04 Mayıs Cumartesi 2024
3 yıl önce

Van Cumhuriyet Başsavcılığı, HDP'li 5 milletvekili hakkında soruşturma başlattı

AA'nın haberine göre, HDP'li 5 milletvekili hakkında "Türk milletini Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ni, devletin kurum ve organlarını aşağılama", "Halkı kin ve düşmanlığa tahrik" suçlarından soruşturma başlatan Başsavcılık, dosyaları "görevsizlik" kararıyla Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı Parlamenter Suçları Soruşturma Bürosuna gönderdi.

2 yıl önce

Bakan Soylu’dan Cumhuriyet Gazetesi’ne sert tepki: “Türkiye eski Türkiye değil hesabını hukuk önünde vereceksiniz”

“Bir mafya pisliğinin hezeyanlarıyla terörle mücadele tarihimizin en Şanlı Komutanına çamur atan, ortakları HDPKK için intikam alan, Cumhuriyet gazetesi; Sizin tarihiniz, derin, kirli ve karanlık ilişkiler tarihidir. Türkiye eski Türkiye değil Hesabını hukuk önünde vereceksiniz.”

2 yıl önce

Cumhuriyet gazetesi CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu ve suç örgütü elebaşı Peker'i bir tuttuğu karikatürü sildi

Kaçak olarak yurt dışında bulunan ve hakkında yakalama kararı çıkarılan organize suç örgütü lideri Sedat Peker, Cumhuriyet gazetesi tarafından övüldü. Gazete, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ve suç örgütü lideri Peker'i bir tuttuğu bir karikatür yayımladı. Kemal Kılıçdaroğlu ve Peker'in yan yana çizildiği karikatürde, Kılıçdaroğlu için "ana muhalefet", Peker için "baba muhalefet" denildi. Suç örgütü elebaşına güzellemesi yapan gazete, daha sonra bu karikatürü kaldırdı.

2 yıl önce

Özge Mumcu ve Alp Erinç Yeldan Cumhuriyet Gazetesi’nden istifa etti

Cumhuriyetin açıklaması sonrası ulusalcı ve radikal isimleri Özge Mumcu ve Alp Erinç Yeldan'ın istifasıyla sonuçlandı. İKİ YAZAR İSTİFASINI DUYURDU Cumhuriyet'in ‘Açıklama’ başlığıyla yayınladığı yazı şu şekildeydi; "Soylu, TRT Haber’deki programda, Cumhuriyet gazetesini suçlarken verdiği örneklerin çoğunluğu, Can Dündar’ın başında bulunduğu İkinci Cumhuriyetçi bir ekibin Cumhuriyet gazetesini yönettiği döneme denk gelmektedir." Bu duyuru sonrasında Cumhuriyet gazetesi yazarı Alp Erinç Yeldan ve Uğur Mumcu'nun kızı Özge Mumcu Aybars, gazetedeki yazılarına son verdiklerini açıkladı. Sosyal medya hesabından Cumhuriyet Gazetesi'ndeki köşe yazılarına son verdiğini açıklayan Yeldan, “Cumhuriyet’de dün yer alan ‘açıklama’ yazısının içeriği ne gazetenin ilkeleriyle ne de demokrasi mücadelesinin gerekleriyle bağdaşmaktadır. Cumhuriyet’teki köşe yazılarıma son veriyorum" ifadelerini kullandı. Alp Erçin Yeldan'ın ardından bir diğer istifa eden isim ise Uğur Mumcu'nun kızı Özge Mumcu Aybars oldu. Aybars, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, "Cumhuriyet Gazetesi’ne duyduğum ‘manevi bağlılık’ nedeniyle başladığım ve bir yılı aşkın süredir yazdığım Pazar Eki’ndeki yazılarıma son verme kararı aldım" ifadelerine yer verdi.

2 yıl önce

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli: "Hiç kimse Türkiye Cumhuriyeti İçişleri Bakanı'nın boynuna tasma geçiremeyecek. Buna da hiçbir alçağın gücü ve nefesi yetmeyecek."

İşte Bahçeli'nin açıklamalarından öne çıkanlar: Dünyanın gözü her zaman üzerimizdedir, her dönemde tüm hakikatler bize çevrilmiştir. Maruz kaldığımız muhtelif sorun başlıklarını ele alırken, tarih şuurunun rehberliğiyle kararlarımızı somutlandırmalıyız. Her zaman resmin büyüğünü görmeye odaklanmalıyız. Tutarlı olacaksak başkaca bir seçenek olmadığını bilmeliyiz. Bugüne kadar akıntıya kapılıp onun bunun dolduruşuna gelerek siyaset yapmadık. Dibi görünmeyen sulardan su içmedik, korkuya hiç rehin düşmedik. Türkiye'yi yakın markaja alarak karanlık operasyonlara hedef yapmak için ellerini ovuşturanlara taviz veremeyiz. Tam tersi olursa milletin yüzüne bakamayız. "HERKESİ UYARIYORUM, HEDEF TÜRKİYE'DİR" Telaşa kapılmadan, daha soğukkanlı davranmak mecburiyetindeyiz. Türkiye'nin çevresindeki sinsi kuşatma sertleşmektedir. Asıl mesele gündemi işgal eden iddiaların hem taraftarlarından hem de cesametinden çok daha ötesidir. Yerli ve yabancı mihraklar tacizlerine, şer kampanyalarına hız vermişlerdir. Herkesi uyarıyorum; hedef Türkiye'dir. Bir tezgah kurulmuştur. Türkiye'nin üzerine gölge düşmesi, siyasi ve hukuki çözülme yaşaması konusunda alçak bir rekabet maalesef devrededir. Amaç Türkiye'nin itibarını lekelemektir.  Amaç Türkiye'nin mukavemetini kırarak her türlü müdahaleye açık hale getirmektir. 6 ay içinde başka bir Türkiye'nin görüleceğini söyleyen Kılıçdaroğlu kaosun bekçisi konumundadır. MERAL AKŞENER'E TEPKİ Asıl bizi düşündüren İP'in Başkanı tarafından üstlenilen provokatörlük rolüdür. Geçen haftaki grup konuşmasında Sayın Cumhurbaşkanı'nı katil Netanyahu'ya benzeten ve siyonizme gülücükler saçan bu şahsın, birkaç gün sonra Rize'yi ziyaret ederek müessif olaylara sebebiyet vermesi çok yönlü incelenmeli ve mercek altına yatırılmalıdır. İP Başkanı'nın bile bile sanki toplumsal huzurluğun fitilini tutuşturmak için Rize'ye gitmesi yalnızca öngörüsüzlükle izah edilemez. Bu şahsın, Netanyahu benzetmesinden sonra Rize'ye ziyareti baştan ayağa planlıdır.  Esnaf geziyorum diyenler esnafa tekme tokat musallat olmalıdır. İP'in Başkanı ateşle oynamıştır. 1959 Uşak olaylarında oluğu gibi şiddet olaylarının ilk halkası olması için ortaya çıkarılmıştır.  AA muhabirinin ısmarlama sorusu birden bire gündeme oturmuştur. Viranşehir Savcısı'nın durumu da bir başka üzerinde durulması gereken muammalı durumdur. Şaibeli olaylar üst üste çakışmış, biri biterken diğeri başlamıştır. PKK'NIN MAKET UÇAKLI SALDIRILARI PKK, YPG'ye eğitim ve silah desteği veren ülkeler çok tanıdıktır. Alayı dost ve müttefiklikten bahsederler ancak dürüst değillerdir, utanmaları yoktur. Yüzlerine bakınca ar damarlarının çatladığını hemen görürsünüz. Suriye'deki terör kamplarında ne arıyorsunuz? diye sorsanız iblisi bile hayrete düşürecek bahaneleri öne sürerler. Petrol kokusu aldılar mı kan kokusu almış köpek balığına dönerler. "BİZ HER ŞEYİN FARKINDAYIZ" Türkiye haksızlıklara karşıdır, adaletsizliklerin karşısındadır. Küresel emperyalizmin tam olarak karşı kutbundadır. Terörle mücadelede kahramanca devam ederken, bu mücadelenin içinde yer alan asker ve devlet adamlarını itibarsızlaştırma çalışmaları hain bir amaç taşır. Biz her şeyin farkındayız. Şirret kampanyayı görüyor ve takip ediyoruz. Türkiye'nin önünü kesmek için yarış halinde olanlar el ele vermişler, yıkım ittifakının potasında birleşmişlerdir. Tekraren uyarıyorum, oyun büyüktür, oyun kirlidir, çok boyutlu ve çok aktörlüdür. Libya'daki varlığımızın rövanşını almak istiyorlar. Doğu Akdeniz'deki tavizsiz duruşumuzdan korkuyorlar. Bölücü terör örgütü PKK'ya dünyayı zindan etmemizden dolayı üstümüze geliyorlar. Boyun eğmediğimiz için, al bayrağın solmasına müsaade etmediğimiz için deliye dönüyorlar. Terörist elebaşları Sofi Nurettin ile Aydın Şimşek'i gömdük ya, işte bunu hazmedemiyorlar. 104 emekli amirale bildiri yayınlattılar kimse yemedi... Cumhur İttifakı'nı karalayın, Türkiye'yi kötüleyin diye işbirlikçilerine tembihte bulundular, küçük bir azınlık dışında inanan çıkmadı. Çabalar boşuna, hevesler beyhudedir. Türkiye sömürge devleti, karpuz cumhuriyeti, aşiretler koalisyonu değildir. Hiçbir zaman da olmamış ve olamayacaktır. Bir suç varsa, suçluların delil ve belgelerle tespiti yapıldıysa adres bağımsız Türk mahkemeleridir.  "KİMSE İÇİŞLERİ BAKANI'NIN BOYUNA TASMA GEÇİREMEYECEK" İkazen diyorum ki, hiç kimse Türkiye Cumhuriyeti İçişleri Bakanı'nın boynuna tasma geçiremeyecek, buna kimsenin gücü yetmeyecektir. "TÜRKİYE'NİN GÜNDEMİ VİDEO KAYITLARLA REHİN ALINAMAZ" Herkes yerini yurdunu bilmek zorundadır. Herkes ağzından çıkanlara dikkat etmekle mükelleftir. Türkiye'nin gündemi video kayıtlarla rehin alınamaz, sosyal medya iftiraları ile ele geçirilemez. Sayın Binali Yıldırım'ı evladıyla birlikte töhmet altında bırakmak, uyuşturucu ticareti ile ilişkilendirmek müfteriliktir. Tarafsız kalmak destek vermektir, kimsenin hakkı yok. Konu devletimizin saygınlığı ve bekasıdır. Biden lobisinin zehir saçan lobileri Türkiye Cumhuriyeti'ni düşüremeyecektir. İhanete teşne olanların bu gerçeği akıllarından çıkarmaması tavsiyemdir. Türkiye'yi düğümleyip seçime veya başka arayışlara zorlamak demokrasi düşmanlığının yansımasıdır. Türkiye bir hukuk devletidir.  Türkiye sokakta bulunmadı, harita üzerinde kurulmadı. Bağımsızlık hediye alınmadı, sınırlarımız icazetle çizilmedi, varsa kendine güvenen çıksın karşımıza... Eğer devletimizi, eğer milletimizin tarihi haklarını can pahasına savunamazsak bu beden hepimize haram olsun. Hiç kimse hayal peşinde koşmamalı, içinden geçtiğimiz dönemde herkesin sağduyunun rehberinde hareket etmesi, toplumsal huzurun korunması hususunda sorumlu davranması tarihi bir görevdir. biz hükümetimizin yanındayız. 7 düvelin karşısındayız çünkü biz Cumhur İttifakı'yız. Hep birlikte Türkiye'yiz. Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluşu farklılaşma üzerine değil kucaklaşma üzerine şekillenmiş, mutabakat sağlanarak yeni devletin dayanakları tesis edilmiştir.  AP'NİN RAPORU Milliyetçi ülkücü hareketi terörle anmak sadece terör sevicilerin harcıdır. Yayınlanan rapor Avrupa değerlerinin inkarıdır. Türkiye eleştirisinin yer aldığı raporu kendilerine iade ettiğimizi, çok net olarak kınadığımızı söylemek boynumuzun borcudur. Rapor bir Haçlı organizasyonudur ve yok hükmündedir.  Çok şükür oradan bakınca ülkücü hareketten rahatsızlık duyulması bizim doğru yolda olduğumuzun göstergesidir. Gelecek ay yıldızlı bayrağın altındadır.  Gün saflarımızı sıklaştırma günüdür. AP'nin kabul ettiği rapor aslında malumun ilanından başka bir şey değildir. Husumet cephesi kalabalıktır. Nefret salgını Avrupa'ya vebadan daha şiddetli zarar vermektedir.

2 yıl önce

Cumhuriyet yazarı Barış Pehlivan organize suç örgütü elebaşı Sedat Peker’den övgüyle bahsetti

“Düşünüyorum şimdi o günleri... Cezaevindeki Peker’i nasıl hatırlıyorum?” diyen Pehlivan, şöyle yazdı: “Avukat görüşüne çıktığımızda koridorda karşılaşırdık. Normalde tutukluların birbiriyle konuşması yasaktı. Ancak tutuklu Peker olunca, gardiyanlar bir şey diyemiyordu. İnsana garip gelen ve dahası sert yüzünü bildiğim için biraz da endişelendiren bir nezaketi vardı. Her karşılaşmada, benim de aralarında olduğum tutuklulara “Bir şeye ihtiyacınız var mı” diye sorduğunu anımsıyorum. Benim yoktu. Ama birçok tutukluya bulamadıkları kitabı temin ettiğini duyardım. Koğuştaki televizyonun bir kanalında merkezi sistemden sinema filmi yayını yapılırdı. Oradaki filmlerin seçiminde Sedat Peker’in katkısının olduğu konuşulurdu hep. Bir gün koğuşun kapısı açıldı, gardiyan elinde kocaman bir Maldivler fotoğrafıyla geldi. Meğer Sedat Peker duvarlara asılsın diye tüm koğuşlara manzara posteri hediye etmişti. Cezaevinde tevatürdü, güzelliğe meraklı Yalçın Küçük’e ise dünyaca ünlü modellerin fotoğraflarını gönderdiği iddia edilirdi. Silivri’deyken Fethullahçıların Aksiyon dergisine verdiği söyleşi çok tartışıldı. “Çıkmak için pazarlık yapıyor” diye konuşuldu. Doğru muydu, bilmiyorum. Ama ceza almaktan ve Ergenekon tahliyelerine kadar içeride kalmaktan kurtulamadı. Üyelikten ceza alması ise onun profiline göre az bulundu. Öyle ya gazeteciler bile müebbetlik olmuştu.”

2 yıl önce

Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı HDP'nin kapatılması istemiyle yeniden dava açtı

Anayasa Mahkemesinin eksikliklerin tamamlanması istemiyle iade ettiği HDP'nin kapatılması istemli iddianame, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca yeniden hazırlandı. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Bekir Şahin imzalı, yaklaşık 850 sayfalık iddianame, Anayasa Mahkemesine tekrar gönderildi. Yaklaşık 500 partili hakkında siyasi yasak istenen iddianamede, partinin banka hesabına tedbir konulması da talep edildi.

2 yıl önce

Vali Ayaz’dan Cumhuriyet Gazetesi’nin haberine yalanlama: İddialar tamamen gerçek dışıdır

Vali Ayaz yaptığı açıklamada, “Bugün bazı basın/yayın organlarında yer alan, il nüfus müdürlüğümüze oğlunun ismini değiştirmek amacıyla müracaat eden bir vatandaşımızın talebinin farklı gerekçeler ileri sürülerek yerine getirilmediği iddiası tamamen gerçek dışı olup detaylı açıklama bilahare yapılacaktır.” dedi.

1 2 3 4 5 6 7 8 ... 17 18