19 Mayıs Pazar 2024
2 yıl önce

SBK davası savcısı konuştu

Başsavcılık, ABD'nin iade dosyasının geldiğini, Türkiye'nin iade talep dosyasının da Viyana tarafından kendilerine ulaştırıldığını belirtti. Viyana Mahkemesi’nin son anda dosyayı Wels’e aktardığı belirtiliyor. ABD ya da Türkiye’ye iade konusunda, Avusturya Suçluların İadesi Anlaşması Yasası'nın 10. maddesi gereğince karar verilecek. Sözcü’den Ali Gülen’in “Korkmaz'ın iadesi süreci ne zaman başlayacak? Yetkili mahkeme ve ABD ile Türkiye'nin iade talepleri size ulaştı mı? Hangi ülkeye iadesi söz konusu?” şeklindeki sorularına Wels Eyalet Yüksek Mahkemesi Başsavcılığı'ndan, dosyanın içeriğine ait olmayan cevaplar geldi. ‘ELİMİZDE BİR İADE TARİHİ YOK’ Başsavcı Vekili Christoph Weber imzalı yazılı açıklamanın ilk bölümünde, yetkili mahkeme ve mahkemenin numarası yer aldı. “Dava gizli görüleceği için bunu açıklayamıyoruz” diyen Weber, iade süreci ve Pazartesi günü görülecek dava ile ilgili olarak, “Şu anda elimizde sınır dışı edilme, istenilen ülkeye gönderilme ile ilgili bir tarih yok. Kamuya açık bir dava olup olmayacağı konusunu sormuştunuz. Tutuklama prosedürünü içeren davalardan olduğu için genelde bu kamuya açık değildir” dedi. MAHKEME, İKİ ÜLKEDEN BİRİNE KARAR VERECEK Kendilerine Amerika'nın ve ardından da Türkiye'nin iade talebinin ulaştığını belirten savcı vekili Weber, “Ancak şimdi buna mahkeme karar verecek. Mahkeme, ABD'ye mi, yoksa Türkiye'ye mi gönderilmesinin hangisinin yasaya uygun olduğuna bakacak. Bunun için sanığın ifadesi alınacak” açıklamasını yaptı. Weber, şu anda sadece “İade talebiyle ilgili süreçle ilgilendiklerini başka konulara ve içeriği ile ilgili sorulara giremeyeceklerini” de özellikle vurguladı. İŞTE İADE MADDESİ Avusturya’nın, suçluların iadesi ya da Avusturya'dan sınır dışı edilmesini öngören yasasının 10. maddesi Korkmaz hakkındaki kararda da uygulanacak. Hakim, bu 10. maddeye göre, “ABD ya da Türkiye'ye gönderilmesi” kararını verecek. Önce Sezgin Baran Korkmaz dinlenecek ve ardından karar çıkacak. Sürecin seyrini belirleyecek 10’uncu maddede, “Bir kişinin başka bir ülkeye iadesi/gönderilmesi, bir mahkeme tarafından ceza verilmesini gerektirecek bir fiili olması halinde; veya yine mahkeme tarafından bir fiile istinaden verilmiş cezanın infazının gerektiği durumlarda; soruşturma- kovuşturma önlemlerini içeren bir devletin, Avusturya yasalarına uyacak şekilde iade talebi ile mümkün olur” deniliyor.

2 yıl önce

Şahap Kavcıoğlu: Enflasyondaki yükseliş, geçici faktörlerden kaynaklanıyor

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Başkanı Şahap Kavcıoğlu, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu'nda sunum yaptı. Kavcıoğlu, komisyonda bankanın faaliyetleri hakkında bilgilendirmede bulundu. ENFLASYON VE REZERVLER Şahap Kavcıoğlu, ekonomide yaşanan gelişmelere ilişkin iki önemli açıklama yaptı. Yüzde 20 seviyesine yaklaşan enflasyona dair konuşan Kavcıoğlu, "Enflasyondaki yükseliş, geçici faktörlerden kaynaklanıyor." dedi. Merkez Bankası Başkanı Şahap Kavcıoğlu, rezervlere ilişkin ise "Bu hafta açıklanacak rezerv rakamımız 123,5 milyar dolar seviyesine yükselmiştir." ifadesini kullandı. REZERV BİRİKİMİ DEVAM EDECEK Kavcıoğlu, gelecek dönemde Merkez Bankası olarak para politikasının aktarım mekanizmasını kuvvetlendirmek amacıyla rezerv birikiminin devamını amaçladıklarını söyledi. "CARİ İŞLEMLER HESABININ FAZLA VERMESİ BEKLENİYOR" TCMB başkanı, "İhracattaki güçlü artış eğilimi, aşılamadaki kuvvetli ivmenin turizmi canlandırmasıyla yılın geri kalanında cari işlemler hesabının fazla vermesi beklenmektedir." diye konuştu.

2 yıl önce

Türkiye'yi kaosa sürüklemek istiyorlar: Savcılar el koysun

Son günlerde muhalefetin sıkça dillendirdiği “siyasilere saldırı/suikast” söyleminin fitilini FETÖ ateşledi. Örgütün yayın organlarında yurt dışındaki önemli isimlere saldırı düzenlenebileceği iddia edildi. Ardından organize suç örgütü elebaşı Sedat Peker sahneye çıktı. FETÖ’nün birçok yalanı ile birlikte ‘siyasi saldırılar olabileceği’ iddiasını Türkiye gündemine sokan Peker, “Alevilere yönelik saldırı düzenlenebileceğini” ileri sürdü. FETÖ BAŞLATTI EYMÜR SÜRDÜRDÜ Daha bu açıklamanın mürekkebi bile kurumadan 1990’lı yılların karanlık figürlerinden eski MİT’çi Mehmet Eymür sahneye çıktı. Eymür, “90’larda bu kadar kepazelik yoktu. Hatta zamanında söylediğim bir lafı yine tekrarlamak istiyorum. Bu gidişin sonu siyasi cinayetlerdir” dedi. Bu açıklamalar unutulmaya yüz tutmuşken FETÖ ve PKK’nın yurt dışındaki uzantıları siyasi suikast iddialarında bulundu. Bazı basın yayın organlarında “suikast listeleri” olduğu ileri sürüldü. KİM BU BELLİ KİŞİLER? FETÖ, mafya ve 1990’ların karanlık yüzü Eymür’ün iddialarını, geçtiğimiz hafta bu kez Kemal Kılıçdaroğlu yeniden ısıtarak siyasetin konusu yaptı. Kılıçdaroğlu gazetecilere verdiği röportajda “Eğer iş belli grupların ellerine silah alıp, belli kişileri öldürme yoluna gitmezlerse bir gerilim olmaz. Umarım öyle bir tablo Türkiye’de yaşanmaz. Siyasi cinayetler... Böyle kaygılarım var” ifadelerini kullandı. Kılıçdaroğlu “belli grup” ve “belli kişilerin” kim olduğu konusunda detay vermedi. ŞİMDİ DE KORAY AYDIN Kılıçdaroğlu’nu İYİ Parti Genel Başkan Yardımcısı Koray Aydın izledi. Bir gazeteye açıklama yapan Aydın, “Siyasi suikastlar yapılacağı konusunda bizim de aldığımız duyumlar var. Eğer böyle bir planlama varsa, başta ülkeyi yönetenler olmak üzere ileride bunun hesabını vermek zorunda kalır, ağır bir bedel öderler” ifadelerini kullandı. Muhalefet partilerinin benzer iddiaları giderek daha da yüksek sesle dile getirmesi endişe yaratıyor. SAVCILAR GÖREVE Kamuoyu, cumhuriyet savcılarının iddiaları araştırmasını ve “duyum sahiplerine” şu soruları sormasını bekliyor: - Suikast/saldırılar kime düzenlenecek? - İddia edilen saldırılar ne zaman ve nerede gerçekleşecek? - Suikast ya da saldırıları kim gerçekleştirecek? Tetikçi kim, muhalefet bu konuda da bir duyum aldı mı? - CHP lideri Kılıçdaroğlu’nun “Belli gruplar ellerine silah alıp, belli kişileri öldürme yoluna gitmezlerse...” açıklamasındaki “gruplar” ve “kişiler” kim? - Bu duyumları servis edenler devletin mahrem kurumlarındaki kripto FETÖ’cüler ya da başka kliklerin adamları mı? - Duyumlar muhalefete yabancı istihbaratçılar tarafından mı servis edildi? - Bu “duyumları” siyasetçilere iletenler neden savcılara ve ilgili birimlere iletmiyor? - Bu duyduklarınızı “hedefe konulan” kişilere ilettiniz mi? - Haber verdiyseniz nasıl bir önlem aldılar, haber vermediyseniz neden hedefteki kişilerin hayatını tehlikeye atıyorsunuz? - Hedef etnik, mezhepsel ya da siyasi çatışma mı? - Size cinayet ihbarını yapanlar, olası provokasyon ve cinayetlerin planlayıcısı veya azmettiricisi de olabilir mi? - Siyasetçiler doğrudan milli güvenliği tehdit eden bu iddialarla ilgili bildiklerini neden savcılar yerine gazetecilere anlatıyor? Böylesine önemli bir konuda özel davet mi bekleniyor? - Son günlerde FETÖ’cüler ve PKK’lılar yurt dışında kendilerine “suikast düzenleneceği” yönünde iddialarda bulunuyor, sözde infaz listeleri servis ediliyor. Muhalefetle firari teröristlerin aynı zamanda benzer iddialar dillendirmesi tesadüf mü? Savcıların, Sedat Peker, FETÖ ve Kılıçdaroğlu’nun kaynağının aynı kişiler mi yoksa farklı kişiler mi olduğunu da tespit etmesi gerekiyor. Eğer duyumlar asılsız, hedef korku pompalamak ve algı operasyonuysa; bunun da açığa çıkması gerek. Kılıçdaroğlu topu Erdoğan’a attı Saadet Partisi heyetini kabul eden Kemal Kılıçdaroğlu, dün de “siyasi cinayetler” konusuna ilişkin açıklamalar yaptı. Kılıçdaroğlu, şunları söyledi: “Bir siyasi parti liderine saldırı olacak ve ülkeyi yöneten kişi şu cümleyi kullanacak; ‘Daha neler olacak neler, bunlar iyi günleriniz.’ Kime ait bu söz? Ne anlama geliyor bu? Ne yaparlarsa yapsınlar ülkenin huzurunu bozacak hiçbir tavır, hiçbir davranış bizden olmayacak.” Akşener: Duyumlar geliyor Dünkü İYİ Parti - DP görüşmesinde de aynı konu gündemdeydi. Siyasi cinayet iddialarıyla ilgili Akşener, “Bu tür duyumlar elbette gelir. Kimisi daha sivil alanlardan, kimisi de ‘Biraz daha dikkat edin’ diyen alanlardan gelir. O kadar söyleyeyim. Benim inandığım bir şey var, ecel ne bir nefes evvel ne bir nefes sonradır. Dolayısıyla tedbir alırsınız ama bu konuda Sayın Aydın aynı zamanda bunların bu kadar konuşulmaması gerektiğini de söylüyor. Çok fazla bunu gündemde tutmamamız lazım” dedi. Davet edilsin anlatırım Telefonla ulaşıp iddiaları Koray Aydın’a sormak istedik. Telefona basın danışmanı olduğunu ifade eden kişi çıktı. Kendisine “Sayın Aydın’ın aldığı duyumlar neler? Kim kime nerede suikast düzenleyecek? İddianın kaynağı kim?” diye sorduk. Danışmanı “Aydın konu ile ilgili basına detay vermek istemiyor” dedi. Koray Aydın’ın iddialarını savcılıkla paylaşıp paylaşmayacağını sorduk. “Savcı çağırırsa ifadeye gidebilir, elinde olan bilgi ve duyumları paylaşabilir” cevabını verdi. Yalandan medet umuyorlar İletişim Başkanı Fahrettin Altun “siyasi cinayet” iddialarıyla ilgili açıklama yaptı. Ülkede korku iklimi oluşturmayı amaçlayanları, ellerindeki bilgileri savcılarla paylaşmaya çağıran Altun, terör örgütleriyle aralarına mesafe koyamayanların, yalandan medet umduğunu kaydetti: “Milletimizin devlete olan güveni hedef alınıyor. İddiaların temel amacı, ülkemizin birliğini zedelemek ve toplumsal huzurumuzu bozmaktır. Eski Türkiye’nin bakiyesi bu mesnetsiz iddiaları gündeme getirenlere hatırlatmak istiyorum: Faili meçhuller hangi dönemin ürünüydü? Faili meçhulleri ülkemizin gündeminden çıkaran Sayın Cumhurbaşkanı’mızdır.”

2 yıl önce

Savcılık el koydu: Gelin bildiklerinizi anlatın

Ankara Başsavcılığı, “Siyasi cinayetler olabilir” iddialarıyla ilgili re’sen soruşturma başlattı. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu fitilini ateşlediği tartışmaya ittifak ortağı İYİ Parti de katılmıştı. İYİ Parti Genel Başkan Yardımcısı Koray Aydın da “Siyasi suikastlar yapılacağı konusunda bizim de aldığımız duyumlar var” dedi. İSTİHBARAT’A TALİMAT YAZISI Toplumu da geren iddialar üzerine Ankara Başsavcılığı soruşturma düğmesine baştı. Soruşturmanın bizzat bir başsavcı vekili tarafından yürütülmesi kararlaştırıldı. Başsavcılık kaynaklarından alınan bilgiye göre, henüz bu iddiayı doğrulayan istihbari bir bilgi yok. Ancak konunun araştırılması için MİT ve Emniyet İstihbarat’a dün talimat yazısı gönderildi. Talimat yazısında, “Siyasi cinayet işlenebilir” iddialarına ilişkin kendilerine ulaşan herhangi bir istihbarat bulunup bulunmadığı soruldu. İFADELERİ ALINABİLİR İlgili istihbarat kurumlarından gelecek yanıtlar doğrultusunda soruşturmanın derinleştirileceği belirtildi. Bu kapsamda iddia sahipleri başta CHP lideri Kılıçdaroğlu ve İYİ Partili Koray Aydın gibi isimlerin “bilgi sahibi” veya “ihbarcı” sıfatıyla beyanlarına başvurulabileceği, söz konusu iddialar konusunda ellerinde bir delil bulunup bulunmadığının sorulabileceği bildirildi. Ayrıca siyasilerin yanısıra bu tür iddiada bulunduğu tespit edilen diğer kişilerin de beyanlarının alınabileceği ifade edildi. DOĞRU ÇIKARSA NE OLACAK? MİT ve Emniyet İstihbarat’ın yapacağı araştırmalarda iddianın doğru çıkması durumunda, suikast hazırlığında olan kişiler tespit edilecek, bağlantıları araştırılacak.

2 yıl önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan Türk Konseyi Başsavcılar Şurasına mesaj gönderdi: 'Yeni iş birliği yolları geliştirilmeli'

Erdoğan, Türk Konseyi Başsavcılar Şurası'nın ilk toplantısına gönderdiği video mesajında, Türk Konseyi'nin yeni katılımlarla gücünü artırdığını belirterek Konsey'in bölgesel bir iş birliği formatından çıkıp uluslararası bir yapıya kavuştuğunu ifade etti. Türk Konseyi ile iş birliği yapmak ve Konsey'e gözlemci olmak isteğini dile getiren ülkelerin sayısının günden güne çoğaldığına dikkati çeken Erdoğan, "Ülkelerimiz bir taraftan çok uluslu platformlarda vatandaşlarının hak ve çıkarlarını savunurken diğer taftan da Türk dünyasını bir araya getiren yegane teşkilat olan Türk Keneşi de dayanışmasını güçlendiriyor. Özellikle son yıllarda şahit olduğumuz hadiseler ticaretten ulaşıma, savunmadan sağlığa kadar her alanda yeni iş birliği yollarını geliştirmemizin bizim için bir ihtiyaçtan öte zorunluluk oluğunu göstermiştir." diye konuştu. Kısa süre önce İstanbul'da yetkin isimlerin katılımıyla Türk Konseyi Medya Forumu'nun düzenlendiğini hatırlatan Erdoğan, "Forum kapsamında yapılan tartışmalarla iletişim meselesinde güçlü ve zayıf yanlarımızı tespit etme imkanı bulduk. Ülkelerimizi hedef alan dezenformasyon ile mücadelede ilgili birimlerimizin etkinliğini artıracak kritik kararlar aldık." dedi. Medya Forumu'nun hemen akabinde bugün de Bakü'de Türk Konseyi Başsavcılar Şurası'nın hayata geçirilmesinin haklı gururunu yaşadıklarını vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları söyledi: "Terörizm, düzensiz göç, sınır aşan suçlar gibi bizi ve vatandaşlarımızı doğrudan etkileyen tehditlerin arttığı bir dönemde yargı organlarımızın yeni diyalog zeminlerini oluşturmalarına büyük önem veriyoruz. Cumhuriyet Başsavcılıklarımız arasındaki tecrübe ve bilgi paylaşımını artıracak, iletişimi ve iş birliğinin çok daha etkin hale getirecek bu tarihi adımın bizi hedeflerimize daha da yaklaştıracağına inanıyoruz. Bu düşüncelerle Türk Konseyi Başsavcılar Şurası'nın hayırlı olmasını diliyor, Türk dünyasındaki kardeşlerime mutluluk, refah ve esenlik temenni ediyorum."

2 yıl önce

Gezi Parkı Davası'nda gelişme! Savcı, 'Kavala'nın tutukluluk hali devam etsin' dedi

Geçtiğimiz temmuz ayında birleştirilen Gezi Parkı ile Çarşı Grubu davasının duruşması başladı. Aralarında Osman Kavala ve Henri Barkey'in de bulunduğu 52 kişi 'hükümeti ortadan kaldırmaya teşebbüsle' suçlanıyor. Dört yılı aşkın süredir tutuklu bulunan ve önceki duruşmaya SEGBİS üzerinden bağlanarak "Duruşmalara katılmam ve savunma yapmam anlamsız" diyen Osman Kavala, bu duruşmaya katılmadı. DAVALAR 30 TEMMUZ'DA BİRLEŞTİRİLDİ Yargıtay, bozma ilamında 'Gezi Parkı ile Çarşı davalarının arasında hukuki bağlantı olduğu' gerekçesiyle birleştirilmesine karar verilmesi gerektiğini kaydetmişti. 30. Ağır Ceza Mahkemesi, 13. Ağır Ceza Mahkemesi'ne yazı göndererek, davaların birleşmesine onay verdiğini belirtmişti. Davalar, 30 Temmuz 2021 tarihinde 13. Ağır Ceza Mahkemesinde birleştirilmişti. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) 10 Aralık 2019 tarihinde Kavala'nın tutukluluğun hak ihlali olduğuna hükmetmiş, 'derhal serbest bırakılması'nı istemişti. AİHM kararlarının uygulanmasını denetleyen Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi, Kavala'nın 30 Kasım'a kadar serbest bırakılması için süre vermişti. Aksi halde Avrupa Konseyi üyesi Türkiye hakkında taraf olduğu Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'ne (AİHS) uymadığı gerekçesiyle ihlal prosedürü başlatacağına dikkat çekilmişti. OSMAN KAVALA DURUŞMAYA KATILMADI Duruşma daha geniş salonu olan 27. Ağır Ceza Mahkemesi'nde yoklamayla başladı. Kavala'nın SEGBİS ile duruşmaya katılmadığı görüldü.

2 yıl önce

Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı HDP'nin kapatılması davasında esas hakkındaki görüşünü sundu

Başsavcı Şahin, HDP'nin 5 Kasım'da yazılı ön savunmasını Yüksek Mahkemeye vermesinin ardından davaya ilişkin esas hakkındaki görüşünü tamamladı. Esas hakkındaki görüşünü Anayasa Mahkemesine sunan Şahin, iddianamedeki görüşlerini ve HDP'nin kapatılması talebini tekrarladı. Başsavcılık tarafından yapılan basın açıklamasında, "HDP'nin temelli kapatılması talebiyle açılan davaya ilişkin olarak özetle, davalı partinin ön savunmasında belirtilen itiraz ve taleplerin reddi, devletin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğüne aykırı eylemlerin odağı haline geldiği anlaşılan HDP'nin temelli kapatılması, partinin kapatılmasına beyan, faaliyet ve eylemleriyle neden olan iddianamemizde açık kimlik ve üyelik bilgileri ile partideki görevleri belirtilen kişilerin temelli kapatılmaya ilişkin kararın Resmi Gazete'de yayımlanmasından itibaren beş yıl süreyle bir başka siyasi partinin kurucusu, yöneticisi, deneticisi ve üyesi olamayacaklarına karar verilmesi istemlerini içeren esas hakkındaki görüşümüz Anayasa Mahkemesine sunulmuştur." denildi. SÜREÇ NASIL İŞLEYECEK? Bundan sonra, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığnın esas hakkındaki görüşü, HDP'ye gönderilecek, parti esas hakkındaki savunmasını hazırlayacak. Daha sonra belirlenecek bir tarihte Başsavcı Şahin sözlü açıklama, HDP yetkilileri de sözlü savunma yapacak. Bütün bu aşamalarda istenebilecek ek süre taleplerini de Anayasa Mahkemesi değerlendirecek. Bu sürecin ardından, davaya ilişkin bilgi, belgeleri toplayacak Anayasa Mahkemesi raportörü, esas hakkındaki raporunu hazırlayacak. Bu işlemler sürerken Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı ve davalı HDP, ek delil veya yazılı ek savunma verebilecek. Raporun, Yüksek Mahkeme üyelerine dağıtılmasının ardından Başkan Zühtü Arslan, toplantı için gün belirleyecek, üyeler belirlenen günde bir araya gelerek kapatma istemini esastan görüşmeye başlayacak. 15 ÜYENİN 10'UNUN OY ÇOKLUĞUYLA KARAR VERİLEBİLECEK HDP hakkındaki kapatma davasını, 15 kişiden oluşan Anayasa Mahkemesi heyeti karara bağlayacak. Anayasa'nın 69. maddesinde sayılan hallerden ötürü partinin kapatılmasına veya dava konusu fiillerin ağırlığına göre devlet yardımından kısmen ya da tamamen yoksun bırakılmasına, toplantıya katılan üyelerin 3'te 2 oy çokluğuyla yani 15 üyenin 10'unun oyuyla karar verilebilecek. Siyasi parti kapatma davası sonucunda verilen karar, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı ile ilgili siyasi partiye tebliğ edilecek ve Resmi Gazete'de yayımlanacak. Anayasa Mahkemesinin, siyasi yasak istenen partililerin, beyan ve eylemleriyle partinin kapatılmasına neden olduğunu belirlemesi halinde bu kişiler, kesin kararın Resmi Gazete'de gerekçeli yayımlanmasından başlayarak 5 yıl süreyle bir başka partinin kurucusu, üyesi, yöneticisi ve denetimcisi olamayacak.

2 yıl önce

Merkez Bankası'ndan kritik toplantı: Başkan Kavcıoğlu yatırımcılarla görüşüyor

Merkez Bankası Başkanı Şahap Kavcıoğlu, yerli ve yabancı yatırımcılarla toplantı yapıyor. Merkez Bankası dün yaptığı açıklamada, "Sağlıksız fiyat oluşumları nedeniyle piyasaya satım yönünde doğrudan müdahale edilmektedir" ifadelerini kullanmıştı. MERKEZ BANKASI'NDAN DÖVİZ KURUNA MÜDAHALE Merkez Bankasından yapılan açıklamada, “Döviz kurlarında görülen sağlıksız fiyat oluşumları nedeniyle piyasaya satım yönünde doğrudan müdahale edilmektedir” ifadeleri kullanıldı. Merkez Bankası en son Ocak 2014 tarihinde 3,2 milyar dolarlık doğrudan satım müdahalesinde bulunmuştu.

1 2 3 4 5 6 7 8 ... 14 15