29 Nisan Pazartesi 2024
3 yıl önce

İçişleri Bakan Yardımcısı Çataklı: “Yunan Göç ve İltica Bakanı Notis Mitarachi, öncelikle bu insanlık dışı uygulamalara son verdiklerini tüm dünyaya duyurmalıdır”

İçişleri Bakan Yardımcısı ve Bakanlık Sözcüsü İsmail Çataklı ise Yunan Bakan’ın bu ifadelerine Twitter hesabından şu sözlerle karşılık verdi: “Cenevre Sözleşmesi’ni, 18 Mart Anlaşması’nı ve diğer uluslararası normları ihlal eden Yunanistan, sığınma başvurularını kabul etmiyor, temel insan haklarını yok sayıyor ve göçmenleri Ege Denizi’ne geri göndererek ölüme terk ediyor. Yunan Göç ve İltica Bakanı Notis Mitarachi, öncelikle bu insanlık dışı uygulamalara son verdiklerini tüm dünyaya duyurmalıdır.”

3 yıl önce

Kaymakamlıktan Bebek Sahili’ndeki yoğunluğa ilişkin açıklama: Kısıtlamalara uymayan kişilere gerekli idari/adli işlemler uygulanmaktadır

Bebek Sahili’ndeki vatandaşlarla ilgili olarak, basında çıkan haberler doğrultusunda yapılan incelemelerde, ilgili şahısların turist ve kısıtlamalardan muaf kişiler oldukları tespit edilmiş olup, emniyet birimlerimizce konunun takibi hassasiyetle yapılmaktadır. Kısıtlamalara uymayan kişilere gerekli idari/adli işlemler uygulanmaktadır.

3 yıl önce

Analiz - Sultan Şenyazar | Boğaziçi Üniversitesi’ne Prof. Melih Bulu’un rektör atanması bağlamında Türkiye’deki rektör atamalarının dünü ve bugünü

Kimse kusura bakmasın, ne seçimleri seçim, ne siyasi kimliksiz bu insanlar seçilirken kimsenin gıkı çıkmamış da bugün öğrenciler öne itilerek birşeyler yapılmaya çalışılıyorsa, bunun adına rektörlük protestosu denmez. Ya hocalar kendi hanedanlarını kaybetmek istemiyorlar, rektöre oy vererek rektörü vesayet altında tutan sistemi sürdürmek istiyorlar, ya da bu başka bir kurgudur, daha büyük bir planın parçasıdır ki işin içindeki LGBT, terör örgütlerinin verdiği destek, bize bu büyük fotoğrafı işaret etmektedir.

3 yıl önce

Kısıtlamalar esnetilecek mi?

Erdoğan, cuma namazını kıldığı Üsküdar'daki Büyük Selimiye Camisi'nin çıkışında gazetecilerin gündeme ilişkin sorularını yanıtladı. HOCALI KATLİAMI Hocalı Katliamının 29. yıldönümünün hatırlatılması üzerine Erdoğan, bu katliamın aslında Ermenistan'ın kişiliğinin ne olduğunu ortaya koyması bakımından çok önemli olduğunu söyledi. Bir gece kalkıp da Hocalı'da, maalesef tanklarla toplarla saldırıya geçmek suretiyle yüzlerce, binlerce insanın katledilmesinin kabul edilebilir bir şey olmadığını dile getiren Erdoğan, bunun Ermenistan'ın yapısının ne olduğunu ortaya koyması bakımından önemli olduğunu kaydetti. ERMENİSTAN'DAKİ DARBE GİRİŞİMİ Ermenistan'da ordunun Başbakan Nikol Paşinyan'ı istifaya davet etmesine ilişkin soru üzerine Erdoğan, şöyle konuştu: "Şu anda Ermenistan'daki yapılan bu darbe girişimi. Biz biliyorsunuz darbenin her türlüsüne karşıyız. Darbeleri kabul etmemiz özellikle mümkün değil. Burada şunu da çok açık söylemem lazım. Askerin devreye girmek suretiyle burada böyle bir adeta darbe çığırtkanlığına girmiş olması bu da tabii kabul edilebilir bir şey değildir. Burada bütün mesele eğer bir yönetim değişikliğine gidilecekse bu yönetim değişikliğini Ermenistan halkı yapar. Bunu da Ermenistan halkının tasarrufuna bırakmak lazım. Onun tasarrufuyla da zaten Paşinyan'ın akıbeti belli olmuştur. Ermeni halkı buradaki idareden, yönetimden artık bizar duruma düşmüştür. Paşinyan'ı zaten halk kendisi alaşağı edecek konuma gelmiştir ama olay darbe olunca darbeye bakışımız bu noktada farklıdır. KISITLAMALAR ESNETİLECEK Mİ? Bir gazetecinin "Pazartesi günü kabine toplanacak. Merak edilen bir konu kısıtlamaların gevşetilmesi. Hangi iller ön planda olacak ve dün Sağlık Bakanı Koca bir açıklama yaptı. 'Mutasyon etkili, bulaşıcılık arttı.' dedi. Değerlendirmeniz ne olur?" sorusu üzerine Erdoğan, Bilim Kurulunun çalışmalarının pazartesi günü kabinenin önüne geleceğini belirtti. Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: "Kabinede de bunun biz tekrar müzakeresini yapacağız. Mutasyonun hangi illerimizde, ne konumda olduğunu, ne denli istatistiki eğriler, nerelere vardığını orada Sağlık Bakanımız bizlere takdim edecek, sunumunu yapacak. Bu sunumdan sonra da bizler ne gibi tedbirler alabiliriz, özellikle lokantalarla ilgili neler yapmamız gerekir, kafeteryalarla ilgili ne gibi adımlar atarız, bütün bunları otellere varıncaya kadar neler yapmamız gerekiyor, bunların kararını pazartesi günü kabine toplantısında alacak ve ondan sonra da yapacağım açıklamada bunları tüm halkıma inşallah ifade edeceğim." Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın diğer açıklamaları şöyle: KANAL İSTANBUL PROJESİ Çevre Şehircilik bakanlığı her türlü adımı atmış bulunuyoruz. Bu proje ta benim Büyükşehir Belediye Başkanlığıma dayanan bir projedir. Hala ana muhalefet 'Yaptırmayız, istemeyiz...' Yahu siz neyi istiyorsunuz ki.. Sel felaketi oldu, İzmir ne hale geldi biliyorsunuz. İstanbul ne hale geldi, görüyorsunuz. Tedbirleri var mı? İstanbul'da çöp dağları aynen benim belediyeyi devraldığım zamandaki gibi yükselmeye başladı. Sen belediye başkanı değil misin? Bu çöpler neden kaldırılmıyor. İnadına ifadesini ben İstanbul'a güzellik kazandıracağız, yeni değil, projemiz hazırdır. Şu anda projemiz alternatifleriyle hazırdır ve bu projeyi Karadeniz'i Marmara'ya bağlamak suretiyle hayata geçireceğiz. Dünya bu projeyi hayran hayran gelip yerinde izleyecek. Her türlü adımı şu anda atmış bulunuyoruz. Ne bundan ana muhalefet anlar ne İstanbul Büyükşehir Belediyesi anlar.

3 yıl önce

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’ndan ‘yeni parti’ açıklaması: Demokrasiden yanalarsa ayrı parti kurmamaları gerekir

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, KRT TV'de yayınlanan "Stüdyo Ankara" programında gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Son dönemde kendisiyle siyaset yapmış isimlerin partiden ayrılıp kendi partilerini kurma yolunda ilerlediğinin, İYİ Parti'de de aynı durumun söz konusu olduğunun hatırlatılması ve bunu nasıl yorumladığının sorulması üzerine Kılıçdaroğlu, hem demokrasiden söz edip hem de yeni partiler kurulduğunda onlara karşı çıkmanın samimi olmadığını söyledi. "Türkiye'nin bölünmeye değil güç birliğine ihtiyacı var" Kılıçdaroğlu, bir insanın bir parti içinde beklediğini bulamayınca ayrılarak kendi partisini kurmasında herhangi bir sorun olmadığını belirterek şunları kaydetti: "Bizden de ayrılıp ayrı parti kuran arkadaşlar var, İYİ Parti'den de ayrılıp parti kuran arkadaşlar var. Kurabilirler ama tabii ülkenin geleceği konusunda sorumluluk hisseden herkesin oturup bir düşünmesi gerekiyor. Türkiye'nin demokratikleşmeye ve güç birliğine ihtiyacı var, ayrışmaya, bölünmeye, ayrı partiler kurmaya değil. Demokrasiden yanaysa, demokrasiyi savunuyorsa o çerçevede hareket etmesi gerektiğine inanan birisiyim."

3 yıl önce

Pentagon: 'Soykırım' açıklamaları Türkiye-ABD ilişkilerini etkilemez

Günlük basın toplantısında soruları yanıtlayan Kirby, Biden'ın 1915 olaylarını "soykırım" olarak nitelemesinin iki ülke arasındaki askeri ilişkileri etkileyip etkilemeyeceğine ilişkin soru üzerine, "Hayır, Türkiye ile askeri ilişkilerimizde bir değişiklik olmasını beklemiyoruz. Türkiye bir NATO müttefikidir ve burada önemli bir müttefiktir. Farklı alan ve konularda bu ilişkileri yürütmeye ve bu ilişkiyi geliştirmeye devam ediyoruz. Başkanın bu hafta sonu açıklamasının bunu herhangi bir şekilde etkilemesini beklemiyoruz." ifadesini kullandı. Kirby, Biden'ın açıklamasının sonucu olarak Suriye'deki faaliyetlerinde de herhangi bir değişim olmayacağını ve bu ülkedeki az sayıda askerin amacının DEAŞ ile mücadele olduğunu söyledi. AFGANİSTAN ÇEKİLME PLANLARI BİR HAFTA İÇİNDE HAZIR ABD'nin çekilme planları yaparken Afgan ordusunun uçaklarının bakımı gibi teknik ihtiyaçlarını da değerlendirdiğini belirten Kirby, ABD'nin Merkez Kuvvetler (CENTCOM) Komutanı Orgeneral Kenneth McKenzie'nin revize edilmiş çekilme planını bir hafta içinde Savunma Bakanı Lloyd Austin'e sunacağını bildirdi. Diğer taraftan Kirby, Afgan ordusunun bakım gibi teknik ihtiyaçlarının nasıl karşılanacağına yönelik henüz verilmiş bir karar olmadığını kaydetti. Kirby, Eisenhower uçak gemisinin yanı sıra 2 B-52 uçağının bölgeye gönderildiğini, 2 B-52 uçağının ise gönderileceğini ifade etti.

3 yıl önce

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, partisinin TBMM Grup Toplantısı’da açıklamalarda bulundu

Devlet Bahçeli’nin açıklamalarından satır başları şöyle: "NATO şemsiyesi altında birlikte oyalandığımız bu ülkelerin asıl gayesi Türkiye'nin boyun eğmesidir. PKK, YPG cinayet ve ihanet kuklasıdır. Kuklacılar ise perdenin arkasında toplanan emperyalist kumpasçılardır. Her elini sıkanla dost her canını sıkanlar dost olma. Bize dost diye seslenen ama postumuza saman doldurmak için fırsat kollayan mihrakları biliyoruz. Saf değiliz, şuursuz değiliz, bakar kör hiç değiliz. Kim kiminle yürüyor açıkça görüyoruz. Dostumuzun da düşmanımızın da her an değişeceğinin nihayetinde devletler arasında bu çerçevede kalıcılık olmayacağının bilincindeyiz. Bizim değişmeyen inancımız şudur; Türkün Türk'ten başka dostu yoktur. " "KAHRAMAN SİLAHLI KUVVETLERİMİZ İLE ÖVÜNÜYORUM" "Yurt içi ve yurt dışında yuvalanan terör örgütüne darbe üstüne darbe vurulmaktadır. Irak'ın kuzeyindeki Metina, Avaşin ve Basyan'daki terör hedefleri havadan ve karadan ateş altına alınmıştır. Kandil'de belirlenen nokta hedeflere savaş uçaklarımız hava akını düzenlemiştir. Hava hücum harekatı ile bölgeye giden komandolarımız teröristleri, barınak ve sığınakları tek tek imha etmiştir. Hainler korkuya kapılmış, kaçacak delik aramışlardır. Ancak, korkunun ve kaçmanın ecele faydası yoktur. Ara, bul, yok et parolası ile hainlerin kanlı defteri Allah'ın izni ile dürülecektir. Bu hainlerin kanı kuruyana kadar bu mücadeleden dönüş yoktur. Kahraman Silahlı Kuvvetlerimiz ile övünüyorum. Operasyondaki askerlerimizin alınlarından öpüyorum. Hepsinin yanındayız, arkasındayız, hepsine dua ediyorum. Şehitlerimize Allah'tan rahmet diliyor, tedavi görenlere şifa diliyorum. Karşımıza kim çıkarsa çıksın, teröristler ve sahipleri üzerimize kim gelirse gelsin biz bu yoldan dönersek namus bize ar olsun." MUSTAFA AKINCI'YA SERT TEPKİ: NEREYE VE KİMLERİN BATAKLIĞINA AKTIĞI AZ ÇOK BELLİ OLAN BU AHMAĞIN... "27-29 Nisan'da BM gözetiminde garantör devletlerin katılımı ile Cenevre'de yapılacak gayriresmi Kıbrıs konferansı da milli bir konudur. Egemen iki devletli çözümden başka bir yol kalmamıştır. KKTC’nin bir önceki Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı’nın Cenevre sürecini baltalamak için devreye girmesi, ayıplı bir üslupla mevcut Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’ı hayasızca eleştirmesi bize göre uyuyan komünist hücrelerin harekete geçtiğinin işaretidir. Nereye ve kimlerin bataklığına aktığı az çok belli olan bu ahmağın sayın Tatar’a yönelik Cenevre’de Türkiye’nin papağanı olacak açıklaması tam manasıyla EOKA'cı bir ağızın hezeyanıdır. Ersin Tatar papağan değildir. Kıbrıslı Türklerin hak ve çıkarlarını savunan cesur bir yürektir. Türkiye ile iş birliği halinde mücadelesini sürdürüyor olmasından rahatsız duyanlar ise Türk düşmanları Rus sevdalılarıdır. Sayın Tatar’a Türkiye’nin papağını diyenler önce kendilerine bakmalı, papaz tuzaklarına nasıl düştüklerine kafa yormalıdır. Kıbrıs’ı ayak oyunlarıyla Rumların üzerine geçirmek için elinden geleni ardına koymayan Akıncı ve zihniyetine yakışan tek sıfat Rum palikaryalığıdır. Rum’un tasmasını başına geçiren vatandaızların tahriklerine aldanacak yoktur. Kıbrıs, bekadır. Aksini iddia edenler Rum’ların ve sömürgeci odakların ücretli ajanlarıdır." "BİDEN'IN AÇIKLAMASI TÜRKİYE-ABD ARASINDAKİ DİYALOG KÖPRÜLERİNİ DİNAMİTLEMİŞTİR" "Tarihimizi sorgulatmayız, milletimizi yargılatmayız, milli şerefimizi sonu ölüm bile olsa tartışmaya açtırmayız. ABD'nin yeni başkanı seçim kampanya döneminde Ermeni lobilerinin gözüne girmek için sözde soykırımı tanıyacağını duyurmuştu. Sonunda lobilerin oyuncağı diasporanın tutsağı olduğunu 24 Nisan günü tarih kinayeti işleyerek yalana sımsıkı sarılarak ispat etmiştir. Reagen'dan sonra açık seçik soykırımdan bahseden ilk başkan bu şahıs olmuştur. Biden'ın 24 Nisan 2021 tarihli yazılı açıklaması tarihe kara bir leke gibi düşmüş, Türkiye-ABD arasındaki diyalog köprülerini dinamitlemiştir. Bizim sorunumuz ABD halkı ile değil beyaz saraya çöreklenmiş zulüm bekçileriyledir. Biden hakikatten baymış bayat bir tat vermeye başlamıştır. Türk milletine sözde soykırım gölgesi düşürmek, mazisi toplu cinayetlerle ve neden olduğu insanı felaketlerle dolu olan bir ülkenin harcı değildi, hakkı değildir. Biden'ın sözde soykırım beyanı Türk milleti nezdinde hükümsüzdür. Yazılı açıklaması yalnızca kağıt parçasından ibarettir. " "1915 OLAYLARI KONUSUNDA MİLLETİMİZİN YÜZÜ AK, ALNI AÇIKTIR" "Yıllardır Türkiye üzerinde baskı ve dayatma aracına dönüştürülen 24 Nisan tarihi bizim için 23 Nisan'ın bir gün sonrasıdır. Sıradan bir gündür. Ne biliyorlarsa açıklasınlar, ellerinden ne geliyorsa yapsınlar. Biz yolumuzdan dönmeyeceğiz. Tarihimizle ters düşmeyeceğiz. 27 Mayıs 1915 tarihine karar altına alınıp 1 Haziran 1915'te uygulamaya konulan sevk ve iskan kanunu ile her zaman durur duyacağız. Dönemin milli kahramanlarını, bu millete şehadetleriyle hizmet eden asil kahramanlara şükran ve minnet duygumuzu her fırsatta göstereceğiz. Tarihi siyasi istismar konusu hale getirmek yaşanmışlıklara saygısızlıktır. 1915 olayları konusunda milletimizin yüzü ak, alnı açıktır. Telaşa kapılmamızı gerektirecek bir hatamız, bir gafletimiz veya suç dosyamız çok şükür yoktur. Tarihi vesikalar ortadadır. Arşivleri karşılıklı açarak ortak tarih komisyonu kurulsun dediğimizde kimlerin bu teklife yanaşmadığı bilinmektedir. 1915 sevk ve iskan kanunun esas nedeni milli güvenliği temin çabasıdır. "HİÇBİR ŞART ALTINDA BİR SOYKIRIM OLMAMIŞTIR" "Birinci Dünya Savaşı sürerken, sadık tebaa olarak adlandırılan Ermenilerden bir bölümünün iç işgal ve ihanet cephesi oluşturmak ve sırtımızdan hançer vurmak için harekete geçtikleri vicdanı ve okuryazarlığı olan her insanımızın malum-u alisidir. Osmanlı ordusu 1914 Ağustos ayında seferberlik ilan ettiğinde, pek çok Ermeni’nin Ruslara katıldığı, bunlar arasında Meclis-i Mebusan’dan bir mebusun dahi yer aldığı tarihi gerçeklerle ortadadır. O dönemde patlak veren Van Ermeni isyanını bastırmak ve hunhar amaçlarla teşekkül eden Ermeni komitelerini dağıtmak amacıyla dönemin hükümeti 24 Nisan 1915’te vilayetlere ve diğer mülki yönetimlere genelge yollamıştır. Bu genelgede, komite merkezlerinin kapatılması, evraklarına el konulması ve komite elebaşlarının tutuklanması talimatlandırılmıştır. Bu noktaya lütfen dikkat buyurunuz, bu talimat mucibince İstanbul’da Taşnak, Hınçak ve Ramgavar örgüt üyesi 235 kişi tutuklanmıştır. Hitamında da Sevk ve İskan Kanunu gereğince Osmanlı İmparatorluğu’nun güvenliği ve milletimizin selameti maksadıyla işbirlikçi ve ihanete teşne Ermeniler tehcire tabi tutulmuştur. Üstelik sevk boyunca her türlü ihtiyaçları karşılanmış, güvenlikleri için tedbirler alınmıştır. Hatta göç yolları üzerindeki menzillere ve istasyonlara yiyecek içecek stokları yapılmıştır. Tehcir sırasında bulaşıcı hastalıklardan, eşkıya saldırılarından, ihmallerden, kötü muamelelerden ve diğer sebeplerden kaynaklı ölümler yaşanmıştır. Fakat hiçbir şart altında bir soykırım olmamıştır." "ORTADA SOYKIRIMIN EN KÜÇÜK DELİLİ YOKTUR" "1915 olayları, İmparatorluğun kendi tebaası olan ve cephede kalan Ermenilerle diğer unsurları Sevk ve İskân Kanunu’na tabi tutarak cephe gerisine çekme işleminden başka bir şey değildir. Amerika Birleşik Devletleri bu meseleyi her sene 24 Nisan’da ele almak suretiyle Türkiye’yi baskı altında tutmaya çalışmıştır. Bu ülkenin, soykırım uygulanarak tamamen yok edilen İnka ve Kızılderililerle ilgili üç maymunu oynaması hem çuvaldızı hem de iğneyi başkasına batıran utanmazlıktır. 1818-1858 yılları arasında oluk oluk kanları dökülen Florida Seminole yerlileri bu kıyımın son temsilcileridir. Osmanlı topraklarında yaşayan yaklaşık bir milyon Ermeni Sevk ve İskân Kanunu ile Ürdün, Lübnan, Halep, Şam, Deyr-i Zor, Irak gibi yerlerde yeni hayatlar kurarken, 1918’de çıkarılmış olan “geri dönüş yasası” ile yüz binlercesi tekrar dönmüş, kalanları da kendi istekleriyle batılı ülkelere göç etmiştir. Yani ortada soykırımın en küçük delili yoktur." "TEHCİR YOLUNDA YAŞANAN KANUNSUZLUKLARIN HESABINI SORMAK İÇİN KARARLILIKLA İNİSİYATİF ÜSTLENİR Mİ?" "1915 tehcir kararına, devlet bürokrasisinin en kilit yerlerinde görev alan, kucak açılan, kardeş görülen bir topluluğun düşmanla işbirliği yapması sonucunda ihtiyaç duyulmuştur. Bu karar doğrudur. Bu karar meşrudur. Bugün olsa yine aynısı sonuna kadar uygulanmalıdır. Ermeni çeteleri beşinci kol faaliyeti içine girerek, Ağustos 1914 ile Mart 1916 arasında 124 bin Müslüman Türk’ü katletmiştir. İlerleyen yıllarda bilanço daha da ağırlaşmış, Anadolu’da bir Ermeni mezalimi yaşanmıştır. Ermeni lobilerinin amacı açıktır. ABD de bu kirli ve kinli amaca çanak tutmaktadır. Sözde 3- T politikası olarak adlandırılan; “Tanıma-Tazminat-Toprak” talepleri Türk ve Türkiye düşmanlarının ortak motivasyonu, ortak emelidir. Tehcir sırasında yaşanan ölümlerden dolayı Merhum Talat Paşa’nın kendi imzasıyla bin 673 kişi Divan-ı Harbe verilmiş, 67 kişi idam edilmiş 524 kişi hapse atılmış, 68 kişi de diğer cezalara çarptırılmıştır. Elimizi vicdanımıza koyup düşünelim, soykırım yapan bir devlet, böyle bir hukuki tasarrufa, böylesi bir iç muhasebeye gerek duyar mı? Tehcir yolunda yaşanan kanunsuzlukların hesabını sormak için kararlılıkla inisiyatif üstlenir mi? "ABD BAŞKANI'NIN 1915 OLAYLARINA SOYKIRIM DEMESİ SİYASİDİR, HUKUKİDİR" "ABD Başkanı'nın 1915 olaylarına soykırım demesi siyasidir, hukukidir, objektif ve insanı hiçbir dayanağı yoktur. Biden insan hakları evrensel beyannamesinin 11. maddesine göre nefret suçu işlemiştir. 1948 birleşmiş milletler soykırım suçunun önlenmesi ve cezalandırılması sözleşmesine atıf yaparak 1915 olaylarını bu sözleşmeyle uydurmaya çalışanlar, tarihe ve hukuka katletmiş Haçlı kalıntılarıdır. Bize göre, ABD ile ilişkiler tarihi bir kavşaktadır. S-400’ü aktif hale getirmek, F-35 projesi için ödediğimiz paraları tahsil etmek bundan sonraki ilk işimiz olmalıdır. Devletimizin ve hükümetimizin alacağı her karara desteğimiz peşinen söylüyorum sonucu ne olursa olsun tamdır. Bugün, TBMM’nin ortak bir iradeyle sözde soykırım iftirasını telin edeceğine de gönülden inanıyor ve bunu bekliyorum. Baktığımız yer Washington değil başkent Ankara’dır. Hepimiz Ermeni’yiz diyenlere açık açık sesleniyorum, sizin ne olduğunuz değil bizim sizi nasıl gördüğümüz önemlidir. Size bakınca boşluk ve hiçlik görüyoruz, ama siz bize bakınca ya Talat Paşa’yı, ya Enver Paşa’yı ya da Mustafa Kemal Paşa’yı gördüğünüzden adımız gibi eminiz. Çünkü biz Türk milletiyiz, Türkiye’yiz, tarihimizle bir ve ayrılmaz bir bütünüz." HDP'YE SERT TEPKİ: TÜRK VE İSLAM DÜŞMANI OLAN BU SOYSUZLARLA AYNI HAVAYI TENEFFÜS ETMEK BİLE GÜNAHTIR "Hepimiz Ermeni'yiz diyenlere açık açık sesleniyorum sizin ne olduğunuz değil bizim sizi nasıl gördüğümüz önemlidir. Size bakınca boşluk ve hiçlik görüyoruz ama siz bize bakınca ya Talat Paşayı ya Enver Paşayı ya da Mustafa Kemal Paşayı gördüğünüzden adımız kadar eminiz. Çünkü biz Türk milletiyiz ve tarihimizle ayrılmaz bir bütünüz. Mecliste grubu bulunan bu milletin ekmeğini yiyip, devletin ahzinesinden g3çinip saltanat süren HDP2li isimli, örgütün PKK'nın uzantısı olmasının yanında ASALA'ya da uyduluk yaptığını cümle alem görmüştür. HDP merkez yürütme kurulu 24 Nisan'daki sözde Ermeni soykırımının bu topraklarda yaşandığını adaletin de bu topraklarda sağlanması gerektiğini şerefsizce iddia etmiştir. Bu hainler korosu Türkiye'nin Ermeni soykırımı utancıyla yüzleşmesini istemiştir. Kürt kökenli kardeşlerim artık gözün açsın kararını versin. HDP'nin kökü de kimliği de Ermeni'dir. Anadolu'nun Hristiyanlıklardan arındırıldığını söyleyecek kadar Türk ve İslam düşmanı olan bu soysuzlarla aynı havayı teneffüs etmek bile günahtır. Hala demokrasi diyerek HDP'ye destek olacak var mıdır. Bu er yuvası bu ASALA temsilcisi hala faaliyetlerine devam mı edecektir? 6-8 Ekim olaylarıyla ilgili Ankara 22. Ağır Ceza Mahkemesi'nde dün görülmeye başlayan davanın 108 sanığı için gün yüzünü haram edecek karar çok kısa süre içinde alınmalı ve HDP'nin kapısına hukukun mührü vurulmalıdır. Bu parti görünümlü kanlı şebeke kapatılmalıdır. Bunlardan hiç kimse siyasette bulunmamalıdır. Milletimize soykırımcı diyen bu canilere Erivan'ın kapıları açıktır. Paşinyan da istifa etmiştir buyursunlar çok iyi bildikleri dağ yollarından Ermenistan'a terörist kamuflajlarını giyerek iltica etsinler. Bu devlete katliamcı diyenleri asla affetmeyiz. " KILIÇDAROĞLU'NA: HİÇ Mİ UTANMIYOR ALLAH'TAN KORKMUYORSUN? BU CHP'Yİ NE HALLERE DÜŞÜRDÜN! "CHP genel başkanı kemal Kılıçdaroğlu Biden seçildikten kısa bir süre sonra alelacele tebrik mesajı paylaşmıştı .Aynı aceleyi Biden'ın sözde soykırım açıklamasına karşı göstermedi henüz çıtını bile çıkarmadı. Dahası HDP2ye tek bir laf etmedi ,edemedi. Aynı şey İP'in başkanı için de geçerlidir. O da Biden'a şablon sözlerle suya sabuna dokunmayan ifadelerle tepki gösterdi. Döndü dolaştı aynı Öztrak gibi hükûmetin dış politikasını eleştirmeyi tercih etti. Kılıçdaroğlu'na soruyorum seni korkutan sindiren nedir? Seni soykırım suçlamasına karşı sessizliğe gömen hangi açıklarındır? Hiç mi utanmıyor Allah'tan korkmuyorsun? Bu CHP'yi ne hallere düşürdün! Kendini nasıl pazarladın, kimlere hangi sözlere aldın!" "Batsın sizin ittifakınız. Batsın sizin siyasetiniz bu kadar mı düşmansınız Türkiye ye bu kadar mı satıldınız bedelinizi en çok ödeyenlere. Suyun derin olup olmadığını iki ayağınızla test etmeye gerek yoktur. Aziz milletim onuru görün onursuzları bilin, soykırım lobisini tanıyın yarın geç olmadan zillete hak ettiği dersi verin. "

2 yıl önce

Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu'ndan Almanya'da açıklamalar

Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Almanya Dışişleri Bakanı Heiko Maas ile Berlin'de ortak basın toplantısı düzenledi. 'İkili ticaretimiz hızlı şekilde artıyor. Bu sene 40 milyar doların üzerine çıkabileceğini görebiliyoruz' diyen Çavuşoğlu aşılama çalışmaları ile ilgili de açıklamalarda bulundu. Aşılama sürecine hız verildiğini belirten Çavuşoğlu 'Halkımızın yüzde 26'sından fazlası aşılandı' dedi. Çavuşoğlu, '1 milyon 200 bin Almanı ağırladık, bu sene de sürdürmeye çalışıyoruz halkımız güvenliği, turizm için önlemlerimizi aldık aşılama süreci, Almanya da biz de önemli mesafe kaydettik güvenli turizm programına ekler getirdik' ifadelerini kullandı. TELİF HAKKI TARTIŞMASI ABD'den gelen Kovid-19 aşıları ile ilgili telif hakları adımı ile ilgili konuşan Çavuşoğlu, 'Elbette şirketlerin telif haklarına saygı duymak gerekiyor. Ama ortak üretim konusunda ülkelerin daha iyi iş birliği yapması gerek' dedi. 'TURİZM SEKTÖRÜNÜN TAMAMI AŞILANACAK' Çavuşoğlu sözlerine şöyle devam etti; 'Aşılama konusunda özellikle turizm bölgelerin ağırlık verdiğimiz gibi, tüm turizm çalışanları, otellerde restoranlarda çalışanlar, şoförler, havaalanlarında çalışanlar, tur rehberleri de dahil turistin görebileceği herkesi Mayıs sonuna kadar aşılayacağız ki tedbirlerimizi alalım.' Çavuşoğlu, '18 mart mutabakatı tüm yönleriyle vize serbesti dahil olmak üzere gözden geçirilmeli şartsız koşulsuz tam üyelik süreci devreye sokulmalı' dedi.  Açıklamasında Libya konusuna da değinen Çavuşoğlu 'Libya'da bulunan çok sayıda yabancı savaşçı var, paralı asker var. Bunların çekilmesi konusunda hemfikiriz. Fakat iki egemen ülke arasındaki bir anlaşma gereği buraya verilen askeri eğitim ve danışmanlık desteği gibi ülkenin ihtiyacı olan desteklerin sona ermesi Libya'nın yararına değil. İki ülke arasındaki bu tür anlaşmalara üçüncü taraflar bakımından, doğru bir yaklaşım olmaz' dedi. AB İLE YAŞANAN PROTOKOL KRİZİ Ankara'da 6 Nisan'da yaşanan protokol kriziyle ilgili de konuşan Çavuşoğlu şu ifadeleri kullandı; 'Bugüne kadar böyle bir şikayet de olmadı. Türk misafirperverliği de herkes tarafından bilinir. Misafire nasıl davranılması gerektiğini bilen bir toplumuz. Bu tablo bizim yüzümüzden olmadı. Bizim yüzümüzden olmadı. Maalesef, üzülerek söylüyorum ki komisyon ve konsey arasındaki rekabet ve kavga yüzünden oldu.' Hazırlık toplantısına protokol ekibinin katılmadığının altını çizen Çavuşoğlu, 'Konseyin ekibi katıldı. Konseyin ekibinin nasıl olması gerektiğini söylediler, ona göre önlem aldık. Ben de görünce şaşırdım. Teyit edildi' dedi. 'SÖYLERSEM UTANACAK DURUMLAR OLUYOR' 'Leyen’in ben kadın olduğum için böyle oldu demesi, Türkiye’yi ima etmesi doğru değil' diyen Çavuşoğlu, sözlerine şöyle devam etti; 'AB’yi kastediyorsa kendi meseleleri. Bizdeki protokol kurallarında kadın-erkek diye bir şey yok. Kendi aralarındaki detayları söylersem utanacak durumları oluyor. Kendi aralarındaki kavga ve çekişmeyi bize yansıtmasınlar. Ders almışlar, tekrar yaşanmasın diye...'

1 2 3 4 5 6 7 8 ... 19 20