07 Mayıs Salı 2024
2 yıl önce

Almanya'da, terör örgütü PKK'ya destek olmak için Erbil'e gitmek isteyen grubun ülkeden çıkışına izin verilmedi

Almanya'nın etkili gazetelerinden Die Welt'in polis raporuna dayandırıldığı haberinde, ülkedeki PKK'ya yakın Kürt derneklerinin terör örgütüne destek olmak amacıyla "canlı kalkan" kampanyası başlattığı, haziran ayı içinde insanların gruplar halinde Irak'a gitmek için yola çıkacağı belirtildi. Gazetenin haberinde, Almanya'da yasaklı terör örgütü listesinde yer alan PKK'nın NATO üyesi Türkiye'ye karşı olan eylemlere katılması ya da pasif destek vermesinin Federal Almanya Cumhuriyeti'nin çıkarlarını önemli ölçüde etkileyeceği vurgulanarak, "Alman veya Avrupa vatandaşlarının çatışmaya katılması Türkiye ile ilişkileri olumsuz etkileyecektir." denildi. Heyetin ülkeden çıkışı engellenmişti Almanya'nın Düsseldorf Havalimanından Irak'ın Erbil şehrine gitmek isteyen heyetin ülkeden çıkışına polis tarafından izin verilmemişti. Polis, aralarında Hamburg eyaleti Sol Parti Grup Eş Başkanı ve Eyalet Milletvekili Cansu Özdemir'in bulunduğu heyetin, "Almanya'nın itibarı zedeleme tehlikesi" gerekçesiyle heyetin ülkeden çıkışının engellendiğini açıklamıştı. Polis sözcüsü, yaptığı açıklamada, Özdemir'in ilk başta eyalet meclisi üyesi olduğunu söylemediğini, milletvekili olduğunu daha sonra öğrendiklerini aktarmış, avukatlarının müracaatından sonra Özdemir, polis tarafından serbest bırakılmıştı. Sorgulanan diğer heyet üyelerinden bazılarının yurt dışına çıkış yasağı olduğu bilgisi paylaşılmıştı.

2 yıl önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Almanya Başbakanı Merkel ile Brüksel'de bir araya geldi

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın, NATO Zirvesi kapsamında Almanya Başbakanı Merkel ile görüşmesi başladı. Ayrıntılar geliyor…

2 yıl önce

Alman medyası TOGG'u yazdı: Türkiye iddialı bir hedef peşinde

Alman devlet televizyonu ZDF'de, Jörg Hendrik Brase tarafından yerli otomobil TOGG ile ilgili bir yazı yayımladı. Türkiye'nin iddialı bir hedef peşinde olduğunun belirtildiği yazıda, TOGG'un gelecek yılın sonundan itibaren montaj hattından ineceği hatırlatılarak şu ifadelere yer verildi: "Uluslararası pazarı fethetmek istiyorlar" TOGG'un CEO'su Gürcan Karakaş, Alman gazetecilerle bir araya geldiğinde 'Sadece araba yapmıyoruz. Akıllı bir cihaz yapıyoruz" diyerek ulusal ve uluslararası pazarı fethetmek istediklerini açıkladı. "İyi planlanmış bir çalışma yaptılar" TOGG, bir devrim vaat etmiyor, kurulu rekabetin pazar paylarına yönelik iyi planlanmış bir çalışma yapıyor. Türkiye bunun için çok uygun bir yer. Ülkenin 1960'lardan beri otomobil üretim tecrübesi var. "Türkiye'nin konumsal avantajı var" Türkiye bir otomotiv ihracat merkezi. Üretimin yaklaşık yüzde 80'i yurt dışına teslim ediliyor. Pek çok iyi eğitimli uzmana sahipler. Artık bu konumsal avantajlarını kendi amaçları için kullanmak istiyorlar.

2 yıl önce

Yunanistan panikte: Almanya Ege'de Türkiye'yi destekliyor

Yunanistan'da Türkiye korkusu manşetlere taşındı. Basında yer alan haberlerde, Türk Alman ilişkilerine değinildi. Almanya'nın Türkiye'nin yanında olduğu ifade edilirken, bu durumun Yunanistan için endişe verici olduğu ifade edildi. Yunan basınında yer alan haberlerde, "Almanya hem göçmen sorunu hem de stratejik ve ekonomik nedenlerle Türkiye ile anlaşmazlıktan kaçınıyor; Yunanistan'ın, AB'nin Ankara'ya askeri ambargo uygulanmasına yönelik taleplerine rağmen, Türkiye'yi desteklemeye devam ediyor." ifadeleri kullanıldı. "TÜRKİYE'YE DENİZLATI SATIŞININ DURDURULMASINI TALEP ETTİLER" Tedirginliğin arttığı Yunanistan kanadında, Türkiye'nin önünü kesme amaçlı girişimler ise sonuçsuz kaldı. Yunanistan Dışişleri Bakanı Nikos Dendias, Haziran ayında Berlin'de gerçekleştirdiği temaslarda Alman makamlarından, Türkiye'ye yönelik denizaltı satışının durdurulmasını talep etti. Ancak bu talep reddedildi. Almanya Savunma Bakanı Annegret Kramp-Karrenbauer, satışın durdurulamayacağını, hatta ertelenemeyeceğini söyleyerek Yunanistan'ın talebini reddetti. Öte yandan Thyssen şirketi, 6 adet U-214 tipi denizaltının inşası için gerekli sözleşmeyi Türkiye ile 2002 yılında imzalamıştı. "SU ALTINDA GÜÇLENDİRİLMİŞ TÜRK DONANMASI" Basında yer alan haberlerde Türk donanmasının güçlendirildiğine dikkat çekildi ve Yunan gazeteci Philip Chrysopoulos'ta, "Bugün Atina'nın görmek isteyeceği son şey, özellikle su altında güçlendirilmiş bir Türk Donanması. Ancak Yunanistan'ın, AB'nin Ankara'ya askeri ambargo uygulanmasına yönelik taleplerine rağmen, Almanya bu konuda Türkiye'yi desteklemeye devam ediyor." denildi. Chrysopoulos'a göre, Almanya hem göçmen sorunu hem de stratejik ve ekonomik nedenlerle Türkiye ile anlaşmazlıktan kaçınıyor. "YUNANİSTAN ENDİŞE İLE İZLİYOR" Greek Reporter'da (GR) yer alan bir habere göre, "Yunanistan, U-214 tipi yeni Alman denizaltıları faaliyete geçtiğinde Türkiye'nin denizaltı gücünün artacağını biliyor ve Erdoğan'ın donanma cephaneliğini güçlendirmesini endişeyle izliyor." Haberde denizaltıların özellikleri anlatılarak, "Bu denizaltılar, dizel motorunu besleyen oksijene erişmek için yüzeye çıkmak zorunda kalmadan çalışabiliyor. Böylece denizaltı haftalarca görünmeden ve neredeyse hiç ses çıkarmadan su altında seyredebiliyor." denildi. Öte yandan, Yunanistan da U-214 tipi dört adet denizaltıya sahip. Çıkan haberlerde "Almanya'nın bu gemilerin Türk tersanelerinde inşa edilmesini kabul etmesi ve bu teknolojiyi Ankara'ya satarak Türkiye'yi desteklemesi Atina'nın avantajını ortadan kaldırıyor." ifadeleri kullanıldı.

2 yıl önce

ABD ve Almanya Kuzey Akım 2 boru hattı projesinde anlaştı

Almanya Başbakanı Angela Merkel'in ABD ziyaretinin ardından gelen anlaşma ile ABD ve Almanya, Rusya'nın Kuzey Akım 2 boru hattını siyasi bir koz olarak kullanma girişimine karşı koyma taahhüdünde bulundu. ABD ve Almanya tarafından yapılan ortak açıklamada, "ABD ve Almanya, yaptırımlar ve diğer araçlarla maliyetler yükleyerek Rusya'yı saldırganlığı ve kötü niyetli faaliyetlerinden sorumlu tutma kararlılığında birleşiyor." ifadesi kullanıldı. Rusya'nın enerjiyi bir silah olarak kullanması veya Ukrayna'ya yönelik daha fazla eylemde bulunmaya teşebbüs etmesi halinde Almanya'nın ulusal düzeyde harekete geçeceği belirtilen açıklamada, Rusya'nın enerji sektöründe Avrupa'ya ihracat kapasitesini sınırlamak için yaptırımların uygulanması da dahil Avrupa düzeyinde etkili önlemler için baskı yapılacağı kaydedildi. Açıklamada, söz konusu taahhüdün, Rusya'nın enerjiyi bir silah olarak kullanarak agresif siyasi amaçlara ulaşmak için Kuzey Akım 2 dahil hiçbir boru hattını kötüye kullanmamasını sağlamak için hazırlandığı aktarıldı. Ukrayna ile Orta ve Doğu Avrupa'nın enerji güvenliğinin desteklendiğine işaret edilen açıklamada, ABD ve Almanya'nın Ukrayna'nın enerji kaynaklarını çeşitlendirmesi için 1 milyar dolarlık bir fonu destekleme taahhüdünde bulunduğu ve ilk olarak Almanya'nın 175 milyon dolarlık hibe sağlayacağı belirtildi. Açıklamada, Almanya'nın özellikle yenilenebilir enerji ve enerji verimliliği alanında Ukrayna ile ikili enerji projelerini desteklemeye devam edeceğinin altı çizildi. ABD ve Almanya'nın Üç Deniz İnisiyatifi ile Orta ve Doğu Avrupa'da altyapı bağlantılarıyla enerji güvenliğini güçlendirme çabalarını desteklediği belirtilen açıklamada, Almanya'nın inisiyatif ile olan ilişkisini genişletmeyi taahhüt ettiği ve 2027'ye kadar girişim için 1,7 milyar dolarlık Avrupa Birliği (AB) fonuna katkıda bulunmaya yardımcı olacağı belirtildi. Kuzey Akım 2 projesi nedir? Toplam maliyeti 10 milyar euro civarında olması beklenen Kuzey Akım 2 projesiyle yılda 55 milyar metreküplük Rus gazının Baltık Denizi üzerinden Almanya'ya sevk edilmesi planlanıyor. ABD, Ukrayna, Polonya ile Baltık ülkelerinin inşasına karşı çıktığı projenin ortakları arasında proje sahibi Gazprom'un yanı sıra Shell, OMV, Engie, Uniper ve Wintershall gibi şirketler yer alıyor. Projeye karşı çıkan ülkeler, Kuzey Akım 2'nin Avrupa ülkelerinin Rusya'ya bağımlılığını artırmaya çalıştığını öne sürüyor. 1 Nisan'da yapılan açıklamada, Rus enerji şirketi Gazprom'un, Kuzey Akım 2 Doğal Gaz Projesi'nin yüzde 95'ine denk gelen 2 bin 339 kilometrelik boru döşeme işini tamamladığı bildirilmişti. ABD yönetimi, mayıs ayında Kuzey Akım 2 boru hattı projesini inşa eden Alman "Nord Stream 2 AG" şirketi ve şirketin CEO'su Mathias Warnig'in projeye yönelik uygulanan yaptırımlardan muaf tutulduğunu açıklamıştı.

2 yıl önce

“Sosyal Medya Düzenlemesi İhtiyacını Almanya ve Fransa da Hissetti”

Hürriyet yazarı Abdulkadir Selvi, bir haftadır devam eden yangınlarla ilgili olarak yapılan bazı sosyal medya paylaşımlarını örnek göstererek, "Deprem oluyor, sel geliyor, ormanlarımız yanıyor, insanlarımız ölüyor, cinayet işleniyor. Biz o derdimizi bırakıp sosyal medya terörü ile uğraşmak zorunda kalıyoruz. Bu durum artık bir sosyal medya sorunu olmaktan çıktı. Tam olarak adını koyacak olursak bu durum artık bir milli güvenlik sorununa dönüştü" dedi.  Selvi, "Bu olay artık beşinci kol faaliyetlerinin boyutlarını aştı. Küresel bir özellik kazandı. Amaç Türkiye’nin içinde bir kaos ortamı oluşturmak. O nedenle her olayı istismar ediyorlar, Türkiye’yi ayağa kaldıracak sinir uçlarını seçip, onlara dokunuyorlar. Çok tehlikeli bir oyun oynuyorlar. Bunlar yabancı istihbarat servislerinin ve terör örgütlerinin desteği olmadan yürütülemez" düşüncesini dile getirdi.  Selvi, Almanya ve Fransa’nın sosyal medyayla ilgili kapsamlı bir düzenleme yaptığını belirterek, "İleri demokrasi ülkeleri olan Almanya ve Fransa bu ihtiyacı hissetti de bizim böyle bir sorunumuz yok mu? Onlarda belki sosyal medya istismarı düzeyinde ama bizde ise bu iş artık “Milli Güvenlik” sorununa dönüştü" dedi. Konuyla ilgili olarak İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ile görüştüğünü söyleyen Selvi, Soylu'nun şu sözlerini aktardı: “Geçmiş dönemlerde ülkeleri istikrarsızlaştırmak ve kendi istikametinden ayırmak için kullanılan yöntemler şimdi sosyal medya üzerinden servis ediliyor. Yabancı istihbarat örgütleri, siyasi muhalefet, terör örgütleri ve ideolojik yapılanmalar var bunun içinde. Ve bunu takip eden masum halk var. Nefreti başka bir marjinal etki haline dönüştürmek istiyorlar. Üst akıl yalanı algı diye yutturmaya çalışıyor. Bu düpedüz yalan. Yabancı istihbarat servislerini, terör örgütlerini anlıyorum da demokrasinin vazgeçilmez unsuru olan muhalefet partilerimiz bunlara niye alet olur? Mesele Erdoğan’a muhalefetse bunun demokratik kanalları var. Mesele Erdoğan’ı tasfiye etmekse seçim sandığı var. “Erdoğan’ı tasfiye edeceğiz” diye yabancı istihbarat servislerinin planlarına alet olunur mu? “Erdoğan nefreti” yüzünden ülke kaos ortamına sürüklenir mi? İstihbarat servisleri, terör örgütlerini, terör örgütleri ideolojik yapılanmaları besliyor. Böylece birbirini besleyen hormonlu bir yapı ortaya çıkıyor."

2 yıl önce

Yunanistan’da orman yangınları kontrol altına alınamıyor; Almanya, itfaiye ekibi gönderdi

Avrupa Birliği’nin yaptığı çağrı üzerine son olarak Almanya bu ülkeye pazar günü 19 itfaiye aracı ve 56 itfaiye eri gönderdi. İçerisinde başkent Atina’nın yer aldığı Attika bölgesinin kuzey kesimleri ve Eğriboz Yarımadası ile Mora Yarımadası'ndaki yangınlar yer yer yeniden alevlenirken; ülke genelindeki yangınlarda en az 500 bin dönümlük ormanlık alan ve tarım arazisiyle yüzlerce ev ve iş yeri kül oldu, çok sayıda araç kullanılamaz hale geldi. Eğriboz ve Mora’da kontrol altına alınamayan yangılar nedeniyle yüzlerce köy ve yerleşim birimi boşaltıldı, enerji nakil hatlarındaki hasar nedeniyle elektrik verilemeyen birçok bölgede iletişim sorunları yaşandı. Yüzlerce kişi gece, feribot ve teknelerle tahliye edildi Eğriboz’un kuzeyinde 6 gündür devam eden yangının yoğun yerleşim birimlerinin bulunduğu Mantudi ve İstiea bölgelerine yaklaşması üzerine evlerini terk ederek Ayos Nikolas sahilinde toplanan çoğu kadın, çocuk ve yaşlılardan oluşan yüzlerce kişi, gece saatlerinde feribot ve teknelerle tahliye edildi. Yangın bölgelerinden uzaklaştırılanlar, güvenli bölgelerdeki otellere ve belediyelere ait tesislere yerleştirildi, bir bölümü ise yolcu gemileriyle İskados Adası'na (Skiathos) sevk edildi. "Acil yardım" çağrısı Yunan basınındaki haberlerde, evlerini terk etmeyen bazı vatandaşların ise alevlerin sardığı köylerinde kalarak kendi imkanlarıyla yangına müdahale etmeye çalıştığı aktarıldı. İstiea bölgesindeki yerleşim birimlerinden televizyonlardaki canlı yayınlara bağlananlar, evlerinin yandığını belirterek yetkililere "acil yardım" çağrısında bulundu. Kıyı şeridinde mahsur kalan 2 binden fazla kişi kurtarıldı Yunan Sahil Güvenlik Sözcüsü Nikos Kokkalas, Eğriboz’da 6 gündür devam eden yangınlarda kıyı şeridinde mahsur kalan 2 binin üzerinde kişinin sahil güvenlik ekiplerince kurtarıldığını aktardı. Eğriboz Otelciler Birliği Başkanı Miltos Helmis, yangın nedeniyle turistlerin Eğriboz’u terk ettiğini, çok sayıda rezervasyonun da iptal edildiğini belirtti. Mora’nın İlia ve Messinia bölgelerindeki yangınların ise tüm çabalara rağmen yayılmaya devam ettiği, yangının tehdit ettiği en az 12 köyün boşaltıldığı kaydedildi. İtfaiye yetkilileri, İlia ilinde birçok noktada yeniden alevlenen yangının Nemuto bölgesinde yoğunlaştığını, alevlerin Antik Olimpia kentine ulaşmasını engellemek için karadan ve havadan müdahale edildiğini söyledi. En büyük yangınlar Attiki, Mora ve Eğriboz'da Başkent Atina’ya 20 kilometre uzaklıktaki Varipombi bölgesindeki yangının ise büyük ölçüde kontrol altına alınmasına rağmen yer yer yeniden alevlenmeler yaşandığı, tedbir amaçlı olarak bölgede konuşlandırılan çok sayıda itfaiye ekiplerince soğutma çalışmaları yapıldığı bildirildi. Yunanistan Sivil Savunma ve Kriz Yönetimi Bakan Yardımcısı Nikos Hardalia, ülke genelinde 55’ten fazla yangınla mücadele edildiği, en büyüklerinin Attiki, Mora ve Eğriboz’da bulunduğu bilgisini verdi. Ülkedeki tüm itfaiye güçlerinin bütün imkanlarıyla görev başında olduğunu vurgulayan Hardalias, yangınları söndürme çalışmalarında çeşitli Avrupa ülkelerinin yanı sıra Mısır, Kuveyt ve Katar’dan gelen itfaiyecilerin de yer aldığını aktardı. Almanya’dan Yunanistan’a yardım Bu arada Avrupa Birliği’nde yapılan çağrı üzerine Almanya, bu ülkeye 19 itfaiye aracı ve 56 itfaiye eri gönderdi. Associated Press, Bonn, Koenigswinter ve Leverkusen kentlerinden yola çıkan yangın söndürme ekiplerinin kara ve deniz yollarıyla Yunanistan’a en kısa zamanda intikal etmek için seferber olduğunu duyurdu. Bu arada ulusal ve uluslararası afetlerde yardım faaliyetleri yürüten Alman Teknik Yardım Kurumu'nun (THW) yine yangın söndürme çalışmalarına destek vermek için Yunanistan'a göndermek üzere yardım ekipleri hazırladığı açıklandı. Ukrayna ve komşu Romanya daha önce başkent Atina’daki yangını söndürmek için ekipler göndermişti. "İklim krizi karşımızda" Yunanistan Deprem Planlama ve Korunma Kurumu Başkanı Efthimis Lekkas, Yunan özel Sky televizyonuna açıklamalarda bulundu. Ülkede son günlerde birçok noktada çıkan orman yangınların büyük bir doğa felaketine neden olduğunu dile getiren Lekkas, son 10 günde en az 500 bin dönüm ormanlık arazi ve tarım alanının kül olduğunu belirtti. Lekkas, Akdeniz bölgesinde son yıllarda etkili olan aşırı sıcaklar ve sert rüzgarlar sebebiyle ağustosun bir "kabus" ayı olacağını ifade ederek, "Sonraki gün çok fazla zor olacak. İklim krizi karşımızda." dedi.

2 yıl önce

Almanya'da sel ve su baskınlarında 171 kişi hayatını kaybetti, sel zedeler için IBAN verildi, yardım talep edildi

Alman Haber Ajansının (DPA) Koblenz polisine dayandırdığı haberde, sel felaketinde hayatını kaybedenlerin sayısının Rheinland-Pfalz eyaletinde 122. Ahrweiler bölgesinde kayıp 155 kişinin arandığı, yaralıların sayısının da bu eyalette 763 olduğu bilgisi paylaşıldı. Kuzey-Ren Vestfalya eyaletinde selde yaşamını yitirenlerin sayısının ise 48. Köln Emniyet Müdürlüğünden yapılan açıklamada arama kurtarma köpeğinin desteğiyle Bad Münstereifel beldesinde henüz kimliği tespit edilmeyen bir ceset bulunduğu aktarıldı. Açıklamada, daha önce kayıp olduğu bildirilen 850’den fazla kişiye telefonla ulaşıldığı, şu an Bonn/Rhein-Sieg bölgesinde 14, Euskirchen bölgesinde de 2 kişinin arandığı belirtildi. Bavyera eyaletinde ise 1 olarak kaydedilen can kaybı sayısında artış olmazken, ülkede sel ve su baskınlarında 171 kişi hayatını kaybetti. Öte yandan, Alman devlet televizyonu ekranlarından halka IBAN numaraları verildi ve hükûmet adına selzedeler için yardım talep edildi.

1 2 3 4 5 6 7 8 ... 29 30