05 Mayıs Pazar 2024
3 yıl önce

AK Parti’li Öznur Çalık, HDP'li Pervin Buldan ile arasında geçen konuşmayı anlattı

Sonrasında ise yapılması gerekenlerin yapıldığını aktaran Çalık, "'Devlet kaçırılan çocuklar için hiçbir şey yapmadı' cümlesi külliyen yalan bir cümledir. Yapılması gereken siyasi ve insani görüşmeleri yaptık. İçişleri Bakanlığımız ve Silahlı Kuvvetlerimiz yapılan görüşmeleri devam ettirdi." dedi. "CUMHURBAŞKANIMIZ EVLATLARIMIZIN SAĞ SALİM GELMESİ İÇİN TALİMAT VERDİ" Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Malatya'ya gittiğinde Özbey ailesi ile defaatle görüştüğünü söyleyen Çalık, "Üç sene önce şehidimizin babası Gürsel Özbey bana, İnsan Hakları Derneği'ni aradığını, onların da alıkonulan evlatlarımızı getireceklerini ama Türkiye'ye girerken sorun yaşayacaklarını bu yüzden teminat istediklerini söyledi. Biz de konuyu Sayın Cumhurbaşkanımıza ilettik. Kendileri İçişleri Bakanımızı yanına çağırarak evlatlarımızın sağ salim gelmesi için ne gerekiyorsa yapılması talimatını verdi. Ben de ailemize durumu ilettim. Gürsel Abi'ye İHD'ye gidebilirsin çocuklarımız getirsinler hiç bir zorlukla karşılaşmayacaklar dedim. Ve şunu da ekledim; İnsan Hakları Derneği'nin yalan söylemiyorsa evlatlarını getireceklerini söyledim. Ne yazık ki İnsan Hakları Derneği'nden bir daha ses çıkmadı" dedi. PERVİN HANIM KİMİ ARADI? Çalık sözlerine şöyle devam etti: "Ben şu sorunun cevabını çok merak ediyorum. Pervin Hanım kiminle irtibata geçerek evlatlarımızın sağlık durumunun iyi olduğunu öğrendi. Bunu nasıl ve kime istinaden söyledi. Aziz milletimiz her şeyin farkında. 13 vatan evladımıza savunmasız bir şekilde kurşun sıkan PKK ve iş birlikçilerini halkımız gayet iyi biliyor. PKK ve sözde dernek İHD, o anaların gözyaşında boğulacak. PKK'nın kökünü kazıyana kadar mücadelemiz devam edecek."

3 yıl önce

PKK'nın sözde yöneticisi Mustafa Karasu: Süleyman Soylu bizi muhatap almıyor

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'nun örgütü muhatap almadığını belirten Karasu, 'PKK'yla görüşür mü hiç? Bizi muhatap alır mı? Önceki hükümetler bunu sorun etmiyordu milletvekili gönderip görüşüyorlardı. Burada muhalefet de fırsatı değerlendiremedi. Hükümeti yıkabilirlerdi' ifadelerini kullandı.

3 yıl önce

Maltepe’de CHP ile CHP arasında çöp kavgası

CHP’li Maltepe Belediyesi'nde başlayan grev sonrası ilçede sokaklarda çöp yığınları oluştu. Bölgede oturan bazı vatandaşlar İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne (İBB) ulaşarak çöplerin toplanması için yardım istedi. Beyaz Masa'dan dün yapılan açıklamada, İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin (İBB) ilçe belediyesinin çöplerini toplamaya yetkisinin olmadığı açıklansa da bu sabah İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nden (İBB) bir grup personel biriken çöpleri toplamaya geldi. Ancak İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nden (İBB) gelen personel ve grevdeki personeller arasında tartışma yaşandı. Grevdeki personeller İstanbul Büyükşehir Belediyesi personellerine “bize ekmek yoksa size huzur yok” diye bağırarak tepki gösterdi.

3 yıl önce

Zonguldak Valiliği’nden kaymakam ile eczacılar arasında geçen diyalogla ilgili açıklama

“Bazı sosyal medya hesapları üzerinden bugün servis edilen “biz tutanak düzenleyelim, siz itiraz edersiniz” başlıklı paylaşımlarla ilgili olarak kamuoyunun doğru bilgilendirilmesi amacıyla aşağıdaki açıklamanın yapılmasına ihtiyaç duyulmuştur. 1 yılı aşkın bir süredir tüm dünya ile birlikte ülkemizi de etkisi altına alan Koronavirüs (Covid-19) salgını, gerek hızlı bulaşıcılığı gerekse bilhassa yüksek yaş grupları ve kronik rahatsızlıkları bulunan vatandaşlarımız üzerindeki ölümcül etkisi nedeniyle kamu sağlığı açısından çok ciddi bir risk oluşturmaktadır. Covid-19 salgını kapsamında Sağlık Bakanlığı ve Koronavirüs Bilim Kurulunun tavsiyeleri üzerine Cumhurbaşkanlığı Kabinesinde alınan kararlar doğrultusunda gerekli tedbir ve kurallar belirlenmekte ve aziz milletimizin feraseti ve fedakarlığıyla birlikte başta sağlık çalışanları olmak üzere ilgili kamu kurum ve kuruluşları tarafından toplumsal bir mücadele yürütülmektedir. Bu kapsamda Ereğli ilçemizde de denetim çalışmaları Kaymakamlığımızın koordinesinde tüm kamu kurum ve kuruluşları, mahalli idare birimleri, meslek odaları ve kolluk kuvvetlerinden oluşturulan ekiplerimiz tarafından kesintisiz şekilde sürdürülmektedir. Denetim çalışmalarının etkinliği ve sürekliliğini takip ve kontrol amacıyla bu faaliyetlere başta kaymakamımız olmak üzere tüm daire amirlerimiz de bizzat sahada eşlik etmektedirler. İçişleri Bakanlığımızca yayımlanan Genelgelerle esasları belirlenen denetim çalışmalarının temelini rehberlik edici fonksiyon oluşturmakta olup saha denetimlerinde öne çıkarılmak istenilen ana husus toplumsal sorumluluk çerçevesinde duyarlılığın en üst seviye yükseltilmesidir.   Kamuoyuna bugün yaşanmış gibi sunulan hadise 26 Kasım 2020 tarihli denetimler sırasında gerçekleşmiştir. Üzerinden üç aydan fazla süre geçen bir diyaloğu içerisinde bulunduğumuz kontrollü normalleşme döneminde ve esasını rehberliğin oluşturduğu dinamik denetim modeline geçilen bir sürecin başlangıcında gündeme getirmek iyi niyetli bir yaklaşım olmayıp,  bu tür gerçeğe aykırı spekülatif haber ya da paylaşımlar denetim faaliyetlerinin etkinliği üzerinde ciddi riski oluşturmaktadır. Hepimizin birbirimize karşı sorumlu olduğu, bireysel tutum ve davranışlarımızın ilin risk durumuna ve buna bağlı olarak uygulanacak tedbir seviyelerine doğrudan etki edeceği kontrollü normalleşme döneminde, temizlik, maske, mesafe temel prensipleri ile salgınla mücadele kapsamında alınan diğer tedbirlere toplumsal sorumluluk çerçevesinde tam olarak uyulmasının gündemde yer alması herkes açısından en hayırlısı olacaktır. Kamuoyuna saygıyla duyurulur.”

3 yıl önce

Enver Aysever ile Tunç Soyer arasında ihale gerginliği

"Sayın Soyer ısrarlı çağrılarımı yanıtsız bıraktığı için bu yola başvurmak zorunda kaldım." diyen Aysever, sorduğu soruların yanıt bulması gerektiğini ifade etti: "1- Söz konusu atölye çalışması ile ilgili ihale kararını kim aldı? 2- İhalenin kişiye özel şekilde algılanmasına neden olacak biçimde kaleme alınmasına kim izin verdi? 3- Dokuz ay sürece olan çalışmanın ayrıntıları neden belirtilmedi? 4- Alınacak ücretin aylık olacağı neden açıkça yazılmadı? 5- İhaleye hangi firmalar katıldı, kazanan firmanın konusu nedir? 6- İhaleye katılan firmalar hangi teklifleri sundu? 7- Eğer ihale yasalsa neden iptal edildi ve ortada bir suç varamış, kanun dışılık söz konusuymuş izlenimi yaratıldı? 8- Sayın Soyer ihale ile benim uzaktan yakından ilgim olmadığını bildiği halde neden bunu toplumla paylaşmadı? 9- Eğer bu türden başka ihaleler yaptıysa onlar da iptal edildi mi?"

3 yıl önce

Der Spiegel: AB başkanlarının ziyaretindeki protokol olayının kaynağı Michel ve Leyen arasındaki anlaşmazlık

Der Spiegel dergisinin internet sitesinde yer alan 'AB dünya sahnesinde kendini nasıl gülünç duruma düşürüyor' başlıklı değerlendirmede, "AB Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen, Türkiye ziyareti sırasında kandırıldı. Hata ev sahibi Erdoğan'da değil, Konsey Başkanı Charles Michel'deydi. Tuhaf bir güç mücadelesinin sahneleri" ifadeleri yer aldı. Yaşanan protokol olayının 'fiyasko' olarak nitelendirildiği değerlendirmede, bu fiyaskonun sorumlusunun Michel ve Leyen arasındaki anlaşmazlıklar olduğu kaydedildi. Değerlendirmede, Ursula von der Leyen ile Charles Michel arasında aylardır özellikle dış politika konusunda 'belirgin bir didişme' olduğu öne sürülerek, Michel'in AB zirvelerine ev sahipliği yapmaktan daha fazlasını istediği, Leyen'in ise ticaret ve düzenleyici gücüyle dünyayı gölgede bırakan bir jeopolitik komisyona liderlik etmek istediği iddiası yer buldu. Ankara'ya Kovid-19 nedeniyle Ursula von der Leyen'in protokol memurlarının gelmediği, onun yerine Michel'in protokol memurlarının geldiği ve buradaki ayarlamaların o memurlar tarafından yapıldığı ifade edildi. 'Daha önce de benzer durum yaşandı' Spiegel'deki değerlendirmede mart ayı sonunda en son AB'nin çevrim içi zirvesinden sonra Michel'in ekibinin yayınladıkları bir fotoğraf örnek gösterilerek 27 devlet ve hükümet başkanının tümünün Michel'in yanında, diğerlerinin dört katı büyüklüğünde görülebildiği ancak o fotoğraflarda Ursula von der Leyen'in görülmediğine yer verildi. Dergideki değerlendirmede, Ankara'daki protokol olayından önce tarafların çalışma yemeğinde bir araya geldikleri ve burada da bir protokol gerginliğinden son anda dönüldüğü belirtilerek, Türk protokol çalışanlarına övgüde bulunuldu. Yemekte Cumhurbaşkanı Erdoğan ile sadece Charles Michel'in oturacakları koltukların diğer koltuklardan belirgin bir şekilde büyük olduğunun görüldüğü ve Leyen'in bir danışmanın bunu fark ederek durumu Türk tarafına bildirdiği ve Külliye'deki protokolün, derhal koltuğu değiştirerek Ursula von der Leyen'e de büyük bir koltuk tahsis ettikleri kaydedildi.

3 yıl önce

Güvenlik Soruşturması ve Arşiv Araştırması Kanunu yasalaştı

Güvenlik Soruşturması ve Arşiv Araştırması getiren 18 maddelik yasa, Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe girdi. Resmi Gazete’de yayımlanan kanuna göre, “Güvenlik soruşturması ve arşiv araştırmasının yapılmasına ve elde edilecek verilerin kullanılmasına ilişkin temel ilkeleri, kimler hakkında yapılacağını, araştırma konusu edilecek bilgi ve belgelerin neler olduğunu, bu bilgilerin ne şekilde kullanılacağını, hangi mercilerin soruşturma ve araştırma yapacağını, Değerlendirme Komisyonunun oluşumu ve çalışma usul, esaslarını, veri güvenliği ile verilerin saklanma ve silinme sürelerini düzenlemektedir” denildi. Buna göre güvenlik soruşturması ve arşiv araştırması birlikte yapılacaklar, “Kurum ve kuruluşlarda, yetkili olmayan kişilerin bilgi sahibi olmaları halinde devlet güvenliğinin, ulusal varlığın ve bütünlüğün, iç ve dış menfaatlerin zarar görebileceği veya tehlikeye düşebileceği bilgi ve belgelerin bulunduğu gizlilik dereceli birimler, Milli Savunma Bakanlığı, Genelkurmay Başkanlığı, jandarma, emniyet, sahil güvenlik ve istihbarat teşkilatlarında çalıştırılacak kamu personeli, Ceza infaz kurumları ve tutukevlerinde çalışacak personel, kamu kurum ve kuruluşlarında çalışacak öğretmenler, üst kademe kamu yöneticileri, özel kanunları uyarınca güvenlik soruşturması ve arşiv araştırmasına tabi tutulan kişiler, milli güvenlik açısından stratejik önemi haiz birim, proje, tesis, hizmetlerde statüsü veya çalıştırma şekline bağlı olmaksızın istihdam edilenler” şeklinde oluştu.

3 yıl önce

İstanbullunun parası nereye gidiyor?

Adana'da, dini nikahlı eşiyle kavga edip, evden ayrılan 2 çocuk annesi H.Y. (26),sığındığı arkadaşı Remziye B.'nin eşi Vural B. tarafından 3 hafta darbedilip, odaya kilitlendi. Kadın Destek Uygulaması (KADES) ile yardım isteyen H.Y. polis operasyonuyla kurtarıldı, o anlar kameraya yansıdı. Olay, geçen çarşamba günü merkez Seyhan ilçesine bağlı Yenibey Mahallesi´ndeki 2 katlı müstakil evde meydana geldi. DHA'nın haberine göre, bir süre önce dini nikahlı eşi Bilal V. ile arası bozulunca evden ayrılan 2 çocuk annesi H.Y., aile olarak görüştükleri Remziye B.'nin yanına gitti. Burada yaklaşık 3 hafta kalan H.Y., Remziye B.'nin eşi Vural B.'nin uyuşturucu madde kullanmasından rahatsızlık duymaya başladı. Vural B.'nin uyuşturucu kullanan arkadaşlarının eve girip çıkmasından dolayı sürekli kavgaların yaşandığı evde, Remziye B. de eşi tarafından darbedildi. Vural B., bu kavgaların yaşandığı sırada araya girmeye çalışan H.Y.'yi de defalarca darbetti. KADINI ODAYA KİLİTLEYİP, ALIKOYDU Vural B., daha sonra polise gideceğini söyleyen H.Y.'yi, evin avlusunda bulunan odaya kilitleyip alıkoydu. H.Y. ise Vural B.'nin şiddetine dayanamayıp, cep telefonuna yüklediği KADES uygulamasından polise bildirimde bulundu. Olay yerine giden polis, KADES çağrısı yapan kadını bulamadı. Bu sırada polisin sokağa geldiğini gören H.Y., pencereden bağırarak yardım istedi. 'KORKMA, DEVLETİN POLİSİ YANINDA' Polis, eve girdiğinde H.Y.'nin asma kilitle kapatıldığı odada olduğunu gördü. Kapısını açtırdığı odaya giren polis, "Korkma, devlet burada. Devletin polisi yanında. Seni kurtarmaya geldik" dediği H.Y.'yi evden çıkardı. Polis ekiplerince kurtarılan H.Y. ise gözyaşlarına boğularak, "Çok korkuyorum. İyi ki polisi pencereden gördüm. İyi ki geldiler. Çok teşekkür ediyorum" dedi. 'İYİ Kİ POLİSLER VE KADES UYGULAMASI VAR' H.Y., gazetecilere yaptığı açıklamada, yaklaşık üç hafta önce eşiyle sorun yaşaması üzerine arkadaşı Remziye B.'nin evinde kalmaya başladığını belirtti. Aradan bir hafta geçtikten sonra arkadaşı Remziye'nin eşi Vural B. ile sorunlar yaşamaya başladığını anlatan H.Y., Vural B.'nin eşine karşı fiziksel şiddet uyguladığını söyledi. H.Y., araya girmek istediğinde Vural B'nin kendisine de zarar verdiğini ifade ederek, şunları dile getirdi: "İlk başta yanlışlıkla ya da öfkeyle vurduğunu düşünerek bu durumu önemsemedim. Uyuşturucu madde bağımlısıydı ve krize girmişti. Bu arada borçlu olduğu kişiler evin önüne gelerek kendisini silahla tehdit etti. Onlar gittikten sonra bizim yüzümüzden olduğunu söyleyip eşini ve beni darbetti. Kaldığım odanın kapısını kilitleyip önüne de halı ve kilimleri yığarak ateşe verip evden ayrıldı. Kıyafetlerim kısmen tutuştu. Bir şekilde o durumdan kurtuldum. Sonra eve gelip eşini tekrar darbetti. Bu olan bitene dayanamıyordum ama polisi telefonla arasam ihbar ettiğimi anlayıp bana saldıracaktı. Aklıma KADES uygulamasını yüklemek geldi. Uygulamayı yükleyip polislerin adresimi bulmaları için defalarca butona bastım. Daha sonra polisler kaldığım adresi bulup odanın kapısındaki asma kilidi açarak beni kurtardı. Polisleri karşımda görünce çok sevindim ve 'Kurtuldum, bitti' dedim. Birçok kadın sesini çıkartamıyor, polisi arayıp şiddet gördüğünü söyleyemiyordu. Allah polisleri başımızdan eksik etmesin. İyi ki polisler ve KADES uygulaması var." SIĞINMA EVİNDE KORUMAYA ALINDI Polis, Vural B.'yi gözaltına aldı. Evde arama yapan polis, uyuşturucu madde ve değişik çaplarda dolu fişek ele geçirdi. Polis merkezindeki işlemlerinin ardından sağlık kontrolünden geçirilmek üzere adli tıp birimine götürülen Vural B., gazetecilere, "Sahip çıktık diye böyle oldu" dedi. Adliyeye sevk edilen Vural B., çıkarıldığı mahkemece tutuklandı. Kurtarılan H.Y. ise kadın sığınma evine götürülerek korumaya alındı.

1 2 3 4 5 6 7 8 ... 48 49