05 Mayıs Pazar 2024
2 yıl önce

Biontech, Sinovac ve Moderna gibi aşıları sorgulamayan Türk Tabipler Birliği, Turkovac’ı sorguluyor

Geçtiğimiz dönemlerde birçok şeye karşı çıkan ve kapatılması yönünde tepkiler gören Türk Tabipler Birliği'nin son hedefi Türk aşısı 'Turkovac'... Erciyes Üniversitesi tarafından koronavirüse karşı geliştirilen inaktif aşı, 22 Aralık itibariyle acil kullanım onayı alarak seri üretime başladı. Türkiye için büyük bir başarı niteliği taşıyan müjdeyi Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile Sağlık Bakanı Fahrettin Koca duyurdu. Türk Tabipler Birliği ise bu gelişmelerin ardından Turkovac aşısını sorgulamaya başladı. "TÜM BİLİMSEL VERİLER İVEDİLİKLE PAYLAŞILSIN" Meslek odasının sosyal medya hesabında, "Sağlık Bakanlığı'ndan Turkovac ile ilgili tüm bilimsel verileri ivedilikle paylaşmasını bekliyoruz." paylaşımına yer verdi. Bu paylaşım ile Türkiye'nin yerli aşısının, bilimsel yönde yetersiz kaldığı öne sürüldü.

2 yıl önce

İstanbul Tabip Odası İBB'ye teftişten rahatsız oldu: Seçmen iradesine saygı gösterin

İçişleri Bakanlığı, İstanbul Büyükşehir Belediyesi bünyesinde görev yapan terör bağlantılı personellerle ilgili geride kalan gün özel teftiş başlattı. Bakanlıktan yapılan açıklamada konunun tüm yönleriyle soruşturulacağı belirtildi. İSTANBUL TABİP ODASI 'TEFTİŞTEN' RAHATSIZ Zeytin Dalı Harekatı'nı ''Savaş bir halk sağlığı sorunudur' diyerek terör örgütü PKK/PYD'yi savunan Türk Tabipleri Birliği'ne (TTB) bağlı İstanbul Tabip Odası, söz konusu karardan rahatsız oldu. KAFTANCIOĞLU'NDAN DESTEK GECİKMEDİ Kurumun sosyal medya hesabından yapılan, "AK Parti'nin İstanbul'da uğradığı yenilgiyi artık hazmetmesi ve seçmen iradesine saygı göstermeyi öğrenmesi gerekir" başlıklı açıklamayı CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu da paylaştı. PKK'lı teröristin ölümü için "İnsanlık kaybetti" diyen ve MLKP terör örgütünün kurucusuna selam durmasıyla gündeme gelen Kaftancıoğlu, "Terör örgütleriyle iltisaklı arayanlar aynaya baksın" açıklamasında bulunmuştu.

2 yıl önce

Tabipler Birliği'ne TURKOVAC tepkisi! Erdoğan: Yahu Siz ne sahtekar, ne yalancısınız

Karaman-Konya hızlı tren hattı açılışında konuşan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan önemli açıklamalarda bulundu. Cumhurbaşkanı Erdoğan açıklamaların ardından Karaman-Konya hızlı tren hattının Konya istasyonundan Karaman'a geçti.  Cumhurbaşkanı Erdoğan Karaman'da da TOKİ'nin 736 konutunun, Karamanoğlu Mehmetbey Üniversitesi Tıp ve Diş Hekimliği Fakültelerinin ve yapımı tamamlanan diğer projelerin açılış törenini gerçekleştirdi.  Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açılış törenindeki açıklamalarından notlar; 4 yılı aşkın aranın ardından tekrar Karaman'da olmaktan duyduğum memnuniyeti ifade etmek istiyorum. Toplu açılış törenini gerçekleştiriyoruz. Allah'ıma hamdolsun... Karaman bu ne muhteşem güzellik. Konya'dan Karaman'a 40 dakikada, Ankara'dan Karaman'a 2 saat 40 dakikada, İstanbul'dan Karaman'a 5 saat 45 dakikada gelinecek. Hız bizim konforumuz olacak. Hattın kalan kısımları tamamlandığında Konya, Karaman, Adana arasındaki trenle seyahat süresi 2 saat 20 dakikaya düşecek.  1 milyar 390 milyon lira bedelinde. 102 kilometrelik Konya-Karaman hızlı tren hattımızın ülkemize ve şehirlerimize hayırlı olmasını diliyorum. Türkiye'nin Osmanlı'dan kalan ve Cumhuriyetin ilk dönemlerinde inşa edilen demiryolları sonraki yıllarda ihmal edilmişti. Hükümete geldiğimizde 10 bin 959 km devraldığımız mevcut hatların tamamını sıfırdan yapılmışçasına yeniledik. Ülkemizde daha önceden olmayan hızlı tren hatları inşa ederek toplam demiryolu ağımızı 13 bin 22 kilometreye çıkardık. Gelirken Allah'a hamd ettim ya Rab bu ne güzel bu ne konfor bir zamanlar Batı'da yüksek hızlı trenlere binerdik, derdik ki bize de bunları yapmayı nasip eyle. Rabbim nasip eyledi. TOPLAM YATIRIM BEDELİ 2 MİLYAR 311 MİLYON LİRA Tamamladığımız 2368 km yeni demiryolu hattına ilaveler yapıyoruz. Mersin-Adana-Osmaniye üzerinden Antep'e uzanacak demiryolu hattımız etap etap inşa ediliyor. Pek çok hızlı ve yüksek hızlı tren çalışmalarımız sürüyor. Ülkemizi demir ağlarla örmeye devam ediyoruz.  Çeşitli yatırımların açılışlarını da yapıyoruz. Karamanoğlu Mehmetbey Üniversitesi Tıp ve Diş Hekimliği Fakülteleri'nin resmi açılışlarını da gerçekleştiriyoruz. Karaman Adalet Sarayı'nın, huzur evlerinin, spor salonlarının, taşkın koruma yatırımlarının, sağlık kompleksimizin açılışlarını da gerçekleştiriyoruz.  Hal, düğün salonu, konut, içme suyu gibi çok sayıda projenin açılışlarını yapıyoruz. Özel sektörün yaptığı 6 tesisi de hizmete açıyoruz. Toplam bedeli 2 milyar 311 milyon lirayı bulan yatırımların hayırlı uğurlu olmasını diliyorum. Bizim siyasetimiz eser ve hizmet siyasetidir. Halka hizmet, hakka hizmettir dedik. Bizim hedefimiz büyük ve güçlü Türkiye'yi inşa etmektir. Bizim vizyonumuz evlatlarına sahip çıkacakları Türkiye bırakmaktır. Ülkemize kazandırdığımız güçlü demokrasi ve kalkınma altyapısı üzerinde inşallah tüm bunları da inşallah gerçekleştireceğiz. Dünya yeni ve tarihi bir değişimin sancılarını çekiyor.  Küresel finans kriziyle başlayan, koronavirüsle gün yüzüne çıkan bu değişimi yakalamakta kararlıyız. Geçmişte önce tek parti faşizmi eliyle ülkemizin elini kestiler. Darbeler ve vesayet güçleriyle ayağımıza prangalar vurdular. Nice siyasi ve sosyal kaos tuzakları kurdular.  Bu kısır döngüyü kırmak isteyenleri saf dışı bıraktılar. Biz bu oyunların her biriyle teker teker yüzleştik. Mücadele ettik. Mücadeleden alnımızın akıyla çıktık. Siz destek verdiniz, siz yanımızda durdunuz. Ulaşımdan enerjiye sanayiden ticarete çağ atlatacak yatırımlarla ülkemizi büyüttük.  Türkiye'nin hizmet altyapısını bize hedeflerimize yaklaştıracak şekilde geliştirdik. Kim derdi ki 20 yıl önce Konya'dan Karaman'a yüksek hızlı tren gelecek.  İnanır mıydınız? Yaptık mı... Kaptan köşküne geçtim. Kaptan köşkünde pilotla yüksek hızlı treni kullandık. Rabbim sana sonsuz hamdüsenalar olsun. Azmedersen olur, demek ki oluyormuş...  İnsanımızın refah düzeyini Cumhuriyet tarihimizin en yüksek seviyesine getirdik. Ak Parti öncesi Türkiye'yi bugünkü Türkiye'nin mukayesesini yapan herkes bu gerçekleri görecektir. Kabul edecektir, takdir edecektir. Nankörleri koy bir kenara. Siz bakmayın eski Türkiye özlemcilerinin çıkardıkları gürültüye. Eski Türkiye'yi en iyi onlar biliyor. Milletimiz ülkenin kaderini onlara teslim etmedi etmeyecektir. Varsın millet huzursuzluğa kapılsın yeter ki bunların gemileri yürüsün amaçları bu. Böyle bir muhalefet ve siyaset anlayışı hala var. Yalansa yalan dolansa dolan hepsi bunlarda. Bunların Tabipler Birliği var. Bunlar ne kadar yalancı, ne kadar cambazsınız. Erciyes Üniversitesi büyük bir kadroyla TURKOVAC aşısını üretiyor icat ediyor. Adamlar diyor ki böyle bir şey yok. Ya siz ne sahtekarsınız ne yalancısınız. Bir dikili ağacınız var mı yok. Yapana da hep taş koyuyorsunuz. Şehir hastanelerini, eğitim araştırma hastanelerini yaptık. Bay Kemal'in rezil hastanelere biz vatandaşımızı mahkum etmedik. Tabipler Birliği olarak o rezilliklerin olduğu zaman hiç sesiniz çıkmadı. Bunlarda utanma yok. Bunları biz yaptık. Yapmaya devam ediyoruz. İnşallah 2023'te büyük güçlü Türkiye'nin müjdesini verirken tarihin tozlu raflarına bu zihniyeti mahkum edeceğiz. Şehit yakınlarına sövenlerin gerçek yüzlerini sergileyeceğiz. Terör örgütünün aparatı olan parti belediyelerdeki gibi hükümette de ülkenin başına bela etmeye çalışanların riyakarlıklarını anlatacağız. İstanbul'da CHP belediyesi anlaşma yapmış. Terör örgütünün aparatları olarak İBB'de istihdam ediliyor. Aynısı Ankara'da aynısı değişik yerlerde. Sinsi oyunları da deşifre edeceğiz. Hedeflerinden Türkiye'yi uzaklaştırmak isteyenlere parçalanma iklimine sokamaya çalışanların ihanetlerini ortaya sereceğiz. 17-25 Aralık'taki kumpasın meselenin adalet olmadığı kesinleşmiştir. Tüm bunlar ülkemizin bütünlüğünü parçalayarak bölgemizde kurulmaya çalışılan kirli tezgah için yapılmakta. Bilindiği gibi 8-9 yıldır her yaşadığımız saldırının ekonomik boyutu var. Nice ambargo ve oyunlara rağmen yolumuzda yürümeye devam ettik. 2018 itibariyle ekonomimiz doğrudan hedef alındı.  Ülkemiz içinde bu defa aynı oyun sürdürülmeye başladı. 20 Aralık'ta da bunların ayaklarını kestik mi? Ne oldu: Döviz aşağı inmeye başladı mı? Bu süreçte sergilenen çirkinliği sizlerin takdirine bırakıyorum. 20 Aralık bir dönüm noktası oldu. Tedbir paketleriyle bu oyunu bozduk. Fahiş fiyat artışları yüzünden vatandaşlarımızın canının yandığını da biliyoruz. Kurdaki müsilajı temizlediğimiz gibi enflasyondaki müsilajı da temizleyeceğiz.  Fahiş fiyat artışlarıyla vatandaşımızın alım gücünü düşürenlerin gözlerinin yaşına bakmayacağız. Ülkemizin yatırım istihdam ve cari fazla yoluyla büyüme hedefine odaklanmasını sağlayacağız. Biz eserlerimizle konuşuyoruz. Bizim eserler ispatımızdır.  Karaman'a 20 milyar lira tutarında yatırım yaptık. Karamanoğlu Mehmetbey Üniversitesi'ni kim kurdu: Biz kurduk biz. Birçok farklı kalemde 832 milyon liralık yardım yaptık. 4 bin 76 konut yaptık TOKİ'yle. Vatandaşlarımızın hizmetine sunduk. Tarımsal destek ödemeleri yaptık. Karaman'ı büyük hizmetlerle kavuşturmaya devam edeceğiz. Her ilimize üniversite açıyoruz.  Darbe girişimi mi oldu başarıya ulaşsın istiyorlar, ülkede demokrasi ortadan kalksın istiyorlar. Bay Kemal sen tankların arasından kaçabilirsin, biz milletimizle beraber olduk 15 Temmuz'da bugün de beraberiz yarın da beraberiz. İstiyorlar ki terör örgütleri üzerimize mi saldırıyor, her taraf kana bulansın milletin huzuru bozulsun.  Salgın hastalık mı var istiyorlar ki halkın sabrı taşsın. Ekonomide beklenmedik bir dalgalanma mı yaşandı istiyorlar ki herkes işinden ve aşından olsun. Türkiye ablukaya alınsın istiyorlar. Biz işte buradayız. Mücadele ede ede bu zihniyetle çarpışa çarpışa ülkemizi bugünlere getirdik.  Yaşadığımız sıkıntıları da aşarak milletimizi hakkettiği yere kavuşturacağız. 

2 yıl önce

İşte Türk Tabipleri Birliği (TTB) - PKK ilişkisi

Adıyaman'da, 2017 yılında terör örgütü PKK'ya yönelik düzenlenen hava destekli operasyonda etkisiz hale getirilen terörist Volkan Bora'nın cep telefonu incelemesinde Türkiye'nin gündemini değiştirecek fotoğraflar yer alıyordu. Fotoğrafların ortaya çıkmasının hemen ardından ise HDP Diyarbakır Milletvekili Semra Güzel hakkında fezleke hazırlandı. Güzel hakkında yasal süreç devam ederken, SuperHaber yazarı Ceyhun Bozkurt, HDP'li vekilin doktor kimliğine ve Türk Tabipleri Birliği ile ilişkisine dikkat çekti. Konuyla ilgili araştırmasını derinleştiren Bozkurt, TTB-HDP-PKK hattında nasıl bir tezgah kurulduğunu bugün okurları ile şu çarpıcı bilgileri paylaştı; SEMRA GÜZEL YALNIZ DEĞİL -2 - SAĞLIKÇI MI ÖRGÜT YANDAŞI MI? HDP Diyarbakır Milletvekili Semra Güzel’in, PKK’lı terörist Volkan Bora ile olan ilişkisi ve örgüt hiyerarşisi içinde olmadan yapmasının mümkün olmadığı ziyaretleri yapmasıyla ilgili dosyamızı açtıktan sonra HDP’nin içindeki sağlıkçı ekibin yaptıklarıyla ilgili de dosyalara ulaşmaya başladık. Semra Güzel’in de içinde bulunduğu sağlıkçı bir ekibin, örgütsel faaliyetlerle ilgili olduğu iddia edilen çalışmaları, insanın adeta kanını donduracak cinsten. Semra Güzel’in Türk Tabipleri Birliği’nin Diyarbakır Şube Eşbaşkanlığı (ki eşbaşkanlık diye de bir şey icat ettiler) yaptığı dönemdeki faaliyetleri incelerken adeta bir “Sağlıkçı ağ” ile karşılaştık. Önce Semra Güzel’in bağlantılarını açalım… 4 Temmuz 2018 tarihli Yeni Şafak gazetesinde “Doktor Bu Ne?” başlıklı bir haber yayımlandı. Semra Güzel’in milletvekili seçilmesinin ardından yayımlanan haberde, Güzel ile ilgili şu bilgiler paylaşıldı: “Gecikmeli mezun olduğu Harran Üniversitesi Tıp Fakültesi'nde öğrenciyken, 'okulda yürüttüğü yasadışı faaliyetler nedeniyle' uzaklaştırma cezası alan Güzel, mezun olmasının ardından görev yaptığı hastanelerde doktorluk dışında başka işlerle de meşgul oldu. Mardin Çocuk Hastanesi, Nusaybin Devlet Hastanesi ve Diyarbakır Eğitim-Araştırma Hastanesi'nde çalıştığı dönemde Doktor Güzel, PKK'nın hendek terörünü savunuyor ve TSK operasyonlarıyla öldürülen teröristleri koruma altına alıyordu. O dönem terör örgütünü meşrulaştırma ve yurt dışında kamuoyu oluşturma amacıyla PKK'ya destek için imza toplayan doktorların başını da yine Güzel çekiyordu. Bir dönem Diyarbakır Tabip Odası'nda da eşbaşkanlık yapan Güzel, PKK bağlantılarından ötürü KHK kapsamında görevinden ihraç edildi.” Anlaşılıyor ki, örgütsel faaliyetleri ile ilgili daha o zamandan ciddi bir veri oluşmuş. Hani diyorlar ya, 5 yıldır neden Semra Güzel ile ilgili çalışma yapılmıyor. Gazeteciler gerekli bilgilere ulaşmış ve bazı bilgileri paylaşmış. *** İlerleyen satırlarda geri dönmek üzere buraya bir virgül koyup devam edelim. Gelelim Güzel üzerinden yaptığımız araştırmanın neden sağlıkçılar boyutuna kaydığına… Araştırmamızın çıkış noktasını da söyleyelim de, gazetecilik bilgisi olmayanlar gazetecilerin nasıl bilgiye ulaştığını öğrensinler. "Koçero Meleti" kod adlı terörist Volkan Bora’nın, etkisiz hale getirildiği operasyondan sonra yapılan arama tarama faaliyetlerinde bir telefon defterine ulaşılması bilgisini dünkü yazımda aktarmıştım. O telefon defterinin birinci sırasında Semra Güzel’in telefonu yazıyordu. Diğerleri bizim değil güvenlik birimlerinin konusu olduğu için yazmaya gerek yok. Ancak üçüncü sırada bir numara daha vardı. Bir başka sağlıkçı (Ebe-Hemşire): S.R.Ç. Merak işte, o S.R.Ç.’yi de araştırmak istedim. Hani diyorum ya, ipin ucunu yakaladıkça devamı gelmeye başladı. Alt alta dizelim: - Bu S.R.Ç., Semra Güzel’in çok eski arkadaşı. - KESK’e bağlı Sağlık Emekçileri Sendikası üyesi. - Ve KHK ile ihraç edilmiş. Peki neden bir anda gündemimize geldi bu S.R.Ç. Meğer örgüte yardımdan yargılanıyormuş. Yargılaması Şanlıurfa 5. Ağır Ceza Mahkemesi 2021/68 esas dosyasında devam ediyor. Biraz araştırmayla dava dosyasındaki iddianamesine ulaştım. Bakın S.R.Ç. hakkında hazırlanan 24 Aralık 2020 tarihli iddianamede neler yazıyor: “Adıyaman İl Jandarma Komutanlığınca icra edilen (2018-497) operasyon faaliyetinde; Adıyaman İli Merkez İlçesi Akçalı Köyü Huma Deresi (koordinat numaralı yazılı-CB) koordinatlarında yapılan tarama faaliyeti esnasında BTÖ mensuplarınca kullanıldığı değerlendirilen demoda; (1) adet mavi bidon içerisinde silah, dizüstü bilgisayar, çok sayıda ilaç ve yaşam malzemeleri ele geçirilmiştir. Bahse konu depoda ele geçirilen ilaçların kim ya da kimler tarafından yazıldığı ya da kim adına yazıldığı araştırmasında bahse konu ilaçların doktor A.E. (TCKN: xxxxxxxxxxx) tarafından yazıldığı tespit edilmiştir. Cumhuriyet Başsavcılığımızca başlatılan soruşturma kapsamında; 13.05.2019 tarihinde PKK/KCK Silahlı Terör Örgütüne yardım yataklık yapmak şüphesiyle gözaltına alınan Doktor A.E. (TCKN: xxxxxxxxxxx) ifadesinde Şanlıurfa İli xxxxxxx İlçesi 2 No’lu Aile Sağlığı Merkezi’nde çalıştığı, 2016 yılı içerisinde 675 sayılı KHK ile PKK/KCK terör örgütü ile bağlantılı dernek/sendikalara üye olmak suçundan meslekten ihraç edilen S.R.Ç., (TCKN: xxxxxxxxxxx M. Ve E. Kızı 01.05.1986 Derik D.lu) isimli ebe/hemşire tarafından bahse konu ilaçların Sağlık Ocağından alınarak PKK/KCK terör örgütüne verilmiş olabileceği beyanında bulunulmuştur.” İddia çok acayip değil mi? Elbette süreçte S.R.Ç.’nin de ifadesi alınmış. S.R.Ç. hakkındaki iddiaları reddetmiş. Volkan Bora’yı ve Semra Güzel’i tanıdığını itiraf eden S.R.Ç. , Güzel’in hem uzaktan akrabası olduğunu hem de hemşehrisi olduğunu da belirtmiş. İddianamede S.R.Ç.’nin ikametinde yapılan aramalarda Volkan Bora isimli PKK/KCK terör örgütü militanıyla çekilmiş fotoğraflar da bulunmuş. Bunu da bir kenara yazalım ve gelelim birkaç gündür ipucunu aktardığımız olaya… *** PKK’lı terörist Volkan Bora’nın diğer teröristlerle beraber etkisiz hale getirildiği 29 Nisan 2017 tarihli operasyonda yaralı kurtulan bir terörist vardı. "Bezar" kod adlı Abuzer Arıca isimli terörist, yaralı olarak örgüte müzahir kişilerin olduğu bir bölgeye kaçtı. Tam burada bir iddianamede yer alan bilgileri aktaralım: “Kıbrısi (K) K.Y. isimli şahsın 23/08/2021 tarihli Ek Şüpheli ifadesinde; ‘2017 yılı ortalarında birgün benim de yukarıda bahsettiğim kahvede oturduğum sırada Behçet Yıldırım da orada kağıt oynuyordu. Ben Behçet Yıldırım’ı görünce yanına gittim. Yanında birkaç kişi daha bulunuyordu. Bu sırada KHK ile öğretmenlikten ihraç ‘Hamık’ lakaplı E.K. isimli şahıs Behçet Yıldırım’a ‘hastamız nasıl’ diye sordu. Behçet Yıldırım ise ‘durumu iyiye gidiyor, takip ediyoruz’ dedi. Bu konuşmadan sonra ben ‘Hamık’ lakaplı E.K.’a kahvehanenin dışına sigara içmeye çıktığımız sırada ‘Hayırdır hasta kim?’ diye sordum. O da bana hastanın son çatışmada yaralanan Bezar (K) Abuzer ARICA isimli şahıs olduğunu söyledi. E. bana ‘Behçet YILDIRIM Abuzer ARICA’nın yanına gidiyor, onunla görüşüyor, kendisi de doktor zaten’ şeklindeki beyanı ile ilgili olarak, beyanda geçen Bezar (K) Abuzer Arıca isimli PKK/KCK terör örgütü mensubunun Adıyaman kırsalında faaliyet gösteren ve sorumlu seviyede olan örgüt mensubu olduğunu Bezar (K) Abuzer ARICA isimli örgüt mensubunun 29.04.2017 tarihinde Adıyaman İl Merkez Yazıbaşı Köyü Tamak Tepe Mevkiinde hava destekli düzenlenen operasyonda yaralı olarak kaçtığı beraberindeki (4) örgüt mensubunun etkisiz hale getirildiği, örgüt mensubunun yaralanması sonrasında Behçet Yıldırım’ın bölgedeki işbirlikçiler ile irtibata geçerek Bezar (K) Abuzer ARICA isimli örgüt mensubu ile irtibat kurduğu ve örgüt mensubunun tedavi ettiği değerlendirilmekle; şüphelinin, örgüt mensuplarının öldürüldüğü bölgede 03.05.2017 günü akşam 21:00 sıralarında baz verdiği, bu baz vermenin olay tarihinden 4 gün sonra hava karardıktan sonra gerçekleştiği, bunun köy ziyareti ya da seçim çalışması kapsamında düşünülemeyeceği, hayatın olağan akışına aykırı olduğu, kaldı ki şüphelinin alınan beyanında Abuzer ARICA’nın babasının çatışmanın ertesi gününde Malatya ilindeki bir ziyarette şüpheliye oğlunun durumunu sorduğu, şüphelinin çatışmadan haberdar olduğu ve tanık beyanını destekler mahiyette olduğu, kaldı ki şüphelinin dijital incelemelerinde bu harekatta öldürülen Volkan BORA ve Fırat BERKPINAR’ın PKK/KCK Terör Örgütü mensubunun fotoğraflarının çıktığı…” Bilgilere bakın… Behçet Yıldırım, o tarihlerde HDP Adıyaman Milletvekili. Mesleği doktor. Bu bölümün özeti şöyle: - Çatışmada yaralanan terör örgütünün elebaşı pozisyonundaki militanı "Bezar" kod adlı Abuzer Arıca kaçıyor, - Dönemin HDP Adıyaman Milletvekili Behçet Yıldırım, bu yaralı teröristi buluyor ve teröristin tedavisinde bulunuyor veya tedavi süreciyle ilgileniyor. Behçet Yıldırım’ın Diyarbakır 8 Ağır Ceza Mahkemesi’nde süren davasındaki dosyada yer alan iddianamede, Yıldırım’ın Abuzer Arıca isimli teröristle yollarının kesişmesinin öncesine dayandığını gösteriyor. M.A. isimli şüpheli şahsın soruşturma kapsamında 28 Ağustos 2021 tarihli ifadesinde Abuzer Arıca’nın, 2015 seçimlerinde Behçet Yıldırım ile birlikte İmam Tümen’in milletvekili adayı olacağını HDP’ye adeta “tebliğ” ettiğini, hatta Behçet Yıldırım’ın da aralarında bulunduğu siyasetçilerin(!) Adıyaman kırsalında konuyla ilgili Abuzer Arıca isimli teröristle toplantı yaptığını da iddia etmiş. Aynı iddiayı, yani terör elebaşı ile Behçet Yıldırım’ın aralarında bulunduğu grubun buluşmasını N.Ç. isimli şüpheli sahıs da 7 Eylül 2021 tarihli ifadesinde aktarmış. C.Ç de 16 Eylül 2021 tarihli şüpheli ifadesinde, "Zerdeşt" Kod adlı Kemal Bal isimli terör örgütü mensubunun kendisine “Behçet Yıldırım’a oy verin, örgütün adayıdır dediğini, Behçet Yıldırım’ın köye her gidişinde özel olarak Kemal Bal’ın evine gidip görüştüğünü” aktarmış. İddialar yenilir yutulur gibi değil. Daha da detaylandıracağız. Ama şu bilgiyi de ekleyelim: Behçet Yıldırım’ın gözaltına alınması sonrasında yapılan aramada Yıldırım’ın telefonunda Volkan Bora’nın fotoğrafları bulunmuş. Şimdilik Dönemin HDP Adıyaman Milletvekili Behçet Yıldırım’ın dava dosyasında yer alan bazı fotolarını da paylaşalım: Görselllllllll Şimdi alt alta sıralayalım: - HDP Diyarbakır Semra Güzel, Doktor. Türk Tabipleri Birliği’nin Diyarbakır Şube Eşbaşkanlığı yapmış. Bu süreçte, Türk ordusunun ve polisinin yaptığı çok sayıda operasyona karşı durmuş. - S.R.Ç. ebe-hemşire. KESK’e bağlı SES üyesi. Devam eden davasındaki iddianamede yer alan iddialara göre, sahte reçeteler düzenleyip terör örgütü PKK/KCK’ya ilaç temini yapmış. Terörist Volkan Bora ile fotoğrafları var. - Dönemin HDP Adıyaman Milletvekili Behçet Yıldırım da, Semra Güzel gibi doktor. TTB’ye bağlı Adıyaman Tabip Odası’nda iki dönem yönetim kurulu üyeliği yapmış. İddialara göre, bir teröristin tedavisini yapmış, terör örgütüyle içli dışlı ve şüpheli ifadelerine göre terör örgütünün HDP içindeki adayı. Sağlık örgütlenmeleri içinde bir PKK yapılanmasını yıllardır biliyorduk. Özellikle son dönemlerde Türk Tabipleri Birliği Merkez Konseyi’nin çalışmaları ve Türkiye’nin PKK terör örgütüne karşı mücadelesine karşı çıkışları malum. Ağabeyi Ceyhan Mumcu’nun Uğur Mumcu suikastındaki gerçeklerin ortaya çıkmasını yavaşlatmakla ve Ergenekon kumpasında rolü olmakla suçladığı Şebnem Korur Fincancı’nın bir dönem PKK terör örgütünün yayın organına destek amaçlı Genel Yayın Yönetmenliği yaptığı da biliniyor. Zaten bu yayın organıyla içli dışlı. TTB Merkez Konsey Üyesi Uzm. Dr. Halis Yerlikaya’nın PKK terör örgütünün Avrupa’daki uzantılarının düzenlediği konferansa katılımı da büyük tepki çekmişti. Şimdi bu bilgilerle ortaya çıkan yapboz da, insan “sağlığımız, hatta her şeyden önemlisi güvenlik güçlerimizin sağlığı kimlere emanet” diye kaygılanmamıza neden oluyor.

2 yıl önce

Türk Tabipler Birliği Başkanı Şebnem Korur Fincancı, PKK yayın organında TURKOVAC’ı kötüledi!: "Aşı milliyetçiliği yapamayız"

Türkiye, Türkovac ile koronavirüs aşısı üreten dokuz ülkeden biri oldu. Ancak salgının başından beri koronavirüsle mücadeleyi sekteye uğratmak için seri yalanlara başvuran Türk Tabipleri Birliği, yerli aşının üretimi sonrası Turkovac’ı hedefine aldı. Geçmişte ‘neden kendi aşımız yok’ diyen TTB, bugün yerli aşıyı itibarsızlaştırma propagandasına başladı. TTB Genel Sekreteri Vedat Bulut, “Ortada bir aşı yok, aşı olduğu iddia edilen bir solüsyon var” ifadelerini kullanmıştı. Salgının ilk dönemlerinde ise Türkiye, Çin ile aşı görüşmeleri yaparken, ‘aşı yok’ diye propaganda yapan TTB, aşı tedarik edildiğinde ise ‘Faz-3 çalışmasında az denek kullanılmış’ diyerek vatandaşı tereddütte bırakmaya çalışmıştı. PKK YAYIN ORGANINA KONUŞTU Alman medyasının da yerli aşıyı kötülemek için referans gösterdiği TTB yönetimi şimdi de PKK'nın sözde gazetesi Yeni Özgür Politika'da Türkovac'ı kötüledi. Yeni Şafak'ta yer alan habere göre, terör bağlantılarıyla gündemden düşmeyen TTB Başkanı Şebnem Korur Fincancı, PKK paçavrasına "Aşı milliyetçiliği yapamayız" dedi. TERÖR DOSYASI KABARIK Meslek örgütü gibi davranmak yerine terör örgütlerinin ve teröristlerin sözcülüğüne soyunan Türk Tabipleri Birliği, sık sık terör örgütü PKK ile anılıyor. Yönetimindeki isimlerin birçoğu, terör bağlantılarıyla dikkat çekiyor. Tabipler Birliği, bugüne kadar; PKK’ya yönelik operasyonlara karşı çıktı. YPG’nin sözde eş başkanına ‘barış ödülü’ verdi. Bölücü terör örgütünün hiçbir eylemini ‘terör’ olarak nitelendirmedi ve kınamadı. Türkiye’nin sivilleri öldürdüğünü söyleyip yargılanması çağrısında bulundu.

2 yıl önce

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli: Türk Tabipler Birliği hipokrat yeminlerini çiğneyen yüz karalarıdır. Gitmesi gereken birileri varsa TTB yönetimindeki bir avuç bölücü, Türkiye karşıtlarıdır.

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, partisinin grup toplantısında gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu. Bahçeli'nin açıklamalarından öne çıkan başlıklar şöyle: "Türkiye sağlık alanında övgüyle bahsedilen bir başarı yakalamışsa bunun ilk halkasında doğru yönetim vardır. Başta doktorlarımız sağlık çalışanlarımızın haklı taleplerinin bilincindeyiz. Sayın Cumhurbaşkanımızın açıkladığı 5 müjde çok değerli ve önemli. TÜRK TABİPLER BİRLİĞİNE SERT TEPKİ Türk Tabipler Birliği (TTB) Hipokrat yeminlerini çiğneyen yüz karalarıdır. Eğer bu ülkeden gitmesi gereken birileri varsa, o da Türk Tabipler Birliği'nin yönetimine çöreklenmiş bir avuç bölücü ve Türkiye karşıtıdır. Hekimlerimiz Türk topraklarını terk ediyor diyorlar. Vatanını seven her hekim görevinin başındadır. BAHÇELİ'DEN ÇANAKKALE MESAJI Uluslararası düzenin yeni çerçevesi Çanakkale'de çizilmiştir. Milletler ve medeniyetler mücadelesinin sahnesi Çanakkale'de kurulmuştur. Bu cennet vatanı almak istediler vermedik. Yedi düvel üstümüze geldi, boyun eğmedik. Küresel ve bölgesel senaryolar çöpe atılmıştır. Türk vatanı ve Çanakkale ele geçirilememişti. Bize düşen Çanakkale'den ders almak, ihtiyaç olursa yeni bir destan yazmaktır. KILIÇDAROĞLU'NUN DİYARBAKIR ZİYARETİ CHP Genel Başkanı Diyarbakır'da, Çanakkale önlerine gelen zalimlerin izinden yürüdüğünü tescilleyerek, 'Tarihimiz kirli, yüzleşmemiz gerekir' konuşmuş. Tarihimize kirli demek namertliktir, nankörlüktür. Türk tarihine kirli demek, PKK terör örgütünün vesayeti altında bulunan, Türk ve Türkiye düşmanlarının eline düşen bir zavallının hüsran verici hezeyanıdır. Kılıçdaroğlu Kızılderililerden özür dilediğini açıklamış. Buna diyeceğimiz yoktur. Kızılderililer soykırıma uğramıştır. Kılıçdaroğlu mertse, gözü kesiyorsa ağzında ıslanmış baklayı çıkarsın da görelim. Kılıçdaroğlu ve Zillet İttifakı ortakları unutmasın ki kaynağımız Orta Asya, kökümüz söğüt, kollarımız Çanakkale, gövdemiz Türkiye'dir. Kılıçdaroğlu kendi tarihi ile yüzleşebilir, beklentimiz budur. Onun tarihi Türk tarihi değildir. Kendine güveniyorsa ağzındaki baklayı çıkarsın da duyalım. Söyler misin Türk milleti kimden, neden özür dileyecek? Nedir senin meselen? UKRAYNA - RUSYA SAVAŞI Barışın dışında ikinci bir seçenek yoktur. Karadeniz'in kuzeyinde yeni bir Suriye çıkarmanın kimseye bir faydası yoktur. Rusya ile Ukrayna'yı kapsamına alan ateşkes rejiminin tesisi, kalıcı barış ve çözüm ortamının oluşturulması için tek yol diplomasidir. Türkiye'yi Rusya'ya karşı yaptırımlara zorlayan Batılı ülkelerin tetikçisi olan çevreler, samimi ve dürüst değildir. Bazı siyasi partilerin Rusya'ya ağır yaptırım uygulanmasını istemeleri, sık sık S-400 konusunu gündeme taşımaları, başkalarının ajandalarına müzahir hareket ettiklerinin teyididir. Birini diğerine tercih etme durumumuz yoktur, Rusya ve Ukrayna'da tarafımız barıştır.   1 MİLYON MÜSLÜMAN ÖLDÜRÜLÜRKEN NATO NEREDEYDİ? Irak'ta 1 milyon Müslüman öldürülürken bu insanlar ne yapıyorlardı? NATO Genel Sekreteri nerede geziyordu? Cansız bedeni sahile vuran Aylan bebek ve yaşama zorlanan, açlıktan kaburgaları çıkan çocukları görmeyen gözler bize ne anlatacak? Polonya sınırına yığılan suçsuz ve günahsız Ukraynalılar için küresel vicdan titrerken, milyonlarca gariban Suriye'den, Irak'tan, Afganistan'dan kaçıp sığınacak bir liman ararken, Türkiye dışında kimse ilgi göstermedi. "BUGÜNKÜ CHP..." Sayın Kılıçdaroğlu emojiyi bırak, ergenler gibi davranmaktan vazgeç, emelin nedir, hedefin nedir, kafanın içindeki asıl gündem nedir? Onu söyle. Kılıçdaroğlu sorularım açıktır. Anlamadığın bir yer varsa elbette sorabilirsin. Süren kısıtlıdır, ek süre talebin olursa da, bunu değerlendirmeye hazır olduğumu bilmende yarar vardır. Antalya'da kurulan masa umudun masasıdır, Antalya Zirve'si beklediğimiz barışın ilk adımı olacaktır. Antalya'da kurulan masa umudun masasıdır. Kürt sorununu çözecekmiş. Türkiye'de var olan terör sorunudur. Bu sorunun da kökü kazınacaktır. Kılıçdaroğlu Diyarbakır Anneleri'nin yanına gitmeye cesaret edemedi. Çünkü onlar Kılıçdaroğlu'nun ortağı HDP'nin il binası önündeydi. Bugünkü CHP, HDP'nin kostüm giymiş halidir. Bugünkü CHP, PKK'nın yedek kulübesidir.

2 yıl önce

BBP Genel Başkanı Mustafa Destici: Türk Tabipler Birliği'nden Türk kelimesi kaldırılsın

BBP Genel Başkanı Mustafa Destici, partisinin Malatya İl Kongresinin ardından gazetecilerin sorularını yanıtladı. Bir gazetecinin, "TTB, Türk hekimlerini temsil etmiyor" yönündeki açıklamalarını hatırlatması üzerine, Destici, hekimlerin az bir kısmının TTB üyesi olduğunu söyledi. Bu nedenle TTB'nin hekimleri temsil etmediğini savunan Destici, "İkincisi de hem tabiplerimizin, doktorlarımızın sosyal hakları, ücretleri, çalışma şartları, bunlar konusunda da faydalı, yapıcı çalışmalar yapmıyor, teklifte bulunmuyor, yıkıcı bir politika izliyor. Tamamen burada Türkiye düşmanlarının, açıkça söylüyorum, terör örgütlerinin PKK, FETÖ başta olmak üzere DHKP-C, TİKKO pek çok terör örgütünün adeta ve devlet, vatan, din düşmanlarının sözcülüğünü yapıyor. Onların dili ile konuşuyor ve bu da hem Türkiye, Türk milletine, Türk devletine zarar veriyor, hem de tabiplerimize zarar veriyor, hekimlerimize zarar veriyor. Sanki Türkiye'deki bütün hekimler onların düşüncesindeymiş gibi bir algı oluşturmaya çalışıyorlar. Ben onun için TTB'nin isminin önündeki Türk kelimesinin kaldırılmasını teklif ediyorum. Kaldırılmalı çünkü TTB maalesef Türkiye'ye, Türk milletine ve Türk hekimlerine hizmet etmiyor, bölücülüğün, vatan, millet, din ve devlet düşmanlarının adeta sözcülüğünü yapıyor." diye konuştu. Muğla'da bir hastanede, uzman çavuş ile doktor arasında yaşandığı iddia edilen darp olayına ilişkin soru üzerine Destici, kime karşı yapılırsa yapılsın şiddetin kabul edilemeyeceğini söyledi. Destici, sağlık çalışanlarına yönelik şiddeti reddettiklerini vurgulayarak, konuşmasını şöyle sürdürdü: "Ama maalesef sağlık çalışanlarımıza ya da doktorlarımıza, hekimlerimize yapılan şiddetin görmezden gelinmesi ya da orada farklı bir algı oluşturma, bir kargaşa çıkarmak için bazı sağlık çalışanlarının aslında onlara sağlık çalışanı ya da hekim bile demek istemiyorum, provokatif davranışlar gerçekleştirdiğine şahit oluyoruz. Bunlar da hem hekimlerimize hem de hekimlik mesleğine büyük zarar veriyorlar. Öbür taraftan da sanki hekimlere yapılan saldırıları, şiddeti meşru gösterecek kadar bir provokatif eylemler içinde olabiliyorlar. Onun için bunların ayıklanması lazım ve bu tür provokasyon yapan kim olursa olsun bunların da hukuk önünde cezasının verilmesi lazım."

1 yıl önce

Türk Tabipleri Birliği Başkanı Şebnem Korur Fincancı'nın Meclis'e HDP Iğdır Milletvekili Habip Eksik'in aracıyla alındığı ortaya çıktı

Terörist başı Öcalan'a özgürlük isteyen, Türk askerine dil uzatan ve sözde Ermeni soykırımını savunan TTB Başkanı Şebnem Korur Fincancı'yı Meclis kampüsüne kimin soktuğu ortaya çıktı. Fincancı'yı, HDP Iğdır Milletvekili Habip Eksik'in içeriye aldığı belirlendi. Milletvekillerinin araçları aranmadığı için Fincancı'nın bir milletvekilinin aracıyla Meclis'e sokulduğu anlaşılmış, gözler CHP ve HDP'li vekillere çevrilmişti. Fincancı'nın HDP Iğdır Milletvekili Habip Eksik'in aracıyla Meclis'e girdiği tespit edildi. TBMM'ye girişi yasak olan Türk Tabipleri Birliği Başkanı Şebnem Korur Fincancı, HDP'li Necdet İpekyüz'ün basın toplantısında boy gösterdi. Fincancı'nın Meclis kampüsüne HDP Iğdır Milletvekili Habip Eksik'in aracıyla girdiği tespit edildi. Terör örgütlerine desteğini her fırsatta ifade eden Fincancı, 13 Ocak'ta da CHP'li Ali Şeker sayesinde Meclis'e girerek basın toplantısı düzenlemişti. CHP-HDP ORTAKLIĞIYLA 'Terör örgütü propagandası yapmak' suçundan hapis cezasına çarptırılan, terör örgütü PKK elebaşı Abdullah Öcalan için özgürlük isteyen, Türk askerine dil uzatan ve sözde Ermeni soykırımını savunan TTB Başkanı Şebnem Korur Fincancı HDP ve CHP ortaklığıyla TBMM'ye sokuldu. HDP'li Necdet İpekyüzü'nün basın toplantısı saatinde konuşan Fincancı'ya hem HDP'li hem de CHP'li vekiller eşlik etti. EKSİK'İN ARACIYLA GİRDİ Milletvekillerinin aracı aranmadığı için Fincacı'nın bir milletvekilinin aracıyla Meclis'e sokulduğu tespit edilmişti. Gözler CHP ve HDP'li vekillere çevrildi. Yeni Şafak'ın haberine göre, Fincancı'nın HDP Iğdır Milletvekili Habip Eksik'in aracıyla Meclis'e girdiği belirlendi. GİRİŞİ YASAKLANMIŞTI Terör örgütlerine desteğini her konuşmasında dile getiren Fincancı, 13 Ocak'ta da CHP'li Ali Şeker sayesinde Meclis'e girerek basın toplantısı düzenlemiş, Kovid-19'a karşı geliştirilen milli aşı TURKOVAC'ı "solüsyon sıvı"ya benzeterek itibarsızlaştırmaya çalışmıştı. İzin almadan basın toplantısı yaptığı için Fincancı'nın TBMM'ye girişi yasaklanmıştı. AĞBABA DA TERÖRİSTİ SOKMUŞTU CHP Genel Başkan Yardımcısı Veli Ağbaba'nın da Suriye'de etkisiz hale getirilen teröristle Meclis'te basın toplantısı düzenlediği ortaya çıkmıştı. 3 Aralık 2012'de Meclis basın toplantısı salonunda, Ağbaba ile bir grup tıp fakültesi öğrencisi ile basın toplantısı yapmıştı. Onlardan biri Özge Aydın'dı. Aydın o gün terör örgütüyle bağlarının olmadığını söylemişti. Ancak yıllar sonra PKK/YPG'li bir terörist olarak Suriye'de etkisiz hale getirildi.

1 2 3