10 Mayıs Cuma 2024
2 yıl önce

Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu: Türkiye, Yeni Pazar’da Başkonsolosluk açan ilk ülke olacak

Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Sırbistan'ın Politika gazetesine verdiği mülakatta, Türkiye-Sırbistan ilişkileri, Afganistan'da Taliban'ın ülke genelinde kontrolü ele almasının ardından yaşanan gelişmeler, Türkiye'nin Avrupa Birliği'ne (AB) üyelik süreci, İstanbul Sözleşmesi, ABD ve Rusya ile ilişkiler hakkında değerlendirmelerde bulundu. Sırbistan ile ilişkilerin her alanda hızla geliştiğine dikkati çeken Çavuşoğlu, "İkili ilişkilerimiz açısından tarihimizin en iyi dönemini yaşıyoruz. Sayın Cumhurbaşkanımızla Sırbistan Cumhurbaşkanı Sayın Aleksandar Vucic arasında samimi bir dostluk mevcut. İki ülke cumhurbaşkanlarının vizyoner tutumlarının ve aralarındaki güven ve dostluğun ilişkilerimizin bu düzeye ulaşmasında büyük rolü var" ifadelerini kullandı. Çavuşoğlu, üst düzey ziyaretlerin yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgınının beraberinde getirdiği koşullara rağmen devam ettiğini kaydederek, şunları söyledi: "Bu yıl Başbakan (Ana) Brnabic ve mevkidaşım (Nikola) Selakovic’i Güneydoğu Avrupa İşBirliği Süreci (GDAÜ) Zirvesi ve Dışişleri Bakanları Toplantısı vesilesiyle ülkemizde ağırladık. İnşaat, Altyapı ve Ulaştırma Bakanı (Tomislav) Momiroviç yine geçen haziran ayında ülkemizi ziyaret etti. Temmuz ayında Kültür ve Turizm Bakanımız Mehmet Nuri Ersoy Belgrad’ı ziyaret etti. Önümüzdeki dönemde de Sırbistan Meclis Başkanı Ivica Dacic ülkemizi ziyaret edecek. 2021 yılı bitmeden Sayın Vucic’i Yüksek Düzeyli İşbirliği Konseyinin üçüncü toplantısı vesilesiyle ülkemizde ağırlamak istiyoruz. Ziyaretim büyük önem verdiğimiz bu toplantıya da hazırlık niteliği taşıyor." 'Türkiye, Yeni Pazar’da Başkonsolosluk açan ilk ülke olacak' İki ülke arasındaki işbirliğinin geliştirilmesi adına bir Mutabakat Muhtırası imzalandığını anımsatan Çavuşoğlu, "İkili ilişkilerimizi tüm boyutlarıyla ele aldık. Bölgesel gelişmeleri değerlendirdik. Bu vesileyle, Yeni Pazar Başkonsolosluğumuzun resmi açılışını yarın değerli dostum Nikola Selakovic ile birlikte yapacağız. Böylece Türkiye, Yeni Pazar’da Başkonsolosluk açan ilk ülke olacak. Başkonsolosluğumuzun aramızdaki kültürel ve insani bağları güçlendirerek ilişkilerimize son derece olumlu katkıları olacağına inanıyorum" dedi. Çavuşoğlu, Balkanların barış, istikrar ve refahının Türkiye için çok önemli olduğunu belirterek, "Sırbistan Güneydoğu Avrupa’nın barış ve istikrarı bakımından anahtar ülkelerinden biri. Sırbistan ile mükemmel düzeydeki ilişkilerimizin bölgesel barış ve refaha katkıda bulunduğunu görüyoruz ve bundan memnuniyet duyuyoruz" değerlendirmesinde bulundu. Ekonomik ve ticari faaliyetlerin ilişkilerin lokomotifini oluşturduğunu vurgulayan Çavuşoğlu, 2019 yılında güncellenerek yürürlüğe giren Serbest Ticaret Anlaşması'nın, ticaretin daha da gelişmesini sağladığını ve ikili ticaret hacminin geçen yıl salgına rağmen 1.5 milyar dolara ulaştığını söyledi. Çavuşoğlu, ticaret hacminin, bu yılki hedefi olan 2 milyar doları yakalayacak gibi göründüğüne işaret ederek, "Orta vadedeki amacımız, Sayın Cumhurbaşkanlarımız tarafından konulan 5 milyar dolar hedefine ulaşmak." dedi. Tekstil, otomotiv yan sanayi, müteahhitlik, bankacılık, turizm, toptan ve perakende satış gibi alanlarda faaliyet gösteren Türk iş adamlarının Sırbistan’daki yatırımlarının büyüklüğünün yaklaşık 250 milyon dolara ulaştığını aktaran Çavuşoğlu, "Bu rakamın yalnızca 10 yıl önce 1 milyon dolar olduğunu hatırlatmak isterim. Bugün şirketlerimiz binlerce kişiyi istihdam ediyor. Çok önemli projeleri üstleniyorlar. Taşyapı firmamız, Sayın Cumhurbaşkanlarımızın Barış Projesi olarak tanımladıkları Belgrad-Saraybosna Otoyolu'nun Sırbistan bölümünü üstlendi. Çalışmalar başarıyla devam ediyor. ENKA ise bir Amerikalı firmayla birlikte Morova koridorunu yapıyor. Diğer projeler ile birlikte bugün, müteahhitlik firmalarımız 820 milyon dolara ulaşan 40 proje üstlenmiş durumda" şeklinde konuştu. Çavuşoğlu, Türk firmalarının, Sırbistan’ın Cuprija, Kraljevo, Leskovac, Smederevo, Vladicin Han, Velika Plana, Pirot, Stara Pazova, Sremska Mitrovica dahil farklı yerlerinde yatırım yaparak faaliyet gösterdiğini belirterek, "Sağlık sektörüne önemli bir yatırımla adım attık. Bir firmamız ikinci büyük yatırımını Vranje’de yapma kararı aldı ve bu nedenle Cumhurbaşkanı Vuçiç, bu firmamızın CEO’suna devlet nişanı verileceğini duyurdu. Halkbank Sırbistan’ın pek çok yerinde şubeler açtı. Şirketlerimizin bu başarısı göğsümüzü kabarttığı gibi aramızdaki ekonomik işbirliğinin derinleşmesine de katkı sağlıyor" ifadelerini kullandı. İki ülke arasındaki ekonomik ve ticari ilişkilerin gidişatından son derece memnun olduklarını dile getiren Çavuşoğlu, ulaşılan seviyenin daha ileriye götürebileceğini ve bunun için hukuki altyapının mevcut olduğunu, iki tarafta da istek, kararlılık ve imkan olduğunu kaydetti. 'Afganistan’da artık yeni bir gerçeklik var' Afganistan'da Taliban'ın iktidara gelişine de değinen Çavuşoğlu, "Afganistan’da artık yeni bir gerçeklik var. Ancak şimdi Afganistan’da barış, huzur ve istikrarın tesis edilmesine odaklanmalıyız. Öncelikli olarak halkın can ve mal güvenliğinin korunması için otorite boşluğuna meydan verilmemesi gerekiyor. Bu çerçevede, tüm Afganların kendini ait hissettiği kapsayıcı bir yönetim kurulmasını arzuluyoruz. Geçmişteki hatalardan ders çıkarılarak kapsayıcı anlayışla hareket edilmesi, Afganistan’da sürdürülebilir barışın tesisine katkı sağlayacak" açıklamasında bulundu. Çavuşoğlu, Afganistan’da başta El Kaide ve IŞİD olmak üzere terör gruplarının yeniden sığınak bulmaması gerektiğini vurgulayarak, Taliban tarafından daha önce verilen taahhütlerin yerine getirilmesinin bu bağlamda önemli olduğunu söyledi. Afganistan’daki terör gruplarının çoğalmasının bölgesel istikrar için de ciddi yansımaları olacağını belirten Çavuşoğlu, "Güvensiz bir ortam yeni bir göç dalgasını tetikleyebilir. Dolayısıyla uluslararası toplum Afganistan konusunda birlik ve dayanışma içinde hareket etmeli. Nüfusun yarısı acil insani yardıma ihtiyaç duyuyor. Uluslararası toplumun yardım ve destek çabalarını arttırması gerekiyor. Yardımların halka ulaştırılması için BM ve diğer yardım kuruluşlarının çalışmalarının kesintisiz sürdürülmesi şart" diye konuştu. Çavuşoğlu, Türkiye'nin Afganistan’da kapsayıcı bir hükümet kurulmasına, ülkede barış ve huzur ortamının tesis edilmesine katkı sağlamaya hazır olduğunun altını çizerek, "Bu mülahazalarla Kabil'de Büyükelçiliğimizin faaliyetlerine devam etmesi öngörülüyor. Ayrıca, Taliban'ın talebi doğrultusunda Kabil havaalanının açık kalabilmesi için teknik destek verilmesine yönelik görüşmeler yürütüyoruz" dedi. 'ABD ile fikir ayrılığı yaşadığımız tüm başlıkları yapıcı ve gerçekçi bir şekilde ele almayı amaçlıyoruz' Türkiye'nin ABD ve Rusya ile ilişkilerini değerlendiren Çavuşoğlu, Türkiye'nin ABD ile ilişkilerinde hassas bir dönemden geçtiğini ancak ilişkilerin tarihi boyunca zaman zaman iniş çıkışların yaşandığını ve buna rağmen, ABD ile müttefiklik ilişkilerinin her zaman gelişmeye devam ettiğini anımsattı. Çavuşoğlu, bugün de çeşitli görüş ayrılıkları bulunmasına rağmen, ABD ile ikili ilişkilerin zengin işbirliği potansiyeline sahip olduğuna dikkati çekerek, "Çıkarlarımızın önemli bölgesel ve küresel meselede örtüştüğü ve çok boyutlu ortaklığımızın başta Avrupa-Atlantik bölgesi olmak üzere geniş bir coğrafyanın barış ve istikrarına geçmişte olduğu gibi önemli katkılar yapabilecek bir niteliğe sahip olduğu açık. Bu itibarla, başta PKK/PYD/YPG ve FETÖ gibi terör örgütlerine yaklaşım ve S-400 tedarikimizle bağlantılı tek taraflı yaptırımlar olmak üzere fikir ayrılığı yaşadığımız tüm başlıkları yapıcı ve gerçekçi bir şekilde ele almayı ve ikili ilişkilerimizi olumlu gündemimiz çerçevesinde geliştirmeyi amaçlıyoruz" değerlendirmesinde bulundu. 'S-400 konusuyla ilgili görüşlerimizi ABD’li muhataplarımıza anlatmaya devam ediyoruz' Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın, ABD Başkanı Joe Biden’la 14 Haziran NATO Liderler Zirvesi marjında Brüksel’de yapıcı bir ortamda gerçekleştirdiği görüşmede, ilişkilerin tüm boyutlarının kapsamlı bir şekilde değerlendirildiğini aktaran Çavuşoğlu, "S-400 konusuyla ilgili görüşlerimizi ABD’li muhataplarımıza anlatmaya devam ediyoruz. Bu meseleyi ve diğer tüm konuları diyalog ve diplomasi yoluyla ele alarak çözüme kavuşturmak istiyoruz" ifadesini kullandı. Çavuşoğlu, Rusya ile ilişkilerin de ikili ve bölgesel düzeyde yoğun bir içeriğe sahip olduğunu belirterek, karşılıklı saygı temelinde ikili işbirliğini olumlu bir seyirde tutmaya önem verdiklerini söyledi. Türkiye'nin bölgesel planda, Avrupa-Atlantik güvenliği için de önem taşıyan birçok sorunda Rusya ile diyalog halinde olduğunu kaydeden Çavuşoğlu, bölgesel konularda bazı farklı yaklaşımların bulunduğunu ancak diyalog yoluyla ortak paydalarda buluşmaya, sorunlara çözüm bulmaya gayret ettiklerini vurguladı. 'Rusya’nın yapıcı katkısını sağlamak bölgemizdeki sorunların çözümü açısından gerekli' Çavuşoğlu, "Sınırımızın hemen ötesindeki sorunların çözümü için olumlu katkı sağlayacak tüm aktörlerle işbirliği içindeyiz. Rusya, bu bölgelerde sahadaki etkili bir aktör konumunda. Rusya’nın yapıcı katkısını sağlamak bölgemizdeki sorunların çözümü açısından gerekli. Türkiye’nin Rusya ile olumlu ilişkileri, uluslararası ve bölgesel güvenlik açısından önemli katkılar sunuyor. Bunun daha iyi anlaşılması gerektiğini düşünüyoruz" diye konuştu. 'Reformlarımızı sürdürmek konusunda irademiz tam' AB'nin Türkiye'ye insan haklarına saygı duyulması noktasında sık sık çağrıda bulunmasını nasıl yorumladığı sorusuna cevaben Çavuşoğlu, "Ülkemizin, insan hakları, demokrasi ve hukukun üstünlüğü alanında uluslararası yükümlülüklerine bağlılığı tamdır. Reform çalışmalarımız dahil attığımız tüm adımlarda bu ilkeleri gözetiyoruz. Yapıcı ve iyi niyetli olması kaydıyla tüm eleştirilere açık olduğumuzu her zaman belirtiyoruz. Bununla beraber, 2005 yılında başlayan katılım müzakerelerimizde toplam 35 müzakere faslından 14’ünün üyelik sürecimizle ilgisi olmayan siyasi nedenlerle müzakereye dahi açılamamış olması, AB'nin inandırıcılığı ve üyelik müzakerelerindeki samimiyeti konusunda Türkiye’nin genelinde bir güven bunalımına yol açtı" değerlendirmesinde bulundu. Çavuşoğlu, Türkiye'nin Cumhurbaşkanı Erdoğan liderliğinde başta yargı olmak üzere farklı alanlardaki reform çalışmalarını hız kesmeden sürdürdüğünün altını çizdi. AB’nin genişleme politikası kapsamında yer alan ülkeler arasında en eskisi olan Türkiye'nin, üyelik müzakereleri sürecinde siyasi blokaja tabi olmayan fasılların hemen hemen tamamını müzakereye açtığını hatırlatan Çavuşoğlu, bununla birlikte, her aday ülke için katılım müzakereleri bakımından temel fasıllar olarak nitelendirilen 23. (Yargı ve Temel Haklar) ile 24. (Adalet, Özgürlük ve Güvenlik) fasılların, siyasi nedenlerle, bazı üye ülkelerin vetosu nedeniyle bloke edilmiş olmasının, AB’nin bu konudaki eleştirileri açısından ciddi bir çelişki olduğunu belirtti. Çavuşoğlu, Türkiye'nin reformları sürdürme konusunda iradesinin tam olduğuna dikkati çekerek, "AB'nin de benzer bir iradeyi, Türkiye’nin AB üyeliği önündeki siyasi engelleri kaldırması konusunda sergilemesini bekliyoruz" dedi. 'Kadına karşı şiddet ve aile içi şiddetle mücadele hepimizin görevi ve amacıdır' Türkiye'nin kadın haklarını koruyan İstanbul Sözleşmesi'nden çekilmesi konusuna da değinen Çavuşoğlu, "Kadına karşı şiddet insan hakları ihlalidir. Dünyanın neresinde vuku bulursa bulsun kadına karşı şiddet ve aile içi şiddetle mücadele hepimizin görevi ve amacıdır" diye konuştu. Çavuşoğlu, Kadınlara Yönelik Şiddet ve Aile İçi Şiddetin Önlenmesi ve Bunlarla Mücadeleye İlişkin Avrupa Konseyi Sözleşmesi'nin, kadına karşı şiddetle mücadele etme temel amacıyla hazırlandığını aktararak, "Bununla birlikte, Sözleşme içeriğindeki bazı unsurlar ve çeşitli uygulamalar sadece ülkemizde değil, Avrupa Konseyi ve AB üyesi pek çok ülkede hassasiyet yaratmış ve eleştirilere neden olmuştur. 47 üyeli Avrupa Konseyinde anılan sözleşmeye herhangi bir çekince koymadan taraf olan ülke sayısı 10 ile sınırlı kalmıştır. Ülkemizin kapsamlı değerlendirmeler neticesinde Sözleşmeden çekilmesi, kadına karşı şiddetle mücadeleden ödün verme olarak yorumlanmamalı" ifadesini kullandı. Türkiye'nin 2012 yılından bu yana yürürlükte bulunan Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanun başta olmak üzere gerek yasal çerçeve gerek uygulama bakımından son derece ileri konumda ve önemli bir deneyime sahip ülke olduğuna işaret eden Çavuşoğlu, bugüne kadar kadına yönelik şiddetle mücadele konulu üç ulusal eylem planının uygulandığını, dördüncü eylem planının ise 1 Temmuz 2021 tarihinde açıklandığını aktardı. Çavuşoğlu, Türkiye'nin, kadınların yaşam standartları ve haklarının iyileştirilmesi, toplumsal konumlarının güçlendirilmesi ve yaşamın her alanına tam ve eşit katılım sağlamalarına yönelik kararlı tutumundan kimsenin şüphesi olmaması gerektiğini sözlerine ekledi.

2 yıl önce

Çin Başkonsolos Yardımcısı Wang Hei: Biz başardık, Türkiye de başaracak

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın "Büyümede Çin modelini örnek alacağız" sözleri, bu ülkenin "40 yılda nasıl süper güç olduğu" hikâyesini akıllara getirdi. Bugün "dünyanın fabrikası" olarak nitelendirilen Çin, 1978 yılında büyük bir sanayi hamlesi başlattı. Ucuz iş gücü ve kalabalık nüfusunu avantaja çevirdi. Ülkesine yabancı yatırım çekerek, o dönem küresel ekonominin patronu ABD'yi rahatsız etti. Çin'de 1993 yılında büyük bir kriz baş gösterdi. Ani bir devalüasyonla dolar, yuan karşısında yüzde 50 değer kazandı. Ancak Çin hükûmeti, düşük faiz ve üretim modelinden vazgeçmedi. Ekonomik krizi hızlı bir şekilde atlatan ülke, 1 yılın ardından dış ticaret fazlası vermeye başladı. Bugün dünyanın en büyük iki ekonomisinden biri olan Çin; şimdilerde de ucuz üretim stratejisi yerine yüksek teknoloji ile büyüme planı üzerine çalışıyor. Türkiye Gazetesi'nin haberine göre, "Türkiye Çin olabilir mi?" sorusuna cevap veren Çin Başkonsolos Yardımcısı Wang Fei "Sosyal yapınız, üretimdeki disiplinli tavrınız ve ekonomik şartlarınız buna gayet uygun. Türk halkı çok çalışkan ve zeki. Biz Türk halkına inanıyoruz. Biz nasıl bu krizi atlatarak zirveye yükseldiysek, siz de bunu yapabilirsiniz" dedi. JEOPOLİTİK AVANTAJ Büyük reformların bir günde olamayacağını, bunun için zaman gerekli olduğunu söyleyen Wang Fei "40 yıl önce özel ekonomik bölgeler inşa ettik. Yabancı yatırımcıları çekmek adına büyük teşvikler verdik. Evet, ucuz iş gücü ve hızlı üretim yabancıları cezbetti. Dünyanın en büyük sanayi ve yabancı yatırımı çeken ülkesi hâline geldik. Bugün Türkiye'nin yapmak istediği de tam olarak bu. Düşük faiz ve üretime dayalı ekonomik büyüme... Bu, başarılabilecek bir plan. Çünkü Türkiye'nin zemini müsait. Önemli bir jeopolitik konuma sahip" açıklamasını yaptı. YÜKSEK TEKNOLOJİ Çin'in şimdilerde yüksek teknolojiye odaklandığını ifade eden Wang Fei "Artık ucuz iş gücü değiliz. Bu, büyüme evresinde bir bölümdü. Şimdi yüksek teknoloji ile ülkemizi kalkındırmaya çalışıyoruz. Siz de bunu yapabilirsiniz. İç tüketim, bizim için artık daha önemli hâle geldi. Kaliteli ve nitelikli çalışan veya işçi önemli. O zaman üretim de sınıf atlıyor. ABD ile Çin arasında hâlen bir kriz var. Bu açıdan güçlü olmak zorundayız. Yapay zekâ ve 5G gibi teknolojiler üretime planlarımız devam ediyor" dedi. YATIRIMLAR SÜRECEK "Bir Kuşak Bir Yol" projesinin önemine de değinen Wang Fei "Bu proje Çin'i küresel ticarette önemli bir noktaya taşıyacak. Türkiye bu projenin kilit noktasında. Çin ile Türkiye bu proje sayesinde birlikte büyüyebilir. Son dönemde Çinli şirketlerin Türkiye'ye nasıl ilgi gösterdiğini görüyoruz. Özellikle teknoloji şirketlerinin yatırımları ciddi şekilde arttı. Bu devam edecek. Bu yılın ilk 3 çeyreğinde ticaret hacmimiz 25 milyar dolara yükseldi. Çinli şirketlerin Türkiye'de yeni yatırımları da olacak. Bu ilgi Türkiye ekonomisine inanmamızdan kaynaklanıyor" dedi.

2 yıl önce

Huylu huyundan vazgeçmiyor! Ekrem İmamoğlu bu sefer de Danimarka'nın İstanbul Başkonsolosu Anette Galskjot ile yemek yedi

İstanbul'da geçtiğimiz ocak ayında etkili olan yoğun kar yağışı, İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin önlem almaması ve yetersiz müdahalesiyle birleşince bir felaketin yaşanmasına neden olmuştu. İstanbullular saatlerce yollarda kalırken, İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, Sarıyer'de bir balıkçıda İngiltere Büyükelçisi Dominick Chilcott ile yemek yemişti. DANİMARKALI KONSOLOSLA GÖRÜŞTÜ Yoğun tepkilere ve eleştirilere neden olan bu gelişmenin bir benzeri, etkisini giderek arttıran kar yağışı sürerken yeniden yaşanıyor. Medyascope'un haberine göre, İstanbul Büyükşehir Belediyesi Başkanı Ekrem İmamoğlu, Afet Koordinasyon Merkezi'nde (AKOM), Danimarka İstanbul Başkonsolosu Anette Galskjot ile bir araya geldi. İkili bir süre boyunca AKOM Basın Odası'nda görüştü. Birlikte yemek yedi. Görüşmenin ardından İmamoğlu, basın toplantısı düzenlemedi. Buluşmada, Danimarkalı milletvekilleri de yer aldı.

1 yıl önce

Fransa, Türkiye'nin Paris Başkonsolosluğuna yapılan saldırıyı kınadı

Fransa Dışişleri Bakanlığından yapılan açıklamada, "11 Mayıs'ı 12 Mayıs'a bağlayan gece, Boulogne-Billancourt'daki Türk Başkonsolosluğuna yönelik gerçekleşen saldırıyı şiddetle kınıyoruz." ifadesi kullanıldı. Saldırının ardından Fransa İçişleri ve Adalet bakanlıklarının yetkili birimleriyle hızlı şekilde temasa geçildiği aktarılan açıklamada, Fransız hükümetinin durumu büyük bir dikkatle takip etmeye devam edeceği kaydedildi. Açıklamada, Fransa'nın diplomatik yerleşkelerin güvenliğine önem verdiği işaret edilerek, Türkiye'nin Paris Büyükelçiliğinin ve Büyükelçi'nin ikametgahının özel koruma önlemlerinden yararlandığı bilgisi paylaşıldı. OLAY Paris Başkonsolosluğuna kimliği henüz belirlenemeyen kişiler tarafından 12 Mayıs gecesi yerel saatle 02.30 civarında havai fişek tipi patlayıcı maddelerle saldırı düzenlenmişti. Saldırıda, Başkonsolosluk binasının penceresi ve dış cephe duvarında hasar meydana gelmiş, Fransız makamları saldırıya ilişkin soruşturma başlatmıştı. Daha sonra soruşturmayı, adli polis bünyesindeki Terörle Mücadele Birimi devralmıştı.

1 yıl önce

Büyükelçi ve konsolos meraklısı İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, İngiltere’nin İstanbul Başkonsolosu Kenan Poleo’yu 2. kez ağırladı

Poleo sosyal meyda hesabı Twitter’dan yaptığı paylaşımdan, “İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı @ekrem_imamoglu’na beni, annem Emine’yi ve yeğenimi oldukça sıcak bir şekilde karşıladığı için teşekkür ederim 🤗🙏🏻Korkarım annem yakında benden daha popüler olacak!” dedi. https://twitter.com/kenanpoleo/status/1544028159334617090?s=21&t=v0HeG8SZBUcqJuOU1kf2UQ BÜYÜKELÇİ VE KONSOLOSLARA MERAKIYLA BİLİNİYOR Göreve geldiğinden bu yana bir çok konsolos ve büyükelçi ile görüşen İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, İngiliz Büyükelçi Dominick Chilcott'un İstanbul'da yoğun kar yağışının etkili olduğu günlerde görüşmüştü. İmamoğlu’nun bu görüşmesi ondan hizmet bekleyen vatandaşların tepkisi neden olmuştu.

1 yıl önce

MSB'den Musul Başkonsolosluğu açıklaması: Kimin sivillere saldırdığı bir kez daha görülmüştür

MSB'den saldırıya ilişkin yapılan açıklamada, şu ifadelere yer verildi: "Musul Başkonsolosluğumuza yönelik alçakça saldırıyı kınıyoruz. Bu saldırı ile kimin sivillere ve sivil hedeflere saldırdığı bir kez daha görülmüştür. Saldırıyı gerçekleştiren teröristlerden de er ya da geç diğer teröristler gibi hesap sorulacaktır. Iraklı kardeşlerimizle terörle mücadele ve sınır güvenliği için iş birliğine hazırız. Teröristlerin tuzaklarını başlarına yıkacak, bölgeyi kana boğma hayalleriyle birlikte onları kazdıkları hendeklere gömeceğiz."

1 yıl önce

İstanbul’da ABD Başkonsolosu’nun eşi alkollü kaza yapınca arabayı bırakıp kaçtı!

İstanbul Şişle’deki Cevahir AVM’nin önünde ABD İstanbul Başkonsolosu Julie A. Eadeh’in eşi Mounir Elkhamri gece 05.00 sıralarında kaza yaptı. Mounir Elkhamri resmî plakalı araçla, önünde ilerleyen otomobile çarptı. Kazada otomobilin sürücüsü yaralandı. İhbar üzerine olay yerine polis ve sağlık ekipleri sevk edildi. https://twitter.com/gundemedairhs/status/1603345699474644992?s=46&t=eRH1XzQd-_jn5J0SJxW3jw OLAY YERİNDEN KAÇTI Sağlık ekipleri yaralanan sürücüyü hastaneye kaldırırken polis ise resmî plakalı aracı kullanan Mounir Elkhamri’ye alkolmetre üfletti. 2.40 promil alkollü çıkan Elkhamri, resmî aracı bırakarak olay yerinden ayrıldı. Yaralı sürücünün hastanede tedavisi devam ederken kazayla ilgili inceleme başlatıldı.

1 yıl önce

Konsolosluğu kapattılar CHP’lileri geziyorlar! Almanya’nın İstanbul Başkonsolosu'ndan CHP'li başkana ziyaret

Türkiye'de terör korkusu oluşturmak için başta Almanya ve İngiltere olmak üzere birçok ülke, konsolosluklarını güvenlik bahanesiyle kapattı. Çalışanlarına evlerinde zaman geçirmesi konusunda uyarılarda bulunan Almanya'nın İstanbul Başkonsolosu ise Eskişehir'e gitti. Bir dizi temasta bulunmak üzere Eskişehir’e giden Almanya’nın İstanbul Başkonsolosu Johannes Regenbrecht, Eskişehir Büyükşehir Belediyesi'ni de ziyaret etti. Büyükerşen teşekkür etti Misafirini makamında ağırlayan CHP'li Yılmaz Büyükerşen, ziyareti dolayısıyla Regenbrecht’e teşekkür etti. Eskişehir’i gezme ve görme imkanı bulduğunu belirten Regenbrecht, şunları söyledi:  “Eskişehir’i modern ve gelişmiş bir şehir olarak gördüm. Başarılı şehircilik çalışmaları ile Eskişehir’in bulunduğu noktaya ulaşmasında, gerçekleştirdiğiniz proje ve çalışmalarınız nedeniyle sizleri kutluyorum. Almanya ile Türkiye iki dost ülke olarak her alanda iş birliği yapmaya devam etmektedir. Ayrıca Eskişehir ile Frankfurt arasındaki kardeş şehir ilişkilerini de çok önemsiyoruz. Çok başarılı çalışmalar yaparak iki ülkenin her alanda daha da yakın olması sağladınız. Katkılarınız için çok teşekkür ediyorum.” Ziyaret sonunda Büyükerşen ve Başkonsolos Regenbrecht, Frankfurt’ta Eskişehir ismi verilen meydanın, ‘Eskişehirplatz’ yazılı tabelasıyla hatıra fotoğrafı çektirdi.

1 2