07 Mayıs Salı 2024
1 yıl önce

Bakan Kurum: Türkiye Çevre Ajansının hiçbir özel şahısla ilgisi, ilintisi veya illiyeti yoktur. Ajansın yaptığı işler hukuki, meşru ve olağandır!

Bakan Kurum, bazı basın organları ve sosyal medyada yer alan "Çevre Kanunu'nda yapılacak değişiklikle koylara kurulacak mapa ve şamandıra ihalelerinde yetkinin Emine Erdoğan'ın himayesinde kurulan Çevre Ajansı'na verileceği" iddialarına ilişkin açıklama yaptı. Türkiye Çevre Ajansı'nın iklim değişikliğiyle mücadele ve çevrenin geliştirilmesi kapsamında Bakanlıkla eş güdüm halinde çalıştığına işaret eden Kurum, Ajansın denizlerde, göllerde temizlik faaliyetleri, yeşil alan projeleri, Sıfır Atık Projesi ve depozito uygulaması kapsamında çalışmalar yürütmekle görevli olduğuna dikkati çekti. Çevre konusundaki hassasiyeti herkes tarafından bilinen Emine Erdoğan'ın Bakanlığın çevre projelerine büyük destek verdiğini kaydeden Kurum, "Türkiye’nin en büyük çevre hareketi olan Sıfır Atık Projesi bir kadın hareketidir ve Sayın Emine Erdoğan'ın himayesinde yürümektedir. İftiraların nedeni çevre projelerine verdiği destektir, o projelere sahip çıkmasıdır, Salda’ya gidip 'İnşallah bu proje tamamlandığında Türkiye’nin en büyük değeri olacak.' demesidir." değerlendirmesinde bulundu. Türkiye Çevre Ajansı üzerinden Emine Erdoğan’ın hedef alınmasına tepki gösteren Kurum, "Sanki iştirak Sayın Emine Erdoğan'ın şirketiymiş gibi yalanlar, iftiralar ortaya atıyorlar. Algı operasyonlarıyla kamu iştiraki olan Çevre Ajansı’nı şirket gibi gösteriyorlar." ifadelerini kullandı. "HİÇBİR ÖZEL ŞAHISLA İLGİSİ YOKTUR" Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı Türkiye Çevre Ajansı da konuyla ilgili açıklama yaparak iddiaların asılsız olduğunu, Ajansın hiçbir özel şahısla ilgisi ve ilintisinin bulunmadığı bildirdi. Türkiye Çevre Ajansı'nın Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde (TBMM) milletin temsilcilerinin onayıyla kurulduğuna işaret edilen açıklamada, Ajansın faaliyet alanına ilişkin yeni bir kanuni düzenlemenin de yine TBMM eliyle gerçekleşeceği belirtildi. Türkiye Çevre Ajansının kanunlar çerçevesinde faaliyet yürüttüğü vurgulanan açıklamada, "Türkiye Çevre Ajansı, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığına bağlı kuruluşlardan biridir. Türkiye Çevre Ajansının hiçbir özel şahısla ilgisi, ilintisi veya illiyeti yoktur. Ajansın yaptığı işler hukuki, meşru ve olağandır. Olağanüstü olan ise milletin iradesiyle kurulmuş olan bir kamu kurumuna iftiralarda bulunmak, itibar suikastına girişmektir. İddialar asılsız ve gerçek dışıdır." ifadelerine yer verildi. Türkiye Çevre Ajansı'nın, "atık toplama konusunda en verimli uygulamaları hayata geçirerek Depozito İade Sistemi’ni etkin bir şekilde yürütmek", "çevrenin, doğal varlıkların korunmasına yönelik toplumsal duyarlılık ve farkındalık oluşturacak çalışmalar yapmak" amaçlarıyla kurulduğunun altı çizilen açıklamada, ülke genelinde uygulanacak Depozito İade Sistemi'yle İstanbul'un yıllık enerji tüketiminin yüzde 10'u kadar enerji, Türkiye'nin günlük petrol tüketiminin iki katı petrolden tasarruf sağlanmasının hedeflendiği bildirildi. "HUKUKİ YOLLARA BAŞVURULACAK" Çevrenin, doğal varlıkların korunmasına yönelik toplumsal duyarlılık ve farkındalık oluşturacak çalışmalar yapma görevi bulunan Ajansın çalışanlarının, çevrenin korunması ve geliştirilmesi adına gecesini gündüzüne kattıkları belirtilen açıklamada, hiç kimsenin Türkiye'nin geleceği için atılan adımları, yapılan güzel işleri suistimaline müsaade edilmeyeceği vurgulandı. "Vatandaşların iade makinelerine bıraktığı her bir cam şişe, ülkemize önemli ekonomik kazançlar getirecek. 20 yılda Türkiye ekonomisine yaklaşık 100 milyar liralık katkı ve 12 bin vatandaşımıza istihdam sağlanacak." ifadelerine yer verilen açıklamada, iddialarla ilgili hukuki yollara başvurulacağı belirtildi.

1 yıl önce

TEKNOFEST dünyaca ünlü haber ajansında! Çarpıcı Türkiye ve İHA yorumu

Fransa basını, Azerbaycan'ın başkenti Bakü'de düzenlenen TEKNOFEST'i gündemine taşıdı. Haber ajansı AFP, Türk İHA'larının festivalde büyük ilgi topladığını söyledi. İHA'ları, "Türkiye'nin ciddi, ekonomik hamlesinin işareti" olarak nitelendirdi. Akıncı TİHA ve Bayraktar TB2 havalandı, Türk İHA'ları Havacılık, Uzay ve Teknoloji Festivali TEKNOFEST Azerbaycan'da ilgi odağı oldu. Binlerce kişinin akın ettiği festival ve Türk İHA'ları Fransa basınında da yer buldu. Haber ajansı AFP TEKNOFEST ve Türk İHA'larıyla ilgili detaylı haber hazırladı. Türkiye'de 2018 yılından bu yana düzenlenen TEKNOFEST'in Bakü'de büyük ilgi topladığı dile getirildi. Türkiye'nin de festivalde İHA'larıyla dikkati çektiği vurgulandı. "İHA'LAR TÜRKİYE'NİN CİDDİ EKONOMİK HAMLESİNİN İŞARETİ" Bayraktar TB2'nin, Azerbaycan Hava Kuvvetleri'ndeki MiG-29 savaş jetiyle uçuş gerçekleştirdiğine yer verildi. Bayraktar Akıncı'nın da kendisine eşlik ettiği ifade edildi. Bayraktar TB2'nin Azerbaycanlılardan büyük alkış topladığına dikkat çekildi. Haberde festivalden fotoğraflar paylaşılırken Türkiye'nin İHA'larla attığı adıma da değinildi. "Yıldırım hızıyla havada dönen insansız hava araçları Türkiye'nin ciddi ekonomik hamlesinin işareti" ifadeleri kullanıldı. TEKNOFEST AZERBAYCAN SONA ERDİ Türkiye dışında ilk kez Azerbaycan'ın başkenti Bakü'de kapılarını misafirlerine açan Havacılık, Uzay ve Teknoloji Festivali TEKNOFEST, gerçekleştirilen resmi kapanış töreniyle sona erdi. Törende Konuşan TEKNOFEST Yönetim Kurulu Başkanı ve Türkiye Teknoloji Takımı Vakfı Mütevelli Heyeti Başkanı Selçuk Bayraktar, "TEKNOFEST rüzgarını aziz şehirlerimiz Bakü'de ve Şuşa'da tekrar estireceğiz" dedi. Türkiye dışında ilk kez Azerbaycan'ın başkenti Bakü'de düzenlenen Havacılık, Uzay ve Teknoloji Festivali TEKNOFEST, gerçekleştirilen resmi kapanış töreniyle sona erdi. Resmi kapanış törenine TEKNOFEST Yönetim Kurulu Başkanı ve Türkiye Teknoloji Takımı Vakfı Mütevelli Heyeti Başkanı Selçuk Bayraktar, Azerbaycan Dijital Kalkınma ve Ulaştırma Bakanı Reşad Nebiyev, Nobel ödüllü Türk bilim insanı Prof. Dr. Aziz Sancar başta olmak üzere çok sayıda kişi katıldı. Törende yaptığı konuşmada Azerbaycan'ın gençliğiyle gurur duyduğunu belirten Bakan Nebiyev, "Son 4 gün heyecan, gerilim ve aşk dolu geçti. Bugünlerde gururluyuz. Azerbaycan gençliğinin neler başardığına bir kez daha şahit olduk. Yaşasın Azerbaycan gençliği, yaşasın Azerbaycan Cumhurbaşkanı. Çünkü Sayın Cumhurbaşkanı bizi desteklemeseydi yapamayacaktık" ifadelerini kullandı. "TEKNOFEST RÜZGARINI AZİZ ŞEHİRLERİMİZ BAKÜ'DE VE ŞUŞA'DA TEKRAR ESTİRECEĞİZ" Nebiyev'in ardından konuşan Selçuk Bayraktar, TEKNOFEST Azerbaycan'ın sonuna gelindiğini belirterek, "TEKNOFEST bittiği için hüzünlüyüz ama kardeşliğimiz pekiştiği için de sevinçliyiz. İnşallah önümüzdeki yıllarda TEKNOFEST rüzgarını aziz şehirlerimiz Bakü'de ve Şuşa'da tekrar estireceğiz. İnşallah yakın gelecekte teknoloji yarışmalarımızdan çıkan girişimlerimizin başarı hikayelerini anlatacağız. Sevgili kardeşlerim, Bakü'de gördüklerimden sonra eminim ki milli teknoloji hamlesi Azerbaycan gençliğinin de en önemli hedeflerinden biri olacak. İnanıyorum ki, genç kardeşlerim Türk dünyasının tam bağımsız ve özgür olabilmesi, müebbet bir yaşamın tesis edilebilmesi için yüksek teknoloji çalışmalarına hız kesmeden devam edecek" dedi. "ŞEHİTLERİMİZİ BİR KEZ DAHA RAHMET VE MİNNETLE ANIYORUZ" TEKNOFEST seferberliğinin Azerbaycan'ın her noktasına olumlu bir anlam katacağını ifade eden Bayraktar, "Aziz kardeşlerim dün can Azerbaycan'ın bağımsızlık gününü kutladık, bugün de Türk dünyasının en muhteşem zaferlerinden biri olan İstanbul'un fethinin 569. yılını kutluyoruz. Kardeş Bakü'den Türk dünyasına, kadim şehri İstanbul'a selamlarımızı ve sevgilerimizi yolluyoruz. Bu vesileyle gelmiş geçmiş tüm şehitlerimizi bir kez daha rahmet ve minnetle anıyoruz. Ruhlarınız şad olsun" diye konuştu. "AZERBAYCAN SEN ÇOK YAŞA, TÜRKİYE SEN ÇOK YAŞA" TEKNOFEST Azerbaycan'a emek verenlere teşekkür eden Bayraktar, "TEKNOFEST'i himaye eden hürmetli Sayın Cumhurbaşkanı İlham Aliyev ve Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan'a şükranlarımı sunuyorum. Kadim coğrafyamızın her bir köşesinden Bakü'ye gelerek tek millet, iki devlet, tek festival şiarıyla yola çıktığımız TEKNOFEST'de bizlerle birlikte olan siz değerli kardeşlerime minnettarlığımı iletiyorum. Hepinizi bu ağustosta yapacağımız TEKNOFEST Karadeniz'e davet ediyorum. Samsun'da buluşmak üzere sağlıcakla kalın. Azerbaycan sen çok yaşa, Türkiye sen çok yaşa" ifadelerini kullandı.

1 yıl önce

Terör örgütü PKK/YPG'den kaçmaya çalışan teröristleri ABD ve İngiliz ajanlarının sorguladığı ortaya çıktı

Türkiye'nin Suriye ve Irak'ın kuzeyinde yürüttüğü başarılı terörle mücadele sayesinde yok olma sürecine giren terör örgütü PKK/YPG'ye ABD ve İngiltere'den "ajan" desteği geldi. ABD VE İNGİLTERE PKK/YPG İÇİN AJANLARINI SAHAYA SÜRDÜ! Örgütten kaçmaya çalışan fakat kaçamadan yakalanan PKK'lı teröristleri ABD ve İngiliz ajanlarının sorguladığı ortaya çıktı. ABD ve İngiltere ajanlarının bu sorgularda PKK'lı teröristlerin örgütten kaçışlarının nedenlerine cevap aradığı belirlendi. ÖRGÜTTEN KAÇMAYA ÇALIŞAN TERÖRİSTLERE AJAN SORGUSU Yeni Şafak'ın haberine göre; Örgütten kaçışların tavan yaptığı PKK'nın imdadına yetişen ABD ve İngiltere, Suriye'de sorgu ajanlarını sahaya sürdü. PKK'nın Suriye'deki sözde istihbarat biriminde faaliyet yürütürken örgütten kaçan ve 2021 yılında güvenlik güçlerine teslim olan terörist H.M.D., ABD ve İngiltere ajanlarının sorgu faaliyetleri hakkında bilgiler verdi. İtirafçı terörist, ABD ve İngiltere ajanlarının yabancı dil bilen teröristlere sorgulama eğitimi verdiğini anlattı. HM.D., Barış Pınarı Harekatı'ndan önce PKK'dan kaçmaya çalışıp yakalanan teröristlerin sorgularını yine PKK'lı sorgucu teröristlerin yaptığını söyledi. TESLİM OLAN TERÖRİST İTİRAF ETTİ Barış Pınarı Harekatı ve sonrasındaki SİHA operasyonlarıyla birlikte PKK'dan kaçmaya çalışıp yakalanan teröristleri PKK'lıların yerine ABD ve İngiltere ajanlarının sorgulamaya başladığını da itiraf etti. Terörist H.M.D., "ABD ve İngiltereli sorgucular sivil olarak gelirlerdi. Sorguya yalnız girerlerdi. İngiliz sorgu grubunda 3 erkek, ABD'li sorgu grubunda biri kadın 3 kişi vardı. Ayrım yapılmaksızın kaçmaya çalışan tüm PKK'lıların sorgularına bunlar girerdi. AJANLARDAN PKK RAPORU PKK'nın Suriye'deki cezaevlerini gezen ABD'li ve İngiltereli ajanlar örgütten kaçmaya çalıştığı için tutuklanan PKK'lılarla görüşüp rapor hazırlıyordu. Örgütten kopuşları önlemek için politika ve ideoloji üretiyorlardı. Buradaki amaç, örgütten kaçmak için fırsat arayan PKK'lı teröristleri ikna edip yada korkutup vazgeçirmeye çalışmaktı" dedi.

1 yıl önce

Irkçı çetede kavga! Sinan Oğan’dan, Esed ajanı Deniz Büstani’ye sert sözler

Yıllarca PKK’ya hamilik yapan Hafız Esed’ın en güvendiği ve kirli işlerini yaptırdığı Türk düşmanı Halaf Al Muftah’ın damadı olan Deniz Büstani isimli provokatörün Esed’in istihbarat örgütü Muhaberat için çalıştığı iddialarının ayyuka çıktığı bir dönemde Sinan Oğan’dan ilginç bir çıkış geldi. “O ŞAHISLA AYNI EKRANA ÇIKMAM” Kendisinin Suriye konusunda Deniz Büstani’den bilgi aldığının iddia edilmesi üzerine sosyal medya hesabından cevap veren Oğan şu ifadeleri kullandı: Bu mu isbatın? Deniz Büstani’den bilgi almak, irtibat bir yana ben aynı karede bile olmayı kabul etmedim. Hande Karacasu bir gün benimle röpörtaj yapmak için Deniz Büstani denilen şahsı yanına alıp getirdi. Ben bu şahısla aynı ekranda röpörtaj vermem dedim ve kabul etmedim. DENİZ BÜSTANİ KİMDİR? Kendisini gazeteci ve Ortadoğu uzmanı olarak tanıtan Deniz Büstani isimli provokatör, Türkiye’de Suriyeli düşmanlığını körüklemek ve Esed rejiminin reklamını yapmak için çabalıyor. Aslen Hataylı olan Büstani, sık sık ticari ilişkilerinin olduğu Suriye’ye giderek Esed rejiminin üst düzey yöneticileri ve askerleri ile görüşüyor. KİRLİ İLİŞKİ AĞI Esed rejiminin Türkiye’de provokasyon için görevlendirdiği iddia edilen Büstani, Suriye’deki Baas rejiminin önde gelen isimlerinden Halaf Al Muftah’ın kızıyla nişanlı. Suriye’de Hafız Esed döneminde Sünni halka ve Türkmenlere karşı başlatılan, başta Hama Katliamı olmak üzere pek çok kanlı operasyonda görev alan Halaf Al Muftah, oğul Beşar Esed döneminde de Baas rejiminde etkisini sürdürüyor. Baas rejiminin önde gelen karanlık isimleri ile sık sık bir araya gelen Büstani’nin Türkiye’den edindiği bilgileri Esed yönetimine aktardığı iddia ediliyor. KAYINBABASI AL MUFTAH AZILI TÜRK VE İSLAM DÜŞMANI Büstani’nin kayınbabası Halaf Al Muftah, Hafız Esed döneminde PKK ile ilişkileri koordine eden isim olarak biliniyor. Teröristbaşı Apo’nun Suriye’de misafir edildiği dönemde, Apo ile sık sık buluşan Al Muftah, sık sık Suriye basınında Türk milletine ve devletine hakaret ediyor. Türk ordusunu ‘işgalci’, Türk askerini ‘katil’ olarak tanımlayan Al Mutfah, Türkiye’nin Osmanlı’dan kalma bir alışkanlıkla yayılmacı politika izlediğini sık sık dile getiriyor. https://twitter.com/arahmaneminoglu/status/1498010020470001668?s=21&t=nVt26rirNvIa79Ss7dfBgQ DENİZ BÜSTANİ’DEN ESED REKLAMLARI Esed katliamlarından kaçarak Türkiye’ye sığınan Suriyelileri sosyal medyada hedef haline getiren paylaşımlar yapan Büstani, aynı zamanda Esed rejiminin de Türkiye’deki basın danışmanı gibi çalışıyor. Sık sık Türkiye Cumhuriyeti devletini hedef alan Büstani, Esed rejimine övgüler yağdırıyor. Esed rejiminin ne kadar demokratik olduğunu, Suriye’de insan haklarının ve yaşam koşullarının Türkiye’den daha kaliteli olduğunu dile getiren Büstani, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın darbe ile devrilmesini isteyen isimlerin skandal ifadelerini de sosyal medya hesabından paylaşıyor. https://twitter.com/ibrahimbozantr/status/1425207347585105921?s=21&t=VV4Ucsx3-cXi4L2DCb71jA PROVOKATÖR İLAY AKSOY İLE İTTİFAK İYİ Parti kurucuları arasında yer alan ancak Suriye diktatörü Esed ile olan kirli ilişki ağı yüzünden İYİ Parti’den gönderilen ve Demokrat Parti’de Genel Başkan Yardımcısı olan İlay Aksoy, Deniz Büstani’nin Türkiye’deki hamisi konumunda… Esed sevgisi aşk derecesine ulaşan İlay Aksoy’un sosyal medyada dolaşıma soktuğu yüzlerce yalan haber ve paylaşımın yanı sıra Esed rejiminin Türkiye’deki PR faaliyetlerini yürüten isim olduğu da belirtiliyor.

1 yıl önce

PKK örgütten kaçmak isteyenlerin fişini çekiyor: Kanlı infazlara ajan perdelemesi

İçişleri Bakanlığı koordinesinde Jandarma Genel Komutanlığı ve Emniyet Genel Müdürlüğü tarafından yürütülen ikna çalışmaları neticesinde 1 Ocak’tan bu yana 74 örgüt mensubu güvenlik güçlerine teslim oldu. PKK'DA ÇÖZÜLME PANİĞİ Güvenlik kaynaklarından alınan bilgiye göre, yerli ve milli İHA/SİHA/İKU'lar kullanılarak yurt içi ve yurt dışında gerçekleştirilen operasyonlar sonucu birçok sözde üst düzey mensubunu kaybeden terör örgütünde çözülmeler artıyor. Çözülmeleri ve örgüt mensuplarının aileleriyle müzahir kesimlerden gerçekleri gizlemeye çalışan terör örgütü mensupları, sözde üst yönetimin talimatıyla infazlara başladı. ÜÇ TERÖRİSTİ İNFAZ ETTİLER Bu kapsamda, Suriye'nin Derik bölgesinde PKK/PYD-YPG içerisinde faaliyet gösteren teröristler Çetin Süer, Sedat Süer ve Fuat Balcak'ın örgütten kaçıp güvenlik güçlerine teslim olmak istedikleri için infaz edildiği ortaya çıktı. AJAN SUÇLAMASI Terör örgütünün, bu infazları perdelemek için ise öldürülen teröristleri "ajanlık yapmak"la suçladığı tespit edildi.

1 yıl önce

Anadolu Ajansı, teyit editörlüğü kuruldu

Sosyal medya, amacının dışında kullanılmaya başlayalı çok oldu. Özellikle yalanın hızla yayıldığı bu mecra, işi şiddet boyutuna kadar çıkardı. Kaos yaratan asılsız iddialar, milyonlarca kişiyi peşinden sürüklemeye başlayınca da, hükümet duruma el attı. İletişim Başkanlığı öncülüğünde "Dezenformasyon Yasası"nın çıkarılması için hazırlıklar yapıldı. DEZENFORMASYON SUÇ HALİNE GETİRİLECEK 1 Ekim'de TBMM'ne sunulacak kanun teklifi ile dezenformasyon artık suç haline getirilecek. Sosyal medyadaki dezenformasyon ve manipülasyonun önüne geçmek için bir hamle de devletin ajansından geldi. Yalan haber bombardımanını boşa çıkaracak bu önemli adımın atıldığını, Anadolu Ajansı Genel Müdürü Serdar Karagöz duyurdu. "GERÇEKLERİ ORTAYA ÇIKARMAK AA'NIN EN ÖNEMLİ VAZİFESİ OLACAK" Karagöz, Twitter hesabından bir paylaşım yaparak "Algının gerçeği örttüğü sosyal medyada dezenformasyonun ve manipülasyonun tehlikeli boyutlara ulaştığı günümüzde gerçekleri ortaya çıkarmak AA'nın en önemli vazifesi olacak." dedi. TEYİT HATTI NASIL İŞLİYOR? Anadolu Ajansı teyit hattı, sosyal medyada duyulan ya da konvansiyonel medyada kendisine yer bulan bir haberi, haber laboratuvarında değerlendiriyor. Haber laboratuvarı, söz konusu iddiayı inceliyor ve sonunda kamuoyuna güven verecek şekilde bütün kanıtlarıyla paylaşıyor. TEYİT HATTI HAKKINDA Teyit Hattı internet sitesinde faaliyetlerini şu sözlerle özetledi: "Dünyanın dört bir yanında yürütülen kamuoyu yoklamaları ve araştırmalar, haber kaynaklarımızın gün geçtikçe değiştiğini gösteriyor. Küresel çapta; gazete, radyo ve televizyon gibi geleneksel yayın organlarının kitlesi azalıyor. Tüketim alışkanlıklarını internet platformlarına ve sosyal medyaya taşıyan kullanıcıların sayısı ise günden güne artıyor. Son yıllarda internet platformları Türkiye'de de en çok başvurulan içerik kaynakları haline geldi. Bu trendle birlikte hem internete ayırdığımız vakit hem de çevrimiçi platformlar üzerinden eriştiğimiz içerik miktarı önemli ölçüde arttı. Bu değişimin doğal sonuçlarından biri de maruz kaldığımız yanıltıcı içerik miktarındaki artış oldu. Gazeteciliğin, temelde bir kamu görevi olduğu bilinciyle yayın yapan Anadolu Ajansı, yanıltıcı içerik ve bilgi kirliliğiyle mücadelede sorumluluk üstlenecek yeni birimini, Teyit Hattı'nı faaliyete geçiriyor. Kamuoyunun sağlıklı bilgi edinmesini engelleme amacıyla dolaşıma sokulmuş her içerik Teyit Hattı'nın faaliyet alanına giriyor. Ekibimiz; bağlamından koparılmış ifadeleri yerli yerine oturtmayı hedefliyor. Değiştirilmiş görsellerin orijinal hallerini kullanıcıyla paylaşmayı amaçlıyor. Sahte kimlikler üzerinden yayılan dezenformasyon kampanyalarının önüne geçmeyi başlıca görevlerinden biri olarak görüyor. Ve her gün, yeni bir biçim ve yöntemle ortaya çıkan bilgi kirliliğiyle mücadele etmeyi sürdürmek için yeni biçim ve yöntemlere başvurma güdüsüyle hareket ediyor. Bunları yaparken hem toplumun bilgi havuzunu kirleten kaynakları kurutmayı, hem kamuoyunun medya okur-yazarlık reflekslerini geliştirmeyi, hem de kötü niyetli içerik üreticilerine karşı bir bilinç oluşturmayı hedefliyoruz. Mücadelemizde en çok Anadolu Ajansı'nın bir asrı deviren tecrübesine, dünyanın dört bir yanına yayılan geniş muhabir ağına ve sıkı sıkıya bağlı olduğumuz gazetecilik etiğine güveniyoruz."

1 yıl önce

Mezopotamya Ajansı ve JİNNEWS’in 9 çalışanı ‘terör örgütü üyeliği’ suçundan tutuklandı

Ankara merkezli soruşturma kapsamında 25 Ekim’de gözaltına alınan Mezopotamya Ajansı (MA) çalışanları Diren Yurtsever, Berivan Altan, Deniz Nazlım, Selman Güzelyüz, Hakan Yalçın, Ceylan Şahinli, Emrullah Acar ile JİNNEWS çalışanları Habibe Eren, Öznur Değer ile Mehmet Günhan'ın,  Ankara Adliyesi’ndeki savcılık ifadeleri tamamlandı. Tutuklama talebiyle mahkemeye sevk edilen Mezopotamya Ajansı çalışanları Diren Yurtsever, Berivan Altan, Deniz Nazlım, Selman Güzelyüz, Hakan Yalçın, Ceylan Şahinli, Emrullah Acar ile JİNNEWS çalışanları Habibe Eren ve Öznur Değer, “terör örgüt üyeliği” iddiasıyla tutuklandı. Diğer isimler ise adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı.

1 yıl önce

Siyasi iradeleri yok, hepsi esir! Mansur Yavaş ajansların kararına göre hareket ediyor

31 Mart 2019 seçimlerinde Cumhuriyet Halk Partisi ve İyi Parti'nin kurduğu Millet İttifakı'nın Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Adayı olan CHP'li Mansur Yavaş, skandal bir açıklamada bulundu. https://twitter.com/bugunguncel/status/1595435044474167301?s=46&t=FoUCXD7Qp8JYFlzvaUhigQ "AJANS KARAR VERİR" Basın toplantısı düzenleyerek gazetecilerin sorularını yanıtlayan Mansur Yavaş, "HDP ile görüşmeyi planlıyor musunuz?" sorusuna, "Bilemiyorum ona ajans karar verir." dedi. "HERKESLE GÖRÜŞÜRÜZ" Yavaş, açıklamasının devamında ise Akşener'i ziyaretini de ajansların planladığını belirterek, "Önce Sayın Kılıçdaroğlu ile Akşener'i ziyaret edeceğiz. Ondan sonra bizim ajansımızın öngördüğü yolda gideceğiz. Bütün partileri gezmeyi düşünüyorum. Herkesin oylarını alacağımıza göre, herkesin belediye başkanı olacağımıza göre herkesle görüşürüz." ifadelerini kullandı.

1 2 3 4 5