına saldırı kastıyla şeref, haysiyet ve onuruna yönelik fevkalade ağır hakaret, saldırı ve iftirada bulunmuştur. Fırat Sakar'da Basın Kanunu'nun 13'üncü maddesi gereğince hukuki olarak sorumludur" denildi. Mahkemeye sunulan dilekçede, "Her ne kadar demokratik toplumun bir gereksinimi olan ifade özgürlüğü kanunlarla teminat altına alınmış olsa da Müvekkilimin kişilik hakkını zedeleyen bahse konu televizyon programındaki ifadeler özgürlüğünün sınırları aşmaktadır" ifadelerine yer verildi. Davanın kabulünün talep edildiği dilekçede, 250 bin TL'lik manevi tazminatın programın yayınlandığı tarih olan 14 Ocak'tan itibaren yasal faizi ile ödenmesine hükmedilmesi istendi. Dava dilekçesinin gönderildiği İstanbul Asliye Hukuk Mahkemesi, davalı tarafa cevap dilekçesi hazırlamaları için iki hafta süre verilmesi ile davalıların sosyoekonomik durumunun tespiti için kolluk birimlerine yazı yazılmasına karar verdi.

2 yıl önce

İstanbul'un kaynakları Ekrem İmamoğlu’nun trollerine akıyor: Şablon mesajlarla imaj düzeltme çabası

İBB'nin sosyal medyadaki troll ağı yine deşifre oldu. Yüzlerce hesap, Twitter üzerinden "Ben yurt dışında yaşayan AK Parti'li gurbetçiyim. İstanbul'a en son AK Parti döneminde gelmiştim. Bugün tekrardan İstanbul'a ayak bastım, gözlerime inanamadım. İstanbul 3 yılda adeta bambaşka şehir olmuş güzelleşmiş şehrin havası bile değişmiş. Allah sizden razı olsun başkanım" mesajını paylaştı. Mesajlarda sadece ülke isimlerinin değiştiği görülürken, İBB'nin vatandaşa hizmet için kullanması gereken kaynakları böyle bir algı çalışmasına yatırması tepki çekti. AK PARTİ'Lİ DAĞ: KAYNAK ÇOCUKÇA İŞLERE AKTARILIYOR AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Tanıtım ve Medya Başkanı Hamza Dağ, trollerin attığı tweetlerden oluşan bir videoyu paylaşarak "Şablon mesajlar ile ne bozulan imaj düzelir ne de milletin sarsılan güveni tazelenir." dedi. Dağ, sözlerini şöyle sürdürdü: "İstanbul’un ve İstanbulluların yaşanabilir bir şehirde ideal belediye hizmetlerini almaları için ayrılan kaynak, işte bu çocukça işlere aktarılıyor." https://twitter.com/avhamzadag/status/1491103989425123331?s=21

2 yıl önce

Necip Hablemitoğlu suikastı soruşturmasında gözaltına alınan Nizamettin Afşar'ın FETÖ'cü Enver Altaylı'yla bağlantısı olduğu ortaya çıktı

Necip Hablemitoğlu suikastı soruşturması Nuri Gökhan Bozkır'ın Ukrayna'da paketlenip Türkiye'ye getirilmesi ile hızlandı. Bozkır dün "silahlı örgüt üyeliği" ve "tasarlayarak adam öldürme" suçlarından tutuklanırken, suikastta parmağı bulunduğu iddiasıyla gözaltına alınan diğer 6 şüphelinin sorguları ise sürüyor. Şüphelilerin bağlantıları da ortaya çıktı. ENVER ALTAYLI'YA ÇOK YAKIN Yeni Şafak'ın haberine göre; Soruşturma kapsamında gözaltına alınan Nizamettin Afşar, "siyasi ve askeri casusluk" ve "silahlı terör örgütüne üyelik" suçlarından 23 yıl hapis cezası alan FETÖ/CIA ajanı Enver Altaylı'nın yakın adamı. Hablemitoğlu suikastinde de adı geçen Altaylı, 2019 yılında verdiği ifadede Afşar için şu ifadeleri kullandı: 26 YILLIK ADAMI "Nizamettin Afşar'ı 26 yıldır tanırım. 15 Temmuz günü (darbe girişiminin yaşandığı gece) Ankara'da Nizamettin Afşar'ın Çankaya Turan Güneş Bulvarı üzerinde bulunan ikametindeydim. Nizamettin Afşar benim 26 yıldan bu yana tanıdığım, evladım gibi sevdiğim, ailemden gördüğüm bir şahıstır. Benim her şeyimle ilgilenir. Ankara'da bulunduğum süre içinde şoförlüğümü de yapar." PARALAR AFŞAR'DAN GEÇİYOR Afşar'la Altaylı'nın bağlantıları bununla da sınırlı değil. 2019 yılında Mali Suçları Araştırma Kurulu Başkanlığı tarafından hazırlanan bir raporda da Enver Altaylı'ya Nizamettin Afşar üzerinden para transferi yapıldığı belirtildi. Aynı şekilde Altaylı'nın da yine Afşar üzerinden para transferleri yaptığı iddia edilmişti.

1 2 ... 106 107 108 109 110 111 112 ... 336 337