26 Nisan Cuma 2024
2 yıl önce

FETÖ elebaşı Gülen'in avukatını rüşvetle ulaştığı ByLock bilgilerini sattığı ortaya çıktı

Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ), rüşvetle 10 bin terör şüphelisinin soruşturma bilgilerinin sızdırdığının ortaya çıkmasının ardından aynı yöntemle ByLock kullanıcı havuzuna da ulaştığı ortaya çıktı. Ankara 24. Ağır Ceza Mahkemesi’nce, örgüt elebaşı Fetullah Gülen'in avukatı Adnan Şeker ile 6 sanığın mahkumiyetine ilişkin hükmün gerekçesi taraflara tebliğ edildi. Gerekçede yer alan tespitlere göre, Şeker'in başında bulunduğu şebeke, rüşvetle UYAP'tan sızdırdığı 10 bin terör suçlusunun soruşturma bilgileri gibi, emniyetin ByLock havuzundaki kullanıcı bilgilerine de ulaştı. Bilgileri satın alan ve ByLock kullanıcı listesinde olduğunu öğrenen bazı örgüt mensupları yurt dışına kaçtı. Örgütün bu şekilde bilgileri sızdırdığı, Yaşar Şeker ile örgüt üyesi M.O'nun yazışmalarının deşifre edilmesiyle ortaya çıktı. M.O, 17 Ocak 2019'da Şeker'den, isim ve kimlik numarası verdiği kişinin ByLock kullanıcı listesinde olup olmadığını sorgulamasını istedi. Yaşar Şeker de ağabeyi Adnan Şeker'e WhatsApp üzerinden, "Abi, bir arkadaşın lock kaydı var mı öğreneceğiz de siz bakıyor musunuz buna? Bu ne nasıl oluyor?" diye sordu. Adnan Şeker de usulsüz sorgulama yaptırabileceği örgüt mensubunu işaret ederek, "Lock kaydı dediği ByLock listesinde olup olmadığı. Bakılabiliyor, 'top sakallı hıyar' bakıyor." cevabını verdi. Bunun üzerine Yaşar Şeker, ByLock sorgusu yaptırabildiklerini, bunun sonucunda kullanıcı ID'si ve irtibat bilgilerini görebildiklerini M.O'ya bildirdi. Bunun ardından örgüt mensubunun listede yer alıp almadığına ilişkin sorgulama, 230 lira rüşvet karşılığında kimliği henüz tespit edilemeyen bir kamu görevlisi aracılığıyla yaptırıldı. Şeker kardeşler, havuzdan ulaştıkları bu bilgileri örgüt mensuplarına kimi zaman 300 avro karşılığında sattı. ByLock sorgusu yapılmasına aracılık eden ve yazışmalarda "top sakallı" olarak anılan kişinin Murat B. isimli Whatsapp kullanıcısı olduğu bildirilen gerekçeli kararda, "Ayrıca, Emniyet Genel Müdürlüğü'nün yazısında, ByLock sorgusunu yapan şüphelinin (kamu görevlisinin) tespiti için ByLock sorgu kayıtlarının incelenmesi hususunda izin talep edildiği, bu amaçla ilgili kurumlardan yazışma yapılmasının talep edildiği belirtilmiştir.” tespiti yapıldı. Kardeşini de sorgulatmış Yaşar Şeker’in yazışmalarında, ByLock sorgulamaları için "top sakallı"nın her seferinde para istediği bilgisine yer verilen kararda, "Yaşar Şeker, şahsın kendisine sorgulamaları 230 TL karşılığında yaptırabileceğinden bahsettiği ve Yaşar Şeker'in Murat B. isimli şahsa yaptırdığı sorgulamalar karşılığında verdiği paraları ajandaya not ettiği görülmüştür." ifadeleri kullanıldı. Yaşar Şeker'in aynı şekilde kardeşi Mustafa Şeker'i de sorgulattığı aktarılan kararda, "Sorgulama sonucunda, Mustafa Şeker'in ByLock kullanıcı listesinde yer aldığı ve ByLock kullanım yoğunluğunun kırmızı kategoride olduğu sonucunun iletildiği, bu şekilde sanıkların örgüt mensupları vasıtasıyla kişilerin ByLock listesinde olup olmadıklarını öğrendikleri anlaşılmıştır." ifadeleri kullanıldı. Bir başka yazışmada ise Yaşar Şeker ağabeyine, "Bu iddianamelere ulaşma konusu vardı ya sanırım ulaşabiliriz gibi. Birisini bulduk da bağlantı kurabilirsek onun aracılığıyla" mesajını gönderdi. Adnan Şeker'in, "Öyle mi? Harika olur. Ayrıca yakalama ve tutuklama kararlarına da ulaşılabilirse çok büyük bir rant ve iş olur." cevabını vererek söz konusu bilgilere ulaşmaları halinde usulsüz sorgulama içinde yüklü miktarda para elde edeceklerini kaydetti. Karar Bir dönem örgüt elebaşı Gülen'in avukatlığını da üstlenen Adnan Şeker'in başında olduğu şebeke, rüşvet verdiği katip aracılığıyla FETÖ'cülerin yanı sıra PKK, DHKP-C ve MKP'li yaklaşık 10 bin terör şüphelisinin soruşturma ve yakalama bilgilerini sızdırdığı ortaya çıkmıştı. Şeker'in bu işlem için yurtdışındaki firari örgüt mensuplarından 300 avro, yurt içindeki şüphelilerden ise 400 lira aldığı, UYAP üzerinden usulsüz işlem yaptırdığı katibe ise sorguladığı her kişi için 50 lira verdiği tespit edilmişti. Ankara 24. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki yargılama sonucunda Adnan Şeker, "silahlı terör örgütüne üye olmak" suçundan 10 yıl, "zincirleme şekilde rüşvet vermekten" 17 yıl 6 ay, "gizliliği ihlalden" 2 yıl 6 ay ve "suçluyu kayırmadan" ise 5 yıl hapis cezasına çarptırıldı.

2 yıl önce

Akşener’in tebrik ettiği TBB’li avukatlardan İYİ Partilileri utandıracak kutlama: “Yurdumuza faşist dolmuş, vurun kardaşlar vurun“

Başkan seçilmesinin ardından ilk demecini PKK ve FETÖ’ye yakınlığı ile bilinen Artı TV’ye veren Erinç Sağkan’ın, Ankara Baro Başkanı olduğu dönemde PKK’nın ajansı Mezopotamya’ya ve HDP’li Ömer Faruk Gergerlioğlu’nun YouTube kanalına konuk olduğu ortaya çıkmıştı. SAĞKAN’IN EKİBİNDEN AKŞENER’İ UTANDIRACAK KUTLAMA Türkiye Barolar Birliği’nin 36’ncı Olağan Genel Kurulu’nda koltuğu Metin Feyzioğlu’ndan devralan yeni başkan Erinç Sağkan’ın ekibi zaferi Devrim Marşı ile kutladı. İŞTE O MARŞIN SÖZLERİ Gün doğdu hep uyandık Siperlere dayandık Bağımsızlık uğrunada Alkanlara boyanık Yolumuz devrim yolu Gelin kardaşlar gelin Yurdumuz faşist dolmuş Vurun kardaşlar vurun İşçi, köylü hep hazırız bozuk düzene karşı Halk savaşı vereceğiz Emperyalizme karşı Yolumuz devrim yolu Gelin kardaşlar gelin Yurdumuz faşist dolmuş Vurun kardaşlar vurun

2 yıl önce

İBB ile ilişkileri deşifre olan DİAYDER’in savunmasını teröristbaşı Abdullah Öcalan’ın avukatı yapacak

Terör örgütü PKK bağlantılı Din Alimleri Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği (DİAYDER) üyesi bazı kişilerin İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nde gassal olarak işe alındığı ortaya çıktı. İddianamede, işe alınan dernek üyelerinin, alışveriş kartlarını PKK’lıların ailelerine verdiği bilgisi de yer aldı. Öte yandan, Ekrem İmamoğlu ile ilişkileri deşifre olan ve terör örgütü PKK bağlantılı DİAYDER'in savunmasını Öcalan'ın avukatı Fırat Epözdemir yapacak. “AMACIMIZ GÜVENLİK, KİMSENİN BELEDİYESİYLE İŞİMİZ YOK” İçişleri Bakanlığı, İstanbul Büyükşehir Belediyesinde (İBB) terör örgütleriyle iltisaklı personel olduğu yönünde ihbarlar üzerine konunun soruşturulması için "özel teftiş" başlatıldığını duyurmuştu. Soylu, İBB'ye yönelik başlatılan teftişle ilgili eleştirilere şu sözlerle yanıt verdi: "Dağdaki teröristlerle mücadele ediyoruz, şehirlerdeki terörizmle mücadele etmeyecek miyiz, teröristle mücadele etmeyecek miyiz?" Bakanlık olarak görevlerini yerine getirdiklerini belirten Soylu, "Bunun siyasi bir tarafı yok, bunun bir güvenlik tarafı var. Bizim kimsenin belediyesiyle işimiz yok, bizim terörle mücadeleyle işimiz var ve biz bunu yapmak zorundayız" açıklamasını yapmıştı.

2 yıl önce

Teröristbaşı Öcalan’a özgürlük çağrısı yapan DİAYDER’in avukatı Fırat Epözdemir’den, Ekrem İmamoğlu’na stratejik destek

PKK terör örgütünce kurulan Din Alimleri Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği (DİAYDER) üyesi 23 kişi hakkında açılan davada savunmayı PKK elebaşı Abdullah Öcalan’ın avukatlarının avukatı Fırat Epözdemir yapacak. STRATEJİK OY ÇAĞRISI Selahattin Demirtaş’ın da avukatlığını yapan Epözdemir, İBB seçimleri öncesinde HDP seçmenine İmamoğlu lehine stratejik oy kullanacağını açıklamıştı. DİAYDER‘in savunmasını yapacak olan Epözdemir’in teröristbaşı Öcalan için yapılan organizasyonlarda yer aldığı da biliniyor.

2 yıl önce

İBB’nin fonladığı medyada büyük panik! Ekrem İmamoğlu’nu avukatı bu kadar savunmadı…

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun geçtiğimiz akşam A Haber’de katıldığı canlı yayında yaptığı açıklamalar Türkiye gündemine damga vurmaya devam ediyor. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu için “Türkiye Cumhuriyeti Kılıçdaroğlu’nu dinleseydi, Pensilvanya ile konuşmalarını da duyardık. Kılıçdaroğlu desin ki ‘Pensilvanya ile diş muayenehanesinde konuşmadık’ desin. 15 Temmuz’daki ‘Yurtta sulh, cihanda sulh’ sloganı hakkında konuşmadık desin” açıklamasını yapan İçişleri Bakanı Soylu, İBB hakkında da şok eden yeni açıklamalarda bulunmuştu. İMAMOĞLU, HANGİ GAZETECİLERİ MAAŞA BAĞLADI? DİAYDER soruşturması ve İBB’de işe alınan PKK’lı çalışanlar konusunda sıkıntılı bir süreç yaşan İmamoğlu’na, İçişleri Bakanı Soylu’nun katıldığı canlı yayında yaptığı son gönderme, İmamoğlu’nun maaşa bağladığı gazetecileri ve sosyal medya trollerini panikletti. İÇİŞLERİ BAKANI SOYLU’YA KALEMŞÖR SALDIRISI İBB tarafından fonlandığı iddia edilen pek çok medya kuruluşu, gazeteci ve sosyal medya trolü, İçişleri Bakanı Soylu’nun iddiasına yer vermedikleri sayfalarında Ekrem İmamoğlu’nun cevabını yayınladılar. İYİ Parti’nin yayın organı Yeniçağ gazetesi İçişleri Bakanı Soylu’nun İBB iddialarını sayfalarına taşımazken, İmamoğlu’nun Soylu’ya verdiği cevabı manşetine koydu. YENİÇAĞ’IN ŞAHLANIŞI Yerel seçimlerden önce maddi sorunlar yaşayan ve personel maaşlarını ödemekte zorlanan Yeniçağ’ın Ekrem İmamoğlu’nun İBB Başkanı seçildikten sonra her ilçeye “ilçe temsilcisi” atayacak kadar maddi durumunu düzelttiği biliniyor. BARIŞ YARKADAŞ’IN HABERCİLİK REZALETİ İBB tarafından fonlandığı iddia edilen Barış Yarkadaş’a ait Gerçek Gündem sitesi ise habercilik değil İmamoğlu sözcülüğü yaptığını kanıtlarcasına skandal bir habere imza attı. Haberciliğin temel kurallarına aykırı haber içeriğinde Ekrem İmamoğlu’nun avukatının yazdığı savunma metni misali taraflı bir dil kullanıldı. KENDİ MEDYASINI MI KURUYOR? İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun kendisine ait bir medya grubu oluşturmak için çalıştığı çoktandır iddia ediliyordu. İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun açıklamaları sonrası ifşa olan İmamoğlu’na yakın medya grubuna “Yumoş Medyası” yakıştırması yapıldı. İçişleri Bakanı Soylu’nun açıklamalarını görmezden gelerek İmamoğlu’nun açıklamasını manşetlerine çeken BirGün ve Cumhuriyet gazetelerinin Süleyman Soylu’ya olan düşmanlıklarının İmamoğlu döneminden öncesinde başladığı biliniyordu. İki gazetenin de habercilikten ziyade terör örgütlerinin sözcülüğünü yaptıkları defalarca iddia edilmiş ve manşetlerine de yansımıştı.

2 yıl önce

Çocuklara işkence yapan ve ailelerinden fidye isteyen Esed’in Türkiye’deki gönüllü avukatından yeni skandal…

Esed rejimi, tüm uluslararası çağrılara rağmen, Rusya ve İran’ın desteğiyle 10 yıldır iç savaşın devam ettiği Suriye’de insan hakları ihlallerine devam ediyor. Dera’da küçük yaştaki bir çocuğu kaçırıp işkence eden Esed rejimine bağlı güçlerin, çocuğu serbest bırakmak için ailesinden 200 bin dolar fidye istediği ortaya çıkmıştı. Yerel kaynakalrdan alınan bilgiye göre, talep edilen paranın 140 bin dolarını toplayan Fawaz Ailesi, çocuklarını fidyecilerin elinden kurtardı. Fawaz Ailesi, çağrılarına sözle veya eylemle destek veren herkese teşekkür ederken, çocuğun sağlık durumunun iyi olduğu öğrenildi. İŞKENCE GÖRÜNTÜLERİ SOSYAL MEDYADA YAYILDI Rejime bağlı silahlı güçlerin, ülkenin güneybatısında bulunan Dera’da küçük yaştaki çocukları kaçırıp işkence yaptığı görüntüler ortaya çıkmıştı. https://twitter.com/haberortadogu/status/1492754942012051457?s=21 Esed güçleri tarafından soyularak kemerle dövülen çocuğun yaşadığı çaresizlik, sosyal medyada yayınlanan görüntülere yansımıştı. Türlü eziyetlere maruz kalan çocuğu serbest bırakmak için 200 bin dolar fidye istenirken, ailenin bu rakamın ancak yarısını karşılayabildiği öğrenilmişti. ESED GÖNÜLLÜSÜ İLAY AKSOY’A GÖRE ÇOCUĞU ESED KURTARMIŞ Esed hayranlığı yüzünden Türkiye’yi de karalayan skandal paylaşımlara imza atan İYİ Partili İlay Aksoy, bu defa da Esed’in askerleri tarafından fidye amacıyla kaçırılan çocuğu Esed’in kurtardığını iddia etti. https://twitter.com/ilay_aksoy/status/1492907141337915394?s=21 Aksoy’un daha önce de defalarca yapmaya çalıştığı Esed güzellemelerine Türkiye’de yaşayan Suriyeli gazeteci Ahmed Hamo tepki gösterdi. https://twitter.com/ahmethamou/status/1492908588796461064?s=21

2 yıl önce

Yıllarca ‘Adnan Menderes’in avukatıydım’ yalanıyla siyasi çıkar sağlamıştı! Hüsamettin Cindoruk: “Benim partim CHP’dir” dedi

Yıllar boyu ‘Adnan Menderes’in avukatlığını yaptım” diyerek yalan söyleyen ve Demokrat Parti sayesinde önemli devlet makamlarına gelen Hüsamettin Cindoruk, CHP’nin ve Kemal Kılıçdaroğlu‘nun gayretlerini takdir ettiğini söyleyerek, “Bugün CHP benim de partimdir var mı diyeceğiniz. Cumhuriyet Halk Partisi benim fikirlerimi savunuyorsa, benim düşüncelerimi savunuyorsa, benim hayal kırıklıklarımı gidermek istiyorsa, Türkiye Cumhuriyeti’ni tekrar teşhis etmek istiyorsa o benim partimdir artık mesele budur” dedi. Basın Konseyi’nin 35. yıl dönümünde konuşan, Cindoruk, şöyle devam etti: “Gelin görün ki Türkiye Cumhuriyeti’ni korumak bizim görevimizdir. Gelinen noktada Türkiye Cumhuriyeti’ni müdafaa etmek durumuna düştük. Cumhuriyeti müdafaa etmek demek değerlerini müdafaa etmek demektir. İçi boşaltılmış bir cumhuriyet olur mu? Zaman içinde üyesi olduğumuz Avrupa Konseyi gibi NATO gibi ya da üye namzeti olduğumuz Avrupa Birliği gibi ülkelerle bağlantımız kesildi. Bunun sonu nedir? Bağlantısız devlet olmaktır. Bağlantısız bir devletin dünya şartları içerisinde fazla yaşama şansı olmaz.” YILLARCA ‘MENDERES’İN AVUKATIYIM’ DİYE YALAN SÖYLEDİ Siyasi yaşamı zikzaklarla geçen Cindoruk, Adnan Menderes’in idamında parmağı olan CHP’yi kendi partisi olarak tanımladı. Uzun yıllar boyunca “Ben Adnan Menderes’in avukatlığını yaptım” yalanıyla siyasi çıkar sağlayan Cindoruk’un yalanını merhum Aydın Menderes şu sözlerle ortaya çıkarmıştı: “Cindoruk, Adnan Menderes’in avukatı olmamıştır. Adnan Menderes’in imzasını taşıyan herhangi bir vekalete haiz olmamıştır. Ayrıca Menderes ailesinden başka bir Menderes’in avukatlığını da üstlenmemiş, vekaletnamesine haiz olmamıştır. Sorunuzdaki ifadeniz doğru, zaman içerisinde Cindoruk kendisi Menderes’in avukatı olarak tanıtıldığı durumlarda sessiz kalmış, bunu tekzip etmemiş, adeta kendisinin böyle tanıtılmasında pişkince bir memnuniyet içerisinde gözükmüştür. Ancak hiçbir zaman Adnan Menderes’in avukatı olmamıştır.”

2 yıl önce

Adnan Oktar'ın avukatları tutuklandı

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütülen soruşturma kapsamında üç gün önce gözaltına alınan Adnan Oktar'ın 4 avukatı tutuklandı. Sorgularının ardından İstanbul Adliyesi'ne çıkarılan avukatlar Sinem Mollahasanoğlu, Burak Temiz, Arzu Gül ve Ayşe Toprak "suç örgütü üyeliğinden" tutuklanmaları talebiyle mahkemeye sevk edildi. İfade ve sorguları gece geç saate kadar süren 4 avukat tutuklandı. Avukatlar, Oktar'ın emir ve talimatlarını dışarıdaki örgüt üyelerine iletmek, müşteki ve etkin pişmanlık hükümlerinden yararlanmayı düşünenlere baskı kurmakla suçlanıyor.

1 2 3 4 5 6 7