03 Mayıs Cuma 2024
2 yıl önce

İşadamı Turgut Büyükdağ'dan Peker-Kavala ortaklığı iddiası

İşadamı Turgut Büyükdağ'ın 2008 yılında verdiği ifadeler 1995 yılından bu yana organize suç örgütü lideri Sedat Peker'in iş bağlantıları hakkında çarpıcı detaylar barındırıyor.  “OSMAN KAVALA İLE SEDAT PEKER ORTAKTIR” Büyükdağ'ın 2008'deki ifadesine göre Sedat Peker’e çalışan “Hacı” isimli şahıs 1995'te adamlarıyla birlikte fabrikasına gelerek güvenlik görevlilerine; “Osman Kavala ile Sedat Peker ortaktır. Turgut Büyükdağ’ın Osman Kavala’ya borcu varmış onu tahsil edeceğiz.” diyerek tehditte bulunuyor. Şahısların içeri alınmamasının akabinde telefonla ölüm tehditleri gelmeye başlıyor. “OSMAN KAVALA, SEDAT PEKER VE ADAMLARINI ÜZERİME YOLLADI”  Büyükdağ ifadesinde, Kavala’nın şirketleri üzerinden Toprak Mahsulleri Ofisinden Birleşik Yatırım Bankasının teminat mektubuyla buğday alıp sonrasında nakit parayla borcunu ödediği halde Osman Kavala’nın Sedat Peker ve adamlarını tahsilat için gönderdiğini iddia etti. DÖNEMİN İLÇE EMNİYET MÜDÜRÜ BAĞBEK "PEKER İLE GÖRÜŞÜRÜM BU İŞİ HALLEDERİM" DEMİŞ Büyükdağ'ın ifadesinde, korktuğu için dönemin Bakırköy İlçe Emniyet Müdürü Ümit Bağbek’i aradığını Bağbek’in “Sedat Peker ile görüşürüm bu işi hallederim” dediği iddiası da yer aldı. "20-30 KADAR SİLAHLI ADAMIYLA RANDEVUYA GELDİ" Yanardağ, ilçe emniyet müdürü Bağbek’in Sedat Peker ve adamlarıyla Taksim’de bir otelde randevu ayarladığı ancak Sedat Peker’in randevuya “Hacı” lakaplı Hacı Fikret Aydın isimli adamını gönderdiğini ifade etmişti. Hacı Fikret Aydın’ın 20-30 kadar silahlı adamıyla randevuya geldiğinin altını çizen Büyükdağ, Osman Kavala’nın halasının oğlu olan “Zeki” isimli şahsın da Sedat Peker’in adamlarıyla kendisini beklediğini; “Osman Kavala’nın halasının oğlu Zeki ve soyismini hatırlamadığım Zeki ve bankanın o dönemki genel müdürü de odadaydılar. Sedat Peker’in adamlarının hepsi silahlıydı. Şahıslar silahlarını bilerek bize gösteriyorlardı.” sözleriyle olanları aktarmıştı. ÖLÜM TEHDİDİYLE TAHSİLAT İDDİASI Randevu esnasında alacaklı olanın kendisi olduğunu Ümit Bağbek’e söylediğini ifade eden Büyükdağ, Sedat Peker kastedilerek “Bu insanlar o kadar çiğ değil, alacağın varsa alırsın” cevabını aldığını ancak “Hacı” isimli şahsın “Kardeş sen bu parayı vereceksin” dediğini iddia etmişti.  "6 MİLYAR TL VE 14 DAİRESİNİ ALDİLAR" Büyükdağ'ın iddiasına göre organize suç örgütü lideri Peker’in adamı Hacı Fikret Aydın ve Salih Karakan kendisini süit odada ölümle tehdit ederek 6 milyar TL para, 14 tane koz yatağından daire, ayrıca Ümit Bağbek’e 1 daire, Süleyman Gürleyen’e 1 daire ve Salih Karakan’a bir daire vermek üzere anlaşma imzalamak zorunda bırakmışlardı.

2 yıl önce

150 yıllık hayal Filyos Limanı, 14 bin kişiye istihdam sağlayacak

Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu, Kanuni ve Fatih sondaj gemilerinin Karadeniz'deki durağı Filyos Limanı'nı "Türkiye'nin yeni bereket kapısı" olarak niteledi. Osmanlı Padişahı Sultan 2. Abdülhamit'in 150 yıl sonra gerçekleşen hayali Filyos Limanı'nın, Türkiye'nin "mavi vatan"daki hakimiyetini güçlendireceği ve ülke ticaretinin "kuzeye açılan geçidi" görevini üstleneceği öngörülüyor. Sosyal medya hesabından paylaşımda bulunan Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu ise Karadeniz'in -ve dolayısıyla Türkiye'nin- yeni lojistik üssünün hayırlı vesile olmasını dileyerek şu ifadeleri kullandı: "Hizmete aldığımız Karadeniz'in yeni lojistik üssü, Batı Karadeniz Bölgemizin en önemli sosyo-ekonomik gelişim projesi Filyos Limanı, 14 binden fazla hemşehrimize iş imkanı sunacak. Türkiye'nin yeni bereket kapısı milletimize hayırlı olsun."

2 yıl önce

Kavala’nın adamından Peker’e hediye

Yurt dışında kaçak olarak bulunan ve yayınladığı videolarla daha önce FETÖ’cülerin dillendirdiği iftiralar üzerinden provokasyona girişen suç örgütü elebaşı Sedat Peker’in, Ergenekon davasında yaptığı son savunmasının tamamı ilk kez gün yüzüne çıktı. Peker’in 22 Nisan 2013’te tarihli savunmasındaki, Gezi olaylarının finansörü olmakla suçlanan, ayrıca darbe ve casusluk suçlarından da yargılanan tutuklu olan “Osman Kavala” ayrıntısı dikkat çekiyor. KAVALA’NIN TEMSİLCİSİNDEN HEDİYE Peker, cezaevinde mektup açacağı kullandığı iddialarına yönelik olarak yaptığı savunmasında, cezaevinde kendisine ayrıcalık yapılmadığını, fil dişi saplı bir mektup açacağına sahip bulunduğunu anlatıyor. Mektup açacağının Kurtuluş Savaşı kahramanlarından hayranı olduğu Fahrettin Altay Paşa’ya ait olduğunu, bunun kendisine Altay’ın torunu Zeki Türkkan tarafından hediye edildiğini söylüyor. TÜRKKAN’IN TELEFONUNDAN BARKEY İLE GÖRÜŞTÜ Dikkat çeken ayrıntı ise Türkkan’ın, Osman Kavala’nın birçok şirketine ortak olmasıydı. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın tespitlerine göre, Osman Kavala’nın 16 şirkette ortaklık ve yöneticilik ilişkisi bulunuyor ve şirketlerin birçoğunun temsilcisi de Zeki Türkkan. Yine Başsavcılığın yaptığı araştırmada, 15 Temmuz darbe teşebbüsüyle ve teşebbüsün arkasındaki FETÖ ile irtibatı olduğu belirtilen CIA Ajanı Henri Barkey ile Osman Kavala’nın yaptığı görüşmeler deşifre edilmişti. Kavala’nın bu görüşmelerden birini de şirketlerinin temsilcisi Zeki Türkkan’ın telefonu ile yaptığı belirlendi. 1.5 MİLYON DOLAR KOMİSYON Sedat Peker ve Osman Kavala’nın isimleri ilk kez 1998’de yan yana gelmişti. Organize Suçlarla Mücadele Şubesi tarafından gözaltına alınan Sedat Peker, ifadesinde Osman Kavala’nın ismini vermişti. Peker, “Kavala Şirketler Grubu’nun patronu Osman Kavala beni arayarak, Bedrettin Dalan’ın ortağı müteahhit Yavuz Yayla’dan bir arsa satışından kaynaklanan 25 milyon dolarlık alacağının olduğunu ve benim devreye girmemi istedi. Ben de bu işi hallederek 1.5 milyon dolar komisyon aldım. Ayrıca Osman Kavala’nın ortak olduğu ve F-16 uçaklarının bilgisayar ağını yapan bir şirketin hisselerinin satışında da devreye girerek hisselerin yabancılara gitmesini engelledim ve bu işten de 200 bin dolar komisyon aldım” ifadelerini kullanmıştı. Osman Kavala ise bu iddiaları reddetmişti. Borcu tahsil etmiş Sedat Peker ve Osman Kavala’nın isimleri, Turgut Büyükdağ’ın 10 Ağustos 2008’de “şüpheli” sıfatıyla verdiği ifadede de geçiyor. İstanbul Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü tarafından alınan ifadede de Büyükdağ, “1995 yılında Sedat Peker’in adamı olan Hacı isimli adamlarıyla fabrikama geldiler. Şahıslar güvenlik görevlilerine ‘Biz Sedat Peker adına geliyoruz. Osman Kavala ile Sedat Peker ortaktır. Turgut Büyükdağ’ın Osman Kavala’ya borcu varmış, onu tahsil edeceğiz’ demişler” ifadesini kullandı. Video merakı cezaevi günlerinden Sedat Peker’in, Burada TV tarafından yayınlanan Ergenekon davasındaki savunmasından, sosyal medyaya olan ilgisinin cezaevi günlerinde başladığı görülüyor. Avukatlarının cezaevi ziyaretleri sırasında kendisi hakkında Youtube’da yayınlanan videoların görüntülenme oranlarını getirdiğini söyleyen Sedat Peker, bu izlenme oranlarını siyasi parti liderleri ile hem de yer altı dünyasının diğer isimleri ile karşılaştırıyor. Peker, Başbakan’ın videolarının 24.5 milyon izlendiğini, kendisi hakkında hazırlanan videoların 23.5 milyon izlendiğini, yer altı dünyasındaki diğer isimlerin videolarının ise çok düşük rakamlarda kaldığını kaydediyor.

2 yıl önce

Bayraktar AKINCI TİHA, Türk havacılık tarihine damga vurdu! İrtifa rekorunu kırdı

BAYKAR tarafından yerli ve milli imkânlarla geliştirilen Bayraktar AKINCI TİHA, Türk havacılık tarihinin irtifa rekorunu kırdı. İRTİFA REKORU Savunma Sanayi Başkanlığı (SSB) liderliğinde yürütülen proje kapsamında, BAYKAR tarafından yerli ve milli imkânlarla geliştirilen Bayraktar AKINCI TİHA (Taarruzi İnsansız Hava Aracı) Türk havacılık tarihinin irtifa rekorunu kırdı. 38.039 FEET YÜKSEKLİĞE ÇIKTI Tasarım doğrulama faaliyetleri kapsamında Savunma Sanayii Başkanlığı (SSB) ve kullanıcı kuvvetlere ait resmi heyetlerin huzurunda gerçekleşen Uzun Uçuş ve Yüksek İrtifa Performans Testi’nde havalanan AKINCI, 38.039 feet’e (11.594 metre) çıktı. Böylece ilk kez milli olarak geliştirilmiş bir hava aracı ile gökyüzünde bu yüksekliğe ulaşılmış oldu. 25 SAAT 46 DAKİKA HAVADA KALDI Bayraktar AKINCI TİHA’nın 38.039 feet’e çıktığı bu uçuşta 25 saat 46 dakika havada kaldı. Çorlu’da bulunan AKINCI Uçuş Eğitim ve Test Merkezi’nden yönetilen uzun uçuş faaliyeti kapsamında AKINCI havada 7.507 km yol kat etti. Bugüne kadar test ve eğitim uçuşlarında 870 sorti yapan AKINCI, toplamda 347 saat 28 dakika uçuş gerçekleştirdi. HARP BAŞLIKLI MAM-T İLE BAŞARILI ATIŞ Bayraktar AKINCI TİHA 22 Nisan 2021 tarihinde yapılan ilk atış testinde Roketsan tarafından milli olarak geliştirilen akıllı mühimmatlar MAM-C, MAM-L ve ilk kez kullanılan MAM-T ile hedefleri başarıyla vurmuştu. 5 Temmuz 2021’de gerçekleştirilen atış testinde ise ilk defa harp başlıklı mühimmatlar kullanıldı. Canlı mühimmatlar ile yapılan atış testinde de AKINCI’dan atılan mühimmatlar hedefleri tam isabetle vurdu. İLK UÇUŞ 6 ARALIK 2019’DA YAPILDI Bayraktar AKINCI TİHA, ilk uçuşunu 6 Aralık 2019 tarihinde gerçekleştirdi. Çorlu Hava Meydan Komutanlığı’nda bulunan Bayraktar AKINCI Uçuş Eğitim ve Test Merkezi’nde yürütülen test faaliyetleri 3 adet Bayraktar AKINCI TİHA prototipi ile sürdürülüyor. SERİ ÜRETİM SÜRÜYOR 2021 yılı içinde ilk teslimatların gerçekleştirilmesinin planlandığı Bayraktar AKINCI TİHA projesinde seri üretim süreci devam ediyor. Seri üretimin ilk uçakları olan ve Çorlu’ya intikal eden Bayraktar AKINCI S-1 ve S-2 ile test faaliyetleri sürdürülüyor. Diğer seri üretim modellerinin entegrasyon çalışmaları ise Baykar Milli S/İHA Ar-Ge ve Üretim Merkezi’nde yürütülüyor. BAYRAKTAR TB2’DE REKOR KIRMIŞTI BAYKAR tarafından taktik sınıfta milli ve özgün olarak geliştirilen Bayraktar TB2 SİHA, daha önce 27 bin 30 feet yüksekliğe çıkarak yine bir rekora imza atmıştı. Milli SİHA, 17 Temmuz 2019 tarihinde Kuveyt’te katıldığı demo uçuşunda yüksek sıcaklık ve kum fırtınası gibi zorlu coğrafi ve iklim şartlarında tam 27 saat 3 dakika havada kalarak uçuş süresi rekoru da kırmıştı.

2 yıl önce

Giresun’un Eynesil ilçesinde parkın bakımsızlığından şikayet eden Ülfet Dikici, CHP’li Belediye Başkanı Ahmet Latif Karadeniz’in adamları tarafından öldüresiye dövüldü

CHP teşkilatlarındaki taciz ve tecavüz olaylarının genel merkez tarafından üstünün örtülmesi, parti içindeki kadına şiddet yanlılarına cesaret verdi. Giresun’un Eynesil ilçesinde Belediye Başkanının yanındaki adamlar tarafından darp edildiğini söyleyen kadın, CHP’li Eynesil Belediye Başkanı Ahmet Latif Karadeniz’den şikayetçi oldu. BAŞKANIN ÖNÜNDE DÖVDÜLER İlçe parkının bakımsız olduğundan şikayet etmeleri üzerine parka gelen belediye başkanının yanındakiler tarafından oğlu ve geliniyle beraber dövüldüklerini söyleyen Ülfet Dikici, yaşadığı dehşeti anlattı. “Parka gitmiştik parkın pis olması nedeniyle belediye görevlilerini çağırdık. Belediye başkanı ve yanındakiler parka geldi” diyen Dikici, belediye başkanının yanındakilerle oğlu arasında oturma tartışması çıktığını anlatarak “Belediye başkanının yanında bulunanlar oğluma saldırdı. On kişi oğlumu darp etmeye başladı. Yanımızda gelinim vardı ona da yumrukla vurdular. Bu durumu görünce ben de araya girdim ayırmaya çalıştım ama kim vurduysa beni de bu hale getirdiler. Bütün bu yaşananlar da belediye başkanının yanında gerçekleşti” iddiasında bulundu. ‘DÜŞMÜŞTÜR’ SAVUNMASI CHP’li Eynesil Belediye Başkanı Ahmet Latif Karadeniz alay edercesine, “Kadın arbede arasında yere düşmüş, bir yerlere çarpmış olabilir ama birileri kadına el kaldırıp vurmaz. Kadına vurulduğunu da görmedim” sözleriyle kendini savundu.

2 yıl önce

Çavuşoğlu'ndan Kılıçdaroğlu'na yanıt: Devlet adamı olsaydı çalışmalar hakkında bilgi alırdı!

Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Türkiye'deki yangınlarla ilgili son durumun değerlendirilmesi için Antalya'da düzenlenen koordinasyon toplantısına katılımının ardından A Haber canlı yayınına katıldı. Yangının bazı bölgelerde kontrol altına alındığını ancak rüzgar nedeniyle yönünün sürekli değiştiğini belirten Çavuşoğlu, "Manavgat'ın belli bölgelerinde, şu anda özellikle kuzey kısmında yangın devam ediyor. Diğer taraftan, Akseki'de bir yangın var, o da devam ediyor. Gündoğmuş'ta başlayan bir yangın, rüzgarın kuzeybatıya doğru olmasından dolayı, bugün helikopterle de orayı gezdik, Alanya sınırına doğru geldiğini görüyoruz." diye konuştu. Çavuşoğlu, 3 uçağın bölgeye yönlendirileceğini belirterek, bölgede yangınla mücadelede son durumun bir önceki güne göre daha iyi olduğunu söyledi. "VATANDAŞLARIMIZA ÖDEMELER BUGÜN BAŞLADI" Bakan Çavuşoğlu, Antalya'da şu ana kadar 42 mahallenin yangından etkilendiğini, 27 mahallenin tahliye edildiğini ve 15 mahallenin de yangında kısmen zarar gördüğünü belirtti. Bir yandan bölgede hasar tespiti yapılırken diğer yandan vatandaşlara hizmet verilmeye de başlandığını söyleyen Çavuşoğlu, "42 bin civarındaki aboneye elektrik verilemiyordu. Bu, 802 trafo ediyor. Bu akşam itibarıyla bu, 188 trafoya düştü. Bu gece itibarıyla 120'nin altına düşecek." dedi. Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığının 10 milyon liralık destekte bulunacağını duyurduğunu, devletin çeşitli kurumlarından toplam 30 milyon lira civarında destek geldiğini anlatan Çavuşoğlu, "Vatandaşlarımıza yarından itibaren (31 Temmuz) ödemeler başlayacak. Hatta bugün de başladı." dedi. Çavuşoğlu, acil ihtiyaçlar karşılandıktan sonra, yapılan hasar tespitinin ardından vatandaşların tüm ihtiyaçlarına yönelik desteğin devam edeceğini söyledi. "BİRÇOK DIŞİŞLERİ BAKANI ARADI HER YERDEN MESAJ ATANLAR VAR" Yurt dışından da Türkiye'ye yardım göndermek isteyenler olduğunu dile getiren Çavuşoğlu, "Azerbaycan'dan 102 kişi geliyor, bugün geldi. Onlar helikopter dahil bazı araç gereç de göndermek istediler ama onlar kara yoluyla gelecek, teşekkür ettik." diye konuştu. Çavuşoğlu, Bosna Hersek Dışişleri Bakanı Bisera Turkovic'in de kendisini aradığını belirterek, şöyle devam etti: "Yanlış hatırlamıyorsam 140 yangın söndürme uzmanı göndermek istiyoruz dedi, teşekkür ettik kendilerine. Ukrayna'dan, Cumhurbaşkanımızın da (Ukrayna Devlet Başkanı Vladimir) Zelensky ile görüşmesiyle beraber, 3 tane daha uçak geldi. Biraz önce (Avrupa Birliği Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Josep) Borrell aradı. Birçok dışişleri bakanı arıyor, her yerden mesaj atanlar var." "ŞU ORMANI, ŞU BÖLGEYİ ŞU YAKTI BUNLAR YAKTI DİYECEK BULGU YOK" Yangınlara ilişkin kapsamlı soruşturmanın devam ettiğini ve konuya ilişkin gözaltıların olduğunu söyleyen Çavuşoğlu, "Değişik, farklı kişilerin gözaltına alındığını sizler de biliyorsunuz. Ama şu ana kadar bu yapılan çalışmalar çerçevesinde somut olarak 'Şu ormanı, şu bölgeyi şu yaktı ya da bunlar yaktı' diyecek somut bir bilgi, bulgu yok." diye konuştu. Çavuşoğlu, çalışmaların devam ettiğinin altını çizerek, şunları kaydetti: "Doğal olarak şüpheler var. Manavgat'ta aynı anda 4 yerde yangının aynı anda başlaması doğal bir şey değil. Türkiye'nin aynı anda birçok şehrinde bu kadar yangının başlaması da doğal karşılanmıyor. Halkımızın da şüpheleri var, bizim de var. Ama bu soruşturmalar neticesinde ortaya somut bir şey çıkmadan 'Şöyle oldu, böyle oldu' varsayımı üzerine bizim yanlış bilgi vermemiz doğru olmaz." Çavuşoğlu, dün kendisine bir telefon geldiğini, bir mahallede vatandaşların toplandığını ve şüpheli üç kişinin bulunduğunu aktardı. Vatandaşların bu şüphelileri polis ve jandarmanın elinden alıp linç etmek istediğini söyleyen Çavuşoğlu, bu davranışın Antalya'nın kültüründe olmadığının altını çizerek, "Polisini, askerini, jandarmasını tüm milletimiz sever. Antalyalı hemşerilerimiz daha fazla sever." diye konuştu. "SİYASİ SAİKLE BİRİKİMLE SÖZ SÖYLEYEN OLDU" Çavuşoğlu, olay yerine vardıklarında çok gergin bir ortam olduğunu vurgulayarak, buna rağmen buraya gittiğini belirtti. Oradaki şüphelileri kurtarmaya gelindiği düşüncesi ile tepki gösterenlerin olduğunu ifade eden Çavuşoğlu, "3 şüpheli şahsın dışında siyasi saikle ve birikimle söz söyleyen de oldu. Bu da doğaldır." değerlendirmesinde bulundu. Çavuşoğlu, o gergin ortama rağmen vatandaşların arasına girdiğini ve yapılanın yanlış olduğunu ifade ettiğini belirtti. Yaşanan olaylar sebebiyle şüpheli duruma düşen 3 kişi için PKK'lı denilmesinin doğru olmadığını dile getiren Çavuşoğlu, "PKK'lı olup olmadığını bilmeden söylemek doğru değil." diye konuştu. Çavuşoğlu, olaylarda ön planda olan kişilerle görüştüklerini ve onları yumuşattıklarını vurgulayarak, "Daha sonra diğerlerinin sakinleştirilmesi konusunda bana yardım ettiler." dedi. "BU TUZAKLARA DÜŞMEYELİM" O kişilere de teşekkür ettiğini belirten Çavuşoğlu, şunları kaydetti: "Toplumsal psikolojiyi bildiğimiz için bu tür ortamlarda böyle şeyler olabilir. Bunu da anlayışla karşılamak lazım. Ben o vatandaşlarımızın doğrudan içine girdim ve sohbet ettim, anlattım. 'Devletin polisine, askerine güvenmeliyiz.' dedim. Güvenlik güçlerimiz gereğini yaptı ve o 3 şahıs şu anda gözaltında. Soruşturma devam ediyor. İsteyenler de mahkemeye gelsin suçlama nedir görsünler. Ortada bir şüphe varsa görmek vatandaşımızın hakkıdır." Dışişleri Bakanı ve hemşerileri olarak görevlerinin vatandaşları sakinleştirmek olduğunu aktaran Çavuşoğlu, başta gerginlik olsa da olayı tatlıya bağladıklarını ve sağduyunun hakim olduğunu ifade etti. Çavuşoğlu, bu tür tahriklerin çok olacağına dikkati çekerek, vatandaşların devletin güvenlik güçlerine güvenmelerini istedi. Bu tür provokasyonların amacının milleti birbirine düşürmek olduğunu vurgulayan Çavuşoğlu, "Bu tuzaklara düşmeyelim." dedi. Çavuşoğlu, eğer bir kundaklama, terör saldırısı varsa bunun sorumlularını bulacaklarının ve gereğini yapacaklarının altını çizerek, "Diğer afetlerde her zaman olduğu gibi vatandaşlarımızın gördüğü tüm zararları karşılamak bizim boynumuzun borcudur." değerlendirmesinde bulundu. "KILIÇDAROĞLU DEVLET ADAMI OLSAYDI ÇALIŞMALAR HAKKINDA BİLGİ ALIRDI" Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun yangınlara ilişkin sözlerine eleştiri yönelten Çavuşoğlu, "Sayın Kılıçdaroğlu devlet adamı olsaydı gerçek anlamda iyi niyetle buraya gelmiş olsaydı öncelikle gelip bu koordinasyon merkezinde 4 tane bakan var bizlerle görüşüp çalışmalar hakkında bilgi alırdı." dedi. Çavuşoğlu, THK'nin uçaklarının kullanılmamasında bir kötü niyet bulunmadığını ve bahsi geçen uçakların kullanılamaz durumda olduğunu belirtti. Yangına ilişkin Antalya Büyükşehir Belediyesinin de evleri söndürme gibi görevleri olduğunu ve bunu başaramadığı halde bir suçlamada bulunmadıklarını vurgulayan Çavuşoğlu, ciddi bir afetle karşılaşıldığını, her yerden yangın geldiğini ve Büyükşehirin de yetişemediğini ifade etti. Çavuşoğlu, CHP lideri Kılıçdaroğlu'nun mantalitesinin ve olaya bakışının iyi niyetli olmadığının altını çizdi. Bu yangından ders alındığını aktaran Çavuşoğlu, "(Bundan sonra yeni bir anlayışla bu tür afetlere hazırlanmamız gerekiyor. Şunun da yapılması gerekiyor) deseydi Sayın Genel Başkan teşekkür ederdik. 'Haklısınız' da derdik." diye konuştu. Çavuşoğlu, devletin tüm imkanları seferber ettiği bir ortamda Kılıçdaroğlu'nun koordinasyon merkezi ile görüşmeden ideolojik toplantılar yapmasının kötü niyetli olduğunun göstergesi olduğunu dile getirdi. "Hep beraber bu ormanlar da bizim, bu şehirler de bizim. Kim yönetirse yönetsin bu ülke, bu millet bizim. Böylesi günlerde birlik ve beraberlik içinde olmamız lazım." diyen Çavuşoğlu, yerelde bu birlikteliğin kurulduğunu fakat Kılıçdaroğlu'nun birlik ve beraberliği bozduğunu aktardı. Çavuşoğlu, yardım konusuna ilişkin de yardım yapma arzusunu iletenlere bir adres olması için yönlendirme yaptıklarını ve bu durumun 'yardımlara ihtiyaç var' manasına gelmediğini ifade etti. Bölgede yapılacak çalışmalara ilişkin bilgiler paylaşan Çavuşoğlu, vatandaşlara yapılacak yardımların koordine edileceğini ve doğru şekilde sürecin işlemesinin sağlanacağını belirtti. Çavuşoğlu, diğer kurumların da içinde bulunduğu koordinasyon birimlerinin görevlerinin netleştirildiğini ve kendilerinin de vatandaşları ziyaret edeceğini, bu koordinasyon sürecine katılacaklarını aktararak, "Birinci önceliğimiz yangının tamamen kontrol altına alınması." diye konuştu.

2 yıl önce

Yangında kayalıklara sığınan yaşlı adamı Sahil Güvenlik kurtardı

Yangın nedeniyle Bodrum Ilgın Koyu’nda kayalıklarda mahsur kalan bir vatandaşın olduğu belirtilmesi üzerine sahil güvenlik botu bölgeye gönderildi. Sahil güvenlik ekipleri yangından korunmak için kayalık alanda bekleyen yaşlı adamı bota alarak kurtardı. Ayrıca bölgede tahliyelerin devam ettiği, Mazı ve civar koylardaki pansiyonlardan yerleşim yerlerinden toplamda bin 500 kişi Sahil Güvenlik Komutanlığı koordinesinde, 4 sahil güvenlik botu, kıyı emniyetine ait kıyem6 ve sivil tekneler ile Bodrum’a tahliyesinin başarılı bir şekilde gerçekleştirildiği öğrenildi.

2 yıl önce

Almanya Federal İstihdam Dairesi Başkanı Scheele: 400 bin göçmene ihtiyacımız var

Almanya Federal İstihdam Dairesi Başkanı Detlef Scheele, “Her yıl demografik nedenlerle iş gücü kaybı yaşıyoruz. Şu anda özellikle hasta bakıcısı, klima teknisyeni, lojistik, gibi farklı sektörlerde yılda 400 bin göçmene ihtiyacımız var.” dedi.

1 2 3 4 5 6 7 8 ... 19 20