06 Mayıs Pazartesi 2024
2 yıl önce

Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu ve Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov bir araya geldi! Basın toplantısında önemli açıklamalar

Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ve Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov Antalya'da bir araya geldikten sonra düzenledikleri ortak basın toplantısında önemli açıklamalarda bulundu. İşte toplantıdan önemli satır başları... Çavuşoğlu toplantıya şu sözlerle başladı: "Bu toplantıyı bu sefer Türkiye'de gerçekleştireceğiz. Ayrıca sayın Putin, Cumhurbaşkanımızı Rusya'ya davet ettiler. Bir sonraki toplantı ise Moskova'da yapılacak. Birçok konuda görüş alışverişinde bulunduk. Geçen seneyi telafi ettik, bizim hedefimiz 100 milyar dolar hedefidir. Çalışmamız gerekiyor, ekonomiyle ilgili diğer çalışma gruplarımız da bir araya gelecek. Turizm tabii önemli. Rusya'nın en son 22 Haziran itibariyle ülkemize uçuş sınırlamalarını kaldırmaları isabetli bir karar oldu. Rus turistlerin de dört gözle beklediği bir karardı. Diğer taraftan bizim salgınla mücadelede de işbirliğimiz başından beri devam etti. Sputnik V aşısının 400 binlik dozu Türkiye'ye geldi. Bu aşının ortak üretimi konusunda da birimlerimiz çalışıyor. Güvenli turizm bakımından da bu tür işbirliğimizi devam ettirmek arzusundayız. İkili ilişkilerimizde ciddi bir sorun görmüyoruz. Var olan küçük sorunları da birlikte çözme azmimiz var. Bölgesel konularda da bugün görüş alışverişinde bulunduk, Suriye'yi ele aldık, Karabağ yine bugün bölgesel konularımızdan bir tanesiydi. Amacımız bu ülkelerde istikrarın kalıcı olması. Suriye'de siyasi bir süreç için Rusya ile birlikte çalışmaya devam edeceğiz. İşbirliğimiz somut sonuçlar doğuruyor, liderlerimiz arasında samimi bir dostluk var. Dostum Lavrov ile kapsamlı işbirliğimizi daha da ileri taşımak için çalışmaya devam edeceğiz." Bakan Çavuşoğlu bu önemli açıklamalardan sonra sözü mevkidaşı Lavrov'a bıraktı. Sergey Lavrov ise bu önemli görüşmeyle ilgili şu açıklamalarda bulundu: "Çok teşekkür ederim Mevlüt Bey. Çok kapsamlı bir şekilde konuları ele aldık. İşbirliğimiz çok yönlü olarak devam ediyor. Beşeri, iktisadi alanlarda işbirliğimizi sürdürüyoruz. Liderlerimiz arasındaki mutabakatları hayata geçirmek için çalışıyoruz. Toplantı yakın bir zamanda Moskova'da yapılacaktır. Akkuyu'da çalışmalar aktif olarak devam ediyor. Bu kapsamda kesintisiz olarak Türk Akımı'nın çalışması için çalışmalar yürütüyoruz. Koronavirüs pandemisi kapsamında Sputnik V aşısının Türkiye'ye sevkiyatı ile birlikte üretimini önlemli görüyoruz. Devasa bir proje gündemde... Turizm çok büyük bir popülariteye sahiptir. Bu turizmin gelişimi için çalışmalarımızı sürdüreceğiz. Kendileri her türlü tedbirin alınacağı bize teyit ettiler. Biz Azerbaycan'da ortak Rus merkezinin faaliyetlerini takdirle karşılıyoruz. Buradaki çabalar, ulaşımın yeninden tesis edilebilmesi için önem taşımaktadır. İdlib'de askerden arındırılmış bölge oluşturulması kapsamındaki çalışmaları ele aldık. Mutabakata vardık, Suriye sorununun BM bünyesinde barışçıl şekilde çözümlenmesi için fikir beyan ettik. Ortadoğu, Afganistan, Ukrayna'daki durum ele alındı. Bu tür temaslar düzenli olarak yapılıyor. Aynı şekilde dış politika koordinasyonu konusunda çalışma yürütüyoruz. SORU CEVAP Bakan Çavuşoğlu: Cumartesi günü Kanal İstanbul'un ilk köprüsünün temelini attık. Evet, siz de söylediniz. Şu anda boğazdan geçen trafiğe baktığınızda ciddi bir risk oluşturuyor. Ve her bakımdan ihtiyacı olduğu için yıllar önce ortaya konulan proje için somut adımlar atmaya başladık. Bu projeyi hayata geçirmek için ilgili kurumlarımız çalışıyor. Uluslararası şirketlerden de çok ciddi ilgi ve talep var. Bazen Türkiye'de de dışarıda da tartışmalar oluyor. Ne Kanal İstanbul'un Montrö'ye bir etkisi var, ne de Montrö'nün Kanal İstanbul'a bir etkisi var. Ayrıca Montrö Anlaşması'nın nasıl revize edileceği ya da sonlandırılacağı anlaşmanın içinde var. Türkiye bugüne kadar Montrö Anlaşması'na harfine kadar uymuş bir ülkedir. Kanal İstanbul'u inşa ederek Boğaz'daki riski azaltacağız. Montrö Anlaşması'yla herhangi bir ilişkisi yoktur, Kanal İstanbul bizim iç hukukumuza tabi olacak. Lavrov: Ben de ilave etmek isterim, biz Türk dostlarımızla Montrö Sözleşmesi kapsamında yükümlülüklerin yerine getirilmesi konusunda memnunuz. İstanbul Kanalı yabancı askerlere zemin hazırlamaz. Görüşmeler konusunda Cumhurbaşkanı bugün açıklama yaptı, olup biteni kapsamlı olarak değerlendirdi. ABD'liler Cenevre'de konuşulan bütün konuları kendi çıkarları doğrultusunda değerlendiriyor. Bir heyetimiz hazırlanıp görüşmeler yapacak. Bu tür ön görüşmeler kapsamında her iki tarafın çıkarlarına uygun sonuç olabilir. Birbirimizden ne beklememiz gerektiğini biliyoruz. Burada tuhaf bir durum var, biz dürüst bir şekilde yaklaşmak istiyoruz. Bizim kaynaklarımıza saldırılar ne olacak? ABD'lilerin yaklaşımı pek doğru bir yaklaşım değildir. 

2 yıl önce

Yunan basını Türkiye'nin yükselişini tehlikeli buldu: Önlem almalıyız!

Türkiye, özellikle son zamanda geliştirdiği ULAQ isimli silahlı insansız deniz araçları, HİSAR isimli hava savunma sistemleri ve tabii SİHA'ları ile dostlara güven, dost olmayanlara ise korku salmaya devam ediyor.  Yakın zaman önce Kıbrıs'ta, Geçitkale'de bir SİHA üssü açan Türkiye, Güney Kıbrıs ve Yunanistan'ı derinden sarstı.  YUNAN BASINININ KIBRIS PANİĞİ Daha önce de 'çözüm arıyoruz' itirafında bulunan Güney Kıbrıs Rum kesiminden sonra şimdi de Yunan basını ne yapacağını şaşırmış durumda.  Atina merkezli ENOPLOS'da şu ifadelere yer verildi:  'TÜRKİYE İSTİHBARAT AĞI KURDU, ASKERİ ÜSLERİ GENİŞLEDİ' Türkiye'nin bölgesel güç unsuru olarak hızla yükseldiğinin ve bunun Yunanistan için bir tehdit olduğunu ifade eden Enoplos'daki analiz'de 'Türkiye, Trakya'dan Doğu Akdeniz'e ve diğer bölgelere insansız hava araçlarıyla bir istihbarat ağı kurarken, Libya, Somali ve Katar'daki askeri üslerini genişletti. Türkiye tehlikeli bir şekilde bölgedeki varlığını yükseltiyor.' ifadelerine yer verildi. KIBRIS'A ACİL ASKERİ YIĞINAK YAPILMALI TAVSİYESİ: 'ZIRHLI YUNAN TÜMENİ, TAARRUZ HELİKOPTERLERİ, FIRKATEYN VE DENİZALTI GÖNDERİLMELİ' Neredeyse savaşa hazırlanırcasına tavsiyelerde bulunulan analizde, Kıbrıs'a adeta askeri yığınak yapılması talep edildi. Açıklamada 'Yunanistan, (Kıbrıs'ta) acil kararlar almalı ve Kıbrıs'a zırhlı bir Yunan Tümeni göndermelidir. Baf'taki, Papandreu hava üssüne taarruz helikopterleri de taşınmalıdır. Bir fırkateyn ve bir denizaltının daimi mevcudiyetini planlamalıyız.' cümleleri kullanıldı. 

2 yıl önce

ABD merkezli Chrest Vakfı resmi sitesinde, Türkiye'de fonladığı basın kuruluşlarını açıkladı

ABD'nin fonladığı medya kuruluşları arasında 140Journos, Medyascope, Serbestiyet ve P24 öne çıkıyor. Vakıftan milyonlarca lira hibe alan Medyascope stajyerlere para vermemesi ve Birleşik Arap Emirlikleri’ne firar eden Sedat Peker’i gündeme getirmesiyle bilinirken, Serbestiyet de Ahmet Davutoğlu ve Ali Babacan yanlısı haberler yapan gazeteler arasında yer almasıyla dikkat çekiyor. Vakfın kendi internet sitesinden açıkladığı listede Türkiye'den birçok kuruluş var. On binlerce dolarlık destek alan kurumlar arasında Anadolu Kültür Derneği, Hrant Dink Vakfı, Filmmor Kadın Kooperatifi, 140Journos, Mezopotamya Vakfı, IKSV, Serbestiyet, Hafıza Merkezi, Sivil Sayfalar, Sabancı Üniversitesi, Bağımsız Gazetecilik Platformu P24, Mekanda Adalet Derneği, Mor Çatı Kadın Derneği, Ekonomi ve Dış Politikalar Merkezi (EDAM) ile TESEV, Türkiye Aile Sağlığı ve Planlaması Vakfı (TAPV), Yurttaşlık Derneği ve Diyarbakır Siyasal ve Sosyal Araştırmalar Enstitüsü (DİSA) bulunuyor. NEDİR BU CHREST FOUNDATION Medyascope başta olmak üzere Türkiye’deki kuruluş ve derneklere binlerce dolarlık “hibe” desteği veren söz konusu dernek, Amerika Birleşik Devletleri Irving, Texas'da kurulmuş bir vakıf olmasıyla tanınıyor. Chrest Vakfı, 1999 yılında gazeteci ve yazar Jeff Jensen ve Lou Anne King Jensen tarafından Teksas, Amerika’da kuruldu. Bağışçılık geleneği olan ailelerden gelen Jeff ve Lou Anne Jensen; ABD’de dezavantajlı çocuklar, diyabet araştırmaları ve sosyal girişimler gibi alanlara yönelik mali desteklerine 2001 yılında uluslararası bir boyut katarak Türkiye’deki STK’lara mali ve teknik destek vermeye başladı. Türkiye ile ailece yaptıkları bir seyahat ve Mısır’da katıldığı bir uluslararası toplantı sonucunda tanışan Chrest Vakfı kurucusu ve başkanı Lou Anne King Jensen, vakfın mali desteklerini Türkiye’ye yönlendirme kararını şöyle açıklamaktadır: “Vakfımızın kaynakları sınırlı olduğundan, var olan kaynakları birden çok ülkeye dağıtmak yerine tek ülke üzerinde yoğunlaşmanın daha etkili sonuçlar yaratacağını düşündük. Desteklerimizi tek bir ülkeye yönlendirerek ülkenin dinamiklerini daha iyi anlayabileceğimize, o ülkede yaşayanlarla daha yakın ilişkiler kuracağımıza ve toplum tarafından belirlenen sosyal hedeflere ulaşılmasına daha fazla katkı sağlayacağımıza inanıyoruz.” Yapılan açıklamaya göre Chrest Vakfı Yönetim Kurulu, hibe almaya hak kazanan projeleri, proje bölgelerini yakından tanıyan Türk danışmanlarının desteği ile belirliyor. Hibe alan kuruluşların çalışmaları ve projelerin etkisi ise faaliyet raporları ve finansal raporlarla takip ediliyor. İzleme ve değerlendirme için kullanılan bir diğer yöntem ise, vakıf yetkililerinin yaptığı saha ziyaretleri olarak belirtiliyor. Vakıf tüm bu süreçlerin ardından hibe desteğine karar veriyor.

2 yıl önce

Gara Şehidi Vedat Kaya'nın babasından Kılıçdaroğlu'na sert tepki

Diyarbakır'da evlat nöbeti tutan aileler Gara Şehidi Vedat Kaya'nın evine bayram ziyaretine geldi. Şehit polis memuru Vedat Kaya'nın babası Şehmus Kaya, ziyaret esnasında Selahattin Demirtaş'ın hakkının ihlal edildiğini iddia eden CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'na tepkisini dile getirdi. Diyarbakır'da evlat nöbeti tutan aileler Gara'da şehit edilen polis memuru Vedat Kaya'nın baba evine bayram ziyaretine geldi. Ziyaret esnasında baba Şehmus Kaya Selahattin Demirtaş'ın hakkının ihlal edildiğini iddia eden CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'na tepki gösterdi. Baba Kaya, çocuklarının hakkını savunmayan Kılıçdaroğlu'na kendi haklarının nerede olduğunu sordu. Bu Kurban Bayramında da şehit ailelerini yalnız bırakmadıklarını kaydeden Süleyman Aydın, "Biz evlat nöbeti turan anne ve babalar olarak sonuna kadar şehit ailelerimizin yanındayız. Şehmus amcamızı ve Emine annemizi yalnız bırakmadık geldik, buraya bayramlaşmaya. Şehit ailelerimizin yanındayız. Çünkü en iyi onlar bizi anlar, bizde onları anlarız. İyi bilsinler ki sonuna kadar HDP ve PKK ile mücadele edeceğiz. İyi bilsinler ki biz şehit aileleri ile biriz ve hepimiz mağduruz" dedi. "Selahattin Demirtaş'ın hak ihlali varsa bunların hakkı nerede?" Herkes teşekkür eden baba Şehmus Kaya ise "Bizi hiç yalnız bırakmıyorlar. Onlarında çocukları evlattır. Sonuçta her ne şekilde bu alçaklar bu çocukları almış ise benim zoruma giden şudur, ana muhalefet partisi başkanı Kılıçdaroğlu diyor ki Selahattin Demirtaş hakkı ihlal ediliyor. Peki bu insanlar 2 seneyi geçti evlat nöbeti tutuyor. Bunların hepsi mi yalan söylüyor? Onun hak ihlali varsa bunun hakkı nerede? Kılıçdaroğlu bunların hakkı nerede? Sen bir evladı okut, büyüt, sonra iki çapulcu gelsin silah zoruyla dağa kaldırsın. O mağaralarda, o bataklığa düşen insanlardan kim kurtuldu ki? Bak 6 sene benim çocuğumu silah zoruyla aldı ve şehit etti. Bizim hakkımız nerede? Bir seferde o kürsüye çık deki, HDP sen bu ailelerin hakkını vereceksin, ya kınayacaksın ya da vereceksin" diye konuştu. "Selahattin Demirtaş bir teröristtir" "Sana Mardin'de oy çıkmaz" diyen Kaya, "Biz ölmedik daha Kılıçdaroğlu. Bizim için hiçbir şey yapmadın. Bir kere olsun sen o kürsüye çıkıp da demedin bunların çocukları polis, asker, diğerleri sivil, çoluk çocuk bunları niye dağa kaldırıyorsun? Bunları niye şehit ediyorsun. Bunu bir kere söyle içimiz biraz rahatlasın. Neymiş, Selahattin Demirtaş hakkı ihlal edilmiş. Hadi oradan ne hakkı? Selahattin Demirtaş bir teröristtir. Biri Kuzey Irak'tan polisimizi, askerimizi şehit ediyor diğeri Trakya'dan bizi şehit ediyor. Son ferdim kalana kadar PKK ve HDP ile mücadele edeceğim. Bu ailelere de elimden ne gelirse yardım edeceğim" şeklinde konuştu.Hiçbir zaman Şehmus Kaya'yı, Şevket Altıntaş'ı ve Cennet Abla'yı unutmayacaklarını dile getiren Celil Bektaş da "Her zaman ölene kadar yanlarındayız. Şehmus Kaya bütün dünyaya başkaldırdı. Değil HDP'ye Amerika'ya İsrail'e başkaldırdı. Biz de onların yanındayız. Bir Vedat gider bin tane Vedat kazanırız. Hepimiz Kürt'üz ama Amerika'nın, İsrail'in kürdü değiliz. Bunlar alçaktır. Bunları alçakça şehit ettiler. Ben buradan HDP'ye sesleniyorum. HDP kendine gelsin. Bizi kullanmasınlar. Beni bir Kürt olarak kullanmasınlar" dedi. Aileler ev ziyaretinin ardından şehit polis memuru Vedat Kaya'nın Selen Şehitliği'nde bulunan kabri ziyaret ederek dua okudu.

2 yıl önce

Evlat nöbetinin 700’üncü gününde ailelerden basın açıklaması: “Anneleriniz gibi cesur olun”

Diyarbakır’da çocukları PKK tarafından kandırılarak dağa kaçırılan ailelerin, HDP İl Başkanlığı binası önünde 3 Eylül 2019 yılında başlattıkları oturma eylemi 700’üncü gününe girdi. Ellerindeki bayraklarla bir araya gelen aileler, HDP İl Başkanlığı önünde basın açıklaması yaptı. Açıklama, tüm aileler adına baba Celil Begdaş tarafından okundu. "BİZLERE 70 SENE GİBİ GELİYOR" Begdaş, eylemin ilk gününden itibaren kendilerini yalnız bırakmadıkları için Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, güvenlik güçleri ve basın mensuplarına teşekkür ettiğini söyleyerek şu ifadeleri kullandı: “700 gündür bu kapıdayız ve bizlere sorarsanız 70 sene gibi geliyor bize ve çok acı bir durumdur yaşadıklarımız. En son 3 çocuğumuzu aldık. PKK’nın kucağına değil, annelerinin kucağına döndüler. “BİZLERDEN KAÇTILAR Anne ve babalar olarak 700 gündür bu kapıdayız. Bize destek veren herkesten Allah razı olsun. Yağmur çamur, yaz kış demeden bu kapıdayız. Onlar kapılarını ve kepenklerini kapatıp gittiler. Bizlerin haklı olduğunu bildikleri için bizlerden kaçtılar. Haklı olarak da evlatlarımızı istiyoruz. "HDP İL BİNASI ÖNÜNE BEKLİYORUZ” Ayrıca nöbetimizin 2 yılını bitireceğimiz 3 Eylül’de, bütün dünya ve Türkiye’yi bizlere dayanışmada bulunması için buraya HDP il binası önüne bekliyoruz.” ANNELERİNİZ GİBİ CESUR OLUN” Anne Mevlüde Üçdağ, evladının yolunu gözlediğini ifade ederek şu sözleri kaydetti: “Tüm Türkiye'yi eylemin yıl dönümü olan 3 Eylül'de buraya bekliyoruz. Herkes feryadımızı duysun, taşın altına elini koysun. Evlatlarımızı geri versinler. Çocuklarımız artık korkmayın. Anneleriniz gibi cesur olun. Burada sizler için nöbet tutuyoruz. Hiçbir çocuğumuz dağda kalmasın. Mücadelemizi de sonuna kadar sürdüreceğiz.” Aileler, yapılan açıklamanın ardından ‘Kürt-Türk kardeştir HDP kalleştir’ sloganları atarak basın açıklamasını sonlandırdı. Açıklamanın ardından nöbet çadırına dönen aileler, evlat nöbetini sürdürdü.

2 yıl önce

Dışişleri Bakanlığı’ndan İngiltere basınında çıkan haberlere yalanlama

Dışişleri Bakanlığı, İngiltere basınında Afgan sığınmacılar için üçüncü ülkelerde kurulacak iltica merkezleri planları bağlamında Türkiye'ye ilişkin atıf yapılması hakkında yazılı açıklama yaptı. Açıklamada, İngiltere basınında yer alan Afgan mülteciler için Türkiye'de iltica başvuru merkezi kurulması konusunda plan yapıldığı yönündeki haberlerin gerçeği yansıtmadığı belirtildi. Açıklamada, "Bugüne kadar hiçbir ülkeden tarafımıza iletilmiş bu yönde resmi bir talep bulunmamaktadır. Bu yönde bir talep iletilse dahi bunu kabul etmemiz mümkün değildir" ifadesine yer verildi. The Mail on Sunday gazetesinde yayımlanan makale İngiltere Savunma Bakanı Ben Wallace, The Mail on Sunday gazetesinde yayımlanan makalesinde, Afganistan'da kendileri için çalışan bazı Afganlara vize vermek için işlemleri yapılana kadar bazı bölge ülkelerinde bekleyecekleri merkezler kurmayı planladıklarını açıklamıştı. The Mail on Sunday, makalede ülke ismi zikredilmemesine rağmen kendi haberinde, Wallace 'e atfen Türkiye ve Pakistan'ın isimlerini belirtmiş, bazı İngiliz yayın organları da söz konusu habere gönderme yapmıştı.

2 yıl önce

Çatı adayı işaret etti! CHP’li Özgür Özel: Kılıçdaroğlu ve Akşener tek başına seçim kazanamaz

CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel, Hatay'da partisinin Antakya ilçe örgütünün düzenlediği yemeğe katıldı. Burada yaptığı konuşmada, "CHP çizgisinden uzaklaşıyor" eleştirilerine cevap olarak "Partinin kapısı, içinde Atatürk sevgisi, vatana, millete, bayrağa bağlılığı olan herkese açık" dedi. "TEK BAŞINA KILIÇDAROĞLU KAZANAMAZ" Partisinin Cumhurbaşkanı adayının kim olacağına ilişkin de konuşan Özel, "Ne Kemal Kılıçdaroğlu ne Meral Akşener tek başına bu seçimi kazanamaz, ne Ekrem İmamoğlu ne Mansur Yavaş" diyerek Cumhurbaşkanlığı seçiminde adayların belli olana kadar partililerinin birer aday gibi çalışmasını istedi.

2 yıl önce

Bahçeli: Siyasi çıkar uğruna fethimizi ve Fatihimizi sıradanlaştırma çabasında olanlar ecdadımızın hatıralarını sulandıran meczuplardır

Bahçeli’in açıklamaları şöyle; Adaletli hükmün, ahlaklı hürriyetin, akıllı hüner ve hükmü şahsiyetin hüsnü zan ve hükümran bir haysiyetle kristalize olması tarihe Türk milletinin damga vurmasını temin etmiş; mukadderatın kaynağından beslenen iman, inanç ve irade bayrağı kıtaları gölgesi altına almıştır. Gıpta edilecek mazimizin derinlikleri halin kuvvesi, atinin de kuluçkası; aynı zamanda güvenli, huzurlu ve geniş ufuklu milli varlığın kucaklaşma ve kudret ilhamıdır. Asırların kilidi Türk milletinin müdahalesiyle açılmış, zorlu engeller kutlu mücadelesiyle aşılmıştır. Aziz ecdadımız üzerinde yaşadığımız vatan toprağına bereket fidanları dikmiş, birlik tohumları serpmiş, devamında barış ve kardeşlik ruhu aşılamıştır. Söğüt; cihanı kavrayan, cihanşümul bir kuvveti mayalandıran, oba oba büyüyüp fütuhat şuuruyla güçlenen bir tarih yakutudur. Elleri öpülesi dedemiz Ertuğrul Gazi ve muhterem ahfadı, tekfur hesaplarıyla çembere alınmış bir coğrafyaya asalet ve soylu duruşu getirmiş, zulüm zincirlerini kırıp esaret prangalarını sökerek beşeriyeti şefkat, merhamet ve adil yönetim meşalesiyle aydınlatmıştır. Türk milleti, yalnızca kılıç kuşanmamış, yalnızca cihat ve gaza onuruyla donanmamış, kaleleri fethettiği kadar kalpleri de fethetmiş, Hayme Ana’nın dirayetiyle, Dursun Fakih’in duasıyla; alplerin, erenlerin, neferlerin dokunuşuyla horgörü silinmiş, hoşgörü sivrilmiştir. Söğüt ruhunda; sabır vardır, strateji vardır, iman vardır, atılganlık ve cesaret vardır, bu ruha aynısıyla teslim olmayan, taviz vermeyen, tehir etmeyen bir mizaç hâkimdir. Bu sayededir ki, 400 çadırlık bir beylikten devasa bir dünya imparatorluğu doğmuş ve yükselmiştir. Elbette geçmişimizle ne kadar övünsek azdır, yetersizdir. Kendimizi tanımak, kimliğimizi tanımak irfan sahibi olmak demektir; tarihimizi, kültürümüzü ve medeniyet hazinemizi bilmek kendimizi bilmektir. Kendimizi bilmek kanımızın ve kaderimizin yol haritasını çizmek demektir. Dünden bugüne kuşaklar eliyle intikal eden milli emanetlerin sırrına erişenler, yalana, iftiraya ve ihanete sırtını dönmüş yüksek karakterlerdir. Siyasi çıkar uğruna fethimizi ve Fatihimizi sıradanlaştırma çabasında olanlar ecdadımızın hatıralarını sulandıran meczuplardır. Çürümüş Bizans ve haçlı emellerini canlı tutmak için kılıktan kılığa girenler Ötüken dimağını susturmaya, Söğüt çağrısını bastırmaya çalışan bir avuç gafil ve kendini bilmezdir. Müfteri ve münafık diller ne söylerse söylesin, faziletsiz bedenlerde Fatih şanının izi bulunamaz. Dün, millet haşmeti, zillet rezaletini yenmiştir. Bugün tarih bir kez daha tekerrür edecek, zillete düşen fitneciler kaybedecektir. Bu, Ertuğrul Gazi’ye ve evlatlarına namus borcumuzdur. Bu, İstanbul’a milli varlığımızı ilmik ilmik dokuyan Fatihimize vefa sorumluluğumuzdur. Bu toprakların her karışı şehit kanlarıyla sulanmış ve bunun sonucunda toprak vatan olmuştur. Terörle mücadele sırasında şehit düşen kahraman evlatlarımız milli bekamıza ve milli güvenliğimize şükran, minnet ve duayla yad edeceğimiz hizmetlerde bulunmuşlardır. Bugün İdlib’de şehit düşen iki evladımız başta olmak üzere, tarihin herhangi bir döneminde batıla, haine, caniye, küfre ve mütecaviz maksatlı nice saldırılara direnirken şehit olan cesur yüreklere Cenab-ı Allah’tan gufran niyaz ediyor, yaşayan gazilerimize hürmetlerimi sunuyorum. Söğüt’ün bağrından çıkarak Anadolu Türk birliğinin kurulmasını sağlayan ve ardından da şevkle ve inanmışlıkla cihan devletine giden yolu inşa eden büyük ecdadımız Ertuğrul Gazi’yi, Osman Gazi’yi, dualarıyla destek veren manevi önderlerimizi rahmetle, saygıyla anıyorum. Ruhları şad, mekânları cennet olsun. Cenab-ı Allah hepsinden ayrı ayrı razı olsun.

1 2 3 4 5 6 7 8 ... 32 33