30 Nisan Salı 2024
2 yıl önce

Millet İttifakı’nın adayı Selahattin Demirtaş mı? Cezaevinden ilginç çıkış…

Millet İttifakı’nın merakla beklenen Cumhurbaşkanı adayı netleşiyor. Edirne F Tipi Cezaevi’nde beş yılı aşkın süredir tutuklu bulunan eski HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, sosyal medya hesabından dikkat çeken bir çıkışa imza attı. “MUHALEFETİN ORTAK ADAYI OLSAM” Açıklamasında “Ben muhalefetin ortak adayı olsam cezaevinden bile seçim kazanırım” diyen Demirtaş, “Dışarıda ise birileri halen bu üçkağıtçı, dolandırıcı iktidarın halkı kandırıp seçim kazanabileceğine inanıyor. “MERAK ETMEYİN BİZ VARIZ” Halka güvenin, yüzünüzü yoksullara dönün. Yan yana durmaktan korkmayın ve miting meydanlarını doldurun. Merak etmeyin, biz varız. Birlikte kazanacağız, mutlaka kazanacağız” ifadelerini kullandı.

2 yıl önce

Cumhuriyet yazarı Mine Kırıkkanat'tan Kılıçdaroğlu'na rest: Aday olursa oyumuz Erdoğan'a

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a düşmanlığıyla bilinen Oda TV yazarı Ayşe Deniz Yurdakul, sosyal medya hesabından şaşırtan bir paylaşım yaptı. Yurdakul, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun aday olması durumunda seçimlerde oyunu Erdoğan'a vereceğini söyledi. "Oyumuzu Erdoğan'a vereceğiz" Yurdakul Twitter hesabından yaptığı açıklamada "O kadar sinir ve o kadar üzgünüm ki, Kemal Kılıçdaroğlu aday olursa eğer gidip oyumu Erdoğan'a vereceğime yemin ediyorum." dedi. Cumhuriyet yazarı Mine Kırıkkanat da Yurdakul'un bu tweetini beğenerek destek verdi. "Kılıçdaroğlu kırmızı çizgi bırakmadı bu kadar da geniş mezhebi" Cumhuriyet gazetesi yazarı Mine Kırıkkanat, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'na "Partide kırmızı çizgi bırakmadı" eleştirisinde bulunmuştu. Kılıçdaroğlu yüzünden artık CHP'ye oy vermediğini söyleyen Kırıkkanat, "Abuk sabuk insanları doldurdular, Atatürkçüleri dışladılar. Ahmet Altan'a ve Nazlı Ilıcak'a 'geçmiş olsun' dedi. Yani bu kadar da geniş mezhebi. Bu geniş mezhebe HDP'yi de dahil etmek istiyorlar şimdi" ifadelerini kullanmıştı.

2 yıl önce

Muharrem İnce: Erken seçim diyorlar ortada aday yok

Muharrem İnce, Yalova'daki konuşmasında erken seçim tartışmalarına değindi. Türkiye’de erken seçim için herhangi bir ortam olmadığını söyleyen Muharrem İnce, “Seçime gitmenin iki tane yolu var anayasamızda. Birincisi 360 milletvekili. Şu anda 360 milletvekili yok, bunu isteyecek. İki, cumhurbaşkanı meclisi fesheder, ülkeyi seçime götürür. Yapar mı, yapmaz." diye konuştu. "ERKEN SEÇİM DİYORLAR, ORTADA ADAY YOK" Erken seçim isteten muhalefet partilerinin ortada adayları olmamasını da eleştiren İnce, “Muhalefette de şöyle bir sıkıntı görüyorum, ‘erken seçim’ diyorlar, ortada aday yok. Memleket Partisi’nin böyle bir sorunu yok. Üyelerin önüne sandığı koyacağız, sandıktan kim çıkarsa cumhurbaşkanı adayımız o olacak.” ifadelerine yer verdi. "PARTİ KANUNLARI DEĞİŞMEDEN DEMOKRASİ GELMEZ" Türkiye’de herkesin demokrasiyi dillendirdiğini fakat bunda samimi olunmadığını ileri süren İnce, şöyle konuştu: “Türkiye’ye demokrasi isteyebilmen için önce partinde demokrasi olması lazım. Milletvekilleri özgür olmadan parlamento özgür olmaz. Güçlendirilmiş parlamenter sistem isteyenler önce siyasi partiler kanununun değişmesini istemelidir. Önce özgür milletvekili olacak ki demokrasiye adım atalım. Buradan başlamamız lazım. Allah’a şükür bizim partimizde böyle bir problem yok. Bizde partinin genel başkanını üyeler seçiyor. Cumhurbaşkanı adayını da üyeler seçiyor. Bana, ‘Genel başkan olarak aday olacak mısın?’ diye soruyorlar, ‘Aday olmayı düşünüyorum, olacağım ama üyeler karar verecek. Belki bir başka arkadaşımız da aday olacak. Bugün için Muharrem İnce şanslı olabilir, yarın başka bir şey. Onun için siyasi partiler kanunu değişmeden Türkiye’ye demokrasi gelmez.”

2 yıl önce

'Konu kapandı...' dedi, CHP'nin Cumhurbaşkanı adayını açıkladı

CHP PM üyesi Eren Erdem, TELE1'de katıldığı bir televizyon programında dikkat çeken açıklamalarda bulundu.  Erdem, CHP'nin 2023 seçimlerindeki Cumhurbaşkanı adayını açıkladı.  Adayın Kemal Kılıçdaroğlu olduğunu dile getiren Erdem, konun parti meclisinde de kesin olarak kapandığını söyledi.

2 yıl önce

Selçuk Özdağ YSK’yı tehdit etti: Erdoğan’ın adaylığını kabul ederlerse dünyayı YSK üyelerinin başlarına yıkarız

Gelecek Partisi'nin kurucusu ve Genel Başkan Yardımcısı Selçuk Özdağ, "Yüksek Seçim Kurulu (YSK) zamanında seçim için Erdoğan'ın başvurusunu kabul eder mi?" sorusuna verdiği yanıtta, tehditlerle dolu ifadeler kullandı. "BAŞVURUYU KABUL EDEMEZLER" Yeniçağ'dan Orhan Uğuroğlu’na konuşan Özdağ, bu soruya "Hayır asla edemez. YSK'nın 11 üyesi de yüksek hâkimdir. Anayasanın 101. Maddesi çok açık ve nettir. 'Bir kişi en fazla iki kez cumhurbaşkanı seçilebilir' hükmünü AKP iktidarı 2007 yılı referandumu ile anayasaya koydu. 2010 ve 2017 anayasa değişikliklerinde bu hüküm aynen kaldı. Erdoğan ise 2014 ve 2017'de iki kez seçilerek bu görevi tamamladı. Bu anayasal hüküm karşısında tek bir hâkim bile Erdoğan'ın başvurusuna olumlu yanıt veremez" cevabını verdi. "AFİŞE EDERİZ SOKAĞA ÇIKAMAZLAR" Özdağ, YSK’nın başvuruyu kabul etmesi ihtimalini değerlendirdiği esnada ise tehdit dolu şu sözleri kullandı: Gelecek Partisi olarak bu anayasa hükmünü çiğneyen YSK'nın 11 üyesini kamuoyuna afişe ederiz. 81 ile üzerlerinde resimleri ve isimleri bulunan YSK üyelerinin afişlerini üzerlerine, 'İşte Anayasayı çiğneyenler' diye kocaman yazı koyar onları afişe ederiz. Gazetelere ve televizyonlara ilanlar veririz. Sokağa çıkamazlar, milletin yüzüne bakamazlar. Dünyayı başlarına yıkar, Anayasayı çiğnetmeyiz.

2 yıl önce

Elebaşlarının mektupları ortaya koydu: HDP'de tüm adayları Kandil belirliyor!

HDP’de belediye meclis üyeliğinden milletvekilliğine kadar tüm adayları Kandil belirliyor. İller ve sıraların yer aldığı aday listeleri Kandil’de yapılıyor. KCK Yürütme Konseyi partiden ve örgütten gelen isimleri tek tek incelerken, bazı adaylar mülakata bile çağırılıyor. Elebaşlarının mektupları ile İmralı tutanakları da bunu doğruluyor. HDP Diyarbakır Milletvekili Semra Güzel'in PKK'lı teröristle sevgili olduğunu ve PKK'nın "Değer Ailesi" kontenjanından milletvekili yapıldığını gündeme gelmişti. Skandal gelişmenin ardından Semra Güzel'in dokunulmazlığının kaldırılmasına ilişkin Cumhurbaşkanlığı fezlekesi Meclis'e ulaştı. Fezleke 20 Ocak'ta karma komisyonda ele alınacak. HDP Milletvekili Semra Güzel’in PKK’lı teröristle örgüt kamplarında çektirdiği sarmaş dolaş fotoğraflar, HDP-PKK ilişkisini bir kez daha gündeme getirdi. Teslim olan itirafçılar ve güvenlik kaynakları, HDP’de belediye meclis üyeliğinden milletvekilliğine kadar tüm adayların, Kandil’deki örgüt yönetimi ve Kandil’in görevlendirdiği teröristler tarafından mülakatla belirlendiğini ifade ediyor. TEK TEK KCK SEÇİYOR Güvenlik kaynakları ve teröristlerin ifadelerine göre; milletvekili adaylarında ana belirleyici Kuzey Irak’ın Kandil bölgesinde bulunan örgüt elebaşlarının oluşturduğu KCK Yürütme Konseyi. Seçimler öncesinde sözde komisyon kuran Konsey, partiden ve örgütten gelen isimleri tek tek inceliyor. Bazı adaylar mülakata bile çağırılıyor. Bu süreç sonunda çıkan listede son kararı yine KCK elebaşları veriyor. TORPİLLİLER LİSTEYE Belirlenen isimlerin aday olacakları iller ve sıraları da yine Kandil’de belirleniyor. KCK’da görev alan bazı isimler ise bu sürece dahil edilmeden doğrudan listeye giriyor. 2018 genel seçimlerinde KCK içinde faaliyet yürüten ve şu an TBMM’de bulunan HDP’li 3 milletvekilinin bu kontenjandan listeye konulduğu aktarılıyor. Listeler oluşturulurken dağ kadrosu ile irtibatı olanlar da önceleniyor. Şu an TBMM çatısı altında bulunan 18 milletvekilinin dağ kadrosu ile bağlantılı olması, bu iddiayı doğruluyor. YERELDE DE SÖZ KANDİL’İN Yerel yönetimlerde de yine Kandil belirleyici. Teslim olan teröristlerin ifadelerine göre; örgüt seçim dönemleri öncesinde Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgelerine “kadro” diye tabir edilen teröristler gönderiyor. Aday belirleme konusunda tam yetkili olan bu teröristler, belediye meclis üyesi adaylarından belediye başkan adaylarına kadar herkesi mülakata alıyor. Bu teröristlerin belirlediği isimler daha sonra yine örgüt elebaşlarına sunuluyor. HER BAŞKANA BİR “KADRO” “Kadro” diye tabir edilen bu teröristler seçim sonrasında da kazanılan belediyelerde söz sahibi oluyor. Kandil’den gelen talimatlar doğrultusunda HDP’li belediye başkanlarına, il ve ilçe belediye meclis üyelerine doğrudan emir ve talimatlar verebiliyor. Kadrolar, belediyeye alınacak personelden yapılacak atamalara kadar HDP’li başkanlardan daha üst bir pozisyonda faaliyet gösteriyor. ELEBAŞLARININ MEKTUPLARI ORTAYA KOYDU Kandil’in HDP üzerindeki konumunu operasyonlarda ele geçirilen sözde üst düzey teröristlere ait mektuplar da ortaya koyuyor. HDP’li Gülten Kışanak hakkında hazırlanan iddianamede, PKK’nın elebaşlarından Sabri Ok’un PKK’lı teröristlere gönderdiği mektuba yer veriliyor. Ok mektupta, HDP’yi yetersizlik ve hazırsızlıkla suçlayıp şunları söylüyor: “Son derece rehavet içinde disiplinsiz, tedbir adına kafasını kuma gömen bir tarz. Böyle olur mu hiç?! Duyarsızlık çok rahatsız edici boyutta... Yapamıyor veya yapmayacaksanız görevinizi bırakırsınız başkası yapar. Bu kadar ciddiyiz. Hemen en kısa sürede bize durumunuzu, gelişmeleri rapor edin. Parti MYK’sı neden toplanmıyor? Grup başkan vekilleri değişikliği gündemde ise görüşünüz veya kararınız nedir? Çatı partisi ile hangi komite, kimler ilgili, rapor edeceksiniz. Derhal raporunuzu gönderin ya da bizzat birisine verin, bize yetiştirsin.” TUTANAKLAR DOĞRULUYOR PKK’nın Kandil’deki sözde üst yönetiminin milletvekili adaylarını nasıl belirlediği İmralı tutanaklarında da yer alıyor. PKK elebaşı Abdullah Öcalan, İdris Baluken ve Sırrı Süreyya Önder arasında geçen diyaloglarda, “adayları seçim komisyonunun belirlediğinin” söylenmesi üzerine Öcalan şunu soruyor: “Kimdir bu seçim komisyonundakiler? Bunlar Kandil tarafından mı belirlendi, yoksa siz mi belirlediniz?” Önder “Kandil belirledi” yanıtını veriyor. Öcalan’ın “Tamamıyla mı onlar belirledi? Parti Meclisi’nde belirlenmedi mi bu komisyon” sorusuna Pervin Buldan, “Hayır, parti meclisinde ya da MYK’da belirlenmedi” cevabını vererek, HDP’li milletvekili adaylarını Kandil’in seçtiğini ifade ediyor.

2 yıl önce

AK Parti İl Başkanı Kabaktepe'den 'engelleniyoruz' algısı yapan Ekrem İmamoğlu'na rakamlarla cevap: İstanbul sizin adaylık yarışınıza heba olamaz

İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, geride kalan gün yaptığı açıklamayla, kentte hayata geçirilecek projelerin Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından onaylanmadığını öne sürdü. İmamoğlu açıklamasında, "İncirli - Sefaköy - Beylikdüzü metrosunun yapımını kimse engelleyemeyecek. Projeler hazır, yatırımcılar hazır, finansmanı hazır. Ama bir imza eksik. Neden?" ifadelerini kullandı. İmamoğlu'nun iddialarına AK Parti İstanbul İl Başkanı Osman Nuri Kabaktepe, Twitter hesabından yaptığı paylaşımlarla tepki gösterdi. "İSTANBUL SİZİN YARIŞINIZA HEBA OLAMAZ" "Son dönemlerdeki 'engelleniyoruz' yalanının altında yatan asıl niyeti gayet iyi biliyoruz." diye konuşan Kabaktepe, "Kendi içlerinde verdikleri adaylık mücadelesi için spekülasyonlarla gündeme gelmeye çalıştıklarını görüyoruz fakat anlayışla karşılamıyoruz. İstanbul, sizin yarışınıza heba olamaz!" ifadelerini kullandı. "İMAMOĞLU'NUN EN İYİ BİLDİĞİ İŞ: ENGELLENİYORUZ BAHANESİ" İmamoğlu'nun spekülasyonlarla gündemde kalmaya çalıştığını vurgulayan Kabaktepe, "CHP'li İBB Başkanı; ne seçim vaatleri gerçekleştirmiş ne de 2,5 yılda bir tane eser ve hizmet üretmiştir. Şimdi en iyi bildiği işe sarılmış; 'Engelleniyoruz bahanesi.'" dedi. "ENGEL BUNUN NERESİNDE?" Kabaktepe paylaşımlarının devamında şu ifadelere yer verdi: İBB'nin çalışmasına asıl engel olan neymiş, birlikte bakalım CHP'li İBB, 2021 yılında hükümetten 20 milyar TL ödenek beklerken, yaklaşık 24 milyar TL gönderildi. CHP'li yönetim iş başına geldiği günden beri hükümet 1 kuruş eksik göndermediği gibi her dönemde daha fazla ödenek göndermiştir. Engel bunun neresinde? 2016-2017-2018 yıllarında İBB Meclisi'ne gelen 6.504 dosyanın Bin 871'ine CHP'liler 'Hayır' demiş. Biz ise 2019-2020-2021 yıllarında meclise gelen 4 Bin 64 dosyanın sadece 90'ını reddettik. 2014-2019 yıllarında meclise toplam 22 borçlanma teklifi gönderdik. 2019-2021 yıllarında CHP'li yönetim 48 borçlanma teklifi gönderdi. 'İstanbul'u öz kaynaklarıyla yöneteceğiz' diyenler 'İstanbul nimet nimet' diyerek öz kaynakları tükettiler, belediyeyi borç batağına sapladılar. CHP'liler bizim dönemimizde metro, tramvay, kentsel dönüşüm, atıksu arıtma tesisleri vs. pek çok projeye ret oyu verirken, biz, en azından projeler sürsün diye borçlanma taleplerine evet dedik. CHP 2014-2019 yıllarında meclise gelen 22 borçlanma talebinin 20'sine hayır dedi. AK Parti olarak, 2019-2021 yıllarında meclise gelen 48 borçlanma talebinin 47'sine evet dedik. CHP iş başına geldi diye İBB'nin ne parası kesilmiş ne de projeleri engellenmiştir. Asıl engel; 2022 yılı bütçesinde, kentsel dönüşüm için 492 milyon TL ayrılırken reklam için 849 milyon TL ayıran, hizmetten ziyade reklam ve algıyı önceleyen CHP zihniyetinin kendisidir. Yılda 20 bin yeni konut, TEM'e megabüs, 630 kilometre yeni metro hattı, 100 bin araçlık yeni otopark, yüzlerce yeni sağlık merkezi, teknokentler, bilişim vadileri vadeden CHP'li İBB'nin artık hizmete odaklanmasını bekliyoruz. Kendi hayal dünyalarınızdaki koltuk savaşına İstanbul'u kurban edemezsiniz. İstanbul'u turist anlayışıyla yönetemezsiniz. 25 yılda büyük emeklerle kurulan ve işleyen sistemi bozmanıza izin vermeyeceğiz. Milletimiz, suyu taşıyanı da testiyi kıranı da ayırt edecek ferasettedir.

2 yıl önce

Berlusconi, İtalya Cumhurbaşkanlığı adaylığından çekildi

Ülkede 13'üncü cumhurbaşkanını belirlemek üzere 24 Ocak Pazartesi günü başlayacak seçim süreci öncesinde siyasi parti ve ittifaklarda hareketlilik sürüyor. Forza Italia ve aşırı sağcı Lig ile İtalya'nın Kardeşleri (FdI) partilerinden oluşan merkez sağ ittifakın liderleri, Berlusconi'nin adaylığı ve cumhurbaşkanlığı seçimlerindeki stratejilerini görüşmek üzere bir toplantı yaptı. İtalyan ANSA ajansının haberine göre, Berlusconi, Lig lideri Matteo Salvini ve FdI lideri Giorgia Meloni'nin hazır bulunduğu toplantıya katılmadı ancak gönderdiği mesajla cumhurbaşkanlığı adaylığından çekildiğini ittifak ortaklarına ve kamuoyuna duyurdu. Adaylığı ile ilk günden bugüne tartışma konusu olan 85 yaşındaki Berlusconi mesajında, "ulusal sorumluluk duygusuyla hareket ettiğini, ülkesine farklı şekillerde hizmet etmeye devam edeceğini" belirterek, adaylığını sonlandırdığını kaydetti. Berlusconi, adaylığı boyunca kendisini destekleyenlere teşekkür ederek, "Merkez sağ ittifak olarak ortak bir teklif yapacağız." ifadesini kullandı. Berlusconi, adı sıkça cumhurbaşkanlığı için geçen Başbakan Mario Draghi'nin de görev süresi bitene kadar bu makamda kalması gerektiğini belirtti. Berlusconi'nin adaylıktan çekilmesine tepkiler Merkez sağ ittifak içinde de adaylığı tartışma konusu olan Berlusconi'nin bu kararını, ittifak ortaklarından Lig Partisi Salvini, "İtalya ve merkez sağ için önemli bir gün. Berlusconi'nin cömert tercihinden sonra şimdi solun herkese 'hayır' demeye devam edip etmediğini göreceğiz." ifadeleriyle değerlendirdi. Lig partisi kaynakları da Berlusconi'nin sorumluluk duygusuyla hareket ettiğini belirtti. Berlusconi'nin adaylığına başından beri karşı çıkan parlamentoda en çok sandalyesi bulunan parti olan 5 Yıldız Hareketi'nin (M5S) lideri Giuseppe Conte, Twitter hesabından yaptığı paylaşımda, "Bunu açıkça belirtmiştik, Silvio Berlusconi'nin adaylığı kabul edilemezdi. Kendisinin geri çekilmesiyle ileri doğru bir adım atıyoruz ve ülkeye yüksek profilli, yetkili, geniş çapta benimsenen bir aday sunmak üzere siyasi güçlerle görüşme serisine başlıyoruz." ifadelerini kullandı. Berlusconi'nin adaylığına karşı olan merkez solun çatı partisi Demokratik Parti (PD) lideri Enrico Letta da merkez sağın çoğunluğa sahip olmadığını, şimdi herkesçe benimsenen bir isim bulmak için anlaşmaları gerektiğini kaydetti. Cumhurbaşkanı seçiminde Draghi açmazı Cumhurbaşkanlığı için resmen aday olmasa da bu makam için adı sıkça geçen Başbakan Mario Draghi'nin durumu, farklı yelpazedeki 6 partinin bir araya gelmesiyle oluşan koalisyon hükümetinin geleceği açısından da büyük önem taşıyor. Draghi'nin cumhurbaşkanı seçilmesi halinde, hükümetin sona erecek olması koalisyon partilerinde ikileme yol açıyor. Siyasi kulislerde, koalisyon partilerinin, Draghi'nin başbakan olarak kalması ve cumhurbaşkanlığı için kapsayıcı başka bir isim bulunması ya da Draghi'nin cumhurbaşkanı seçilip, yine Draghi gibi teknokrat bir isim altında yeni hükümetle koalisyonun erken seçime gitmeden devam etmesi formüllerinin tartışıldığı belirtiliyor. İtalya'da cumhurbaşkanı seçim süreci, parlamenterler ve bölge yöneticilerinden oluşan 1009 üyeli "Büyük Seçici Meclis"in 24 Ocak Pazartesi yapacağı ilk tur oylamayla başlayacak.

1 2 3 4 5 6 7 8 ... 80 81