03 Mayıs Cuma 2024
2 yıl önce

Meksika'nın Guatemala sınırından yola çıkan yaklaşık 3 bin kişilik yeni göçmen kafilesi, ABD sınırına ulaşmak için yürüyüşe başladı

Meksika basınında çıkan habere göre, ülkelerindeki şiddet, işsizlik ve yoksulluk gibi sorunlar nedeniyle daha iyi bir hayat kurmak için ABD'ye ulaşmaya çalışan düzensiz göçmenler yola çıktı. Çoğunluğu Orta Amerikalı olmak üzere sayılarının 3 bin civarında olduğu tahmin edilen kafile, güvenlik önlemlerine rağmen önce başkent Meksiko'ya, sonrasında bir şekilde ABD'ye varmak istiyor. Kafileye eşlik eden STK temsilcisi Luis Rey Garcia Villagran, göçmenlerin açlık ve hastalık tehdidi ortasında tehlikeli bir yolculuk gerçekleştirdiğine dikkati çekerek, Meksika Ulusal Göç Enstitüsü yetkililerinden kafileyle diyalog kurmasını istedi. Uzun yıllardan bu yana Orta Amerika ülkelerinden yola çıkan çok sayıda düzensiz göçmen, Guatemala ve Meksika üzerinden ABD'ye ulaşmaya çalışıyor. İçişleri Bakanlığı Göç Politikası Birimi'ne göre, Meksika, Ocak- Eylül ayları arasında 190 binden fazla belgesiz göçmeni tespit etti, bunlarından 74 bin 300'ünü ise sınır dışı etti.

2 yıl önce

Tunceli’de, Eren Kış-6 operasyonu başladı: Operasyonda görev alan personellerin arasında kadın astsubaylar da bulunuyor

İçişleri Bakanlığı’ndan yapılan açıklama şöyle; PKK terör örgütünü ülke gündeminden çıkarmak ve bölgede barındığı değerlendirilen teröristleri etkisiz hale getirmek maksadıyla, Tunceli İlinde “EREN KIŞ-6 (MERCAN DAĞLARI) ŞEHİT JANDARMA UZMAN ÇAVUŞ BURAK TORTUMLU OPERASYONU” başlatıldı.   Operasyonda Tunceli İl Jandarma Komutanlığınca; Jandarma Komando, Jandarma Özel Harekat (JÖH), Polis Özel Harekat (PÖH) ve Güvenlik Korucu timlerinden oluşan (1060) personel [(72) operasyonel tim] görev alıyor. Operasyonda görev alan personellerin arasında kadın astsubaylar da bulunuyor.   Yurt içinde terörün tamamen ortadan kaldırılmasına yönelik yürütülen EREN KIŞ OPERASYONLARI, halkımızın desteği ile İNANÇLI ve KARARLI bir şekilde başarı ile devam ediyor.

2 yıl önce

Mardin’de, Eren Kış-8 operasyonu başladı

İçişleri Bakanlığı’ndan yapılan açıklama şöyle; PKK terör örgütünü ülke gündeminden çıkarmak ve bölgede barındığı değerlendirilen teröristleri etkisiz hale getirmek maksadıyla, Mardin İlinde “EREN KIŞ-8 (ÖMERYAN) ŞEHİT GK ABDULLATİF EMEN” Operasyonu başlatıldı. Operasyonda Mardin İl Jandarma Komutanlığı sevk ve idaresinde; Jandarma Komando, Jandarma Özel Harekat (JÖH) ve Güvenlik Korucu timlerinden oluşan (670) personel (56) operasyonel tim görev alıyor. Yurt içinde terörün tamamen ortadan kaldırılmasına yönelik yürütülen EREN OPERASYONLARI, halkımızın desteği ile İNANÇLI ve KARARLI bir şekilde başarı ile devam etmektedir.

2 yıl önce

15 bin firma ihracata başladı

Pandeminin zorlu sürecine rağmen ihracatta yıl sonu 211 milyar dolar hedefiyle Cumhuriyet tarihi rekoruna koşan Türkiye, Doğu’dan Batı’ya ihracatçı ailesini genişletiyor. Türkiye’nin ihracatı son 12 ayda 167,3 milyar dolardan yüzde 30 artışla 215,7 milyar dolara ulaşarak rekor kırarken, ihracatçı sayısı da 87 bin 268’e ulaştı. Yılın ilk 10 ayında ilk defa ihracat yapan 15 bin 141 firma da ihracat rekoruna milyarlarca dolarlık döviz getirisiyle katkı sağladı. AYLIK 2 BİNİ AŞTI Ayda bazda incelendiğinde sadece ekim ayında 44 bin 932 firmanın 2 bin 477’si ihracatçı ailesine yeni katıldı ve 107,1 milyon dolar ülkeye döviz kazandırdı. Anadolu’da birçok firmanın da boy göstermeye başlamasıyla Türkiye’nin dış satış yaptığı ülke sayısı 230’a dayandı. Avrupa’dan Afrika’ya, Ortadoğu’dan Körfez ülkelerine kadar birçok pazar gelişmesine de katkıda bulunan bu tabloyla dış satışlarda artış yaşanan ülke sayısı 187’ye ulaştı. Bu da 48,8 milyar dolar daha döviz geliri sağladı. AİLE BÜYÜYOR PAZARLAR GELİŞİYOR Gelişen ihracatçı ailesi, otomotivden hazır giyime, çelikten gıdaya birçok sektörü canlandırdı. Bu tablo Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) verilerine de yansıdı. Buna göre, çelik ihracat yılın 10 ayında yüzde 107,8, gemi ve yat yüzde 298,9, fındık mamulleri yüzde 47, demir ve demir dışı metaller yüzde 43, hububat ve bakliyat yüzde 36 artış kaydetti. Sektörlerdeki gelişim, ihraç pazarlarının gelişmesiyle karşılık buldu. AVRUPA VE ABD YÜKSELİŞTE Türkiye’nin en fazla dış satış yaptığı Almanya’ya ihracat yılın ilk 10 ayında yüzde 22,5 artışla 16 milyar dolara dayanırken, ABD’ye yüzde 44,4 artışla 12 milyar dolara yaklaştı. İngiltere’den yüzde 20,7 artışla 10.9 milyar dolar, İspanya’dan yüzde 46,4 artışla 7,9 milyar dolar, Irak’tan yüzde 21,4 artışla 8,7 milyar dolar, Fransa’dan yüzde 29 artışla 7,3 milyar dolar döviz geliri sağlandı. Hatay, İstanbul ve İzmir'i solladı Batı’dan Doğu’ya gelişen ihracat Anadolu illerini de ihracatçı yaptı. TİM verilerine göre, sadece ekim ayında İstanbul’un ihracatı yüzde 17,3, Ankara ve İzmir’in yüzde 27,7 artarken, Hatay yüzde 97,4 artış oranıyla üç büyük şehri solladı. Denizli’ yüzde 28,4, Kocaeli yüzde 20,4, Gaziantep yüzde 11, 5 artış gösterdi. İhracatçı ailesinin gelişmesi, birçok ülke ve bölge pazarını da derinleştirdi. Nepal’e yüzde 628, Singapur’a yüzde 498,7 ihracat arttı. Kalkınma vizyonumuz Türkiye’nin ihracatta önünün açık olduğunu ve yatırımların günden güne arttığını söyleyen TİM Başkanı İsmail Gülle, geçtiğimiz hafta Eskişehir’de KOBİ ödül töreninde yaptığı konuşmada, Anadolu’nun dört bir köşesinde, ihracat potansiyeli olan her firmaya ulaşmayı hedeflediklerini söyledi. Gülle, “İhracat, topyekûn kalkınma amacıyla küçük-büyük demeden tüm firmalarımızın vizyonu olmalıdır. KOBİ’lere eğitim seferberliğiyle iki yılda 37 bin yeni ihracatçı kazandık" dedi. KÜRESEL ŞİRKETLERİN ROTASI TÜRKİYE Uluslararası Taşımacılık ve Lojistik Hizmet Üretenleri Derneği (UTİKAD) Başkanı Ayşem Ulusoy, Kovid-19 sürecinde Çin’den yeterince hizmet ve tedarik sağlayamayan küresel şirketlerin satın alma operasyonlarını Türkiye’ye yönlendirdiğini vurguladı. Ulusoy, “Küresel ticaretteki değişimi, pandemi şokuyla başvurulan geçici bir yöntem olarak değerlendirmiyoruz. Türkiye’ye yönelen satın alma eğilimleri artarak devam edecektir” dedi.

2 yıl önce

Türkiye ile Libya arasındaki yolculu gemi seferleri 25 yıl sonra yeniden başladı. ilk gemi İzmir'e geldi

Libya'nın Misrata şehri ile İzmir arasında başlatılan yolcu seferlerinin ilki gerçekleştirildi. 25 yıl sonra yeniden başlatılan sefer kapsamında, üç gün önce Misrata'dan çıkan 'Kevalay Queen' isimli 500 yataklı, 700 yolcu, 520 araç kapasiteli, 2 bin ton yük taşıyabilen gemi bugün İzmir'e demirledi. Karanfil Group ile Misrata'dan Kevalay Turizm ve Libya Demir Çelik Şirketi (LISCO) ortaklığıyla hayata geçirilen proje kapsamında, 107 yolcunun bulunduğu gemi İzmir'de karşılandı. Seferlerin haftada bir gerçekleştirileceği Türkiye- Libya hattında yolculuk süresinin iki gün olacağı ifade edildi. DEIK Türkiye-Libya İş Konseyi Başkanı, Türkiye Libya İş Adamları Derneği Başkanı ve Karanfil Group Yönetim Kurulu Başkanı Murtaza Karanfil, "Bu gemiler yolcu, yük ve araç taşıyacak. Gemi üç gün önce Libya'dan çıktı. Üç gün sonra İzmir'e vardı. İzmir'de dün fırtına olduğu için bir gün aksama yaşandı. Normalde iki günlük bir süre olacak. Bu seferleri diğer şehirlere de taşıyabiliriz" dedi. 25 YIL SONRA YENİDEN Libya'nın 1992 yılında ithalata açıldığını hatırlatan Karanfil, “Libya ithalata açılmadan önce insanlar yolcu gemileriyle Türkiye'ye gelirdi. Hem turistik faaliyetlerde bulunur hem ticaretlerini yaparlardı. Libya ithalata açıldığı zaman gemi seferlerinde düşüş oldu. Libya'ya havayolu ve ticaret açıldığı için insanlar gemi ile ticaret yapma ihtiyacını hissetmediler. Bu seferler 95'li yıllarda bitti. Deniz Yetki Alanlarının Sınırlandırılması Anlaşması'nda Libya ile iki yıl önce komşu olduk. Biz bu komşuluğa nasıl katkı sağlayabileceğimizi düşünürken nostaljiyi canlandırmak istedik ve İzmir'e seferleri başlattık" ifadelerini kullandı. '500 YILA DAYANAN ARKA PLAN KÜLTÜRÜ' İki ülke arasındaki ilişkilere değinen Karanfil, "İki yıl önce Libya ile imzalanan anlaşma dolayısıyla Cumhurbaşkanımıza ve Libya Başbakanına teşekkürlerimizi sunuyoruz. Biz de komşuluk ilişkisini geliştirmek için elimizden ne gelirse yapmaya hazırız. Libya Afrika'nın anahtarı konumunda bir ülkedir. 7 milyon nüfusu vardır ancak Libya'da 300 milyon nüfus varmış gibi bir tüketim vardır. Lojistikte Türkiye'nin jeopolitik konumu oldukça önemlidir. İki ülke iş birliği hem Afrika'ya giren ürünlerde hem de Afrika'dan dünyaya dağılacak ürünlerde ciddi rol oynayacak. Libya ile 500 yıla dayanan bir arka plan ilişkimiz, kültürümüz vardır. Biz Libya'ya kardeş ülke olarak bakıyoruz. Deniz Yetki Alanlarının Sınırlandırılması Anlaşması ile Libya halkında belki de yüzyıllarca unutulmayacak bir vefa duygusu oluşturmuşuzdur. Libya'nın Akdeniz'deki haklarının korunması Libya'da nesilden nesile aktarılacak önemli olaylardan biridir" dedi. 'LİBYALILARIN SEVİNCİNDEN DOLAYI GURUR DUYDUK' Libya'dan İzmir'e düzenlenecek seferlerin kış mevsimi dolayısıyla haftada bir gerçekleştirileceğini belirten Karanfil, "Yazın muhtemelen bu seferler artacaktır. Libya'daki geminin çıkış törenine altı bakan, bir eski başbakan ve Libya'nın hemen hemen bütün üst düzey bürokratları geldi. Bir bayram havasıydı. Bizler de Libyalıların bu sevincinden dolayı gurur duyduk. Bu gemilerde hem turizm hem ticaret olacak. Libyalı kardeşlerimiz istedikleri zaman arabalarına binip, arabalarıyla Türkiye'ye gelip seyahat edebilecekler. Libya nüfusunun 2002'den bu yana neredeyse yüzde 60'ı Türkiye'ye gelmiştir" diye konuştu. Libya Kevalay Şirketi Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Mecihi ise, "İzmir'de olmaktan memnuniyet duyuyoruz. Türkiye ve Libya arasında ekonominin tesis edilmesi ve ilişkinin artmasından memnunuz. Türk makamları bu yolcu gemisini başlatırken her türlü kolaylığı gösterdi. Biz gelecekte ikili ilişkiyi geliştirmek için elimizden ne gelirse yapmaya hazırız" dedi.

2 yıl önce

Van’da, Eren Kış-12 operasyonu başladı

İçişleri Bakanlığı’ndan yapılan açıklama şöyle; PKK terör örgütünü ülke gündeminden çıkarmak ve bölgede barındığı değerlendirilen teröristleri etkisiz hale getirmek maksadıyla, Van İlinde “EREN KIŞ-12 TENDÜREK ŞEHİT JANDARMA KIDEMLİ BİNBAŞI KIVANÇ CESUR ” Operasyonu başlatıldı.   Operasyonda Van İl Jandarma Komutanlığı sevk ve idaresinde; Jandarma Komando, Jandarma Özel Harekat (JÖH) ve Güvenlik Korucu timlerinden oluşan 450 personel (41) operasyonel tim görev alıyor.   Yurt içinde terörün tamamen ortadan kaldırılmasına yönelik yürütülen EREN KIŞ OPERASYONLARI, halkımızın desteği ile İNANÇLI ve KARARLI bir şekilde başarı ile devam ediyor.

2 yıl önce

Ekrem İmamoğlu, Sedat Peker'e özendi! Söze 'ulan' diye başladı

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, Kiptaş Tuzla Aydınlık Evler projesinin temel atma töreninde öyle bir konuştu ki izleyenlerin gözünün önüne Sedat Peker'in videoları geldi. İmamoğlu'nun özellikle  Ulaştırma Bakanı Adil Karaismailoğlu’na “Ulan" diye başlayan cümlelerle hedef alması dikkat çekerken, İBB Başkanı'ndan çok Cumhurbaşkanı adayı gibi konuşması da dikkat çekti.  İstanbul'u kaybettiklerine ne kadar üzüldüler daha çok üzülecekler! Ulaştırma Bakanı Karaismailoğlu'nun kendisine yönelik eleştirilerine cevap veren İmamoğlu, "Bu İstanbul, ne kadar ağır geldi bu arkadaşlara, ne kadar üzüldüler. Çok daha üzülecekler. Çünkü, 16 milyon mutlu oluyor burada. 16 milyonun mutluluğu değil; anlıyoruz ki bunlar, kendilerine burayı mülk edinmişler. Mülk edinmişlik üzerinden, bir kavga içerisindeler...” dedi. İstanbul'u birilerine bırakmadı; yolladı sizi. Kovdu sizi, kovdu! İmamoğlu, Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu’na işaret ederek, “Bürokrasi boyunca eli titreyerek, bir ilçenin siyasi ilçe başkanından onay almadan imza atamayan ve şimdi bakan olmuş isim, ‘İstanbul'u birilerine bırakamayız’ diyor. Zaten bu millet, İstanbul'u birilerine bırakmadı; yolladı sizi. Kovdu sizi, kovdu." Bakan'a önce 'Allah'ın adamı' sonra da 'şaşkın' dedi Bakan Karaismailoğlu'na eleştirilerini sürdüren Ekrem İmamoğlu, "Koca devletimizin bakanı, belediyeyle yarışıyor. ‘Şu metroyu ben yapıyorum. Bu metroyu ben yapıyorum.’ Yapacaksın tabii. Devletin bakanısın Allah'ın adamı. ‘Gayrettepe’den havalimanına metro yapıyorum.’ Bilmem nereden bilmem nereye… Yapacaksın tabii. Ayıptır. Belediyeyle devletin bakanı yarışır mı? Şaşkın. Bunlar şaşkın. Vallahi şaşkın. Yahu memleketin derdine bak. 1 dolar olmuş 15 lira. Daha 4-5 sene önce 3 liraydı” diye konuştu. Sen, hayatında bir tane küvette gemi oynatmamış adamsın! “Bak Allah şahit; bu memleketin ekonomisi iyi olsa da ben sizi doya doya alkışlasam” diyen İmamoğlu, “Kanal İstanbul'dan bahsediyorlar. Çıldıracağım Allah'ım. Kanal İstanbul'dan bahsediyor ya. Ulan memleketin içinden bir kanal geçirdiniz, paranın nereye aktığını bilmiyoruz. Neymiş? ‘Büyük gemileri geçireceğiz.’ Sen, hayatında bir tane küvette gemi oynatmamış adamsın. Büyük gemiyi İstanbul Boğazı'ndan geçiremezmiş de kanaldan geçirecekmiş. Devletin bakanlarının düştüğü hale bak ya. Ben, utanç duyuyorum. Bundan mutlu değilim. Üzülüyorum” şeklinde konuştu. "Teröristse, tutukla kardeşim" İktidar kanadından gelen İBB’ye eleman alımı ve “terör örgütü mensubu çalışanlar” iddialarına da değinen İmamoğlu, şöyle konuştu: “Büyükşehir belediyesinde, her ay konuşmayı kendine marifet bulan bir kısım muhalefet, İstanbul'un muhalefeti olan AK Parti grubu adına konuşanlar, ’45 bin eleman aldı’ dediler. Aradan 20 gün geçmedi; bakan, ‘33 bin aldı’ dedi. 12 bin kişi için, kendileri yalanı tescilledi. Biz de diyoruz ki; ’20 bin 900 eleman aldık. Yayınlıyoruz da bunu; şeffaf. Orada 3-5 kişi üzerinden, ‘Yok efendim terörist, yok bu yok şu…’ Nasıl gündem değiştiriyorlar ama? Dolar 15 lira ya. Oraya bakma, buraya bak. Neymiş? Terörist. Sokakta dolaşan bir insanı terörist ilan ediyorsun ya. Kamu kurunun eleman alma prensipleri vardır. Bizim 86 bin çalışanımız var. Bulmuşlar 5-10 tane isim, çevirip çevirip duruyorlar. Bir kısım gazeteci müsveddesi de buna ön ayak olup, buradan gündem yaratma çabasındalar. Koca koca kurumlarda, sokakta dolaşan insanın ismini vererek ‘terörist’ ilan ediyorlar. Teröristse, tutukla kardeşim.” 

2 yıl önce

TÜBİTAK SAGE imzalı DATA ile milli denizaltılarda yeni dönem başladı: Test istasyonları da yerlileştiriliyor

Geçtiğimiz günlerde TÜBİTAK SAGE'nin kamuoyuyla paylaştığı haber Türkiye'nin gemisavar füzeleri ve bilhassa milli denizaltı inşası sürecinde değerli bir kabiliyet kazandığını göstermesi açısından son derece önemliydi. DATA olarak adlandırılan Denizaltı Test Altyapısı ile envantere girecek güdümlü mermilerin denizaltından atışı test edilebilecek. Ayrıca sualtı test düzeneği ile Sub-Atmaca güdümlü gemisavar füzesi gibi mühimmatların denizaltına entegrasyonu öncesinde test ve fizibilitesi yapılacak. Milli denizaltı için oldukça zorlu bir çalışma süreci geçiren Ankara, testleri kendi yapacak seviyeye gelmesiyle DATA ile bilgilerin Türkiye dışına çıkmaması konusunda göz alıcı bir kabiliyete kavuşmuş olduğunu gözler önüne serdi. Savunma ve Denizcilik Araştırmacısı Kozan Selçuk Erkan, DATA hakkında merak edilenleri TRT Haber'e anlattı. TÜRKİYE 'ANAHTAR TESLİM' BİR ÜRETİCİ OLUYOR Erkan, DATA'nın denizaltı tasarımı konusunda da avantaj sağlayacağını belirterek, "Ülkemiz artık sadece bir silah üreticisi değil aynı zamanda bu silahların kullanılacağı platformları da üreten 'anahtar teslim bir sistem üreticisi' oluyor." dedi. Türkiye'nin ürettiği her türlü silahı denemek ve eksik yönlerini iyileştirmek için söz konusu test sistemlerinin öneminin altını çizdi. SON DERECE STRATEJİK VE SATIŞLARI KISITLI ÜRÜNLER Erkan, Ankara'nın yeni hedefinin teknolojik test sistemlerinin de milli olarak geliştirilmesi olduğunu belirtti. Öte yandan torpidolara da değinen Erkan, çok yüksek teknoloji içerdiğinin altını çizerek, torpidoların da denizaltılarla birlikte 'stratejik silahlar' olduğunu söyledi. Deniz altından atılan füzelerin gizlilik içerisinde nerede, ne zaman ateşleneceği bilinmeyen oldukça tehlikeli ve önemli sistemler olduğunun altını çizen Erkan, "Dünyada pek çok ülkede bu gelişmiş stratejik sistemlerin satışında dahi kısıtlamalar uygulanıyor. Bu derece stratejik bir ürünü geliştirmeyi başaran ülkemiz, TÜBİTAK SAGE imzalı DATA altyapısı sayesinde ürünlerini çok daha ucuza ve en önemlisi güvenli olarak ölçme/test etme imkanına sahip oldu." ifadelerini kullandı. BİR ÜLKEDEN DAHA 'İZİN ALMA' DÖNEMİ SON ERDİ Geliştirilen sistem öncesi mevcut denizaltılarının mühimmatlarının eğitim versiyonlarının atılmasıyla testlerin yapıldığını söyleyen Erkan, yeni gelinen noktayla ilgili de "Özellikle denizaltı modernizasyon projemiz ile şimdi farklı bir süreç yaşanıyor. Kendi denizaltı savaş yönetim sistemi ve yerli atış sistemlerimiz sayesinde Almanlardan herhangi bir izin veya bilgi paylaşımı yapmadan bunu başarabiliyoruz" diye konuştu. AKYA VE GEZGİN'İN DENEME ATIŞLARINI DATA İLE YAPABİLİRİZ Erkan, "DATA sayesinde denizaltıyı yormadan farklı manevra derinlik ve açılarda denemelerimizi yapabileceğiz. Bu imkanı kazanmamız sayesinde yakında AKYA torpidolarımızın, denizaltından atılan ATMACA füzelerimizin ve yakın gelecekte GEZGİN füzelerimizin deneme atışlarını yapabileceğiz. Bunları denemek çok önemli. Ancak gözlerden kaçmaması gereken bir husus daha var. Her test kendi içerisinde bir dizi veri doğurur. Sizin ürettiğiniz füzenin teknik verileri, hangi durumda nasıl bir sonuç verdiği gibi çok farklı alanlarda elinizde veriler oluşur. Eğer siz bu testleri yurt dışında yaparsanız, bu teknolojik veriler haliyle o ülkenin de veri tabanına işlenir. TÜBİTAK SAGE'nin DATA'sı Türkiye'yi bu riskten de kurtaracak ve testler sırasında elde edilen veriler yine bizim ülkemizde kalacak. Bu son derece kritik..." MİLLİ DENİZALTI PROJESİ İÇİN KİLOMETRE TAŞI Erkan, DATA sisteminin sadece bir test alt yapısı olarak görülmemesi gerektiğini belirterek, "Üzerine denizaltı konulmamış bir torpido odası olarak düşünün. Türkiye daha önce 'Section 50' adındaki denizaltının en zorlu kısmının inşasını başarmıştı. Şu anda o inşa edilen kısmın içinin donatılmasıyla ilgili çok önemli bir kısmı önce test istasyonu olarak görüyoruz. Bu sistemi şimdilik test için kullanacak olsak da gelecekte denizaltı atış sistemi olarak dahi kullanılabilir" şeklinde konuştu. ANKARA ÖRTÜLÜ AMBARGOLARDAN BİR BİR KURTULUYOR Bu gelişmelerin nihai olarak savunma sanayiindeki örtülü ambargolardan kurtulmak için de birer kilometre taşı olduğunu ifade eden Erkan ve sözlerini şöyle tamamlıyor: "Son yıllarda bir kaç özel durum hariç bu tip engellemelerin genel olarak etkisi kritik olmaktan çıkmaya başladı. Test atışı için Türkiye kendi çözümünü buldu. Ambargo konusunda işler genelde şöyle ilerler; örneğin Almanlar size önce ambargo uygular. Daha sonra sizin o ürünü kendinizin üretmeye başladığını gördüklerinde 'Ambargoyu kaldırdık, isterseniz size eskisinden çok daha ucuza satabiliriz' der. Milli denizaltı projesinde bu süreci sıkça yaşayacağımıza inanıyorum. Özellikle denizaltı konusunda geliştireceğimiz yerli ve milli her çözüm bizim için alt sistem ambargolarının oluşma ihtimalini de sıfırlıyor. Şu anda bir denizaltıyı baştan kıça yapmaya başladık. Yakın gelecekte havadan bağımsız sevk sistemlerinde de belli bir yere varabilirsek gecikmelerin ya da engellemelerin bir anda biteceğini ve ürünlerin hemen uygun fiyatlarla teslim edileceğini görebilmemiz olasıdır."

1 2 ... 4 5 6 7 8 9 10 ... 26 27