26 Nisan Cuma 2024
2 yıl önce

Makamına Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın fotoğrafını asan CHP'li başkana CHP'li isimden tehdit: Ellerini kırarız

Honaz Belediye Başkanı Yüksel Kepenek, yaptığı açıklamada, son olarak 23 Eylül'de Honaz'da CHP Genel Başkan Yardımcısı Gülizar Biçer Karaca'nın da katıldığı toplantıda, kendisine yöneltilen eleştirilerin linç boyutuna ulaştığını söyledi. 'Erdoğan'ın fotoğrafını asanların elini kırarız' Tugay Odabaşıoğlu'nun önce Merkezefendi toplantısında "Makam odalarına Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın fotoğrafını asan CHP'li başkanları elini kırmakla tehdit ettiğini" ileri süren Kepenek, Odabaşıoğlu'nun Honaz'daki toplantıda da bu sözlerinin arkasında olduğunu söylediğini hatta daha sert ifadeler kullandığını kaydetti. Kendisinin makam odasında da Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın fotoğrafının olduğunu aktaran Kepenek, şöyle konuştu: "Bana bakarak 'Hatta ellerini kırmakla kalmam kafasını da kırarım.' diye konuştu. Orada bu mesajları gönderebileceği başka bir kişi yoktu. Gençlik Kolları Başkanı'nın bu tehditleri ve toplantıda eleştirilere karşı, bana cevap hakkı verilmemesi, hepsini üst üste koyduğunuzda etik olmayan bir toplantı gerçekleştirildi. İl Başkanı'nın bana daha önceden bir birikimi vardı. Onun da hesaplaşmasını Honaz halkının önünde yapmaya çalıştı. 'Böyle olursa istifa ederim' diyerek gereken tepkiyi, refleksi gösterdim. Tabii sürekli tartışma ortamında iş üretemem, verimli olamam deyip salonu terk ettim." Toplantıdan ayrıldıktan sonra Gülizar Biçer Karaca'nın yanına gelerek kendisinden sakin olmasını istediğini aktaran Kepenek, "Partiden ayrılmamın yanlış olacağını, bunun amaca hizmet etmeyeceğini söyledi. Ben de zaten o toplantıdan sonra bir açılışımız vardı, oraya geçtik ama açılışa il yönetimi gelmedi." dedi. Kepenek, CHP İl Başkanı Bülent Nuri Çavuşoğlu'nun, Gençlik Kolları Başkanı Odabaşıoğlu'nun bu sözlerine müsaade etmemesi gerekirken kendisine karşı motive ettiğini de ileri sürerek, il yönetimi ile yaşanan sorunları CHP Genel Merkezine ileteceğini belirtti.

2 yıl önce

Polis katiline avukatlık yapan Tanrıkulu’nun milletvekili olduğu CHP, polisler için 3600 ek gösterge sözü verdi

CHP lideri Kılıçdaroğlu Ankara’da emekli emniyet mensuplarıyla bir araya geldiği toplantıda 3600 ek gösterge konusunda iktidarı eleştirmiş ve polislere 3600 ek gösterge sözü vermişti. Kılıçdaroğlu, polisin her şeyden önce insan olduğunu dile getirerek, “Onun da duyguları var. Onun da sevinçli günleri var. Onun da acı günleri var” ifadelerini kullandığı toplantıda tüm gözler CHP milletvekili Sezgin Tanrıkulu’nu aradı. PKK KANALLARININ DÜZENLİ KONUĞU Terör örgütü PKK’yı savunmasıyla biline (SİHA-İHA vb. konularda) CHP İstanbul Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, Türk polisine yaptığı tehditlerle tanınıyor. CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun 3600 ek gösterge ve polis hakları konusundaki konuşmalarına tepki gösteren sosyal medya kullanıcıları, Kılıçdaroğlu’na “Sen önce partindeki polis düşmanlarını temizle” diyerek tepki gösterdiler. Polisin terör örgütü yandaşlarına karşı yürüttüğü mücadelede sert davrandığını defalarca dile getiren Tanrıkulu, terör eylemlerine müdahale eden polisleri defalarca tehdit etti. Polis katilinin avukatlığını yaptı Kahramanmaraş'ta cinayet şüphelisini yakalamak üzere harekete geçen polis memuru Barış Göl, Muhammet Karataş tarafından şehit edildi. Olay yerinden kaçan katil Karataş, kısa süre içerisinde polis ekipleri tarafından gözaltına alınmıştı. Meclis’te katil zanlısını savunan CHP Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, ''Polisi şehit eden sağ bir yurttaş, zanlı, sanık, neyse katil... Nasıl öldü? Çıkın açıklayın. Evet katil, ölmesi mi lazım? İnfaz mı edilmesi lazım?" dedi.

2 yıl önce

Kızı hayatını kaybeden polis babasından açıklamalarını istismar eden CHP’li Ali Mahir Başarır’a tepki

Mersin'in Mezitli İlçesinde rahatsızlanan arkadaşının yerine 2 saatliğine görev yapan polis memuru N.E’nin intihar etti.  CHP’li CHP Mersin Milletvekili Ali Mahir Başarır’ın intihar eden polis memurunun babasının iddialarını gündeme taşıyarak istismar etmesi üzerine polis memurunun babası bir açıklama yayınladı. Emekli başkomiser baba Adil Ekiz Facebook hesabında yaptığı açıklamada, “Ben dün akşam kızım vefatı yaşamış olduğum üzüntümü sosyal medyada paylaşmıştım. Ancak benim bu üzüntümü siyasi malzeme olarak görüp yıllarca çalışmış olduğum emniyet teşkilatını yıpratmak amacında olan kişi ve grupların olması beni dahada üzmüştür. Her kurum ve kuruluşta doğru insanlar olduğu gibi yanlış insanlar da bulunmaktadır. Benim amacım ne Emniyet teşkilatını nede herhangi bir siyasi partiyi yıpratmak değildir. Benim amacım yanlış insanların gerekli cezayı almasını sağlamaktır.Bana destek veren herkese teşekkür ederim. Saygılarımla..” dedi.

2 yıl önce

CHP’li Başarır’dan sonra Sözcü gazetesi yazarı Dündar’dan da polis intiharı istismarı

Sözcü Gazetesi yazarı Uğur Dündar da, dün akşam Tele 1 ekranlarında CHP’li Başarır’ın gibi 1 ay önce yaşanmış elim hadiseyi tekrar gün tartışmaya açarak bir skandala imza attı. Katıldığı yayın öncesinde, Mersin Valiliği’nin yapmış olduğu “merhumenin intiharından sonra Bakanlığımız emniyet emeklisi olan kıymetli babasının beyanları üzerine 27.09.2021 günü tüm yönleriyle hemen inceleme başlatılmıştır” açıklamasını görmezden gelerek kasıtlı bir biçimde polis yakınlarının yarasını deşen Sözcü Gazetesi yazarı Uğur Dündar’ın organize suç örgütü Sedat Peker’e “temiz toplum savaşçısı” benzetmesi yaptığı da henüz hafızalardaki tazeliğini koruyor. Polis intiharı istismarı yapan Dündar’ın kurucusu olduğu Artı 1 Tv’yi Sezgin Baran Korkmaz finanse etti iddiası Geçtiğimiz aylarda Sözcü Gazetesi yazarı Yılmaz Özdil, Uğur Dündar’ın kurucuları arasında yer aldığı Artı 1 TV’nin kuruluşunu Sezgin Baran Korkmaz’ın finanse ettiğini iddia etmişti. Canlı yayında Yılmaz Özdil’e cevap veren Uğur Dündar canlı yayında ağzını bozmuş ve aynı gazetede çalıştığı Özdil’i çok ağır ifadelerle tehdit etmişti. Dündar hakkındaki iddialar bitmiyor Türkiye Gazetesi’nde Yılmaz Bilgen, Türkiye Cumhuriyeti’ne türlü iftiralarda bulunan Birleşik Arap Emirlikleri’nde (BAE) firari olarak yaşayan organize suç örgütü elebaşı Sedat Peker’e “halk kahramanı güzellemesi” yapan, Sözcü Gazetesi yazarı, son günlerin tartışmalı ismi Uğur Dündar’ın Mehmet Ali Yapar’ın hakkında haber yapmaması karşılığında Yapar’dan servet aldığını iddia etmiş

2 yıl önce

CHP’li belediyeler borç batağında

İstanbul, Ankara, İzmir, Eskişehir, Antalya, Adana, Hatay belediyeleri tam bir borç batağına düştü. CHP’li yöneticiler, özellikle 2019 yerel seçimlerinden bu yana kimi belediyeleri milyarlarca, kimilerini ise milyonlarca lira borçlandırdı. İBB’NİN BORCU İKİYE KATLANDI İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin (İBB) borcu, iki buçuk yılda neredeyse iki kat arttı. İBB’nin 2019’da 25 milyar lira olan toplam borcu 2021 yılı itibariyle 44 milyar liraya kadar yükseldi. 23 Haziran 2019’da CHP’nin idaresine geçen İBB, son iki buçuk yıllık süreçte toplam 19 milyar lira borçlandı. Borçlanma limitlerini aşan İBB, 27 yıl sonra ilk kez borç alamayacak duruma geldi. İç borçlanma limitleri tükenen İBB, çare olarak yurt dışı kredilere yöneldi. Son olarak, İstanbul Büyükşehir Belediyesi ile Fransa Kalkınma Ajansı arasında 93 milyon euroluk (963 milyon lira) bir kredi anlaşması imzalandı. ANKARA’DA 3 MİLYAR LİRA ARTIŞ Ankara Büyükşehir Belediyesi, CHP yönetimindeki 2019 ve 2020 yıllarında, belediye meclisinden 1 milyar 815 milyon liralık borçlanma yetkisi aldı. 2021 yılının ilk 9 ayında da 1 milyar 230 milyon lira borçlanan Ankara Büyükşehir Belediyesi, Mansur Yavaş yönetiminde 2019 yerel seçimlerinden bu yana toplam 3 milyar 45 milyon lira borçlandı. İZMİR 5 KAT BORÇLANDI CHP’li Tunç Soyer, bir önceki belediye başkanı Aziz Kocaoğlu döneminden 2,5 milyar lira borç ile devraldığı belediyenin borcunu ilk 8 ayda 6.5 milyar liraya, 2021 yılı itibariyle ise 10 milyar liraya çıkarttı. Soyer, belediyeye bağlı şirketlerle birlikte, İzmir Büyükşehir Belediyesi’ni iki buçuk yılın sonunda toplam 12 milyar lira borçlu duruma getirdi. ESKİŞEHİR’İN BORCU 2 MİLYARI AŞTI CHP’nin sembol belediyelerinden biri olan Eskişehir Büyükşehir Belediyesi’nin borcu, belediye meclisinde onaylanan son kredilerle birlikte, 2021 yılı itibariyle toplam 2 milyar 150 milyon liraya ulaştı. Eskişehir Büyükşehir Belediyesi, 2 milyar 150 milyon lira ile en fazla borcu olan belediyeler arasında yer aldı. EK BORÇ 615 MİLYON LİRA Hatay Büyükşehir Belediyesi 2019, 2020 ve 2021 yıllarında toplam 615 milyon lira borçlandı. Belediyeye bağlı olan HATSU’nun borcu ile birlikte CHP’li Hatay Büyükşehir Belediyesi’nin güncel toplam borcu, 2 milyar 160 milyon lira oldu. 30 AYDA 500 MİLYON LİRA CHP’li Antalya Büyükşehir Belediyesi, belediye meclisinden aldığı yetkilerle son 30 ayda 500 milyon lira borçlandı. Antalya Büyükşehir Belediye Meclisi AK Parti sözcüsü Ali Çetin, Antalya Büyükşehir Belediyesi’nin belediye meclisinden aldığı yetkilerle 30 ayda yaklaşık 500 milyon lira borçlandığını teyit etti.

2 yıl önce

PKK elebaşı Duran Kalkan: “CHP, HDP’ye muhtaçtır”

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, geçtiğimiz haftalarda “Kürt sorunu” meselesi olduğunu iddia etmiş ve durumun HDP’siz çözülemeyeceğini söylemişti. Açıklamalarla ilgili tartışmalar sürerken, terör örgütü PKK elebaşı Duran Kalkan, aradaki iş birliğini gözler önüne seren bir açıklama geldi. Kalkan, “HDP’nin bu çıkışını bazı CHP’liler ters yorumlayabilirler ama öyle değil. CHP’nin de önünü açtı, güçlendirdi. CHP HDP’ye muhtaçtır. CHP, HDP ile doğru ilişki kurarsa etkili olabilir” ifadelerini kullandı..

2 yıl önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan: "Tarih, CHP gibi Cumhuriyetin en eski partisini, HDP gibi bir terör örgütü kuklasının emrine verenlerden elbette hesap soracaktır"

Erdoğan, partisinin, yeni yasama yılındaki ilk Meclis grup toplantısında yaptığı konuşmada, partilileri selamlayarak sözlerine başladı. Yaklaşık 2,5 aylık aradan sonra gazi Meclis çatısı altında milletvekilleriyle birlikte olmaktan duyduğu memnuniyeti dile getiren Erdoğan, "Geçtiğimiz yasama döneminde gerçekten çok çalıştınız, çok önemli faaliyetler gerçekleştirdiniz. Yaz aylarında şehirlerinizde teşkilatlarımızla birlikte yürüttüğünüz çalışmaları da yakından takip ettim. İnşallah bundan sonra hem Meclis'te hem de şehirlerinizde aynı gayretle yolunuza devam edeceğinize inanıyorum." diye konuştu. Cumhurbaşkanı Erdoğan, Meclis'in 27. Dönem 5. Yasama Yılı'nın, çok daha verimli bir çalışma dönemi olarak geçeceğini kaydederek, "Şimdiden her birinize Genel Kurul, komisyon ve grup çalışmalarına yapacağınız katkılar için şükranlarımı sunuyorum." ifadesini kullandı. Milli iradenin tecelligahı olan Meclis'te görev alan milletvekillerinin, aynı zamanda halkla yönetim organları arasındaki irtibatı sağlama görevini de yürüttüğüne işaret eden Erdoğan, "Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi ile yasama, yürütme ve yargı arasındaki ilişkileri netleştirirken, uyumu da en üst noktaya çıkardık. Bugün burada Cumhurbaşkanı ve ülkenin en büyük partisinin Genel Başkanı sıfatıyla bulunmam bile yeni yönetim sisteminin başarısının ifadesidir." değerlendirmesinde bulundu. YENİ ANAYASA: UZLAŞMA OLURSA YASAMA YILI BİTMEDEN YENİ ANAYASAYI NETİCEYE ULAŞTIRIRIZ Meclis'in, milli mücadeleyi zafere taşıdığına dikkati çeken Erdoğan, sözlerine şöyle devam etti: "Meclis, Cumhuriyetimizi kurmuştur. Ülkemizi çok partili siyasi hayata geçirmiştir. Her darbe döneminin ardından milli iradeyi yeniden ayağa kaldırmıştır. Demokratik ve ekonomik kalkınma hamlelerine destek olmuştur. Yeni yönetim sistemimizi inşa etmiştir. Maziden atiye kurduğumuz demokrasi ve kalkınma köprüsünün adeta kilit taşı olan Meclisimiz, kurucu ve devrimci vasfıyla hem kazanımlarımıza sahip çıkmakta hem de ufkumuzu aydınlatmaktadır. İnşallah bu Meclis, Türkiye'nin milli iradenin temsilcileri eliyle yapılan ilk anayasasını hayata geçirme şerefine de nail olacaktır. Biz, Türkiye'nin gündemine getirdiğimiz, ülkemizin ilk sivil anayasasını hazırlama teklifimizde gerçekten samimiyiz. AK Parti ve Cumhur İttifakı olarak kendi hazırlıklarımızı yapıyoruz. Meclis'teki diğer partilerden de kendi hazırlıklarını en kısa sürede kamuoyuyla paylaşmalarını bekliyoruz. Şayet diğer partilerin anayasa teklifleri ile kendi hazırlıklarımızı uzlaştırabilirsek yasama yılı bitmeden Meclis bünyesinde bu işi neticeye ulaştırabiliriz. Tabii bunun için öncelikle diğer partilerin anayasa tekliflerini kamuoyuna açıklamaları gerekiyor. Uzlaşma sağlanamaması durumunda ise siyasi partiler olarak zaten yaklaşmakta olan 2023 seçimlerinde hep birlikte milletin terazisine çıkarız. Milletimizin sandıktaki kararı da başımız gözümüz üstünedir. Hiç şüphesiz burada temel belirleyici, ülkemizin yönetim sistemi ile ilgili farklı görüşlerin nasıl bir araya getirilebileceğidir." Türkiye'nin, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi ile elde ettiği avantajların ne kadar kritik öneme sahip olduğunun, salgın döneminde hep birlikte yaşandığını ve görüldüğünü vurgulayan Erdoğan, şunları kaydetti: "Gelişmiş ülkeler dahil pek çok devlet, halen süren nice siyasi, ekonomik, sosyal sancılarla kıvranırken, biz sağlıktan sanayiye her alanda kendimizi pozitif yönde ayrıştırmayı başardık. Tarihimizin en köklü yönetim reformunda üçüncü yılımızı tamamlarken geriye dönüp baktığımızda 'Evet, gerçekten iyi bir iş yaptık' diyebiliyoruz. Eksikler, aksaklıklar, düzeltilmesi gereken hususlar yok mudur? Elbette vardır. Hepsinin de farkındayız, hatta bu doğrultuda yaptığımız kapsamlı çalışmalar da elimizde mevcuttur. Bunların hepsi de çok basit dokunuşlarla, küçük revizyonlarla düzeltilebilecek tali meselelerdir. Yeni anayasa süreci başarılı bir şekilde neticelenirse devamında bu sorunlar zaten kendi mecrasında çözülür. Böyle bir imkanın olmaması halinde ise seçim sonrasına kadar ortaya çıkacak tecrübeye ve birikime göre biz Cumhur İttifakı çatısı altında kendi düzenlemelerimizi hayata geçirme yoluna gideriz. Milletimize her hal ve şart altında 2023 sonrası için büyük ve güçlü Türkiye hedefimiz doğrultusunda daha kolay ve hızlı ilerlememizi sağlayacak yeni bir yol taahhüt ediyoruz. Türkiye'nin en devrimci, en yenilikçi, en reformcu, en vizyoner partisi olarak Allah'ın yardımı ve milletimizin desteğiyle işte bu yol haritası istikametinde ülkemizi önce 2023'e sonra da 2053'e taşıyacağız." Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasında şunları söyledi: BİRİLERİ ÇIKIYOR 'GEREKİRSE İLK 4 MADDEYİ DEĞİŞTİRİRİZ' DİYEREK PKK GÜDÜMÜNDEKİ SİYASİ YAPIYA GÖZ KIRMAYA ÇALIŞIYOR Sırf günü kurtarmak için aklına geleni söyleyenden siyaset adamı olmaz, devlet adamı hiç olmaz. Biz yeni anayasa diyoruz, birileri de çıkıyor 'Gerekirse ilk 4 maddeyi de değiştiririz.' diyerek hemen PKK güdümündeki siyasi yapıya göz kırpmaya çalışıyor. İlk 4 maddeyi değiştirme fikri CHP ve tüm CHP'lilerin iradesi midir, yoksa Kılıçdaroğlu'nun kişisel işi midir?  Anayasa'nın ilk 4 maddesini değiştirme fikri, eğer bu CHP'nin kurumsal iradesiyse ortada ülkemiz açısından çok vahim bir sorun var demektir. HDP, MİLLET İTTİFAKI'NDAKİ GİZLİ ORTAKLIK HAKKINI KULLANARAK BU HANIMEFENDİYİ VETO ETMİŞTİR Biliyorsunuz bugün 6-8 ekim olaylarının 7. yıldönümü. HDP'nin o dönemki yöneticileri yandaşlarını sokaklara salmış ve onlarca insanın kanını dökmüştü. Bu gözü dönmüş alçakların masum insanları nasılca vahşice katlettiğini daha dün gibi biliyoruz. Azgın güruhu harekete geçirenler bugün cezaevinde ellerindeki kanın hesabını veriyorlar. Kılıçdaroğlu, hesabı sormak yerine bunlara arka çıkmıştır. Bu partinin yerli de milli de olmayan politikalarını milletimize her fırsatta tekrar tekrar anlatacağız. Tarih, CHP gibi Cumhuriyetin en eski partisini, HDP gibi bir terör örgütü kuklasının emrine verenlerden elbette hesap soracaktır. Diğer yanda CHP'nin başını çektiği ittifakın diğer ortağı olan parti ve başındaki hanımefendi var. İYİ Parti'nin kendi konumunu koruma çabası artık sürdürülebilir değildir. Başbakanlığa talip olması da trajikomik görüntüyle ilgili değildir. HDP kanadı, hanımefendinin Başbakanlığını kabul etmeyeceğini zaten söylemiştir. HDP, Millet İttifakı'ndaki gizli ortaklık hakkını kullanarak bu hanımefendiyi veto etmiştir. Hayali bir makama talip olmasının gerisinde bu vetonun sineye çekilmesi vardır. Allah kimseyi böyle bir konuma düşürmesin. Mücadeleyi milletin önünde yapmak yerine kapalı kapılar ardından yürütmek zorunda kalanların akibeti işte böyle olur. Gerçi çıkıp şimdi buna da itiraz edecekler. Bir yanda HDP'nin sufleleri ile siyaset yapan bir partinin genel başkanı. Bu hanımefendinin ''28 Şubat kararlarına imza attım, hepsine de gönülden inanıyorum'' sözünü de unutmadık. İnsanda ilkeve omurga olmayınca her devirde ne söylemesi gerekiyorsa onu ağzından saçmaktan geri kalmaz.  BU KİŞİ ARTIK MİLLİ GÜVENLİK SORUNU HALİNE DÖNÜŞMÜŞTÜR Her şey bir yana Türkiye, Türk siyaseti böyle bir fotoğrafı hak etmiyor. Birbirlerinden hiçbir farkı yok. Akşam yalan, sabah yalan... Gavurun kılıcını çalan bir anlayışla yapılan işin adı muhalefet değil, taammüden bu ülkeye ve bu millete düşmanlıktır. Bu kirli muhalefet tarzını reddediyoruz. CHP'nin başındaki zatın yalanlarını ortaya sermekten biz yorulduk ama bu zat, aynı ahlaksızlıkları tekrarlamaktan vazgeçmiyor. Dün yine çıkmış MB'nin İstanbul'daki binasından ilgili ilgisiz bakmadan aklına ne gelirse sallamış da sallamış. Bay Kemal, eğer uyuşturucu arıyorsan aynaya bak. AK Parti çatısı altında uyuşturucuyla iştigal eden insan bulamazsın, böyle bir iftirayı AK Parti'ye atamazsın. Yatırım nasıl yapılır konusunda en küçük bir fikri olmayan bu zatın zırvalarına tek tek cevap vermeyi zul kabul ediyorum. Kendisinin yalancılığı ve müfteriliği yargı kararıyla da tescil edilmiştir. Bu kişi artık milli güvenlik sorunu haline dönüşmüştür. Türkiye'de bir iktidar sorunu yoktur ama ciddi bir muhalefet problemiyle karşı karşıya olduğumuz gerçektir. 2023, sadece Cumhur İttifakı eliyle büyük ve güçlü Türkiye'nin inşasının değil, aynı zamanda muhalefetin bu prangadan kurtuluşunun müjdesini alacağımız yıl olacaktır. SULAR AKMIYOR... HANİ BELEDİYE? Ülkemizde herhangi bir bireyin hak, hukuk, özgürlük talebi mi var, çözümü biz üreteceğiz. Sivil bir anayasa girişimi bile bu konuda önümüze kimsenin geçemediğinin işaretidir. Nerede bir dikili taşınız var. Ankara, İstanbul büyükşehir belediyelerini kazandınız. Asfaltlarını yenileyemiyorsunuz, asfaltlarını. Çukurlardan geçemiyoruz. Nerede belediye? Sular akmıyor, hani nerede belediye? Niye suları akar hale getiremiyorsunuz? MERKEZ BANKASI'NI ORAYA TAŞIYACAĞIZ İstanbul'da Merkez Bankası binası yapıldı. Çıkmış 'Geldiğimde orayı öğrenci yurduna dönüştüreceğim' diyor. Ya bu adama ne dersiniz? Merkez Bankası'nı da oraya taşıyoruz, taşıyacağız. Senin gücün ona yetmez. Aklı erse New York'ta yaptığımız Türkevi'ni yurt yapma kararı olarak açıklayabilir, o da 36 kat. Ülkemizde kadınların herhangi bir sorunları mı var, öncüsü biz olduk, biz olacağız.  Ülkemizde gençlerimizin teknolojide ihtiyacı mı var, hepsinin de projelerini biz hayata geçiriyoruz. Bir TEKNOFEST kuşağını inşa ediyoruz. Aslında onları bizim anladığımızı görüyoruz. Roketten yapay zeka yazılımlarına kadar her alanda gençlerimizle çok daha yakın bir yoldaşlık yapıyoruz.  TÜRKİYE, DÜNYADA EN FAZLA ÖĞRENCİ YURDU KAPASİTESİNE SAHİP ÜLKE Utanmadan sıkılmadan 'Bu iktidar fabrika açımıyor' diyor. Ya geçenlerde ben 26 fabrika açılışı yaptım. Bu hafta Adana'da fabrika açılışı yapacağım. Türkiye'nin en büyük mesafeleri katettiği alanlardan biri de yüksek öğretimdir. Türkiye dünyanın açık ara en fazla öğrenci yurdu kapasitesine sahip ülkesidir. Türkiye'nin bir milyonun üzerinde kapasitesi varken İngiltere'de bu rakam 550 bin. Bu yıl ortaya çıkan kargaşanın nedeni, geçtiğimiz yıl ile bu yılki başvuruların üst üste binmesidir. Açıkta kalan öğrencilerimizle ilgili çözüm çalışmalarımız devam ediyor. 76 üniversite ile devraldık, şimdi ise 207 üniversitemiz var. Hakkari'deki evladımız Ankara'ya İstanbul'a gelmesin, üniversiteyi onun ayağına götürelim sitedik ve bunu başardık. Bir zamanlar üniversite açılırken bir numaralı tartışma konusu harç konısuydı. bunu biz ortadan kaldırdık. ÜNİVERSİTELERİMİZİ TERÖR KILIKLILARA BIRAKAMAYIZ Kendi hocalarına bile saygısı olmayan bu tipleri biz öğrenci olarak kabul etmiyoruz. Avrupa’da, ABD’de bu tiplerin hiçbirini bir gün bile üniversitede tutmazlar. Sırf hükümete sıkıntı çıkarıyorlar diye, saygısız, sevgisiz, kötü niyetli adeta terörist tiplere sahip çıkılıyor. İnşallah bu sorunu da kendi mecrası içinde kötü niyetlilere meydanı bırakmadan en kısa sürede çözeceğiz. Biz üniversitelerimizi terör kılıklılara bırakamayız.  Paris İklim Anlaşması'ndan Avrupa Yeşil Anlaşması'na kadar her adımın içinde yer alıyoruz. Sosyal ağların alt yapısı ile ilgili soru işaretlerinin arttığı dönemde önümüze açılan fırsat pencerelerini değerlendirmekte kararlıyız. Önümüzde tarihimizin en büyük küresel fırsatı vardır. Bunu değerlendirebilmemizin yolu birliğimize, kardeşliğimize, istikrar iklimine sıkı sıkıya sarılmaktan geçiyor.  

2 yıl önce

Akşener’in kürsüye 'pideci' diye çıkardığı kişi CHP Gölbaşı Belediye Meclis üyesi adayı çıktı

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, partisinin grup toplantısında yaptığı konuşmada "Teröre yardım ve yataklık yapan bölücü kebapçıların işsizlikte payı vardır" ifadelerini kullanmıştı. MHP Genel Başkan Yardımcısı İzzet Ulvi Yönter, yaptığı paylaşımla, Bahçeli'nin kebap yiyen HDP'lileri ve CHP'lileri kast ettiğini açıklamıştı. AKŞENER KEBAPÇI ÇIKARTTI İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, partisinin dünkü grup toplantısında kürsüye kebapçı olduğu belirtilen İbrahim Çetinkaya'yı çıkardı. Çetinkaya, yaptığı konuşmada "Bizden terörist olmaz" dedi. Ancak Akşener'in, Bahçeli'nin kebapçılara terörist dediğini öne sürerek söz hakkı verdiği Çetinkaya'nın, geçmiş dönemlerde CHP Gölbaşı Belediye Meclis üyesi adayı olduğu ortaya çıktı.

1 2 ... 61 62 63 64 65 66 67 ... 376 377