01 Mayıs Çarşamba 2024
1 yıl önce

Faik Öztrak'tan 'HDP bakanlık isterse ne olacak' sorusuna kaçamak yanıt: Biz bu ülkenin birliğinin beraberliğinin garantisiyiz

CHP Parti Sözcüsü Faik Öztrak, Öze Dönüş Platformu'nun İstanbul'da düzenlenen 2022-2023 dönemi haziran ayı toplantısına konuk oldu. Etkinlikte kendisine yöneltilen soruları yanıtlayan Öztrak, "CHP, PKK, PYD ve HDP ile yol yürüyebilir mi? HDP, CHP'den içişleri, adalet ve milli savunma gibi kritik bakanlıkları talep eder mi? CHP yönetimi HDP'nin taleplerini nasıl karşılar?" sorusuna, "Biz, Kuvayımilliye ile Anadolu ve Rumeli Müdafaa-i Hukuk unsurlarını genlerinde taşıyan bir partiyiz. Biz, bu ülkenin birliğinin, bütünlüğünün, tekliğinin garantisi olan partilerden bir tanesiyiz. Biz, 'Her türlü terörün Allah belasını versin.' diyen partiyiz. Onun için bizim durduğumuz yer bellidir. Biz, bu ülkenin birliğinin, beraberliğinin garantisiyiz" diyerek kaçamak bir cevap verdi. FETÖ'CÜLERLE İŞ BİRLİĞİNE CEVAP: BİZ ÖRGÜTLERE LANET OKUYAN BİR PARTİYİZ "Kılıçdaroğlu'nun genel başkanlığı sonrasında CHP'nin FETÖ'cü akla teslim olduğu ve partinin 14. katında bazı danışmanlarla gizli görüşmeler yapıldığı, şifre ile girildiği iddialarının gündeme getirildiği"nin ifade edilmesi üzerine de Öztrak, "Biz, tüm terör örgütlerine lanet okuyan bir partiyiz. Tüm terör örgütlerinin karşısına dikilen bir partiyiz. 15 Temmuz akşamı Meclise ilk giden bizim milletvekillerimizdir. Bunun üzerinden bir sürü hikaye uydurulmaktadır. Herkesin o süreçte yeri, yurdu bellidir. Kim havadadır, kim tüneldedir, kim karadadır, bunların hepsi bellidir. Gençler bütün bunlara bakıp, neyin ne olduğu konusundaki kararlarını vereceklerdir." şeklinde konuştu. "BAŞÖRTÜSÜ YASAĞI GELMEZ, BİZ DEMOKRAT BİR PARTİYİZ" "CHP iktidarında başörtülülere kamusal alan yasaklanır mı? İmam hatip liselerinin sayılarının azaltılması gündem olur mu?" sorusu üzerine Öztrak, "Hayır gelmez. Sonuç itibariyle biz, sosyal demokrat bir partiyiz. Dolayısıyla milletimizin her bir ferdine hatta tek bir ferdinin dahi yaşam biçimine sonuna kadar saygılıyız. Biz, siyaseti bir hizmet aracı olarak görürüz. İnsanların yediğine, içtiğine, giydiğine karışma yöntemi olarak görmeyiz." yanıtını verdi.

1 yıl önce

Bakanlıktan ekonomiye ilişkin yeni adımlar: Bu süreci de başarıyla atlatacağımızdan şüphemiz yok

Hazine ve Maliye Bakanlığı, Türkiye Ekonomi Modeli çerçevesinde, hızlı ve çözüm odaklı adımlar atmaya devam edileceğini ve yeni adımların bu akşamdan itibaren kamuoyu ile paylaşılacağını bildirdi. Bakanlıktan yapılan açıklamada, "Dünyanın sayılı büyük ekonomileri arasında yer alan Türkiye, serbest piyasa ekonomisi ilkelerini esas alarak güçlü temeller üzerinde yükselmeye devam etmektedir. Ekonomimizin yakaladığı güçlü ve dengeli büyüme performansının daim kılınması hedeflenmektedir." ifadelerine yer verildi. "Geride kalan 20 yıllık süreçte, başta kamu maliyesi ve bankacılık sektörü olmak üzere elde ettiğimiz kazanımlar, ekonomimizin bu sağlam duruşunu desteklemektedir." denilen açıklamada şöyle denildi: "Kamu maliyesinde sağlanan disiplinin oluşturduğu imkânlar, zorlu dönemlerde ekonomimiz için bir manevra alanı olarak kullanılmaktadır. Bankacılık sektörümüzün sağlam ve istikrarlı yapısı ise özel sektörümüzün ve hanehalkımızın ihtiyaç duyduğu finansmanın kesintisiz ve daha da önemlisi uygun koşullarda sağlanmasına aracı olmaktadır. " "SIKINTILI SÜRECİ BAŞARIYLA ATLATACAĞIZ" "Güçlü sanayi altyapısı ile dinamik ve zorlu koşullara kolay adapte olabilen özel sektörümüz de büyüme ve kalkınma hedeflerimizi birer birer yakalamamızda kuşkusuz bizlere önemli bir destek vermektedir." sözlerinin yer aldığı açıklama şöyle sürdürüldü: "Yakın geçmişte tüm dünyayı etkileyen birçok ekonomik zorluktan ülkemiz de etkilenmiştir. Bu sıkıntılı dönemlerin başında 2008 küresel finansal krizi ve onu takip eden 2011 Avrupa borç krizi akla gelmektedir. Türkiye ekonomisi tüm bu dönemlerden, dış şoklara karşı olan direnci sayesinde başarı ile büyüyerek ve daha da güçlenerek çıkmıştır. Yakın dönemde salgının dünya üzerinde bıraktığı etkiler henüz tam anlamıyla silinememişken yakın coğrafyamızdaki savaşın küresel ekonomiyi çok daha zorlu bir sürece taşıdığını birlikte deneyimliyoruz. İçinden geçtiğimiz bu sıkıntılı döneme rağmen uyguladığımız politikalar ile bu süreci de başarıyla atlatacağımızdan şüphemiz bulunmamaktadır. Türkiye ekonomisinin bir serbest piyasa ekonomisi ve kambiyo rejiminin ise liberal olduğunu sorgulamak ve sorgulatmak için bir kısım çevreler eline geçen tüm fırsatları ne yazık ki pervasızca kullanmaya devam etmektedir. Son 6 yıldan bu yana ekonomimizde çeşitli olağanüstü tedbirlerin uygulanacağına dair bu spekülasyonlar, kasıtlı olarak ortaya atılmakta ve bizim değişmez ve vazgeçilmez serbest piyasa koşulları ilkelerimiz sorgulanmaya çalışılmaktadır. Bugün tüm dünyanın özellikle enerji ve tedarik zincirlerindeki aksamalar kaynaklı nedenlerden oluşan enflasyon problemi Türkiye özelinde olabildiğince karamsar senaryolara dönüştürülmeye çalışılmaktadır. Yaklaşık 10 trilyon TL büyüklüğündeki Türkiye ekonomisinin başarısını dönemsel birkaç veri ile gölgelemeye çalışmak ekonomiye ve potansiyelimize kelimenin tam anlamıyla haksızlıktır. Kısa vadeli çıkarlara odaklananların son 20 yıldır risk dediği her faktörü ülkemiz kısa bir süre sonra fırsata çevirmeyi başarmıştır. Bugünlerde de rasyonel olmayan söylemler eşliğinde döviz fiyatlarına dair spekülatif ve asılsız iddialarda bulunmaya devam edildiğini görmekteyiz. Yakın bir süre önce kısa vadeli çıkarlarının peşinde koşanların oluşturduğu tedirginlik ortamı sonrasında, 20 Aralık 2021'de, spekülasyonla şişirilmiş döviz kurunun bir günde ne kadar düştüğünü tüm dünya tecrübe etmiş durumdadır. Bu bağlamda tüm vatandaşlarımızın bu tecrübeyi unutmayarak bazı kesimlerin manipülatif çıkarlarını gerçekleştirmelerine imkân vermeden sağduyulu olmasında büyük fayda vardır. Biz, vatandaşlarımızın bu art niyetli felaket tellallarına prim vermek yerine ülkemizin, milletimizin ve çocuklarımızın geleceğine yönelik gayretlerini devam ettireceklerine olan inancımızı bir gün bile azaltmadık. Bu bağlamda başta enflasyon ve döviz kuru olmak üzere gündemimizde yer alan bazı ekonomi başlıklarında, ekonomi yönetimimiz Türkiye Ekonomi Modeli çerçevesinde, hızlı ve çözüm odaklı adımlar atmaya devam edecek olup; atacağımız yeni adımlar silsilesi bu akşamdan itibaren Bakanlığımız ve ilgili kurumlarca kamuoyu ile paylaşılacaktır. https://twitter.com/hmbakanligi/status/1534929512797970433?s=21&t=QEhUSYJWd1WmZpw8bDxZZg

1 yıl önce

3 bakanlıktan çocukların eğitim sürecinin güvenliği için iş birliği

Milli Eğitim Bakanı Mahmut Özer, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Derya Yanık, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ve Türkiye Belediyeler Birliği Başkanı Fatma Şahin, Emniyet Genel Müdürlüğü Dikmen Polis Müzesi Şehit Demet Sezen Konferans Salonu'nda düzenlenen 'Çocukların Eğitim Süreçlerinin Güvenliğine İlişkin Koruyucu ve Önleyici Hizmet ve Tedbirlerin Artırılmasına Yönelik İş Birliği Protokolü' imza törenine katıldı. Bakan Soylu, Türkiye’nin büyüdüğünü ve bununla birlikte problemlerinin de çeşitlendiğini belirterek, "Sürekli takip eden, sürekli izleyen, sorunların peşinden giden değil, önleyici tedbirler alan, onları önceleyen ve onlar ile ilgili adım atmayı devlet kapasitesinin en önemli görevi olarak nitelendiren bir anlayışı Sayın Cumhurbaşkanı'mız Recep Tayyip Erdoğan liderliğinde bu ülkede yönetmeye çalışıyoruz. Eğitim ve güvenlik işleyişinde alarmımızın en yüksek seviyede çaldığını ifade etmek isterim. 2017 ile 2022 yılları arasındaki pandemi dönemi de var. Toplam 30 büyük okul çevreleri ve güvenliği operasyonu yaptık. Eğer okulun etrafında tek dal sigara satılıyorsa bizim için tehdittir. Okulun etrafında alkol satılıyorsa, tezgah altından bu bizim için büyük bir tehdittir. Okulun etrafında kafeler, kahveler kumar oynatıyorlarsa bu bizim için büyük bir tehdittir. Uyuşturucuyu konuşmak, söylemek, düşünmek, hatta zihnime bile getirmek istemiyorum. Onun için okulun çevresini güvenli hale getirmek bizim için önemlidir" diye konuştu. '334 OKUL SERVİS ARACI KONTROL EDİLDİ' Bakan Soylu, güvenlik denetimlerine ilişkin verileri de paylaşarak, "Son 5 yılda bu güne kadar 328 bin defa okullarımızın çevresi kontrol edildi. 3,5 milyon insan okul çevresinde defalarca polisimiz ve güvenlik güçlerimiz tarafından okul aile birliği, okul müdürümüz ile irtibatlı şekilde kontrol edildi. 334 okul servis aracı kontrol edildi. Bunun 21 bininden daha fazlasına işlem uyguladık. Lastiğinden muayenesine kadar, içerisinde bulunacak güvenlik görevlisinden şoförünün niteliğine kadar birçok adım uyguladık. Neticede etraftaki iş yerlerini 500 bin kez kontrol ettik. Yani okulumuzun etrafında güvenli bir alan oluşturmak için tüm adımları attık" dedi. 'GENÇLERİMİZ İÇİN İYİ POLİTİKALAR HAZIRLAMALIYIZ' Bakan Derya Yanık ise "Bizim bir taraftan aktif yaşlanmayı diğer taraftan çocuklarımız ve gençlerimiz için o kadar iyi politikalar ve süreçler hazırlamalıyız ki bu genç nüfusun hayata hazırlandığında üretken, kabiliyetli, kendi potansiyelini gerçekleştirme gücünü yakalamış, Türkiye’nin gücünün farkında olan gençler olarak hayata katılmalarını sağlamalıyız. Genel olarak dünyada yaşlanma problemi var ama ülkemizde de var. Bu yüzden şu anda çocuklarımız ve gençlerimiz bizim için sadece çocuk ve genç olmasının yanında Türkiye’nin geleceğini üzerine kuracağımız hazine olarak karşımızda duruyor. Çocuklar ve gençler ile ilgili hiçbir meseleyi ihmal etme, hafife alma ve erteleme şansına sahip değiliz. Tarihe karşı böyle bir sorumluluğu taşıyoruz. Dolayısıyla konunun tarafları olarak üç bakanlık ve Belediyeler Birliği'miz bütün kurum ve kuruluşlarımızın bu işin bir tarafında paydaş olduğu tartışmasız" diye konuştu. 'EĞİTİM, MİLLİ GÜVENLİK MESELESİDİR' Bakan Mahmut Özer de eğitimi milli güvenlik meselesi olduğunu vurgulayarak, şunları söyledi: "Bu ülkede yıllardan beri kız çocuklarıyla ilgili, özellikle muhafazakar kesimi irrite edecek şekilde 'Kız çocuklarını okullara göndermiyor vatandaşlarımız’ şeklinde muhafazakar kesimi töhmet altında bırakarak; ama bunun yanında okullar açmayarak, eğitime erişimlerini kolaylaştırmayarak, süreci güçleştirerek geçtiğimiz bir dönemden şu anda kız çocuklarımızın okullaşma oranının erkek çocuklarını geçtiği bir eğitim sistemine evirildik. Bu ülke son 20 yıl içerisinde eğitime erişim sorununu çözdüğü gibi kız çocuklarının eğitime erişme sorununu da çözdü. Bugün beyin göçünü sıklıkla gündeme getirenlerin dün başörtüsü yasağından dolayı yurt dışına giden kadınlar ve kızlarla ilgili hiçbir şey konuşmadıklarını görürsünüz. Çünkü onların kucaklama diye bir dertleri yoktur. Bizim 18,9 milyon öğrencimizin yaklaşık 1 milyonu geçici koruma altındaki Suriyeliler ve diğer yabancılardır. Böyle bir ülke yok. Tüm vatandaşını kucakladığı gibi ona misafir olan insanların çocuklarına da eğitim hizmetini sunan bir ülke yok. Madde bağımlılığından internet bağımlılığına kadar hiçbir bağımlılığa feda edecek tek bir gencimiz yok. Hiçbir terör örgütüne teslim edecek, kaybedecek tek bir gencimiz yok. Özellikle son zamanlarda bakanlık olarak internet bağımlılığıyla ilgili süreçlere çok daha müdahil olduğumuz zaman gördüğümüz şey şu; çok tehlikeli bir sürecin içindeyiz. Gençlerimizi bağımlılıkla ilgili süreçlerde yalnız bıraktığımız zaman kaybetme riskimi çok fazla artıyor."

1 yıl önce

Bakanlıktan İBB'nin algı oyununa cevap: 16 milyon İstanbullu prim vermeyecektir

Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı, "eski Abdi İpekçi Spor Salonu yerine İstanbul'a yapılacak spor tesisiyle ilgili, İstanbul Büyükşehir Belediyesinin (İBB) projeyi durdurma, mühürleme veya cezai işlemlerinin görevi kötüye kullanma ve kamu zararı teşkil edecek bir uygulama olduğu"nu bildirdi. Bakanlıktan yapılan açıklamada, "Gençlik ve Spor Bakanlığı ve TOKİ eliyle İstanbul'a kazandırılacak, her yıl 1 milyondan fazla gencin spor yapacağı Basketbol Gelişim Merkezine ilişkin İstanbul Büyükşehir Belediyesince kamuoyunu yanıltıcı ve aldatıcı bilgiler verildiği" ifade edildi. Abdi İpekçi Spor Salonunun 1989'da açıldığı hatırlatılan açıklamada, salonun gerek fiziki yetersizliği, gerekse İstanbul'da artan uluslararası spor müsabakaları nedeniyle yenisi inşa edilmek üzere dönüşüme tabi tutulduğu belirtildi. Açıklamada, 22 bin metrekare yeşil alanı, 10 bin seyirci kapasitesi, milli takım antrenman sahası ve basketbol müzesi ile yeni Abdi İpekçi Spor Kompleksinin Türkiye'nin basketbol üssü olacağı vurgulanarak, şunlar ifade edildi: "Zeytinburnu ilçesi Kazlıçeşme Mahallesi'nde yer alan İstanbul Abdi İpekçi Spor Kompleksi Projesi 4734 sayılı Kamu İhale Kanunu'na uygun bir şekilde TOKİ Başkanlığımızca ihale edilmiştir. Yüklenici firma ile 16 Aralık 2021 tarihinde sözleşme imzalanmıştır. Her türlü kanuni sürecin harfiyen işletildiği proje, İstanbul 2 Numaralı Yenileme Alanları Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu'nun 11 Ağustos 2020 tarih ve 4069 sayılı kararı ile uygun bulunmuştur. Proje konusu taşınmaz 68 bin 800,33 metrekare yüzölçümlü olup Hazine, Gençlik ve Spor İl Müdürlüğü, Zeytinburnu Belediyesi ve İstanbul Büyükşehir Belediyesi hissedarlığındadır. Mevcut arazinin, Hazineye ve Zeytinburnu Belediyesine ait hisseleri Gençlik ve Spor Bakanlığına tahsislidir. İstanbul Büyükşehir Belediyesinin iddialarının tam aksine Büyükşehir Belediyesine ait hisse, 1 Mayıs 1986 tarihli Encümen Kararı ile 40 yıl süreliğine Gençlik ve Spor Bakanlığına intifa hakkıyla birlikte tahsis edilmiştir. Yani kamu yararı gözeten projelerde kullanımı kanunla desteklenmiştir. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı tarafından kamuoyuna duyurulduğunun aksine Abdi İpekçi Spor Kompleksi kapsamında, 5366 sayılı 'Yıpranan Tarihi ve Kültürel Taşınmaz Varlıkların Yenilenerek Korunması ve Yaşatılarak Kullanılması Hakkında Kanun ve 4779 sayılı kanunun ilgili yönetmeliği' uyarınca Yenileme Kurulu tarafından onaylanmış bir projedir. Sonuç olarak İBB'nin projeyle ilgili kanuna ve hukuka uygun olmadığı iddiası kesinlikle doğru değildir." "PARA CEZASININ HUKUKİ DAYANAĞI YOK" Zeytinburnu Belediyesince 27 Ocak 2022 tarih ve 3460 sayılı yapı ruhsatı düzenlenerek, işin yapım sürecinin başlatıldığı aktarılan açıklamada, TOKİ'nin, İstanbul Büyükşehir Belediyesinin projeye karşı yaptığı hukuksuz cezai işleme dair itirazını İstanbul Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürlüğüne sunduğu kaydedildi. İl Müdürlüğünce, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığının ruhsat iptaline yönelik işleminin durdurulduğu, Zeytinburnu Belediyesince düzenlenen yapı ruhsatı doğrultusunda iş ve işlemlerin devam edilmesi kararı verildiği belirtilen açıklamada, şöyle denildi: "Bu açıdan İstanbul Büyükşehir Belediyesince söz konusu iş kapsamında düzenlenen para cezası işleminin hiçbir hukuki dayanağı yoktur, tamamıyla kamuoyunu yanıltmak üzere yapılan bir uygulamadır. Yine İstanbul Büyükşehir Belediyesince yapılan açıklamada ifade edildiği üzere projeyle birlikte herhangi bir yeşil alanın tahrip edilmesi söz konusu değildir. Tam aksine eski Abdi İpekçi Spor Kompleksinin yıkımından sonra niteliksiz durumda olan parselde 22 bin metrekare yeşil alan düzenlemesi yapılmaktadır. Gençlik ve Spor Bakanlığının kent ölçeğinde hizmet verecek spor tesisi faaliyetine yönelik devam eden iş kapsamında, İstanbul Büyükşehir Belediyesinin projeyi durdurma, mühürleme veya cezai işlemleri, en hafif tabirle, görevi kötüye kullanma ve kamu zararı teşkil edecek bir uygulamadır. Tarihin ve milletin nezdinde en temel kaide, milletten alınan yetkiyi millet lehine, millet için kullanmaktır." "16 MİLYON İSTANBULLU PRİM VERMEYECEKTİR" "Hiçbir algının hakikati gölgeleyeceği" ifade edilen açıklamada, "İşlemeyen paslanır, hareket etmeyen durağanlaşır, üretmeyen körelir. İstanbul Büyükşehir Belediyesi yeni salon için ayrılan arazide üzerine düşen vazifeleri diğer tüm projelerde olduğu gibi üzerinden aylar geçmesine rağmen yerine getirmemektedir, getirememektedir." denildi. Büyükşehir Belediyesinin 68 bin metrekarelik proje alanında sadece 2 bin metrekarelik bir bölümde mülkiyete sahip olduğu aktarılan açıklamada, şunlar kaydedildi: "Yine bu alan halihazırda Gençlik ve Spor Bakanlığına tahsislidir. Tüm bu gerçekliğe rağmen İBB yönetiminin, kanunlara uygun olmayan durdurma girişimine, bu yeni algı oyununa 16 milyon İstanbullu prim vermeyecektir. Kanunlarımızın kendisine tanıdığı tüm yetki ve sorumlulukları ilk günden beri yatırımları durdurmaya odaklayan İBB yönetimi aynı titizliği ve kararlılığı eser üretmede gösterememektedir. Eserleriyle, yaptıklarıyla, ürettikleriyle değil; yapamadıklarıyla, durdurduklarıyla, engelledikleriyle gündemde olan kamu sorumluluğu taşıyan hiç kimse, kanunların, maşeri vicdanın ve milletin önüne geçemez. Milletimizin bizden beklentisi eserdir. Olmaz dediğiniz nice projelerimiz gibi Abdi İpekçi Spor Kompleksimizi milletimize armağan edeceğiz. Son 20 yılda spora ve sporcuya yaptığı binlerce tesislik katkıyla Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığımız, her türlü mesnetsiz iddia ve yalanla mücadele edecek, Türk sporuna ve genç sporcularımıza yönelik çalışmalarımızı artırmaya kararlılıkla devam edecektir."

1 yıl önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan vergi talimatı: Bakanlık nezdinde Meclis'in yeni döneminde yasal düzenleme yapılacak

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Ankara'da Türkiye Müteahhitler Birliği (TMB) ev sahipliğinde düzenlenen "Yurtdışı Müteahhitlik Hizmetleri Ödülleri Töreni"ne katıldı. Erdoğan'ın açıklamalarından satır başlıkları: Küresel ekonomik krizin etkilediği sektörlerin en başında müteahhitlik gelmesine rağmen firmalarımızın yürüttüğü çalışmalardan memnuniyet duyuyoruz. Türkiye son iki yılda havayolu, karayolu ve demiryolu altyapısın büyük ölçüde yenilemiştir. Uluslararası müteahhitlik pazarı 750 milyar dolara çıkacak bunun yüzde 10-15'ini almalıyız. Hiç gecikmeden Meclis'in yeni döneminde yasal düzenleme yapmak suretiyle bu adımı atacağız. Kimsenin kimliği ve meşrebiyle ilgilenmiyoruz. tek husus ülkemize yaptığını katkılardır. BAKANLIĞA VERDİ TALİMATI Vergi konusuyla ilgili olarak Hazine ve Maliye Bakanımız, bakanlık nezdinde süratle adımı atacaktır. Bunun için Meclis'in açılmasını beklemeye gerek yok. Biz bu çalışmaları yürütürken, kimsenin kimliğiyle görüşüyle ilgilenmiyoruz. Bizim baktığımız tek husus yaptığınız katkılardır. Ülkemizi 2053 vizyonuna hazırlayacağız. Küresel siyasi ve ekonomik sistemin yeniden dizayn edildiği dönemde hiçbir fırsatı kaçırmamak, her türlü fedakarlığı yapmak boynumuzun borcudur. Hiç şüphesiz küresel ekonomideki dengesizliklerin ülkemize olan etkisinin farkındayız. Türkiye küresel ekonomik krizi fırsata çevirme konusunda en başarılı ülkedir. Türkiye'yle ve ekonomimizle ilgili sözde değerlendirme yapanlardan ziyade, söylemek istedikleri asıl sözler ortadadır. Tarımda çok iyi rekolte elde ettiğimiz, verdiğimiz ücretle çiftçilerimizin yüzünü güldürdüğümüz bir dönemden geçiyoruz. Sanayide ülkemizin her yerinde harıl harıl çalışıyor. Dış ticarette ihracatta her ay rekor üzerine rekor kırıyoruz. 20 yıl önce hayal edilemeyen hizmetler bugün günlük hayatımızın rutini haline dönüşmüştür. AVRUPA SOKAKLARA DÖKÜLMEYE BAŞLADI Diyorlar ki onlarda enflasyon yüzde 9 bizde 80'e dayandı. Onlardaki 9 enflasyonun ekonomik ve sosyal sonuçlarıyla bizdekinin etkileri aynı değil ki, bunu masaya yatıracaksın. Biz işçiden memura her kesimden vatandaşın gelir kaybını enflasyonun üzerinde artışlarla telafi ederek enflasyonun etkilerini sınırlandırdı. Avrupa'daki gıda fiyatlarındaki artışla ücretlere yapılan artışlar arasında uçurum var insanlar sokaklara dökülmeye başladı.

1 yıl önce

CHP eski Genel Sekreteri Mehmet Sevigen: 6'lı masa HDP'ye bakanlık verebilir

CHP eski Genel Sekreteri Mehmet Sevigen, A Haber'de CHP ile HDP'nin İstanbul'daki ittifakına ilişkin açıklamalarda bulundu. "HDP OLMASA KAZANAMAZDIK" CHP'nin İstanbul'u HDP sayesinde kazandığını söyleyen Sevigen, "Onlar oy vermeseydi kazanamazdık. Bizim olduğumuz dönemde 14 belediye kazandık. O dönemde bu döneme bir tane arttıramadılar" dedi. "ESENYURT VE KÜÇÜKÇEKMECE'Yİ HDP SAYESİNDE ALDIK" "Silivri ve Çatalca'yı kaybettik ama HDP sayesinde Esenyurt ve Küçükçekmece'yi kazandık. Büyükşehir'i HDP sayesinde kazandık bunu inkar etmenin anlamı yok" "HDP'YE AĞAÇ A.Ş'Yİ VERDİK" "Bir iki daire başkanlığı verdik onlara. Ağaç A.Ş'yi verdik sanırım HDP kontenjanından. Ama HDP'liler İstanbul'u hep beraber yöneteceğimizi zannettiler." "BU SEFER HDP CİDDİ BİR PAZARLIK YAPACAK" Bu sefer oy vermeden önce ciddi bir pazarlık yapacaklardır, oysa oy vermezler. "6'LI MASA BAKANLIK DA VEREBİLİR" "Madem HDP ile ittifak yapıyorsunuz, çıkın cesurca manifesto açıklayın. 6'lı masa HDP'ye bakanlık verebilir."

1 yıl önce

CHP’li Gürsel Tekin: HDP’ye bakanlık verilebilir

TV100 yayınına konuk olan CHP İstanbul Milletvekili Gürsel Tekin, HDP konusunda çarpıcı açıklamalarda bulundu. PKK’nın siyasi uzantısı HDP’li vekilin TBMM Başkan vekili olduğunu hatırlatan Tekin, “Bugün TBMM’de HDP’li bir başkanvekili var. Bunu hak sayacaksınız o zaman HDP’yi seçime sokmayın” dedi. Tekin, “HDP’ye bakanlık verilebilir mi?” sorusuna da “Elbette verilebilir. Her partiye verilebilir” diye yanıt verdi. İşte o sözler… https://twitter.com/bugunguncel/status/1566422460144263168?s=21&t=Wr2AEbFVzZoZBR_bqZ6xMg

1 yıl önce

Mehmet Ali Çelebi, HDP’ye bakanlık hayali kuran CHP’yi bombaladı: ‘PKK-Öcalan severlerle benim işim olmaz!’

CHP İstanbul Milletvekili Gürsel Tekin, konuk olduğu canlı yayında Millet İttifakı’nın gizli ortağı HDP’ye ilişkin çok tartışılacak açıklamalara imza attı. “HDP’YE BAKANLIK VERİLEBİLİR, HER PARTİYE DE VERİLEBİLİR” Gürsel Tekin, “HDP’ye bakanlık verilebilir mi?” sorusuna şu şekilde yanıt verdi: “Benim hiç geri vitesim yok. Ben ne söylediğimi biliyorum. Tarih beni haklı çıkaracak. HDP konusu Çiçek’e başka bir TV’de sorulmuş. O da ‘Elbette, neden olmasın’ demiş. Şimdi bir akıl tutulması yaşanıyor. Demokrasi diyoruz… Millet iradesi diyoruz… Siyasi partiler olarak seçime gideceğiz ve milletimiz de onlara oy verecek. Milletin oy verdiği bir siyasi parti seçilecek. O zaman seçime sokmayın kardeşim. Hatta mümkünse Kürtlere de deyin ki ‘Sizin oyunuzu askıya aldık’. Ne olacak şimdi? Bir seçime girdik ve seçimde ne çıkacağını hiçbirimiz bilmiyoruz. HDP Meclis’te temsil ediliyor. Bunu hak sayacaksınız ama bu ülkeyi yönetmek için HDP’yi saymayacaksınız. O zaman millet iradesi nerede kaldı? O zaman bu seçmen yarın nasıl oy verecek? HDP’ye Bakanlık verilebilir. Her partiye de verilebilir. O da anayasaya göre seçime bir hak kazanmış bir partidir.” https://twitter.com/celebimehmeta/status/1566427924642807808?s=21&t=QusX33uRtKMu8H9M5zlKVA MEHMET ALİ ÇELEBİ, TEKİN’İ BOMBALADI Bağımsız İzmir Milletvekili Mehmet Ali Çelebi açıklama üzerine CHP’yi bombaladı. İşte Mehmet Ali Çelebi’nin paylaşımı; CHP İstanbul Milletvekili Gürsel Tekin:”İktidar olursak HDP’ye bakanlık verilebilir.”demiş. Milli Savunma mı? İçişleri mi?
 Savunma bütçesini kısın, Meclisi kitlerim derseler uyar mıyız?
 Operasyonları durdurur muyuz? Size hayırlı olsun.
 PKK-Öcalan severlerle benim işim olmaz!

1 2 3 4 5 6 7 8 9