Son Dakika:
İstanbul Çağlayan Adliyesi'nde Gezi davasında tutuklananlar için avukatlar tarafından başlatılan Adalet Nöbeti'ne katılan CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu, isim vermeden İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun Karadeniz gezisine davet edilen bazı gazetecilere gönderme yaparak "Kendine gazeteci diyen birileri Gezi'de olan öfkeyi yalanları üzerinden meşrulaştırıp iktidarın söylemine alet oluyorlardı. Haklı mücadelemizden vazgeçmeyeceğiz. O gün Gezi'yi o şekilde hatırlatanları da unutmayacağız" dedi.
Özlem Gürses, “Ekrem bey dedi ki; ‘Ben Türkiye’nin neresine gidersem gideyim. Benim bir rütbem var, unvanım var. Bu da İBB başkanı unvanı. Gezinin bütün finansmanı da büyükşehir belediyesi bütçesinden karşılanıyor." dedi.
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun Karadeniz gezisine yönelik tepkilerin ardından tartışmaların odağındaki isim olan İBB Sözcüsü Murat Ongun görevinden alındı. İmamoğlu "İBB Sözcülüğü" biriminin de kaldırıldığını açıkladı. İmamoğlu, "Sözcülük makamını kaldırdım. Şu anda böyle bir makam yok. Murat Bey de diğer işlerine devam ediyor" derken, Murat Ongun da Twitter'daki kişisel bilgiler kısmında 'İBB Sözcüsü' ifadesini sildi. ZİNCİRLEME KAZALAR Akşam Gazetesi'nin haberine göre, İmamoğlu'nun adaylık yarışında öne geçmek için yaptığı Karadeniz turu yaşanan zincirleme iletişim kazaları ile fiyaskoya döndü. Gezideki bazı gazetecilere tepki gösterilmesinin ardından Ongun "200-300 kişiler ciddiye almıyoruz" açıklaması yaptı. İmamoğlu'nun "Vız gelir tırıs gider" sözleri krizi tırmandırdı. SKANDALLARIN SÖZCÜSÜ OLDU Son olarak Karadeniz turuyla ilgili tartışmaların odağında olan Murat Ongun görevi boyunca birçok skandala imza attı. FAZİLET DURAĞI YALANI: Koronavirüs salgını sürerken, 29 Mart 2020 sabahı, Kağıthane'deki duraktan kasıtlı olarak otobüse bir anda 47 yolcu bindiğini iddia etmiş, olay kamuoyuna 'Fazilet Durağı' tartışması şeklinde yansımıştı. KAR ESARETİNDE TATİL: İstanbul'da kar esareti yaşanırken Murat Ongun, İsviçre'de çıktığı tatille gündem olmuştu. Ongun, kar esareti sırasında şikayetlerini dile getiren vatandaşları sıcak evlerinde oturup trollük yapmakla suçlamıştı. 25 MİLYONLUK EV: Ongun, Beylikdüzü'nde 3 milyon TL değerindeki bir adet konutu, eşi tarafından alınan 300 bin lira değerinde otomobili olduğunu beyan etti. İnceleme sonucunda Ongun ve eşinin Ulus Lotus Evleri Sitesi'nde 25 milyonluk daire sahibi olduğu ortaya çıktı. FAZLADAN HUZUR HAKKI: İncelemelerde Murat Ongun'a, yönetim kurulu başkanı olduğu İBB'ye bağlı İstanbul Dijital Medya Ticaret Anonim Şirketi'nce fazladan huzur hakkı ödendiği de ortaya çıktı. Ongun'a fazladan 146 bin 461 lira huzur hakkı ödendi.
Karadeniz'de keşfi yapılan 540 milyar metreküplük doğalgazın çıkartılma çalışmaları devam ediyor. Sakarya Gaz Sahası’ndaki gazın deniz altına döşenerek borularla karaya çıkartılması için hazırlıklar başladı. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez, 5. Türkiye Enerji ve Doğal Kaynaklar Zirvesi'nde konuştu. "Petrol ve doğalgaz arama çalışmaları devam ediyor" Dönmez burada, petrol ve doğalgaz arama çalışmalarının devam ettiğini ve 4'üncü sondaj gemisinin 2 ay sonra ilk sondajı için demir alacağını söyledi. "Karadeniz'de keşfedilen gaz 2023'te kullanılacak" Bakan Dönmez, Karadeniz'de keşfedilen gazın 2023'te kullanılacağını söyledi ve gaz akış testlerinin başarıyla tamamlandığını duyurdu. "Borular 2 bin 200 metre su derinliğinden geçecek" Bakan Fatih Dönmez, "(Karadeniz'de) Temmuzda boruların deniz altına döşenmesi için ilk kaynağı yapacağız. Borular 2 bin 200 metre su derinliğinden geçecek." ifadelerini kullandı. 170 kilometrelik boru hattı Karadeniz’de bulunan doğalgaz rezervinin karaya çıkartılması için 170 kilometrelik mesafeye boru hattı döşeneceği daha önce duyurulmuştu. “Önümüzdeki yıl vatandaşlarımız Karadeniz gazıyla buluşacak” Karadeniz’de keşfedilen 540 milyar metreküplük Karadeniz gazının 2023 yılında milletimizle buluşması için masa başında ve sahada hummalı bir çalışma yürüttüklerini belirten Bakanı Fatih Dönmez, “Ben de bizzat her ay sahaya giderek projemizi yerinde ekibimizle inceliyorum. Yarın da Cumhurbaşkanı Yardımcımız Fuat Oktay ile Filyos’ta olacağız. Sahadaki son gelişmeleri Sayın Cumhurbaşkanı Yardımcımız ile birlikte yerinde inceleyeceğiz. Şu ana kadar her şey belirlediğimiz takvim çerçevesinde ilerliyor. İnşallah önümüzdeki yıl vatandaşlarımız Karadeniz gazıyla buluşacak. Karadeniz gazını mutfağında kullanacak. Geçtiğimiz aylarda tedarikine başladığımız su altı borularının temininde son aşamadayız. İnşallah gelecek ay gibi en geç bütün borular Filyos’a inmiş olacak. Gerekli kontrolleri yaptıktan sonra Temmuz’da da boruların deniz altına döşenmesi için ilk kaynağı vurmuş olacağız inşallah. Borular 2 bin 200 metre su derinliğinden geçecek ve toplamda da 170 kilometre uzunluğunda olacak. Türkali-1 ve Türkali-2 kuyularındaki akış testlerini tamamladık. Türkali-1’de günlük 1,7 milyon metreküp, Türkali-2’de günlük 2,6 milyon metreküplük gaz akışını yakaladık. Testlerimiz sonucu kuyu başına günlük ortalama 3 milyon metreküpe kadar çıkabileceğimizi gördük.” şeklinde konuştu. “Dördüncü sondaj gemimiz şu an Mersin Taşucu’na demirlemiş durumda” Bütün planlamalarımızı ile yerli gazımızı 2023’ün ilk çeyreğine yetiştirecek şekilde yaptıklarını belirten Bakan Dönmez, “3 gemimizle sürdürdüğümüz sondaj çalışmalarımıza geçtiğimiz hafta yeni bir gemi daha eklendi. Dördüncü sondaj gemimiz şu an Mersin Taşucu’na demirlemiş durumda. Burada 2 aylık bir bakım süreci olacak. Ve ardından ilk sondajı için demir alacak. Petrol ve doğalgazda hem artan talep hem de yükselen fiyatlar, maliyetler üzerinde yukarı yönlü bir baskı oluşturuyor. Pandemi sonrası yaşanan hızlı toparlanmaya ilaveten küresel çapta yaşanan kuraklık ve Rusya-Ukrayna savaşı da doğalgaza olan talebin sıçramasına neden oldu. Bugün uluslararası piyasalarda referans fiyat olarak gösterilen TFF Dutch’da doğalgaz fiyatı bu yılın ilk 5 ayında ortalama 1.222 dolar seviyelerinde gerçekleşti. 2021 ortalaması ise 483 dolardı. Yani geçen seneye göre şu an iki kattan daha fazla bir artış söz konusu. Uzmanlar, fiyatların önümüzdeki yıl da yükseleceği yönünde projeksiyonlar yapmaya başladı.” ifadelerini kullandı.
İşte Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamalarından satır başları: Bugün ülkemizin şu ana kadar en büyük doğalgaz keşfi olan Karadeniz gazında kritik bir safhaya ulaşmanın heyecanını yaşıyoruz. 2 yıl önce müjdemiz, açıkladığımızda yerli gazımızın 2023'te milletimizin hizmetine sunacağımızı ifade etmiştik. Gemilerimiz Fatih'in açtığı sondaj kuyularının alt ve üst sondaj çalışmalarını gerçekleştirdiler. Geçen yıl temelini attığımız doğalgaz işleme tesisimizin inşası süratle devam ediyor. Geçtiğimiz hafta sığ deniz kısmını boru serimi ve montajını yapacak gemi Türkiye'ye ulaştı. Bugün ilk boruları denize indiriyor ardından da ilk kaynağımızı yapıyoruz. Derin deniz tarafında da inşallah ilk kaynağı önümüzdeki ay vuracağız. Derin denizde inşa edeceğimiz boru hattıyla eş zamanla doğalgazı milli iletişim şebekesine başlayacak olan karadaki boru hattının yapımına da başlıyoruz. GÜNLÜK GAZ KAPASİTESİNDE HEDEF 40 MİLYON METREKÜP Buradaki çalışmalarımızı Kasım ayının ilk haftalarında tamamlıyoruz. 2023'te günlük 10 milyon metreküp gaz sisteme girecek. Sakarya Gaz Sahası pik üretime 2026'da ulaşacak. Sahada açılacak 40 kuyuyla birlikte günlük gaz kapasitemizi 40 milyon metreküpe çıkarmayı hedefliyoruz. Türkiye'nin son 20 yılda elde ettiği her kazanımın gerisinde, tıpkı buradaki gibi çok büyük emek ve sabır vardır. Bütün alanlarda hedeflerimizi gerçekleştirebilmek için çok çalıştık. Dünyanın satın almak için sıraya girdiği İHA'larımızı, akıl sahibi herkesin gıptayla baktığı otoyolları, tünelleri, barajları velhasıl bütün projeleri milletimizin hizmetine geçirdik. Kimi zaman vesayet odaklarıyla, kimi zaman terör örgütleriyle, kimi zaman istemezükçü muhalefet ile mücadele ettik. Yurt dışındaki odaklardan önce içimizdeki muhalefet partileri gösterdi. Ne dediler: Yapamazsınız. Bize 'Ülkenin kaynaklarını heba ediyorsunuz' dediler. Sismik arama ve sondaj faaliyetlerimize Rumların tezleriyle karşı çıktılar. Değerli kardeşlerim şu anda bizim kendimize ait 4 tane sondaj gemimiz var. İki tane de sismik araştırma gemimiz var. Bunlar öyle kolay kiralanan gemiler değil. Artık bu gemiler bize ait. Ülkenin ve milletin menfaatin söz konusu olduğu milli bir mesele, Türkiye'nin hak ve hukuku koruyacak bir duruş sergileyemediler. "Her seçim öncesinde gaz keşfediyor" diyen aklı evveller oldu. Daha bunun gibi ahlak ve vicdan dışı ithamla karşılaştık. Biz bunların hiçbirine kulak asmadık. Atalarımızın sen doğru ol, kem belasını bulur" sözünden güç olarak çalışmalarımızı sürdürdük. CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN DÖRDÜNCÜ SONDAJ GEMİSİNİN ADINI AÇIKLADI Bugün o gün dirayetle duruşun ve sabrımızın meyvelerini topluyoruz. Rusya-Ukrayna arasındaki çatışmalar nedeniyle tüm dünyada petrol fiyatları fahiş fiyatlara ulaştı. Dünyanın en büyük petrol üreticilerinden olan ABD'de fiyatlar kimi eyaletlerde 3 katı oranına yükseldi. Gelişmiş ülkelerde enflasyon oranı son 40 yılın en yüksek seviyesine çıkmıştır. Biz de ülke olarak fiyatların küresel ölçekte bu denli arttığı dönemde vatandaşlarımızı korumak için destek mekanizmalarını devreye aldık. Konutlarda %70 oranında sübvansiyon sağladık. Ayrıca küresel riskleri minimalize etmek için yoğun çaba sağlıyoruz. Daha önce kiralama ve benzer yöntemlerle yürüttüğümüz arama ve sondaj çalışmalarımızı kendi imkanlarımızla sürdürmeye karar verdik. Sondaj gemilerimizi son dönemde attığımız bir adımla 4'e çıkardık. Böylece kendi sondaj filosuna sahip sayılı ülkelerden biri haline geldik. Az önce arkadaşlarımızla şöyle bir değerlendirme yaptık. 4. sondaj gemimizin adını ne verelim? Ve yaptığımız değerlendirme neticesinde bu bölgede Sultan Abdülhamid yapmış olduğu çalışmalarla bir döneme aslında ismini vermiş. Dedik ki bu geminin adını Abdülhamid Han olarak belirlediğimizi açıklayalım. Bu gemimizin göreve başlamasıyla, çalışmaları daha hızlı, verimli gerçekleştireceğiz. "BİZ ENERJİYİ BÖLGESEL İŞBİRLİĞİNİN ANAHTARI OLARAK GÖRÜYORUZ" Biz ne kimsenin hakkına el uzatırız, ne de haramilere hakkımızı yediririz. Bizim olanın zorbalıkla, tehditle bizden kopartılmasına asla izin vermeyiz. Biz enerjiyi bir gerilim değil bölgesel işbirliğinin anahtarı olarak görüyoruz. Önümüzdeki dönemde gerçekleştirdiğimiz temasların neticesini göreceğiz. Unutmamalıdır ki Karadeniz gazının miktarı kadar bizim böyle tarihi keşfe imza atmamız önemlidir. 2023 yılının ilk çeyreğinden itibaren doğalgazın hanelerde kullanılmasının ardından önemli bir eşik daha aşılacaktır. Törenimizin hayırlı olmasını diliyorum. En başından projenin hayata geçmesinde emeği olan herkese teşekkür ediyorum.
Erzincan‘ın İliç ilçesindeki altın madeninden Fırat Nehri’ne siyanür karıştığı iddiası yalanlandı. Erzincan Valiliği, yaptığı açıklamasında, liç sahasında 20 metreküp solüsyonun aktığı kaydedilirken, ‘’Solüsyonla kontamine olan alanın hipoklorit kullanılarak nötralize edildiği, kontamine toprağın iş makinaları vasıtasıyla temizlenerek liç sahasına taşındığı tespit edilmiştir” ifadelerine yer verdi. VALİLİK AÇIKLAMASI: ‘FIRAT NEHRİ’NE ULAŞTIĞI İDDİASI YALAN’ Erzincan Valiliği’nin Twitter hesabından dün yapılan açıklamada da “yığın liç sahasına siyanür içerikli solüsyon taşıyan boru hatlarında meydana gelen arıza nedeniyle yaklaşık 20 metreküp solüsyonunun aktığı, solüsyonla kontamine olan alanın hipoklorit kullanılarak nötralize edildiği, kontamine toprağın iş makinaları vasıtasıyla temizlenerek liç sahasına taşındığı tespit edilmiştir” denildi. “Bölgedeki mevsimsel akış gösteren hiçbir dereye akış olmadığı, Fırat havzasına gözlemsel olarak ulaşmadığı tespit edilmiştir” denilen açıklamada, olayla ilgili olarak “Madenden sızan 20 ton siyanürün Fırat Nehri’ne karıştığı Jandarma tutanaklarına geçmiş” iddialarının gerçeği yansıtmadığı ifade edildi. Bakanlık, çevre kirliliğine neden olan altın madenine en üst sınır olan 16 milyon 441 bin TL idari para cezası uygulandığını ve olayla ilgili gerekli adli soruşturmanın yapılması için Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulunulduğunu kaydetti. Bakanlık yetkilileri, bölgede çevresel izleme çalışmalarının aralıksız sürdürüleceğini, analiz sonuçlarına göre ise gerekli görülen alanlarda çevresel iyileştirme çalışmalarına devam edileceğini açıkladı. Şirketin internet sayfasındaki bilgilere göre, Anagold Madencilik 2000 yılında ABD merkezli SSR Mining ile Lidya Madencilik ortaklığı ile kuruldu ve İliç’teki Çöpler altın madenindeki faaliyetlerine 2009’dan beri devam ediyor. ÇEVRE, ŞEHİRCİLİK VE İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ BAKANLIĞI’NDAN AÇIKLAMA Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’ndan yapılan açıklamaya göre, İliç ilçesi Çöpler köyünde, 21 Haziran’da bir altın madeni işletmesinin yığın liç sahasına ait boru hatlarında yaşanan arıza sonrası meydana gelen çevre kirliliğinin ardından bakanlığa bağlı çevre denetim ekipleri bölgeye sevk edildi. Açıklamada, yapılan incelemede, boru hattından kaynaklanan sızıntının tesis sınırlarının dışına taşarak eğimli arazide aktığı, mevsim itibarıyla alt kotta bulunan dere yatağında herhangi bir su akışı bulunmadığı, dolayısıyla kuru dere yatağına ulaşan kirlilik olmadığının tespit edildiği belirtildi. Açıklamada, boru hattındaki solüsyonla kirlenen alanlara gerekli kimyasallarla müdahale edilerek buradaki kontamine olmuş malzemenin, toprak yüzeyden sıyırılarak güvenli alana taşındığı, temizleme çalışmalarının yeterli olup olmadığının tespiti için de 27 numune daha alındığı kaydedildi. https://twitter.com/csbgovtr/status/1540605612849086467?s=21&t=wacirEkm9DWEDqfVCbAV-g
Birkaç gündür Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ tarafından ısrarla gündeme getirilen “İliç’teki altın madeninden Fırat Nehri’ne siyanür aktı” iddiası yetkili makamlarca yalanlanmıştı. https://twitter.com/bilgiedinelim/status/1541011797066620929?s=21&t=7ZuouIlEfykIDWivAuF40Q Özdağ tarafından ortaya atılan iddia daha sonra PKK’lı hesaplar tarafından da fotomontaj görseller ile sosyal medyada Türkiye Cumhuriyeti aleyhine bir kampanyaya dönüştürülmüştü. ANAGOLD MADENCİLİK’TEN FLAŞ AÇIKLAMA Sessizliğini çok sert bir açıklama ile bozan Anagold Madencilik şirketinden akşam saatlerinde yapılan açıklamada ise firmanın Türk maden şirketi olduğu vurgulanarak iddiaların kasıtlı olarak yayıldığı söylendi. ÜMİT ÖZDAĞ RÜŞVET Mİ İSTEDİ? Sicilinde Ülker grubu ve Diyanet başta olmak üzere pek çok kurum ve kuruluştan tehdit ve şantajla para aldığı iddiaları geçtiğimiz aylarda ortaya atılan Ümit Özdağ, bu iddiaları yalanlamamıştı. Özdağ’ın kendisini derin devletin adamı olarak tanıtarak kurduğu vakıflar sayesinde topladığı bağışlar, pek çok siyasetçi ve gazeteci tarafından uzun yıllardır dillendiriliyordu. Firmadan akşam saatlerinde yapılan açıklamada kullanılan şu ifadeler ise “Ümit Özdağ’ın eski alışkanlıkları devam mı ediyor?” sorusunu akıllara getirdi. “Maalesef gerçeklerle ilgili yaratılan kafa karışıklığı, şahsi mali avantaj sağlamaya çalışan kişilerin yaptığı yanlış ve kasıtlı bilgilendirmelerin bir sonucudur.” 7 MİLYON LİRA MI İSTENDİ? Ümit Özdağ’ın Türkiye gündemine taşıdığı ancak yetkili makamlarca yalanlandıktan sonra gündemden düşen “Fırat Nehri’ne siyanür karıştı” iddiasının altında ise çok farklı bir sebep yatıyor. İddiaya göre, Ümit Özdağ’a gönderilen İliç maden sahasındaki bir video sonrası Zafer Partili bir isim Anagold Madencilik yetkililerini arayarak Ümit Özdağ’a ait bir vakfa 7 milyon Türk lirası tutarında bağış ister. Bağışın yapılmaması durumunda ise kendilerini Türkiye’ye rezil edeceklerini ve ruhsatlarını iptal ettireceklerini söyler. Firmanın bu teklifi geri çevirmesi üzerine ise Ümit Özdağ, Veryansın TV vasıtasıyla haberleri medyaya sızdırır ve daha sonra maden bölgesine giderek olayı sosyal medyada köpürtür. Anagold Madencilik’ten yapılan açıklama şu şekilde:
27 Haziran 2022 tarihinde, Batı Karadeniz Bölgesinde yaşanan sel felaketinden etkilenen illerde mahsur kalan vatandaşlarımızın güvenli bölgelere tahliye edilmesini sağlamak üzere görevlendirilen Sahil Güvenlik Helikopteri tarafından toplam 11 vatandaşımızın tahliyesi gerçekleştirilmiştir. Bahse konu 11 vatandaşımız arasında rahatsızlığı bulunan Kastamonu ve Bartın illerindeki 2 vatandaşımızın tıbbi tahliyesi yapılarak 112 Acil Sağlık Ambulansı personeline teslim edilmiştir. 28 Haziran 2022 tarihinde, Düzce ili Kaynaşlı İlçesi Üçköprü Köyü Asar Deresi mevkiinde kaybolan 1 vatandaşımızın bulunması maksadıyla başlatılan arama kurtarma faaliyetlerine devam edilmektedir. Sahil Güvenlik Komutanlığı, 1 Sahil Güvenlik Helikopteri, 3 Sahil Güvenlik Dalış Timi ve 1 Sahil Güvenlik Botu ile sel felaketinin yaşandığı Batı Karadeniz Bölgesinde tahliye ve arama kurtarma faaliyetlerine aralıksız şekilde devam etmektedir.
