05 Mayıs Pazar 2024
2 yıl önce

İçişleri Bakan Yardımcısı Çataklı'dan Sinan Oğan'a 'göçmen' tepkisi: “Utanmadın mı?”

Çataklı, Twitter hesabından Sinan Oğan'ın Suriyelilerle ilgili açıklamalarını paylaşarak, "Aynı gün önce sayı 10 milyona yaklaştı diye yalan söyleyip ardından baktın pabuç pahalı 6 milyona indirdin. Bu bir. 1,5 milyon ikametli Suriyeli var diyorsun. Bunlar 192 ayrı ülkeden düzenli göçmen. Bu iki! Utanmadın mı? Utanmadıysan insanlık adına ben utandım" dedi. https://twitter.com/ismailcatakli/status/1521881471203614721?s=21&t=544Ygmv4ScRn1cbZ6OA8IA

1 yıl önce

İçişleri Bakanlığı Sözcüsü Çataklı'dan 'Ümit Özdağ' açıklaması

İsmail Çataklı, bakanlığın konferans salonunda düzenlediği aylık basın bilgilendirme toplantısında ülkede son bir ayda yaşanan olaylar ve gelişmeler hakkında açıklamalarda bulundu. Açıklamaların muhatabının Türk milleti olduğunu söyleyen Çataklı, “Bugünkü toplantımızın ağırlıklı konusu, 11 yıldır yönettiğimiz ve bugün birtakım odaklar tarafından istismar alanı olarak belirlendiğini gördüğümüz göç meselesi olacaktır. Şunu ifade etmek isterim ki, birazdan paylaşacağımız gerçekler ve veriler, televizyon stüdyolarından ve Twitter’dan çıkmadan göç üzerinden ahkam kesenlere, kaos oluşturmak amacıyla çekilmiş kısa filmlere, siyaset senaristliğinden film senaristliğine yatay geçiş yapanlara; İran içlerinde, hatta İran-Afganistan sınırında çekilmiş görüntüleri Türkiye diye servis edenlere cevap niteliğinde olmayacaktır. Muhatabımız onlar değildir. Bugünkü açıklamalarımızın tek muhatabı aziz milletimizdir; maksadımız da vatandaşımızın kafasındaki sorulara, yalan yanlış bilgilere, toplumun zihnine atılan fitnelere doğru bilgilerle cevap vermektir” diye konuştu. “Resmi rakamları itibarsızlaştırmaya dönük bir kampanya ile karşı karşıyayız” Resmi verilerin itibarını zedeleyecek art niyetli çalışmalar olduğuna değinen Çataklı, “Ne yazık ki son aylarda resmi rakamları itibarsızlaştırmaya dönük bir kampanya ile karşı karşıyayız. Binlerce kişinin çalıştığı, pek çok dijital altyapının, veri kayıt sistemlerinin olduğu kurumların paylaştığı resmi verilerin yerine, hiçbir bilimsel temeli olmayan, tamamen uydurma, hesabı kitabı olmayan, sosyal medyada gelişigüzel telaffuz edilen maksatlı sayılara itibar etmemiz isteniyor” dedi. “Elinde sistem olmayanın verdiği bilgi, hayal ürünüdür” Ülkeye giren herkesin kaydının tutulduğunu belirten Çataklı, “Her bir düzenli göçmenin statüsü, uyruğu ve diğer bilgileri burada kayıt altına alınır. Elinde böyle bir sistem olmayan birisinin, ister parti başkanı olsun, ister milletvekili, ister tıp profesörü olsun, Türkiye’deki göçmen sayısıyla ilgili verdiği bilgi, hayal ürünüdür. Biz idare olarak Türkiye’de şu kadar göçmen var dediğimizde bunları isim isim sayabiliriz. Acaba her akşam televizyondan, sosyal medyadan kafasına göre sayı veren kişiler bunları tek tek, isim isim sayabilir mi? Ellerinde böyle bir sistemleri var mı? Bizim var” ifadelerini kullandı. “Kirli bir propaganda ve algı oyunundan başka bir şey değildir” Yapılan provokasyonların algı oyunu olduğunu ifade eden Çataklı, “Bu işlerin sahada fiilen nasıl yürüdüğünü bilmeyen insanların, FETÖ ve PKK menşeli sosyal medya hesapların desteğiyle yaptıkları, kirli bir propaganda ve algı oyunundan başka bir şey değildir. Bunun içinde sayı manipülasyonu da var, sahte videolar da var, başka yerlerde çekilmiş videoların servis edilmesi de var. Sosyal medyada her gün ırkçı başlıklar öne çıkıyor. Bunları özellikle bot hesaplarla gerçekleştiriyorlar. 30-40 tane hesap, bazen tek kişi tarafından yönetiliyor. Bunların hepsini Siber Suçlar Daire Başkanlığımız tespit ediyor” şeklinde konuştu. "Bu veriler aslında kimlerin ne yapmak istediğini gösteriyor" Gündemde yer alan ‘Sessiz İstila’ isimli kısa film hakkında da konuşan Çataklı, “Sessiz istila etiketi altında paylaşım yapan hesapların yüzde 41.54’ünün bilgisayar tarafından yönetilen bot hesaplar olduğunu görüyoruz. Yani neredeyse yarıya yakını bilgisayar tarafından yönetilen hesaplar. Geriye kalan kısmının içinde de hepimiz biliyoruz ki kendi isimleri yerine başka isimler kullanan önemli bir bölüm var. Bot hesapların örgütsel dağılımına baktığımızda da yüzde 31’inin FETÖ yanlısı, yüzde 12’sinin de PKK/KCK yanlısı olduğunu görüyoruz. Bu veriler aslında kimlerin ne yapmak istediğini gösteriyor değil mi?” dedi. “Türkiye’de şu an toplam 5 milyon 500 bin 690 yabancı bulunmaktadır” Ülkede bulunan toplam yabancı uyruklu kişi sayısını açıklayan Çataklı, “Türkiye’de şu an toplam 5 milyon 500 bin 690 yabancı bulunmaktadır ve bunların tamamı sığınmacı değildir. Bu sayının içinde Suriye iç savaşı sebebiyle ülkemize sığınmış 3 milyon 762 bin 686 geçici koruma altında Suriyeli bulunmaktadır. Geçici koruma altındaki Suriyeli sayısı 2017 yılından bu yana artmamaktadır. Bu sayının 122 bini iki yıldır pasif kayıttır. Yani Türkiye’de bulunduklarına ilişkin hiç bir işaret yoktur. Toplam 5 milyon 500 bin 690 yabancının içinde 320 bin uluslararası koruma kapsamında işlemleri yürümekte olan yabancı bulunmaktadır. Geriye kalan 1 milyon 417 bin 997 kişi ülkemizde ikamet izin ile bulunan düzenli göçmenlerdir. Zaten bu 1.4 milyon insanı da sanki ülkemize sığınmacı olarak gelmiş Suriye ve Afgan uyruklular olarak göstermeye çalışıyorlar. Oysa bu sayı, ülkemizde resmi ikamet izinli olarak bulunan bütün yabancıları kapsamaktadır” ifadelerini kullandı. “Ülkemize Ortadoğu ve Kuzey Afrika’dan gelen turist sayısı 4 milyon 512 bin 295 kişi” Her yabancı uyruklu kişinin göçmen olarak değerlendirilmesinin yanlış olduğunu söyleyen Çataklı, “Kimse kusura bakmasın, bu ülkeye Ortadoğu’dan sadece göçmen gelmiyor, turist de geliyor. Geçen yıl turizm amaçlı ülkemize Ortadoğu ve Kuzey Afrika’dan gelen turist sayısı 4 milyon 512 bin 295 kişiydi. Dolayısıyla sokakta gördüğümüz her esmer tenli insanı kaçak göçmen nitelemek, bunun üzerinden algı oluşturmak, paniğe sebep olmak doğru değildir. Birileri Türkiye’nin turizmini hedef almaktadır. Özellikle İslam coğrafyasından gelen turistler hedef alınmakta, hepsi düzensiz göçmenmiş gibi gösterilmeye çalışılmaktadır. Bunun ülke ekonomimiz için nasıl sonuçlar doğurabileceğini herkesin iyi hesap etmesi gerekir” diye konuştu.

1 yıl önce

İsmail Çataklı Türkiye'deki yabancı sayısını açıkladı: Amaç algı oluşturmak

Sosyal medya başta olmak üzere yazılı ve görsel basında, mülteci karşıtlığı ve ırkçı söylemlerle harmanlanmış kaos gündemleri oluşturuluyor. Siyasetçiler için bir propaganda malzemesi haline gelen olaylar, tehlikeli bir operasyon olarak karşımıza çıkıyor. İçişleri Bakan Yardımcısı ve Bakanlık Sözcüsü İsmail Çataklı, son günlerde özellikle kaşınan konuya ilişkin 24 TV'de Gazeteci Esra Elönü'ye açıklamalarda bulundu. "TÜRKİYE'DE 3 MİLYON 762 BİN SURİYELİ VAR" Konunun özellikle bayram öncesinde gündeme getirildiğinin altını çizen Çataklı, "Ülkemizde 5 milyon 500 bin 690 yabancı var. Bunların 3 milyon 762 bin 686'i geçici koruma altındaki Suriyeliler." dedi. Konuşulan 8-10 milyon rakamlarının amacının tamamen algı oluşturmak olduğunu söyleyen Çataklı, "1 milyon 417 bin de ikametli yabancımız var. Bunların içerisinde öğrenciler ve iş insanları da var" diye konuştu. Türkiye'de toplamda 4 milyon 82 bin sığınmacının olduğunu vurgulayan Çataklı, sözlerinin devamında ülkedeki ikametli yabancıların sayısını ise şöyle açıkladı: "1 milyon 417 bin de ikametli var. Bunlar kim? Bunlar sığınmacı değil. Düzenli göçmen. Öğrenci olanlar var, iş insanları var, kendi ülkesinde polis olup burada eğitim alanlar var. Bunlardan 129 bini öğrenci 94 bini aile izniyle burada kalıyor. 192 farklı ülkeden gelenlerden oluşuyor bu 1 milyon 417 bin. Birkaç ülkeyi özellikle verelim. Herkes orta doğu zannediyor. 79 bini Rus, 19 bini Çinli 16 bini İngiliz 14 bin Alman 12 bin de Amerikalı var. Liste uzayıp gidiyor." "SESSİZ İSTİLA'YI YÜZDE 41'İ BOT HESAPLARLA GÜNDEME GETİRDİLER" Çataklı'nın diğer açıklamaları ise şöyle: "Ülkemizde bulunan göçmenler üzerinden çok büyük dezenformasyonlarla karşı karşıya kaldı. Bazıları akademisyen, gazeteci, sosyal medyada takılan çok değişik insanlar çok değişik rakamlar telaffuz ettiler. Ellerinde herhangi bir resmi rakam ve izahı olmadan sanki bunların üzerinde marifetler var. Kurumsal kapasiteye ihtiyaç duymadan rakamlar söylediler. Türkiye'nin bir göç idaresi var, kapasitesi artırıldı başkanlığa dönüştürüldü. Bir altyapımız var. Bu altyapıda biz bütün göçmenleri kaydediyoruz. İsminden uyruğundan yaşından tutun kayda alıyoruz. Kim olduklarını biliyoruz. Biz bunları anlattığımız halde bunlara ikna olmayan, olmak istemeyen bir kitleyle karşı karşıya kaldık. Sosyal medyadan bayramın ikinci günü manipülasyon başladı. İçeride sanki olağanüstü bir durum varmış gibi ortam oluşturuldu. Emniyetimizin siber suçlarla mücadele birimi, bütün bu 'Sessiz İstila' etiketiyle yapılan paylaşımları incelediler. Bu paylaşımların yüzde 42'si makine tarafından kullanılan bot hesaplar tarafından yapıldı. Yüzde 58'inde gerçek hesap yazıyor ama öyle değil. Daha da enteresan bir boyutu var. Bu bot hesapların yüzde 31'i FETÖ yüzde 12'si PKK/KCK hesapları. Milletin hassas noktalarından provoke ediyorlar. Videolar önceden hazırlanmış o gün için. Farklı kesimler aynı dili kullanarak, '8-10 milyon mülteci var' diyorlar. Nasıl başladığı konusu da önemli. Bilindik yöntemleri kullandılar. Örneğin bir tanesi, birkaç yıl önce paylaşılan görüntüler Türkiye'ye ait değil demişiz. İran'a ait hatta Afganistan sınırında demişiz, videolar kaldırılmış. Göç idaresi görüntüleri yalanlasa da binlerce kişi bunları izledi. Yılmaz Özdil kaldırılan görüntüyü yalan olduğunu bile bile yeniden paylaştı. Bir yıl önce haberin yoktu diyelim. Bu olayda da yalanlamışız, ilgilisi de paylaşımı kaldırdı ama siz hala dolaşıma sokabiliyorsunuz. Yılbaşı gecesi çekilen görüntüler, 'Yabancılar Beyoğlu'nu istila etti' diyerek paylaştılar. Amaç algı oluşturmak. Ülkemizde 5 milyon 500 bin 690 yabancı var. Şu anda kayıtlarımıza göre 3 milyon 762 bin 686 geçici koruma altındaki Suriyeli var. Bunlar savaştan kaçıp ülkemize sığınan kişiler. 2017'den sonra yatay bir seyir izliyor. Son dönemde özellikle aynı seyrediyor. Suriyelilerin hepsi kayıt altında ama Türkiye'de yer alıyorlar demek değil. Avrupa'ya giderken bizden belge almıyorlar. 122 bini iki yıldır geçici koruma statüleri askıda. Neden çünkü, iki yıldır bu kişilerle resmi bir temasımız yok. Biz buna rağmen sistemde bunları kayıt altında tutuyoruz. Ülkemizde 4 milyon 82 bin sığınmacı var."

1 yıl önce

Can Ataklı'dan Ekrem İmamoğlu'na tepki: Balon patladı artık

Ekrem İmamoğlu'nun Karadeniz turu ve eleştirilere verdiği 'Vız gelir tırıs gider' sözleri yandaşlarında da ayarı bozdu. Korkusuz gazetesi yazarı Can Ataklı, CHP'li İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun CHP kesimini irite eden son tavırlarından sonra açtı ağzını yumdu gözünü. İmamoğlu'nun göreve geldiği andan bu yana skandallarını tek tek sayan Can Ataklı, 'Şimdi gelelim son olaya. Bir anlamda iyi oldu. Balon patladı arkadaş. Belki de İstanbul'a bundan sonra çivi bile çakılmadığının ve bu belediyenin İstanbul'a hiçbir hizmet vermediğini anlatmaya başlayacaktır muhalif isimler' dedi. İşte Can Ataklı'nın o açıklamaları: Bir dizi hata yaptı İmamoğlu seçildiği günden bu yana. N'aptı seçildi. Haftasına kalktı gitti Bodrum'da tatile. Bazen denk de gelir. İstanbul'da yağmur sel oldu. Adam ne dedi? 'Benim özel hayatım yok mu kardeşim' dedi ve bunu hastalıklı CHP'li kesim bunu kabullendi ve yaygara kopardı. Kusura bakmayın daha belediye başkanlığına seçileli bir ay olmuş. Neyin nesi bu? Biz işe bile girdiğimizde bir dönem tatil vs düşünmezsin. Arkadan Elazığ depremi oldu. Depreme gitmişken oradan bir de Sarıkamış'a gitti. Bir tarafta acıları paylaşmaya gidiyorsun ondan sonra kayak yapmaya gidiyorsun. Aynı kibir aynı tepeden bakma. Yine CHP'nin hastalıklı kesimi 'yine dokunmayın. Helal olsun falan' dedi. İstanbul'da kar yağdı. Kardeşim yalan söyledi adam. İstanbul Belediye Başkanı'nın bu kadar egosunun şişmesinin neden budur. https://twitter.com/bugunguncel/status/1523647558924783617?s=21&t=pGmC35Gr8-gYx08VYl0r_w 'BALON PATLADI ARKADAŞ' Şimdi gelelim son olaya. Bir anlamda iyi oldu. Balon patladı arkadaş. Belki de İstanbul'a bundan sonra çivi bile çakılmadığının ve bu belediyenin İstanbul'a hiçbir hizmet vermediğini anlatmaya başlayacaktır muhalif isimler. Ben iki kez söyledim yoğun bir saldırıya uğradım. İstanbul'a bir şey yapılmadı ki. Bana söyleyin. Trafikte mi bir rahatlama var? Yeni bir bina mı yaptılar? Yeni bir yol mu açtılar? İstanbul giderek daha da eskileşen bir şehir.

1 yıl önce

İsmail Çataklı: Operasyonlar olmasa 10 milyon Suriyeli Türkiye'ye gelebilirdi

İçişleri Bakanlığı Sözcüsü ve Bakan Yardımcısı İsmail Çataklı, muhalefet tarafından asılsız ithamlar ve rakamlarla siyaset gündemine taşınan mülteci sayılarına ilişkin, CNN Türk'te açıklamalarda bulundu. "OPERASYONLAR OLMASA 10 MİLYON SURİYELİ TÜRKİYE'YE GELEBİLİRDİ" Türkiye'de, 3 milyon 762 bini Suriyeli toplamda 5 milyon 497 bin yabancı olduğunu ifade eden Çataklı, "Zeytin Dalı ve Barış Pınarı harekatları sayesinde, 10 milyon göçmene çıkma ihtimali olan bir rakamı bu sayede tuttuk." dedi. Çataklı'nın konuya ilişkin açıklamaları şöyle: "Ülkemize toplu olarak gelenlere geçici koruma statüsü verdik. Suriyeli sığınmacıların sayısı 3 milyon 762 bin 889. Bundan daha fazla yok. Dönem dönem sayı değişiyor ikamet izni ile kalanlar fakat onlar aynı kişiler değil. Uluslararası olarak da gözetim altında yürüyen bir süreç bu. Toplamda ortaya çıkan rakam ise 5 milyon 497 bin 33 kişi. İkamet izniyle kalanlar. Bunlar düzenli göçmenler. Ülkemize yasal yollarla gelmiş, vize ve ikamet izni almış, düzenli kapsamlı göçmenler. Yabancı ülkelerin temsilcileri arasında olanlar var. Bunlar sığınmacı değiller. İkamet izniyle kalanların sayısı ise 1 milyon 414 bin 776. "2017'DEN SONRA SURİYELİ SAYISI YATAY" 2017'den sonra Suriyeliler resmen gelmemeye başlamış. Fırat Kalkanı Operasyonu ile beraber güvenli bölge oluşturduk. Zeytin Dalı ve Barış Pınarı ile beraber onlar orada durdular. Askerimizi gönderdik ve bu operasyonları yaptırdık. Bu sayede 10 milyon göçmene çıkma ihtimali olan bir rakamı bu sayede tuttuk. Yalanı bir sanat haline getirmiş olanlar hayali yalanlarını topluma pompalamaya çalışıyorlar. Bizim iki stratejimiz var. Biri güvenli alan oluşturup yeni göçleri dışarıda karşılamak. İdlib'de dış güvenliği de alarak güvenli bölge sağlıyoruz. Hayatın normalleşebilmesi için çalışmalar yürütüyoruz. Oradaki hayatlarını normalleştirelim ki bize gelmesinler. Sivil toplum kuruluşlarımla çok sayıda faaliyet yürüttük. Şu ana kadar 57 bin briket evi bitirdik.

1 yıl önce

Ekrem İmamoğlu'nu eleştiren Can Ataklı'ya tepki: 'Patronlarımı arayarak ‘at bu adamı’ dediler'

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, son çıkışlarıyla birçok kesim tarafından tepki görmüştü.  Tele 1 sunucusu ve Korkusuz yazarı Can Ataklı da İmamoğlu'nu eleştirenler arasında yer aldı. Ataklı, İmamoğlu’nun hiçbir hizmet yapmadığını ve balonun patladığını belirtmişti.  ELEŞTİRDİĞİ İÇİN TEPKİ GÖRDÜ Can Ataklı, yeni bir açıklama yaparak İmamoğlu’nu eleştirdiği için hayatında ilk kez sokakta tepkiyle karşılandığını ifade etti. Ataklı, “Hep muhalif oldum ya. 30 yılı aşkın süredir, ne AKP’den ne Refah’tan ne MHP’den, ANAP’tan, Doğruyol’dan hiçbir tepki gelmezken, CHP’li birinden tepki gelmesi ürkütücü. Bugüne kadar hiçbir AKP’li benim patronlarımdan birini arayıp çalıştığım yerlerde ‘bu herifi at’ demediler. Ama CHP’liler genel merkez dâhil üç ya da dört kere benim bildiğim direk patronlarımı arayarak ‘at bu adamı’ dediler. Bu tehlike!” dedi. Ataklı Youtube kanalındaki yeni yayınında bu sefer İmamoğlu'nu eleştirdiği için tepki gösterenler olduğunu açıkladı. HAYATINDA İLK KEZ SOKAKTA TACİZ EDİLDİ: NEDENİ İMAMOĞLU'NU ELEŞTİRMESİ Can Ataklı, gazetecilik hayatında sokakta hiç rahatsız edilmediğini belirterek ilk kez Ekrem İmamoğlu'nu eleştirdiği için sokakta taciz edildiğini belirtti. Ataklı şunları söyledi: "Bir de ilk defa başıma gelen bir olayı anlatmak istiyorum dün yaşadım. Can Ataklı, bir kere bile sokakta dışarda bir kötü muameleye, tacize hatta kötü bakışa rastlamadığını açıkladı. AKP'liler geldiler oturdular, bir süre sonra ben falanca ilçe teşkilatında yazmanın, genel sekreterim, yönetim kurulu üyesiyim filan diyenler, AKP milletvekilleri, AKP'li bakanlar, bir sorunlu bir şey olmadı. Ama ilk defa dün, yaşlıca bir adam bir otobüs durağında beni gördü, birden bire döndü Utanmıyor musun sen TV100'de söylediklerine. Anlamadım ilk önce. TV100'e çıkmadım dedim. "Boyundan posundan utan" dedi. Anladım sonra Ekrem İmamoğlu olayı olduğunu. Tartışmada benim sözlerimi yayınlamış, izlemiş. Tamamını izlememişsiniz. Uzağa gittikten sonra şöyle bağırdı: AKP'ye söylemeye korkuyorsun ama yetmiyor değil mi? O çok rahatsız edici bir şey. (…) " "HEP MUHALİF OLDUM AMA HİÇBİR AK PARTİLİ BUNU YAPMADI" Ataklı, sözlerine şöyle devam etti: "30 yılı aşkın süredir, ne AKP'den ne Refah'tan ne MHP'den, yani hep muhalif oldum ya. ANAP'tan, Doğruyol'dan hiçbir tepki gelmezken, CHP'li olduğunu anladığım birinden gelmesi şöyle bir ürkütücü taraf yapıyor."

1 yıl önce

Bunu da yaptı! Ümit Özdağ, İçişleri Bakan Yardımcısı Çataklı’nın videosunu kırparak algı yapmaya çalıştı

https://twitter.com/umitozdag/status/1524721329328562178?s=21&t=u4C9e3Z1WTgNLmLDG-16SA Ancak, Özdağ’ın yayınlanmadığı görüntülerde Çataklı’nın verdiği cevapların yer aldığı görüldü. İşte videonun orijinali: https://twitter.com/bugunguncel/status/1524740329060118532?s=21&t=u4C9e3Z1WTgNLmLDG-16SA

1 yıl önce

Kaymakam Yenisoy'dan Salda Gölü kıyısında bataklık oluştuğu iddialarına ilişkin açıklama

Belediye Halk Plajı mevkisinde incelemelerde bulunan Yenisoy, AA muhabirine, yaklaşık 32 kilometrelik göl kıyısında 300 metrelik dar bir alanda sarı görüntünün oluştuğunu söyledi. Görüntülerdeki yerin bataklık olmadığını belirten Yenisoy, bölgenin arka tarafının uçsuz bucaksız sarıçam ormanlarıyla kaplı olduğunu, orman ve sazlık alandan çıkan polenin rüzgarla göl kıyısına taşındığını ifade etti. Uzaktan bakıldığında bataklık gibi görünen alanda yer altından su çıkışlarının olduğunu dile getiren Yenisoy, şunları kaydetti: "Su gözeleriyle polenlerin buluşması sonucu sarı bir görüntü oluşuyor. Aynı yer yılın bu dönemi de özellikle gündeme getirilerek kamuoyunda yanlış algı oluşturuluyor. Kesinlikle burası bataklık değildir, herkesi görmeye bekliyoruz. Söz konusu bölge Belediye Halk Plajı bölgesinde yer alıyor. Basına yansıdığı gibi burada olumsuz bir durum yok. Kış yağışlı geçtiğinden yeni su gözeleri oluşmaya başladı. Habitat kendini yeniliyor, göl için olumlu bir gelişme." "GÖLÜ BESLEYEN AKARSULAR ÜZERİNDE AKTİF BARAJ VE GÖLET YER ALMIYOR" Yenisoy, ortaya çıkan yeni su gözeleriyle gölün beslendiğini aktararak şöyle devam etti: "Kesinlikle gölü besleyen akarsular üzerinde hiçbir şekilde aktif baraj ve gölet yer almıyor. Çevredeki akarsuların tamamı gölü beslemeye devam ediyor. Ayrıca ilçemiz genelinde hiçbir şekilde sondaja izin verilmiyor. Gölde bir çekilme var. 1970'li yıllardan bu yana Burdur Gölü'nde 19,5 metrelik bir su çekilmesi varken Salda Gölü'nde 4 metrelik bir çekilme var. Bunun sebebi de tamamen küresel kuraklıktan kaynaklanmaktadır. Kuraklıktan dolayı geçen yıl gölde 30 santimetrelik bir çekilme oldu ancak ocak ayından bu yana Bakanlığımızın yayımladığı Salda Gölü rasat verilerine göre, göl seviyesinde yaklaşık 5 santimetrelik bir artış yaşandı." Yenisoy, 10-15 yıl aradan sonra kışın ilçeye kar yağdığını, bu dönemde de yağmurun etkili olduğunu anlatarak, yağışlardan dolayı göl kıyısında oluşan su gözelerinin habitatın kendini yenilediğinin bir göstergesi olduğunu vurguladı. Yenisoy, 10-15 yıl aradan sonra kışın ilçeye kar yağdığını, bu dönemde de yağmurun etkili olduğunu anlatarak, yağışlardan dolayı göl kıyısında oluşan su gözelerinin habitatın kendini yenilediğinin bir göstergesi olduğunu vurguladı.

1 2 3 4 5 6 7 8 ... 12 13