Son Dakika:
CHP, söz konusu İslam dini ve dindarlık olunca fabrika ayarlarına geri döndü. "İkinci Yüzyıl" sloganıyla seçim kampanyası yürütüp, bazı muhafazakar partilerle aynı masaya oturan CHP, küçük yaştaki çocuğa istismar vakası üzerinden tüm vakıf ve cemaatleri hedef alıp tehdit etti. CHP Milletvekili Yıldırım Kaya, Meclis'te kürsüye Anadolu Gençlik Derneği, TÜRGEV, KADEM, TÜGVA, İlim Yayma Cemiyeti, İskender Paşa ve Birlik Vakfı'nın isimlerinin yazılı olduğu dövizle gelip, "Milli Eğitim Bakanlığı çocuklara tecavüzlerle anılan bu tarikatlarla, bu vakıflarla protokoller imzalıyor" ifadelerini kullandı. 6 vakıf Kaya hakkında suç duyurusunda bulundu. Kaya'nın açıklamalarına vakıflar sert tepki gösterdi. İNANCINDAN HABERSİZ Anadolu Gençlik Derneği Başkanı Salih Turhan: Bu ülkenin mayası kıymetli kurumlarımızı, sivil toplum kuruluşlarını Meclis kürsüsünden itham eden, inancından geçmişinden, tarihinden, örfünden habersiz, hadsiz açıklamaları kabul etmiyoruz. Yapılan bu iftiraların hukuk nezdinde takipçisi olacağız. VAKIFLARI HEDEF ALIP ŞOV YAPIYOR Birlik Vakfı Başkanı Mehmet Alacalı: Densizlikten başka bir şey değil. Suç da ceza da kişiseldir. Devletin yanında olan vakıfları hedef almak sadece şov yapmaktır. ÇAMUR AT İZİ KALSIN İFTİRASI Türkiye Gençlik Vakfı (TÜGVA): Derdi, tasası vakıf kültürü ile savaşmak olan; çarpık zihniyetlerinde insanlık dışı fikirler üretenler, sivil toplum kuruluşlarımızı aşağılık bir olay ile aynı cümlede zikretmekten çekinmemektedir. Milletimizin meclisinde; gecesini gündüzüne katarak gönüllülük ile hizmet eden vakıflarımızın mensuplarına böyle bir iftirayı atanlar, gönül dünyalarını da ortaya koymuşlardır. Bizler, her daim iyiye ve güzele hizmet etmeye devam edeceğiz. Ötekileştirmeden, ayrım yapmadan; tamamen kamuoyuna açık ve şeffaf bir şekilde çalışmalarımızı yürüteceğiz. Bu iftiralar tamamen "Çamur at, izi kalsın" zihniyetiyle vakıflara ve vakıf geleneğine karşı yapılan bir karalama kampanyasıdır. Bu çirkin amaca hizmet eden ve destekleyen zihniyeti kınıyoruz. Mücadelemizi hukuk önünde de vereceğiz. SİYASET DEĞİL KÖTÜ NİYET Kadın ve Demokrasi Derneği (KADEM): Kadınların ve kız çocuklarının haklarını korumak için çalışan bir dernek olarak, 9 yıldır erken evliliklerle ve istismarın her türüyle mücadele ediyoruz. Adımızı istismarla birlikte anmak, siyaset değil kötü niyettir! Bu konuşmanın, millete ait kürsüde yapılması da utanç vericidir. Milletin kürsüsü, milletin içinden çıkmış gönüllü hareketlerin toplum faydasına yaptığı çalışmaları karalamak için kullanılamaz. İftira siyasetçilerinin, mücadelemize gölge düşürmesine izin vermeyecek ve kız çocuklarının yanında olmaya devam edeceğiz. 6 SUÇ DUYURUSU KADEM, TÜGVA, AGD, Birlik Vakfı, İlim Yayma Cemiyeti ve Ensar Vakfı CHP Ankara Milletvekili Yıldırım Kaya'nın Meclis Genel Kurulu'nda yaptığı açıklamalar ile ilgili suç duyurusunda bulundu. ÖZÜR DİLE ÇAĞRISI CHP'li Kaya'ya ilk tepki Meclis'te yükseldi. Saadet Partisi Konya Milletvekili Abdulkadir Karaduman, CHP'li Kaya'ya "İnancımıza, ahlakımıza insaf ve vicdana sığmayan menfur bir saldırı üzerinden toptancı bir yaklaşımla bütün cemaatleri, dernek ve vakıfları itham etmeye kalkışmak ne adaletle ne izanla ne de vicdanla açıklanabilir. Hele ki ülkemizde milyonlarca gencin millî ve manevi değerlerle yetişmesine öncülük etmiş olan Anadolu Gençlik Derneğimizi itham etmeye çalışmak da kimsenin hakkı ve kimsenin haddi değildir" diyerek özür dilemeye davet etti. "Sözüm Anadolu Gençlik Derneği'ne değildir" diyen Kaya'ya bu kez AK Parti Grup Başkanvekili Bülent Turan, "AGD dışındaki bütün dernekler, sizin ifadenizle yanlış işler yapan dernekler. Olur mu öyle şey" dedi. SADECE AGD'YE SAHİP ÇIKTI CHP'li Kaya'nın 'tecavüzcü' iftirası attığı vakıflar arasına Saadet'in gençlik yapılanması AGD'yi katması 6'lı masada krize yol açtı. Kaya, AGD'yi ayrı tuttuğunu söylemek zorunda kaldı. SP GİK Üyesi Ümit Çebi'nin ise "AGD'yi tacizcilerle birlikte suçlama hadsizliğini yapan CHP'nin bu hadsiz vekili" diyerek diğer vakıf ve cemaatlere tacizci imasında bulunması da tepki çekti. Çebi, "AGD'yi tacizcilerle birlikte suçlama hadsizliğini yapan CHP'nin bu hadsiz ve adapsız vekili ile ilgili, CHP'nin saygın vekili Akif Hamzaçebiyi aradım, çok şaşırdı, üzüldü" ifadelerini kullandı.
Tele 1'e konuk olan Yazar İsmail Nacar'ın 6'lı masayla ilgili sözleri canlı yayını karıştırdı. Yazar İsmail Nacar, 6'lı masanın bir 'Amerikan projesi' olduğunu dile getirdi. APAR TOPAR YAYINDAN ALINDI Bu sözlerin ardından Nacar apar topar yayından alındı. DP'li Cenal Enginyurt ise çılgına döndü. https://twitter.com/bugunguncel/status/1612096146335309826?s=46&t=nGMtat3si7NQdWky90ldrQ
İsveç Stockholm'de tarihi belediye binası önünde toplanan bir grup terör örgütü PKK/YPG destekçisi, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ı hedef aldı. İsveç Stockholm'de tarihi belediye binası önünde toplanan bir grup terör örgütü PKK/YPG destekçisi, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a benzetilen bir makete yer verdi. Terör örgütü PKK/YPG ile bağlantılı sosyal medya hesaplarında paylaşılan videoda, Türkçe altyazıyla Türkiye'yi ve Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı hedef alan tehditler savurduğu görüldü. Bu skandal eyleme tepkiler peş peşe geldi. “RECEP TAYYİP ERDOĞAN BİR DÜNYA GERÇEĞİDİR” İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, şu ifadeleri kullandı: “Terör örgütleri zehirli yılan gibidir aynı çuvala gireni sokar... Sarı torbalara itiraz edenler, İsveç’te terörün hain yüzüyle tekrar karşılaşmıştır. Dünyadaki terör örgütlerini de dize getireceğiz derken bunu kastetmiştik. Alışacaklar. Recep Tayyip Erdoğan bir dünya gerçeğidir.” TÜRKİYE'DEN İSVEÇ'E SERT TEPKİ: ŞİDDETLE KINIYORUZ Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, Stockholm'de tarihi belediye binası önünde toplanan bir grup terör örgütü PKK/YPG destekçisinin, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a benzetilen bir kuklayı, binanın önündeki direğe asmasına tepki gösterdi. Olayı en sert biçimde kınadıklarını belirten Altun, şunları kaydetti: "İsveç'teki PKK terör örgütü mensuplarının Türkiye ve demokratik yollardan başa gelmiş cumhurbaşkanını hedef almasını en sert biçimde kınıyoruz. İsveç makamlarının daha fazla gecikmeksizin terörist gruplara karşı gerekli adımları atmasını talep ediyoruz. İsveç, 70 yıldır üyesi olduğumuz NATO'ya girmek istiyorsa Madrid'de verdiği sözleri tutmalıdır. Bu konuda Türkiye'nin herhangi bir taviz vermesini beklemek beyhude olacaktır. PKK terör örgütünün Stockholm'de İsveç hükümetine bu şekilde meydan okuması, İsveçli yetkililerin son günlerde iddia ettikleri gibi terörle mücadelede gerekli adımları atmadığının kanıtıdır." SÖZCÜSÜ KALIN: İĞRENÇ VE MENFUR EYLEMİ EN ŞİDDETLİ ŞEKİLDE KINIYORUZ Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın, İsveç'in başkenti Stockholm'de, terör örgütü PKK/YPG destekçilerinin provokasyonlarına ilişkin, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, Stockholm'de tarihi belediye binası önünde toplanan bir grup terör örgütü YPG/PKK destekçisinin, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a benzetilen bir kuklayı, binanın önündeki direğe asmasına tepki gösterdi. İbrahim Kalın, paylaşımında, "İsveç'in başkenti Stockholm'de Cumhurbaşkanımız aleyhine yapılan iğrenç ve menfur eylemi en şiddetli şekilde kınıyoruz. Tepkimizi ve beklentimizi İsveç makamlarına ilettik. Somut adım atmaları hukukun ve yaptığımız anlaşmanın gereğidir." ifadesine yer verdi. CUMHURBAŞKANI YARDIMCISI OKTAY: BU TİP HUKUKSUZ GÖSTERİLERE GÖZ YUMMASI BEKLENEMEZ Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, İsveç'in başkenti Stockholm'de, terör örgütü PKK/YPG destekçilerinin provokasyonlarına ilişkin, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, Stockholm'de tarihi belediye binası önünde toplanan bir grup terör örgütü YPG/PKK destekçisinin, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a benzetilen bir kuklayı, binanın önündeki direğe asmasına tepki gösterdi. İsveç'te terör örgütü üyeleri tarafından Türkiye'yi ve Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı hedef alan gösteriyi lanetlediklerini belirten Oktay, şunları kaydetti: "İsveç'in NATO üyelik girişimleri kapsamında verdikleri sözleri tutmalarını, bu tür girişimlere müsamaha göstermemelerini bekliyoruz. Bu yaşananlar, Türkiye'nin haklı endişelerini bir kez daha dünya kamuoyuna göstermiştir. Demokratik hukuk devletlerinin hiçbirinin bu tip hukuksuz gösterilere göz yumması beklenemez. İsveç makamlarının, kabul edilemez bu eylemleri gerçekleştiren terör grupları ve destekçileri hakkında yasal işlemleri derhal başlatmalarını bekliyoruz." "İSVEÇ'TEKİ ÇİRKİN GÖSTERİ, TÜM TÜRKİYE'YE KARŞI YAPILMIŞ BİR SALDIRIDIR" AK Parti Genel Başkanvekili Numan Kurtulmuş, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, Stockholm'de tarihi belediye binası önünde toplanan bir grup terör örgütü PKK/YPG destekçisinin, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a benzetilen bir kuklayı, binanın önündeki direğe asmasına tepki gösterdi. Numan Kurtulmuş, şunları kaydetti: "İsveç'te gerçekleştirilen çirkin gösteri, yalnızca Sayın Cumhurbaşkanımıza karşı değil, tüm Türkiye'ye karşı yapılmış bir saldırıdır. Bu yapılan alçaklık da buna seyirci kalınması da asla kabul edilemez. Türkiye'nin, NATO'ya girmek isteyen ülkelerin, terör örgütlerine müsaade etmemesi konusundaki hassasiyetinin de ne kadar haklı olduğu bir kez daha ortaya çıkmıştır." "DEMOKRASİYE SALDIRIDIR" CNN Türk yayınında konuşan AK Parti Genel Başkanvekili Kurtulmuş, "Sayın Erdoğan'a karşı sadece değil, bu saldırı demokrasiye karşı bir saldırıdır. Böylesine çirkin bir görüntü demokrasiye saldırıdır. Bu saldırıya göz yumanlar, saldırıyı yapanlar kadar sorumludur. İsveç'in NATO'ya girmesi noktasındaki çekincelerimizin ne kadar haklı olduğunu bir kez daha görmüş olduk. Recep Tayyip Erdoğan'a hazımsızlığın dışa vurumu." dedi. BAKAN BOZDAĞ: İSVEÇ'İN TÜRKİYE'YE VERDİĞİ SÖZÜ TUTMADIĞININ GÖSTERGESİDİR Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, İsveç'in başkenti Stockholm'de, terör örgütü YPG/PKK destekçilerinin provokasyonlarına ilişkin sosyal medya hesabından yaptığı açıklamayla tepkisini dile getrdi. Bozdağ, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, Stockholm'de tarihi belediye binası önünde toplanan bir grup terör örgütü YPG/PKK destekçisinin, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a benzetilen bir kuklayı, binanın önündeki direğe asmasına tepki gösterdi. Bakan Bozdağ, şunları kaydetti: "İsveç'in başkenti Stockholm'de bölücü terör örgütü teröristlerinin Sayın Cumhurbaşkanımıza yönelik alçakça saldırısını lanetliyorum. Bu saldırı sadece Sayın Cumhurbaşkanımıza değil Türkiye ve Türk milletine saldırıdır. Bu terör eylemine müsaade eden İsveç Hükümeti'ni kınıyorum." BAKAN NEBATİ: BU HADSİZLİĞİ LANETLİYORUM Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati, "İsveç'teki saygısızlığı, Cumhurbaşkanımızın şahsına değil milletimize ve devletimize yapılmış bir saygısızlık olarak görüyor, bu hadsizliği lanetliyorum. Türkiye ile müttefik olma isteğini dillendiren bir ülkenin, başkentinde böyle bir rezilliğe müsaade etmesi kabul edilemez." ifadelerini kullandı. AK PARTİ SÖZCÜSÜ ÇELİK: ASLA KABUL EDİLEMEZ AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Ömer Çelik, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, Stockholm'de tarihi belediye binası önünde toplanan bir grup terör örgütü PKK/YPG destekçisinin, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a benzetilen bir kuklayı, binanın önündeki direğe asmasına tepki gösterdi. Terör örgütü PKK destekçilerinin düzenledikleri eylemde Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Türkiye'nin hedef alınmasını lanetlediklerini belirten Çelik, şunları kaydetti: "İsveç makamlarının bu alçakça eyleme izin vermeleri asla kabul edilemez. NATO'ya üye olma talebinde bulunan bir devlette böyle bir hadisenin gerçekleşmesi vahimdir. Terörün eylem ve propagandasını engellemeyen bir ülkenin NATO savunmasına nasıl katkısı olacaktır? Cumhurbaşkanımızı ve ülkemizi hedef alan bu çirkin eylemin sorumluları hakkında gerekenin yapılması İsveç makamlarının sorumluluğundadır. Terörle mücadele ettiğimiz gibi, teröre imkan sağlayanların da karşısında olacağız." HAMZDA DAĞ: MUHALEFET DE TEPKİ KOYMALI AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hamza Dağ da konuya ilişkin "Muhalefetimiz de böyle bir meselede tepki koymalı" ifadelerini kullandı. "İSVEÇ; BU TERÖR SEVİCİLER İÇİN GEREĞİNİ NET YAPMALIDIR" AK Parti Grup Başkanvekili Bülent Turan ise, "Bu fikir özgürlüğü değildir. İfade özgürlüğü hiç değildir. İsveç; bu terör seviciler için gereğini net yapmalıdır. Bir daha gördük ki Cumhurbaşkanı Erdoğan sadece Türkiye'de bazılarının muhalefetine konu değil; dünya egemenlerinin muhalefetine konudur. Tam da bundan dolayı gurur duyuyoruz." dedi.
Türkiye'nin savunma sanayisinde öncü bir ülke olmasını sağlayan yatırımlar meyvesini verdi. Bayraktar İHA ve SİHA'lar gökyüzünün egemen gücü oldu. Öyle ki pek çok ülkenin almak için sıraya girdiği İHA ve SİHA'lar, Türkiye'yi savunma sanayisinde en üst lige çıkardı. Azerbaycan'ın Dağlık Karabağ zaferi ve Ukrayna'nın Rusya'ya karşı hamlelerinde çok önemli bir rol üstlenen insansız hava araçları, muhalefetten bazı isimler tarafından daha önce eleştirilmişti. Bu isimlere şimdi de Ali Babacan eklendi. Savunma sanayisinde yapılanlar şimdi de Babacan'a dert oldu Fox TV'de Çalar Saat programına katılan Babacan, Türkiye'nin savunma sanayisindeki yatırımlarını hedef aldı. Ürettikleri İHA ve SİHA'larla savaşların kaderini değiştiren Baykar'ı hedef tahtasına oturtan Babacan, savunma sanayisindeki teşviklerin adil dağıtılmadığını öne sürdü. Babacan, katıldığı bir yayında konuya ilişkin ifadeleri sonrası Baykar'dan gelen cevabın siyasi olduğunu söyledi. Baykar'ı akrabalık ilişkisi üzerinden hedef aldı Selçuk Bayraktar'ın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın damadı olmasına göndermede bulunan Babacan, "Söylediklerimden sonra yapılan açıklamalar bir genel müdürün değil, siyasetle iç içe geçmiş bir yapının açıklaması aynı zamanda. Özellikle bu akrabalık, şirketlerle hükümet arasındaki böyle girift ilişkiler doğru bir şey değil. Adilliği, şeffaflığı ve eşitliği yerle bir eden yaklaşımlar bunlar." dedi. "Bu projelere dokunacağız" İktidara gelmeleri durumun savunma sanayisinde yapılanları sorgulayacaklarını da ifade eden Babacan, "Şimdi seçim yaklaşıyor ve hükümetin elindeki en önemli propaganda projelerinden bir tanesi de bu. Bu proje de öyle bir hale getirildi ki bu çok kutsal, dokunulmaz, dokunanı mahvederiz falan filan ya. Kusura bakmayın ya dokunacağız tabii, doğruya doğru yanlışa yanlış diyeceğiz. Tek bir şirket üzerinden bu işler olmaz açıkça söylüyorum. Eğer rekabetten korkuyorlarsa korksunlar." şeklinde konuştu https://twitter.com/emin_ekmen/status/1613921499253030912?s=46&t=oz92gs938S_EIh1cwlK8Jw Ekmen etkisi! Çözüm sürecinin baş aktörlerinden biri olarak adı ön planan çıkan Mehmet Emin Ekmen, DEVA Partisi’nde Ali Babacan’ın yardımcısı konumunda. HDP’ye yakın fikirleri ve çevresiyle Ali Babacan’ın akıl hocalığını yapan Ekmen; Babacan’ı TSK’ya kimyasal silah iftirası atan TTB Başkanı Şebnem Korur Fincancı ile görüştürdü, HDP ile ortak söylemler kullanmasını sağladı. Paris’te ölen PKK’lılara taziye mesajı attırdı. Son olarakta Savunma Sanayi yatırımlarını eleştirmesine etken oldu. Öte yandan Ekmen’in Babacan üzerindeki etkisinin parti içinde huzursuzluğa sebep olduğu iddia edildi.
İstanbul Büyükşehir Belediyesince, ‘Deprem Seferberlik Planı’ konulu bir program gerçekleştirildi. İstanbul Kongre Merkezinde saat 13.00’te başlayan etkinliğe, İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu ve çeşitli birimlerin müdürleriyle çok sayıda kişi katıldı. Ekrem İmamoğlu’nun, beklenen deprem öncesi hangi çalışmaların yapıldığı ve yapılacağını paylaştığı programın ardından İBB Deprem ve Doğal Afetler Komisyonu Başkanı Kadem Ekşi kameraların karşısına geçerek açıklamalarda bulundu. ‘Deprem Seferberlik Planı’nı başından sonuna kadar takip edip, İmamoğlu’nun sözlerini dikkatli bir şekilde dinlediğini söyleyen Kadem Ekşi, İstanbul'un zayıf sonlarını dirençli hale getirecek çözümler beklediklerini ama yasa, yönetmelik, basit kira yardımlarından bahsedildiği için hayal kırıklığına uğradığını ifade etti. Belediyenin 2021 yılında kentsel dönüşüme ayırdığı kaynağın yüzde 1,59 olduğunu belirten Ekşi, bir önceki dönemde bu oranın yüzde 5 buçuk olduğunu söyleyerek, İmamoğlu başkanlığındaki yönetimin sınıfta kaldığını aktardı. "Çözümler bekledik ama büyük bir hayal kırıklığına uğradık. Gerçekten sınıfta kaldılar” Program sonrası açıklamalarda bulunan İBB Deprem ve Doğal Afetler Komisyonu Başkanı Kadem Ekşi, “İstanbul deprem toplantısına katıldık. Acil eylem planı kapsamında atılacak adımları dinledik. Ama büyük bir hayal kırıklığına uğradık. Öncelikle, komisyon başkanı olarak çok üzüldüğümü ifade edeyim. İstanbul'un zayıf sonlarını dirençli hale getirecek çözümler bekledik bugün burada. Ama yasa, yönetmelik ve mevzuat kapsamındaki imar planlarındaki revizyonlardan, basit kira yardımlarından bahsedildi. Halbuki biz yapısal sorunlarımız olduğunu biliyoruz. Yani hızlı tanıma yöntemleriyle binanın çökeceğini, 90 bin binanın çökeceğini belirlediniz. Bununla ilgili adım atmanız lazım. Bunun için finansman ayırmanız lazım. Bütçeyi yeniden revize etmeniz lazım. Bütçede kentsel dönüşüme 2021 bütçesinde ayrılan kaynak 1,59. Bu daha önceki dönemde yüzde 5 buçuk idi. Yani 4 kat geridesiniz. Konut varlığıyla ilgili yapılan çalışmaları özetleyeyim ben size. KİPTAŞ 20 yılda İstanbul'da 83 bin, Mesken ve Gecekondu Müdürlüğümüz de 17 bin konut yapmış. Yani toplam 100 bin konutu yapıp biz vatandaşa teslim etmişiz. Belediye başkanı belediye meclisine geldi, hepimizin gözünün içine baka baka yılda 20 bin, 5 yılda 100 bin konut, 10 yılda da İstanbul'daki tüm riskli, bağımsız birimleri yenileyeceğini söyledi. Ama bugün itibariyle yani aradan dört yıl geçmiş, sıfır çekilmiş. Bin 354 konutla İstanbul'da kentin direncini arttıracak hamleyi yapamazsınız. Yani algı, manipülasyon ve şovla bir kentin geleceğini inşa edemezsiniz, öyle bir şey yok. Yani o yüzden biz mutlaka milletin ortak aklı ve vicdanı inşa eden, birlikte hareket etmemiz gerektiğini yadsımayan ama kararlı bir irade isteriz. Yani şehri yöneten, şehrin belediye başkanı bu konularda maalesef sınıfta kalmıştır. Bunu ben üzülerek söylüyorum. Bundan mutlu musunuz? Değiliz tabii. Biz kaynakların verimli ve etkin kullanılmasını istiyoruz. Kentin su içme havzalarında, barajlarında sorun var, siz bütçeye kör kuruş koymamışsınız. Kentin entegrasyon olarak metronun, raylı sistemlerin erken uyarı sistemiyle ilgili atması gereken adımlar var, 4 yıl olmuş bu konuyu çözememişsiniz. Yani bir kavram kargaşası var. Yani burada yeni bir çalışmayı inşa edemediler ve gerçekten sınıfta kaldılar” ifadelerini kullandı.
CHP tarafından fonlanan Halk TV yeni bir skandala imza attı. Küstah ifadelere Türkiye'yi ve Türk askeri hedef alındı. Fondaş Halk TV'ye katılan Londra'da Öğretim Üyeliği yapan Mashug Kurt isimli kişi açık açık terör örgütü PKK propagandası yaptı.
CHP'de 3 dönem İzmir milletvekilliği ve 2011-2012 yılları arasında İl Başkanlığı yapan Tacettin Bayır, seçimlerin ardından partisini eleştirdi. Bayır, “İzmir için bir başarı grafiğinden bahsedemem. Bir başarısızlık var. 2018 seçimlerinde İzmir'de 7-7 vekil çıkarmıştık. Ancak 14 Mayıs seçimlerine geldiğimizde 2 bölgede 2'şer koltuk başka partilere verildi. Ancak başka partilerden de oy geldiyse bu oylar nerede? Yani o partilerden bize oy gelmedi ve bizden 4 vekil aldılar.' dedi.
6 Şubat depremlerinin ardından, evlerinin deprem riskini öğrenmek isteyen yüz binlerce İstanbullu vatandaş, İBB'nin duyurduğu ücretsiz bina testine başvurdu. Ancak yapılan bina tespitinin dışarıdan gözlem ve ölçümlere dayandığı, karot testi yapılmadığı ve test sonucunun hukuki-resmi herhangi bir karşılığının bulunmadığı öğrenildi.
