05 Mayıs Pazar 2024
1 yıl önce

Anketçi Kemal Özkiraz’ın akrabası, sahte doktor'dan savcılıkta ilk ifade... Ameliyata girdi, dikiş attı! Yaşı bile yalan çıktı

Çerkezköy Devlet Hastanesi’nde kendisini ‘pratisyen hekim’ olarak tanıtan ve diğer doktorların şüphelenip, şikâyette bulunmasıyla gözaltına alındıktan sonra sahte diploma ile hastanede görev yaptığı anlaşılınca tutuklanan Ayşe Özkiraz’ın ifadesi ortaya çıktı. Hastanede ameliyat masasında fotoğrafları da ortaya çıkan Özkiraz’ın, savcılıktaki sorgusunda yaşı da dahil olmak üzere söylediği birçok konuda çevresindekilere yalan söylediği anlaşıldı. Doktorlara 25 yaşında olduğunu, Çapa Tıp Fakültesi’nden birincilikle mezun olduğunu ve TUS’tan 81 aldığını söyleyen Özkiraz'ın gerçek yaşının da 20 olduğu saptandı.

‘AİLEM TIP OKUMAMI İSTİYORDU’

Ayşe olan adını, düzenlediği sahte belgelerde ‘Ayşem’ olarak yazdıran Özkiraz’ın doktorluk rolüne ailesine yalan söyleyerek başladığı da ortaya çıktı. Geçtiğimiz yıl Veliköy Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi’nden mezun olan, üniversite sınavını kazamamasına rağmen ailesine Çapa Tıp Fakültesi’ni kazandığı yalanı söyleyen Özkiraz’ın ifadesinde şunları söyledi:

"Ortaokulu Çerkezköy 75’inci Yıl Ortaokulu’nda okudum. Liseyi Veliköy Meslek Lisesi’nde okudum ve 2021 yılında mezun oldum. Ben lisede öğrenciyken ailem tıp fakültesinde okumamı istiyordu. Bana güvenip yüksek puan alacağımı düşünüyorlardı. Liseden mezun olurken üniversite sınavına girdim. Ancak başarısız olduğum için tercih yapmadım. Ailemin güvenliğini sarsmamak için evde sorun olmasın diye anneme, üvey babama ve üvey kardeşlerime Çapa Tıp Fakültesini kazandığımı söyledim. Ailem sınav sonuç belgesini görmek istediğinde de gerçek sınav sonuç belgem üzerinde telefonda oynama yaparak sahte bir sınav sonuç belgesi hazırlayıp aileme gösterdim.” ‘CERRAHPAŞA TIP FAKÜLTESİ ÖĞRENCİLERİ İLE KALDIM’

Daha sonra yalnız olarak gittiği İstanbul’da özel bir yurtta kendisini tıp fakültesi öğrencisi olarak tanıttığını anlatan Özkiraz, "Burada hem öğrenciler hem de çalışanlar kalıyordu. İlk başta çalışan olarak kalmayı düşündüm. Sonra vazgeçip yurt idaresinde görevli olan soy ismini bilmediğim N. isimli görevli kadına kendimi tıp fakültesi öğrencisi olarak tanıttım. Benden bir takım resmî belgeler istediler. İstenilen belgelerden sadece öğrenci belgesini daha sonra getireceğimi söyledim. Sonraki süreçte de sürekli olarak getireceğim diyerek bu kişileri oyaladım. Yurdun masrafları için de ailemle görüştüm. Ailem zaten bu fakülteyi kazandığımı düşündüğü için bana para gönderiyordu. Yurda yerleştim soy ismini bilmediğim S. ve A. isimli Cerrahpaşa Tıp Fakültesi öğrencilerle birlikte kalmaya başladım. Bu öğrencilere Çapa Tıp Fakültesi’nde öğrenci olduğumu söyledim. Bu süreçte Çapa Tıp Fakültesi’nin bahçesine ara ara gittim. Burada öğrencilerle tanıştım. Bunlardan birinin ismi Hatice idi. Diğerlerini hatırlamıyorum. Bu kişilerle hiçbir zaman samimi olmadım. Bende numaraları yoktur. Hiçbir şekilde derse girmedim.” ‘PASAJDA ÖĞRENCİ KİMLİK KARTI BASTIRDIM’

Çapa Tıp Fakültesi’ne girebilmek için İstanbul Eminönü’nde bir pasajda öğrenci kimlik kartı bastırdığını söyleyen Özkiraz, "Bu kartların üzerine Ayşem Özkiraz yazdırdım. Aramada ele geçen kartlar bu öğrenci kartlarıdır. Okula girerken bu öğrenci kartlarını gösterip giriyordum. Bu sebeple şüphe duyulmuyordu. Okula gitmediğim zamanlarda da İstanbul'da part time farklı yerlerde çalıştım. Ayrıca aynı yerde Ankara Şehir Hastanesi, Tekirdağ Çerkezköy Devlet Hastanesi, İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Hastanesi personel kimlik kartlarını da bastırdım. Ancak bunları hiçbir yerde göstermedim. Plaketleri de Instagram'dan bir sayfa ile görüşerek yaptırdım” dediği öğrenildi. Ayşe Özkiraz, yurtta kaldığı dönemlerde Cerrahpaşa Tıp Fakültesi’nin yemekhanesine yurtta kalan öğrencilerle birlikte gittiğini anlatarak, "Kaldığımız yurda Cerrahpaşa Tıp Fakültesi daha yakındı, ben çevremdekilere Çapa Tıp Fakültesi öğrencisi olduğumu söylediğim için onların kartları üzerinden Yemek alıyordum. Parasını onlara gönderiyordum. Hatta A.Ö. isimli Cerrahpaşa Tıp Fakültesi öğrencisi kendi yemek kartını kullanmadığı için bana vermişti. Bir süre de onun kartıyla yemek yedim. Ayrıca Instagram üzerinden S.U. ve F.G. isimli Cerrahpaşa Tıp Fakültesi’nde hemşire ve personel olan şahıslarla tanıştım. Bunlara kendimi doktor olarak tanıttım. Bunlarla zamanla arkadaş olduk” diye konuştu. ‘ACİLDE DURUP VAKİT GEÇİRMEK İSTEDİĞİMİ SÖYLEDİM’

Zaman zaman İstanbul’dan Çerkezköy’e geldiğini söyleyen Özkiraz, “2021 yılının Kasım ayı içerisinde annem hastalandı. Çerkezköy Devlet Hastanesi’ne getirdik. Burada N.Ö. isimli acil hekimine kendimi doktor olarak tanıttım. Annemi muayene ettirdim. Sonra da birkaç kez daha Çerkezköy Devlet Hastanesi acil bölümüne geldim. Acilde durup vakit geçirmek istediğimi söyledim. F.Ç. isimli doktor bana izin verdi. Onun izniyle hastanede vakit geçirdim. Burada bulunduğum zaman zarfında doktor koltuğuna oturduğum olmuştur. Boynuma stetoskop da takmıştım. Bu stetoskopu medikalciden almıştım. Acilde bulunduğum zaman zarfında kesinlikle hasta muayene etmedim, ancak muayeneleri izledim. İfade ettiğim üzere sadece birkaç kez acil bölümüne geldim” ifadelerini kullandı.

KENDİMİ DOKTOR OLARAK TANITTIM’

Özkiraz, 2021 yılı eğitim dönemi bittikten sonra 2022 yılı haziran ayı içerisinde Çerkezköy'de ailesinin yanına geldiğini belirterek, "Çocuk cerrahı olmak istediğim için tek başıma hiç kimseyi referans göstermeden Çerkezköy Devlet Hastanesi’nde çocuk cerrahı olan Dr. M.K.’nın odasına gittim. Sekreteri ile görüşüp kendimi tıp fakültesinden mezun doktor olarak tanıtıp doktor M.K. ile görüşmek istediğimi söyledim. Sekreterinin ismi T.A.. Bir süre sonra doktor M.K. beni kabul etti, görüştük. Kendimi Çapa Tıp Fakültesi mezunu doktor olarak tanıttım. Ayrıca TUS sınavında 81 puan aldığımı söyleyip TUS sınav sonuç belgesi gösterdim. Bu belgeyi daha önce yaptığım gibi Instagram üzerinden görmüş olduğum B.O. ismine hazırlanmış belge üzerinde telefonda oynama yaparak oluşturmuştum. Çocuk cerrahisi bölümüne ilgi duyduğumu, yanında vakit geçirmek istediğimi söyledim. Annemin öğretmen babamın ise gıda mühendisi olduğunu, Ankara'da yaşadıklarını söyledim” dedi. ‘AMELİYATTAN SONRA DİKİŞ YAPTIM’

Doktor M.K.’nın kendisine yanına gidip gelebileceğini söylediğini ifade eden Özkiraz, "Bu şekilde Çocuk Cerrahisi bölümüne gidip gelmeye başladım. Burada muayenelere katıldım. Doktor M.K. kurmuş olduğum ilişkiye istinaden Çerkezköy Devlet Hastanesi’ndeki tüm cerrahi branşların doktorlarıyla iletişim kurdum, muhabbet ettim. Birçok kez ameliyatlara izleyici olarak katıldım. Doktor M.K.’nın hastalarını ameliyattan sonra yapılan dikiş işlemini bizzat kendim yaptım. Bunları yaptığımdan doktor M.K.’nın haberi vardı. Kendisi bana müsaade etti. Hatta benim kolumdan tutup beni ittirip ‘çocuğum diksin’ diyordu. Sadece Dr. M.K.’nın ameliyatlarına katılmadım. Diğer cerrahların da ameliyatlarına katıldım. Ancak bu diğer doktorların ameliyatlarında herhangi bir tıbbi işlem yapmadım. Sadece gözlemci oldum. Bu ameliyatlara hep doktorların rızasıyla girdim. Hastanede beni herkes sevmişti. Hemşireler, genel cerrah… sürekli görüştüm. Burada bulunduğum zaman zarfında zaman zaman önlük, forma giyip, stetoskop takıyordum. Birçok kez muayene ve ameliyata katıldım” diye konuştu. 'AİLEMİN BASKISINDAN KORKTUĞUM İÇİN YAPTIĞIMI SÖYLEDİM'

Evinde bulunan hastanede çekilen fotoğrafları da anlatan Ayşe Özkiraz, "O fotoğraftakiler Çerkezköy Devlet Hastanesi’nde farklı bölümlerde çalışan doktor, hemşire ve farklı bölümlerde çalışan personellerdir. Muayenelere gidip geldikçe etrafımdakiler ile ilişkim ilerledi, sekreter T., bana doktor M.’nin odasının anahtarını verdi. 12 Kasım 2022 tarihinde sekreter T., beni hastaneye çağırdı. Hastanede bana gerçek adımı, ne iş yaptığımı, ailemin nerede yaşadığını sordu. Ben yalan söylediğimi anladıklarını fark ettim. Sonra da doktor M.K. ile görüştüm. Onlara her şeyin yalan olduğunu, doktor olmadığımı, gerçek ismimin Ayşem değil Ayşe olduğunu, ailemin baskısından korktuğum için böyle bir şey yaptığımı söyledim” dediği öğrenildi. AMELİYATHANEDE FOTOĞRAF

Sahte Doktor rolüne bürünen Ayşe Özkiraz’ın evinde yapılan aramalarda ameliyathanede çektirdiği fotoğraflar, adına düzenlenen sahte Ankara Şehir Hastanesi personel kimlik kartı, Çerkezköy Devlet Hastanesi personel kimlik kartı ve İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi öğrenci kimlik kartı, İstanbul Üniversitesi İstanbul Tıp Fakültesi intörn doktor kimlik kartı, İstanbul Tıp Fakültesi’ni birincilikle bitirdiği belirtilen bir plaket de bulundu. CHP’Lİ ANKETÇİ’NİN AKRABASI Tekirdağ’ın Çerkezköy ilçesinde bir yıldır kendini pratisyen hekim olarak tanıtan ve eylül ayındaki Tıpta Uzmanlık Sınavı’ndan 81 puan aldığını iddia eden sahte doktor, polis tarafından gözaltına alınarak tutuklanmıştı. Sahte doktor Ayşe Özkiraz'ın Avrasya Araştırma'nın sahibi Kemal Özkiraz'ın da akrabası olduğu ortaya çıktı.

1 yıl önce

Kemal Kılıçdaroğlu'nun eski avukatı Mustafa Kemal Çiçek deşifre etti... Meral Akşener kimle beraber?

İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, partisinin genel merkezinde kadın baro başkanlarıyla bir araya geldi. Akşener buluşmanın görüntülerini sosyal medya hesabından da paylaştı. Buluşmaya, Türk Silahlı Kuvvetleri'nin PKK'ya karşı başlattığı Pençe Kılıç Hava Harekatı'na karşı 12 baro tarafından yayımlanan terör örgütüne destek niteliğindeki bildiriye imza atan Tunceli Barosu Başkanı Fatma Kalsen de davet edildi. Meral Akşener'in, açık açık terör operasyonlarını hedef alan Tunceli Barosu Başkanı Fatma Kalsen ile poz vermesi tepkilere neden oldu. "HDP İLE BİR ARAYA GELİNMESİ ÇOK YAKINDIR" İYİ Parti'nin ittifak ortağı CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun eski avukatı Mustafa Kemal Çiçek, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda "Türk Ordusu aleyhine her durumda iftira niteliğinde bildiri yayınlayan; adını "Dersim" olarak kayıtlara geçiren Tunceli Baro Başkanı ile mutlu bir vaziyette görüşerek poz verildiğine göre; HDP ile bir araya gelinmesi çok yakındır..!" ifadeleriyle tepki gösterdi. Fatma Kalsen, HDP Tunceli İl Başkanlığının ardından Tunceli Barosu Başkanı olmuştu.

1 yıl önce

ABD'den SDG paylaşımı! CENTCOM, PKK’ya yardım dağıttı

Türkiye, Suriye ve Kuzey Irak'a 'Pençe Kılıç' hava harekatı gerçekleştirdi. Hava harekatı kapsamında terör hedefleri başarılı bir şekilde vurulurken kara harekâtı beklentisi güçlendi. Hava operasyonunun yankıları sürerken ABD'den skandal bir adım daha geldi. ABD Merkez Kuvvetler Komutanlığı (CENTCOM), Omurgasını terör örgütleri PKK/PYD/YPG’nin oluşturduğu Suriye Demokratik Güçleri'ne yaptığı yardımı sosyal medya üzerinden paylaştı. Paylaşımda 'misyonumuzun bir parçası olarak Suriye'deji SDF ortaklarımıza 20 ünite kan ve plazma verildi' ifadelerine yer verildi. Aynı paylaşıomda ABD'nin desteğinin süreceğinin altı çizildi ve 'bölgede istikrarı yeniden sağlamak için ortak çabayı sürdürmeye kararlıyız' denildi. ABD'Lİ KOMUTAN YPG TÖRENİNDE ABD Özel Kuvvetler Komutanı olarak görev yapan Jeff Dennis Suriye'de eğitim verdiği PKK/YPG teröristlerinin mezuniyet törenine katılmıştı. ABD’li komutan Sözde mezuniyet töreninde bir konuşma yapmış, ''başarınız ile gurur duyuyoruz. Bu seviyeye gelebilmek için zorlu bir eğitimden geçtiniz' demişti. ABD'li komutan teröristlere başarılarının devamını dilemişti. TERÖRİSTLER İÇİN BAŞSAĞLIĞI DİLEMİŞLERDİ CENTCOM, etkisiz hale getirilen PKK/YPG'li teröristler için taziye mesajı yayınlamış ve öldürülen teröristler için 'kritik savaşçılardı' denilmişti. CENTCOM'un resmi Twitter hesabı üzerinden yapılan açıklamada şu ifadelere yer verilmişti; 'Suriye Demokratik Güçleri (SDG) Komutan Yardımcısı Salwa Yusuk (Ciyan Afrin) 2 kadın savaşçı ile birlikte 22 Temmuz 2022'de Suriye'nin Kamışlı kentinde düzenlenen bir saldırıda öldürüldü.' Salwa, 2017'den bu yana, DEAŞ'e karşı savaşan güçleri yöneten eden kritik bir SDG lideriydi. CENTCOM olarak bu 3 SDG savaşçısının ailelerine, halkına başsağlığı diliyoruz.'

1 yıl önce

Ekrem İmamoğlu’ndan Canan Kaftancıoğlu’na ‘şizofren’ cevabı

İmamoğlu, “CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu ile aranızda olduğu iddia edilen bir polemik söz konusu. Bununla ilgili bir açıklamanız olacak mı” sorusunu, “Canan Kaftancıoğlu, nezaketli bir hanımefendidir. Yani bu bahsi geçen kelimeleri bir kadın olarak söylememiştir, diye düşünüyorum. Söyleyeceğim bu kadar” yanıtını verdi. Sabah gazetesi yazarı Mahmut Övür yazısında Kaftancıoğlu’nun İmamoğlu’na yönelik “aptal, müteahhit kafalı, şizofren” gibi ifadelerle hakarette bulunduğunu iddia edilmişti.

1 yıl önce

Suriyeli sanıp dövdüler, FETÖ'cü olduklarını öğrenince kabul ettiler

YUNAN POLİSİNİN UYGULADIĞI ŞİDDET KAMERADA Gün içerisinde sosyal medyada ortaya çıkan bir görüntüde ise Yunan polisinin kaçaklara uyguladığı şiddet ilk kez bu kadar net görüldü. Kameraya yansıyan o anlarda polislerin kaçakları tekme tokat dövdüğü görüntüler yer aldı. SURİYELİ SANIP DÖVDÜKLERİ KAÇAKLAR FETÖ'CÜ ÇIKTI Sosyal medyada gündem olan videonun detayları da ortaya çıktı. Yunan polisini Suriyeli kaçaklardan sandığı kaçakların firari FETÖ'cü olduğu belirlendi. SIĞINMA TALEPLERİ KABUL EDİLDİ FETÖ'cüler, kendilerini Suriyeli mülteci sanarak darp eden Yunan güvenlik güçlerine Twitter üzerinden seslenerek "Sığınma talebini lütfen kabul edin" ifadelerini kullandı. Öte yandan Suriyeli sanılarak Yunan polisi tarafından dövülen FETÖ'cülerin iltica talebinin kabul edildiği de ortaya çıktı.

1 yıl önce

Akşener’in birlikte poz verdiği baro başkanı DHKP-C’li teröristin akrabası çıktı

https://twitter.com/bilgiedinelim/status/1597138105496391680?s=46&t=CJ8KqTr8QIJ0CxvvO9uRfQ İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, TSK'nın terör örgütü PKK’ya yönelik başlattığı Pençe Kılıç Hava Harekatı’na karşı bildiriye imza atanlar arasında yer alan Tunceli Barosu Başkanı Fatma Kalsen ile birlikte poz vermişti. Akşener ile bir araya gelen Tunceli Barosu Başkanı Fatma Kalsen'in, 2015 yılında İstanbul Vatan Caddesi’ndeki Emniyet Müdürlüğü’ne düzenlediği silahlı saldırıda öldürülen DHKP-C'li terörist Elif Sultan Kalsen'in akrabası olduğu ortaya çıktı.

1 yıl önce

ABD'li Forbes Dergisi'nden Türk donanmasına övgüler... 'TCG Anadolu benzersiz bir uçak cephaneliği'

Türk savunma sanayiindeki başarılar, ABD menşeli Forbes dergisinin gözünden kaçmadı. Paul Iddon tarafından kaleme alınan makalede, özelikle TCG Anadolu ve Bayraktar Kızılelma'ya vurgu yapıldı. Iddon, TCG Anadolu ve Bayraktar Kızılelma'dan övgüyle bahsetti. Makalede, Amiral gemi olarak nitelendirilen TCG Anadolu'nun benzersiz bir uçak cephaneliği olduğuna dikkat çekildi. Türk donanmasının eskisinden çok daha güçlü olduğunu vurgulayan Forbes, TCG Anadolu, Bayraktar TB3 ve TB2'ye övgüler yağdırdı. Makalenin yazarı Paul Iddon, Bayraktar Kızılelma'nın ilk 'Otomatik Taksi ve Koşu Testi'ni de başarıyla tamamladığına dikkat çekti. Baykar'ın başarılarına da dikkat çeken Paul Iddon, "Baykar ayrıca, Anadolu'dan deniz operasyonları için geliştirilen ve çokça ihraç edilen ünlü TB2'nin katlanır kanatlara sahip özel deniz versiyonu Bayraktar TB3 üzerinde de çalışıyor. Anadolu , nispeten kompakt boyutları sayesinde tahmini olarak 30-50 TB3 taşıyabilecek." ifadelerine yer verdi. Türkiye'nin, Amiral Gemisi'nde ara savaşçı olarak kullanmak üzere ABD'den F-35B'leri istediğini ancak Rusya'dan S-400 alınması sonucunda ABD tarafından yasaklandığını ifade eden Iddon, "Bu kısıtlamalar sonucu Türkiye başka bir yol izledi ve Anadolu'yu (amiral gemisini) bugün gördüğümüz özgün drone ve İHA'lar ile donattı." dedi.

1 yıl önce

Ali Babacan sahip çıkmıştı DEVA Parti'li Metin Gürcan'a müebbet ve 35 yıla kadar hapis istemi

DEVA Partisi kurucu üyesi Metin Gürcan, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'nın 'casusluk' suçlamasıyla yürüttüğü soruşturma kapsamında, 26 Kasım 2021’de İstanbul'daki evinde gözaltına alındı. Ankara'ya getirilen Gürcan, nöbetçi hakimlikçe tutuklandı. Metin Gürcan hakkında Ankara 26’ncı Ağır Ceza Mahkemesi'nde dava açıldı. Adli kontrol şartıyla tahliye edilen sanık Gürcan'ın, Ankara 26'ncı Ağır Ceza Mahkemesi’nde yargılanmasına devam edildi. Kapalı görülen duruşmaya, tutuksuz sanık Gürcan ve avukatları katıldı. Duruşmada mütalaasını açıklayan savcı, Metin Gürcan'ın yabancı diplomatlara aktardığı bilgilerin, açık kaynaklardan elde edilmeyecek içeriklere sahip olduğunu ve ‘gizli kalması gereken bilgiler’ arasında bulunduğunu belirtti. Gürcan'ın 2016'da görüşmeye başladığı yabancı diplomatlara aktardıkları arasında ‘Türkiye'nin bazı ülkelerde konuşlu askeri birlikleri’, ‘Afrin operasyonu öncesi yaşanılanlar’, ‘Türkiye'nin Libya ve Suriye'deki etkinliği’, ‘insansız hava araçlarını ihraç etmek istediği ülkeler’, 'S-400'lerin konumlandırılması', ‘iç siyasi gelişmeler’, ‘ekonomik yatırımlar’ ile ‘PKK elebaşlarının konumlarının belirlenmesine yönelik saha çalışmaları’ gibi milli güvenliği ilgilendiren stratejik bilgiler yer aldığına dikkat çekildi. Savcı, bu kapsamda sanık Gürcan'ın ‘devletin güvenliğine ilişkin gizli kalması gereken bilgileri casusluk maksadıyla zincirleme biçimde açıklama’ suçundan müebbet, ‘devletin gizli kalması gereken bilgilerini siyasal veya askeri casusluk amacıyla zincirleme biçimde temin etme’ suçundan ise 35 yıla kadar hapisle cezalandırılmasını talep etti. Mahkeme heyeti, sanık avukatlarının mütalaaya karşı savunma hazırlamak için süre talebini kabul ederek, duruşmayı erteledi. Ali Babacan sahip çıkmıştı Gürcan’a Ali Babacan sahip çıkmıştı: “Metin Gürcan beyin de sonuna kadar hukuki desteğimizle beraber yanında olacağız”

1 2 ... 206 207 208 209 210 211 212 ... 335 336